22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 1982 • *•• Cumhuriyet 11 Elâzığ SSK Hastanesi Bashekimi, 2 bin saglam kisiyi safra kesesinden ameliyat etmis Yavuz OKAYBEN ELAZIG, (Cumhuriyet) Elazığ SSK Hastanesi Bashekimı Soydaner Güney'in sağlam safra kesesi ameliyatı yaptığı yolundaki soruşturma sürüyor. 2 bm dolaymda sağlam kişiyi para Katşılığında SSK hastanesinde ameliyat ederek safra kesesinı aldığı iddia edllen Soydaner Güney'in Elazığ Tabipler Odası tarafından ihrac. bekleniyor. Müfettişler ise soruşturma yı genişleterek elde ettikleri hasta adreslerini yerinde incelemeye başîadılar. Soydaner Güney'in SSK hastanesinde görevll tüm doktor ve personeli toplayarak gözdağı verdlği. «Ben gazeteleri ve g» zetecileri aatın aldıın. Bundan sonra gazeteleri ve gaze tecilerl buraya sokarsanız sizin bacaklannızı kıranm.» şekltnde konuştuğu belirtildi. Elazığ'da serbest olarak çalısan dahiliye mUtehassısı ve Tabipler Odası eski başkanı Ali Öztürk, kendisine bir çok fllm geldiğinl, filmlerde Soydaner Güney'in acilen ameliyat edilmesi gerektiğini söy lemesi gereken teşhise rastla madığını belirtti. «Bende ad ları yazılı IdgUeri ameliyat etmek istenüş. safralarında bir şeyin olmadığnıı, filmlerde tespit ettık. Aııcak Soydaner Gttney, amelivata zorlayınca hastalan mümkün olduğu kadar ameliyattan kaçırdım.» ded* ve Soydaner Güney'in diplomasının ahnması gerektiğini vurguladı. GÖZLE Kocamanoğlu: "DİSK halk isyanı düşüncesi taşımadı,, tstanbnl Haber Servisl eski yürütme kurulu üyesi Tun DİSK Davasının dünkü duruş , cer Kocamanoğlu, DİSK'in hiç masmda sorgusu sürdürülen bir zaman halk isyanı düşün(Bastarafı 1. Sayfada) son yıllarda daiıa da önem kazanmış olan istihdam sorununa çözüm aramak amacındadır» dedi. Maliye Bakanı. 1983'de sanayide yüzde 5,5, tarımda yüzde 34 ve hizmetlerde yüzde 4,9 oranında büyüme hızları öngörüldüğünü, enilasyon oranının yüzde 20 dolaymda tutularak yüzde 4,8'lik bir büyüme hızı öngörüldüğunu anlatan Malıye Bakanı, ihracatın da yuz de 16,8'lik bir artışla 7,1 mil yar dolar olarak gerçekleşmeslnin beklendiğini bildirdi. 2 trilyon 600 milyar liralık bütçede, 695 mllyttrm personel, 498 milyarm cari gıderlere, 654,9 milyarın ya tınm harcamaiarına ve 852 milyarm da transfer harcamaiaruıa ayrüdıgını söyledi. AYLIK VE ÜCRETLER Kafaoglu. 1983 yıunda yüzde 20 olarak bedeflenen fiyat artısınm altında kalmayacak net ücret artısı sağlanacağını. ücretlilerin toplam vergi yükünde yüzde 5 oranında indirim yapılacagını anlattı. Maliye Bakanı, emekli aylıklannda da yüzde 20 artıs saglanrnası İÇin gerekli düzenlemelerin yapılarak DM'ye sunuldugu nu kaydetti. Bakan, bu amaçla tasanda memur maas katsayısınm 30'dan 34'e, yan ödeme katsayısınm 8'den 8a, yakacak yardımının da 3500den 5000 liraya çıkartüdıgını hatırlattı, «Har cırahlarda, çocuk zamlannda, aile yardımında ve ek ders ücretlerinde de ortalama yüzde 20 clvarında net artışlar öngörülmüştür.» dedi. Sermaye piyasasındaki OT lumsuz gelişmelerin destekleme aJımlarırun yapıldığı mevsimde ortaya çıkmasının ıç finansman dengesini bozduğtmu ve parasal üınıtleri artırıa baskı yarattığını kaydeden Bakan. vergi Sistem ve mevzuatındaki yeni duzenlemeler konusunda şöyle konuştu: «Hazırianan yeniden değerlendirme ile ilgili yeni düzenlemede, temel ilke olarak ekonomik gerçeklere uy gunluk ve kolaylık ön planda tutulmuş ve bu suretle Türk vergi sisteminde yer alraış bulunmasma rağmen uygulanamayan bu müesseseye işlerlik kazandırılması amaçlanmıştır. Bu suretle 350 bini aşan Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri yeniden değerlendirme suretiyle bilançolarmı gerçek hüviyetine kavuşturabilecek lerdir. öte yandan, sermaye şirketleri hem sermayelerini artırabilmek, hem de tab vil ihraç edebilmek Imkânına kavugacaklardır. Gelir vergisi yasasındaki servet beyanı müessesesi ye niden ele almarak çalışmalar en kısa sürede katl sonuca bağlanacaktır. DM'deki katraa deger vergisi yasa tasansınm yasalasması için gayret gösterllecektir.» Kafaoglu, uluslararası ekonomik kuruluşlarla olan ilişkilerin olumlu olarak geliştigini, Toronto'daki toplantılar sırasında. hayli ge(Baştarafı 1. Sayfada) «Partiler kanununa gelince... Demokrasinin baslıca lıastalıklarından birlsi oligarşidir. Bir azmlığın Iıakim oldugu bir slstemden yüzde cesini taşunadığmı, bu amaoı yüz vazgeçmek mümkün de güden bir eyleme girmedığını ğildir. Elbette kanunlan ya söyledi. Tuncer Kocamanoğlu ağır iş pacak olanlar milletin seçkence altında alındığmı üildır tiği bir azınlık olacaktır. diği polis ifadesini red etti. 8 Bu da oligarşlk bir süreçtlr. gün bu koşullarda yapılan po Fakat bu oligarşi parti lis sorgusundan bir gün sonra (iderlerinin ve lidor takımıahnan Savoılık ıfadesinde de, nın diktatoryası haline gelir bu sorgunun etkisi ile bazı se, bu demokrasinin cevaz doğru olmıyan yönler olduğu verdiğf oligarşlnin sınırları nu bildirdi. Sorçusunun tamamlanmasm nı aşan ve bunalımlara ynl dan sonra Kocamanoğlu ve A açan bir hastalık haline gevukatı Halit Çelenk'ın tahUye lir. Siyasi partileri yaparye ilişkin isteaıleri red edildi. ken, dayanılması gereken H Duruşma Mustaia Aktulga;] kir temeli de ollgarşlyi münı nın sorgusuna devam edılmek kün olduğu kadar yozlaştırüzere 20 ekim çarşamba günü mayacak önlemler almaktır. ne ertelendi. Bunun çaresi nedir? tlacı, 62'si idam istemiyle 72 tutuklu sanığın vargılandığı DÎSK ferdi hürriyeti mümkün olDavası duruşrnasına dtln sabarı du§u kadar genişlPtmek fert 10.30'da başlandı. Sorgusu sur lerln meydana getirdlgi kudürülen Tuncer Kocamanoğlu' rumlarm lradelerini, yant o na Duruşma Yargıcı Çetln Gü kurumları ldare eden yönevener, DİSK'in «slyasal Iktidarlardan, burjuva devlet aygıtın ticilerin iradelerini ikinci daıı, burjuvazinln tüm örgüt ve plana irmektir.» kiırumlarından. slyasal partiler den bafnrihiz bir orgrüt» olması ^ Cumhurbaşkanı'nın nın ne anlama geldiğinı sordu. yetkileri Kocsmanoğlu, bağımsız örgür. Sebati Ataman, Curflhurhalmde varolmanın, ışçı sınıtının ekonomik, politik ve ıdeo başkanı'na verilen yetkiler lojik mUcadelesinl bir bütün konusunda da. su görüşlere kabul eden sınıf ve kltle sen yer verdi; dıkalannın genel ilkelerlnden •Kanaatîmce TBMM tarabirl olduğunu, sendlkalann bur Juvaziden bağımsız olmalarının fından seçilen bir Cumhurdoğal sayılacağını söyledi. Yar başkanı'na bu kadar büyük gıoın istegi Uzerine Kocaman yetkl vermek caiz değildir. oğlu burjuvazinln tanırmnı yap Ama millet tarafmdan seçltı, başkasmm ışçlsi olmayıp len bir Cumhurbaşkanı'na oldukça bol bir geçlm sağlayan sınıf ve bu sınıfla çıkarları, ya verilen yetkiler yerfndedir. şayışlan baglı olanların burju. hatta kanaatimce azdir. Kava olarak adlandırılabilecegini naatim odur ki CumhurbBS beHrtti. Kocamanoğlu, işçi sını kanı millet tarafından seçilfınm burjuvazinin emrinde ça melidir ve bu yetkilerden lışması nedeniyla işçilerin ekonomik, sosyal, kültürel kalkm daha kuvvetH yetkllerle teç ması amacıyla çalışan örgütle hlz edilmelidir. Buriu derin, bu arada DtSK'in de, bur mekle başkanlık seçimini Juvazlden bağımsus bulunmala tatbik edelim. demiyomm. rının doğal olduğunu bildirdi. Hatta başlca memleketlerde Vargıcm «sınıf şuurunun yük tatbik edllen sistem ve moselmesl»yle ilgili sorusuna Ko dellerln kopya edilmesine camanoğlu, «tjçiler kendiligln katiyyen taraftar degillm. dcn sınıftırlar, ancak kendisi Biz kendi toplumumuzun için sınıf olnıa blllnci çıkarla sartları ve özelliklerine görını koruma, geliştlrme yollarmı arayıp bulmalanyla müm re. kendi bttnyemize uygun kündttr,» diye yanıtladı. Yar bir model bulabillriz. tlk Os gıç, «tsçi sınıfı sınıf oldu, bur manh hükümdan olan Sul,fuvı da olacsk, ne olacak sim tan Osman seçlmle gelmlşdi?» diye sordu. Kocamanoğlu tir en kücük evlat olduğu buna karsüık çıkar çatışması halde. İkinci hükümdar onın doğacağım söyledi. Yargıç. lan Orhan da seçimle gel«Nedir?» diye sorunca, «Işveren miştlr. gerçi babası tarafmler çalıştırdığı işçiden daha çok kâr istediği için daha çok iş dan vasiyet edilmiştlr ama saati ve daha az ücret, işçiler beyler, ağalar Orhan'm padi ise daha az sömürulerek daha sah olmasını istemişlerdir. sas calrjmak, daha çok ueret almak isterler, doğal alarafc çı Bvt da bir çeait «eçimdir. Itar çatışması olacaktır,» yanıtı Millet MeoJisi'nln seçtiği bir Cumhurbaşkanı, ilerde bir nı verdi. politikacı ve bir iktidar par Yargıcm üretim araçlarırun mülkiyetiyle ilglli sorusuna Ko tisinin başkanı olacaktır. Bu cr.minoğlu, kâr dürtüsünUn ka mutlaka böyledir. Yani tam pttaliKmin esâsı olduğu karşılı bir politik mücadelenin İÇin ğını verdi, burjuvazi kâr dilrtü de olacaktır. Halbuki, Cum süyle hareket ettiğine, üretim hurbaskanı millet tarafınaraçlan burjuvazinin elinde ola dan seçilirse, bu tehlike aza cağına göre, çıkar çatışmasının lır.her «aman olacagını söyledi. Kocamanoğlu, DÎSK olarak, @ Celal Yardımcı'nın 196ı Anayasası'nın Haklar bbgörüşleri lümündeki reformlann gerçekBugün halk oyuna sunulleşmesi halinde, çıkar çatışmasınm önamli ölçüde ortadan ması hazırlıklan sürdürükfilkacağını, 1961 Ânayasasıtım len Anayasa tasansına eleşbütün ilkelerinin uygulanması tîrl yöneltenlenn büyük bir ile söm'ürünün tümüyle yok ol kısmmın. 1861 Anayasası"nı mayacağmı aza indirmiş ola yapanlar. uygulayanlar ve cagını belirtti. bundan monfaat görenler ol Duruşma yargıcı, devjetın iş duğunu bildiren Celal Yarveren olması halinde ne olacagını sordu. DİSK eski yürüt dınıcı. «27 Mayıs 1960 hareme kurulu üyesi Tuncer Koca kâtından sonra memleketin manoğlu. devletin işveren olma ugradıgı sarsmtı, 1961 Anasıyla sömürünün ortadan kalka yasası çıkmasaydı. kısa sücağını söylemenüı mümkün ol rede yatagına çekilir ve madığını belirtti. Bu durumda memleket durulurdu. 1961 sömürünün kapsamını siyasal iktidarlann uygulamalan belır Anayasası. 13 Eylttl hareîcâtına sebep olan hadlselerin leyecektir, dedi. Kocamanoğlu, DtSK'in işçi kaynagını teşkll etmiştir.» sınıfının ekonomik • demokra dedi. Celal Yardımcı, daha tik örgütü olarak ancak sömü sonra şunlan söyledi: rünün smırlandınlması yolun«Bugünkü Anayasa temel da mücadele verebileceğini, hak ve hürriyetleri kısıtlagrevll toplu sözlesmeli özgür dı, denlyor. Hayır, kısıtlasendikal düzenin tam olarak Rf çerli bulunması halinde iyi mamıştır. Belkl parlamento, toplu sözleşmelerle işçi sınıfı hükümet ve Cumhurbaşkan nuı ekonomik mücadelesinin yü Iıgı araşındakl bazı münase rütüleceğini, işçi sınıfının eko betlerde milll îradeyi zedeie nomik mücadelesinde sömürü yici bir takım hükümler söz nün temeline inilebilmesi İçin konusu olmuştur. Ama hürişçi sınıfına yakm bir partinin riyetlerin kısıtlanraası asla siyasal lktidara gelmesmin gerekliğini, sömürünün temeline bahis konusu değildir. yönelik mücadelenin işçi sınıfıYine bu Anayasa'da tasnm ideolojik mücadelesi ile ola vip etmediğim bazı haklar bileceğini, bu görevin siyasal vardır Yargı organının napartilare alt olduğunu anlattı. sıı çalışügı, ya da çalışamadığımn sebeplerinden biri bunun devlet denetimlnden SÜRECEK uzak kalmasıydı. 1924 Anayasası'nda yargı müstakil, teminatlı, görevinde serbest, kararlarında kanaatlerinde serbest olmalarma rağmen terfileri, tayinleri, teftişleri, devletin murakabesindeydi. Bu Anayasa'da ne yazık ki bunu göremiyorum. Bunu gene bir takım kurullara, Yüksek Hakimler Kurulu gi bi kuruliara tevdi ve terk etmişlerdir. Bence caiz değildir.» Celal Yardımcı. siyasi par tıler ve secim kanunlan konusundakı goruşünü de şöy le dile getirdi: «Türkiye'de 1961 Anayasası'ndan sonra o Anayasa' ya paralel olarak çıkarılan siyasi partiler ve seçim kanunu, memleketteki siyasi buhranın sebeplerinden biri de budur. Bugünkü Anayasa ne kadar kârail, derli top lu. memleketin ihtiyaçlarına, memleketin vasanmış ve yaşanacak şartlarına uygun olarak çıkanlacak olsa dahi siyasi partiler ve seçim kanunu memlekette siyasi istikrarı, siyasi emniyeti, siyasi potansiyeli ve siyasi kaliteyi temin edecek hükümleri tasımazsa. Anaya'sadan fazla bir şev beklemenln anlamı yoktur. Çok siyasi partili hayat de mek, devleti siyasi partiler idare eder, demektir. O siyasi partiler, o siyasi partilerin ilderleri Te o slyasi partilerin gerek temeldekl unsurlan ve gerek parlamentoya Intikal edecek unsurlan düşünülen aranılan vasıfta olmazsa kanunlann bir taraftan yetki verirken bir taraftan da bir takım tahdltleri olmazsa ne netlce alabillrslniz Anayasa'dan?» (Baştarafı 1. Sayfada) Polonya Sllahlı Kuvvetlerl'nin Polonya işçlleri üzerindeki baskıları, Sovyet Tass ajansınca yaymlanan bir yorumda desteklenmiş ve Polonya hükümetinin gereken önlemlerl aldığı söylenmiştlr. Polonya'da «öncU güç» olma niteliğini çoktandır yltirmiş bulunan ve Polonya ordusunun emir ve komutasma giren Komünist Partisinln yayın organı «Tyrbuna Ludi» ise, göstericilere karşı alınan sert tavırları destekleylcl yayınlar yapmaktadır. Polonya'da Askeri Yönetim kurulması, öncellkle Marksist teori ile ve «Sovyet Marksizmi» olarak tanımlayacağımız «Marksist Leninist» sistem ile bağdaşmamaktadır. Sovyet Rusya'da Marksist Leninist sistemin teorlsyeni ve uygulayıcısı Lenln'in «ulusların kaderlerini tayln hakkı» adıyla bilinen yazılannda (The Soclalist Revolution And The Right Of The Nations To Self Determanition Collected Works. Cilt 22, s: 347 353). Ne garip rastlantıdır ki, Polonya'nın Rus Çarlığmdan ayrılmasını savunuyor ve aynı kitabmm 346 347'nci sayfalarında, bu toağımsızlığı, «enternasyonalizmin» bir gereği sayıyor! Ve Polonya Marksistlerinln tıpkı Rus Markslstleri gibi, «Polonya halkının kendi geleceğlni kendisinin belirlemesl» Ilkesini savunmalarını istiyor! Bugün roller değişmiştir: Polonya'da Sovyetgüdümünde ve bu yüzden «Leninist» olduğu söylenen bir rejim vardır. Rejim, bugün askeri yönetim ile ayakta durmaktadır. Polonya işçilerl, bu yönetime başkaldırmışlardır. Marksist teoride yeri olmayan bir «askeri cunta» fabrikalarua tersanelerde dlrenen işçlleri cezalandırmak için «faşist yönetimleri» andırır yöntemlere haşvurmaktadır. Ylne Marksizm, yine Leninlzm adına! «Teoriyi» de «Pratiği» de yerli yerine oturtmak. gerekir: Bu sonuç çok açık bir lflası vurguıamaktadır. Sovyet güdümündeki sosyalizm. Polonya'da iflas etmiştir. Komünist Partlsl'nin ««incü gücü» ortadan kalkmış, sosyalist rejim fabrlkalar yerine askeri kışlalara bağlanmıştır. Bu yıkmtıyı, Marksizm adma savunmaya ve örtbas etmeye olanak yoktur. Çünkü rejimin asıl sahibi olması gereken işçiler, rejime karşı çıkmışlardır. Polonya olayları, çoğulcu demokrasi yapısı İçinde gelişecek olan «demokratik sosyalizm» savunucuları dışındakileri derin çelişkiler içine düsüren özelllkler taşıyor. Birlncl çellşki, Burjuva Demokratik ülkelerdekl 6osyallst eğllimll işçi sendlkalannı, «Sovyetler'in yönettlği kuruluşlar» olarak gören düşüncededlr. Bu düsünce sahipleri, gimdi, kendi ülkelerin deki lşçl kuruluşlarına karşı çıkarlarken, Polonyadaki Bağımsız Dayanışma Sendikasını destekleme görevlnl üzerlerine almışlardır. Yanl, kendi işçi sınıflarına karşıdırlar, ancak Polonya isçi sınıfından yanadırlarl İkinci çeliskl, sosyalist ülkelerdeki işçi örgütlerinl ve eylemlerinl, «CIA tarafından kışkırtıhp, yönetilmekle» suçlayanların görüşlerlndedir. Bunlar, Burjuva Demokratik ülkelerdeki işçi kuruluşlannı ve sendikalarmı desteklerken, sosyalist ülkelerdeki bu tür kımıldanışlan, «uluslararası burjuvazinln oyunlan» olarak görürler. Bunlar da Marksizm adma Polonya'daki «askeri cuntadan yana» tavır alırlar! Olay çok açık ve nettir: Sosyalizm, ancak bağımsız bir slyasal yapıda ve çoğulcu demolcrasl İçinde gellşebllir. Dünya savaşlarının Kan ve barut kokan özel^e özgün koşullannda kurulan rejimler, yîrminci yüzyılın kapanmak üzere olduğu gu yıllarda öraek aünamaz. ' : ' " ~ c;> • >" » • "• • • ' «Uluslann kaderlerinl tayln hakkı* bugün de vardır. Çünkü bu hak, ezen uluslara karşı ezilen ulusların kutsal hakkıdır. Ve Polonya işçi sınıfı bugün, özünde, bu hakkı kullanmaktadır. lu: 350 bin cikmis olan yaklaşık 66 mil yon dolarlık kredinin sağlanacağı 4. mali protokol goruşmelerine yakm bir tarih te başlanacagı izlenimini edindiğini söyledi. TOKGÖZ'ÜN SÖZLERİ Bütçe Plan Komisyonu Başkanı Tandoğan Tokgöz de. açış konuşmasında, komisyonun bütçeye yaklaşım bıçiminln siyasi degi] teknîk olduğunu. samimi ve gerçekçı hazırlandığını söy ledi, «Bir bütçe uygulamasının başarısı, maddi kaynakların yanında ondan daha önemlisi toplumun devlete duyduğu güven duygusu ve psikolojik yapısmm olumlu olmasına baglıdır. Hele bu yılki bütçenin geçen yılki bütçeye göre büyüklügü düşünülürse ve bu yönde toplumun ciddi endiseleri varsa, devlet dünden daha fazla inandırıcı olmak zorunda dır.» dedi. Komisyon bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere bugün başlayacak ve 5 kasun da sonuçlandıracak. Tasarı daha sonra 20 gün içinde DMde görüşülecek MGK1nin onaylamasından sonra 1 ocak 1983'de yürürlüğc girecek. Anayasa (Bastann ı. Sayfada) kanı Sadl lrmak'ı zıyaret ettı. Evren'ın DM Başkanlık Oivanına ıadal ziyarette bulundugu btldirildl. Danış ma Meclist Başkanlık Oiva nı dün sabah Evren'i Çan kaya Köşkü'nde ziyaret et mişti. Ziyaret sırasında Danışma Meclisi Başkanı Sadl Irmak'm yanında Başkanve killeri Turhan Güven, Vefik Kitapçıgil, idareci üye ler Nazmi önder ve Fahri öztürk ile katip üye Erdogan Bayık hazır bulundular. Diğer üç kâtip üye gö.pü.smede bulunmadı. Görüşmeye Milll Güvenlik Kon seyi Genel Sekreteri Orgehe ral Necdet Üruğ da katıldı. t LAN ÇANAKKALE ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1982/453 Çanakkale Merkez lntepa nahiyesi Halileli köyü, hane: 88. cilt: 28. sahife: 100 de nufusa kayıtlı bulunan 11. 1.1949 dogumlu Mahmut Erten 28.6.1968 tarihinden bu yana kayıp olduğundan goren veya btlen olmadığından, arandıgı halde bugüne kadar bulunamayan MAHMUT ERTEN'in gaipllglne karar verilmesi anneal Fatma Er ten tarafından talep ve dava etmiştir. MAHMUT ERTEN'in hayat ve mebatı hakkında bilgisi olanlann Uan tarihlnden itlbaren Wr sene İçinde Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/453 esas sayılı dava dosyasına bilgi verilmesi Uanen teblig olunur. (Basın: 22836) PTT'nin 142. kuruluş yıiı 23 ekimde kuflanacak ANKARA, (ANKA) 23 ekim'do PTT'nin kuru luşunun 142. yıldönümü kutlanacak. Ulaştırma Bakanlığından yapılan bir açıkJama ya göre, 23 ekim günü 120 kişilik bir korteile Anıtkabir'de saygı duruşunda bulunulacak. Aynı gün Ayduıhkevler Samsun kav şağında bulunan PTT mü zesinin açıhşı Başbakan Bülend UIusu tarafmdan Santral ve Telekomünikas yon binasınm açılışı da Ulaştırma Bakanı tarafın dan yapılacak. 207 kisinin vatandaslık hakkı kayboldu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kuru] unca, 63 kişiye Türk vatandaşlığından çıkma lzni verildi. Resml gazetede dün yayınianan Bakanlar KuruJu kararına göre, 209 kişirjın Türk vatandaşhgma almmaaı uygun görüldö. Aynca 62 Mşlye Türk vatandaslığından çık ma izni verilerek 207 kişl nln Türk vatandaşlığının kaybettirilmeleri kararlaştınldı. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) îdarl yargı hSkim adaylan edli tatiiden yararlanamayacak. Adaylaı stajlarını bölge ldare Ue idare ve vergi mahkemelerinde yapacaklar. Resmi Gazete'de dün yayınianan jlgili yönetmelik. Hâkımler Kanunu'nun bazı maddelerine değisiklikler getirdi. Idari yargı hakim adayları adlı tatil yapmayacak Ulusu'nun 8. basın toplantısı bugün ANKAKA, (Cumhuriyet Bü rosu) Başbakan Bülend Ulusıı 8. Basın toplanüsmı bugün Ankara'da DSİ salonlannda yapıycr. Bugun saat 10'da baslayacak olan toplantıyı çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu izleyecek. Başbakan"ın 8. kez yapacağı basın toplantısında son ekuno mik gelişmeler ve uluslararasj ilisldler koı usunds açıkiamaJarda bulunacağı, a ; nca nükümetin çeşitli konularda aldığı tedbirler ve oalışmalar konusunda bilgi vereceği belirtiliyor. GAYRİMENKUL SATIŞ 1LANI KADIKÖY 2. SULH HUKUK HAKİMLîCİNDEN 977/ll«9 Kadıköy Suadiye mahaUesi, Çınarlı sokakta kain 69 pafta, 364 ada, 9 parsel sayılı gajrimenkulun 3. kat 8 no.iu dairesinin M.K."nıın 40S. maddesi gereğlnee satışına karar verilmiş olup Kadıköy 2. Sulh Hukuk Hakiınüğinde açık artırma suretiyle satılacaktır. İMAR DURUMU: Bina yüksekligl serbest, ençok 20. 00 m. bina derinliği, enaz 6.00 m. ön bahçe mesafesi, enaz 4.00'er m. yan ve arka bahçe mesafeleri, %25 bina sahası emsali, 1.8 taşaat sahası emsall şartlannda imar durumu verilmiştir. KVSAF1: înşaat betonarme karkas, Ayrık nizam yapı tarzmda bir bodrum, bir zemin ve 6 normal kattan lbaret olup yapuıın karkası bltirilmtş, bölme duvarları örülmüş, çatısı kapatılmıs, kiremitleri döşenmiş, kapı ve pencere kasalan takılmıs ig va dıs sıvalan yapılmıstır. Daire Uç yatak odası, bir salon, mutfak, banyo ve müstakil tuvalet tertibatlıdır. Daire bürüt 138. ma.'tllr. KIYMETI: 5.000.000^ TL.'sı tuymet taktir edilmlştir. llk açık artırması 19/11/1982 cuma günü saat 14.00* dan 14.30'a kadar Kadıköy 2. Sulh Hukuk Hakimliği odasında yapılacaktır. Artırma şartnamesi herkesin görebilmesi için Uan tarininden itibaren dairede açıkttr. İlk açık artırmada alıcı çıkmazsa artırma on gün daha uzatılarak onuncu 29/11/1982 paeartesi günü aynı saatlerde ve aynı yerde yapılacak ikinoi artırmada 5.000.000. Tl.'dan aşagj olmamak uzere saulacaktır. Ipotek sahibi alacaklılarla diğer Ugililerin ve irti/ak hakkı sahiplerinin haklanm, faiz ve masrafa dalr lddialannı dayanağı belgelerle 15 gün içmde bildirmelerl icap eder. Aksi halde baklan tapu sicili Ue sabit olmadıkça satış bedeltain paylaşmasından hariç kalırlar. Talep edildiğl ve 50.00 llralık postapulu gönderildiğinde şartnamentn bir örneğl gönderilebillr. Artırmaya iştlrak etmek tsteyenlerin muhammen kıymetin %1O nisbetinde pey akçesl veya mllll bir bankanın teminat mektubunun tevdli şarttır. Fazla bilgi edinmek lsteyenlerin 977/1169 vesayet sayılı dosya nosu İle mahkememize muracaatlan ilan olunur. 7.10.1982 (Basın: (Baştarafı ı. Sayfada) horuyacah bir çevih gücün çeşitli ülkelerde mekaniımalannı ve üslerini pehtşürma Bi, yeni bağlantılarla Amerikan strateiisinin örülmesi anlamına geliyor. Vaşington (her zamanki gibi) bu amaca hizmet edeceh iktidarları aramakta ve desleklemektedir. Yalnız Beyaz Saray değil Merhezi İshhbarat Örgütü <CIA) üa ifln içindedir. Zaman zaman Amerikan resmi politikasıyla CIA arasında boşluklar ve aynmlar görüldüğü olmuştur. Ortadoğu konusunda böyle bir ton ayrımından söz etmek zordur. Basra Körfezi'ne yönelik askeri stratej'inin yanmra Vaşington geniş kapsamda Ortadoğu politikasına bir taban aramaktadır. Bu tabam oluşturacah ülkelerin yonetimleH bir ikilem harşısmdadırlar. Vaşington'a •teslimiyet» siyasetini benimseyen yönetim, iç politikada tabansız kalırsa, riziko büyümektedir. Dış politikada tslam dunyasından soyutlanmak rizihosu da bir başka kaygı etkeni yaratınaktadır. ABD'nin dış politikasında ikl ana kural her zaman ge çerli olmuştur: 1) Amerika' nın isteklerine «evet efendimci» bir tutuma giren yö netimler antidemohratik olsalar da desteklenmektedirler. 2) Ne var ki Ameriha yabancı bir ülhede zayıflayan ve çözülen yönetime he men sırt çevirmekte de serbesttir. Amerikan «desteği» ile «nankörlüğü» ihilemin diyalektiğidir. Bunun tçindir ki «akılh yönetirnler» artıh Amerikan desteğine güvenemiyorlar ve bu desteğin ken di yönetimlerl için bir istikrar» guvencesl taşımadığını biliyorlar. Ortadoğu'nun tslam dünyasıyla Avrupa'nın demokratik dünyası arasında Doğu Akdeniz'de «istikrar» arıyan Türkiye'nin bunca basit gerçekleri algılayacak kadar deneyimli yöneticilere sahip olduğu umudundayız. GÖRÜS HINCAL ULUC BAŞSAĞLIĞI Gerçek dost, iylliksever insan Mevlut Korkmaz'ın (Erenköy Kız Lisesi Fizik öğretmenl) vefatmı üzüntüyle öğrenmls bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmeî kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz. AJANS ADA Meviüt Korkmaz'ı Yitiıdik ANISl VASAVACAK arkadaçları Cttverıdayan)şma.dlrer>c.dlsıplin sımgesl öğrencıiertnm dostu. agabeyı ve saygıdeger ögretmenı (Baştarafı 1. Sayfada) dan 1969'da konmuş. Her yıl insanlığa hizmet» eden bir düşünce adamıoe' verilen ödüiün parasal' tutan 2000 bin Fransız frangı. Del Duca grubu. halen aralannda «İltimite», «Nous Deux» gibi çok satışlı kadm magazin dergilerinin de bulundugu çok sayıda yayın organuım sahibi. Şu anda ülkemizin admı geniş biçimde duyuran, kitaplan vitrinlerde ön sıralara dizilen ünlü romancımız Yaşar Kemal'in yanında Paris'teki birkaç dostundan başka kimse yok. Ülkemizin tanıtımı için bazı çabalannı zaman zaman duyuran Paris Büyükelçimiz Adnan Bulak da rahatsızlandığı için ödül töreninde bulunamadı ve Müsteşan Gün Gür tarafından temsil edüdi; Fransız (Baştarafı Spor'da) uluslararası olay niteüglnde değildir.» Sevgili Seçkiner sadece bu rapor bir soruşturma açılması için yeterll değilse nedir?. O Haydar özöğretmen'ın asbaşkanı olduğu Federasyon, Bursa'da Avrupa Gençler Güreş Şampiyonasının açılış törenine 14 Türk güresçisi zaten katılmişken, altı Tofaşlı guresçi gelmedi diye, şampiyonadan iki altın, lki gümüş, iki bronz madalya çıkaran ve son yıllarm tek ulusal zaferine imza koyan Muharrem Atik'i ceza kuruluna vermeğe kalkmadı mı?... Bu konuda sızlnle enaz beş telefon konuşması yapmadık mı?... Atik'in c«za almasım bizzat siz tüm gücünüzü kullanıp önlemediniz mi?. Bir yanda dUnyanın hiçbir yerinde tam takımla katılınması gerek olmayan bir seremoniye sadece ve sadace bilimsel nedenlerle ve TUrk talommm şampiyonada en iyi sonucu alması için alta güreşçisinl getirmeyen »ntrenörü ceza heyetine sevket... öte yandan, «Bayrak, sporciı gerekmez. Tabcla yeter. Üstelik seremoniye katılmak uluslararası bir olay değildir» diyecek kadar dünya spor politikası gerçeklerini inkâr et... DUnyanın tüm uluslararası organizasyonlarınâa özellikle son yıllarda seremoniye katılıp katılmamak daima bir protesto unsuru olarak kuüanılmıştır ve kullanılmağa da devam etmektedlr. Son Moskova Olimpiyatlannda bayraksız geçen uluslar ne yapıyorlardı sanırsınız?... Sevglll Seçkiner, Polonya olaylan bu garip mektupla örtbas edilemeyecek kadar önemlidir. ÇünkU arkasmda bu ulusun tüm bireylerinin en kutsal varlığı. bayrağı ve uıusal gururu vardır. Sanınm ne demek istediğimlzi anlattık... Biz, özellikle konu mllll takımlar ve bayrak olduğu zaman olayların üzerlne çlmşek gibi gidiunesinl, sonuçlann en kısa zamanda almmasmı ve suçlulann i t t baruıın korunması yerine, teşhlr edilmelerini istiroruz... Genel Müdür olara kgörevinlz suçlulara değil, TUrk Sporuna sahip çıkmaktır. Şimdi bekliyoruz: «Polonya kafilesinden çıkanlan Idşl Mmdir, nlçln çikanlmıştır?» «Almanya'da Coşkun özarj ve Erdoğan Şenay niçln mill| talnmı başıboş bırakıp lüks otellerde kalnuşlardır? Bu kişiler niçin hâlâ miUİ takınun başındadırlar?.» «Atina rezaletinl yaratanlar ktmlerdlr?. Haklarmda ne gibi işlem yapıhnıştır?» «Polonya'daki tüyler ürperticl olay, böylesine sorumsuz yazılmış bir mektupla geçlştlrilecek midir?.» «...bu kişilerln hırpalanmasmın önlenmesi...» Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün görevl değildir, Sevgiü Seçkmer... Görev Türk sporudur... Ahlakı İle... Gururu ile, şam ile... Bunun dışma düşenlerle kelle koltukta da olsa savaşa devam edeceğiz ve olayları asla unutturmayacağız... Bu böyle biline... I.Ü. MÜHENDİSÜK FAKÜLTESİ Fakültemizde öğretim 18 ekim 1982 pazartesi günü başlayacaktır. Öğrencüere duyurulur. DEKANUK (Basın: 22916i' •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear