22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 EKİM 1982 Curnhurıyot 7 9 ağustostan beri tutuklu Prof. Aren yarın mahkemeye cıkacak ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Prof. Sadun Aren'ın makro ekonomı ders notlannda komünizm propagandası yaptığı savıyla yargıIanmasın3 yarm başlanacak. Ankara Sıkıyönetlm Komutanlıgı 2 Numaralı Asken Mahkemesı'nde yargılanacak olan Prof. Aren, 9 agustos'tan bu yana tutuklu bulunuyor. «Behramoğlu, «Bu suçlamalann muhataplan biz değil Türkiye'nin şu ya da bu devle tin desteği olmadan varolmayacağmı sananlar, tam bağımsız bir Türkiye düşüncesini içlerine sindiremeyenler olmalıdır» şeklinde konuştu. • TYS Genel Sekreteri Ataol Behramoğlu: "Iddianamedeki suçlamanın muhatabı bizler değiliz,, tstanbul Haber Senisi Barış Derneği davasmda 21 Eklm günü ^orgusu yapılan şairyazar ve Türkıye yazarlar Sendıkası Genel Sekreteri Ataol Behramoğlu, ulusal bılinçın ulusal onurun. ulusal kültur tizerme yilkseldigını, ulusal kul türün ıse genış bir mozayık gıbı oldugunu söyledı. «Biz SAnatçıları, yazarları düşüncelprıne RÖrc olmaktan çok, sanatsal yaratıcılı^ındakl samimiyr» lerine göre değerlendlrıriz. Bu açıdan görüşleri çeşltli bakımlardun eleştirltehllecek alan Mehmet Aldf, Tevfik Fikret, Zlya Gokalp, Neclp Faral glbi ya7arlar, düşiinürler ulusal küttürümüzfin değerlerldirler. Uiın ya çapında bir değeri olduğu biitlın dünya edebiyat otoritelerlnce kabul edilen Nazım Hikmet de hlç kuşkusuz ulusal kültiir mozayiçimlzde koparılması mümküi! olmayan öneml! bir dpgerdir» dedi. Ataol Behramoğlu, ülkemlzın dört yüzden fazla şair, yazar, çevirmen V9 Jcültür adamımn meslek örgütü TUrkiye Yazarlar Sendlkası Genel Sekreteri olmanın sorumluluğu ve yetk:sıyle, iddlan&mede Nazım Hikmet ile ilg:li suçlamaları. çağdas Tuık Pdebiyatına ve kuiturune yapılmış bir hakaret spydığını belirttı. Devamla şoyle dedı«1982 yılı Türkiye'sinde Nazırn HilaiiPt'i \e eserini mahkeme önünde sa\unmak zorunda kalmak bile sanat ve külturiımüz adına yeterince an \e rici bir oldvdır. tstanbul'un is;al attında bulunduçu yıllard<ı, rok çenc bir şaırken (Ağaoanıi), (Kırk Haramilerin Esiri), (Sarı Zeybek) gibi, o döne min en vatanseverce şiirlerini, nlsunluk doneminde (KUVUM IVIıllhe Destanı)nı ve yurdundan uzak riiiştiisjü vıllarda yurt nzleminin seçkin nrnekleri olan şnrlerinı vazmakla Nazım Hıkmet vatanseverliğini herkestrn daha çok kanıtlamış olan bır şairdir. Onuıı bir ybnü de barış cıhçıdır. Barışla Hgili şiirleri öteki lirünleri glbi vabancı dıllere cevrümi'5 bazıları. hrstpIrnmiştir Barış Derneçı'nın N,i7im llikmet adına bir toplantı dÜ7enlemesi, \a da bovle hır tonlantıva katılmasından doğa) bir şey olamaz Dıinvanm tüm dillerine çevrilen *a pıtlanyla ülkomizp onur ve «iav smtjk kazandırmıç ve kazandır makta olan büyük bir Türk şairinden söz eden satırlannda Sayin Iddla Makamının daha ölçülü bir dil kullanmış olmasını tenıenni ederdim.» BU Sl'ÇLAHALARIN MUHATABI BtZ DEĞtLtZ Ataol Behramoğlu devamla tddianamede mılli duyguları m yıflatmak, yabancı bır devletın politikasına hizmet etmekle suç landıklanna değındı, Böyle bir iddlayı reddetmeyi blle kiiçüklfik tayarun Bu suçlamanın muhataplan bizler değil, Türkiye'nin şu ya da bu devletin desteği olmadan varolmajacağını sanaolar, tam bağımstz bir Türkiye dllşüncesini içlerine sindiremi>enler olmalıdır.» şpklinde konuştu. Barış Derneği'r.in kuruculan arasmda yazar kimliği ile yer aldığım ve son ıki ddnem yönîtim kurulu tiyeliği ve katılabildiği tüm toplantılannda bulunduğunu anlatan Behramoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü: «Çünkii sanatsal yaratıcılığın, yazarhk çalışmasının kaynağmda sevgi ve banş vardır. Yazarlar, sanatçılar her filkede, lıer vüzyılda savaşa karşı oimuşlar. onu eleştirmlsler. banşı, insan varliğına saygıyı ve scvgiyl savunmuşlardır. Bizim edebiyatımızda (Tarihi Kadim) adlı destanıyla Tevfik Fikret ve pek çok şiiriyle Nazım Hikmet savaşa karşı barış özleminl dile getirmişlerdir. Çocuklarımızı, gcnç kuşakları barışçı duygularla eğltmekten korkmamalıyız. Çünkü barış sevgl ve kültiir demektir. Yurt savunmasıpın en sailam güvencesi de saldırgan güdüleri kışkırtılmış kit lelerin değil, bilinçli insan topluluklarının varlığıdır.» «HUKUKSAL DAYANAK YOK» Ataol Behramoğlu hıç bır cıddı hukuksaı dayanağın bulunma dığıın soyledığı ıddıanamede şahsma ve derneğe yoneltılmiş tum ıddlaları reddettı. Barış Derneği'nin kurucu ve yönetıcılerınden birı olmakla onur duyduğunu bildirdı Şoyle devam etti: «Barış Derneği, dünya aydmlarını ve geniş halk kitlelerinl yakından ilgilendiren, ulkemizde İse aydm sajilabilecek çevrelerde blle kaygı verici bir bll gisizllğin çözlemlendiğl barış, silahsızlannıa, yumuşama gibi kavramlar üzerinde düşünüime slni sağlamakla önemli bir yurt severlik ırörevini yerine getirmlştir, Her birinin yetişmesi nice yıl ve emek gerektirmiş aydınların strf banştan, demokrasiden yanadıriar diye, özçürlükleri, sağ lıkları ve havsivetleri ile ovnanması Ulkemizin uvgar gorüntüsunü ağır biçimde :edeleyen bir uygu'amadır. Ashnda hıç açılmamış olması gereken bu davanm hir an önce adil biçimdc sonuçlandırılınasını talep ederlm.» Ataol Benramoğlu, Duruşma Yargıcı Atilla Ulkü'nun sonılannı yanıtlarken, Nazım Hikmpf Enstıtusu kurulması ve doğumunun 80. yılını kutlama çalışmalarının sadece duşunre ve ozlemlerden ote gerçekleştirılmemış oldugunu bildirdı, özetle şoyle dedi«N'azım Hikmet ile Ilgill butün bilimsel çaltşmalar Moskova'da toplanmısdr. Dünyanm birçok üniversitesinde hakkında doktora yapılıyor. Uluslararası bu büyük şairin arşivi neden ülkemizde olmasın? Ulus lararası barışçı ilk şairinıizin bu yönü Barış Derneğince nedrn araştırümasın? Yazarlar Sendilfası sadece Nazım Hikmet ile ilçili drğil, Sait Faik HUseyln Rahmi birçok vazar ve sairimizle ilgili yaşamları, billnmjyen yönlprinin araştırılması, yaşadıkları yerlerin değerlendirilmesi istemini dile çetirmiş çalışmalar yapmıştır. Kültiir Bakanhğı bu işlere el atsa, Türk kiiltürü bakımından ne kadar önemli. Biz ne yazık ki ulusal değerlerimİ7e kayıtsız kalıyoruz. Nazım Hikmet Enstitüsıi espirisi bundan ibarettlr. Keşke 1982 yılında Dünya Barış Konseri'nin de desteçi ilp Nazım Hikmet'in 80. doğum yıldömünü uluslararası diizeyde kutlanabilse idi. Bııülkenln sanatçısı, kültürü onurudur.» Kangal,, cinsi köpek Kayserı Vali ve Beledıye Başkanı Fevzi Yetkıner Pmarbaşı ılçesinde beg köye verilen elektrıgın açılış torenınden donuyordu Yol ustunde Kaynarca beled'yesme de uğramış, burada yaklaşık 30 mılyon lıraya yapımı tamamlanan sut kombına teslslermi gezmıştı. Arabasına glderken çıkış kapısının önunde duran bir kopeğı gordu. Vali Yetkiner «şunu kapının onunden çekin» derken, bır yandan da Bu kopek kangal cınsı midır?» diye soruyordu. Kaynarcahlar «evet efendim kangal cinsidir deyince Yetkiner'in basın mensuplarına ve Kaynar'hlara donerek «Kangal köpekleri çok lyidîr. Bunlar çok güzel koyun köpeğidir, Koyunu hiç bir zaman kurda kaptırmazlar» dedıği ışıtıldı. Kaynarlılar Vali'nin bu bilgisi karşısında şaşırdılar ve aralarında «Acaba Vali bey koyun da gütmüş müdür?» diye tartıştılar. Köpek cınsinden iyi anlayan bir Kaynarlı'ya göre Vali, Kangal cinsi köpeğın ozelliklerini bır çoban kadar ıyı bilmiştL Ekmekçiyan'ın idam dosyası yarın Komisyonda görüsülecek A\KARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Enreni terörist Le an Eknıekçiyaa hakkındctkı blüm cezasırun yerine getırılmssınp ılışKm Başbakanlık teskerest yann Adalet Ko mısyonunda grirüşüleeek. Adalet Komısyonu'nun Ekmekçıyan hakkmda verılen ölurn cezasının yenne getırıl mesine ılişkın hazırlayacagı yasa tasarısı daha sonra nanıvna Meclisinde ele alınacak Castsıelli y Exhıbîtîon ^ ^ Öcıober Bir "Kastelli,, daha... anker Kastelli'nin yurt dışına kaçışın dan sonra Türkiye dışında da fırmalar kur dugu ortaya çıktı. Bunların bazıları gerçekten Cevher özden tarafından kurulmuştu. Bazıları da ısım benzerliğinden öteye gitmıyordu. Yukardakı kupur, gazetemize ABD'nin Philadelphia kentinden gönderildi. «Castelli ve sanatçılarının» 25. yıldonumu sergisınin tarihlerini açıklayan kupuru gonderen okuyucumuz «Kastelli de bir sanat vakfı kurmuştu. Onun için kupürün şa »jirtıcı bir rastlantı oldudüşündüm» diyor. B Aralarında «Demokrat» çalışanları da bulunan 9 kisi beraat ettî 4NKARA, (Cumhuriyet Biırosu) Aralarında kapalılan «Demokrat» gazetesı çalışanları da bulunan 9 sanığın DevrımeiYol adlı orgüte üye oldukları savıyla yargılandıkKn davada beraatlenne karar venldi Asken Mahkeme, sanıklann po listekı ıkrarlarını, bu ıkrarları doğralayan kanıt bulunmadığı gerekcesiyle mahkumıyete yetprlı bulmadı. Ankf.ra sıkıyönetim Komutanhğı 3 nolu Askprı Mahemesinde yapılan yargılamaya llişkm eerekçell kararda sanıklardan Cumhur Özdemir, Mustafı Delikanlı, Mustafa Kapanofhı, Nazml Doğanav, Yahya Koca, Kubilay Karabulur. ]T < a Gerçek, Hamdi \u= Gi!Tnr>ar ve Koren Şen'ın DEVYOL'a üye olduklarına dafr yeterh kanıt bulunamaması nedenıyle beraatlenne karar verıküğı belırtıldı. îddıar.amerie 1980 yılmda kapa tılan «l>emokrat» gazetesinır mıüMSPbe mudilrü ömer Ka mi Oral lle Cumhur Özdemir'm Adaş Kitap Dağıtım Şirketinin geîirlerini orgüt işlennde kullandıklan ilprı siirüluvordu Sanıklann orgut ıçm çeşıtlı ısyerleri ışlet tiklerı de fddıa edılıvordu. îddıanpmed? bazı sanıklann emnıvett'' alınan ıtartelerındf Ikrnırla bulundukları bebrtılıyord'». ' j ^ "1 Mayıslarda Türk Bayrağı her zaman yeralmistır,, Tuncer Kocamanoğlu: «1 mayıslarda yabancı devlct bayrağının taşınması, biz ulusal bağımsızlığı sürekli savunurken, mümkün değildir» dedi. fstanbul Haber Servis! DtSK davasmda, 15 ekım günlu sorgusunda DtSK eski yurutme kurulu üyesi Tuncer Ko camanoğlu, Türkiye işçi nnıfının ekonomik, demokratık, sendikal orgütü DÎSK'in hiçbır düşüncesinde, hiçbir eylemmde halk ısyanına ddnüşmeyı ge tirecek düşünce ve eylem içinde olmadığını söyledi DİSK' in düşünce planmda söylediklerinin, aldığ) kararlann tümü ile açık oldugunu bildırdi. Tuncer Kocamanoğlu duruşma yargıcı Çetin Güvener'm, «DISK'in slyasal ıktidarlar, bur jııvazl, bu arada burjuva devlet avcıtından bağımsız olması ilkesinln» açıklanmasma ılışkin «»rusunıı yanıtlarken Tur kıye'de her ne kadar lıberal kapıtalızm, serbest pıyasa ekonomisi uygtüanıyor ise de en büyuk işverenın devlet olduğunu vurguladı HALK tSYANI SUÇLAMALARI Yargıcın sorgusuna bir ek yapmak isteyip istemediğinı sorması üzerme. örgutlenme daıresı sorumlusu olarak, DlSK'in daha önce programla yarak ve bir amaç doğrultusunda eylem yaptığına ılişkın suçlamalar üzerinde durmak is tedığıni bildirdı. 1516 haziran olaylanna ilişkin DÎSK'in tutumunu anlattı. 1 MAYISLAR EMEGİN BAYRAMIDIR Kocamanoğlu daha sonra 1 Mayıs kutlamalarmdan söz etti. Ülkenln, devletin sıstemi ay rılmaksızın bütün dünyada 1 Mayıslann işçi sınıfınm bırhk ve dayanışma günü olarak kutlandığını, demokratik Ulkelerde bu kutlamalann sendikalar tarafından düzenlendığıni bplırttı Ülkemizde 1920 Iktisat Kongresı'nde kabul edıldığmi ve kutlandığım, daha sonra bir yasa ile 1 Mayısın bahar bayramı olarak kabul edildiğını, kapıtalızmın super devletlprinde bıle emoğin bayramı olarak kutlanırken, DÎSK'in emeğın bayramı olarak 'abul etmesıne yasal hiçbır engel olmadığını soyledi. Yargıç «Devlet yasak diyor» şeklinde itıraz da bulununca, «Hayır iddaname Byle dlyor. Ama yasak değildir. Toplantı ve gösterl yürüyüşleri yasası kurallanna uyularak kuttama mitîngi yapılma.Mnda hiçbir yasal nçel joktur. DlSK'in yaptığı budur.» dedı. Kocamanoğlu daha sonra id dıanamedeki 1 Mayıslara ilışkın diğer suçlamalar üzerinde durdu. DİSK'in 1 Mayıs kutlamalannda en başta Mustafa Kemal'in portreleri ve Turk bayraklarınm her zaman yer aldığım, yabancı bir ülkenin bayrağının iss hıçbir zaman bulunmadığmı, sadece sendika lann bayraklarmın yer aldığını, DÎSK'in afiş ve sloganlarının önceden belirlenip görevlılere sunulduğunu, miting ala nma gelenler tek tek polısçe aramrken, yüzbinleroa kalaba lığın içinden çıkan DÎSK'e aıt olmıvan resün ve afişlerden DlSK'in sorumlu tutulamıyaca gmı bildirdi. «1 Mavıslarda yabancı dcvlet bavraŞının taşınması, biz ulusal bağımsızhğı sürekli savunurken mümkün değildir. DtSK fddianamede öne sürüldüğü eibi. Amerika gitsln, Rusya gplsln Ribi bir bağımsızhğı savunmamıstır. Bayrak bir ttlkpnin bağımsızh ğını süngeler. DİSK baTrağı, sendikalar bayrakları dışında bayrak taşmmamıştır» şeklmde konuştu. Arazi toplulaştırması ma> ıle ılgınç bır uygulama Eskışehır'de gerçekleştırıldı Yenı uygulama ıle ara T T anm urunlprının artınlmasındd »A razi Toptulaştır zıleri değışık yerlerde ve ekonomik ışletme buyuklugunde olmayan, koy ve koylu tabırı ile «Yamah Bohça» durumundakı ekım alanları bırlcştırilerek tek yerde ve Teminat aynı büyuklukte !oprak sahıplerıne tahsis cd'lıyor. Topraksu Genel Mudurluğu'nce 10 yıldır surdurulen çalışmalar sonucu Alpu ovasında 53 bin dekar arazinın «Toplulaştırıldığı» oğrenıldi. Çalışmalann tamamlandıgı 6 koyden biri olan Bahçecik köyünde, «Toplulaştırma«ya göre yeniden düzenlenen tapu lar torenle sahıplerıne aağıtıldı. Eskişehır Vahs: Ömer Haliloğlu, Top lulaştırma>ya kendi lstckleri ile katılan koylulerin, daha fazla ürun alacaklarını, bu alanlara daha yeterh hizmet gotu rulebılecegıni soyledi. 510 dekar parçalar ha hnde kuçük ve dağınık haldekı arazilere salup olan koyluler, tanm maki nalannı tarladan tarlaya gezdırmek zorunda Kaldıklarından akaryakıt, kaybına uğradıkları için, arazilere gerekh hız metı goturemıyorlardı. Do layısiyle urun kaybına uğruyorlardı îkincı onemli nokta ise bu kuçuk ekim alanlarını dort taraflı olarak bırbırinden ayıran genış sınırlar. ekım alanlarını azımsanmayacak oranda daraltı yordu. V .» • t» i ILICAK VE İLTER'İN EN AZ 2'ŞER YIL HAPSİİSTENİYOR Istanbul Haber Senisi Tercuman garetesı yazarlaıırdan Nazlı Ilıcak ıle gazetcnın Sorumlu Yazı Işlerı Muduru Aydoğdu Ilter'ın 22 agustostı yaymlanan bır yazı ıle «mübalağaîı haber yazmak \e hükümetin manevi şahsivptini küçiik düşurmek» ıddıasıvla yarguanmalarına îstanhul Sıkıyönetım Komutanlıgı 3 Nolu Asfcerı Mahkemesı'nde başlandı. Ilıcak ve tutuksuz yargıla nan tlter ıçın TCK'nun 159 ma3desı ve 1402 sayılı yasanın 17 18 2 mdddrlerı uya rınca tn az 2 yıl hapis cezası ıster.iyor. Aydoğdu îlter, dünkü vargılamada. yc?ınm butununün sncel'endığı takdırde hukumetın kuçuk duşurulme dıçını, ancdk hukumetın ovu) duğünu soyledı. Ilter'ın varest" tutulduğu duruşma mnhkeme ha'en oaşka bır suçtan Sağmalcılar Cezaevı'n de hukıinılu bulunan Nazlı Ilidk'm sorgusnnun yapılabılmesı içm 29 kasıma ertelendı. Ilıcak, ınfaz yasasmın jlgm hukmanden vararlanacak. Bır 3ured?nberı günduzlorı se'best Kalmakta, gecelerı ıso cezaevıne donmekte MOOB Makıne Muhendısleri Odası'nca hazırlanan Anayasa panehnds Turk la, eski Genel Baskanlarından Halil Tunç panele katılan diger konuşmacılardan olan Oğuz Aygün'e s>urekli çattı. Halil Tunç, feshedılen AP'nın eski mılletvekıllermden olan Oğuz Ay gün'e çatarken dayandıgı noktalardan bırı, Aygun'un 24 Ocak karariarım oluşturan mısyona baglı bulunmasıydı. Tunç Aygün polemiğı kımi kez oylesine boyutlar kazandı kı, panel başkanı sık sık Tunç'un sozunü kesmek zorunda kaldı. Halil Tunç'un Aygün'e çatmasından dolayı en çok huzursuzluk duyanlardan bırı de TÜSİAD Başkanı AIi Koçman'dı. Koçman sonunda dayanamadı ve taşı gediğıne oturttu. Biz sayın Haliı Tunç'u yıllardan beri tanırız. Kendisi Türk hür teşebbüsünün, Türk . işçi hareketinin teminatıdır. SÜRECEK SURECEK 12 Eylül'den sonra partinin suçlandığı belirtilen dilekçede, «hukuken hiç birşeyin değişmemiş ohnası gerekir. O halde değişen birşey varsa bu politiktir» görüşii savunuldu. Tutuklu iki sanığın hazırladığı dilekçe okundu: Rudolf Nureyev, New York icin "evim,, diyor... "Iddianame, hasım siyasi parti bildirisi niteliği taşıyor,, tstanbul Haber Servlsi rtjIH'mn 11 Ekım tarıhmde yapılan ılk duruşmasında partın.n Sıvas :1 Başkanı ve Genel Yonetırn Kurulu uyesı Cema! Oz<len sorgıiîunda lb sayfahk btr merm okuyarak ıddıanamedekı suçlamaları kabul etmedığını bildirdı Dılekçeyı, Sıvas ıl Yönetım Kurulu uyesı ve aynı cezaevın cie kaldıŞı aıkariaşı Abbas Özay ıle bırlıkte hazırladıgını bflirten Omal Özden atddianatneyi dikkatle ınreledim. Kenclıme ait u 1 reza lıııkukunun ifa de ettıği glbi tabrif cdilmlş, be lirlenmis herhangi bir suç isnadına rastlamadım. tddianamede şahsınıla ilgıli herhangi bir suç kanıtı ilpri sürülmemiş. Temel parti rjelçelcri ve politikası bakımından TStP'nin fiiyasi yaşamı deijerlendlrilmis ve partinin tııte'. kişiliği suçlan mış Kur.ıdan kalkarak yani tıi zel kişiyi suçlavarak, gercek kisinln cezalandırılması isteıım'ş Bu hukuken mümkün deçüdîr» dedı Ozden TStPnın 16 Haziran 1974 tarıhindp Kuruldjğunıı, trj tarihten 12 Evlul'e kada<hsrhan<?ı bır kogıi'jtıırma açıl maclıçını ancak 12 Eylül'den sonra partinin suçlandıBını bıldırprpk «hukuken hiç hirse\in deŞîşmemiş olması cerpkir O halrie değişen bir şev *arsa bu polıtiktir, politik durum değişmiştir. Değişmeyen hukukt durııma göre arılması mümkün olmayan dava, değişen politik dtıruma paralel açılmış bir davadır. Nitekinı iddianame başta n sona kadar hukuki belgeden çok bir lıasun siyasi parti bildirisi niteliğini taşunaktadır.» dedi. Iddıanamede anarşi ve terönl kışkırtmakla suçlandıklarını be lirten Cemaı Ozden TSÎP'nın bıınlara karşı oldugunu, anarşi ve terorün demokrasi düşmanlannın ısıne yarayacağım, işçi sınıftna ve pmekçi haika hıç bır yarar sağlamadığını, demok rasiyi zaafa uğratacağını savunduklarını tüm toplantılann da ve yayın organlarında açıkladıklarını söyledi. Özden, iddıanamenln yönelttiğı butün suçlamalann mesnetsız oldugunu toplumu sınıf ve zümrelere bölmekte suçlandıklarını vuıgulayarak «Bu iddianın clddiyetten yoksun, b!lim ve hukuk dışı bir fddla olduğu aııktır. KapKallst her top (umrta sınıf VP zümrelerln bulunduğu, bunun şu veya bu sivasi parti böyle ıstediği içm de^îl tarihi çelişim bövle varat tı?ı için bdvlp oldıı^u sosval \p taHh blliminden nasibini alan herkescp bilmir Tnplumria sımf ve 7ÜmrPİer »Imasaydı bıı sınıf VP yümrplprin, ekonomik. pnlitik rıi'arları farklı farklı olmasaydı zaten ne farklı siyasi partiler olurdu. ne iktidar mücadeleleri, ne hükümet rieğişiklıkleri, ne de farklı sı>asi programlar olurdu. tddia makamı herhangi bir hükümet programını dahi rastgele açıp okuduğunda bu, «kategorık ayrımların» yapıldığını ve her birinde farklı beklentilere karşılık farklı vaatlerde bulunulduğunu gbrecekti.» dedı. Cemal özden TCK'nm 141 142. maddelerınin kaldınlmasını Istemekle suçlandıklanm soy leyerek bu maddelenn ttalyan ceza yasasmdan alındığını bunun da iddıanamede bellrtUdiğınl ve bu maddelerin cîddl bır tartışma konusu olduğunu, CHP • MSP koalisyonu doneminde kaldınlması için Meclise kadar getirildiklennl bildirdi. DİSK, TÖB • DER ve mesleki kuruluşlarla işbirliği yapmakla suçlandıklarını vurgulayan özden suçlama ile ilglll olarak: şunları söyledi. «Bizi suçlamak için kullanılan hrıkuk dışı ydntemlerden biri de, bazı parti vöneticisi olan arkadaslanmızın, DtSK, Barış üerneği çibl kuruluşlarda yöneticl olarak görev almış olmalarıdır Ben bunu vasaklavan herhangi bir kanun miipvyidesi bilmlvorum. C)rnoçin AP (;HP. MSPden milletvekili seçilmis ve partilerindekt görevierinin yanısıra sendikacılık görevlerini de sürtiürmüş pek çok kişiyi hatırlıyorum. Hatta bugün Türk • Iş genel sekreteri, hükümet üyesidir. Durum bu olunca bir siyasl partide yonetici olan kiji, bir baska demokratik kuruluşun yönetiminde görev almış olunca, bu, demokratik kuru luşu o siyasi partinin yan örgütü olarak göstermeye yeter mi? İddianame bunu böyle getiriyor. Böyle bir suçlamanın hukuki yaru olması mümkün değil, olsa olsa mesnetsiz bir politik suçlama olnr. tddia makamı TtP'le olan resmi yazışmalarımızı kanıt göstermek suretiyle bizl suçlamaktadır. Partiler arası siyasi Işbirllğinl yasaklayan herhangi bir yasal hüküm olmadığı gibi, bizzat sayın savcının kendisi bile geçmiş dönemi suçlarken kullandığı yöntemlerden birl de, CHP • AP arasmda iş birlîği yapılmamış olmasindan söz etmektedlr. Partiler yaüıız tek Itste ile seçimc glremezler bunun dışında her tiırlü siyasi iş birtiği yapabilirler. Hatta APDP'lilerin yaptığı gibi aynı parti içersinde birleşebilirler. Dururr bu olunca TIP ile olan vazışmalarımızm hiçbir giz li vanı voktur ve anıacı da açıktır. Bu »a/ısm!"lar £.inlük basında yer alnııştjr.» A tina festivalinde Zürih Operası Balesi ile dans etmeh uzere Yunanistan'da bulunan unlü Sovvet balet Rudolf Nureyev New Yorh'u «evi kabul ediyor. 1983'de Paris Operası'nın bale bölümünde dans yönetmenliği görevine başlayacah otan Nureyev gazetecılere yaptığı açıklamada şunları soylüyor: •1983 yılının eylül ayından itibaren Paris Operası' nm bale bölümünde dans yönetmeni ve Koreograf olarah görev yapacağım. Ayrıca dans da edeceğim. Yıhn altı ayında Pans'te yaşayacağım Ama, ıtiraf edeyım. kendimi evimde hissettiğim kent New York'tur* John Hind in Gururu îngiltere'de Istıfa etmesi halinde işsizlik sıgortasından daha fazla para alabilecek bir işçinin varlığının saptanması, sendıkaları ve hükümet yetkıhlennı ayağa kaldırdı. Johfl^Hınd adh 55 yagındaki bir işçi îngiltere'nın kuzeymde Bradford yakmlarında bir fabrikada 37 yıldır çalışıyor. Ücreti ise haftada 27 sterlin 27 pence (8400 lıra). 44 saatlık bir haftalık çalışma için bu para Ingıltere standartlarma göre çok düşuk. Bolgedeki Genel ve Beledlye îşçileri Sendikası Başkanı, Hind'in kendi sendikalarına katılması halinde kendisi lehine işverenle gorüşebileceklerlni ve bu işkolunda asgari ücretln bile Hind'in kazandığının ıki katından fazla oldugunu soylüyor.. John Hind'in durumumı saptayan Çalışma Bakanhğı, şirket yetkililerine başvurdu. Ancak Hind'in işvereni, «Jobn Hind'in ücreti yaptığı işe göre çok adil bir ücrettir ve kendisi bugüne kadar şirketten bir zam talebinde bulunmamıştır» cevabını bizzat Bakanhğa verdi. John Hind'in ise işsizlik sigortası aylığının bile çok daha fazla oldugunu bilmesine karşın gururu yüzünden is' fa etmediği söyleniyor. ANKARA TİKP DAVASİMDA BİR TAHÜYE AN KARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkıye Işçı Köy lü Partısi davasmda tutuklu sanıklardan Emrullah Oillioğlu salıverlldı Samklardan Hasan Yalçın «Vatanseverliğin ölçütünün eylem olarak alınmasını» ısted>. Ankara sıkıybnetım Kormıtanlığı (2) Nolu Askerı Mah kemesi'nde dün yapılan duruşmada söz alan tutuklu sa nıklardan Hasan Valçın ıddi anamede kııllanılan yöntemm bilımse! elmadığinj soyledi. Adem Özkan hakkında verılen ölüm cezasının yerıne gptınlıneiine ılişkın BaşbpKsnlık terk«resi. Danışma Meolıs.1 Başkanlığı'na sunuldu fhişt. O ne zaman? TRT'de açık eğı tim'in başlaması için 1983'u bekleyecekmişiz. Eh şunun şurasında pek birşey kalmadı. Ya «açık düşünceli eğitim?» Onun başla ması için daha ne kadar bekleyeceğız?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear