23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DORT CUMHURİYET 27 MAYIS 1379 . POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMLD KtMAL KÜÇÜK GÜZELDİR BARIŞ VE SÜREKÜÜK Egemen olan cağdaş ınanışa göre barışın en sağlam dayana ğı evrensel bır varlık ve bolluk ortamı olccaktır. Tanhte, variıklılann yoksullardan her zaman daha banşsever olagel dlklerını gösterır kanıtlar aramak boşunadır ama, yıne de saldırganlıklarının yoksulların karşısında düştükleri korkudan ıleri geldığı ve eğer herkes varlıklı olursa durumun cok değışık olacağı ileri sürülebllır. Zengınin bırı neden savaşsın?.. Kazanacağı blr şey yoktur kl. Ama zıncırlennden başka kaybedecekleri bır şeyl olmayan yoksullar, somürülenler, ezılenler değıl mldır savaşmaya en yatkın olanlar? Ba rış yoluna, zengınlığe gıden yol dan geçılır. denmektedır. Çagımızın bu yaygın ınancının bır de dayanılmaz cekıcilıği vardır. Bır arzunuzu ne kadar cabuk gercekleştınrsenız, otekını de o kadar sağloma bağlarsınız. Ustelık ışın ahlâkı yanını da tamamen es gectığı ıcın. ıkı kat cekıcı olmaktadır: Feragat ya da ledakâriığa gerek olmadığı gıbl, tam tersıne, bılım ve teknoloıının yardımıyla barış ve bolluk yolundo ılerle nebılmektedır. Yeter ki aptalca. akıicılığa aykırı bır bıclm de blndiğımız dalı kesmeyelım. Yok8ullara ve huzursuzlananlaro bununla duvurulmok istenen. zamanı gelınce onlor Icın de altın yumurtalar yumurtlaya cak olan tavuğu sabırsızlığa ka pılıp ürkütmemelerı ya da kes memelerıdır Varlıklılara soylenmek ıstenen de arada sırada yoksu'lara yardım etmeyl akıl edecek kadar kafalannı kul lanmalarıdır. cunkü ancak bu yoldan daha da zengin olabıleceklerdir. Gandl. «kımsenın iyılık yapmaya Ihtlyac duymayacağı kadar mukemmel sıstemlerın ha yalınl kuranları» eleştırırdi. Oy sa şlmdı elımızde bulunan btlım ve teknoloıının muctzeler yaratan guclerıyle gerçekleştırebıleceğımız, bu hayalın tâ kendısi degıl mıdır? Bılımsel akılcılık ve teknık yeterlılık her şeye yetecek olduktan sonra, İnsan dan hlc blr zamon edınemeyeceğı erdemlen istemek nıye' Gandı ye kulak vereceğımız yerde, yuzyılımızın en etkın ık tlsatcılarmdan büyuk Lord Keynes ın sözünu dınlemeyi yeğlemiyor muyuz?. 1930 yılı nın dunya capındakı ekonorriık bunahmı sırasında duygulana rak ftorunlarımızın ekonomrk olasılıkları» uzerınde spekulasyon yapan Lord Keynes herkesln zengin olacağı günlerin pek o kadar uzak olmayabıleceğı sonucuna varmıştı Ondan sonra artık «yıne amacları frracların ustunde ve Iyıyl kullanışlıya yeğ tutacağımızı» soylemıştı «Fakat ayağınızı denk clın», dıye devam etmıştı «Butun bunlann gercek olması icın zaman henuz gecmemıştır. En azından daha bır yuzyıl boyunca kendımızı ve başka'a rını lyının kotu kotununse lyı olduğuna ınandırmalıyız, cun KÛ kotü Işe yarar, lyı ışe yaramaz Açgözluluk, tefecılık ve ıhtıyatlılık daha bır sure Icın tanrılarımız otmaya devam etmelıdırler Cunkü ancak onlar bızi ekonomik gereksınımlerın tunelınden gunışığıno cıkarobilırler > Bunlar kırk yıl önce yazılmıştı Doğaldır kı ışler o zamandan ben haylı hızlı gelışmıştır Betkı de bır altmış yıl daha beklemem ze gerek kalmaya Yazan: E. F. Schumacher Çevîren ve özetleyen: Osman DENİZTEKİN yısı da sınırlıdır Oysa fı<ır dunyasında ılkeler ve anlak kuralları borışın ve cevreb lımın bolunmezlıgı sozkonusu ol dugunda ınsanoglunun bır olduğunu gormemız ve eylemlerımızı bu anlayış uzerıne kurmamız gerekmektedır Vurgulamak ıstedığım, boyut lar soz konusu olduğunda ınsanoglunun duyduğu gerekslnl min ıkılığıdır: tek bır yanıt yoK tur bu soruna Insanoğlu değışık amaclcrı ıcın kucuklu bu yuklü twr cok değışık yapılar gereksımr, buntoın bazıları sınırlı, bczıları ıse genış kapsamlıdırlar. Ne var kı ınsanlar hakıkatın bırbınne zıt gozüken bu ıkı gereklılığını akıllarında tutmakta cok gucluk ce+tTiektedırler Hep kesın ve son bır cozum yolu aramaktadırlar, sankı gercek yoşamdo olum Kül ya da Eşelenmesindeki Tad Tuluatta bazı aktörler safo oynarlar. coğu kez du^ şunmuşumdur, şu blzm llhan Berk do şıırde delıye ml oynamaktadır' Burada saf. nosıl kurnazın karşıtı değ Ise, burada delı de oKıllının karsıtı değıldır. Sanat, çoğun cok bır oyundur Her sanatcı. özgürluöunü kanıtlayarak todına aoyulmaz blr delllıkle bu oyunu oynar. tRakkas. bu ne halet senln oyhunda mıdır?ı llhan Berk, herkesln comllerle. köy enstıtüleri lle, slyasetle, solculukla, demokrasl çabalan lle boy gösterdiğı bir dönemde yobana yönelen bır ozan glb) goründü. Uzerlen camlarla kaplı Istasyonlor düsledl. Kılıselerde mumlar yaktı zangoçlora, canlora baktı. Geleneksel şıırimızden uzaklasarak, şimdlkl ıktıdarlorın IMF'lerden para bulmaya calışması glbl. yoban şilrlerinden ımgeler taşıdı Bır şiır arıyordu omo, neydl o siır. belkl kendısı de henüz bulamomıştı. Cok genctık. Daha delikanlı bıle değlldık. Yolum islanbul a duştüğunde, bır Qün. beni evıne cagırdı. Tepeboşı mn ucuz otellerınden bırındo kalıyordum Orodan Ciktım. yuruyerek, Unkapanı köprüsunü geçtim, Bozdoğan kemerme geidım Elımde adrea, şimdıkl tıyatronun yanındakl sokaktan saptım, eora soro evı buldum. Kendinın degıl. bır ağabeyin ahşop, eskl, cumbalı. bır bartceden gecılıp bır merdıvenden cıkıldıktan sonra uloşılan blr odasında benı bekliyordu Sedınn üstüne Yuksekkaldırımdan alındığı bellı, yıpranmış, okunmuş kıtopları yavmıştı Cok kıtabı voktu ama, o gun ıcın bu kodar kltabı bır gence cok bulabllırdınız. Tonburcia b'r parcoyı gecer gibl Fransız şalrtorinl adlarını bellıyerek gecmeye calışıyordu Bızler Ise 01van şıinnın aralarından blr şeyler sızdırarak. yenl bır şıır dılı bulmaya calışıyorduk. llhan Berk, uzun yıllor hep oralarda kaldı. Fransızcayı bılır miydl? Nlce yıllar sonra Gazl Eğltlm Enstıtüsunun Fronsızca bolümüne oğrencı olarak geld gınde yıi sonu notları verilırken Fehmı Baldaş'a sınıf geçırmesi içın aracı olocaktık Ne ogrendi ıse yorula, yıprana. desteksız kendı başına oğrendı. Fransızcosının yanında şımdı Ingılızcesının olduğunu sanıyorum Genclığınde tapınırcosıno sevdlâl Walt Wrtıtman'ı onadılınden okuyordur Etklsl altınaa da değıldır. tlhan Berk, şilrde dil aramadı. hep Imgeıerln ardından koştu Dızelerı arasındo onun, bunun bulduğu bazı deyış bıcımlerlne selam verlrsenlz. önemsemedığındendır Salt ımgelerle. d'lsız bır şlırl kim yazabilır diye soracak olursanız ber llhan Berk'i gös'erırım Dlvan şııri. Yahya Kemal, Nazım Hlkmet. Cahit Sıtkt, Orhan Veli onun en son raslaştıklorıdır Kendl dilsiz şıirlnlr» acısını kendl Içıne gomdükten sonradır kl, adlarını sırcladığım şaırlerın keşfıne ckmıştır. llhan Berk bır şıır dellsıdlr. Eskl kıtaplartnın coğu kıtaplrğtmdo.. Blrer blrer kanştırdığımda nerelerden yola cıkıp, nerelere uloşttğını daha lyı anlıyorum Belatı bır serüvenın onca belalı doruğuna erıştığınde tıkanıp kalccak mı, kestlremlyorum Cok dervışler vardır kı yetkirtHğe erıştlklerınde yol değıştırirler. Her dönemeç kışıyl. bır aydınhöa kavuşturamaz. Çok yokluk ceMiğlnl btlirlm. Kırşeh!r"de öğretmenken de Eiyaset gerekslz yer» onun cok üstüne varmıştır. Ancak bir bankanın yoyın müdürlüğünde sorumsuz blr Iş butdugundo huzura kovuştu Bu huzur onu mol. mölk edmmeye de Itti Ankora'da b r katı. Bodrum da şoirane blr darm vordı Bodrum'do yalnızlığı arayacakken, ayaklannı sOrüyerek mı gıttı nedır, Bodrum bır yalnızlıklor ulkesl olmaktan cıktı lstanbu'"un Beyoğlu caddeslne döndu Esk»er ıtıkâf 'nzıva uzlet derler bunları ararken insan kendlnl bır cıfıt carşısında da bulabılır llhan Berk ıcln öyle oldu. Bodrum'u zorunlu olarak keşfeden Halıkarnas Bahkcısıdır Bundan 1516 yıl önce gıttığımde ünü Balıkçı'dan ge en şınn bır Anadolu kasabası Idl Bugün öyle mı' Cebı dolu beğenı zugurtlerının govde gosterısi yaptıkları bır ponayırdır €1975 yılı nısanında Topburnu'nu görmeye glttlm ı dıyor cTopburnu Halıkarnasos un obür dağları gıbl alımlı bır doğ değıldır Benırrr gıb; ıhtıyar, sessız, kendl halınde bır dağdır» Halıkamas ı, rtıc Holıkomos gıbl korlar mı? Hallkarnas artık, kalabalık blr Istanbul meyhanesınln Bodrum şubesıdır Arsa spekulatorlerı ıçın de bıre bın kazandıran bır coğrafya . l'han Berk. tanıdığımda herkes gîbi olmak istemez. herkese de herkes gıbı bakmazdı Bugun kendını anlatırken f1918 Manısa Boy 170, göz Karo. renk Buğday B r insan Herkes gıbı > dıyebıliyor Kımlık kartında yazılı olanlarla oğünecek kadar kendine guveni var. Anlatımı da değışmlş bakışı da yücelmlştlr. Saıt Faık, onun ıcın «Bır bıçıme ındırgedığınde blr kavuna» benzer cSarı. uzun tüylü blr kavun. Mor, çıkıntılı kalın damarlı Yeryuzü poftaiarı gıbı karmakarışık, koylar burunlar adaiar blrbirıne gırmıştır.» Saırı azam Abdülhak Hamıt. onun Icın, bir cadde adıdır Ya da Macka Palas'ın. yonünuzü yapıya dönduğünuzde soi koşesıne ılıştmlmış blr levha... Ressom Cıhat Burak «Bır ın adomıdır Inının d bınde. dıp odalarında top too eskı kağıttar ked ler eskı |ıletler, kuşlar, fırcalor kurşunkalemler dış macunlan. an ölülerı, hokkalar karafakıler dl/ıtler, çalar saatler. maşallahlar, cep aynaları ve şımdık' rıan adını verdıği tarıh'le Oturur » Başkalan vardır. Ama neye Daksa blr dervlş gibı bakıyor. Şalr odının yanı başıno ressom adını aa kazımıştır Istanbul sosyetesı şıınne degıi ama, resmme para dokebılıyor Bır galerıde resımıerını sergıledığı zaman gordum, ellni cebine daidırdıgında bır desteyı cıkcrıp resım alacak bir cok meroklısı vardı Buvuk caddeierde kıyın kıyın gltmlyor öğle yemeg'l nır ıskerrbe corbası değıldır Kışın istanbul'da kendinın o'an bır kışlağı yazın Bodrum'da kendının olan ben gormedım gorkemıı ırrış blr yaylağı vardır Anlaşıisa da aniaşıimasa da coğu şaır. toplumumuzda maridesei oiorak bu duzeve gelememlştır llhan Berk geım ştır Ş ırınde kencil ml vardır' Kendinl anlatırken bır başkası m ı ' Ne kendmde ne başkasında. anlatırken bir «berceste rnısrc» tadını vermemı$tır Buruk, uzak belieğe enşemiyen bır anlatı ama. onun... Kendınden dınloye'ım bakalım t Sen kı İlhan Berk yaşadın lyl kötü Tanıdın otlan bocekleri Acıyı uzun Gordün ıht'yar Avrupa'yı, OÖIÛ Yurudun aşkiarın üstüne Aldın dersını Ince uzun bırıı Dıveceğım kl, her $aır kendldir Ona ne şöyle ol. na bovle ol dpmeve dılımız varmaz Kendl kendıni, kendl kendivle alır gotüruı ilhan Berk de oyle yapıyor. Hâlâ bır yerlere gıdıvor. Açıkça görülmekte ki "varlıklılar,, dünyanın geri gelmeyecek yakıt kaynakiarını soyuyor TABLO I Yoksul Vorlıkl % 2 284 721 % Dünya 3 384 % 31 1 060 Nüfus (mllyon) Yakıt tüketiml 87 (mılyon ton k e| 4 788 Yakıt tuketimi 452 (ad başına, ton k « ) (x) 1 k. •. blr enerıi 69 100 13 5.509 100 032 1,65 metık ton kömu rön verdl^lne eş!t miktarda Varlıklı TABLO n Yoksul % 23 5 292 % Dünya 6909 % 1617 Nüfus (mılyon) Yokıt tuketıml (milyon ton k e) 15588 Yakıt tüketiml (od başına, ton k.e.) 77 100 67 7568 33 23 156 100 964 1,43 3,35 caktır, evrensel bolluğa ertsmemız ıcın. Her neyse, Keynes' ın duyurusu yeterınce açıktır: Ayağınızı denk alın1 Ahlâki duşuncelerın ışımızle ılgısı olma dığı g bı ayakbağı da olurlar, ccunku kotü ışe yarar, iyıyse ışe yaramazj. lyıl ğın henuz zamanı gelmemıştır Cennete gıden yol, kötü nlyetlerle döşen mlştlr Bu önermeyi uc bölüme ayırabllırız. Bınncısı Evrensel bolluğa erişilebıleceğı: Ikıncısı Bunun, maddeci <ce bını doldur» telsefesının temelı uzerınde olanak kazandığı; Ucuncusu Barışa bu yoldan gıdıldığı Sor'jşturmaya şu soruyla başlomak gerekecek kuşkusuz: Herkese yetecek kadar var tyoksul» sayalım Bu tanımlamadan (Bırlesmış Mılletlerın rakamlarını kullanarak) 1 numaralı tabloyu cıkarabılırız «Yoksulıların adam başına yakıt tüketiml. cvarlıklıılarınkmın kaba hesop ondörtte bırı kadar olan 0,32 tondur ynlnızca ve dunyado da cok fazla cyoksul» insan bulunmaktadır; bızım tanımlamalarımızı esas alırsak, yaklaşık dünyo nüfusunun onda yedısı kadar cYok sul»lar brdenblre varlıklılar kadar vakıt kul anmaya başlayacak olsalardı, dünya yakıt tuketımı derhal uc katına fırlardı Ancak her şey zamonla gelıştığınden boyle blr şey olamaz. Oysa zaman gectıkce «varlıklular da. «yoksuUlar da mlş olacak bunun 321 milyar ya da yüzde 75 ı tvorlıklnlorın, 104 mılyarı ıse cyoksulıların rıe sobına gececektır. Işte bu rakamlar bir bütün o larak durumu ilgınc bır bıcımde aydmlatıyor. Doğal ki bu rakamlar kehanet değıllerdlr; ton hesap» diyebıleceğımlz tür dendırler. Ben tvarlıklı»ların nüfus artışını cok düşük, tyok suİJİarınkını ise iki kata aldım Oysa hasarın büyüğünü yapan varlıklılar olmaktadır, cyoksullan> değıl. buna «hasar» demek doğru olursa tYoksul» olarak tanımlanan toplumlar, tvarlıklnlar icın varsaydığımız oranda coğalsalar bıle dünyanın toplam yakıt gereksınımı uze rındekı etkısı pek onemli olmalandırdığı Bismarck öncesl Almanyası'na bakın, bır de Bısmarck'ın Re ch ına bakın Almonya nın er ştığı muazzam re fah düzeyının bu blrleşme saye sınde olanak kazandığı doğru değıl mıdır' Yıne de Almanca konuşan isvicreliler ve Avusturyalılar Almanya'ya katılmadıkları halde bır o kadar ekonomik boşarı elde etmışlerdır. Dünyadaki en varlıklı uikelerin bır lıstesıni yaparsak göruruz kı coğu gayet kücuktür, oysa dünyanın en buyuk ulkelerınden coğunun gercekten yoksul olduklarını gormekteyız Bu da ustünde duşunulmesi gereken bır noktadır. Ucüncü kuram ise «ölcek eko nomısiıydı. Bu kurama göre. ÇOK AZ ŞEYİ OLAN YOKSUL TOPLUMLAR VARDIR; AMA «DUR BAKALIMî BU KADARI BİZE YETER» DlYEN VARLIKLI TOPLUM NEREDE? hem sayıco artmaktalar, h6m de ısteklerı cogalmokta. O zaman bız de bır ön hesap yapolım Eğer <varhklı» nüfuslar yıl da yuzde 125, «yoksul»lar da yuzde 2 5 oranında artarlarsa, dunya nufusu MS 2000 yılında 6 9 mılyara cıkacak demek'ır kı bu rakan gunümuzun en uzmanca tahmlnlerınden fazla farkh da değildlr Aynı zomanda «varlıklı» toplumların adam başına yakıt tuketımı yılda \üzde 2 1/4 oranında, cyoksuı»ların ise 4 1/2 oranındo ortarsa. MS 2000 yılı Icın tablo II dekı rakamlar ortoyo ctkarBunun dunya yakıt tuketıml üzerındeki toplom etklsl, 1966' da 5,5 mılyar ton k e 'den, 2000 yılında 23 2 mılyara doğru bır artış olmoktadır Dort kattan fazla olan bu artışın yarısı nutus coğaimasındon, yarısı adam başına tuketımın artmaeından ileri gelmektedir cVarlıklıılar lle cyoksulJlar arasındokl bolünuş daha da II gınctır Toplam dünya yakıt tü ketımlndeki 17 7 milyar tonluk artışın ücte ikısi «varlıklıılar hesab na. ücte birisiyse tyoksul»lar hesabına olmoktadır O tuzdort yıllık süre boyunca dun ya 425 mılyor ton k.e. tuket YOKSULLAR BİRDENBİRE VARLIKLILAR KADAR YAKIT KULLANACAK OLSALARDI, DÜNYA YAKIT TÜKETİMİ DERHAL ÜÇ KATINA FIRLARDI. ulkeferde'olduflu glbt sanaylier ve şırketlerde de cağdaş tekno îöllnfn "zbrunfu ktld(Qt kowmlmaz bir buyume eğılıml vardır. Bugun tanhte şimdıye değin gorüldüğünden cok daha fazla ve genış olceklı bjyuk örgütler bulunduğu doğrudur gercl: ne var kı kücük bırımlerın sayısı da artmakta ve en azından Ingıltere ve Birleşık Devletler gıbi ülkelerde azalrnamaktadır. Ustelık bu kücuk bırımlerln bırcoğu gayet iyi iş yapmakta ve gercekten yararlı yenl gelışmelerın bir coğunu topluma kazan dıranlar bunlar olmaktadırlar Bır kez daha kuram ile gerceğı bağdaştırmak hıc de kolay olmamakta, boyut sorununun yarattığı durum, bırbırleriyle uyum hallndekl bvı üc kuram \a yetışen herkese şaşırtıcı gelmektedir. Bugün blle dev örgutlerin zorunlu oldukları soylenlr genellık le, oysa yakından ınceledığımızde boyutlar buyür büyumez, büyüklüğün ıcerısınde kücük bırlmler yaratmaya yonelık zor lu bir coba başladığmı gormekteyız. General Motors da Mr. Sloan'ın büyuk başarısı, bu dev şirketı aslında oidukca nor mal boyutlu şlrketlerden oluşan bır federasyona donüştürmek olmuştur. Batı Avrupa'nın en büyük şırketlerınden olan ingılız Ulusal Kömür Kurulu'nda da Lord Robens'ln başkanlığı altında buna cok benzer b r gırışım yapılmış; tek bir buyük örgütün bırlığınl muhafaza ederken aynı zamanda çok 6ayıda €yarışırket» lerden oluşan blr federasyon duygusunu verecek bır yapı gelıştır mek Icın buyük cabalar harcan mıştı. Tek gövdelı dev: hareket II, her bırı kendınden hız alan ve kendine özgü başarı anlayışı olan yarıözerk bırımlerln koordınasyonundan meydana gelır hale sokulmuştu Gercek yaşamla pek yakındon teması olmayon bır cok kuramcı hâlâ büyüklük hoyranhğı lcmde kola dursun, gercek dünyadaki ışlerı yürüten Insanlar arasında kücük ölceklenn verdıği yönetım kolaylığı, insancıllık ve rahatlıktan mümkün mertebe yararlanmak yolunda büyük bir özlem ve cabalayış vardır. Şımdi konumuza başka bır acıdan yaklaşarak, gercekte gereksinılenın ne olduğunu soralım insanlar arasında en azından Ikl seye aynı zamanda gereksınım duyulur kı. yuzeyde bırbırryle bağdaşmaz gozükurler; özgürluk ve düzen Hem bır sürü küçük özerk bırimlerin sağladığı özgürlüğü gereksınırız, hem de aynı zamanda buyuk ölcekli, hatta evrensel bırlık ve koordınasyonun düzenlıllğınl ararız. Sıra eyleme geldiğınde, muhakkak kl kücük orgut blrlmlerl gerekir; cünkü eylem cok kişlsel blr şey olduğu gibi, aynı anda temas halınde bulunabileceğımız kışilerin sa den başka son cözum olurmuş gıbl Yapıcı calışmalarda her zaman ana gorev, belırii bır dengeyi sağlamaktır. Bugun ıse neredevse evrensel btr buyukluk hayranlığınm sıkıntısını cekmekteyız Bu bakımdan, gecerll okluğu yerde kü cükluğun erdemlen ustunde dur mamız gereklıdır. (Eğer halen kücüklük hayranlığı yürur lukte olsavdı, ters yonde etkj yapmaya colışmak gerekırdı) Ölcek sorunu başka bır b*cım de de acıklanabılır Butün bu ışlerde gereklı olan oyırım yapmak, her şeyı yerll yerine oturtmoktır. En uygun olanı hangı ölcektır'.. Bu, ne yap maya colıştığımıza bakar. Ör neğın bır kent ıcm en elverışli büyüklük nedır' Bu kadar cıd dî ve guc soruları blr bılqısayara programlayıp yanıtını almak olanaklı değıldır yaşamın gercekten cıddl sorunları hesaplanamaz. Bır kentın buyüklüğü sorunu nu ele alırsak, bu tur şeylerde kesın hesaplar her ne kador olanaklı değılse de. yanm mıl yon dolaylarında bır nüfustan daha kalabalık olmasının ar zu edilır bır şey olmadığını ra hatlıkla söyleyebılırız sanırım Bundan daha büyük bır nufusun kentın erdemlerıne bır şey katmadığı, ancak muazzam sorunlar yarattığı ve insanlan yozlaştırdığı ortadadır Sözünü ettığım büyüklük tutkunluğu, cö9daş~ "teT:noTo]ının nedenlerinden bırl olablleceğı gıbı, özelllkle ulaşım ve haberleşme alanlarında, etkilerırtden bırı de oJmaktadır lierl düzeyde bir ulaşım ve haberleşme sıstemmın müthış guçlü bir etkisi varsa, o da insanları başıboş bır gezglncı lığe ıtmesıdır Mılyonlarca )n san oradan oraya göçe başlamakta buyük kent ışıklarının porıltısında kırsal bölgeleri ve kücük kentlerı terketmekte, böy lece hostalıklı bır buyümeye yol acmaktadırlar. Bütün bun ların belkl de en lyl omeklendığl Amerıka Birleşık Devletle rıne bakalım Artık tmetropolısı sözcüğu yetennce buyük luk Ifade etmedığl ıcm, «mega lopohs» sorununu ıncelemeye başlayan toplumbilımcıler ABD' de nüfusun üc dev megalopllitan bölgede yoğunlaşmakta olduğunu rahatca söyleyebılmektedırler Bıri Boston'dan Washıngton'a kadar uzanan altmış mılyonluk sürekll blr yerleşme bölgesı; ıkıncısi Chıcago çevresınde oluşan yıne altmış mll yonluk bır bolge, ücüncüsü Batı Kıyısı'nda San Fransisco' dan Scn Diego'ya kadar uzonan yıne altmış mılyon kadarlık bır süreklı yerleşme olanı olacottır. Ulkenın gorl kalan kesımi neredeyse boş bırakıla cak, taşra kasabaları metruklaşacak, toprak ıse geniş ölcü de traktorlerle, komtıme hasat makmelerlyle ve muazzam mıktarlarda kımvasal maddeler le ışlenıyor c acaktiR Bu dünyadaki her şeyin blr yapısal cercevesı (strüktürü) ol ması zorunludur, voksa kaos olur. Kıtle ulaşımınm ve haberleşmesının ortaya cıkmasından once cerceve zaten kendılınmden vardı insan'ar görece hareketsızdırler cünku. Goc etmek ısteyenler, yıne edıyorlardı. haberleşme de var dı, hareketlılık de, ama başıboş bir gezgıncı' k yoktu Sım dı ıse cerceve büyük ölcüde cökmüş bulunduöundan, ulkeler. ıcındekı yükü bır türlü sağlama alınamayan nakhye qemılerıne benzemektedırler; bır yalpoda tum yük kayacak gemı de a'abora olacak gi bıdır. mı? Bunun arkasından hemen cıddı bi ruz lYeteceK kadar»ın ne oyduğunu bıze kım soyleyebılır? En yuce değer olarak «ıktısadı buyume»yı gören ve dolayısıyla bır «yeter» kavramı bulunmayan ıktısatcı aeğıl herhal de 9 Cok az şeyı olan yoksul toplumlar vardır ama «Dur ba kolım1 Bu kadarı bi2e ye'.era di yen varlıklı topluTi nersde"? Yok tur boy'e bır toplum Belkı de tyeter» kavrammı bır yana bırakıp, herkesın bırden salt elın dekınaen daha fazlasını elde etmek ıcın calıştığı bır djnyanın kaynakları uzenndekı talebın artışını Incelemekleyetınebı I rız Tum kaynakları ırceleyemeyeceğımıze gore daha merkezi bır mevkide olan bır kaynak turu uzerınde durmayı onerecegım Yakıt. Bolluğun art ması, yakıt tuketım nın artması demektlr, kuşkusuz Bugun bu dünyanın yoksulları ıle varlıklıları a'asındakı refah farkının gercekten cok buyuk olduğu, yakıt tuketımlerınden go rülebılır Bız 1966 yılı ıtıbarly le adam başına yıllık yakıt tuketımlerı bır metrık ton komur eşdeğermı (kısaltılmıştı k e | (x) gecen tcplumları cvarlıklı> bu düzeyin altında kalanları ıse yacaktır; 'yCzd» 10'dan blraz fazla bır azalış meydana gelecektır yolnızca Fakat «vorlıklolar, pek olası olmamakla beraber bugünku adam başına tüketimlerlnın yeterince yuksek ve zaten cyoksul»larınkının 14 katı fazla olduğunu dü şunerek artık daha artmasına Izın venlmemesl gerektiğıne ka rar verecek olsalar. ışte o zaman ış gercekten değışecektır cVarlıklı» toplumların nufus larında varsayılan artışa karşın, toplam dunya yakıt tuketımı 2000 yılında ucte bırı aşkın bır oranda kesılmlş olacaktır Bu hesaba scylenecek en onemli soz şu soruyu sormaktır Dunyo yakıt tuketlmını 2000 yılında yılda 23 milyar k e tutarında artıracak bıcimde ara dakı 34 yıl ıcınde 425 milyar ton k e harcanabıleceğinı var saymak mantık acısından olanaklı mıdır' Fosıl yakıt rezerv lerı hakkında bugünkü bılgımızin ışığında mantığa aykırı bir rakamdır bu Toplom tüketlmın dortte bırl ıle ücte bırı arasında bır bolumünun nükleer enerııden sağlanacağını varsa\sak bıle Acıkca görulmektedir kl, cvarlıklular dünyanın bir daha gerı gelmeyecek olan görece ucuz ve ya'ın yakıt kaynaklarını soymaktadırlar Süreklı ekonomık buyümelerı gıttıkce aşınlaşan talepler yaratmakta, bunun sonucunda yoksul ulkeler henuz başka ener|i kaynaklarının yeterlı blr olcekte kullanımı ıcm gereklı servet, eğitim, sınaı ılerleme ve sermaye birıkl mı gucunü elde etmezden cok once dünyanın ucuz ve yalın yokıtlarının pahalılaşmo ve kıt laşma olasılığı ortaya çıkmak tadır. BIR ÖLCEK SORUNU ÖZGURLUK VE DUZEN Bıze verılen tarıh bılgısi önce aılenın varolduğunu; sonra aılelerın bırleşerek boyları meydana getırdıklerını; sonra boyların bır ulus oluşturdukları nı: derken brkac ulusun bır <Bırlık> ya da şu veya bu fBlrleşık Devlet!erı»nı oluşturduğunu nıhayet gelecekte tek bır Dunya Devletı nın meydana gelmesınin beklenebıleceğınl ileri surmekteyd! Ne var kı Bırleşmış Mılletler Orgütu altmış kadar uye ıle başlamışken şımdi bunun ıkı katından fazla üyesı vardır ve sayıları da artmaya devam etmektedır Gencll ğımızde bu coğalma sürecıne «Balkanlaşma» denılır ve kotu bır şey olduğu sanılırdı Oysa herkesın kotuied ğı bu sürec elli yılı aşkın bır suredır dünyanın coğu yerınde güzel güzel süregelmekte, buyük bırımler daha kücük bırımlere ayrtlma eğıllmi göstermektedlrler. uğretılen ikınci bir kuram do bır ölkenln vorlıklı olobılmesi Icın büyuk olması gerektlğiydi, orneğın Churchıll'ın cPum pemlcke) Prensllkleri» dıye ad Gazl M. Kcmaf Atatiirk MIM.MI SÖYLEV CUGOm DCOM «U İUtUK YAPTn « u ı u w OUUUUM) KOUTCA OMIVUF M ! Ord, Prof. Hıfzı Vcldct Vclidedeoülu 4. BASISI ÇIKTI Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığından Ederı: ( 44i s.rf. ) 75 Lîra ASİSTAN ALINACAKTIR Fakültemızın aşağıda isimlerl yazılı biıim dallarmda ASİSTAN alınacaktır. acık bulunan kadrolara sınavla Isteklı bulunanların glrecekleri Yabancı Dıl ve özgecmışlerlnl belırten fotoğraflı dılekcelerl ıle 4 6 1979 günü saat 17 00'ye kadar Fakulte Dekanlığına başvurmaları gerekır Başvuranların yabancı dı! sınavları 7.61979 günu saat 10 00'da, bıllm sınavları 11.61979 günü sact 10 00'da Fakultede yapılacoktır. BÖLÜM0: Eğıtım Yönetlml Teftlsi Eğltlm Ekonomisl ve Pianlanrtast istatistık Araştırma Eğıtiml Teknik Eğıtım Eğitim Programları ve öğretim Eğitimin Sosyal ve Tarıhî Temelierl BİLİM DALI: Eğıtım Yönetiml ve Teftlçl Eğıtım Ekonomlsı Eğıtım Istatlstığl Eğıtımde Araştırma. Yontem Bılıml Teknık Eğıtım Eğıtım Teknolo|isl Program gelıştırma 1. Eğıtım Tarıhl 2. Genel Sosyolofl 3. Grupla Calışma Tekniklerl ADEDİ: 2 1 1 1 1 .1 2 1 1 ] YARIN: Zengin ve yoksul iT0 inşaat Fakülteslnden 1969 Şubat dönemmde almış olduğum dlplomoKaybolmuştur Hukümsüzdur. YASEF ÖZKATALAN (llâncılık 410) 4331 (Basın: 15504) 4341
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear