Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 2 OU2YLAR ve GÜRÜŞLER 19 EYLÜL 1981 Kambiyo Mevzuatının deyim yerindeyse «Anayasa»sı 1567 Sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Yasasıdır. Bu Yasa ile «Kamblyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımınuı ve bunlar üe kıymetli madenler ve kıymetll taşlarla bunlardan mamul veya bunlart muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin ve ticarl senetlerle tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikalann memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinln korunması zınuunda...» karamameler çıkarılması konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Sözkonusu Yasa aynca Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamelere aykırüığın yaptınmlarını, kambiyo denetimi yapmaya yetkili denetim elemanlarını ve kambiyo suçu sanıklarınm yargılanma yöntemlerini belirlemektedir. 1567, Kambiyo Mevzuatının düzenlenmesi konusunda Bakanlar Kuruluna yetki veren ve kambiyo suçlarf için Türk Ceza Kanunu dışıııda özel cezalar öngören bir yasadır. Bu Yasaya göre çıkarılan ve Kambiyo Mevssuatının temel ilkelerini düzenleyen Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 17 Sayılı Kalarname ile Maliye Bakanhğma bu kararm uygulanmasına ilişkin tebliğ çıkarma yetkisi verilmekte ve tebliğlere aykırı davranış 1567 sayılı Yasaya aykınlık sayılmaktadır. Görülüyor ki 1567 Sayüı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Yasaya canlılığını Bakanlar Kurulunca çıkanlan kararnameler ve bu karamamelerden alınan yetkiye dayanılarak Malîye Bakanlığınca çıkarılan tebliğler kazandırtnaktadır. Bunun anlamı şudur: «lzlenecek kambiyo politikası hükümetlerin insiyatifindedir.» Kambiyo Mevzuatının en hareketli unsuru Maliye Bakanlığı'nca çıkanlan tebliglerdir. Dış «konomite koşullann iniş ve çıkışlarına göre Kambiyo Mevzuatmdaki düzenlemeler tebliğlerle hemen yapılabilmektedir. Başka bir biçimde Böylersek, tebliğler ile Kambiyo Mevzuatının ekonomik koşullara hemen uyum sağlaması mümkün olabilmektedir. Bu yüzden ekonomik, özellikle dış ekonomik koşullardaki değişkenlik kendini Kambiyo Mevzuatmdaki değişkenlik clarak aksettirmektedir. Kambiyo Mevzuatının esprisi kambiyo rejimlnin hükümetçe düzenlenmesidir. Dış ekonomilc koşullardaki rahatlama Kambiyo Mevzuatına hemen yansıtılarak denetim hafifletilmekte, olumsuz dış ekonomik koşullar lse denetimin sıkılaştınlması sonucunu doğurmaktadır. Bu konuda birkaç örnek verelim: Degişken Kambiyo Mevzuatı EKONOMİK KOŞULLAR VE HÜKÜMET POLİTİKASINA GÖRE DENETİM ÂĞIRLAŞIYOR YA DA HAFİFLİYOR. Mehmet UYSAL Maliye Eakanlıfı Hazine ve Kambiyo KontrolörU mukabili ödemede) başvurusu ile birlikte mal bedeüeri aracı bankaca ithaiatçıdan tahsil ealliyor ve başvuru 5 iş günü içinde Merkez Banka sına ıletilirken mal bedelleri de devrediliyordu. Bu kez 27.1.1979 günlü Resmi Gazeteae yayımlanan 13/2 sayılı İthalât Tebliği ile aracı oankaca Merkez Bankasına sadece kuvartür saglanması veya transfer başvurusu taleuinin iletilmesi, mal bedellerinin ise transfer sırasımn geldiği ithalatçıya Merkez Bankasmca bildirildikten sonra ilgilüerden tahsil edilmesı uygulaması getirilmişti. Anılan prim uygulaması döviz olanaklarını bir nfiktar arttırdığı içln transferde ortaya çıkan nisbi açııma nedeniyle 11.6. 1979 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 13/3 sayılı İthalât Tebliği ile yine eskiye dönülmüştür. 1977 yılına kadar turistik seyahatiere yılda en fazla dört çıkış için 800 $'a kadar döviz tahsis edilebilirdi. 10.10.1977 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Seri: IV, No: 8 sayüı Tebliğ ıle yılda bir çıkış için 600 $'a kadar döviz tahsisi uygulaması getirilmiştir. Yani isteyen 1 $, isteyen 600 $ alabilecek, fakat yılda bir kez yurt dışma çıkabilecektir. 16.2.1978 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Seri: IV, No: 8/1 sayılı Tebliğ ile iki yılda bir çıkış için en az 300 en fazla 500 $ döviz tahsisi öngörülmüştür. Anılan 8/1 sayıh Tebliği değiştiren ve 31.12.1978 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Seri: IV, No: 8/5 sayılı Tebliğ ile üç yılda bir çıkış için en az 300 ve en fazla 500 $ döviz tahsisi uygulaması getirilmiştir. Tüm bu değişikliklerin gerisinde dö Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında . 17 Sayılı Karara îlişkin İhracat Tebliğinin ihracat bedeli dövizlerin Türkiye'ye getirilmesine ilişkin hükümleri 1979 yılı içinde iki kez değiştirilmiştr. Döviz getirme süresi önceden 3 ay iken'30.3.1979 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6/1 sayılı Tebliğ ile bu süre '45 güne indirilmişti. O günler dış ödemeler bunahmının kendini en ağır biçimde hissettirdiği günlerdi. İhracat bedeli dövizlerin bir an önce ekonomiye intikalinl sağlamak amacıyla süre 3 aydan 45 güne indirilmişti. 1979 nisan ayından itibaren önce iki ay 11.6.1979'dan itibaren sürekli uygulanan primli kur nedeniyle döviz girdileri birder.bire sıçrama yapınıştı. Bunun üzerine ihracat bedeli dövizlerin yurda getirilme süresi 20.9.1979 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6/2 sayılı Tebliğ ile 45 günden 2 aya çıkarılmıştır. 7.3.1980 gününe kadar döviz alımmda yetkili bankalar ve müesseseler dışındaki gerçek ve tüzel kişilerin turistlerden 100 $'dan tazla döviz almaları ve bulundurmaları suç ıken, anılan tarihte yayımlanan 12/1 sayılı Usul Tebliği ile alınan dövizler 1 ay içinde yetkili banka veya mtiesseselere devredilmek kaydıyla turistlerden 100 $'dan fazla döviz alınması ve bulundurulması suç olmaktan çıkarılmıştır. îthalat bedeli transferlerinin Merkez Bankasmca uzun bir bekleme döneminden sonra yapılabilmesi nedeniyle eski uygulama değiştirilmiştir. Eskiden, kuvertür sağlanması (akreditifli ödemede) veya transfer (vesaik ve mal viz olanoklarmdaki giderek ortaya çıkan daralmanın yattığını söylemeye gerek yoktur. Ve Kambiyo Mevzuatının günün koşullarına tebliğler aracılığı ile uyumunda son olay 25.8.1981 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 4/7 sayılı Usul Tebliğidir. Bu tebliğe göre; İthalât Rejimi Kararı ve Yönetmeliği hükümleri uyarınca gerekli işlemler tamamlandıktarı sonra, Liberasyon Listelerinden, İthalâtçıların 20.000 $"a, sanayioilerin 40.000 $'a, İmalatçı sanayici ihracatçılann 100.000 $'a kadar olan ithal talep leri ithal müsaadesi düzenlenmeksizin doğrudan döviz pozisyonu tutmaya yetkili bankalara yapılır ve transferler de bu bankaiarca yerine getirilir. Böylece bankalar Merkez Bankasınca düzenlenecek ithal müsaaılcsiue gerek olmaksızın belli miktarlardaki ithalât bedellerini döviz po zisyonlarından transfer edebileceklerdir. İthalât Rejimi Kararı ve Yönetmeliğindeki koşulları yerine getiren ithalatçı, sanayici ve imalaiçısanayici ihracatçı Tebliğde belirienen miktarlar da ithalât bedelini transfer ettirmek içm artık Merkez Bankasmdan ithal müsaadesi alrnak zorunda değildir. Bu, ithalât bakımmdan' kambiyo denetiminin nafiîlemesi demektir. Kammızca böyle bir kararın almabilmesin de ihracat ve işçi döviz girdilerindeki umuianın üstünde artışlarm getirdiği rahatlığm etken olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan işçi dövizlerindeki olağanüstü artışın halen uygulanmakta olan «sıkı para polltikası» ıle çelişebileceği endişeleri de böyle bir düzenlemeyi zorunlu kılmış olabilir. Yukanda belirtmiştik. 1567 sayılı Yasa Kambiyo Mevzuatının düzenlenmesi için Bakanlar Kuruluna yetki verir, kambiyo suçlanmn yaptırımlarını öngörür ve kambiyo suçu sanıklarınm nasıl yargılanacağmı beiirler. Deyım yerindeyse 1567 sayıh Yasa bir «çerçevedir.» Bu çerçeveye hangi tablonun yerleştırilecegine (hatta çerçeve boş da bırakılabilir), hükümetıer karar vereceklerdir. Ekonomik koşullara ve hükümet politikasma göre bir dönem suç sayılan bir eylem başka bir dönem suç olmaktan çıkanlabılmekte, denetim, duruma göre ağırlaşmakta ve hafiflemektedir. Bir genelleme yapılarak denilebilir ki, ne zaman döviz olanaklarımız genişlemiş o zaman kambiyo sistemimiz liberalleşme eğilimi göstermiştir. Ne zaman doviz olanîiblarımız daralmış o zaman kambiyo sisıemimizde denetleme eğilimi güç kazanmıştır. Yani kambiyo sistemimizin niteliğini döviz olanakları bellrlemektedir CVCT OKTAY AKBAL Hflvın 'Milli,, Demekle Ulusal Olunmaz! SSnümdeki dergilerden birinin iüc yaprağıru açıl l y o r u m 'Ulusal Kültür* Kültür Bakanlığı adına " s a h i b i : Prof. Dr. Şerafettin Turan. Sorumlu Yönetmen: Adnan Binyazar. Yazı Kurulu: Hikmet İlaydın, tlber Ortaylı, Adnan Binyazar... Baska bir dergi: 'Milli Kültür' İmtiyaz sahibi Kültür Bakanlığı adına Tarutma ve Yayımlar Dairesi Başkanı Cevdet Türkeroğlu. Yazı İşlerinl fiilen idarc eden, Mesul Müdün Yavuz Bülent Bakiler. Yazı Kurulu: Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Feyzi Hahcı, Yavuz Bülent Bakiler, Cevdet Türkeroğlu .. îlk derginin tarihi 1973, ikincinin ise eylül 1981... îki dergiyi de T.C. Kültür Bakanlığı yayınlamış. 'Ulusal Kültür'den önce 'Milli Küllür' yine çıkıyorâu, 1980'den beri de yeniden bu adla yayınmı sürdürüyor. *Ulusal KüWür»le •Milli Kültürü yanyana koyup, sayfalannı kanştırıp. yazüan okuyup, yazar adlarına ve yazıların konulanna bakıp şaşırmamak, kızmamak elde değil. 'Ulusal Kültür", çağa, Atatürk ilkelerine yakışan, gerçekten başarılı bir dergi... 'Milli Kültür^ ise zamanın çok gerisinde, ilkel, anlamsız, hatta belirli bir 'maksaf tasıdığı belli olan bir mecmua'... 'Milli Kültür" dergisınin Eylül 1981 tarihli sayısını açıyorum. Başyazı 'Eylül SerinliğV, 12 Eylül olayından söz ediyor, sonra da sözü Ankara'daki Afganlı göçmenlere getiriyor! Aşırı bir gazetede sürekli yazılar yaymlayan bir profesör «Atotürfe ve Diri" konusunu ele almış, Osmanlıca sözcüklerle dolu bir 'makale'... Bütün çabasına karşın yine de Atatürk'ün 'diri karşısmdaki kesin tutumunu gölgelemeyi başaramıyor. Ne denuş Ataturk: 'Artıh bizim dinin icabını öğrenmeh için şundan bundan derse ve aku hocahğına ihtiyacımız yohtur. Analarımızın, babalarımızın kucaklarında verdihleri dersler bile bize dinin esasatını anlatmaya kafidir." 'Müli Kültür" dergisınin dili mi nasıl? lşte sık sık kar^ılaştığımız sözcükler: İfade. eser, suni, mevcut, resmetmek, fenalık. menfaat, vasıta, tereddüt, tabiat, gaye, sene, vazıh, vaziyet, inkılap, mücadele sebeb, gayret... Bugünkü Türkçe'de karşıhkları bülu nan sözcükler... Ama 'ulusal' yerine 'milli' diyenler Türkçe sözcüklerın Arapça vo Farsçalarını özenle sergilemekten çekinmezler elbet. Hatta 'açıh ve vazıh' diye yazacak kadar yanılgılara bile düşerler! Türkiye'nin kültür düzeyi bu dergide gösterildiği gibı midir? Türk şiiri bu dergide yer alan kimi şiirlerin başarı çizgisinde midir? Değildir... Turk kültürü, sanatı, yazını 'Milli Kültür' dergisinin yansıttığı düzeyi çok, ama çok aşmıştır. Size bu dergiden bir şiir; 'Kalemler çığlık çığlıh isyan eder elimde Ben ne yapabilirim isteh yoksa kalbimde." Başka biri de 'milliyetçi' şiirini şöye bitirmiş: 'Biter mi anlatmakla bir bir Cennet bu yurt vesselam* Haydi bir tane daha: Dağ, tas. ova bayır Dantel dantel işlenirdı Binbir çiçek açardı baharda Genç kızlann yüreği hoplardı Bizim oralarda da." 'Milli Kültür" dergisinin Daşma Atatürk'ün şu ölumsüi sözlerini nasıl koymuşlar bilmiyorum. Bir yanılgıya düşmüşler herhalde! Çünkü bu sözleri, önce bu dergiyi yönetenlerin başta Bakan olmak üzere hepsmin okuyup iyi bir ders çıkarmalan gerekir: 'Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Kültür. okuınak, anlamak, görebilmeh, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek, zekayı terbiye etmektir.» Cihat Baban eski bir gazetecidir, bir gazete yazarıdır. dergiler. gazeteler çıkarmış bir kişidir. Bakanlığının yayın organı olan bu derginin geriliğini, kötülüğünü, ilkelliğini nasıl görmez! Anlaşıhr şey değiı... Açsın 1978 79 yıllarınuı Ulusal Kültür> dergisini, bir karşılaştırma yapsın, sonra da Atatürk'ün istediği gibı 'görebildiğinden anlam çıkarsm..." 198* yılında Türkiye'de bırbirinden üstün düzeyde sanat ve kültür dergileri yayınlanıyor. Kültür Bakanlığı'nın Milli Kültür' dergisinin bunların yanında ne denli geri. ne denli ilkel, ne denli anlamsız, ne denli ca&dısı kaHığını görmek o kadar zor değil... Eski Fransız Cumhurbaşkaru Valery Giscard D'EstaIng, 20 arahk 1376 tarihli mektubuyla, Maliye Bakanlığı üst kademelerinde görevli Simon Nora'yı bir enformatik komisyonunun başma getirmişti. Bu komisyon . «toplumun enformatlzasyonu ve böylece ye ni teknlkleri demokraslnin ve insanlığın hizmetine vercbilmek için» gerekli önerileri hü kümete sunmakla görevliydi.. 20 ocak 1978 de Cumhurbaşkanına sunulan komisyon raporundan (l)basm, radyo ve televizyon geniş şekilds bahsetti. Öyleki, oldukça zor okunan bir rapor olmasma karşın, bir kaç ayda satışı yüz bini buldu. Fakat, bu yüksek satış oramna karşm, kitabın içeriğinin tartışılması kamu önünde yapılamadı. Fransız politik güçleri, mart 1978 genel seçimlerinin önce hazırlanmasıy la sonra da tartışılmasıyla meşguldüler. Oysa rapor, Fransız hükümetinin enformatiği topluma yayma çabasındaki kararlıhğın bir göstergesiydi. Rapora gfire, Fransa kısa dönemde, üç tefclikeli duruma aynı anda kar şı koymak durumundaydı: ekonomik denge, toplumsal kon sensüs ve ulusal bagımsızhk.. Ote yandan, son senelerin bir özelliği, bu üç amaç arasında eskiden görülen kendiliğinden uyumun artık gözükmemesiydi. Açıkçası, eskiden birbirleri ni tamamlayıcı rol oynayan bu üç amaç, şimdilerde birbirleriy le çelişir olmuşlardı. Dolayısıyla, üçünün aynı anda ele alınması gerekiyordu, zira tek amaca yönelik çabalar diğer dengelere bozucu etki yapıyordu. Rapora göre, uygulanması gereken yeni politika üç koşu lu yerine getirmeliydi: Uluslararası yeni işbölümüne uyarh sanayi politikasının gerektirdiği yüksek üretkenliği ve yüksek rekabet gücünü sağlaması, Toplumun genel organizasyonunu (yani devlstişyeriyurttaş ilişkisi, büjük ve kü çük işyerleri arasmdaki reka bet, çalışma koşullannm yeni den düzenlenmesi, v.b) birinci Istanbul Üniversitesi Isletme Fakültesi DekanSığından 1 1981 1982 Oğretim yılında Fakültemlzin iki yarıyü süreli Yüksek Lisans proğramına öğrenci almacaktır. 2 Yüksek Lisans programma kesin kayıt yaptırabilmek için bir îşletme Fakültesinden veya Lisans öğretim süresi e n az dört yıl olan bir Yüksek Öğretim kuruluşundan Lisans diploması almış olmak gerekir. 3 Bir İşletme Fakültesi, İktisat Fakültesi İşletme disiplini veya Lisans öğretim suresi en az dört yıl olan bir Üniversite Fakültesüıin îşletme bölümü ve disiplinleri dışında kalan Yüksek Öğretim kuruluşlarından Lisans diploması almış olan adaylann Yüksek Lisans programına başlamadan önce süresi iki yarıyıldan oluşan bir hazırlık programım başarı ile tamamlamaları gerekir. 4 Yüksek Lisans dalları aşağıda gösterilmistir. Yüksek Lisans yapmak üzere başvuracak adayların 7 Ekim 1981 Çarşamba günü öğleye kadar Dekanlığımıza başvurmaları gerekir. Bu başvuruda aşağıdakı belgeler aranır. a) Yüksek Lisans yapmak istediklerini belirten bir dllekçe, bu dilekçede aşağıda sözü edilen yedi dal sırasma göre belirlenecektir. b) î k i adet fotoğraf c) Başvuru tarihinde mezun bulunanlar diplomalaruu veya onanmış örneğini vereceklerdir. d) Başvuru tarihinde henüz mezun buiunmayanlar öğrenlm gördükleri kurumlardan son sınıf öğrencisi olduklarmı belirtir bir belge getireceklerdir. e) Kabul sınavları sonunda programa girme hakkım kazanan adayların kesin kayıtlarımn yapılabilmesi için mezuniyet belgelerini getirmeleri şarttır. 5) Hazırlık sınıfına girecek adayların genel yetenek testj 14 Ekim 1981 çarşamba günü saat 14.00'de Fakültemizde yapılacaktır. 6) Yüksek Lisans Programına kabul edılecek adayların yazıh glriş bilim sınavları aşağıdaki programa göre Fakültemizde yapılacaktır. , GÜN: 15 Ekim 1981 Perşembe » » 16 » » » » » » » » » » » » » » Cuma * • SAAT: 10.00 13.30 » n » » 10.00 12.?n » » V V ve toplumsal krizle doğrudan ilişkili olduğunu ve bu süreçten şunların beklendiğini açıkça belirtiyor: Üretkenliği önemli ölçüde artırması, yeni tüketim normlan yaratması, üretim hücrelerini bağımsızlaştırarak merkeziyetçüiği azalt ması, çeşitli sosyal gruplar arasmdaki saydamlığı artırması ve güç ve karşıgüçler arasmdaki dengeye dayalı bir stratejiyi olanaklı kılması. Gelişmiş Batı Ulkelerinin tümünün sanayi yapılarında telematik çağına geçişi belirleyen değişiklikleri görmek mümkün. # TELEMATIK ALAN1NDAKI GELIŞörneğin, 1969 yılından itibaren MELÎ:R YAKINDA GELIŞMIŞ ÜLelektromekanik sanayii dallaKELERIN TOPLUMSAL HAYATıNıN rınm büyüme hızında bir düşüş gözleniyor. Bu dallarda BÜTÜN ALANLARıNA YAYGıNLA1978 yılının gerçek üretimi, 196070 yıllarını belirleyen trendin sürmesi halinde ulaşılacak ŞABİLECEK. üretimin % 25 altında. ö t e yandan, elektronik sanayiinde canlı ve sürekli bir büyüme P"oris Pierre et Marie Curie Üniversitesi Dr. İskender GÖKALP gözleniyor. örneğin, Fransa'daki telefon şirketlerine baktı. koşulun gerektirdiği disiplini ronik makinaların yerini kü ğımızda, 1974'de 10 milyar çük ve güçlü makinaların al Frank olan yatınmların 1979'da ve gerilimleri kolay kabul edi ması, diğer taraftan da, bu nıa 8 5 milyara çıktığmı ve 197078 lebilir yapması, Ekonomik ve toplumsal kinaların birbirlermden to"* arasında bu daldaki on büyük yapılardaki bu değişikliklerin pulc değil, bir iletişim şebe firmanm cirosunun üç misline başarıya ulaşması için Fran kesinin içinde yer almaları. İş çıktığını görüyoruz. sa'mn yabancı devlet veya grup te, elektronik makinalarla haFransız telematik projesinin ların aşırı baskısmdan kurtul berleşme sebekesinin bu iç içe geçmesi «telematik» adıyla a ilk adımları atılmış durumda. ması. nılmaktadır. Bunları şöyle sıralıyabiliriz: NoraMinc raporuna göre, İletişim şebekelerinin topenformatik bu üç koşulu ay TELECOM 1 1981 sonunnı anda gerçekleştirebilecek lumları yönlendirmesl yeni bir tek araç.. Gerçekten de, en süreç değil elbette: karayolu, da uzaya gönderilecek iletişim yerel, uydusu.1983 içinde devreye giformatiğin yoğun bir şekilde demiryolu ve elektrik kullammınm, buhar makinası, ulusal ve uluslararası örgütlen recek bu uydunun ana görevi demiryolu veya elektriğin ilk menin adımlannı oluşturdular. işletmelerin değişik yerlerdeki şubeleriyle iletişimi sağlaması kullammında olduğundan çok Fakat telematik, elektrikten daha fazla dönüşümler getire farklı olarak, pasif veya dur olacak. ceğini düşünmek fazla zor de gun bir akım değil, bilgi yani TELETEL Paris yakınınbir iktidar aracı taşıyacak.. ğil. Enformatik son senelerin tek buluşu değil elbette, fa Telefon hatlan, televizyon ka daki Velizy adlı küçük şehirde kat diğer bütün buluşlara or nalları bu dönUşümün ilk aşa 1980 sonundan itibaren başlatak bir ivme kazandırıcı özel malarıydı. Bugün bunlar elekt yan b u uygulama, telefon şeronik beyinleri, veribankaları bekesi ile televizyon ekranının liğe sahip. Bir kaç sene önce sine kadar, enformatik henüz nı birbirlerine bağlıyorlar ve birleşmesi sayesinde veri banulaşmayı sağlıyor. yeni, pahalı ve ancak büyük yakın bir gelecekte iletişim uy kalarına işletmelerin kullanabileceğî bir dularınm da devreye girmesi Vâlizy'de 2000 aile çerçevesinile yepyeni feir iletişim ağı o de başlatılan deneysel uygula^ teknolojiydi. Şimdi ise, elekt ma alanı telefon rehberi, tren riğin kendi döneminde yaptığı luşturacaklar. veya uçak saatleri, seyahat gibi, bir kitla enformatiği top NoraMinc raporu, toplumun acenteleri veya satış kataloglalumu sarmak üzere. Bu yaygın giderek enformatizasyonunun laşmanın altında iki etmen ya Batı toplumlarının içinde bu rına ulaşmayı sağlıyor. tıyor: bir taraftan büyük elekt lunduğu ekonomik, enerjetik GRUP İLETİŞİMÎ 1978'den itibaren Fransa'nın çeşitli şehirlerinde başlayan bu uygulama değişik yerlerdekt kişiler arasında toplantılar yapılmasım sağlıyor. Bu uygulamaya katılanlar birbirlerini işitebildikleri gibi, bir video slstemi sayesinde birbirlerini görebiliyorlar da. Fransa'da Toplumun Enformatizasyonu ozetelerde okudum: « Dolmuş yapon minibüslerdeki coğunlukla arabesk müzik çalınan teypler kaldırıiacök.» Arabesk müzik mi? O da ne demek? Inleyen, ağıayan, sızlayan, yakaran, ağıt yakqn, yalvaran, gozyaşı döken, döktüren müzik demek... El kadar teyp, bir dolu kasetle çıktın mı yola, hoparlörden yükselen ses sankı durmadan yüreğini cimdikler, içini burar, soluğunu daraltır, ciğerini kıyma eder. Halkın arabesk denen müziğe eğilimi nedendir? Bir kara yazgının sesi mi bu? • Arabeski anlamak için taşıt edebiyatına bir göz atmak gerekiyor. Ne demek taşıt edeüiyaıı? Gürkal Aylan'ın «Ömür biJer, yol bıtmez» adlı kitabı «May Yayınlcrı»nda cıktı. Gürka! Aylan yorarlı bir derleme yapmış «taşıt edebiyatı ve foîkioru» dedığı konu üstüne... Ülkemiıde taşıtların arkasına yazılan yazılar oldukça düşündürücüdür. Eyıeşnıe benle... Bırckın yaşayalım... UoKunma dünyarna... ToKma kafanı... Nasıl takmazsın kafanı? Bir yoksul toplum düşünün ki mmıbuscuieri, kamyoncuları, takstcileri üste para verip, arobaiarınin arkasına bazı yazılar yazdırıyorlar. Kim buluyor bu yazılan? Kim uyduıuyor? . ' Yanıt: « Hepsini Den buıuybrum. Sühı mi? Kımse yardım etmiyor mu yani? Hayır ben buluyorum? Bu ara arkodaşı soz e gınverdi: O blraz aşıktır abi. Nasıl buluyoısun bu söz'eri? Yorum davası abi. Yorumlamayla cıkıyor.» Neler cıkıyor? Soruya yanıt ıs;ın «Ömür biter, yol bitmez» kitabındaki deriemelere bir göz atalım: «Duman olduk» «Ayrılsak ca berdüeriz» «Adaletin bu wu dünya?» «YoKsulluk suç mu?» «Ölmuşüm de ağiayanım yok» «Hayat fıarcadın ben!» • «Ben doğarken ölmüşüm» «Tesadüîen geldim dünyaya, menburen yaşıyorum» «Yarab, bu karanlık g»cenin sabahı yok mu?» «Güneş ne zaman doğacak?» «Gel de yaşa Dakaiım yaşayabilirsen / Sev bakalım sevebilirsen herşeyi» «Zenginle dost ol / Ortak olma arkadaşım» «Dostu ilde arama / Düşmanı anan doğurur» «Nokta kadar rıatır için, virgül kadar eğilme» «Zenginim dlye sevinmo, bir kıvılcım yeter / Güzelim diye öğünme bir sıviiçe yeter» «Istedim vermediler / Sen şoförsün dediler» «Gözlerin güzel ama / Bokmasını bilmıyor» «Dünyayı doiaştım / Gıymedim başıına taç / Ne zenginj tok gördüm / Ne fakfri aç» «Satılık değil Bakma öyle: Baba yadigdrı» «Hatalı sollarr.a / Eve gözyaşı yollama» «Düğüne mi? ölümo ml?» «Ölmek istemlycrsan / Sağımdan geç» «Düzae geçme beni / Ranıpada rezıl ederim senl» «Bu asır 20'inçi asır / Durma sen de bastır aıkadoş» «Tık, iık, tık / Kim o? / Aşk / Defol...» «Aşkın hostasıyım» «Buzdan sarayımız / Ateşten aşkımız vardı / V o bir gün / Yagmur yağdı» «Sana kim öğretti? / Severken aldaîmayı abla?» «Kimler geldi, neler dediler? / Hepsi de bırakıp gittüer / Sen hiç gitmeyecekmlş gibi duruyorsun / Ya işte o gidenler de senln gibiydiler.» * Arabesk, minibüs edebiyatı, taşıt folkloru, acılı kebap, acılı müzik, kaderın örgüsu ve daha neler? Halk acıyı ekmeğıne katık etmeye ne de çok alışmış? Şu arabanm tcmponunaa ne yazılı: « Ben kader mahkümuyum...» Yok canım!.. Bu kadar arabesk yeter; biraz Türk olmaya bakalım. Çünkü arabeskin Arapları bile çağımızda dünyaya duman attırıyorlar; lastiği patlayınca stepnesiz kaımak yazgı mıdır hayatta arkadaş? Kader yolunu döşeyen de insanın kendisi değil mi? Kader Yolu?.. 6 1931 Cumhuriyet 19 EYLÜL 1931 «îstanbuj Sokakları» ve «Kaçakçılar» filimlerinin sesli kısımlarını ikmal et mek üzere Paris'e giden Darülbedayi artistleri dün Umbria vapuruyla şehrimize gelmişlerdir. Sanatkârlardan Behzat Bey dün kendisiyle görüşen muhabirimize film ve seyahatlen hakkında şu izahatı vermiştir: « Bundan bir buçuk ay evvel İstanbul'dan ayrılmıştık. Çok iyi bir seyahatle Paris'e ulaştık. Dünyanın en büyük îilm stüdyolarmdan biri olan Klank film Topis stüdyolarmda İstanbul Sokaklarınm sesli kısımlarım çevirmeye başladık. Günde 400 metre film çeviriyorduk. Türk sanatkarlarınm Paris stütyolarmda sesli film çevireceğini duyanlar buna hiç ihtimal vermiyerek alay etmek istiyorlardı. Fakat çalışmaya başladıktan sonra Fransız'lardan başka Paris'te bulunan bütün ecnetailer, Yunan ve Mısır talebeleri çok alakadar oldular. Bilhassa tahsilde bulunan ta lebelerimiz her gün stüd Sesli Türk filimleri Yazarlarımız Atatürk'ü Anlatıyor DERLEYEN: DERSİN AD1: İşletme Finansı îşletmelerde îstatistik ve Kantitatif Analizler Muhasebe ve Denetim Üretim Yönetimi Organizasyon ve îşletme Politikası Pazarlama ve Pazarlama Araştırmaları Personel Yönetimi ve Endüstri îlişkileri TELEKOPÎ Kasım 1978 yılından beri uygulanan bu yenilik yazılı belgelerin uzaktan iletişimini sağlıyor. Görüldüğü gibi, Telematik alanındaki gelişmeler yakında gslişmiş ülkelerin toplumsal hayatmın bütün alanlarma yay gmlaşabilecek. Gelişmekte olan ülkelerin bu sürece katkısı yok değiî. Bilindiği gibi, Telematiğin bütün dallarında kullanılan elektronik aygıtların temel elemanı olan elektronik kompozanlar Güney Kore, Singapur, Filipinler, Tayvan veya Endonezya'da, yaşları 16 ilâ 23 arasında değişen genç kadmlar tarafından üretiliyor. Günde 8 saat mikroskop altında çalışan bu kadınların bir de toplumsal bilimlere katkıları var: Son yıllarda sosyal psikolojinin en zengin araştırma alanlarından birisi, Uzakdoğudaki e^k"tronik fabrikalannda gece vardiyasında çalışan kadmlann arada bir içine düştükleri «toplu isteri» olgusuymuş. (1) Simon Nora ve Alaln Minc, «L' informatisation de la Societe». Documentation Française/Editions d u SeuU, Paris 1978. SULTANAHMETTE yomuza gelerek çalıştılar. Dekoru mimar Vedat Bey adında genç bir talebemiz yapıyordu. En büyük reji sörler günue ancak 150 metre film çevirmey» tahammül ediyorlardı. Bizim günde 400 metre film çevirmemize herkes hayret etti. Paris matbuatı Türk sanatkarları ile yakından alakadar olarak uzun uzun yazılar yazdı. İpekçizade İhsan, Ertuğ rul Muhsin ve musiki kıs mını idare eden Ferit Bey ler filnıin montajı için on beş gün daha Paris'te ka lacaklardır. MontaJ bittikten sonra film Paris matbuatına gösterilecektir. îs tanbul'da ise ekim ayı sonlarmda gösterilmesi mümkün olacaktır.» Esasen bu filmin göreceği rağbetten bu sanatm Türkiye'de inkişaf edip et miyeceği anlaşılacaktır. Si nemacılığın lüzum gösterdiği muazzam teşkilata hükümetin ve Belediyenin yardım etmesi lazımdır. Çünkü bunlar ufak serma yelerle olacak işler değildir. Cumhuriyet Sahlbl: Cumhurlyet Matbaaoılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Genel Yayın Müdüru HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMİNE UŞAKLIGJL Yazı İşleri Müdürü OKAY GÖNENSİN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad 3941 Posta Kutusu: 248 İSTANBUL T e l : 20 97 M BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel: 17 58 25 17 58 66, İdare: 18 33 35 • İZMİR: Holit Ziya Bulvarı No: 65. Kat: 3. Tel 2547 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesi Türk Hava Kurumu !ş Hanı, Kat 2 No: 13, Tel: 14 550 19 731 TAKVİM Imsak 4.59 Güneş 6.42 19 EYLÜL 1981 öğle îkindl 13.08 16.36 Akşam 19.12 Tatsı 20.43 Sami KARAÖREN 1 EDERİ 200 LİRA UYGARLIK YAYINLARI Tel.: 27 54 88 27 2235 İSTANBUL r Ü K S E K LÎSANS DALLARI: 1 Organizasyon ve İşletme Polltikasj 2 Muhasebe ve Denetim S Üretim Yönetimi 4 Pazarlama ve Pazarlama Araşürmalan 5 İşletme Finansı 6 Personel Yönetimi ve Endüstri Îlişkileri 7 îşletmelerde Îstatistik ve Kantitatif Analiz ?r. (Basm: 21108) SATILIK ARSA Müracaat: Sultanahmet Kapıoğzı, Fenerll Sokak No. 40. TEL.: 20 97 03 Hasan YANARDAĞ 7843