Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 EYLÜL 1981 DIS^ÂBE'RLER Cumhuriyet 3 IRAK NÜKLEER REAKTÖRÜ (2) IRAKTAKÎ NÜKLEER REAKTÖRÜN BOMBALANDIĞI GÜN OLAN 7 HAZİRAN, BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK NÜKLEER GELİŞME KONUSUNDA ARAP ULUSU VE GELÎŞMEKTE OLAN ÜLKELERLE DAYANIŞMA GÜNÜ İLAN EDİLDL Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV (2) Kaldı ki, saldınya girişen Israil, birkaç yıldanbert nükleer reaktore sahlptir. Daha önemlisi, kendi nükleer kuruluslannı uluslararası denetim altına sokmayı reddetmiştir. Demek ki, nükleer reaktörlere sahip olma konusunda kendlnl bu dereoo özgür hisseden İsrail, bazı başka tilkelerin, çalışmalan uluslararası andlaşmalar çerçevesinde olsa bile, reaktörlere sahip olmalarını istememekte ve bunlan bombalama hakkuu kendinde görmektedir. Bilinen bir gerçektir ki, İsrail nükleer silahlann yayılmasını engelleyen andlaşmaya katılmanuş, bunu imzalamamıştır. Genel kanı ise, Israil'in nükleer silahlara sahip olduğudur. İsraü'in atom bombası yapımı ile ilk ilgisi, meslekten kimyager olan birinci Cumhurbaşkanı Chaim Weizman'ın zamanma kadar uzanır. Wizman'ın öncülüğüyle, Negev Çölünde fosfafctan uranyum çıkarılmıştrr. İsrail Fransız nükleer programının gelişmesini yakından incelemiş, uzananlan 1953'deki Sahra denemesinde hazır bulunmuştur. Dört yıi sonra, Fransa'dan ilk atom reaktörünü almış ve gene Fransız desteğiyle Negev'de Dimona denen bölgede 1964'de nükleer araştırma merkezi kurmuş, ancak o zamanki Başbakan David Ben Gurian burayı bir «tekstil fabrikası» olarak dünyaya ilan etmişti. Bazı Batılı uzmanlar Israil'in 1963'de Negev'de bir yeraltı atom denemesi yaptığı inancındadırlar. Gene aynı kaynaklara göre, birinci bomba 1969'a kadar yapılmamıştır. Yazıldığına göre, bugün Dimona bölgesi yalnız nöbetçilerle değil, radar ve elektronik sistemle günün yirmidört saati konuıuyor. 1967 savaşı sırasmda, o bölgeye yanlışlıkla giren ve kendilerine ait bir MirajIII uçağı bile tsrail topçusu tarafmdan düşürülmüştü. 1973'de sivil bir Iibya uçağı da aynı hava alanına yanlışlıkla girince düşürülmüs, 108 yolcusu ölmüştü. (3) Kendi hava sahasının çiğnenmesinde bu denll duyarlı davranan İsrail, Irak'taki reaktörü bombalarken bağımsız ve egemen başka ülkelerin hava egemenliklerini ihlal etmiştir. En azından Ürdün ve Suudi Arabistan'm hava sahasına izin almadan girmekle, başkalanna ait egemenlik alanlannı kendi saldın amaçlan için kuUanmış ve ortaya böylece son dereoe tehükeli ölçüler atmıştır. Kuşkusuz, bu tavırlar dünya banşı ve bölge güvenliği açılanndan ciddi sorunlar yaratıyor. îsrail, zaten, uzun bir süredir, Lübnan göklerinı kullanmak ve Suriye'nin kendi topraklan üstüne füze yerleştiremeyeceğini ileri sürmekle Ortadoğu'daki durumu önemli ölçüde ağırlaştırmıştı. ATOM ENERJİSt AJANSI Irak'a yöneltilen yeni saldın karşısmda uzmanlann tepkisi çok açıktır. Merkezi Viyana'da olan Uluslararası Atom Enerjisl Ajansı Yöneticiler Kurulu saldmyı kınamış, saldınnın sonuçlarını ortadan kaldırmak için Irak'a yardım önermiş ve israilMn bu ajanstan çıkanlmasını istemiştir. Genel Direktör Sigvard Eklund, Irafc reaktörünü daha ocak 1981'de denetlediklerini ve Irak'm imzaladığı andlaşmaya aykın düşen hiçbir ize rastlamadıklannı belirtmiştir. Pransız Atom Enerjisi Komisyonunda görev yapan bilimciler ve teknisyenler de aynı görüştedirler. Saldından hemen sonra, 11 haziranda, Irak Arap ülkeleri Dışişleri Bakanlarını Bağdat'ta topladı. Orada kurulan üç kişilik heyet, Arap devletleri adına Birleşmiş Milletler Güvenlik Kuruluna katılmakla gö revlendirildiler. Bu heyet Bağdat toplantısının şu kararlanyla bağlıydı: (a) îsrail bu terörtst saldmdan ötürü kmanmalıdır; (b) Irak'm ve ttlm ülkelerin nükleer enerjiden barışçı amaçlar uğruna yararlanmağa hakları vardır; (c) îsrail'in Amerikan desteği sayesinde bu denli eylemlere giriştigi saptanmalıdır; (ç) Baglanhsızlar ve îslam Konferansı îsrail'e karşı eylem birliği içinde olmalıdır. B.M. Güvenlik Kurulunun 19 haziranda 15 tiyesinin de katılmasıyla aldığı karar, saldırının B.M. andlaşmasmı ve uluslararasmda yerleşmiş kurallan ciğ nedigini belirtiyor, îsrail'in fcendini nükleer eylem yönünden uluslararası denetime açmasını istiyordu. Ancak, Irak Dışişleri Bakanı Dr. Sadun Hammadi'nin belirttiği gibi, Güvenlik Kurulu karan Îsrail'in suçlanması ve yaptınmlar uygulanmasını isteyen dünya kamuoyunun dileklerinin ancak yansını karşılamıştı. Ameri'kan vetosu olasılıgı karşısında, yaptınm yoluna gidilmemişti. Irak bu konuda özel bir B.M. Genel Kurulu isteyecektir. Begin'in Güvenlik Kurulu karannı tanımadığını söylemiş olması, yani Ortadoğu'da terör politikasını stirdürmeŞe kararlı görünmesi böyle bir özel oturumu herhalde gerektiriyor. F. Almanya'da koalisyon ortakları bütce konusunda anlastılar BONN, (ANKA DPA) Federal Almanya'da koalis yonu oluşturan Sosyal Demokrat Partl iie Hür Demokrat Parti'nin uzun bir süreden beri bütçe konusunda sürdürdükleri gorüşmelerin sonucunda bir anlaşmaya vardıkları bildirildi. Blldlrildiğine göre yapılan pazarlık sonucu, Sosyal Demokratlar işsizliği azaltmayı amaçlayan bir ek çalışma programından vazgeçerken, Hür Demokratlar Işsizlik yardımları ve hastalık ödemelerinde öner diklerl keslntlleri unutmaya razı oldular. 240 milyar marka bağlanan bötçe tasarısının önömüzdekl günlerde toplanacok olan Federal Alman Parlamentasu'nda gö ruşülerek yasalaştırılması beklenlyor. Sovyetler, Baltık'ta büyük bir askeri tatbikata basladı Dış Haberler Servisi Polonya'da Dayanışma Sendikası ile Kania yönetiminin arası luzla açılırken, Sovyetler Birliği Polonya sının yakınlarında Bal tık kıyısmda kapsamll bir kara, deniz ve hava tatbikatma başladı. Sovyet Savunma Bakanı Mareşal Ustinov'un başkanlığındaki manevralara onbinlerce Sovyet askerınin katüdığı ve Baltık'ın manevraların, Sovyetler'in 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana bu bölgede düzenlediği en büyük askeri tatbikat olduğu belirtiliyor. Batılı gözlemciler Polonya smırı yakınlannda 9 gün sürecek bu askeri tatbikatm, Polonya'ya bir Sovyet askeri müdahalesinin işareti olup olmadığı konusunda yorumlar yaparken, Sovyet resmi makamları, bu askeri tatbikatın «olağan» manevralar olduğunu duyurdular. Öte yandan Kania yönetimiyle ilişkileri hızla gerginleşen ve Sovyetler Birliği'nin de sert eleştirılerine hedef olan Dayanışma Sendikası, Bydgoszcz bölgesinde 350 bin işçiye muhtemel bir grev için «hazırlık U ol» çağnsında bulundu. Bydgoszcz'daki grev çağrısı, geçen martta bazı sendikacıları döven güvenlik görevıilerinin cezalandırılması için yapılan girişimlerin bir sonuç vermemesi üzerine yapıldı. Dayanışma Sendikası olayın resmi makamlarca, örtbas edildiği iddiasmda. Öte yandan Dayanışma Sendikası'nın Kuruluşunun birinci yıl dönümü nedeniyle ilk Ulusal Kongresi bugün toplanıyor. Sendika çevreleri bu kongrenin Polonya'da demokrasi yolunda ilk büyük adım olacağı göriişünü savunuyorlar. DÜNYADA DUGÜN Ali SİRMEN "Araplar Kadar Bile, I KISA' Dünyadan § f l^fr J | ÇEKOSLOVAKYA'nın kuzeydoğusunda Zaluzl'deki maden ocağmda meydana gelen bir patlama sonucu 65 kişi öldü. APGAN ve Sovyet birliklerinin Afganistan'ın işgalinden bu yana gerillalarm elinde bulunan Pancer vadisini ele gecirdiği bildiriliyor. Ancak birliklerin Gülbahar'ın fazla ilerisine geçemedikleri belirtiliyor. Sözkonusu bölge Afganistan ile Pakistan arasmdaki ulaşım yolu açısından önem taşıyor. ŞİLt dlktatörü Augusto Pinochet, 8 yıldır uygulanan olağanüstü hali uzattı. Pinochet, mart ayında kabul edilen «Anayasa»ya göre olağanüstü hali, üçer ayhk sürelerle uzatabiliyor. SOVYET gizli polisi, ABD hesabma casusluk yapan bir Sovyet yurttaşının tutuklandığmı bildirdi. Moskova'daki ABD Büyükelçiliği ise bu konuda bir yorum yapmayı reddetü. BtRLEŞMtŞ MİLLETLER'deki Sovyet temsilcilerinden Hdsinln arabasmın altına bomba kondu. Patlamadan etkisiz bale getirilen bombalann sorumluluğunn «Yahudi Savunma Birliği Militan Kanadı» adh örgüt üstlendi. SIERRA LEONE'de iki gün süren bir genel grev, polis tarafından kırıldı. Afrika'nın batısmda bulunan bu ülkede ekonomik reformlar için başlatılan genel grevle ilgili en az 30 sendika lideri gözaltına almdı. ÂNGOLA'DA 11 BİN GÜNEY AFRİKA ASKERİ BULUNDUĞU BİLDİRİLDİ LUANDA • NEW YORK (ANKA AP a.a.) YaMaşık iki hafta önce Güney Afnka Cumhuriyeti ordularının saldırısına uğrayan Angola'da haia 11 bin dolayında Güney Airikalı asker bulunduğu bildirildi. Angola Savunma Bakanlığınca yapılan açıklaınada, Güney Afrika Cumhuriyeti birliklerinin geri çekildiği yolundaki açıklamaların asılsız olduğu, ül kenin Güneyindeki altı kentin halen işgal altuıda bulunduğu belirtildi. öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Namibia konusunu görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Genel Kurula bağlı yetki komitesi ise Güney Afrika temsil cisinin Genej Kurula kabul edilmemesini bire karşı altı oyla kararlaştırdı. Bu arada Afrika Birliği örgü tü Dönem Başkanı Daniel Arap Moi, bağımsız bn ülke olan Angola'nm gerektiğinde baş ka ülkeleri, hatta Sovyetler Birliğini yardıma çağırmaya hakiu olduğunu söyledi. Daniel Arap Moi Gjiney Alrıkalıların ırk ayrımına son vermeye ve Namibia'nın bağımsızlığını engellemekten vazgeçmej'e çağırdı ig maoları başlıyor. Aylar boyu, zar zor Iteklenen ayak topunu futbol oyunu diye seyretmeye hazırlanıyorlar bu sporun meraklıları. Daha ligler başlamadan önce, kendi ölçüsünde üc büyüklerimiz ve ae obür takımlar hazırlık maçlarıyla kadrolarını denediler, kasalannı doldurdular, işadamı yöneticilerine de gazete sayfalarında bol bol boy gösterip, demeçler döktürme olanağını sağladılar. Bu arada futboıumuzun uzman kişileri de takımları izledller, iyi kötü yönlerinı dile getirdiier. Gecenlerde bunlardan birinin Fenerbahcenın Mısır Şampiyonu Nacionale ile yenişemediği mactan sonraki oleştiri yazısı son derece llgincti. Eski başarılı bir futbolcu olan, şimdi de futbol eleştirileri yazan bu kişl macı şöyle özetliyor: «Şu futbolu Araplar ttadar bile beceremiyoruz..» Hemen bellrtelim, yazının sahibiyle bir alıp veremediğimiz yok. Eğer yukarıdaki tümce, pek önemli ve yaygın bir tehlikeli eğllimimizi vurgulamayıp da, yalnızca yazıyı yazan kişiye özgü bir bakış açısı oısaydı yine olayın üzerlnde durmak gsrefiJhi duymayacaKtık. Ne yazık kl, sayın futbol eleştirmani, ülkemizde pek haksız olarak yaygınlaşmış bir eğiymi dile get.rmiştir. Ne demek, «Futbolu Araplar kadar bile oynayamıyoruz?» Eğer amac Araplar'ın blzden daha lyl oynadıklannı belirtmek ise, bunun ceşitli yolları var. «Arap takımı bizden daha İyi oynadı», ya da «Biz Araplar kadar futbol oynamayı beceremiyoruz» denebillr! Ama «Araplar kadar bile» deyimindeki, şu «Bile» sözcüğü acaba neyi gösteriyor? Yanl. «Araplar kadar oynayamamak ayıp, çünkü bizler zaten her Işl Araplar'dan çok daha İyi yapmok durumundayız» demek mi oluyor? Küçücük bir «Bile» sözcüğü, gercekte, Araplar'ı küçümser bir düşüncenin bllincll, ya da blilnçslz bir bicimde su yüzüne çıkmasını sağlıyor. Araplar, derken neyl amaçlıyoruz? Güney Yemen'I ml, Kaddafi Libya'sını mı? Sedat Mısır'ını mı? Esad Suriye'sini ml? Suudi Arabistan mı? Filistinlller mi? Herbirlnin ortak yanı kadar ayrılıkları da olan devletler icinde toplanmış olan dll ortaklığına karşın, yaşadıkları deneyimler, gecmlşleri yüzünden oldukça değişik yönler gösteren kültürlere sahip olan bu Araplar'ın nelerini küçümsüyoruz acaba? Az gelişmişliklerinl, ya da başka bir deyişle gen kalmışlıklarını mı? Şu anda Arap ülkelerinin önemli bir bölümü, hatta Içlerinde yoğun petrol gelirine sahip olup da, ulusal gelir düzeyl bakımından bir çok Batı ülkesine yaklaşanları da aralarında bulunmak üzere coğunluğu ekonomik ve sosyal yapı bjakımından geri kalmış durumdadırlar, bu gerçek. Ama aynı Araplar'ın tarihin belirli bir döneminde uygarlık meşalesini taşımak görevinl yüklendiklerini nasıl unutabiliriz? Rönesans Avrupasının bir cok Yunan yazar ve düşünürünü, Araplar aracılığıyla keşfettikleri de bir gerçek. Tarihin belirli bir kesiti icinde, yarışmada bir ulusun, ya da bir kavmin göreceli olarak geri kalmış olması, ya da düpedüz salt geri kalmış bir yapı göstermesl onların küçümsenmesi için bir neden ise, o zaman biz de bir coklarına göre aynı durumda değil mlyiz? Ama tarih, belirli bir kesit icinde geri kalmış olan ulusların zaman .zaman ileriye geçtiklerini bize birçok kez göstermedi mi? Daha bundan otuz kırk yıl öncesine kadar alay konusu edilen, küçümsenen, horlanan Japonlar, kendilerine tepeden bakanlara, şu ya da bu etkenlerin yardımı ve itişiyle pek güzel bir ekonomik ders vermediler ml? Kaldı ki, gerilik ile llerlemlşlik ve gelişmişliğin ölcütünün ne olduğunu, neye göre saptıyoruz? Acaba, elimize verllen ölcüler, bizim kendi değer yargılarımızın süzgecinden süzülüp geçmiş olanlar mı? Yoksa aışardan, üzerinde pek fazla duşünmeden hemen dışaıım yoluyla alıp benimseyiverdiklerimiz mi? Tüm bunlar uzun uzun üzerlnde durup düşünmemlz gereken sorunlar. Ama daha önce, bir başka nokta üzerinde düşünelim... Hiç dikkat ettiniz mi pek bilmiyorum. Hayranlık ile küçümsememizin garip bir coğrafl dağılımı var. Körlük derecesine varan hayranlığımız, eğer araya sosyalizm gibi bir uygulama girmemlş ise, Batı sınırlarımızdan başlıyor ve Batı'ya doğru gittikçe artıyor. Küçümsememiz ise Doğu ve Güney sınırlarımızdan başlıyor ve o yönlerde ilerledikce koyulaşıyor. Böylelikle son derecede ilginç bir görünüm içine giriyoruz, yemeği, içkisi, zaman zaman giysisi, oturup kalkışı, dini düşüncesi bize benzeyenlerl küçümsüyor, bizimkinden değişik bir davranış biçiminl benimseyenleji ise hayranlıkla izliyoruz. Rakı içene, patlıcanlı kebap yiyene bir tuhaf bakıyor, ama viski icip, tost yiyeni nedense pek beğeniyoruz. Bu tutum düpedüz bir aşağılık kompleksinin düşünceye yansımasıdır ve yıllar yılı süren bir şartlanmanın sonucu olan, kör, budala, akılsız Botılılığın ürünüdür. Kısacası, şu futbolu Belçikahlar, Hollandalılar, ya da bırakın onları Norvecüler, Danimarkalılar kadar oynayamadığımıza hayıflanmıyor da, Mısırlılar kadar oynayamadığımıza yakınıyoruz. Şöyle bir düşünelim. Bir Fransız dergisl, Fransa'da da basit kişiler arasında pek yaygın olan Doğu'yu ve özellikle Türkler'i hor görme düşüncesl içinde, «Ayıp yahu, şu futbolu Türkler kadar bile oynayamıyoruz!» dese, çoğumuz nasıl kızarız değil mi? Ya da bir Italyan yorumcusu, «Şu edebiyatı Türkler kadar bile beceremiyoruz» dese, hop oturup, hop kalkmaz mıyız? Gerçl kişisel olarak bendeniz bu tür yargılara gügeçerim. Her ırkçı yargı, gercekte hedef alınan kiya da topluluğu değil, o yargının sahibinl kücültür değerslzleştirir. Ama ylne de olayın pek kaba oldugerçek ve yine de çoğunluğumuzun böyle yargılatepki gösterdiği de bilinen bir olgu. Biz Türkler uzun sure ırkcılığın hedefi olduğumuz için, bu tür tutumlara karşı daha duyarlı ve tepkili oluyoruz. Eh, o zaman da bizim de, başkaları hakkında davranırken, en az bize karşı gösterilmesini istediğimiz dlkkati göstermemiz gerekmez mi? ler şi, ve ğu ra Doğrusu biraz ayıp oluyor. Aklımızı başımıza toplayalım. Çünkü Doğan Koloğlu'nun da belirttiği gibi, futbol da akılla oynanır, yönetilir ve değerlendirilir. Bu kafayla futbolumuzun bu düzeyde kalmasında şaşılacak bir yön yok. Şlmdi anlaşılıyor mu futbplu neden «Araplar karfar bile!..» oynayamadığımız. Fransa'da kamulaştırma yasa tasarısı 23 eylülde Bakanlar Kurulu'nda PARİS (a.a.) Fransız hukümeti bankalorla bazı endüstrlyel kuruluşların ka mulaştırılmasını öngören yasa tasarısının önumüzdekl 23 eylül günü Bakanlar Kurulunda oylanmasını kararlaştırdı. Endüstri'de hangl boyut larda kamulaştırmaya gidileceğl İse ancak 23 eylül tarlhlnde yapılacak toplantı sırasında kararlastırılabllecek. ARJANTİN'de Peronist eski Kongre üyesl Julio Barbaro ve Peronist bir profesör, kendilerini polis olarak tanıtan silahlı ldşilerce kaçınjdı. 19751979 yıllan arasında 6.000 10.000 dolayında insanın kendilerini güvenlik ajanlan olarak tanıtan kjşilerce kaçırüarak «kayboldukları» beUrüliyor. GÜNEY KORE'de Agnes tayfununda ölfinlerin sayısuım 51'e çıktıgı, 29 kişinin de kayıp olduğu bildiriliyor. 6.857 kisi evsiz kalırken 77.200 hektar arazinin zarar gördüğü, toplam maddi zararm 24 milyon dolar olduğu belirtiliyor. KÜBA, El Salvador'da Kübalı danışmanlann bulunduğu iddiasını yalanladı. Granma gazetesinde yayınlanan bir hükiimet bildirisinde ayrıca Küba'ya gelen Sovyet silahlannın El Salvador'dald devrimci güçlere gönderildiği iddiasının da doğru olmadığı açıklandı. BOLlVYA'da 4 ağustosta General Luis Garcia Meza'nm istifasıyla iktidara gelen üç kişilik cunta, Kara Kuvvetleri Komutanı General CeLso Torrelio Villa'yı Başkanlığa getirdi. FEDERAL ALMANYA, Amman yönetimine danışmanlık yapacak ve ülkedPki yabancı şirketlerle faaliyetleri koordine edecek bir uzmanlar ekibini Ürdün'e yollayacağını duyurdu. Federal Almanya'nın Ürdün Büyükelçiliği, iki ttlke arasında teati edilen mektııplar uyannca, uzmanlann ülkedekl çeşitli kuruluşlar ile devlet dairelerine atanacaklannı bildirdi. ORTADOĞUT>AKÎ DUYARLI DENGE: îsrail'in Irak'a saldınsı, yıllardır, kendi varlığını korumak için savaşun verdiği propagandasını yok ediyor. Bu türlü eylemlerde Amerika gibi bazı büyük dünya güçlerini ya nında görmekte olduğundan, duyarlı bir denge. üstünde sallanıp duran Ortadoğu bölgesini büyük tehlikelere sokmuş oluyor. Filistin Kurtuluş ÖTgütü önderinin inancma göre, Amerika îsrail'e uzaydakt sun'i uvdulan kanalıyla Irak reaktörü hakkında bilgiler aktarmış, Negev Çölündeki hazırlık ları bir askeri heyetle desteklemiştir. Amerika'nın Îsrail'e verdigi askeri uçaklar savunma dışmda başka amaçlarla j kullanılmıştır. Oysa, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda, müdaha le hakkı andlaşmalarla ortadayken ve sözkonusu adada ikinci smü yurttaş durumuna düşürülen bir TUrk topluluğu varken, bize karşı bir silah ambargosunun konmuş olduğu hatırlardadır. Saldından doğan tüm sorunlar 1315 haziran 1981'de Bağdatta toplanan uluslararası bir konferansta da konuşulmuş, son kararlarda Irak'tan banşçı amaçlara dönük nükleer çauşmalannı sürdürmesi istenmistir. Bu karar, bombalanan reaktörün yeniden yapılması demektir. Irak bu masrafa katlanabilecek durumdadır. Ancak, bir dayanışma süngesi olarak, masrafı Suudi Arabistan karşılayacaktır. Son Bağdat toplantısı, saldın günü olan «7 Haziran» tarihini de bilimsel ve teknolojik nükleer gelişme açısmdan Arap ulusu ve gelişmekte olan ülkelerle dayanışma günü olarak kabul etmiştir. B îTTİ şube ile hizmetinîzdeyiz. 7 EYLÜL198Vde KONAK (Denizli) (Af yon) DOĞAIMKENT(Yozgat) TATARLI İZf SUBELERIMIZIDE ACIYORUZ T.C.ZİRAAT BANKASI AYŞE ile SEFER E VL E N D İ L E R Bakırköy Evlendirme Dairesl MUTLULUKLAR DİUERİZ GOKCE AİLESİ