29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 KASEVI 1982 KÜLTÜRYAŞAM 1. Ulusiararası Fotoğraf Yarısması sonuclandı Kültür Servisi Istanbul Devlot Guzel Sanatlar Akademisi, yeni adı ile Istanbul Mimar Sınan Üniversitesi Fotoğraf Binmı ile F1AP «Federation Internationale D'L'art Photographigue»nin ortaklaşa düzenledikleri I. Ulusiararası Fotoğraf Yarışması sonuclandı. Baha Gelenbevi, Prof. Dr. Büient Ozer, Cefer Türkmen, Sabit Kalfagil ve Meh met Bayban'dan oluşan jüri 26 ülkeden çeşitli sanatçılann 2534 fotoğrafmı değerlendırdi. Renkli ve siyah beyaz fotoğraf dallannda ko nan ödulleri kazananlar: Renkli dalrada; I. Josef Ma yer (Avusturya) 2. Cafer Kulaksız (Türkiye). 3. Joan Durand (Fransai, FÎAP Mansiyonlan: Nevzat Çakır (Türkiye), İngemar Brorson (Isveç). Manfred Kriegelstein (B Almanya), Mimar Sinan Üniversitesi Ödülleri, I. Eva Rosth (Isveç) 22. Beatriz Mitsouko (Arjan tin). 3. Roland Heinzl (B. Al manya). Sivah Beyaz dahnda; 1. S. Nagabushan (Hindistan). 2. Asko Salmi (Finlandiya). 3. Vladimir Vitov (Sovyetler Birliği' Mans'yonlar: Sarkis Baharoğlu (Türkiye). Cengiz Akduman (Türkiye), Aleksaadr Samilov (Sovyetler Birliği). Mimar Sinan Üniversitesi Ödulleri: 1. Lee Wellinkton (Amerika). 2. Pedro Lus Raota (Ariantin), 3. Pauli Hanspeter (Isvicre). Oruç Muradoğlu Özel Ödülü; Mehmet Kısmet (Türkiye). Curnhuriyet 5 Istanbulun karsısi: Kadıköy Haydar KABABEY adıköy'ün kuruluşunda, buraya güzellikten anlamayan körlerin yerleştiği yolunda bir efsane olduğu bilinir Cumhuriyet tle yaşıt olup îstanbul'u yaşayanlann an lata anlata bitiremediğlne bakılırsa yakın zamanlara dek Kadıköy'ün güzelliklert ve tath yaşamı da pek yabana atılır cinsten değllmlş. Çamlar lçinde köşkleri, pembe çavuş bağiarı, kumru seslerl, doğal kıyılan, büçök beyaz Rum evteri, sevlmli tramvaylan, düzenli iskelelerl. neşell meyhaneleri ile. KOçük Bey'ler. Yukan Erenköy'dekl köşklertnden banyo kılıklan 11e çıkıp, tanıdıklarıyla yarenlik ederek, bahçeden bahçeye geçerek kıyıya ulaşır, banyolarını alır: bornozlarını giyer, bir dost köşkte Içkilerini alır, fakirhanelerine avdet ederlermiş. Hele akşam: Belvü. Korupark, Fenerbahçe önünde Fayton ve Kupa tle tur atmak: Hristo, Todort. Koço gibl eoğu kez yöneticisinln adıyla tnaruf meyhanelerde geceyi bttirmek ne zevkll olurmuş. Bir lskele meydanı, bir çinar altı, jilet gibl giyinmlş. Smokingpapyon, briyantinli saçlar ortadan ayrılmış garsonlar, Köz süzen gayrimüsllm kiz lar. Gregor'un cazı. madarae Sarhal'ın sesl... Arlstok rat ailelerfn tatlısu frengl oğullarının kotralarından bir ağızdan sövlenen şarkılar duyulurmuş: «Kaiamıştan bak vapur kalkiyor. kalkıyor Beresini yan giymiş geIlyor. geliyor Ah berelim vah berelim Senletı şöyle bir sezelim...» Zaman cok hızli geçer Ka dıköy'ie Kslamış'tan vapnr kalkmaz olur. Körfezi bile Hüvükteki Nar A â a c ı YASAB KIMAİ 9Bundan sonra Çukurovayı bir bir dolaştılar.. Çok şey gördüler. Başlarından çok işler geçti. Uğ ramadık köy. yalvarmadık Aga bırakmadılar. Çu kurova kazan onlar kepçe yürü babam yürü ettiler. Bir gün bir çimenlikte yürürken toprak on ları gırtlaklarına kadar ıçine çekti. Burasınm ba takhk olduğunu neden sonra, kendilerini kurtaran traktörcüden öğrendiler. Ovada çok işsiz ırgat dolaşıyordu. kendileri gi bi aç yoksul. Hepsi onlar gibi şaşkmlık içindey diler. Tozları dîz kapağına kadar çıkan yollardan to zutarak mavi, sarı, kırmızı. mor traktörler, biçer döverler, kocaman kamyonlar geçiyordu. üstlerini yarım parmak kalınlıgmda toz bağlamış. Ma kinaların öz renkleri al tmda kalmış, soluk, bel Ii belirsiz. nılmaz serencam geçtı. Iki gün de aç kaldılar. Aşık Ali olmasa halleri dumandı. Köylere gidip saz çaldı ekmek topladı. Eski den olsa Aşık Ali'yi köylüler, ikî elleri kanda da olsa, el üstünde tutarlardı. Şimdi yüzüne bile bak mıyorlardı. Eskiden Aşık Ali'ye yalvar yakar oluyorlardı sazından bir iki ses dlnlemek için. Tozlara battılar, arkalanndan çıkan ter toza bulanıp çamur oldu, bataklıktan çıkmışa döodü ler. Görmediklerini görüp, çekmediklerini çektiler. Aşık Ali türküler yaktı dert üstüne, muhanet üs tüne, tozlu yollar, zalun ağalar. yılan gibi sokan, kemikli sivrisinekler üstüne. Aşığm sesi duyanra yüreğini paralıyor. onları acıdan kıvrandjnyordu. öyle yanıklaşmıştı. Yusuf'a gelince, ne ben söyleyeyim, ne siz duyun! Ona yürek dayanmaz. Onun haline insanın yüreği taş olsa da gene erir. tki hafta onların peşisıra zar zor süründü durdu. Kimi her yanmı ateş alıyor, baygm düşüyor. kimi üşüyordu yayla kan gibi. Tki haftadan sonra gayn jürüyemez oldu. Ekmek yemiyor, bol bol Çukurova'nm ıhk, kan gibl suyunu içiyordu. Bir derl bir kemik kaldı. Onu nöbetleşe sırtlarma alıp götürüyorlardı. Daha çok Hösük onu taşıyordu. İclerinde en güçlüleriydl de ondan. Yusuf: Çukurova tekmil uyanıyordu. ötedeki köyün horozlan öttü. Sonra ma kina gürültüleri başladı. Sonra insan sesleri, daha başka gündüz sesleri ma kina gürültüsüne karıştı. Sonra topraktan ince bir buğu yekindi. firezler ışıldadı. Uzaklardaki Gâvurdagının arkasından da bir top ışık fışkırdı. Bu yere Yüreğir topragı derler. Bu Yüreğir top rağı taze bir kadın terîi gibi yumuşak, sıcacıktır. Can eksen biter. Bu ekini olur, içine kaplan girse sökemez derler ya, işte öyle. Bire otuz verir. kırk verir. Güzün pamuk lar açtıgmda bütün Yürpğir toprağı apak donanır. met de umudu kesınış, boynunu büküp, «Gidelim kardaşlar, ne gelir elden gidelim.» demişti. Hösük yerde inildeyen Yusuf'u kaldırdı, sırtına aldı. Yusuf kendisinden umulmaz bir çırpmışla: «Beni indirin. Ben usandım gayn, sırtta geze geze. Yük oldum sîze, indirin beni. Yürürüm ben. tndirin.» diye inledi, çırpındı. Ayaklan boyuna Hösüğün baldırlarını döğüyordu. «Beni indirin! Beni indirmezseniz, ben ölürüm.» Aşık: «Etme kardaş,» dedi. <Senin yürüyecek ne ha]ın var? Etme bunu. İşte gidıyoruz gayn memlekete.» Yusuf dinlemedi. Çırpmdı durdu. Hösük de kızıp bırakıverdi, yürüdü. Yusufun bir koluna Memet, bir koluna da Aşık Ali girdi. Hösüğün ardısıra gitmeye başladılar. Yusufun başı önüne düşmüş, aralarında yürürken ayaklan biribirine dolaşıyor, sık sık da tökezliyordu. Bir zaman böyle yürüdükten sonra birden bacakları bükülüverdi. Kollarını bıraksalar ağzı aşağı yolun tozlanna sermeci çıkacaktı. Memet hemen kaldırıp sırtına aldL K \ < ı ,' j I t î i İ$9f Ü 1 m X â A) toprakla doldurulur. Erenköy'de ne çamlık kalır ne köşb ne de £umru. Tenteli tramvaylar yerlerinl «neşeli» mînibüslere terkederler. Tarlanın ortasında dükkân açan 1leri görüşlü vatandaşa Şaşkın Bakkal dtyenler, küçükdillerini yutar bu apartmanları görünee. 4 katlı, derken, 816 ve pek yakmda 32 katlı. Çlft asansörlü. Hldroforlu. jeneratörlü, lambrili, kemerll kapılı. yaldız fayanslı ve renk li bideli, balkonunda Barbekülü. yüzme havuzlu, renk renk, biçlm biçlm. <sü per lüks» dalreler, yapılır ve satılır ki: dünya mimar hk tarihl ile mallyecilere ibret ola! Bir hesaba eöre bu yoldan, 5 yılda Kızıltoprak Bostancı arasında 60 milyar kâr yaratıhr. Plajlar kalabahklaşır, denîz kokar. Kurbağalı Dere' ^ ^ de kurbağalar kahkaha atarken bu duruma; zehirlenip ölürler. tnsanlar duraklarda bekleşir, yollan Murat'lar, Tramsatnlar, Pon tiac'lar kaplar. Cayırtıh pa tinaj çekmeler ve egzost du raanlartyla... Kadıköy'de. Piat, Valiant, Studebakerlerin ilk görüldüğü yıllarda dokuz taksi varmış. Bkrem Muhittln Yeğen Bey, kırmızı Lancia'sı İle Belvünün önünde durup, «bir tspanyol asilzadesi glbt» arabadan indlkte. arabanm çevresinl Kadıköy'ün dokuz taksisl, kendisinin çevresinl ise hayranlan sararmış. Yıllar sonra, şu görkemli Kadıköy'ün, çelişkllerin en keskinlerinl «görselleştirerek» Kalamış'ı, Brenköy'ü, Moda'sıyla çöküşü de başka türlü heyecanh oluyor doğrusu. Canlanna tak ctmişti gayri. Çoktandır dönmeye karar vermişlerdi ya, Memet bir türlü yakalarını bırakmıyordu. Hösük ayagınm ucuyla Memet çocuğu dürttü. «Kalk.» dedl. «it oğlu it! Yatar gün öğlene kadar' Kekllkoğlu oldu başıma...» Aşık Ali: «Hösük,» dedl, «her hu yun iyi ya, ah bu huyun olmasa.» Hösük: «Bak.» dedl, «gözünü sevdiğim Aşık, nasıl yatmış! Parayı cebine koymus, elini de cebine sokmuş da. onun da üstüne yatmış da... Deli olma gel! Sanırsm biz hep hır sızız.» Aşık: «Her huyun iyi, Hösük.. Görmemiş oğlan. Zorlan değil ya... Görmemiş,» de di.. Memet çocuk küskün küskün uyandı. Canlarma tak demişti gayn. Çoktandır dönmeye karar vermişlerdi ya, Memet bir türlü yakalarını bırakmıyordu. Memleket diye yola düşüyorlar. Memet ötede bir köy görüyor, «Hele şuraya da bir uğrayahm. Burda mut lak iş buluruz,» diyor. yal vanyor yakarıyor. onlan o köye götürüyordu. Böyle böyle, belki on kere yön lerini memlekete dönüp giderlerken, Memet onları geri döndürdü. Bugün artık son. Bir daha dönmek yok. tş yok. perperişan. ne dönüp dur sunlar Çukurova'da. Me Bir aksamüstü karsılastıklan ölüniin üs tünü yolun tozlan örtmüstü. Ova tekmü sıtmadan titriyordu. tnsanlarm sapsarı yüzlerl uzamıştı. Otlar kurumuş. yaprak lar dallarda göğünmüştü. Bütün ova göftünmüş bir sarılıktaydı. Yollarda kalmış ölüler gördüler. Bir aksamüstü karsılas tıkları ölünîin üstünü yo lun tozlan örtmüstü. Toz larm altındaki yüztt keh rübar pibîydi. Bacaklarını frermiş. ayaklarıru dik m'^ti. Insanlar bu traktörler peldikten sonra birden değişmişler. bambaşka ol rnuslardı. tnsanların yüz lerine bile bakmıyorlardı. Ne yaDacaklarını bilemedikleri bu mak'nalara ta pıpmıslardı bayağı. Durup dururken bir kövde, genc bir afca onların yü?üne tükürdü. daglarda Cukurova'ya ne kadar akılsız ırgat dökülmüşse bu yıl, hepsinin anasma avradma sövdü. Asık Ali bırakşa.ydı eğer. Hösük ."damı parçalayacaktı. Öfkesinden başını yolun kîvısmdakt yaprak ları tozdan olmuş dut a^aclarının gövdesine uru yor. lin^îrıvor. inlivor dııvu'madık kiifiirlprlo Çukurova'ya sövüyordu. Daha çok çok şeyler gördüler. başlarında ina Pristine «Tan» gazetesî, genç Türk ozanlanna yer verdi KüUür Servisi Pristine «Tan» gazetesinin ekim sayılarmda genc Türk ozanları Abdülkad'r Budak, Yaşar Miraç. Veysel Colak. Suat Vardal ve Ozan Telli'nin siirleri yavımlandı. «Tan» gazetesi aynca Ahmet Hoındi Tanpınar ve 7 Bedri Rahmi F5 üboğlu'nu birer yazıyla andı. Azra Erhat'ın ölümü dolayısıyla da bir sdyleşl ve yazı yayımlan dı. Gazete. Tank Dursun K.'nın «Dflin Kemiksizi: Argo» adlı bir denemesine. Sait Faik'in «Bir Kadın» ve Zeyyat Selimoçlu'nun «Bizanslı Karga, Cocuk» adlı öy külerine. ÎJhan Berk'in «Aşk», Arif Damar'ın «Od». Attila tlhanın «Elde Var HUzün adlı şiirlerine de yer verdi. Memet, «ben şimdi nasıl bakayım avradın yüzüne?.» dedi. Memet çocuk: «Beni,» dedi, «öldürseler Keklikoğlunun yanına varmam. Aç ölürüm gene varmam. Öyle değil mi, Aşık Emmi?» Aşık Ali: «Bir başıma olsam,» dedi, «vız gelir dünya. Ben de gitmem yanına se nin yerinde olsam.» Memet çocuk: «Ne hakkımı verir, ne bîr şey. Bir de döve döve öldürür beni.» Memet: «Ben şimdi nasıl baka yım avradın yüzüne? Çocuklara ne diyeyim?» dedi. Aşık Ali: «Gene,» dedi, «bir oyon mu çıkaracaksın, Memet? Gene bir oyun mu?» Yusuf sabaha kadar uyumamış. boyuna inildeyip durmuştu. «Beni atıngidin» diyor du. «Size yük oldum. O ölü gibi yolun tozlanna gömüleyim.» ötekiler aldırmıyorlardı. En önce Hösük uyandı. Kocaman ellerini yumruk edip gözlerini oğ^aladı. Her bir yanı sızlıyor du. Sonra Aşık Ali'yi uyandırdı. Sonra Memet. Yusuf sabaha kadar uyumamış> boyuna inildeyip durmuştu. Şimdi de usul cana inlldiyordu. Dislerl de birbirine kenetlenmişti. Memet çocuk da sağ ellni cebine sokup üs tüne yatmış. bebekçe bir almıyor sanırdm. Gece yağmur misali ci§ düşmüş, her yanları sırılsıklam olmuştu. Istanbul Üniversitesi Rektörlüğü SAĞLIK BİLİMLERÎ ENSTSTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Üniversitemiz, Tıp. Diş Hekimliği. Eczacılık, Veteriner Fakülteleri ile Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulunda 9821983 ders yılında Yüksek Lisans ve Doktora Öğretimi yapılacaktır. Yüksek Lisans giriş sınavına başvuru için öğrencilerin Lisans öğrenimi not ,ortal«ma,lannın tam notun en az % 8O'ı olması gerekmektedir. Doktora giriş sınavma başvuru için Yüksek Lisans öğrenim derecesinin tam •> notun % 7O'i olması gerekmektedir. Ya bancı dil sınavında başanlı olan adaylar doktora bilim sınavına girebilirler. Adaylann sınava girebilmeleri içia 12.11.1982 tarihine kadar Yüksek Lisans öğrenimi için ilgili lisans dererelerini ve Doktora öğrenimi îcin Yüksek Usans (Tıp ve Diş Hekimliği Mezuniyet) derecelerini belirleyen bir belge ile Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sekreterliğine (tstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıklan Anabilim Dalı Çapa) başvurmalan duyuru'ur. NOT Her Bilim Dalı için adaylarda ön şart olarak aranacak lisans ve yüksek üsans öğrenimleri konusunda aynntılı bilgi Enstitü Müdürlüğunden ahnabiiir. (Tel.: 25 89 41). Sınav Tarihleri Yüksek Lisans Giriş Sınavı 17.11.1982 Çarşaınba Saat: 14.00 Doktora Giriş Sınavı Yabancı Dil (îngilizce. Fransızca, 19.11.1982 Cuma Saat: 14.00 Almanca) 24.11.1982 Çarşamba Saat: 14.00 Bilim Dalı Sınav Yeri: îstanbuî Tıp Fakültesî, Te e| Bilimler Fizyoloji Anabilim Dalı, Çapa TıpProgramları İç Hastahklan, Çocuk Sağlıgı ve Hast. Adli Tıp Beslenme Anatomi Tıbbi Genetik Biyofizik Kulak, Burun, Boğaz Hastalıklan Biyokimya Mikrobiyoloji Deontoloji Nükleer Tıp Farmakolofl Psikiyatri Fiziksel Tıp ve Rehabilltasyon Tıbbî Biyoloji ve Genetik FizyoloH Tıbbî Ekoloji ve Hidroklimatoloji Gene] Patoloji Tıp Tarihi Halk Sağlıgı Histoloji ve Embriyoloii Diş Hekimliği Programlan Anatomi Agız Diş ve Çene Hastalıklan ve Cerrahisi Bıyokımya Diş Hastahklan ve Tedavîsi Farmakoloji Ortodonti Fizyoloji Periodontolofi Halk Saghgı Protetik Diş Tedavîsl Histoloji ve Embriyoloii Mikrobiyoloji Patoloji Eczaalth Programlan Farmasötik Teknolojl Marmakognozl Farmasötik Toksikoloji Farmakolojl Farmasötik Klmya Veteriner Programlan İç Hastalıkları ve FarmakoloH Besin Hijyeni ve Teknolojisi Mikroblyoloji Biyokimya ve Fizyoloji Morfoloji Cerrahl Parazltoloji Doğum ve Dölerme Hastalıklan Patoloji Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıklan Zootekni . HemfireHh Programlan Hemşirelik Temel Ilke ve uygulamalan Cerrahl Hemşirellğl Kadın Hastahklan ve Dogum Hem. Cocuk Sağhğı ve Hastalıklan Hemşirellğl Psikiyatri Hemşireligi Dahiliye Hemşlrellği (Basın: 23847) Halk Sağlıgı Hemşireliği SÜRECEK TUM kŞ J S İÇİNDC İSUERİME Gı o«ypR CAusıyoR SE VİŞİYOR VE GELECE. GE UMUTLA 9AK' VDRLAR SAGLIKUI V E ÇİCEKL.ER TÜM OÜNJVA DANf SAVA5 VOK U SOL BOL SÜT i /MAyALLAM FOTOROMAM) O L R KİM KİME 8ak bunlan şi bır ^ r u kitabı ^îrndıue hador ijerine koyuyorum LîiTFEH, biraz Oüşünsenc qunde 6 Olaulara daha b». ı olalım» iaat ı*te çolöyoruz, Knçııve gercekci bakalım lülfenbiz.. Behic AK İSKENDERUN AKDENİZ VERGİ DAİRESt MÜDÜRLÜĞÜNDEN Mühelleftn BiUnen Adı ve Soyadt: Son ihamet adrest: Yalçın Canturk Erzin Pasaiı Not 12 îskenderun Vergi ve cezanın neyft: Gellr V. MDV. Kusur •• kaçakçılık cezası Dairemiz mukelleflerinden yukanda adı ve soyadı yazıh Yalçın Canturk"e ttlrez Komisyonu karanna istinaden düzenlenen gelir vergisi ve kaçakçılık cezası ile kusur cezasına ait thbarnameler nosta ve memur vasıtasıyla yapılamadığından ilanen tebliğ yapılması içabetmiş tîr. Adı geçenin ilanımızın yayını tarihinden itibaren bir ay içerisinde bizzat mü racaat etmesi. yahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adresini bildirmesi halinde kendisine süre ile kayıth tebligat yapılacagı. aksi takdirde bir aylık süre sonunda tebligatın bizzat kendisine yapılmış saydacagı 213 sayıh V.UiL'nun 103 ve 106. maddejerine tevfikan üân ölunur. [(Basub 23818f aydınlor.... .'<*&£** •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear