Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ONİKİ CCMHUKİYET 1 MAYIS 1979 EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ... ÜÇÜNCÜ PLAN DÖNEMİNDE YÜK TAŞ1MASINDÂ GÖRÜLEN ARTIŞIN HEMEN TÜMÜ KARAYOLU TAŞ1MASINA KAYDI Füsun ÖZBİLGEN ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Son aylarda motorin yoklugunun taşımacılıkta büyük aksamalara neden oLması ve ureticirun urünlerını yeterli biçımde pazarlayamamasının sancılarını çekmesi geçmışte ızlenen yanlış taşımacılık polıtıkasının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Yuk taşımacıhğı konusunda Uçüncu Plan donemınde görulen artışın hemen tumunün karayolu taşımasma kaydırıldığı, demiryolu taşımacılığırun ise genlediği DPT tarafından yapdan hesaplamalarla onaya konmuştur. Üçüncü Plan döneminin başlangıç yılı olan 1972 yılmda taşınan yukun ton olarak kılometre başına çarpımı demiryolu ile 6 milyon 739 bin ton yuk taşındıgını ortaya koymaktadır. 1977 yılında ise bu rakam yuzde 1,2 genleyerek 6 milyon 367 bin tona inmiştir. Bu dönemde karayolu ile taşımacılık ise yuzde 14 6 oranmda artış gostenruştir. Ayru bıçimde yolcu taşımalarında da karayolu tajimacüığı yüzde 11,6 oranında artış gösterirken, demiryolu taşımacıhğı yuzde 4,3 azalmıştır. KARAYOLUNA KAYDIRTLD1 Yıllar yüı uyguianan sistemli bir politika ile taşımacılüi karayoluna kaydırıLmış, karayolu ulaşımı için plan hedeflerı üzarinde kaynak aynlırken, demiryolu ulaşımına planlarda ongörülenin de altmda kaynak aynlmıştır. DPTnin verilerine göre Uçüncu Plan doneminde karayolu ulaştırması taşıt parkında yuzde 10 oranında bir artış olması öngörülmüştür. Buna karşın yüzde 20 aranında artış gerçekleşmiştır. ENERJI ALANINDA Taşımacılıkta izlenen petrole bağımlı pobtika enerji alarunda da ızlenmiştir. Toplam tıcan enerji içınde petrol urünlenne dayalı enerji tüketımının payı 1962 yılmda yuzde 43 3 ıken, 1967 yılında yüzde 54.5'e yukâelmiş, 1972 yılında yüzde 65 olmuş. 1977 yılında ise yuzde 65.2'ye çıkmıştır. Enerjı tüketıminde petrol ürunlerine bu ölçude bağlanılmasma karşın 1973 petrol bunalımının ortaya ;ıkmasından sonra da izlenen pohtikaların gozden geçirilmesi gereği dupulmamış, petrol bunalımı nedeniyle büyük onem kazanan enerji arzının karşılanmasında gerekli tasarruî önlemlen uygulamaya konulmamıştır. Enerıi üretımini petrole dayalı kaynaklardan lınyıt ve hidrolik kaynaklara döndürecek yatırımlar ise yülarca süründürülmuştür. Orneğin 1972 yılında programa alınan ve 1977 yılında hizmete gırmesi öngörülen linpıte dayalı AfşinElbistan projesi halen tamamlanamamıştır. Bu projenın bıtım tarıhi şu andaki hesaplamalara göre 19801982 yıllan arasındadır. ÜRETIMDE AZALMA Gerek ulaştırma, gerekse enerii îlanında petrol ürünlerine bu dere:e bağımlı bir politika ızlenmesıne karşılık. Türkiye'de yerli ham petrol arama ve uretimine yeterli ağırlık verilmermştir. Yapılan hesaplamalaa göre Türkiye nın görunür ham petrol rezervı 57 milyon tondur. Jeolojik etüdlere gore tahmin edilen minimum mümkun rezerv jse 690 milyon ton olarak saptanmıştır. Bu rezerve karşın. Turkıye'nin 1978 yılında yerh ham petrol üretimi 2 milyon 685 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Ham petrol talebi gunden güne artarken. ham petrol uretimimiz giderek azalmaktadır. 1972 yılında 3 milyon 388 bin ton olan yerli ham petrol üretimi. 1978 yılında 2 müyon 685 bin tona düşmüstur. TPAONUN DURUMU Petrol uretımı ile görevli olan ulusal kuruluşumuz Turkiye Petrolleri Anonım Ortakhgının petrol sondaılan da gıderek azalmıştır. 1978 yılında TPAO'ya arama ve tespit için 232 bin 250 metrelık sondaj yapması gorevi venldiğı halde 61 bin metrelık sondaj yapabilmıştir. 1979 yılı için yapıian programlamada bir önceki yılın gerçekieşmelerine bakılarak hedef düşürülmüş ve 131 bin metre sondaj hedefi venlmiştir. TPAO nun verilen hedeflen gerçekleştirememesinde sonda] kulelennin gereksinmesı olan matkap. boru. motor parçaları gibi aksamın dövız yokluğundan ikı yıldır ithal edılememesi. Turkiye'nin jeolojik yapısı gereği derin sondajlara gereksinim varken TPAO'da derin sondaj kulesi bulunmaması gibi nedenler göstenlmektedir. Kısıtlayıcı para politikaları uygulanamıyor... IHuc GÜRKAN • yıiının i!k aylorındakı gelişmeler, kıs.t'oyıcı para DOlıtıkalarının uygulanmasında gucluklerle karşılaşıldığını ortaya koymuştur. 1978 yılında. kredılerdekı ve para arzındakı artış bir öncekı yıla gore yavaşlatılmışken. 1979'un ılk ay'arında yenıden hızlanma eğılımıne gırışılrmştir Ote yandan, 1978 yıiının kısıtlayıcı para kredı uygulamasına karşın, fıyat ortışlarındakı hızlanma da cnlenememıştır. Mart ayı başına ılışkın verıler kredı hacmınln 474 mılyar 233 mılycn lıraya yükseidığını ortoya koymaktodır. Yılbaşına gore kredı hacmındekı artış, ılışıktekı toblodan da i7İenebıleceğı gıbı vüzde 2.36 oranındadır. 197S yıiının eş donemınde ise kredi hacmi bınde 86 oranında bir genısleme olmuştu 1979 yılında kredi hacmındekl genışlemenin hızlanması, bütünüyle Merkez Bankası kredilerınden etkılenmıştır. 1978 yılı ocakşubat donemınde yüzde 2,76 oranında artan Merkez Bankası kredılerl. bu yıl yüzde 13,8 düzeyıne varan bir artışla, 163 mıtyar 579 milyon liradan 186 milyar 139 milyon lıraya cıkmıştır Merkez Bankası kredılenndeki artışa karşın. banka kredıleri tersıne bir gelışme göstermıştır 1978 yıiının ılk iki ayında bınde 18 oranında gerıleyen banka kredilerı. bu yıl yuzüe 3,88'lık bır gerıleme göstermiştir. Banka kredılenndeki gerılemenın daha llerl boyufara varması da Merkez Bankası'nın desteğıyle engellenmıştir. Bankaların Merkez Bankası kaynağından treeskont» ve csenet üzerıne avansı yoluyla 1978 YILINDA KREDİLERDEKİ ARTIŞIN YAVAŞLAMASINA KARŞIN, 1979 YILINDA YENİDEN HIZLANMA EĞİÜMİNE GİRİLDİ. 1978 YILININ İLK İKl AYINDA PIYASADAKİ KÂĞIT PARA MIKTARI YUZDE 4 ORANINDA AZALMIŞKEN. 1979DA YÜZDE 7.6 ARTTI. • 1978 YILI. PARA KREDİ POLİTİKALARININ FİYAT ARTIŞLARINI YAVAŞLATMAKTA ETKİLİ SONUC VERMEDİĞİNİ ORTAYA KOYDU. Kred! Hacmf Banka Kred'ierJ 9 M. B.'ndan M B Krea'lerl Mevduct T carı Tasarruf • Vadeli Emısyon Fıyat Artışlan PARASAL GENİŞLEME İki Aylık 1979 2.36 3,88 4.76 13,80 1,28 1,39 2,87 2,47 7.59 9.79 197S 0,86 0,18 6.86 2,76 2.10 5,50 0,76 2.12 3.94 352 ( V uzde değişim) Yıllık 1977 41.71 25,97 51,38 83,64 30,96 40.14 26,53 16,46 49,60 24,08 • 1978 29.38 29,49 24,19 29.17 32.99 36,47 30.32 41,41 45,95 52,57 ı yaptıkları kullanımlar. 1978'de yüzdo 6,86 oranında azalırken, 1979 yılında yüzde 4,76 oranında azalmıştır. dir. Mart ayı başında 122 milyar 282 milyon tlra olan kâğıt para mıktarı, bır ay sonra 129 milyar lıraya tırmanmıştır. KÂĞIT PARA Parasal büyüklüklerdekı genışlemenin hızlanması. pıyasadakl kağıt para mıktarının gosterdığı gelışmeye de yansımıştır. 1978 yılı şubat ayı sonunda 74 milyar 813 milyon lira duzeyınde olan kağıt para mıktarı, yılbaşına göre yüzde 3 94'lük bir azalmanın gercekleştırdığını ortayo koyarken, bu yıl yüzde 7,59 oranında bır artış meydana gelmıştir. Pıyasadakl kağıt para mıktarındaki artışın hızlanarak surduğu gozlenmekte 1978 YILI 1979 yılında yeniden hızlanma eğilimine girdiği gözlenen parasal buyüklukler, 1978 yılında kısıtlayıcı parakredılerine bağlı olarak onemli olcüde kontrol altmda tutulabılmıştir. 1977'de yuzde 41.71 oranına varan kredi hacmındekı genişleme. yuzde 29,38 duzeyine düşürülmüştur. Bundaysa en onemli etken Merkez Bankası kredıleri olmuştur. Merkez Bankası tarafından kamu kesımine açılan krediler. 1977 yılında yuzde 51,38 duzeyınde artmışken. 1978 yıiının artışı yuzde 24,19 oranında gerçekleşmiştır. Pıyasadakl kağıt para mıktarının artışında da, krediler olçusunde olmamakla birlikte, yavcşlamo sağlanabılmıştır. Kağıt para miktarındakı artış hızı, 1977 yıiının yüzde 49,6 oranındakı duzeyınden yuzde 45,95'e düşurulebilmiştır. AYDINOĞLU'NUN YORUMU on siycsal gelişmeler Turkiye'yl Ilg nc bır aşamaya getırmıştır. Dıs oiaylardakı hızlanma bır yana. şu sıralarda ıç sıyasal değışm ilginç tablolar sergıler olmuştur Once altıların tuyarı», daha onun tozu oturmadan uc CHP' lının partılerınden ıstıfası sıyasal ıktıdarı etkileye cek bır duruma gelmiş midır? Ya da onemli ekonomik karar ve ereklenn acılmakta olduğu bır strado altı'ar ya da ücler salt «kaprıs, huzursuzluk. beklenenın gercekleşmemesı» gibi nedenlerle mı kazan kaldırmaktadıriar'' Yoksa, ic ekonomık celışmeier muhalefetın de katkısıyla siyasal iktıdara yenı bır yön verilmesinı mı amaçlamaktadır?... S düren, etkin uretimds bulunmcyan ama uretıtenın dağıtımında, bolgeler arasmda paylasılmasin da karar sahıbi olan bır yerdır. Kuyumcuların en etkin merkezıdır Vergı kaçakçıhğmın y.ne merkezı Tahtakale'dır. Her turiu «üc kcğıtla» büvuk şatoların kurulduğu, buyuk taDrıkalcra ozlem duvulduğu Yeşılcam melodramlarının aerın ızler bıraktığı bir yerdır. Altınla ilgıli korarlonylo döviîle Hgili kararlarıyla, tüketımı kısmaya yonelık karariarıyla 3iyasal ıktıdar Tahtakale'yl karşısına almıştır. Bunun karşılığında da, baskente gelen resmi bılgılere gore, «Tahtokale sakınleri» yaklaşık 500 milyon lıra toplamışiardır aralarında. Ancak, Tohtakale yalnız değildır bu girışlm n de Siyasal iktıdara karşı oynamak secenekier koalısyonunu bır araya getirebılmenin ürünudür. Tahtakale yanına motor yapımı engellenen kimi bir çıkış yapmıştır sanayi burıuvazisı. TUSİAD önderliğmds orgütlenen sanayıcıler derhal bir açıklama yaprrışlar ve cbugünku hukümetın yapısını benımsedıklerını> bıldırmişlerdır. Ayrıca, TUSİAD yayımladığıblr raporda, Türkiye'de eko nomının kurtulabıleceğını ve bu olanaklora sahıp olduğunu bır kez daha acıklamış. sıyasa! iktıdara desteğını ve guvenını bır kez daha vurgulamıştır. TUSİAD Tahîakole ve onun oluşturduğu koalısyona acıkça karşı cıktıışiır Doıayısıyla siyasal iktıdarın «ıttıfaklaru da bT kez daha oiancd acıklığı ile orîaya cıkmıştır Tahtakale'nın son ekonomik önlemler karşısındakı bu tepkısı elbette sıyasal arenada da y a i daş bulmuştur. Tahtakale'nın ve oluşturduğu koalısyonun çıkışından en başta Demirel yararlanmak istemıstır. Bu da doğaldır. Ancak, şurası cok açıktır kı, Demirel asla ve asla iktıdar olmak nıyetınde değ.ldır. Şu sıralarda hıc kimse ile koalisyona gıtmelc ışıne gelmez Demırel'm. Bunu Dış ekonomik M'şk'leri bir an tvert» olarcfc almak, bunun Turkiye acısından bır an için <ıstenılır» duzeyde gelışmekte olduğu varsayarcnc, İO ekonomik gelişmeler değerlendiritdığınde bu soruların ipuçlarını bulmak belkı olasıdır. As'ında. şu anda boyle bir çozumlemeye gıtmek. tgec Piyasadaki kağıt para mıktarının artışındakl yavaşlamanın kredılerdekı yavaşlama ölçusunde olmaması, Merkez Bankası Başkam Ismaıl Hakkı Aydınoğlu tarafmdon. ıdovız ışlemlerındeki gelişme» ile «ıthclat depozıtoları> ve «mevduat karşıiıkları» gıbı ışiemlerın emısyon azcltıcı etkısinın bır oncekı yıldan az olmasına bağlanmıştır. 1978 yılında kısıtlcyıcı para polıtıkalarının «oncak ortamın gerektırdığı öiçulerde» uygulandığını vurgulayan Aydınoğlu nurt değeriendırmesı gerçekçıdır. Hatta, uyguianan parakredı polıtıkalarının tbanka sıstemınm fınansmanında da» başorılı sayılabılecek sonucları olduğu gozlenmektedır. Me'kez Bankası Başkam'nın verdığı bılgiye göre, Merkez Bankası tarafmdon banka sıstemine 1978 yılında açılan kredılerde 15 milyar lıra artış olmuştur. Buna karşılık. Merkez Bankosı ımevduat karşılıklcrı» aracılığıyla banka sıstemınden 17 milyar lıralık bır fon gerı almıştır Sununla birlikte, banka kredıleri artışında pıyasada sıkıntıya neden olacak bır ycvaşlomaya fırsat verilmemıştır. Toplam mevduat artışı küçuk oranlı da olsa bir onceki yıla gore hızlonmış, vadeli tasarruf mevduatı ise dıkkat cekıci bır sıçrama göstermıştır. FİYAT ARTIŞLARI YORUIV1 Tahtakale darbesi... Yalçın DOĞAN. mış. gerıde kalmış bır olayın» cözümlemesl değıldir. Turkıye'nin sıyasal gündeminde şu yo da bu biçımde her an yerıni alabılecek «tipık» olaylardır son gunlerın başkaldırmalan. lcerde, çeşıtlı yonleriyle eleştirilen bir dizl ekonomik karar alınmıştır. Ancak, bu kararların sınıfsaU çözumlemesı, en azından daha kuramsal duzeyde bile gerçekleşmeden arka arkcya slyasal pat'amalarla karşılaş^lmıştır. Alınan son kararlar doğrudan doğruya Tahtakale'yi hedef almaktadir. B lımsel anlamında kararlar tıcaret bur|uvaz,sıne ındırılen bır darbedır. Nedır Tahtakale? Kucuk esnaf ve tuccar yanında, bir bölum ışportacının da cfaalıyet gösterdıği» Tahtahale, kü Cük sanayicılerin merkezidır. Tüccarların merkezidir Döviz kaçakçılığının merkezıdir. Henüz tam anlamıyla kapıtalistleşememiş, palazlanmaya yüz tırtan bir kücük sanayi burjuvazisi ile tümüyle tıcaret burjuvazısinın koalisyon kurduğu yerdir. Anadolu tıcaret burjuvazisinin değırmenlerini dönmotorcuları almıştır. Dışalımları engellenen ünlü basın organlarını almıştır. İhalelerı engellenmek ıstenen ulaştırma şebekeleri iie «ıttıfak» kumnuştur. Son derece ilginç, arka arkaya kazan kaldırmalardon sonra, bazı ihaleler siyasal iktıdarın isteklerinın tersine, dolayısıyla kaia tutanların is tekleri doğrultusunda sonuçlanmaya başlamıştır. Daha ihaleler sonuçlanırken, kuyumcular arka arkaya bakanlarla görüşmeye başlamısjardır. Tahtakale öncüliığünde kurulan koalısyon urünlerini vermeye başlamıştır Kuskusuz bunların içınde en çok önem taşıyanlarından biri, motor sanayiinin kurulmasıyla ılgili olanıdır. Ünlu bır motorcu fBen TÜMOSAN'a motor yaptırmamı di yerek, kamu kesiminin motor yapmasını cylardır engellemeye çalışmaktadır. Şu sıralarda da hükümet katında isteklerini yinelemektedir. Ticaret buriuvazisinin önderliğindekl darbe girlşimi, sıyasal iktidarı kücük ve zayıf duşürme girışimi daha en yoğun dönemini yaşarken, ilginç da her davranışında görmek olasıdır. Yok Altıların «uyarısu, yok uçlerin istlfası ile siyasal ıktıdarı bıçak sırtmda tutup, silkelemek ve sallayıp durmak Demırel'm ışıne daha cok gelmektedır. Çünku, «zayıf ve her an duşebılecek bır ıktıdar» gorüntusu vermek, bunu içerde ve dışarda alabıldığlne kullanmak, bir anlamda siyasal iktidarı kullanmaktır Demirel'e göre. Olaylara yön vermektır. Boyls bir durum ise, Demirel'i güc lendirmektedır Demirel'e göre. Belki, pek de hak sız değildir bu düşüncesinde. Bundan sonra parlamentoda «yüzen ve gezen oyların» karşılıklı cmanevrasım» Izlemek slyasol gündemde ağırlık taşıyacak konulardan bi ri olabilecektir. Bu «manevralarınt kısa dönemde bir siyasal bunalım yaratması cok güç gdzükmektedır. Ama, bunun da chükümetin zayıf düştüğüı görüntusünu kolay kolay eılmeyeceği bir gerçektir. 1973 yılında, parosal büyuklüklerdek! bu Olumlu sayılabılecek gelışmelere karşırr, fıyatların artışı yavaşlatılamamıştır. Bu sonuc. Merkez Bankası Başkam'na gore, tuygulanan parakredi polıtikalarının etkınlığıyle doğrudan ılgılı değildır» Gerçekten, Batı kaynaklı ekonoml kitaplarının etkısıyie. Türkiye'de fıyat artışlarına karşı en etkill önlemın para ve kredi polltikalan olduğu yolundaki yanlış ınanc yaygındır. Uluslararası Para Fonu. bu yanlış inancın doğrultusunda Merkez Bankası kredıleri ile tnet iç varlıklarına» sınır getırılmesınde israr etmektedır. 1978 yılında uyguianan bu sınırlamalara karşın fıyat artışlarıyla savaşımda başarılı olunamaması. enflasyon gerçek kaynağı üzerınde yeniden durmayı güncel hale getırmıştır. Merkez Bankası Başkanı İsmaıl Hakkı Aydınoğiu, bu konuda şu görüşü savunmaktodır: fEnflasyonist beklentıler ekonomiye egemen olduğu için malıyet artışlan kolayca fıyatlara yansıtılabıldiği gibi, serbest meslek erbabı arzettıklerı mal ve hizmetlerın fıyatlarını yükEeltebıliyor, tıcaret erbabı kâr marjlarını arttırabilıyor. Kâr marçlarının arttınlmasından kaynaklanan bu gelirler genellikle vergılendirılemediğı için de çağunlukla luks tüketıme yönelmekte ve talebi arttırarak fıyat artışlarını uyarmaktadır... Yenl enflasyon kendi kendıni besleme aşamasına gelmıştir.» 1979 yıiının ilk aylarında, kısıtlayıcı para polıtıkalarının sürdürülmesı için harcanan bütün çabalara karşın, parasal büyuklüklerin kontrol edılememesi bu görüşü doğrulamaktadır. Parasal büyuklüklerin, kendi kendini besleme aşa~ masındaki enflasyonun nedeni olmaktan çok «sonucu» sayılması gerektığı gıderek açıklık kazanmaktadır. Belediyeler pahalılığa karşı 3 uygulama geliştirdi Kenan MORTAN YEREL YÖNETİM BAKANLIĞININ SÜRDÜRDÜĞÜ TANSA UYGULAMASINDA GÜÇLÜK MALLARIN TEK BİR KAMU KURULUŞUNDAN ALINMASINDAN KAYNAKLANIYOR. İSTANBUL BELEDİYESİNİN DE TANZİM SATIŞLA RI AYRI BİR ŞİRKET ARACILIĞIYLA YÜRÜTMESİ ÖNERİLÎYOR. emel ma'larda hayot pahalılığının korkunc boyutiaro uiaştığı gunumüzde, bu konuya cözüm getırmek uzere uç ayrı ırygulama su yüzüne cıkmıştır. Uyguıamaların ilkı Yerel Yönetimler Bakanlığının geiıştirdıği TANSA, ikıncisi Istanbul Beiedıye'sinm Temel Gıda Maddeleri A.Ş. proiesl ve ücüncüsü ise Sakarya Beledıyesi tarafından gelıştırilen tanzım satışlardır. T latmıştır. Birdat'ın hazırladığı tistanbul Teme! Gıda Maddeleri Pazarlcma A.S » yapılasıiırlık roporunda bu kent için yeni bir yapı önerilmektedır. Yeni yapının temeli, tanzim satış kurumunun Beledıye dışında ve bir anonim şırket olarak kurulmasıdır. NASIL BİR YAPI... 230 milyon lıralık bir yatırım olarak düşünülmüş proıe bu yolla Beledıye butçesıne yuk olmadan. malı ıstedığı kaynaktan almasını ve calışmoların malı zorlamalara takılmadan gunün koşullarınm gerektirdıği biçimde ucretlendırılmesıni önermektedır. Ortaklık yapısının kompozisyonu da liginç bır görünüm vermektedır. Ortaklık içınde ılk elde İstanbul Beledıyesı'nın yanısıro komşu Beledıyeier, üretıcı ve tuketıcı kooperatıfler. sendikalar ve fınansman kuruluşlarının katılması öngorulmuştur. Bu yolla ağır bır yuk getıren konunun çözümü kuruluşlar arasında dagıtılmış olmaktadır. İstanbul Beledıyesi projesi üretici ile tüketici arasındo gıden aracı ünıtesıne karşı orgütlendığınden yatınmın temel depolama ünıtesıne dayanmaktadır. Bu birım içınde yılda 350 bin tene ke peynır, 20 milyon yumurta. 4 bin ton pırinç, 2 bin ton fasulya. 5 bin ton yağ satılacaktır. Bu yapı içinde fıyatlar % 740 arasında ucuzlotılabilecektir. Yakın günlerde konuya yönelik çözüm önerilerinin daha da somut olgular üzerınden kamuoyunda tartışılacağı sanılmaktadır. TANSA uygulaması Yerel Yönetım Bakanlığı tarafından gelıştırilen merkezi bir proıe olup haten yaklaşık 750 Beledıye temel molları satmaktadır. Bakanlık, bu uygulama ıçin iki kanaldan fon sağlamaktadır. Bırıncı kanal, IHer Bankasının temınat mektupları olmaktadır. İkincisi ise Belediye'lenn kendi ıclerınde kurduğu Tanzım Satış Fonudur. GÜCLÛKLER TANSA UYgulamasının bu dsnll yaYgmlaşması ve Bakanlık yetkililerınin verdığı bilgılere göre 85 lıralık peyrun 58 lıraya satmaEina karşılık, bazı onemli darbogazlar yaşamaktadır. Bu zorlamaların başında ınalların bır tek kamu kuruluşundan alınması gelıyor. Bu yapıdan çoğu kez zorunluluk nedeniyle niteliksız mal satın alınmoK ta, kalite durumu gözetılmemektedır. Ikincl zorluk, projenin merkezi yapısı ve bürokratik yoğunluğudur. Mal önca üretım bölgesinde satın al>n makta «Jaha sonra Ankara"ya getirilip 10 ana de poda saklanmakta ve daha sonra gereksinim ölcüsünde Türkiye belediyelerıne dağıtım yapılmaktadır. Bu ağır Işleyen yapının yanısıra tanzımln eğitlmslz bir personelle yürütülmesi konuyu daha da zorlaştırmaktadır. Nitekim bir çok Beledıye'nin gereksinim duyduğu malı sağlavomadığı ve bu durumdan yakındığı bilinmektedır. KÜCÜK BlR İLİN YAPTIĞI Sakarya Belediyesl İki yıldır yurüttuğü tanzim satışı uygulamasını bu yıl Belediye Tanzım İşleri Saymanlığı adı altındo bağımsız bir ünite kurarak daho yaygın ve işler hale getirmıştir. Belediye'nin 60 bine yakın ekmek ürettığl 500 gramlık ekmeğin 3 liradan satıldığı tek ıl olan Sakarya'da kurulmuş süt Imalathanesl İle aydo 240 ton süt ışlenmektedır. Karmaşık bır yapıdan uzak, yöresel ölceklere uygun olarak üretim yapan bu uygulama Beledıye Başkanı Ünaı Ozan tarafından gelıştirilmıştır. Butcesi 483 milyon lira İle bağlanan Belediye Tanzım İşleri Saymanlığı Belediye bütçesine bağlı kalmadan alım yapmakta, sıkıntısı duyulan veya fiyat artışı görülen tüm temel maddeler anında sağlanrnaktadır. Sakarya Beledıye'sinln getirdiğl tanzim satış onlayışımn özellikle nüfusu 200 binın altmda olan yöreler için çok onemli deneyler getırdiği gözlenmekte. bu amaçla deneylerinden yararlanmak ısteyen diğer Beledıye'iere bilgl aktarılmaktadır. İSTANBUL'UN OLAYI.» Istanbul kenti içinde tanzim satışı yıllar boyu denenmekte. ancak hic bir sonuc getlrmedıği gıbl Beledıye'ye salt mali bir yük getirmektedir. Bu durumu dikkate alan Aytekin Kotil. Başkanlık Danışmanı iktısatcı İlker Bırdal'a bır proje hozır