25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 6 SORU Saym Asna; halkla llişkiler deyiminl filkemizdc giderek daba sık duyuyoruz, birçok şirketin halkla llişkiler elemanı kullandıklarını ya da ilânlarla halkla IlişItiler elemanı aradıklarmı görüyoruz. Ancak bu deyimin, yani halkla ilişkiler deyiminin ne anJama geldiğl konusunda heniiz tam bir fikir sahibi değiliz galiba. Halkla ilişkiler deyir.ee neyi anlamak lâzun, size ilk olarak bunu sorabillr miyim?.. ASNA Halkla ilişkiler deyiminin önemi aslında kamuoyuna verilen önemle paralel bir gelişme gösteriyor. Konunun gerek dunyadaki gelişiminde gerek Türkiye'deki ge lişiminde bu boyle olmuş. Eski Roma deyimiyle «vox populivox dei», yani halkın sesinin hakkm sesi olduğu inancı, ülkeyi yonetenlerin kendi kamuoylarına verdiklerl önemin bir göstergesi. Bu onların bir takım olayları kendi EKONOMİ 7 KASIM 1982 SOEU Peki özel sektör bu konuya ne zaman ilgi duymaya başladı?. ASNA Özel sektör daha sonra, 1969'dan sonra halkla ilişkiler konusuna önem vermeye başladı. Bazı özel kuruluşlar ve bankalar kendi içlerinde halkla ilişkiler örgütlerl kurarak kamuoyuna ya da hedef kitlelere verilen önemi vurgulamaya başladılar. Burada Türkiye'deki çokuluslu şirketlerin, örneğin petrol ve havayolu şirketlerinln de onemll rolü oldu. Bunlar kendi ülkelerinde olduğu glbl bu yöndekl çalışmaları başlatınca Türk özel kuruluşlan da bu alana ilgi duymaya başladılar. Kamu kuruluşlarmm bu konudaki çalışmaları gerilerken özel firmalann kamuoyu araştırmaları, basınyaymla ilişkiler, üniversitelerle llişkiler ve bilimsel çalışmalar glbl konulara her geçen gün daha fazla eğllerek gerçelc anlamıyla halkla ilişkiler ça EKONOMİDE DİYALOG Alaeddin Asna kimdir? 194O'da doğdu. SBF iktisat bölümunü bıtirdikten sonra ABD'de halkla ilişkiler konusunda ihtisas öğrenimi yaptı. DPT'de ve çeşitli özel kuruluşlarda halkla ılıskiler uzmanı olaratı görev yapan Asna, halen bir halkla ilişkiler damşmanlık firmasını yo netıyor Halkla ilişkiler konusunda çeşitli yüksek okullarda öğretım uyeligi yapan Asna'nın üç de kitabı bulunuyor. Osman Ulagay, Alaeddin Asna (s'ağda) ile görüşürken. Halkla ilişkiler konusu kamuoyuna verilen önemle yakmdan ilgili. Belli politikalan halka benimsetmek isteyen yöneticilerin 4 bin yıldan beri halkla ilişkiler konusuna önem verdikleri biliniyor. kamuoyîarına benimsetme ve blrtakım şeylerl onlarla beraber yapma isteğlnden kaynaklanıyor. Eski Roma'da Neron'un, daha sonra Büyük lskender"ın kendi yöntemleriyle halka birtakım şeyleri anlatarak halktan destek aradıklarmı görüyoruz. Yani bütün bunlar halkla ilişkiler kavramının içine giriyor ve bu açıdan bakıldığında halkla ilişkilerin dört bin yıllık geçmışi olan bir meslek olduğunu söylemek de mümkün. SOBU Peki halkla ilişkiler konusunun özel firmalar ya da çeşitli kuruluşlar açısmdan önemi nedir Sayın Asna?.. ASNA Halkla ilişkiler olayını özel kumluşlar açısmdan, yani mal ve hizmet üretip satan kuruluşlar açısmdan ele aldığımızda da aslında aynı şey söz konusu. Bu kuruluşların kendilerine bir kamuoyu yaratmadan, bir hedef kitle oluşturmadan ne mal ve hizmet üretmelerl, ne de satmaları mümkün olabilir. Dolayısıyla halkla ilişkileri bir kuruluşla karşısmdaki hedef kitle arasmdaki iletişim olarak da tanımlayabiliriz. Burada resml ya da özel kuruluştan hedef kitleye bir mesaj gidiyor. Bu mesaj genellikle «ben yaptığımı doğru yaparım, iyi yaparım» ya da «ürettifim mal iyidir, ürettiğim hizmet iyidir» glbi bir şey oluyor. Buna karşılık hedef kitleden, kamuoyundan bir besleylci destek almıyor. Bunda başarılı olan ve kamuoyunda iyi bir imaj yaratan bir özel kuruluş yalnız malmı satarken değll meselâ isçl ararken, ortak ararken, tahvil satarken, hattâ kredl alırken de daha iyi bir şansa sahip oluyor, daha kolay sonuç alabiliyor. SORU Yani burada önemli olan söz konusu kuruluşun seçtiği hedef kitleye kendini iyi lanıtnıası, iyi bir imaj oluş turması oluyor anladığım kadar.. ASNA Şimdi burada üç anlayış var. Birincl anlayış «nyl şeyler yap kamuoyu seni destekler» diyor. Ikinci anlayış «yaptığını iyi anlat, kamuoyu senl destekler» diyor. Üçüncü anlayış ıse «hem iyi şey yap, hem de iyi anlat, ancak o •/aman kamuoyu seni destekler» diyor. SOBU Burada bir de % soru akla geliyor: halkla illskiu lerle reklamcıhk arasmda nasıl bir ayınm var, ne batamdan farklı şeyler bunlar?.. ASNA Bu soruyu sorduğunuz iyi oldu çünkü halkla iliş.kiler reklâmcılıktan daha yenl bir meslek dalı olduğu lçin çoğu kez ikisi birbirine karıştırüıyor. Aslında halkla ilişki Halkla ilişkiler konusunu Türkiye'ye DPT getirdi ama daha sonra özel kuruluşlar bu alanda önderliği ele geçirdiler, basın yayınla iliskilere artan bir önem vermeye başladılar lışmaları yapmaya başladıkları görüldü. Böylece 1970'lerde biriki kişiyi geçmeyen halkla ilişkiler mesleğinde çalışanların sayısı da bugün 100'ün üstüne çıkmış bulunuyor. Tabii gerçekte satıcı olup da kendilerine halkla ilişkiler elomanı denenler bu rakama dahil değil. Bazı ilânlarda halkla ilişkiler uzmanı aradıklarmı belirtenlerin de gerçekte belli malian pazarlayacak satıcılar aradıklarmı biliyorum. SORU Demin kamu kesimi bu konuda greri kalmaya başladı dediniz. DUnyadaki duruma baktıgımızda kamunun halkla ilişkiler konusuna verdiği önemi gösteren örnekler var mı?.. ASNA Var tabii. Meselâ 1930'larda ABD'de halkla ilişkiler uzmanlarmın yardımcıhğiyla halktan kemer sıkma politikalan için özveri ve destek Istenmişti. Pransa'di. PTT'nin kamuoyundan gelen şikâyetleri değerlendiren bîr halkla llişkiler bölümü var. Ayrıca UNESCO gibi uîusiararası kuruluşlarm pek çok tilkeyi birden kapsayan. hedef kitle olarak pek çok ülke halkını birden etkilemeyi amaçlayan halkla ilişkiler girişimleri var. SORU Anladıgim kadar halkla ilişkiler konusu bir iilkenin uluslurarası düzeyde tamtıhnası açısmdan da önemli.. ASNA Tanıtma o'ayma baktığımızda bu olaym başlıbaşma bir halkla ilişkiler çahşması olduğunu görüyoruz. Türkiye'de ise bunun böyle olduğunun bilincine şimdlye kadar varılamamıştır. Konuyla ilgili bakanlıkta çalışan Ulagay sordu, Asna yanıtladı: Halkla iliskilere önem vermeyen kisi veya kuruluş başarılı olamas ler ve reklamcılık kullandıklan araçlar bakımından ve her lkisinde de bir mesaj iletmek söz konusu olduğundan birbirine benziyor. Ama aralannda büyük farklılıklar da var. Bence en belirgın fark şurada: reklam bir mal ya da hizmetin tanıtımım yapmayı amaçlar, halkla llişkllerde Halkla ilişkiler yöntemlerini kullanarak kamuoyunda iyi bir imaj yaratan özel kuruluşlar, ürettikleri mal ve hizmetleri daha kolay satma, daha kolay eleman bulma ve borçlanma şansına da sahip oluyorlar. ise dogrudan satış söz konusu değildir. Burada konu bir kışidir, bir kurumdur, bir kuruluştur. Bu kuruluşa gerekli desteği sağladığımz zaman onun malını satmasmı da kolaylaştırmış olursunuz, diğer bütün ilişkilerini de kolaylaştırmış olursunuz. Aynca halkla ilişkiler çok uzun vade de sonuç veren btr çalışmadır. Bazen amacınıza ancak beş yılon yıl gibi sürelerde ulaşabilirsiniz, reklamda ise bu böyle değll tabii. Yalnız reklamın halkla llişkiler olayının içinde yer alabilecek ve kullanılabilecek bir araç olduğunu da burada belirtmek gerek. SORU Halkla ilişkiler konusuna Ttirkiye'de ne zaman önem verilmeye baslandı Sayın Asna?.. ASNA Türkiye'de halkla ilişkiler 1960'larda gellşmeye başlayan bir meslek. Bu meslek de Ttirkiye'ye kamu kuruluşlarmın öncültiğünde girdi. 1961"de kurulan Deviet Planlama Teşkllâtı'nın kuruluş şemasında koordinasyon dalresine bağlı olarak bir halkla ilişkiler örgütü vardı. Amacı Türk kamuoyuna planlama fikrinı benimsetmek ve bütün Türkiye'deki baskı gruplarından bu konuda destek ve gerektiğinde bir takım ozveriler ıstemekti. 1964'de kurulan Nüfus Planlama Genel Müdürlüğü bünyesinde de bir halkla ilişkiler örgütüne yer verildi. Bu örgütün iki yıl içinde 250 bin kadını doğum kontrol çalışması kapsamına alarak o zamana kadar ürküntü veren bir konu olan doğum kontrolunu onlara benimsetme yönünde çalışmalar yaptığını hatırlıyorum. Uluslararası alanda Türkiye'nin geregince tanıtıhnası için halkla ilişkiler konusuna gereken önemin verilmesi ve konuyla ilgili ayrı bir bakanhk kurulması gerekli. lann bile yıllar boyu bu bilince varmadan çahştıklan ne yazık ki bir gerçek. Bir kere bu bilinçsizllkten kurtulmak, halkla llişkilerin turlzmden, kültürden ayrı blr konu. ayrı bir uzmanlık dalı olduğunu kabul etmek gerek.. SORU Feki bu konuda ne yaptlabilir?.. Ya da daba İyi sonuçlar alabiltnek için neler yapmalı?.. ASNA Bir kere dogrudan doğruya halkla ilişkiler konusuyla ilgili ayrı bir bakanlık kurulmalı ve bu bakanlığm gorevl öncelikle dışa dönük olmalı. Türkiye'nin dışarda tanıtılması, bazı ülkelerde Türk lobileri oiuşturulması gibi işler hep bu bakanlığm görev alanı içine alınmalı. Aynı bakanlık yurt içinde belli politlkalann kamuoyuna benimsetilmesi görevinl de ikincl bir görev olarak sanabilir. SORU Türkiye'nin uluslararası tanıtımı bakımından önümüzdeki dönemde ne gibi olanaklar var Sayın Asna?... ASNA Uluslararası tanıtımda belli olay ve tarihlerden yararlanmak çok önemli. Türkiye meselâ Cumhuriyet'in 50. yılını ve Atatürk'ün 100. yılını bu amaçla kullanmaya çalıştı. önümüzdeki yılın Cumhuriyet'in 60. yılı olması bu bakımdan yenl bir imkân veriyor. Ayrıca Türkiye'nin yararlanabileceği bazı uluslararası olaylar var. Avrupa Kon seyi 18. sanat sergisi İçin tstanbul'u seçmiş bulunuyor. Av rupa Konseyl ile ilişkilerimiz açısmdan da bu olayı en iyı biçimde kullanmahyız. Ayrıca UNESCO'nun uluslararası tıp kongresinin ve dünya çahşan kadınlar yahut soroptimistler derneği toplantısınm îstanbul'da yapılacak olması ve İstanbul Festîvali Türkiye'nin dışarda tanıtılması açısmdan hep önemli fırsatlar. Bu fırsatlardan gereğince yararlanmak içm çok ciddi halkla ilişkiler çalışmaları yapmak gerekir. daha doğrusu gerekirdi. Çünkü artık 1983 kapımızda ve bu sözünü ettiğim olaylann olmasına yedısekiz ay bir zaman kalmış. Türkiye bu alanda bazı hedeflere varmak istiyorsa bu konuya hızla eğilmeh ve halkla ilişkiler konusuna gereken önemi vermelıdir. EKONOMİDE Bütce Plan Komisyonu'nun 3 üyesi bir rapor hazırladi: GÜNÜN AYNASI 76 milyarhk vergi matrah farki bulundu milyar lira tutarında mat rah farkı hesaplandı. ö te yandan, Maliye Bakan lıgı Teftiş Kurulu da, bu yıl 36 inceleme sonunda beyan edilen 687 milyon 681 bin 876 lira vergl mat rahından, toplatn 345 mil yon 551 bin 577 lira matrah farkı yakalamış bulu nuyor. ANKARA, (a.a.) Malıye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nun yap tığı ıncelemeler sonunda, 16,5 milyar liralık matrah farkı buiundu. Kuru lun bu yılın ilk dokuz aylık döneminde încelediğı 265 stopajla. 2761 beyannamede 13,6 milyar liralık matraha karşılık. 16,5 Psyasaya 5 milyar sürüldu ANKARA. (ANKA) Ekim aymm Uk üç haftasmda piyasadan sürekli para çekildikten sonra, son haftada emisyonda yenıden artışa gidildi. 2229 ekim tarıhleri arasında piyasaya 5.1 milyar lira sürüldü. Ekim ayı başında 553. 8 milyar lira düzeyinde olan emisyon, sonraki haftalarda sırasıyla 20.1 milyar. 12 5 milyar ve 10 7 milyar lira daraltılarak 510.4 milyar lirava kadar geriletildi. Son haftada meydana gelen artışla emisyon yeniden 515.5 milyar liraya yükseldi. ANKARA (a.a.) Gellr tahmlnlerinin 1983 mali yılı bütçeslnde yüksek tutulduğu, bütçenin dönem sonunda ya 300 milyar lira açık vereceği, ya da bütçede yer alan ödeneklerin yıl içinde serbest bırakılmayarak, deviet harcamalarmda kısıtlamaya gldileceği bildirildi. Danışma Mecllsl BütçePlan Komısyonu tiyeleri, Cahit Tutum, Necmettin Narlıoğlu ve Tülay öney tarafından «Gelir bütçesi» üzerinde hazırlanan raporda uygulanması muhtemel her iki durumun da bugünkü ekonomik konjonktürde çok sakmcalı olacağı, "Bütce 300 milyar lira aeık verecek,, \ esasen asgarlye tutulmuş olan deviet harcamalarımn gerçekleştirilmesi için, öngörülen gelirlerin kesin olarak tahsil edilmesinl sağlayıcı önlemlerin clddlyetle ve süratle almmasının zorunlu görüldüğü anlatıldı. Raporda, 1983 yılında ye terll bir vergi mevzuatına. son derece ciddi bir vergi idaresine ve çok etkin bir denetım mekani7masına ih tiyaç bulunduğuna dikkat çekilerek, 1983 mali yılında gelir vergisinde 4 puanlık bir düşüş öngörülmesıne rağmen, gelir vergisi tahminlerinin bir önceki yıla göre yüzde 53.3'lük bir artışla, 915 milyar lira, kurumlar vergisinde ise 10 pu anlık bir düşüş olmasına karşın. 220 milyar lira olarak tahmin edilmesinin kuşku ile karşılandığı kaydedildi. Mali denge vergisi tahsilatınm 1982 yılında, bir ön ceki yıla göre, yüzde 10 oranında azaldığı, 1983'de ise yiizde 16 oranmda bir artış beklendigi hatırlatılan raporda, daha sonra şöyle denildi: «Emlak vergisi gelirlerinde, 1982'ye oranla yiizde 20» luk bir artış öngörülmekle birlikte, Bakanlar Kurulu kararı geregince, 1083 yılında yapılacak genel beyanın, öngöriiien 48 milyarhk gelirin toplanmasına Imkân vereeeği düşünülmektedir. İşletme vergisinde 1983 yılında yüzde 84 oranında bir artış öngörühnüştür. An cak, 19771981 dönemi incelendiğinde, hiçbir yıl artış oranının yüzde 55'in üze rinde olmadığı ortaya çıkmaktadır. Hizmetlerden alınan vergilerin, 1983 yılında 1982'ye oranla yiizde 94 dolayında artış kaydedilecefci varsayıl nııştır. Oysa 1982'nin dokuz aylık döneminde, hizmetlerden alınan vergiler 1981'in aynı devresinc oran la yiizde 35 civarında artabılmiştir.» HAVA HARP OKULU KOMUTANLIĞI SATINALMA KOMİSYONU BAŞKANLIĞINDAN 1. 15'nci Füze Üs Komutanlığınm ihtiyacı için muhtelif cins Ford oto malzemesi 1601 sayılı yasaya göre satın alınacaktır. 2. Isteklilerin teklif mektuplarının içine katîi teminat mektubu veya banita teminat mektuplarını, Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı olduklannı kanıtlayan 1982 onayh belgelerini. tüzel kişiler ise sırkülerini kovarak aşağıda yazıh gün ve saatinden bir saat once Komisyon Başkanlığına imza mukabilmde vereceklerdir. Kat'î tominat banka mektubu olarak verilecek ise, mektup vadesiz ve limitlerı gösterilmiş olacaktır. 3. Teklif mektuplan açıldıktan sonra Komısyonda hazır bulunan tallpler arasında ikinci defa açık eksilime pazarlık usulü ile ihüleye devaıtı edılecek ve teklifler arasında teknik nitelikieri idari ve fiyatlan yonunden en uygun olanı seçilerek ihaiesi yapılacaktır. 4. Özel ve teknik şartnameler Hava Harp Okulu Komutanlığı (Yeşilyurt) veya îstanbul Levazım Amirliğinde (Sirkecil görülebilir. NOT: Akit makam ihaleyi yapıp yapmamfikta serbesttir Ihalenin GunSaati ve yeri Tahmini Kafl G Cinsi Tutarı Teminat B600 Ford Otobüs 17 Kasım 1982 çarsamba gunıi malzemesi 2.250.000 TL 135.000 TL saat 14OO'te Hava Harp Okulu K. lığı Fıoo Ford oto malzemesi 2 350.000 TL 141.000 TL Yeşilyurt İstanbul (Basın. 24099) DOĞUM OMER ALTAN'ın doğumunu dostlanm^a auyuruyoruz. PARÎS 5.11.1932 Ümit • Mehmet ALTAN Insast kafafası da döviz kaynagı oluyor ADANA, (Cumhuriyet Güney 11leri Bürosu) Adana Ticaret Odası'ndan yapılan bir açıklamada Kanada'da kurulu bir laboratuvarın Turkıye'den çeşitli hayvan ıskeletleri ile insan kafata sı satm almak istediği bildirildi. Ottava Buyukelçilıği Ticaret Müşavirliği'nden Adana Ticaret Odası'na gelen bügılere gore «Boreal Laboratuaries Ltd.» adlı kunılug tara fından satın alınmak ıstenen hayvan tskeletlerinin türleri şöyle sıralanıyor: «Yılan, güvercin, tavuk. kunduz, köpek, balık, kurbağa. kaplumbağa. yarasa, fare. kedi, eşek, at, köstebek, Inek, koyun kurt.» Kuruluşun adresi söyle: Boreal Labo ratuaries Ltd. 1820 Mattawa Avenue Missısauga, Ontario, Canada. Kazanan ögrencilerimiz anlatıyor GAZETELERDE İZLEYİNİZ Hammadde dısalımı geriledi m ANKARA, (THAJ Yılın ilk sekiz aylık döneminds yapılan hammadde ithalatının geçen yılın eş donemine gore yuzde 12 oranmda azaldığı goruldu. Ham petrol dışında yapılan hammadde ithalatı bu yılın ocakağustos döneminde 3 milyar 360 milyon dolar oldu, geçen yılın aym döneminde yapılan 3 milyar 765 milyon dolarlık ıthalata gore 405 mılyon dolariık azalma oldu. Hammadde ıthalaünda ortaya çıkan duşaş yatınm ve tüketım malian dışındaki «diğer madde»Ierdeki azalmadan kaynaklandı, buna gore, geçen yılın ilk sekız ayında 2 milyar 234 milyon dolarlık hammadde ithalatma karşılık bu yıl 2 milyar 194 milyon dolarlık ithalat yapıldı. TEŞEKKÜR Bizlere oğlttmuz İLDENIZ OZAN'ı kazan&tran can dost ve değerll Jn. Opr. Dr. JANE \ FONDAN VancMi Kfdgrave Maxın\ihan Srhcîl GRUBU Vıtray Batık sergısı devj.n Gersal Istek uı«r'ne R()M\ Konui kooperafsfierinin basansız oldugu öne sürüldu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 6. Tıirkiye Şehircilik Günü nedeniyle düzenlenen kollokyumda bir bildlri sunan KentKoop Sosyal Hizmet Uzmanı Bülent Dirik, ülkemlzdekl konut kooperatlflerinin yüzde 90'ının başarısız olduğunu söyledi. Bülent Dirik, «Batıkent projesi örgütlenme modell ve KentKoop» konulu bildırisinde kentle çoğunlukla bü tünleşemeyen, toplumsal htzmetlerden yeterlnce yararlanamayan barınraa sorununun asıl sahiplerinln dar ve orta gelirlllerden oluştuğunu ve bunların da çoğunlukla örgütsüz olduklarmı belirtti. ayrıca emeğı geçen Jn. Dr. Nurhayat ZERBtN'e, Lâborant Raçit ÇETİN'e ve tüm Kadıoğlu Kliniğı personeline teşükkür ederiz. BÜfiE TURGAÎ UA ÇN İLDENİZ KURTULAN'a ed lyor. snıvnnuR 8 ÖLÜMÜ JHfiî. UNİVERSİTEYİ KAZANDIRMAK İÇİN 8UYUK BİR GAYRET SARFEDEN ÖĞRETİM KURUMUNUZA MİNNETTARIZ KUCUK SALON Fuayesınde Bcı Kankatur davım adlyor serg.s BEKLERKEN DİLK#da AynurGermık Cocuklarımıia kulturel ettonlıkieı 12.1514.J016.4519.0021.15 C.te$lPaz«r:10.0P Indlrlmll Cocukcımı^'ın kayıtları l iunjcak VIDEO İNGİLİZCE iie lıtanbul Ctd. No. 47 Beklemeliler: 815 KASIM Lise Sonlar : 615 KASIM SÖMESTRİ KURSLARI İLE 19831984 ÖĞRETİM YILI KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR Atatürk Erkek Lisesi **"7ikuİ«ıtı J22144BAKIRKÖYJ SATELIK TAMPERLÎ PORD, MOTORLU KAMYON. T e l : 26 79 99. ZCE (Beyoğlu) 1972 mezunlan tcpianıyoruz. Mür: Her gün 912 arası 46 95 67 yıldız dersanesi Beşiktafİstanbul • 60 25 33 61 32 92
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear