02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Emekçinin yakalanması yasak olan bir lıastalık: 12 MART MUHTIRASI TEBRİK TELGRAFIDIR üğur MU.MCÜ Milli Selamet partimiz, kırfı lera teh'.ikesinden buyüh'ür mılyon vatan evladını kucakla Ecevıt benimle barı.n':aU, O r . maktadır. Ellı yıllık baiıl gen Agah Ofefay Cünar'.a rn>:ıjde kalmış. Selamet devri baş malıdır. Biz barışç.ıyı?.. h'cvlaniışiır. Vatan sathında ağır gadan dönen vuru1r>ınlı pn^.i peyr.ir sanayii. rafcdnn yu bir süre durulmahiır. Bizimmurta sanayii, kabak çekir hiler derlciin emniyet kıtvvet dek. kestane fabrika baccları lerine yardımcıdır. S^ygiına. tütmektedir. sömüriiye karşıyız. Demireiden ve Yahya'dan ycına^'z, Montaıcı. trikotaıcı, scbotaj : cı, batıh. renksiz z'hn:yei. fa şucu kucu değiliz. \{ AVyt1~i r toph.ımcuyuz. Kahro'um ?, < ' .'• ? ızci, sömü üc:i k:>pitrAi?t sisra ve kornünizm ha<?ır*p': cı tem. yerir.i. akut b?.çısak enfeksiyor.u *ni bra'^rrıc^.'r. feksiyonıı ve asyr. r;r:r:.. ıt.. Dıi:':at, dik'r.at.. dır. Akut bağırsak enfeks:yonu. milli ve manevi değ<rl~nrr.ize uygun sıtlu bir hzstalıktır. Celip ge~icidir. Kolera fevkclade hr.stcs bir konudur, Zarr.hr, pshal:!ıçı bir yerdc tııtrrch irir vml mıştır Bunlar büy"ımenirı sonuçlarıdır. Kü"'~ıhl<"de >ımumiye'İP yaz ishali ^hır Krtruyu bağırsak cnfe'~*^o ~nı zerrıininderı ka^di'mak s e •en bazı mih.ro.hlar var. Biz bunun hakkınÖT neV.nz Cumhuriyet Hühümeti k'rn seden mııh'i'a nlmaz. 12 \iart 1971 aünü nlıran mnhtıra. dört oerıeraHn C'irnhuriypi TJfıkürrp'i Bcısbakrv'<ına cektikleri tebrik t"lornfr rnahtyetindedir. Binaenalevh. ikinci boğaz köprüsü VQD:.'3caktır. Komünizm tehlibısi, ko KLÂUSTROFOBİ Gecen gün eve dönmek üzere dıırakta otobus bekliyordum. Tam is donüşu saatiydi. Baktım ki dııroğa yanaşan oîo buslerin biri öiekinden dolu, tı ksş tıkış. Binmek bir tarafo bindikten sonra inmsye büe olmak yok. Safca bir umut icinde belki riaha az dolu olon bir otobus gç!:r' dive beklemeye devom ettim. Benden başka herkes durağa ycnaşacok gibi c!cn otobüs!s.e ne donü do!u olurlarsa olsunlar. soldırryor o hcngcme icinde bir an önce evina ulaşafcilmenin yollarını orıyordu. Tom o sırcria önümdo bir oîobüs durdu: İcinde ne fes nlmak icin bir santimetrekup havo büe kdrnamacasına el, kol, kafa ve rjövdelerden oluşcn macunumsu bir maddeyle doldurulmuso benziyordu. Ürperdim. nefcsim daralır gibl o'du bir an. Oiobüs duraktan k'ırkaç kişi d?hi yaklenfp iniltüer icinr/e yC'jrın rievam eder ken a'kcsındcn bskakaldım. Eirden aklma bizlerin darav dediğimiz hakin'erinse klaustrofcbi dedikleri il'e! oeldi. Bir di'şuncsdir cldı kafamı. işcisin sen, emekcisln onun Için de dcrav gelemez sana, Yosak o odı nörkemü kendi be lölı kiaustrofobl illetine yakalartmak. Aslında büdiğim Kada rıyla tedavisi pek da güc olmcyan bu sayrılığa tutulmana olanağın yok ki! Tutulamazsın! Sonro nasıl ajdersln Iş yerins, nnsıl donersin is yerinden evine? Öze! ctomobil alacak ya da tcksi tutacak paran yok ki. istediğin ando camı açıp biraz olsun ferahlayabilesin. Belediyelerin kltle ulaşım araclorı yeterslz. Mecbursun gldeceğin yere seni ulaştırabilecek ilk otobüse binmeye. Ne denli dolu olursa olsun. Şansın vorso evin iş yerine yakındır, yuruye yüruye gic!ir> gelebilirsin. isîersen o zaman klauslro fobi'ye yakalcn. Amo ya Gültepede cturuycrsan ya da Üm rcniyede, gecekcndu maKallesinde, İş yerin de ne bileyim b?n, söz qelimi Sutluce'tleyse (ki genellikle öyie oiur, işte o O. SUDİ zaman yandın! Bir değil, birkaç umumi vasıta değisürecek sin, biri ctskinden dolu. B:rck gcnun yorgunluğunu, yol parcsının cokluğunu bir tora fa. kazca en ucuzundon uc bsş cay bardağı bulup almıssan işportcdan, onları bile sağ lam götüremeyeceksin dsrnıe catma evine. Sıkıysa bir de klaustrofobi'ye yakalan! Evinin ha yıkıldı ha yıkıiacaklığın dan, iki oda icine coluk cocuk, kaynana enişte on beş kişi alt alta üst üste sıkışmak zorunda kalmadan hic mi hiç soz etmiyorum. Hescba hic katmıyorum orada yakalanacağm klaustrofobi nöbetlerini... Cağrrrızın en güncel sayrıiık larından bir! bu kicıustro'obi. Eh, saşılacak şey de değil hani, dünya nüfusu günden gunş artıyor. Değil evler odalar, koy ler, kentler. kıtalar bile dar gelmeye başlıyor insonoğlunn. En azmanından en kücüğüne kcdar bütün burjuvalar özgurler klaustrofobi'ye yckalanmak to. En ozmanları ksndiierine en kocnmnnındcn villolcr yaptırıyorlar, her b'r odcsı ser.in çccekcndurun en az İki kaîı boyunda ve yükseUliğinde. Buyuk mağazalarm vürinlsrini kıs krriciırc:cck büvıJ'<lC'!!te camlnr taktinycrlo, akvaryum misaü, e 'srinin icinr'e icleri kararma sın, aman sı'tıntı bastırmasın cr»e B'jyült bahceler, büyük otcmobüler, büvük geziler Avrupci/a. Hepsi de yakalanmarrsak icin klcustrofcbi illetine ya da kurlulmak icin bu illetten. En kijcukleri de sayfa sayfa raporlar cl:p cal.ştıkları özel şirketlerin özel doktorların dan, aynı özel dcktcriarın özel kliniklerinds veya cclıştıklcrı özel sirkeüerin özel dinlenme kamplarında alıyorlar soluğu. Bir güzel tedavi etttnyorlar kendilerini bu geberesice klaustrofobi iiletinclcn. dinleniyor lor, ssmiriyorlar scnra tekrar dönüyorlar işlerinin başına, bir kaç ay son.a cyılıp bcyılmaya basiayarak çalıştıklorı özel şir keticrin kcridorlarında, tuvalst lerinde. yeniden yakalanabilmek icin klaustrofcbi'ye. PARA SESİNE DUYARLI KULAKLAR DA VARMIŞ cHoMıllğini bekieyen Merkez BanKosı veznedarlarından Husamettın Bey, para yatıran m j ş teriye seslendi, deliğinden: sBayım!» dedı, «Bir yırmi beşlik duşürdünüz?» Adam, eğıldi. baktı. Gercskten de düşen bir yırmı beşhktı. «Nasıl bildmizîs dedı, hayranlıkla, lOturöuğunuz yerden görmediğiniz halde...» nNasıl olacak, sesinden... En kucük para artık yirmi beşiık... Kulağımız alıştı.» »Siz doha büyüklerini de sesinden tamr mısınız?» «Neden tcnımayayım! işimiz bu...» «Bir başkosını atsam...» «Ne duruyorsunuz?...> Bir iki bucukluk ckarıp attı yere... «Bilin bakalım!» dedl. «Biimeyecek ne var... İki bucukluk...» Adamm şaşkınlığı büsbütün artmıştı. Cebinden bir başkasını çıkorıp attı. «Bilin bunu bakalımlı «Yeni cıkan beş liralıklardan...» Deli olacaktı adam. Hayranlikla kambiyo veznedarını S'JZUyordu. Emsktar veznedar: cBeyım!» dedi. «Bunları bılrnek iş değil. Benim asıl hünerım kâğıt parolar üzerinde. Bütun uluslann kâğıt paralcrını sesierinden tanırım Dolar'ı, Mark'ı, Sterling'i... Rub'esmden Levasına kadar...» Adam şcşkmlıktan: Rıfat ILGAZ «Yerli, yabancı bütün kcğıt paraları oyle mi?» ded: îNasıl olur bu!» «Nasıl o'ccağı vcr mı... Bütün gün yüzbinler geciyor elimden... Her kâğıt paranın ayrı bir sesi var.B Cebine davrancn odam bizim yeni ckon paralardan bırine yapıştı. Kulağından cekip avucu run İcinde burustırdu, h'"07 da of.ce/le attı yere: «Bilin bakalım!» dedi, «Kac !i r ahk!ardan bu?» «Pek bir şey ahlayamadığına göre... Bizim yeni paralarrian olacak... Ya yeni cıkan yüzlükierdendir, ya da beş yuzJüklerden...» «Değil!» dedi, «EllıliklercJen...» •;Siz mark atın, dolar atın da koc markhk, kac dolarlık o'dıığunu sövleyEyım sıze! Boizrln bizim paıa pek geçmez Bayim!» UFAKTAN • Gecenlerde Demlrel'e Hac ve kolera icin ne düşündüğünü sordu bir gazeteci; sayın Başbakan şoyle yanıtladı soruyu: «Hac farizasını yerine getirmek isteyen vatandoşın bu hürriyetlne engel mi olalım?» Hayir olmayın. Hatta Hac yolunda koleradan şehit düşme özgürluğune de engel olmayın. Böylece onu Tanrı katında en ulu yere çıkarmış olursunuz. Bu Işleyeceğiniz sevap Ise slzi iki dunyada da aziz eder.. • Kıbrıs sorunu yalama... Clnayet!er sorunu yolama... Şimdi yaiama olma sırasl zamlara geldi. Once piyasadan mal cekilecek sonra karaborsaya duşen rr.alın fiyatı yukselecek... Tam piyasada köku kurumaya başladı mı iki kat zamla bol miktorda surulecek piyasaya... H^olk «Ooohhh!< cekip nZarn... Zam... Ma! bollaştı ya... somun glbl öylesine bir gevşeyecek ml değil İngillz anahtarıyla, Amerlkan anah tarıyla da sıkıştırılsa, Erbakan'ın anahtarı gibl glrdiği yuvada dönup duracak! «İyl ama şimdiden fıldır fıldır donmüyar mu yuvasında!» dlyeceksiniz. Doğru da, somunun nasıl olsa (am zamanındo sıkıştırabileceğine inananlar, henuz denemeye geçmediler kl... Ne bilsinler onun tüm yalama olduğunu. * • Sayın Bilgehan, «Tasarruf dönemine girdik» diyor ve ekliyor: <IMF ile anlaşmaya varıldığı takdirde, önümüzdeki 2 yılda 1,5 milyar do'ar kredi alabileceğlz.» Bunun anlamı şu olsa gerek: Dışardan gelen muslukları acacağız, içerdekilerl lyice kapayın. Kapayalım kapomasına da, uzun sü redir kötü kullanılan ve bakımsız kalan musluklarımız, ne dsnli sıkı kapamaya kalkarsak kclkalım lyicene su koyuveriyorlar.. Zamlar vatandaşın yararınadır Muzaffer ÎZGÜ KÂĞIT ZAMMI. Bilhassa genclerimizin can guvenllği için clınmış bir önlemdir. Kagıda zcm olunca def tcre ki:aba da zam olacağı beilidır. Deftere kitaba zam olunca, silgiye, kurşun kaJenıe, atlcsa, cetvele. perge!e, her turlü okul aracına zam olacaktır. Bu zamlar karşısında veli, çocuğunu ilkokuia. ortaokula. liseye gondermeklen vazgececeklir. İşte boylece yavrulorımız universiteye gitmekten, daha doğrusu olmekten kur tulmuş olacaklardır. Ayrıca, aynı çocuklar okula gitmedikieri için, sokoklarda kaçak sigara, simit, şunu bunu satarak ailelerine yardımcı olacaklar, ailelerin bjtce gelirleri artacaktır. CİMENTO ZAMMI: Bu da, gecekondulu vatandaşlarımızın can güvenliği icin alınmış bir öniemdir. Çimento pahalı oldugu icin gecekondulu vatandaşımız evlni cimentosuz yapacaktır. Cimentosuz ev kendi kendine yıkılacağından, gecekondu yıkımları icin polis, panzer, silah kulianmaya gerek kalmayacok, böylece ge cekondulu vaîandaşımız daha az zayiat vermiş olacaktır. AKARYAKIT ZAMMI: Bu zam, tüm vatandaşlarımızın can güvenliği icin alınmış bir öniemdir. Benzine mazcîa zam demek. dolmuşa otobüse zam demektir. Dolmuşa otobuse zam olunca i'atandaş bundan etkilenecek, dolmuşa olobüss binmeyip, Levenften Topkapı'ya, Adana dan Kcnya ya telli beyin türküsunu söyleye söyleye yaya gidip yaya gelecektir. Böylece, coktandır trafik kazalarında vermekte olduğumuz insan zayialının onune geçilmiş olacoktır. PTT ZAMMI: Bu zamlar, kin ve husumeti önlemek için alınmıs önlemlerdir. Bu zomlardan sonra, hicbir vatandaş hicbir vaîandaşa tehdit mektubu yollayamayacak, tehdit etmek icin telefon acmayacaktır. «Değer mi iki buçuk liraya?» diyerek daha suc işleme başından önlenmiş olocaktır. Kimse kimseye, bombalı pa ket yollamayocak, bombasıdır, şusudur, busudur, ipidir sapıdır, posto parasıdır, diyerek vazgececektir. (Not: Yalnız muhbir vatanriasfar, ier zaman tebrik edildikle1 Içln, onlar tebrik ucretleJrnden yararlanıp muhbiriye lerinl elli kuruşa gondere^lleceklerdir.) Demirel'in genel polltlkası bu: YalamaSaştırma politikası... Ve bugun kendisi de yalama olmuş Patagonya Cephesi Şakir BALK1 Ne şenlikll ülke olduk? Yine hsr kafadon bir ses cıkmaya başladı: Cephe karışmış... Eh, bu cephe pat diye duşer artık... Cephe ortakları birbirine gıcM oluyorlarmış. Cephe dağılıyorrr.uş!... Yooo, kimse boş yere kendi kendine gelin güveyi olmasın. Nafile yere telâşlanıp durmayın, bu cepheye hic birşey olmaz. Fıkroyı bîlirsinız. Adamın biri kör bir adamla karşılıklı dolma yiyormuş. Kör olanı yemek sırosında su koyuvermış, arkadaşına: Bak hele Hüsın, demiş, sen ber.im canımı sıkmaya başladın. Adam şaşırmış: Yahu, demiş, ben senin nlc;n canını sıkayım? Dolmaları İki iki yutuyorsun!, Sen kör değil misin, nereden görüyorsun? Ben iki iki yutuyorum da.. Tüketici bir ev kadınından Inan'a açık mektup Hatice GÖR M DEMİREL KVRİ., üsrlflik ettiğine Inondığınız ve tosorrufo cağırdığınız kadınlordan biriyim. Otuz yıldır ev Idore ederim. Ulusumuz zeka patlaması noktasma geldi Bazı kendinl bilmez yabancı • azetelerde ülkemiz hakkında ilerı geri şeyler yazılıyor. Yok geri kalmış mışız. yok az gelişmış mişiz, yok iflas etmiş mişiz. insanın buniora k:zmak yerine gülesı geliyor. Biz istesek en büyük kalk:nma/ı bıle gercekleştiririz. Fakat ancak ksndı aklımızin a!a büeceği nedenlerden ötürü bunu istemiyoruz. Türk milleiinin bu konudaki Veieneğıni anlamak icin önce yaptıklanno üakmok lâz.mdır. TV'deki konuşmanızı izledim. Doğrusu cok şaşıraım, Kamran Bey. Otuz yıldır gazete, sinema, radyo, ışıklı ilan ve TV arocılığı ile blze allahın günü, alın, yiyin. icin, giyın tüketin dedller, büyuklerimiz. Halk tuketmezse, üretirr.e ne gerek vardı? Üretim olmazso sanoyi olur muydu? Sanayi olmazsa biz kalkınır mıydık? İhracatımız hep itfıalatın altında olduğuna göre, ic pozarımızı geüstirmeye elbirliğl ile giriştik. Topyekun kalkınma progromıno, tuketiciler olarak bütün hırsımız, hızımız ve yurtseverliğimizle katıldık, hergün biraz daha tüketerekten Kamran Bey, yedik yedirdik, ictik icirdik, elektrikli, elektriksiz arac gereçlere dört elle sarıldık. Otomobil, mobilya, lyi giyim, her şey istedik. Aldık ve tükettik. Bütün ülke tüketim mollarıylo dolup taştı Fabrikodan, vitrinlere, vitrinlerden kentlere, köylere ve de gecekondulora kadar. Hızia kalkınıyorduk Komran Bey. Şimdi siz kolkmış, Israf etmeyin, tüketmeyin diyorsunuz. Enerjiyi değft, aroc gerecleri de kullanmayın. otomobillere de binmeyin, hatta TV bile 2 saaften cok seyretmeyin filan diyorsunuz. Valla benim aklım iyice karıştı. Akıllı uslu bir kişiye de benziyorsunuz. TVde birkoç kez seyrettim sizi. Şöyle azıcık başınızı yukarı koldırıp, konuştuğunuz kişiye doğrudan değil, de yarım profil bokıyorsunuz. İki elinizin beş parmağının uçlarını birbirine değdirip, tam bir batılı gibi oturuyorsunuz. Cok şey bildiğiniz belli. Bilgilerinızi birbiri ardına hafif bir tatlı su frengi cksanıyla da olsa sergiliyorsunuz. Biz yine de anlıyoruz soylediklerinizl. siz üzulmeyln gerçekten anlıyoruz. Tum dunya do olup biîenlerl biliyor görüyorsunuz. Ne var ki güvenlniz gereğl yurdumuzda olan bitenlerden biraz uzak kalmısınız gibimize geliyor. Sanırım, ulkemizin nasn geliştiğini cok iyi izleyememişsiniz. Biz elbirliği ile olıp yedik, üreticlden vg dışarıdon, tcnrıya şukur bu günlere geldik Hem siz tleğii misiriz ekonoml boğımsız olamaz diyen? l'alçın PEKŞEN Şu kücücük' örnekler bile bir : yandan tann gsrceklere ışık tutorken, bir yandan da ulus olorak ızekâ patlaması» noktasına geldiğimizi göstermeye yeîer sanırız. ÖRNEKLER: italyanlcrın «Lünapark» adı altında sahip cıkmaya çaltştıkları «carpışan otomobiller» as lında bir Türk" buluşudur. Dolmuş sistemimızden ve Istanbul trafiğinden esinlenerek yaratılan bu bulıış daha sonra tüm dunya uiusları tarofından taklit edilmeye cahşılmışsa da, Ştmdiye Istanbul gibi büyük capta bir lunapark yaratmavı henüz hic bir ulus başaramamıştır. Tüm parçaları yürt dışında tyerli» otomobillerl da, oy/ptır söylemesi, ilk kez biz bulmuşuzdur. Sonradan bu arabalara bazı yerli parcalar eklendiyse de, bunlar genellikle arobayı fabrikadan çıkardıktan sonra yol üstündeki ilk yedek parcacıya kadar götürecek önemsiz ayrıntılardır. Oto sahipleri bu parcaları hemen Avrupa'dan getirtilenterle değiştirmektedirler. «KACAK» SİGARA Kendimiz sigara yapmakla uğraşacak yerde tütünlerimizi dışarıya satıp, bunlardan kafaları işlemeyen keferelere sigara yap tırmak ve yorı resmi yollardan fokat ckacaks adı altında yurda sokarak keyifle tüttürmek yöntemi de bizimdir. Aynı şekilde topraklorımızın oltı petrolle dolu sanılırken, cöl arapiarını calıştırorak petrol cıkartmak, bunları yurda getirdikten sonra. ülke icindekl sotışlarını bile Amerikalıları uşak gibi kullcnorak yaptırmak Türk milletı dışında hiç bir ulusa nasip olmamıştır. VE ÜC BULUŞ DAHA Asıl önemlisi kalkmmış ülkelerdeki makineleşmenin getirdiği ruhscl bunaiımları en erVen farkederek, «endustri cılgınlığı» de nen bu ıllete kapılmamak icin Süleyman Demirel gibi devlet adamlarinı ortaya cıkarmak da, fazla ö/unmek gibi olacok ama, yıne bize aittir ve başka hic bir ulus bu konuda bizi taklit etmek yürekliüğini gösterememiş\r. Kaikınma hızımızı Demirel bıie kesememiş, bu kez Necmett;n Erbakan'ı ve Alpaslan Türkeş'i kes'eîmişizöir. Sayın büız nirnrnas:r : cr, ama (Devamı 9. sayfadaj Üç Kocalı Hürmüz ! Orcloji uzmanlorı oralarında toplanıp karar vermişler: «Türkiye'deki ağır hayat şartları erkeklerde iktidarsızlık ycpıyor!» Haydi hayırlısı, şımdi ayıklayın pırincin taşını. Peki oma. ıktidcrın ıktidarsızlığı nereden geliyor? BİR HAFTA HER DİÜN\ MİTROPOUIOS (YÜNANİSTAN) Ince sızı YE.VİVOR İCMIYCS DİVO^LAR ADAM İCiN KENDİ KENDİNİ YİYOR ADAM DAHA NE YESİN!... Öyle koranlık tablolar cizmevin Bak sizin konusmanızın ertesı gün, sizin snyın bf^kanınız. hesimizin sayın boşbakanı sevimli gülucükleriyle sKaranlıkta kalmıyacağımızı» mujdeleyiverdi. Ne var ki yine de aklımız azıcık karıştı, yokso siz bizimle şaka mı ettiniz diye. Yok yok olmaz gerçekten cok ciddiydiniz. Bu işte bir bityeniği var gibimize geliyor. İsterseniz siz de bir iyice düşünün, biz de iyice bir duşunelim... Tahsin ŞENTÜKK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear