23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
"LÎCHTENSTEÎN SIR TUTARAK DÖVİZ SAĞLIYOR*, Lichtenstein'ı tanımlayanlar bu ülkenin dövil 24 BiN NÖFUSIU LICHTENSTEIN'iN VERGİ geliri «sır tutmak»tan gelir dlyor. GELİRLERİNİN YÜZDE 4 0 1 , !WYILARI 3 0 Alman DER SPİEGEL derglsl, Uchtensteln'm vergi kaçakçılığı ve büyük yolsuzluklar için genis BiNE VARAN VE HER ŞEYİ BİR POSTA olanaklar sağlayan bir ülke oldugunu belirtmekta KUTUSUNDAN İBARET ÖLAN SJRKETLERiN ve Batı Almanya'da büyük çaptaki tican suçlann hemen hemen tümünün ucunun Lichten.ein'a d3DİRAKTIGI KÛMiSYÖN GEüRiNDEK OLUyandığını kaydetmektedir. DER SPÎEGEL'e göre diğer hiçbir ülkedeki vergi sisteml ve ticaret yaJUYOR, salan, yolsuzluk yapmak isteyenler için Lichtenstein'da oiduğundan daha elverişli çalışma ortamı sağlayamaz. Haberde Iichtenstein'daki yasaların ticari suçlulan, onlann istediğı oranda kamufle ettiği ve böylelikle bu kaçakçılann Batı Alman savcıları ve alacaklılanndan kurtuldugu belirtilmektedir. 24 bin nüfuslu bu Ulkede vergi gelirlerinin yüzde 4O'ı sayılan 30 bine varan ve her şeyi bir posta kutusundan ibaret olan şirketlerin bıraktığı komisyon gelirinden oluşuyor. Kuşkusuz Isviçre'nin sırt çantası gibi kapı komşusu olan Lichtenstein Prensliği de bu altın yıımurtlayan tavugu en iyi biçimde korumaya çalışmakta. Lichtenstein sınırlan içinde kurulu bulunan herhangi bir şirketin sırlarının «ifşa edilmesi» ülke yasalarına göre cinayet işlemekle eşdeğer tutuluyor. Nitekim, şirket sırlarını başka bir yere ulaştıranlar Anayasa nizammı bozma suçuyla 20 yu ağır hapis cezasına çarptınlabiliyor. Posta kutusundan ibaret şirketler kavramı sadece bir ad değil, aynı zamanda bir tanımlama da oluyor. Anonim şirket, vakıf, limited şirket gibl adlar altında bu ülkeye gelmiş olanların, gerçekLlchtenstein Prenslifci Altm ymnurtlayan tsvuk!te tüm varlıklan adlan gibi birer posta kutusundan ibaret. Lichtenstein yasalan bu dunıma bir açıklık getinruş. Ticaret yasasına göre, bu şirket• BATI ALMAN «DER SPiEGEL. ler «Adreste Görünen Şirketlem olarak adlandınlmıs. DERGiSiNiN BiLDiRDiGiNF Posta kutusundan İbaret olan bu şirketlerin temsilcileri de gerçek kişiler değil. Zaman zaman GÖRE, LİCHTENSTEİN mpç. Bir uzman bu durumu tanımlarken, «bütün nınca temsilcisi olduğu ülke ile gözaltına alan tt> başkent Vaduz'da yapılan dunışmalarda koridor bunlar, bankayı kadın çorabı ile soyan kişilere ke arasında önemli diplomatik çatışmalar bile ç> SINIRLARI iÇiNDE ları bu şirketlerin çıkarını koruyan kişiler dol benzetilebilir» diyor. kabiüyor. duruyor. Tabü ülke bu denli küçük, nüfus bu kaTicari işlerin rahatlıkla sürdürulmesinde dipLichtenstein'da yasalann koruyucu yanı buKURULU BİR ŞiRKETIN dar az olunca tek bir kişi, bazen 500'e varan şir lomatik görünümler kazan^ak çok rahatlatıcı nunla bitmiyor. îşveren şirketin yaptırdığı işlerketin temsilcisi olarak gözüküyor. Nitekim bu yet Oluyor. Bu yüzden Lichte: in'da çalışan temsilden ötürü Lichtenstein yasalan şirkete hiçbir sc.SIRLARINI İFSA ETMEK» kin temsilcilerin biri olan Werner Walser «BU ciler para karşılığında satın aldıkları lahrl konrumluluk yüklemiyor. Bu yüzden ticari işleri adrotel» adı altında kurduğu şirket ile yÜ2İerce şir •olosluk Unvanlan İle diplomatik dokunulmazhk CiNAYETLE BiR lî soruşturma konusu olan kişiler, bu ülkenin ketin Lichtenstein içindeki haklannı koruyor. kazanıyorlar. Karanlık işler çeviren bu konsolos adını bilmezken, son anda Lichtenstetn'a cankurWalser, «Geldmagazin» dergisina yaptığı ifşaata ÎUTULUYOR. larm bazı Batı Avrupa ülkelerinde gözaltına alı taran simidi gibi sanlıyorlar. kendisinin birçok kuruluş vakıf ve şirket için cdöner merdiven» durumunda oldugunu söylemekt«n kaçınmıyor. Walser kendisine başvuran herkesln derdine bir «şifa» bulacagını da açıklayarak kendl reklâmını da yapıyor. Vergi kaçakçılannın bu modem oennetina btiyük şirketler AndorTa ve Bahama'dan daha fazla güven duyuyorlar. Nedeni ise gayet basit. Lichtenstein Prensliği birçok Batı Avrupa Ulkesiyle EKtN Çin Halk Cumhuriyetinin Şensi fabrikanın işçilerinden Wang adlı bir genç devrimci komitesinde ve polis yöneticileri «cUrumlerin iadesi» anlaşması imzalanuş değil. eyaletinde bir aşk öyküsünün ardından ile adı gizli tutulan bir genç kız, Lin Piao vo arasında çok dostu olan baba, gencin tutukBöylece btitün vergi suçlan bu ülkede en iyi şebaşlayan tartışmanın, «adaletsizlik»Ie Konfüçyüs'ü eleştirmek için düzenlenen bir lanmasmı sağlamıstır. kilde korunma olanagını buluyor. «uçlanan yerel yöneticilere karşı halk muha mitinge katılacakları yerde, tenha bir köşeOlaydan 18 ay sonra mahkeme sonuçBu prensliğin yolsuzluklan bunlarla da bitlefetine dönüştügü büdirilmektedir. Fransız de sevişirken yakalanmışlardır. lanmış, Wang 20 yıl hapt\ genç kız ise Uç mlyor. Bu ülkede blrçok karşı devrimcl yayın haLe Monde gazetesinin Agence Prance PresHrlanıyor. Nitekim geçen yü Documentary Series Duvar gazetelerinde, olaym uzun süreden yıl «çalışarak egitilmeye» mahkum edilmiş•e'e dayanarak verdiği habere göre, Şensi tir. Duvar gazetelerinde yer alan iddiaıarEstablishment adındaki şirket Batı Almanya'daki beri flört ettikleri bilinen iki gencin bu «bur dan biri de mahkemenin karara varmadan eyaletinin başk^ntl olan Sian kentinde bulubir örgütten aldığı sipariş üzerine Nazi propaganjuva tutumları» nedeniyle eleştirilerek doğru nan bir elektrik gereçleri fabrikasının lşçiönce «halk kitlelerine danışmadığı» yönündası içeren plâklar hazırlamış. leri «tecavüz» suçlamasıyla 20 yıl hapse mah yola getirilebilecekleri halde kızın aŞabeyi dedir. Bir örnek daha. Bir zamanlann azılı bir hanin Wang'ı dövmesiyle büyütüldüğü öne sükum olan bir arkadaslannı kurtarmak İçin Fabrika işçilerinin duvar gaaetelerinde pishane kaçkını olan Batı Alman Giersberg, yakduv»r gazeteleri aracılığıyla şiddetli bir karo riilmektedir. Yine duvar gazetelerinde yer açtıkları kampanyayı, yerel parti yöneticilelaşık olarak bir düzine şirketin bu ülke içindeki alan iddialara göre, kızm babası da, ge.iç panya yUrütmektedirler. rinin durdurma ğirişiminde bulunması, gertam yetkili temsilcillğini sürdürürken hakkında Slan kentindeki bütün duvar g&zetelenn kıa, Wang'ın kendisine zorla teca\üz ettigi ginliği daha da arttırmıştır. Yerel yöneticiVaduz Adliyesinde bir soruşturma açılmıs. Ancak da anlatıldıgına göre, 1973 yüı •onbahannda, ne dair ifade vermeye zorlamıştır ve eyalet lerin, tSian'ın yabancıların çok geldiği bir mahkemenin verdiği karar çok ilginç. Kararda, Giersberg salt bir temsilci olduğu gerekçesiyie, hakkındaki dava dosyasının düştügü bildiriliyor Der Spiegel: "Almanya'daki büyük ticari suçlann tümünün ucu Lichtenstein'a dayanıyor,, FRANCESOIR/'IN BÜYÜK BİR BASIN SANAYİCİSİNE SATILMASI GENİŞ TEPKİLERE YOL AÇTI • «France Soir» çalışanları, daha önce aldıkları direnme kararı uyarınca greve başladılar. Basında büyük sermaye egemenliğinin kurul masının haberalma özgürlüğünü yok edeceği savunuluyor. ARÎS Pransa'nın en çok satan gaaetelerinden tFranceSoir»in, ülke basm sanayiinin en güçlü kişısi olarak ni teienen Robert Hersant'a satılması geniş tartuşmalara yol içar ken, gazete çalışanlan, başta aldıklan direnme karannı uygulaya rak greve başlamışlirdır. Irance Soir'da çalışan gazeteciler, gazetenin Hersant'a satış işlemini durdurmast için Devlet Baskanı Valery Giscard d'Estaing'e de çağrıda bulunmuşlardır. France Soir'ın Robert Hersant'a satılmasının tepkileri basında tekelci bir mülkiyet durumunun yaygınlaşmasırun «haberalma ve basın özgürlügünU» kısıtlayacagı görüşüne dayancr.kt» dır. Hersant, Le Figaro ile 10 ya rel günlük gazete, dokuz hoftalık dergi, 11 teknik dergi ve bir haber ajansuıın sahibidir. Fıansız hükümetini oluşturan partilerle yakın ilişkiler içinde oldugu bilinen Hersant'ın ikinci Cünya savaşı sırasında işgalci Nazüer le de işbirüği yapöğı öne sürülmüştü. özellikle ünlü mizah der gisi «Le Canard Enchaine» Hersant'a karşı uzun bir k&mpanya yürütmüştü. P • Çin'de bir aşk öyküsü halk muhalefetine dönüştü kent oldugu, bu tür tartışmaları onlann öğrenmemeleri gerektigi» görüşü işçiler tarafından «yanlış bir görüş» olarak kınanmış ve kendilerine, «yabancılar, Çin'de smıf mücadelesinin sürdüğünü ve halk içindeki çelişkilertn halâ varolduğunu bilmelidirler» biçiminde cevap verilmiştir. Sian elektrik gereçleri fabrikası işçilerinin arkadaşları Wang için giriştikleri bu kampanya sonucunda oldukça geniş bir kamuoyunu kendl yanlanna çekmeyi başardıklan ve olayla ilgili olarak yeniden soruşturma açümasını sağladıklan bildirilmektedir. (Dış Haberler Serrlsl) P Satışıyla yogun polemikler* konu olan France Soir gazetesl uzun süre Hachatte kuruluşunun sahipliğinde faaliyet göstermiş, ancak basın sanayUndeki son bunahmın ardından Paul Winkler'e satılmıştı. rMickey» ço cuk dergisinin ve «Opera Mundi» ajansının sahibi olan Winkler'in gazeteyi alması sıraeında, bu kişinin ünlü sanayici Marcel Dassault ya da Hersant tarafından paraca desteklendiğine dair söylentiler çıkmıştı. FranceSoir çalışanlan daha o dönemde bu tür bir olasılık karşısında oırenme karan almışlar vs send'kalann desteğini »ağlanuşlardı. Fran sız kamuoyunda da bu yönde bir egilimin belirmesl üzerinde gazetenin yeni sahibi Winkler söylentileir yalanlamıştı. Ancak geçtiğiml* hafta içinde Winkler, gazetenin hisselerirıin yansını Hersanst'a satacağını açıklamış ve bunun üzerine çalışanlar greve başlamıştı. «Fransız Springer'i» diye adlandınlan Robert Hersant'ın da arkasında bazı malî güçlerin bu lunduğu öne sürülen iddialr.r ara «ındadır. SRiLANKA, BAGLANTISIZLAR ZİRVESİNİ "DIŞ YARDIM..LA loksuzlann Sri Lanka'dakl 5. Zlrv» Konfsransı"nın önceki gün sona ennesiyle birlikta, bu konferansrn hazırlanışma llişktn ilginç h»berler alınmıştır. Dünya kamuoyunun Seylan Adası olarak tanıdıgı Sri Lanka'da böyle bir konferansın toplan»bilmesl, ancak Konferansa katılan Ulkelerin parasal ve diğer biçimlerdeki bağıslarıyla gerçeklesmiştir. Sri Lanka'nın böyle bir zirvenin toplanması için gerekli hazırlık h&rcamalannı karşüayamayacagını gören difer bloksiB tilkeîer yiyeeek, giyecek, uzman ve para yardımlarıyla bu konferansın Bayan Bandaranaike'nin ülkesinde gerçekle»mesini sağlamışlardır. Alman DER SPİEGEL dergisinde bu konud» yer alan bir habere göre Küba'dan Hindistan'a, Pakistan ve îran'dan Çin'e dek çok sayıda bloksuz ülke Sri Lanka*ya çeşitli bagışlarda bulunmuştur. Iran n Llbya Konferans için Sri Lanka*ya 1 er milyon dolar, Cezayir 897 bin, Kuveyt ise 250 bin dolar göndermlşlerdir. Pakistan, Konferans süresince bloksuz ülke temsilcilerinin meyva ve pirinç gereksinmesini sağlamak amacıyla elma, Uzüm ve pirinç yollamıştır. Pakistan Sri Lanka'ya aynca, bayan Bandaranaike'nin Konferans süresince konuklannı korumalan için görevlendirdigl polislerin binmeleri için çok sayıda at göndermiştir. GERÇEKLEŞTiRDİ Pakistan'da seller 300 kişinin ölümüne yolaçtı tSLAMABAD Paklstan'da 8e> ftfeti çeşitli eyaleUerde r:o kişinin ölümüne ve binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açmıştır. Sadece Pencab eyaletinde 5 milyon insan sellerden aarar görmüştür. llgüller, ülkenin belli başlı iki döviz geliri sayılan pamuk ve pirinç ürününün de büyük zarar gördüğünü ifade etmektedirler. B • YOTSUl SRİ IAHKA, BAGLANTISIZLAR ZiRVESl İÇİN GEREKLİ HARCAMALARI KARSJLAYAMAYINCA, DiĞER OYE ÖLKELER KOUARI SIVADILAR. p N KONFERANS*1N TOPLANDIĞI GÖRKEMU BİNAYI İNŞA ETTi. HiNDiSTAN K0NUKLAR1 KORUYACAK POLiSLERiN (İNiFORMALARINI SAGLADI. • Hindistan'da olağanüstü durum, bir yıl daha uzatıldı YENI DELHİ Hindistan Se natosu, ülkede halen yürürlükte bulunan olağanüstü durumu önümüzdeki haziran ayına kadar uza tan bir kanun tasansını onaylamıştır. Olağanüstü durum kanunlan hükümete, vatandaşlan mahkeme huzuruna çıkarmad \n tutuklu bulundurma yetkii vermektedir. Hindistan resm! kaynaklanna göre ülkede, bu kanuna dayanarak yargılanmaksızın tutuklu bulunanların sayısı 7000'in Ustündedir. Sri Lanka'ya Küba Başbakanı Fidel Castro'dan rom, şeker Ve purolan, Romanya'dan ise peynir ve şarap gelmiştir. Komşu Hindistan, koruma polislerinin üniformalannı sağlamış, Yugoslavy» Zastava marka otomobiller, 80 adet Olivetti marka daktilo makinesi, 30 adet telsiz armagan etmlş ve aynca tüm Konferans binasının televizyon donaümmı kurmuştur. Konferansın yapıldığı Bandaranaike Memorial Conference Hall binası ise Çin Halk Cumhuriyeti'nin armağanıdır. Bir süre önce bu binanın yapımı için gerekli tüm malzeme ile birlikte Sri Lanka'ya gelen Çin'li mühendis, mimar, teknisyen ve inşaat ustalan, 5. Bloksuzlar Zirvesi'nin toplandığı görkemli binayı inşa etmişlerdir. Der Spiegel dergisi, Pekin'in bu türden armaganlarla Sri Lanka'da bir deniz üssü elde etmeyi amaçladığına da aynca dikkati çekmektedir, Dünyanın çeşitli ulkelerinde son yıllarda baskın olaylarımn artmasıru gerekçe gösteren Sri Lanka Başbakanı Bayan Bandaranaike, konferans öncesinde olağanüstü güvenlik tedbirleri almayı da ihmal etmemiş ve bir ay süreyle Ada'ya her türlü turistin girmesini yasaklamıştır. Bandaranaike, Konferans sırasında bu karanrun nedenlerini soran gazetecilere, «örneğin Hindistan'daki azınlık gruplanndan Tamirierin bağımsızlık isteklerine dünya kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla Çolombo'da Konferansa bir baskın düzenlemeleri mümkündü,» demiştir. (Dış Haberler Servisi) KL'BA BAŞBAKANI CASTRO, PURO, 5EKER VE ROM, ROMANYA PEYNİR VE ŞARAP, YUGOSLAVYA DAKTİLO MAKİNESİ VE OTOMOBiL YOLLADI. Yujoslavya Devlet Baskam Tito Çin Halk Cumhuriyetl Başkaoı Mao Kfibm Başbakanı Fidel Castro.. ABD'DE KOKA KOLA İLE PEPSl KOLA ARASINDA "REKLAM SAVAŞI,, KIZIŞlYOR REKLİM SAVAJINIM PEPSİ KOLA FiRMASI TARAFIKDAN BAŞIATILMASİNA RAĞMEN İLX RAUNDU KOKA KOLA ALDI. on günlerin en ilginç ss>7aşınm kolalı •.çkilerin satışı alanında sürmekte oldugu, biitün uzrnanlann hemfikir oldugu bir konu durumunda. Konuyu bilenler, savaşı (M) harfinin 'Qı hıırfine karşı sürdürdüğü mücadele olarak niteıer.c'drivorlar. Sâvaş gerçekte 15 yıilık bir geçmışe dayanmakta, ancak son zamanlarda koialı içkiler içinde önemli bir yer tutan Pepsi Kola'nın pazir payının düşmesi sonucu mzlanmış bir görüşüm vernek tedir. S diğerir.e ise Koka Kola doldurulmuştur. Deney bardaklarından kolalan tadan tüketiciler (M) bardagını seçmişlerciir. Pepsi Kola bunun sonucu tüketicilerin büyük bir kısmının kendi içkilerini tercih ettiği sonucunu çıkararak yeni bir reklam kampanyası için kollan sıvamıştır. Koka Kola ise ortaya çıkan bu durumu tüketictlerin şartlandırılması için geliştirilmiş kötü bir propaganda olarak niteiendirip bir karşıt kampanyaya girişti. Karşıt kampanya, temelde Fepsi Kola'nın yaptığı ri.;neyden hiç de larkiı değüdi. Yine fM) ve (Q) mmuzu b u 1 u i a n bardakların bu kez her ikisinin içine Koka Kola dolduruldu. Üzerinde deney yapılan tuketicilerin büjoik bir kısmı (M) dolu bardaklann (Q> dolu bardaklara göre daha iyi bir tad bıraktığıru söylüyorlardı. Yani Koka Kola, Koka Kola'ya göre tercih ediliyordu. îşte ortaya çıkan bu scnuç dev Koka Kola firması için yeni bir reklam sloganmı ortaya çıkardı. Yeni reklamda (M) ve (Q) bardaklan bulunan bir resmin altında, «bizim kendi kendimizi yendiğimiz gün» deniliyordu. llk raundu Koka Kola almıştı. Bunun üzerine Pepsi Kola yeni bir kampanya için aynı deneyi (S) ve (L) harfli bardaklarla yapmayı denedi. Test sonucunda ortaya çıkan durum yine Pepsi reklamcılarının istediği biçimdeydi. (S) dolu Pepsi (L) dolu Koka Kola'ya göre tercih edilmiçti. Koka Kola'mn reklam stratejisini çizenleıe göre bu durum sadece tüketicinin (S) harfini (L) harfinden daha fazla beğendiğini kanıtlamaktaydı. Bunun sonucu Dallas'ta başlıyan savaş, Michi gan ve oradan da Los Angeles ve New York ksntlerine sıçradı. Bu kentlerde Pepsi'nin yeni reklam spotu, «Amerikan halkının çoğu Pepsi'ji tercih ediyor» şeklindeydi. Ancak Koka Koia'nın getirdiği karşıt slogan çok iiginçti. Reklamda, «New York kentindeki durum 21 Koka Kola'nın gaUbiyetini ortaya çıkanyor» tümcesi kullanılıyordu. Kampanyamn son durumu şimdiHk böyle. Ancak konuyu daha yakından izleyenler bütün bu karşılıklı saldırının, temelinde her iki şirketin zararına olacağı düşüncesinde. Çünkü diyor bu çevreler, bunun sonucu olarak tüketiciler koialı içkiler dışmdaki içkilerle serinleme yoluna gidebılırler. Bu iddiayı haklı bulanlar ise son zamanlarda çok çoğaldı. (Dış Haberler Servisi) Pepsi Kola'nın satışlarının büyük ölçide düşmesi karşısında şirket yeni bir kampanyaya girmeyi kararlaştırmıştır. Kampanyaya hazırlık olmak üzere Dallas eyaletinde kola içenler aras nda bir test yapümıştır. Test için iki bardak e!e aimmış ve birisine (M) diyegiren ise (Q) ı'umuzıı işlsnmistir. B&rdaklardan (M) yazılı olanına ^eosi Kola Richard Burton sevgilisi ile evleneceğini ilk önce Liz Taylor'a bildirdi VlYANA Ünlü sinema ve sahne oyuncusu Richard Burton'un birkaç gün önce, Viyana'da bulunan eski karısı Elizabeth Taylor'a telefon açarak, sevgilisi Suzie Hunt ile birkaç haftaya kadar evleneceğini haber verdiği öğrenilmiştır. Burton ile yaptığı telefon konuşması hakkında gazetecüerle konuşan Liz Taylor, «Haberi ilk önce bana verdiği iyi oldu. Başka birinden duysaydım, bayağı incinirdim» demiştir. Burton'suz hayatm biraz garip olacağını, fakat buna alışmaya çalışacağını söyleyen menekşe gözlü yıldız, sözlerine şöyle devam etmiştir: «îkimiz de evliliğimizi korumak istedik fakat olmadı. Birbirimize çok benziyoruz. Miraçlarımız aynı. İkimiz de sinirliyiz ve çabuk kızıyoruz. Suzie ise daha sakin tabiath bir kadın. Belki Burton'u benden daha iyi idare eder. En önemlisi Suzie bizim meslekten değil. Kadının, erkekten daha çok tamnması bir izdivaç için o kadar iyi bir şey değil». Liz Taylor, Viyana'da «A Little Night Music» udmda yeni bir film çevirmektedir. Batı Avrupa'da 'Kızılderili,, modası yaygınlaşıyor eçtiğimiz aylarda Cannes Film Festivali sırasında bazı büyük modaevleri tarafından ortaya atılan ckızılderüi» modası özellikle Fransa'da büyük bir yaygınlık kazanmıştır. Daha çok zenginlerin tatil merkezi olan MonteCarlo ve SaintTropez'de bütün sokaklann kızılderül kılığında kadmlarla dolu oldugu bildirilmektedir. Çeşitli kabilelerın özelliklerini taşıyan farklı modeller üretilirken, aralarında en çok «Siyu» modelinin ılgi gördüğü belirtilmektedir. Fransa'nın bütün büyük giyim kuruluşlan «kızılderili» modelleri üretirken bir işadamı ds • Indian Trading Post» adıyla açtığı bir dizi mağazada çok çeşitli kızılderili eşyaları pazarlayarak büyük kârlar elde etmiştir. Kızılderili modeli giyim eşyaları tamamen Fransa'da üretilirken, diŞer mallann gerçekten Batı Amerika'dan ithal edildiği bildirilmektedir. (Dış Haberler Servisi) NAMİBYA KURUCU MECLİSİ, 1978 YILI SONUNDA BAĞIMSIZLIK İLAN EDİLMESİNİ KARARLAŞTIRDI JOHANNESBOURG Namibya (Güneybatı Afrika) Kurucu Meclisi, ülkenin 31 aralık 1978 tarlhinde bağımsızlık ilân etmesi yolunda karara varmıştır. Namibya'nm başkenti Windhoek'te kabile temsilcilerinden kunılu Meclisin aldığı karar, Güney Afrika makamlannca memnunlukla karjolanmıştır. Başkent Pretoria'da belirtildiğine göre, bu karar, Güney Afrika Birliğinin Birleşmiş Miiletler GUvenlik Konseyinde bir kez dalia kınanmasmı önliyecektir. Konseyin Güney Afrika Birliğine Namibya konusunda verdiği ultimatomun süresi 31 ağus*:osta sona erecek ve Konsey bu tar.hte toplanacaktır. BM'deki Güney Afrika Büyükelçlsi Namibya Kurucu Meclisinin karannı BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim'a bildirmiştir. Böylece, Namibya sorunu diplomatik alanda bir ilk çıkmazdan kurtarılmış olmakta ve ABD Dışişleri Bakanı Kissinger ile Güney Afrika Başbakanı Vorster arasında yeni bir görüşms yolu açılmaktadır. Hatırlanacağı gibi, iki devlet adamı, bir süre önce Almanya'da buluşarak soruna çözüm aramıslardı. (a a.» G
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear