Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 2 vet, yurtseverllk ktasenln tekelinde değlldlr. Bu vatanı seven, yazgısını onun yazgısma bağlayan, gerektiğlnde onun uğruna canını verme ye hazır bulunan herkes yurtseverdlr. Vatanın yükselmesinl, ulusun yticelmesini amaç edinenler arasında derece aynmı yoktur. Ama kimi önemll llkeler vardır ki, bunları benimsemek yurtsever liğin önkoşuludur. Bunlar, ülkenin bağımsızlığı ve bölünmezllği ilkeleridir Her yurttaş bu temel ilkelere bağlı kaldıkça onun yurtseverliğinden kuşkulanmakta klmsenin hakkı olamaz. Yurtsever klşinin amacı, az önce değlndiğim gibl, ülkenin yükselmesldir. Bu amaca erişmek için duygu ve Istem ayrırnı değil, ancak yöntem aynmı olabilir. Şimdi burada siyasal ve ekonomik yöntemlerden söz edecek değilim. Benlm amacım ülkemlzde kişilerin artık blrbtrinl sağcı veya solcu dlye suçlamamasını, hangi kalkınma yönterainl benimsemiş olursa olsunlar amaçlannm bir tek olduğunun blllnclnl taşunaları gerekUUğini vurgulamaktır. ••+ Çalışma odamda bir grup gencin çerçeveli fotoğrafı asılı durur. Atatürk'ün 1925'te Ankara'da açtığı sonradan fakülte adını alan ve Ankara Ünlversltesl'nln çekirdeğini oluşturan yüksek derccell Hukuk Mektebl'nin 1928'dekl llk mezunlarmm resmldir bu. En önde, yanyana dlzilmiş iskemleler üzerinde, şimdl hepsi de rahmetli olan profesörlerlmlz oturuyor. Arkadakl genis merdivenlerde lse, geleceğe umutla bakan yeni mezunlar, basamaklara göre yükselen beş sıra halinde, ayakta duruyorlar. Ben iklnci sırada yer al mışım. Solumda Bsat Adil (Müstecaphoğlu), sağımda ise benden lkl arkadaş sonra Nefl (Demirlioğlu) var. O tarlhte henüz soyadı kullamlmıyor. Esat Adll Brüksel Hukuk Fakültesl'nde de ögrenim görtip yurda döndükten eonra bir süre resml görevlerde bulundu; Jmralı Cezaevi'nde ınüdürlük de yaptı. Daha sonra devlet hlzmetinden ayrılara1: sos yalist eğllimli bir partl kurdu. Memleketi olan Balıkesir'de bir gazete çıkarıp, toplumsal eleştirller içeren yazılar yayımlamaya başladı. Şükrü Baracoğlu'nun baş. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 EKİM 1982 E Yurtseverlikte Tekel Olmaz Hıfzı Veldet VEÜDEDEOĞLU bakanlığı sırasmda böyle yazılar kuşku ile kargüanır, yazarı da komünistlikle damgalanırdı. Oysa Esat Adil, Marksist bir Ihtilalcl değil, halkını seven bir sosyal adaletçiydi. Nefi Demirlioglu Türkiye'nin uzak, yakın birçok bölgesinde uzun süre savcı ve yargıçlık görevlerinde bulunduktan son ra mesleğinde yüksele yüksele, aym yıllarda Istanbul Birincl Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na getirilmlştl. Bana gelince; Isviçre'de doktora yapıp îstanbul'a dönünce Üniversite Hukuk Fakültesi'nde akademik kariyere girip doçent olmuş, seklzbuçuk yıl sonra da profesörlük ünvanmı almıştım. öğrenciliğimizden beri senli benll konuştuğumuz Esat Adll ve Neîi ile gerek fakültede. gerek fakülte sonrası yaşamda arkadaşlık ilişkilerimlz htç bozulmadan sürdü. Uzun yıllar önce Esat Adil'l; geçen yılın sonunda da Nefl'yl yitirmenin ruhumda ne derin bir acı oluşturduğunu anlatmayı gereksiz sayanm. Esat Adil 952'de tstanbul'da bir gazetede yayımladığı klrai yazıları dolayısiyle mahkemeye verllmiş. Mahkeme Başkanı Nefi Demirlioğlu, bllirkişl Hıfzı Veldet Velldedeoğlu. Böylece üç sınıf arkadaşı Hukuk Fakültesl'nden mezun olduktan 24 yıl sonra, biri Ağır Ceza Mahkemest Başkanlığı koltuğunda, birl sanık lskemlesinde, birl de billrkişi sandalyesinde karşılaştılar. Bunun öyküsünü yaklaşık altı yıl önce bu sütunlarda çıkan «Üç Sınıf Arkadaşı» başlıklı yazımda anlatmıştım, yinelemeyeceğim. Yalmz o yazının birkaç satınnı buraya aktaracağım: «Kaderin bu üç sınıf arkadaşına oynadıgı acımasız oyuna ne demeliydl? (....) Bence o gün hürriyetsizlik dönerainin karşı karşıya getirdiğl bu üç sınıf arkadaşından üçti de aklanmıştı: Birl mahkeme, ftbtirlerl kendi vlcdanları karsısında (....) Türlü clnayetlere kurban giden 100'ü aşkm gencin (*) katll karşısında rahatça koltuklarmda oturabUen Iktidar politikacılan ve oniarm ardındakiler hiçbir zaman aklanamıyacaklardır; ne mahkeme önünde, ne halkın vicdanında, ne de tarih karşısmda» (Cumhuriyet 30 Ocak 1977). Sözünü ettiğim yazıdakl bu olaydan yaklaşık beş (yani günümüzden 35) yıl önce bir gün Babıall'de Tan Matbaası önünde rastladığım Esat Adil, gözlerl yere dikili olarak yanrmdan geçmlşti. Beni gör medi sandım ve dönüp kolundan tutarak, kaldırımın kıyısına çektim. «Ne o Esat Adil, artık eskl arkadaşlarını tanımıyor musun?» dedim. Gözlerinl yerden kaldırdı, üzüntü ile bana bakarak: «Hıfzı kardeşlm, seni uzaktan gördüm ama, görmezlikten gelerek, geçmek Istedlm. Çünkü eskl arkadaşlardan çogu bana rastlamaktan korkuyor, rastlarsa da görmezllkten gellyor. öncelerl içlm burkuldu, ama sonra alıstım. Şimdi ben onları görmezlik ten geliyorum. hem şahsiyetlmi korumak, hem de onların başını belaya sokmamak için.» Kendikendlme, «Ben onunla aynı düşüncede olmayabilirim ama, onun arkadaşlığmdan nasıl vazgeçebilirlm» diyerek sözünü ettiğl arkadaşları kmadım ve son ra açıktan, «Ayıp etmiçler» dedim. Esat Adil «Şimdi herkes vatanperver geçlnlyor. Öylelerini bilirim ki, memleketi bir pula satarlar ama, onlar vatanperver. Ben sosyallst olduğum için flşlenmişim, bak. Izleniyorum» diyerek bizden on adım kadar gerlde arkasmı duvara yaslamış, dikkatle bana bakan birini gösterdi ve çabuk ayrılmak istedi. Ben sözü özellikle uzatıyordum. Bu içtenliğimden ve onun deyişiyle «pervasızlığımdan» memnun olmuştu. Az sonra «gölgem» dlye nltelediği klsiyle Slrkeci'ye doğru uzaklaştılar. +** Bu olayı niçin anlattım, söyliyeyim. Çok acı mektuplar alıyorum. Çoğu öğretmen olan birçok alle babası, hiç neden yokken görevden çıkanldıklanm ya da askerlik hlzmetinl bitirip döndükten sonra göreve atanmadıklannı, nedeninl öğrenmek İçin başvurdukları makamlardan berbangl bir yanıt da gelmediğinl, eşine ve çocuklarına ekmek, yaşlı anasına ilaç alamadıktan sonra bunca çalışıp yüksek öğrenim diploması sahibi olmanın bir anlamı kalmadığını yazıyorlar, üzüntü ve çaresizlik içinde. Böyle mektuplar başka yazarlara da gellyor. önceki hafta Oktay Akbal birkaçını yayınladı. öyküsünü anlattığım rahmetli Esat Adll Müstecaplıoğlu'nu da resmi bir göreve atamamışlar, mahkemeye düştük ten sonra. Ama, kendlsi bunun nedeninl blliyor ve az çok varlıklı bir ailenin çocuğu «Iduğu İçin yaşamını sürdürüp gidlyordu. Bana mektup yazanlar ise bü tün kapıların yüzlerine kapanarak ailece aç bırakılmalarının nedenlni de bilmiyorlardı. Işin hukukdışılığını bir yana bırakmız lnsanlık dışı yanı da buydu. Anlaşılıyor ki, ülkemizde az veya çok yetkili makamlarda oturan ve kendllerini «yurtsever» sayan klmi yurttaşlar. kendi ölçülerlne, ya da başka yerlerden aldıkları bllgllere göre öbtir bazı yurttaşlan vatan hainl olarak görüyor ve onların kamusal ya da özel sektörde görev alıp ekmek parası kazanmalarını engelliyor ve böylece ülkeye hizmet ettlklerlnl sanıyorlar. Vatan hainllği suçunun ne olduğu Türk Ceza Yasası'nda belirlenmlştir. O suçları lşlediklerl, bağımsız mahkemeler önünde kanıtlananlara «vatan haylni» denilebilir. Bunlar dışmda her vatandag en başta belirttiglm «vatanın bagımsızlığı ve bölünmezliğl» ükelerlne bağh olmak kosuluyla devlet hizmetinde çalışmak hakkına sahlptir. Onlardan bir bölümünü bu haktan yoksun bırakmak, son kıvılcımlannı söndürmek İçin uğraştığımız anarşl yangmmı yenlden körtikleyecek tohuralann atılmasını sürdürmek olmaz mı? Şunu heplmiz bilmeliyiz ki, bu ülkede vatanseverllk klmsenin tekelinde degildir. ( * ) Demek 1977'de anarsl kurbanlarının •• sayısı sadece 100 lmiş. H.V.V. Gargara K asaba bonflle almak İçin girmlgtlm. Flyatı sordum: Kilosu kaça? 700 lira. Kasabın gözlerlnin içlne baktım 300'e vereceksin. Gözlerimln içine baktı kasap: Evet. dedl. • CVCT OKTAY AKBAL H t t Y l R Öteden Beriden. HÜERÎYET ZARARLI DOSTLAR Hasan Pulur, 12 ekim tarihli yazısının bir bölümünde «YÖK'iin geriye dönüşü»ne değiniyor. «önce «mükt»sep hak füan yoktur» diye yola çıkacaksın, ortalığı blrbirlne Katacaksin, sotu» da «kazanmış haklar korunacaktır» dlye ceriye daneceksln... Bunun neydi?» Her yönetlmin yarariı vs zararlı dostlarının oldugunu söyieyen Pulur, yarariı dostlann yaptıklarının pek goV se batmayacagım, çoğu kez «görevlerl. nl yapmışlar. diye karşılanacaklaruu belirtiyor. Pulur, yönetimlerin zararlı dostlanm isa söyle niteliyor: «Ka» yapaUm derken göz çıkanr, sonra geriye dönseler bUe. ÜTkfittUklerl kurbağa yüzttnden yaptıklan hayınn esamisl okunnıazji YÖK'ün «zararlı dostlar» sınıfına girâiğini Böyleyen Hasan Pulur, bu geriye dönüşlerine rağmen kimsede teşekkür edecek hal bırakmadıklannı da sözlerine ekliyor. eıjyaıun doğası gereü olduSru gonucunu» ortaya çıkardığım, 70 sayıh karara göre bunun bir «telkin» oldugunu belirtiyor. Arcayttrek ya TRTnta yazılı basına uygulanan yasaklara uymasım ya da yazılı basına da aym «serbestl»nin uygulanması gerektiğinl savunuyor. Sokrates'i ölüme götürurlerken kansı aglayarak çöyle diyormuş: «Senl haksıs yere öldürüyorlar.» Sokrates gülmuş, «Haklı olarak öldürseler daha mı iyi idi» demiş. Haklılık haksızlık görece çeylerdir. Kim, kime göre hakhdır. Kim, kime «öre haksızdır? Yerine. zamanma, hatta esen rüzgâra göre değişir bu *hak* kavramı. Ülkeden ülkeye, toplumdan topluma da..^ En lytei kendimizce bir 'h»V kavramma bağlanmak, kendi haklılığımızı kendi kurallanmıza göre saptamak. Yaşam boyu bu ilkeden aynlmaroak... Ne der Tevfik Fikret, 'Hak belledlğta bir yol» ySlmz gideceksin!...' Klml zaman çevremizde kalabalıklar toplanır, dostlar, arkadaşlar, yandaşlar...Alkışlar, över, yüceltirler. 'Yaşa, var ol' diye. Sonra ayağmız bir yere sürçmesin, kendinizl toz toprak içinde bulmayın. bakarsmız klmseler yok çevredei Tek başınasımzdır, ya da birikl gerçek insanla beraber kala kalmışsınızdır düşmanlık, kin, acımasızlık dumanlan içinde... Şu son günlerde pek çok kiçl telefon etü. Mektuplar da geldi. Gelmekte de. Arayıp soranlar blrden çoğaldı. Değisen nedlr? B!r dava açıldı, hepsl bu. Yüzlerce dava var. Binlerce kişi. tutuklu, gözaltmda, ya rta mahkıım... Toplumca bir ralkantılı donero geçirivoruz. 12 Eylül öncesindeki fildürmeler çügınlığı geçti gibi... Şimdi bir durulmaya. bir huzura, bir toparlanmaya artık gitmemeli ml? Olkemiz dört yanıyla düşmanca duygularla sanlmıstır. Elli milyonluk, genç bir ulus yasıyor 'Asya'dan Avruna'ya bir kısrak başı tfibi uzanan' bu topraklarda.. Bakıyoruz çevremize, hep gençler, riep çocuklar, büyük çoğunlukta. Yaşı elliyl. altmışı geçenler bir avuç bu dev yığınm ortasmda, bir adacık gibi... No sevlnç vericl. gurur uyandırıcı bir gerçek, genç bîr ulus olmak... Kişi dediğin nedir ki! Bir avuç BU, tuz, slnlr, kemik et. Ha var ha yokl Niee canlar yasadı. geçip gittl sonra da... Ardlannda tyi. güzel anılar, yapıtlar bırakabilene no mutlu! Bir böylelerini har tulıyoruz. bir de kötülük simgesi olanlan!... İyilik, güzellik unutulmuyor. Bunun yanısıra çirkinlik. kötülük de... Ne garip degll ml, tarlhe en çok geçen kimseler, en kanlı zalimler, en azılı diktatörler. en kanlı katiller Tarih bunlann adıyla. serüveniyle dopdolu. tnsanlıgı yüceltenler kadar lnsanoğlunu türlü acılarla taira inim tnletenler de unutulmuyor. Bir çelişki. ama ne yapahm ki böyle! Bakıyorum «çökyü7üne, öylesine duru bir mavilikte kü... Bir uçak süzülerek geliyor alana. Ne yazık. yeni vapılar, gökdelenler kapattı o güzel koyu. New York gibi bir çügm kentte yaşadıgım izlenimi uyandmyor bu onbeş katlı gökdelenler... Ben de öyle bir yapınm üst katında yasamaya alıştim. yadırgamıyorum. Oysa 1680'da New York'takl bir otelin yirmi birinci katmdaki pencereden aşagı bakamamiştım. böyle yüksek bir yerde nasıl ya?anır demiştim Demek tnsanoğlu alışıyor, herşeye alışıyor Bu, onun iyi bir yanı. ahşmak. Hem d» kötü bir yanı... Alıştığımz işin, durumun yararına, yararsıziığma bafelı bu iyilik kötülük anlayısı... Gazeteler. kitaplar, yine telefonlar. mektuplar. «Dert çok hemdert yok» diye yazmış Fuzull. Her zaman böyledir. dertler derya gibidir. oysa dertlere ortak olanlar klmi zaman yok gibidir. Yalmzsıni7dır hep Savaşımda, direnişte, dayanışta yalnızlık acıdır. Sonra bir de bakarsınız dost yıgınlar, olumlu dü?üncenin yandaslan belirivermlş yanıbaşınızda Uçup gider umutiuzluk. o pis yalnızlık duysusu. . Geçpn Rün j?enç bir okurum: 'Bir Aydinlık Bir KaranhV baslıkh ya7im için 'Nlye arada blr karamsar oluyorsunuT;' diye va7mıştı Güzel dersler verirler kimi zamen dost okurlar, genç, yaşlı... Yoşar Kemal Paris'te Cino dpl Duca ödülünü aldı Daha önce Silone. Anouilh, Saharov s;ibi kişiier kezanmış bu ödfilü Benim kuşaftımdan bir ya7arın dünya oiçüsünde basarıiar kazanmasmdan övünç duvuyomm Hem de yıllarra hor görülmüş erenclik yıllannria haksizlıklara. arilara sürükienmis bir klslnin dönvpra savılan büvük bir yazar olmasındaki düsündürücü yanların anlaşılmasını istiyorum KimİPr ml anlasin? Herkes .. İlhan SeicuV'un 'Afrlamak ve Rülmck' kitabmdan bir özdev's alarnk bHir'îPm mi? .Çaftımız Insanı 'insan yazgısı' ile 'do&a yasası' araamdald ayrımın bllincîne varan Mşidir.» GÜNAYDIN ENFLASYON HAKK1NDAKİ İYİMSERÜK Neoatl Zincirkıran, Ba^bakan BUlend TJlusu*nun «Oeleeek yıl enflısyon yüzde 20'de kalacak» seklindekl'sözlerini lyimser olarak niteliyor. Maılye Bakanı Kafaoğlu'nun bile geçenlerda enflasyonun yüzde 30'da kalroasinın başan sayılacagını belirttlğini söyıeyen Zincirkıran, 15 ekim tarihli yazısında şu göriişleri savunuyor: «Teramuz ayınd* 468 mllyar Hra olan tedavüldeki para miklan bir ara 554 milyar Uraya çıkanlmıştır. Şimdi lse 534 milyar Uraya Indirilmlştir. Vanl bankaların. bankerlerln ve de bir kısını sınaî kuruluşlannın desteklenmcsi İçin piyasaya takrlben yüz milyar Uraya yakın para basılarak şırınga edilmiştir. Birdenbire piyasaya bu kadar para sürülmesi elbette cnflasyon açmndan olumsuz etkl yapaçaktır. Nltekim bu durum tMF'yi bile endiseiendirmlştir.» Zincirkıran, 120 milyarlık banka mevduat sertiflkasımn vadesinin ciolduğunu da söalerine ekliyor. Kafaoğlu'nun sözleri üzerine, enllasyon oranını düşürmeden banka faizlerlnin düşürülmesinin çok vanlış olacagını savunan Necati Zinclrkıran, Türkiye'de dar gelirlilerin ikibuçuk yıldan bu vana bu gttae kadar görülmemis derecede tedakarhk gösterdlgıni belirtıyor. Zincirkıran yazısını şöyle bitiriyor: «Türklye'de parakredl musluklannm açılmasını Isteyenler kendi kârlanndan frdakarhb etmedikleri sürece enflasyonun alasagı edllememesinin sorumluluguno omuzlarında taşıyacaklardır.» sinin nedenlerl Üzerinde dunıyor. 13 ekim tarihli yazısında Teoman Erel konuyla ilgili olarak iki degişik görüşe yer veriyor, Görüşlerden birine gOre Sayın Evıen, Anayasa tasarısı oyla. nana kadar polemiğe yolaçacak hiçbir açıklamaya yer verilmesinl istemiyor. îkincl görüşe göre ise: «Anayasa kabul edlllnce hUkümet Istlfasuu verit ve artık Cumhurbaşkanı hüviyetinl kazanmıs olan Evren yeni bir hükümetl görevlendirir. Bu arada hükümete ekonornik konularda uyum saglayacak bir bflviyet verilir, ayrıca seçime kadar geçecek döneml üstlenecek yeni bir kadro oluşturulur.» TTiusu'nun bir parti kurma çalışması içinde yer almak Uzere, kasım ayında istlfa edebilecegl yolundakl Böylentilere ve ülusu'nun bu konudakl görüşlerine de yer veren Teoman Erel, sunları savunuyor: «özal'ın yen! bir partinin saflannda siyasete glrecegl anlaşılıyor. Bumı kendisl de yalanlamıyor. Ama Uiusu'nun bir partl kurarak özal'la birlikte siyasete atılacağı belll blr kaynak tarafından pompalanan hara bir iddladır.» Teoman Erel, Ulusu'nun siyaset yerine dlplomasiyl tercih edeceginin ısrarla söylendiğinl de görüşlerine ekliyor. Attadım Cağaloğlu'ndan taksiye. Çek, dedim. Nereye abl? Etiler'e Eti'lere vardık. Sordum: Borcum? 1000 llra.. Gözlerlnin içine baktım: Üç yüze fit olalım; evet ml, hayır nu? Gözlerimin içine baktı şofor: Evet, dedl. • Cebimde vadesl dolmamış 5 mllyon Urahk mevduat sertlfikasıyla glrdim bankaya; müdüre çıktım. Parayı bemen çekmek latiyorum. Şaşkınlıkla yüzüme baktı. Ben de onun gözlerlnin İçlne baktım :ı Evet ml, hayır mı? Müdür: Evet.. dedl. • Gazetede küçük ilanlardan evln adreslnl çıkarmıstım; Zlll çaldım. Kapı açıldı. Klralık kat arıyorum, dedim. Buyrun.» Üç oda, blr büyük salon, teras, kalorifer, denlz manzaralı, her gün sıcak su, yerler parke.... Beğendlm; aylık kirası ne? 90 bin lira. Gözlerlnin İçine baktım ev sahlblnln:. 20 blne olmaz mı? Şaşırdı. Ben direttim: • Evet ml, hayır mı? Gözlerlme baktı: Evet dedl. * Güzeldl kadın. Lüks otelin lobisinde yumuşacık koltuga uzunlamasma oturup bacak bacak üstüne atmıştı. Yanına yaklaştım. Sigaramın dumanını yüzüne üfledim. Şaşırdı: Deli mlslnizî Evet. Sustu. Benim olur musun? diye sordum. Çarpılmıştı kadın. Üsteledlm: Evet ml, hayır mı? Kadın: Evet.. derken uyanıverdlm. •• Meger bunlann hepsl dtis değil mlymls? Jlayırdır lnsallah, hayırdır. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. adına NADİR NADİ GenelYayınMüdürü Müessese Müdürü Yazı Ijleri Müdürü HASAN CEMAL EMİNEUŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALt ACAR YALÇIN DOĞAN GÜNEŞ TRT SUÇ İŞLİYOR Cüneyt Arcayürek, 12 ekim tarihli yazısuu TET'nin «VatBndaş ne diyor» adlı programına ayırmış. TRT'nin, vatandaşa, Anayasa'ya «Evet» demesi yolunda telkin yaparak MGK'ran 70 sayüı karannı çignediğini, ojsa basınm bu karara Uttelikle uyduğunu belirten Arcaytlrek görüalerinl şöyle sürdürüyor: «TV'nln bu yttnteminl biz kullanaak, sokakta vatandaşı çevirerek Anayasa üzerindekl olumln olumsuz sözlerinl yansıtan demeçler alsak, hatta bu demeçler daha çok olumsuz nilelikte olsa. acaba 70 sayüı karara karçı geldiğimiz İçin hakkımııda somşiurmı açılmayacak mıdır?» Arcayürek, TRT'nin yaymlarından özetle şu sonuçlarffi çıktığını da sözlerine ekliyor: «a) Anayasa tasansı beğeniliyor, b) 12 Eylüle dönmemek için bu Anayasa yeterlldlr, gereklidir, c) Eğer Anayasa halkoyu ile onaylanmazsa, yine 12 EylU] öncesl kargasalar çıkabilir, d) Anayasa tasansı onaylantnazsa, yenistnin hazırlanması çok zaman alabillr, e) Anayasa tasarısma karşı Bn yarsılı olanlar, esasen çok öncesinden karşı duran «maksatlı» kiçilcrdir.» Arcayürek bu Özetin, «Anayasa tasansına olumla oy vermenin SON HAVADİS DEVLET KADROLAR3NIN AYIKLANMAS1 Abdullah Uıaz 15 ekim tarihli vazısında, Başbakanlığın «Anarşi ve terör suçlıısu personele» ilişKin tamlmıne yer veriyor. 12 Eylül öncesl olaylarm suçlusu bulunan personel hakkında takibat yapılabilmesi amacıyla gönderilen tamimde «çalüjan personeÜn kovuşturmayı gereken olaylan blldlrmek zonında otdu&n» belirtiltvor. Abdullah üraz, tamlm Uzerlne şu görüşlere yer veriyor: «Bilindiği e}h\ 12 Eyliil'e kadar devlet kurum ve tcumluftlarına büytik ölçüde ideolojlk sızmalar olmuş. devlet kurum ve kuruluşlanndan mââş alan bazı klmseler anarsik olaylarm çesltl) «afhalanna katdnuştır.» Böyle klşilere devlette görev verilemeyeceğini savunan üraz, Başbakanlık tamiminl dogru buldugunu belirterek şunlan savunuyor: «Dev. let kadrolarının ayıkianması ve Ideolo,1ik vapıdakl klmselerin temlzlenmesl şarttır. Adalet. M H Eğitim. TV ve İçÜ işlcrl başta olmak lirere, her yerde genel bir tarama şarttırj» • Yazı Ulerl Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni , • TEMSİLdLER • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : HİKMET ÇETİNKAYA ..MEHMETMERCAN • SERVİS ŞEFLERİ Istanbul Haberleri:Selahattin CULERUış HaberFer : Ergun BALCi Ekonomi: Osman ULACAYYurt Haberleri. Barbaros CENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin • Yalçın PEKSEN Düzeltme: Konur ERTOP Araştırma; Şahin ALPAY BUROLAR • MİLLÎYET ULUSU DİPLOMASİYİ TERCİH EDER Teoman Erel, Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun ekonomik paketinin 7 kasım sonrasma ertelenme KonurSokak No. 24/4Yenişehlr»ANKARA Tel:17 58 2517 58 66ldare:18 33 35 Tel;254709131230 Tel:1455019731 Hallt Zlya Bulvarı No: 65/3 İZMİR AtatUrk Caddesi, T.H.K Işhanı Kat2/13 ADANA BasanveYayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve GazetecilikT.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloöluISTANBUL P.K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) dışbasın... THE ECONOMİST TAKVİM İMSAK 5.30 GÜNEŞ 7.11 ÖĞLE 12.59 İKİNDİ 16.03 n h K m 1 9 g 2 AKŞAM 18.27 YATSI 1&.57 İRAN'IN SALDIRIS1 Iran'ın 30 Eylül'de Irak'a karşı glrlştiği saldırı da, bundan önceki saldırüara benzlyor. Irak birllkleri bıraz geri atüdıktan sonra îran saiaırısı durdu. Bunun üzerine de Irak'm karşı saldınlan başladı. Devrim Muhatızlarının önderliğindekl 50 bine yakın îran askeri, bundan Önceki harekâüar da olduğu gibl, düşman mevzUorine karşı kitle halinde Intihar saldırılan düzenlediler. Ancak tran, Irah mevziden yoksun olduğundan, saldından beklenen sonuç alınamadı. Savaş tla nından dönen blr Yugoslav gazetedslne göre, Irak topçusu tran birllklerlnl Mendeli ilçesi önünde durtturdu. Gözlemcilere göre, tran son zamanlar^a savaş konusunda tutumuru bellrgin bi çimde yumuşattı. Bu olgu üç temel nedene bağlanıyor. önce tran, büyük ölçüde sllah ve yedek parça sıkmtısı çekiyor. Hava üstünlüğunü Irak, tümüyle ele geçirmlş durumda. tkinci olarak Irak'ın son zamanlarda Sovyet ler'den önemli silah yardımı aldıgı belirtiliyor. Ve son olarate savaşın Îran ekonomisine bmdlrdigi yük hızla agırlaşıyor. blr sistem hoş jörüneblHr. Çfinkfl genç ler kendi üllıelerinde ümiir boyu iş bulma umudunu yltlrmiş durumdalar.» NEWSWEEK THE ^ASHİNGTON POST AVRUPA'DA IŞSİZÜK Amerikan dergisi «Newsweek», Ba tı Avrupa'da artan işsızliğin kötü sonuçlanna dlkkat çekiyor. Dergide çıkan blr yazıda, milyonlarca işsie gencin ömürboyu işslz kalma tehllkesı karşısuıda Doğu Avrupa'nm siyasaı sistemlnl özleyebileceğl bellrtillyor. Yara şöyle devam ediyor: «Avrupa'da genç nesll uzun eflrel* yıgmsal Işsizlikle karşı karsıyayken Batı Avrupa ülkelerl Iktnci bir teh dlt karsısındalar: Doğu Avrupa'dakl siyasal rejunler ne denll otorlter, vertaıstz ve cazibesiz olursa olsunlar, işslzlik konusunda öviinebüirler: bu rejlm ler herkese iş glivencesl veritier. üüvencesl verilen Is k5tu, zor ya da önemslz olabilir, ama Batı issizlik sprununu çözemezse, genç insanlar için "' BOLİVYA'DA ANTİDARBE BoUvya'daki hükümet değlşikliğl en Ij1 «antidarbe» olarak tammlanabilir. Askeri yönetim şimdi sıvü blr başkanın seçilmesine izin verdi. Ancak askerlerin yetkllerlnın ne kadannı sivU başkana devrettiklerl henüz belll değil. Bolıvya askeri yönetimi uluslararası kokain ticaretine bulaşmıs durumda. Ancak bu İnsanlar çok kârlı bu işl kendi Isteklerlyle bırakacak gibl görUnmuyorlar. Askeri yönetim Ulkeyi tam blr çözümsUzlUğe sürüklemlştl. Yenl yönetimi bUyük miktarlarda borçlar bekliyor. Bir süredlr sürgünde buJunan yeni başkan Siles Zuazo ülkesinde coşkuyla karşılandı ancak, kemer sıkma politlkasının bu coşkuyu kısa bir sürede yok eclebileoeğinl gözden uzak tutmamak gereıdr. Dîcle Üniversitesi Rektörlüğünden tüm öğrencilerimize duyuru Üniversitemize bağlı PakUlte ve YUksek Okullann 1982 1983 eğittm ve öğretlm yılına başlama tarihlerl asağıda gösterümlştir. Tüm öğrencilerimize duyurulur. Pakülte ve Y«ksek 1982 1983 öğretlm Okulun adı yılının açılış tarlM 1 Tıp ve Diş Heklmliği Fa 18 Ekim 1982 kültesi, 2 Pen Fakttltesi, Eğltim l Kasım 1982 Fakültesi (Dlyarbakir Yük sek ögretmen Okulu), Diyarbakır Meslek Yüksek Okulu, Diyarbakır Yabancı Dlller YUksek Okulu, Urfa Meslek Yüksek Oku lu, Batman Meslek Yük sek Okulu ve Silrt Eğitim Enstitüsü 3 Urfa Ziraat Pakültesl va 1lerde FakUltece llan Hukuk Fakültesi edilecektir. (Basın 23946)