Catalog

Cumhuriyet 8 7 EKİM 1982 gülmuş ve kendlsine yıüar boyu nasıl takılmıştık'.. Gazetenln genç ressamı Çetin özkmm hepimizin dostu, çok sevdigimiz bir ki şiydi. Gazeteye slnema eleştirileri de yazıyordu. Çetin o yılların anılarını birkaç ay önce «Dtiş Erimİ» adlı bir kitapta toplayıp yaym'adı. Çok da iyi etti. Zevkle okunan sürükleyicl bir kitap ortaya çıkardı. Seimi Andak da o dönemde Akşam'a Batı müziği eleş tirileri getiriyordu. O da yazı başına beş lira alıyordu. O sıralarda Cumhuriyet'ten bir öneri aldı; kadroya geçecek ve doğru dürüst bır aylık alacaktı. Bana danıştı: Ne dersin, dedi, ben Aksam'ı çok seviyorum. Sız lerden aynünak istemlyorum. Ama. bir de geçim sorunu var. Burada hiçblr ~/&man kadroya geçemiyecegim. Cumhuriyet'e geçersem bana kızar mısın? Hic düşünme. kalk gıt. dedira. Işte o günden sonra Selmi Cumhuriyet'ın uzun vıll!>r bir parçası oldu. Sanat Edebiyat sayfasının Akşam'ın tarihlnde unutulmaz bir yeri vardır. Dostluk olsım dive bedava verilen yazılar 1 141953 eylülünde Akşam'da blr «Sanat Edebiyat» sayfası yaymlamaya ba^ladık. Bumı Melih Cevdet Anday hazırlıyordu. Kâzım Bey'e boyle bir yeniliği kabul ettirmek pek kolay olmadı. Kazım Bey'in ölçüleri klasik iş adamı ölçülerlydl: Bu yaprak bize ayda kaç liraya patlar ve bize kaç yeni okuyucu sağlar? Bu soruya yanıt vermek güçtü elbette. O yıllarda sanat edebiyat dergllerinin ba&kısı blrkaç blrdn pek üstüne yükselmîyordu. Haftada blr cıkacak bir edebiyat sayfası gazetenln tirajmı hiç etkileyebilir •miydl? Hayır. etkilemezdi, ama bu gazete için olsa ol' sa bir içerik ve nitelik sorunu olabilirdi. Blr bütünün 3dndc gazeteye değerli birçey katmış olacaktık. Patronun buna aklı yattı. Ama, ne var ki her bir sanatedebiyat sayfası için ödeyeceğimiz yazı paralanrun top lamı 2025 lirayı geçmeyecektl. Yanl, yazı başma ortalama 5 lira verecektik. Bu da herhangi bir lokantada ikl duble rakı parası demekti, Biz sanatcı ve ya28 r dostlarımıza «Yazı basına beş lira verecegiz» demeye sıkılıyorduk. Arkadaşlarımızın bazıları sırf dostluk olsun diye bedava yazı veriyorlardı. Gerçekten ıhtlyacı olanlara da biz çok çok yedl buçuk ltra verebiliyorduk. Buna karsın bizîm Sanat Edebiyat sayfasmm kadrosu birdenbire genlşleyiverdi. Melih Cevdet'in bü tun dostlan kadroya katüdılar. Akşam, Babıâll'de yazarlar ve sanatçılar İçin bir uğrak yeri oldu. Klmler yok tu bize yazı veren? Halikarnas Balıkçısı, Orhan Kemal, Oktay Rifat. Cenglz Tnncer, Muzaffer Buyrukço, Mehmet Seyda. Fazıl Hüsntt Dağlarca. Metin Eloğlu, Sababattin Kudret. Afif Yesarİ, Vedat Günyol, Sabahattin Eytiboglu, Necat\ Cumalı, Memet Fuat, Edip Cansever, Aslan Kaynardağ:.. Onlann yanı sıra Bedri Bahmi ve Agop Arad da zaman. zaman desenler veriyorlardı. Ferruh Dcğan m «Asrilesen Köy» dizlsi de bu sayfada başladı. Yazı sıkıntısı çekmek ne demek, gelen yazılan gazeteye sığdırmakta güçlük çekiyorduk. Hatta hikâyelerin bazen birkaç ay bekletildiği oluyordu. Balıkçı genellikle 2025 sayfa uzunlugunda hikâyeler gönderiyor du. Bunlan haftada bir. parça parça da yayınlaya Sanat Edebiyat sayfasını Melih Cevdet Anday yönetiyordu. Onun tüm dostlan da sayfaya yazı veriyorlardı. Akşam, Babıâli'de yazarlar ve sanatçılar için uğrak yeri oldu. Melih Cevdetle ortaklaşa roman yazdık. Murat Tek diye bir ad uydurduk. Romarun adı da «Bir Gönülde İki Sevda» idi. raazdık. «Hayır» demeye yü zümüz tutmuyordu. Çok sıkılıyorduk. Buyrukcu'nun nikâyeleri de blr sayıya sığdırılacak boyda deaildi. Kısalarını seçmek kolay olznu yordu. Sayfanın dar olanak iarına göre en olçülü hikâvelerl Cengiz Tuncer ve Mehmet Scyda yazıyordu. Sayfanm gratib düzeninden ve desenlerlnden. sütun baş hklarımn hazırlanmasmdan da Cetin özkmm sorumluydu. O da Sanat Edebiyat <=a.yfasınm bu heyecanlı ha vasma kendinı kaptırmış gidiyordu. Melih Cevdet kısa zaman da gazetede çok sevilen bır kişi oldu. Sayfaya girecek yazılan da birkaç gün önceden tltizlik'.e hazırlayarak mürettiphaneyl çok sevindiriyordu. Faik usta günde on kez yukarıya çıkıp müsvedde isteme derdinden kurtulmuştu. Melilı Cevdet bir süre sonra Yazı tşlerinde de fekreterlik görevi aldı. Sayfaları blrllkte haînrlamaya başladık. Akşam saat beşe. dık. Romanın ortalannda ben bir gezlye çıktım. Ya7üarı yetiştiremedim. Sonra tzmlr'den postaladım. O bölüm postada kaybolmuş Yazılar gelmes'ince mürettiphanede telasa düşmüş!er. Bunun üzerme Melih Cevdet benim bölumümü d? yazıp vermiş. Böyleee bmm roman aksamamıs oldu. Ortak roman yazarlığımızı hıç kımseye i>oylemedik. Yine o donemde Melih Cevdet'Ie blrlikte bir de «Atout Ca£ı» adlı billmsel blr yazı dizl&i hazırlavıp Akşam'da yayınlamıştık. Gazetede cok tatlı bir dost grubu oluşturduk. Ken di aramızda müthiş eğlenlyorduk. Hllâli bey bile bazen blze katıhyordu. Vâlâ bey biztm takunla beraber olmaya can atıyordu. Ama, genellıkle cok yoğun bir çalişma ioinde olduğundan her zaman bize uyamıvordu. Orhan Kemal sık sık gazeteye u*ruyordu. Orhan o yıllarda cok güç koşullar al Son 151ları HıfzıTOPUZ rt de Ferroh Dogan'dı. Ferruh'nn bir yandan bizim dışımızda tiyatro sanatçıları ve karikatüristlerden olu şan bir çevresl vardı; bir yandan da hep bizim aramızdaydı. Perruh o zamanlar yeni yeni sivrilmekte oian genc karikattircüler ku şağmın en basarılılarından biriydi. O kusagı bana o do ppmde teker teker hep Ferruh tanıttı. Kimler? Ali T1ri. Turban Selçuk, O*ıız Aral. Bedri Koraman, Yaiçm Çetin, Mıstık.. Çoğuyla yakm dost olduk. Orhan Tabsin o yıllarda bizde muhabir olarak çalışmaya başladı/ Halil Nadaroğlu daha profesör olmamıştı Doktora oğrencisi bile değildi. Sık sık gazeteye uğrayarak müzik eleştirileri yazıyordu Avnl Anıl'ın daha besteci olarak hiç adı duyulmuş değildi. O da gazeteye alaturka müzik dün\asından ve radyodan haberler ve konser eleştirilerı şet iriyordu. O dönemde gazeteye Fran sızca çevırmeni olarak Dame de Sıon'u o yıl bıtirmiş genc bır oğrenciyi almıştık Yıllar sonra bu rekingen VP utangaç ögrenci iktisat fakültesi profesörlerinden Me rih tpei oldu. Merih bir gün yaptığı bır çeviride Pa ns'teki Belediye Sarayı «Hotel de Ville»i «Şehir Oteli» diye çevirdlği için ne kadar Yunus NADİ Armaganı Yansması (fk Yazar çizerler YARIN: Alcşam'ın satıbşı... Cumhuriyet 13321S82 / EKİM 1932 0 Reisicıırnhur Hz. Karikatürcüler kuşagım bana Ferruh Doğan tamttı. Kimler? Ali Ulvi, Turhan Selçuk, Oğuz Aral, Bedri Koraman, Yalçm Çetuı, Mıstik. altıya doğru iç sayfalan bağ ladıktan sonra ya Eminonü'nde Havra denen meyhaneye, Toma'ya veya Kum kapı'da Agop'un meybanesine, bazen de Kücük Bebek'te Neşe'ye giderek akşamcılığı oralarda sürdüruyorduk. tmda kıt kanaat geçinlyordu. Herşeye rağmen yalnız yazüarıyla geçimini sağlamaya niyet etmişti. Ama, bu hiç de kolay bir iş değıldi Gazeteler Orhan Kemal'den yazı ve roman almaya korkuyorlardı. Orhan Kemal hem Babıâli'nin için deydi, hem de dışmda sayıhyordu. Romanlan cok tu tuyor ve satüıyordu. Bunun etkisiyle bazı gazete'er Orhan'a kapılannı açtılar. Ben de Kâzım Beye Orhan Kemai'den rnman ahnayı öner dim: yanaşmadı. Bunun üze rine başka bir formül bulduk. Orhan Kemal takma bir adla bize roman yazacak ve o da herkes gibi yazı başma 5 lira alacaktı. Oysa, Orhan başka gazetelerden tefrlka başına artık 20 30 lira almaya başlamıştı. O dönemde bizim takımm temel direklerinden biGazı Hazretleri dun otomobiüe Yeniköy'e kadar bır gezi yapmışlar ve Yeniköy Palas'ta bir müddet istırahattan sonra motorla Dolmabahçe'ye avdet buvunnuşlardır. Macar profesörlerinden M. Rajki Serengz, Macanstan'dan şehrimize gelmış ve dun Dolmabahçe Sarayına gidc rek Reisıcumhur Hazretlerme tazimatlârını arzetmiştır. Profesör, bır müddet şelinmizde kalacak ve Türk tanhıne dair inoeieme^ ler yapacaktır. Kendileri geçen tarih kongrebinde mühim bır nutuk söylomıştı. Macaristandan gelirkan Türk ta~ nhıne aıt kıymetlı vesikalan da bırlıkte getıren M. Serengz, bu eserleri Türk Tarihi Tetkik Cemıyetme hedıye etmiştır Tasarruf Günü Milli iktisat vo Tasarruf Cemiyeti tarafından 29 ekim gününün tasarruf günü olarak kabulüne karar verilmiitır. O gün cemiyet tarafmdan çeşitli müsamereler, konferanslar tertıp edilecektir KONU: Cumhur.yet basinı ve demokrasi UMHURİYET 1983'te 59'uncu yılını bitlrlp 60 yaşma basacaktır. Okurlarımızın pek 1yi bildigi gibi Cumhuriyet'in kuruluş tarihçesi bağımsız Cumhuriyet'lmiz ve Atatürk devrimlerlyle eşzamanlı ve esanlamhdır. Gazetemizin kurucusu Yunus Nadi, ulusal bağımsızlık savaşınm gerilimll günlerinde çıkardığı Yenigün gazetesini tnglliz lşgali altındaki tstanbul'dan Ankara'ya kaçırmış, Mustafa Kemal Paşa'nın yanında zafere kadar yayınını sürdürmüştü. Kurtuluştan sonra istanbuPa dönen Yuous Nadi, Cumhuriyet devrimiyle birlikte gazeteadmı veren Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır. Gazetemizin kurulduğu yıllarda Babıâli'de Cumhuriyet devrimini savunan yok gibiydl. îstanbul basmmda, Atatürk'e ve Ankara'ya karşı muhalefetin birikimleri güçlüydü. Devrimler blrbıri ardısıra gerçekleştikçe Cumhuriyet'in gbrevl de zorlaşıyordu. Ankara yönetiminin. toplumu Ortacağ baskılarından ve medrese ideolojisinden kurtarmaya yönelik demokratik içeriğini basında savunmak kolay bır görev değildi. Daha sonra denemesi yapılan çok partili girlşlmde ise Serbest Fırka'nın çevresinde Atatürk devrimlerine karşıt güçler büyük bir yığmak yaparak basmda etkilerini duyurmuşlardır. Atatürk devrimlerınin altı ilke biçıminde önce parti, sonra da Anayasa'ya glrmesi 1930'lan kapsar. Ikinci Dünya Savaşınm gerillmli yıllarından ve San Francisco Konferansından sonra benimsedigimiz çok partili rejimde basınımızı yine ağır sorumluluklar beklemektedir. Çok partili rejimin Atatürkçülüğe karşı devrim niteliğlne dönüşmesi tehlikesi vardı. Demokratik sürecin geriye değil ileriye açık blr oluşumu sağlaması İçin basının, çağdaşlığın gereklerini yerine getlrmesi. vicdan özgürlüğünü savunması, demokrasiyi «geriye dönüş aracr» gibi yorumlamaktan kaçınması gerekiyordu. Bu ilerigeri eksenindeki gelgit'ler cok partili rejimde 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül olgıılarıyla belirglnleşmlştir. Aradan geçen sürede Türk basmı teknik açıdan da büyük değişlkliklere uğramış, gerek baskı gerek dağıtım koşulları gelişmiştir. Kuşkusuz basmm değişimlnde ceşitll etkenler rol oynamıştır ve oynamaktadır. Bugünkü yapısıyla Türk basinı gerçekten lncelenmeye deaer bir kurumsallık kazanmıştır. Harf devriminden bu yana okuma yazma oranmm artması, Anadolu'da ulaşımm gelişmesl, ekonomlk yapıdakl değlşimlerin gazetelere yansıması, üzerlnde durulması gereken konulardır. 9 İspirtolu benzin A Ortak roman Ankara 6 (Telefonla) Ziraat Vekaleti benzıne ispirto kanştınlma^ı meselesi için venlen raporlann tetkikini bıtırmiştir. Bu hususta tecrübeler yapılması kararlaştınlmıştır. Tecrubelerde Zıraat Enstitüsundeki makinalar kul lanılacaktır. C O dönemde Melih Cevdet'le blr de ortaklaşa roman yazdık. Murat Tek diye bir ad uydurduk. Romanın adı da «Bir Göniıfde İki Sevda» idi. Kâzım Bey bu romanı blzlm yazdığımızı hlc blr ?aman biunedi. Patrona ünlü bir romancınm tefrikası 5 liradan takmn adla bize bir roman verece^ini söyledik. Kabul etti. Melih Cevdet'Ie romanın planmı hazırladık. Bölümlerl aramıada bölüştük. Yazılan parça parça mürettiphaneye vermeve başla # Çok hayırlı bîr yardım Uzunkoprü Hunayeıetfal Cemiyeti bu sene mckteplerin kıtatp ihtiyacını temin otmek için kitapçıhk şirketıyle anlaşmıştır. Cemıyot şırketten alacagj komısyonlarla fakir talebenın kitaplanm temin edecektir. Kaza dahilindekı bütün mekteplerde üç yuze yakm ko runmaya muHtaç talebe vardır (günün ilanları) # Sinirlerinizl muhafaza için Sinirlennizı muhafaza icin tamamıyle mahzursuz olan Bromural Knoll komprimelenni kullanmız. Bromural. bilkımya takviye edilmış ve büsbütün zaraıs\z bir vaJerian mustahzandır. 10 ve 20 komprimeyı havi tüplerde butun recete ıle .satıhr. Ayasofya'da yapılacak park Belediyece Ayasofya ile Suitanah met arasındaki meydanm park halinp getirilmesine karar verilmişti Bu işe ait tahsisat yeni bütçeye dahil olup bütçe de gelmiş olduğundan işe başşlarulması hususunda alakadarlara emir verilmiştir. Bir kaç güna kadar meydanın tesfiyesine başlanılacaktır. Dikkat Şehir içindo veya dış memleketlere eşya nakletmek lsterseniz, en mökemmel ambalaj içinde, arzu edilirse sigortalı, uygun şartlarla, derhal yatakh vagonlar şirketinin Galata acentasına müracaat ediniz. PaîTİKA Vt Mehmed KEMAL Bulasmak Her şeyin tann adına yapüdtğı dö imişiz. Kimseyi Şaman dinine girmeye zorlamadığmıız gıbi, Şaman dini de dinnemlerde. bütün yöneticller birbinne benzerdi. Çünkü her türlü iylligi de, lerin en yücesidir, demezmişiz. Sonra kötülügü do tann adına yapıyorlardı. göl kuruyup şuraya buraya dağüınca, Öyleyso tannlar da bırbirine benzerdi. kımı Budist, kimi Musevi kimi HıristiSonra şahlar, padişahlar, krallar, impa yan, kimi Müslüman olmuş, mutluluk da uzaklaşmış Müslüman Türk'ün Budist ratorlar geldi. Onlar da iyillk ve kötülük ya da Hıristiyandan daha üstun olduguetmede bırbirine benzediler. Artık ülkeleri tann adına yöneten nu söyliyenler kımdir? O da Türk, öteler yok. Ülkeler. halk adına yönetiliyor. ki de desek... Çoğu kişinin hayır diye Yöneticiler kendi istemlerini halk böyle gözlerini yuvasından çıkardığını görür gıbı oluyorum. Bunu valiler için de söyistıyor diye sunuyorlar. Örneğin anaya salar yapıhyor ama, yöneticller istedıği liyebiliriz. Bizim îstanbul valisi, dünyaiçin degil, halk istegi için, halk adına mn büyük kentlerindeki valilerinden büyapıhyor. Halkm çoğunluğu yürürlük yüktur. Hele bir söylemeyin valinin polisi size ters ters bakar. ten kaldınlan anayasalardan, yeniden yürurlüte girecek anayasalardan haAmerika'yı ziyaret eden başkent Beberli değil. Yöneticiler de bunu çok iyt lediye Başkanı dönüşünde bana şöyle billyorlar ama. ne yapsınlar ki, halk is demişti: «Amerika'da bizim Adnan beyi tiyor divo yola çıkmışlar. çok begeniyorlar.» Bizde birinci anayasayı Mıthat Pa«Neden?» şa yapar, padişahla pazarlıga otunırken. «Yaptıgı imar hareketlerl var ya, halk istiyor diye işe başlamıştı. Abdülha gıptayla bakıyorlar. Bize ödünç versemıt de bu anayasayı yürürlökten kal niz de bizim kentlerin de yollannı. meydınr, askıya alırken halk istemiyor de danlarmı açsa diyorlar...» mişti Adnan Menderes o yıllarda BarbaValilerden bir dostum vardır: «Bö ros Bulvan'm yapmış, Sahil Yolu'nu getüa büvuk kentlerin valilerl birbtrlne nişletmış, Eminönü Meydanı'nı dinamitbenzer..» demlşti. «Aralannda b!r küçük lerle genişletmişti. Demek Amerikalüafark vardır, kimln vallsln olduklannı nn elınden yol açmak bulvar yapmak açıkladıklannda, avnm hemen belli meydan açmak gelmiyormuş. olur. Onlar da blr türlü bunu açtklama/«BaşvekiUer mi yapıyor böyle işlerı lar... Amerika'da?» diye sormuştum. Bizim Istanbul'dakl do validlr, Lond«Yok, demişti. «Belediyo Başkanla ra, Paris, Moskova, Vaşîngton ve Roma' n yapıyorlar.» dakıler de... Bu kentlerin kiminde metBızım yonetıcı her şeyım Menderes'e ro vardır, kiminde yoktun kiminde düzbağlamış bir Belediye Başkanı idi. Onu gün ışler. kiminde isl«nez. Metro yuyuceltmek için Amerika'yı ve Amerikalı ?ünden valiler arasında aynm mı va lan kuçumsuyordu. Dalkavukluk, Bele pacağız? Vali der «eçeriz. diye Başkanhğı'ndan daha çok uzman Viyana'yı gören bir dostum, «Ken!ık istıyen bir meslektutin dört bir yam hep çlçek.» demişti Padışahlan, «Siz tanrınm yeryüzun«Nasıl da bakıyorlar, nasıl da solmu deki en görkemli gölgtsisiniz..» diye şıyor!» İstanbul'un da dört bir yanı çiçek martmışlardır. «Padişah şunarır mı?» olabilir, eger su bulabilirsek. Eger Is diyenlenniz olacaktır. Besbelli şımanr tanbul'da çiçek v e su yoksa valinin ne şunarmasa koca bir ımparatorluk nasıl suçu olabilir?batardı? Bir de, «Beyefendi şunu ister Yönetıcilerin 3Uçunu tannlara, taD beyefendi bunu istemez.» diye tepedelcı nlann suçunu da dinlere lsağlıyamayız ler adma konuşanlşr vardır. Oysa «B" Dinler kendi kaderlenni yaşarlar, bun yefendi»nin no bır şey ısteği vardır, rn iat3 ötüru dinle devlet Işlerini birbirinbLr şey istemedıgi. B yefendiye böyle di > den ayırmışızdır. verek kıyarlar. Gene en i' isı <sade, gos Dogan Avcıoglu'nun «Türklerln Ta terişsiz, beyefendiler clmı kalrr'ayan rihl»ni okurken farkına vardım. Bı/ demokrasidir. Ne yapcrsmız arada bır Türkler daha Orta Asya'dan çıkmadan ele yüze bula.şınasa... önco, Şaman dininde, iken cok mutlu ESBANK ESKİŞEHİR BANKASIT.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN SINAVLA MUFETTIŞ YARDIMCILARI ALIIMACAKTIR ?azöı smavtar f3ve 14 Kasım 1982 »arimerîndB AnRara.Eskişerıif <e üuanburda yapıiacaktv. Stnava tcatıtabUmett ıctn aranan toşuttar 0 i Aralık 1982 tarihlnde30yaştru dotdurtnannşotmat. ^Hukuk.jktisat. Siyasai Bilgılen. Işletma. Ortadoğu Teknık Ünıversitesi ve Boöazıçi Üruversitesl Idari r •' Bilimter Fakültelerinaen. Iktısadi ve Tıcari llîmlfir'' Pakülte ve Akademllerinden veya Millı Eğitım Bakanlığınca Dunlara denKiıgı onarrmrş Türkiye ve yabancı ulkeierdeki takojite «eya yüksek okullardan Dirınl bıtirmiş olmafc. #Adayiarın en geç 6 Kasım 1982 tanhtne Radar Genel Müdurlük (Eskişehir) Persone! MüdürlOğOna 2 fotoğraJLa curiikte yazüı olarak basvurmalan geretur •Sınav Romıiarım ve dtğer gerektı Dttgnen tçeren Kltapçık Teftış Kurulu Başkanlığımızdan ue Şube Müdüriükle'imızden sajlanabılir. Cumhuriyet, 1982 1983 Yunus Nadi Armar çamnın konusunu bu alanda saptamıştır. Devletimizle yaşıt olan gazetemiz bu yıl yarışmayı «Cumhariyet Basinı ve Demokrasi» konusuna lllşkln lncelemeler arasında düzenlemektedir. 1923'ten bu yana Türk basınındaki gellşmeleri demokrasi göstergeleri açısından konu edlnen incelemeler yarışmaya katılabilecektir. Bu incelemeler, «basm» ve «demokrasi» kavramlarını toplumsal kökenlerl ve derinlikleri içinde kavrayabillrlerse Türk kültür yaşamma. demokratik gelişmeye ve basınımıza yol gösterici değerler tçerebllirler, böyleee yarışmanın amacı da gerçekleşebllir. Yansma kosullari Yarışma herkese açıktır. Yanşmacilar birden fazla yapıtla katılabilirler. 2) Katılan yapıtlar (2 araliklı daktilo yazısvpla) en az 50 sayfa olmalıdır. 3) Daha önce yayınlanmış yapıtlar yan$maya katılamaz. 4) Yarışmacılann yapıtlannı 3 nüsha olarak 20 mart 1983 tarihine kadar 'Cumhuriyet Gazetesi, Yunus Nadi Armağanı, Cağaloğlu, 1s~ tanbuU adresine elden teslim etmeleri va da taahhütlü olarak postalamalan gereklıdir Yarışmacılar yapıtlarıyla birlikte açık adresleri, yaşam öyküleri ve bir fotoğraiiannı gondermelidirler e) Yarışmanın sonucu 29 haziran 1983 günd açıklanacaktır. 7) Yarışma sonucu hazanarilann dışmda hat> lanlarm kimi'kleri açıklanmavacaktır Katılan vapıtlar geri gönderilmeyecektlr. Yarışmanın parasal ödülleri şöyledir: Birinciye 100 bin türh Lirası Ikinciye 60 bin Türk Lirası Uçüncüye 40 bin Türh Lirası O ESBANK