14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ABD'DE CARTER'İN BAŞKAN ADAYUĞI DÜN KESİNLEŞTİ hazıranda sona eren on seçımlerde kendısını destekle>en İ531 delegenin seçılmesıvle 51 vaşındakı Jımmy Carter'ın dun Demokrat Partı Kurultaymda, partısının Başkan adayı seçılmıştır. «Tuiucu aydın» olarak nıte'enen Jımmy Carter seçım kampanjal^tında sürekli olarak Washmgtor:'dakı yoneümı «burokrası vıgm:'> olarak eleştırmış ve dış polıtıka konularına ağırhk vermıştır Demokrat Partı ıçınde kısa bır geçmışı olan eskı Georgıa Valısı Jımmy Carter, gozlemcılere gore ABD Başkanlığına en yakın adaydır. 8 • ON SEÇıM KAMPANYASI BOYUNCA Dl< POLıTıKA KONULARINA AGIRLIK VEREN ESKı GEORGıA VAlıSı JıMMY CARTER, TıCARETıN SOVYETLERE KARSJ BıR SıLÂH OLARAK KUUANIlABılECEGıNı SOYLUYOR. CARTER'E GORE, «ABD'NıN AVRUPA K0MUNIS7LERI IIE ARASINDAKI KOPRÜIERİ ATMASI AKILLI BıR DAVRANIJ OLMAZ.» Internatıonal Herald Tnbune gazetesı, ABD'de 2 kasun tanhınde yapılacak olan Devlet Başkanlığı seçımlenne üışkın kamuoyu yoklamalannı vaymlamıştır. The Tımes CBD haber araştırma merk/>7İ, Jıromy Carter'm Cumhunyetçı Partı Başkan aday adaylanndan Ronald Reeean karşıstnda yuzde 36'ya karşılık yuzde 4« oranında oy alarak seçımleri kazanacağıru belırtmıştır. öte yandan, Jımmv Carter'a ABD'nın sımdıkı Başkanı Ford karşısında daha az sans taniyan gozlemcıler, toplam ovların yuzde 40'ııu Ford yuzde 46 sını Jımmy Carter'ın alacağını ılerı surmektsdırler. ABD'de vapılan çeşıtlı kamuoju yoklamalarmda ulkedekı zencı halkın yuzde 80 irun ve kadm seçmenlerın çogunun Jımmy Carter'ı riestekledığı kesınlık kazanmıştır Gozlemcıler. 2 kasım 1976 tarıhınde yapılacak ABD Başkanlık seçımlenndfl lencılenn ovlarının gelecek baskanı belırleyıcı nıtPİıkte oldağunu ılerı surmektpdırler Peşpeşe on seçımleri kazanan Jımmy Carter ın kampanyasında tutucu temalar kullanması ABD halkı tarafından buyuk destek sağlamasına yol açmıştır. Seçım kampanyalan sırasında dını konulara ağırlık veren, lcürtaja karşı çıkan Carter. her Amerıkan vatandaşına ıktıdar ge!d:ğı zaman ış sağlayacağını belırtmış ve ülke ekonomısınır gereklı kapasıtesımn altında çalıştığını ılerı sürmuştur. Carter, detant'tan Sovyetler Birliği'nin kârlı çıktığını öne sürüyor Komünist Partislnîn bulurraasının Moskova'va yaklaşmış bır Komunıst Partısınm bulunmaslndan daha ı>ı olduğu goruşunü savunmuş ve «Avrupa Komunıstlerı ıle aramızdafc» rüm köprüleri atmamiî akıilı bır davramş değıldır» demıştır Avrupa'dakı Komunıst Partılerme karşı cephe almanın zararlı olacağına ınanan Jımmy Carter, Komunıstler EIIı blr vaşındaki Jimmy Carter'in Georgıa da bır jer fıstığı çiftliği var.. Iktidara gelirse durumu tekrar gozden geçırteceğıni belırtmıştır. Fılıstınlılere mesru haklannın enınde sonunda tanmacagını belırten Demokrat Partinın başkan adayı dığer taraftan îsrail hukumetıne kendı savumr)a.sını yapmak ıçm ABD'nın her turlıi sılah yardımı yapmasmdan vanadır. Israıl hukumetınm Entebbe havaalanında tsraıllı rehmelerı kurtarma gınşımını çok oven Jımmy Carter. «Olaydan ıvı sonuç alınraasmda Israıllı subajlann ce^aret ve azmımn rolu buvuktur. Olaydan buyuk memnunluk duydum» demıştır Gelışmekte olan ulkelerın ıçışlerme kanşümasınm tamamen karşısmda olduğunu açıklajan Carter, bu ulkelere borç odemelerınde bazı kolaylıklar sağlanması ve ham madde ıhracatı ıle elde ettıklerı gelırlen dalgalanmalardan korumak amacıyla ortak bır fon kurulması ıçın çal'şacağını belirtnvştır Carter ABD'nın şımdıki Dışışlerı Bakanınm Afrıkadakı çoğunluk zend ıktıdarlarının desteklenmesınden yana olduğunu belırtmıştır. 800 mılyonluk Çın halkı ıle Amerıkan halkı arasında doğal bır dostluk bulunduğunu belırten Carter. Çın Halk Cumhurıvetınm alacağı tavır olumlu oldugu takdırde bu ulkeye bır ABD elçısı de vollayabıleceftını açıklamıştır Carter. Taı»an hukumetıne karşı da ABD nın sonımluluklan bulunduğunu da beîırtmış ve «Onlan 51 yaşındakı eskı Georçıa valısı ve yer fıstığı uretıcısı J'mmy Carter, Demokrat Partı Başkan aday adaylanndan, lıberal Morrıs TTdall. Jackson, Wallace, Church, Brown ve dıgerlerın) onseçımlerde saf dışı bırakarak p&rtısının başkan adaylığmı parantılerms*ır Xew York kentınde toplanan Demokrat Pa'n Kurultavının kapanış oturumunda aday seç'len Carter yardımcı adajını bugun açıklayacaktır (Dış Haberler Servisl) " Kalp ve damar hastalarıyla, yuksek tansiyonlular sıcağa karşı dikkatli olmalı,, ransa'da yayınlanan l"Express dergısının verdığı bılgJere gore. saglam bunyelı ınsanlann guneşlenmelerınde Dlr sakınca bulunmamasına karşıük kaıp ve damar hastalarıyle, juksek tansıyonluların sıcağa karşı çok dikkatli olmalan gerekıjor Ote vanaan guneş banyosu sınırlerı yatıştırırı ılaçlar alma alışkanlıkları bulunanlara da cok zararlı Dergiye gore, doktorlar sağlam bunveje sahıp olmanın olçusü olarak vücudun varlıgını hıssettırrcemesını gostermektedır Organızma dısardan gelen en ufak bır saldırıya kar>=ı dahı. eskı dengesını korumak ıçın buvuk bır çaba gostenyor. Sıcak ıse. d'şardan gelen saldınların başında vcr alıvor Kuru sıcaklar vucuttakı su ve madenlen tuıteterek tehlıkelı oluvor Rutubetlı sıcak ıse, vTicudun terlemes'nı onledıgı ıçın çok zararlı Terleme vucudun savunma araçlar'nın başında gelı \or Sıcaklık arttıkça, kan kılcal damarlaıa doiuyor ve dennın sltuıa kadar gelen sıcak kan 2 mıljon dolayındakı ter kesecıklennı harekete getınyor. Gunde ortalama 1 lıtre ter atabılen bu kesecıkler, terın buharlaşması sırasında vücudun se rınlemesını saglamaktadır Ancak bıldırlldığıne gore, sıcak yukseldıkçe kalp atışları da artmakta ve damarlar genışlemektedır. Vucudun su gıbı terledığı sırada ıse. sıcağa karşı girışılen bu seferberlık dığer orgamk faalıyetlerın 15leyışını zorlaştırmaktadır (Dış Haberler Senrisi) Fransız donanması Akdeniz'de gövde gösterisi yaptı Kosta DAPONTE 4RtS Fransa Cumhurbaşkanı Val^ry ffl» card d"Estaıng, pazar gunu tunstık Pransıa rıvejerası ıle Akdenızdekı en buyuk Fransız denız us«u olan Toulon lımanı arasında duzenlenen buyuk çaptakı donanma geçıt resmi üe bır «govde gostensı» yapmıştır. Nıs açıklarmda Fransız donanmasının iki uçak gemısmden bırı olan Clemenceau nun kaptan koskunden, yanında Basbakan Chırac ve Savunma Bakanı oldjğu halde, al*ı saatlık torenı ızleyen Gıscard «Fransa Akden.z'de ABD ve SSCB'den sonra uçuncu buvuk deni'î gucudur» demiştır. Onbınleıce kışının de ızledığı torene, 28 s»vaş gemısıyle 42 uçak ve hehkopter katılmıştır. Denızaltılarrn da katıldığı bu torene Fransa'nın Atlantık tekı uslerınde gorevli nukleer denızaltıları getırılmemıştır Daha oncekı Cumhurbaşkanlarından Pompldou ıle General De Gaulle'un de Toulan lımanında donanma torenlerıne katıldıklarını hatırlatan gozlemcıler, bugunsu torenın bır «govde gostensı nıtelığını taşıdığını, çunku yenı Cumhurbaşkanınm 1974'ten beri Akdenız'dekı Fransız fılosunu güçlendırdığını» eklemektedırler. Buna gore, Akdenız'dekj Fransız fılosu tüm hava ve denız araçlanyla taknye edılmış denızaitı savaşı gemıierı ıse AtlantJc'te Brest üssunde bırakılmıştır. Fransız TV'si de programlarıru değıştirerek, bu torenı canlı olarak vermıştır. Torenı anlatan T\' sDikerlerınden bırı, Fransa'nın Akdenız'delei ülkeler arasında tek büyuk denız kuvvetı olduğunu ve Tıto sonrası Yugoslayj a'dakı durumlar, K:brıs anlaşmazlığı nedenıyle Turk Yunan bunalımı ıle Ortadoğu olaylannın Akdenız'dekı denız picune ayrı bır onem verdığını one sürmuştur. 350 bın tonluk Fransız donanmasının dörtts bırının katıldığı belırtılen bu torende, Gıscard bır gazetecının somsunu yanıtlarken, Atlantık ve Akdenız'dekı denız kuvvetlerı arasmda bır denge kurmaya çalıştığını da soılemıştır Gosterışlı donanma torenlerı Fransız Donanma Komutanınm son olarak Fransız Donanma Dergısınde çıkan demecmın uzantısında gorulmektedır. Donanma Komutanınm bu demecinde Akdenız'ın en uzak no%tası olarak nıtelendınlen Toulon lımanmda uslenen Fransız fılosunun bırkaç saat ıçınde Akdenız'ın herhangl blr yerind« mudahale edebıleceğı ve donanmanm 4 gunde olay yerıne ulaşabıleceğı one surulmekteydl. Fransız Denız Kuvvetlerı hiverarşısmde ttst kademede ıken bır^aç gun once Gıscard'ın emrıyle ordudan atılan Amıral Sangumettı hakkındakl polemıkler devam etmektedır Amıralın Gıscard 1 destekleven en bu\uk s.vasal topluluk olan UDR Partısının onde gelen polıtıkacılanndan olan kardeşı Aleksandre Sanguınettı «Gıscard d'Estaing devlet adamı mtelıklennden yoksundur» demı^tir. Sanguınettı ayrıca, pazar günkıl donanma torenlerinı de varyete sovuna benzetmıştır Kardeşmın donanmadan atılmasmı sıyasal hata olarak nıteıeyen polıtıkacı, Cumhurbaşkanmın eleştırılere karşı De Gaulle gıbı hoşgoruye sahıp olmadığını ve Fransa'yı feıâketlere surukiemekte oldugunii soylemıştır. r P DtJ POUTiUSI Jımmy Carter, seçım kampanyalarmda ABD'nln şımdıki dış polıtıkasını vennis ve dış pohtıkada bloklar arası ılışkılere son verıp ikılı ihşkıler kurmaktan \ana olduğunu açıklamıştır. Amenka'da yayınlanan New York Tımes gazetesıne verdığı demeçte dış polıtıka konularma ılışkın goruşlerınl açıklayan Jımmy Carter, «Sovyetleri Üçuncu Dunya ulkelerıne mudahale e*mekten vazgeçırmek içın ıki ulke arasındakı tıcaretı tamameD durdurulmasıru bıle duşunebılınm» demıştır. Sovvetlere karşı ABDSovyetler Bırlığı arasındakı ücaretin bır sılah olarak kullanılabıleceŞını belırten Jımmy Carter ABD'nın Sovvetlere tahıl satmasmdan zarar gorduğunu de ılerı sürmuştur. Detanttan Sovyetler Bırlığmin daha kârlı çıktığını soyleyen Jımmy Carter, detantı destekledığını de hatırlatmaktadır Helsınkl'de ABD'nin Sovyetler Bırhğınden elle tutulur bır şey almadığmı belırten Jımmy Carter, Vladıvostok'ta yapılan anlaşmadan da Sovyetler Bırliğmın daha kârlı çıktığına ınanmaktadır. Avrupa'dakı Komunıst Partılerr konusuna da değinen Demokrat Partmın Başkan adav adayı Jımmj Carter, ltalja da batıja yakın bır HASTAUKLARIN, ORTAYA ÇIKMADAN TEŞHİSİNE ÇALIŞILIYOR ütün Jnsanlann kanlarında ortak «zellıkler bulundjğu bılımsel olarak saptanmış olduğu ıçm, bugun artık ten rengı dışında ır* farklılıklanndan söz etmenın mumkun olmadığı bıldırılmektedır. B hjfınde onbeş yıldır yapılan çahşmalar olumlu sonuç %erdığı takdırde hastalıklann çok onceden teşhısıyle, onune geçılmesı mumkun olacak. BUtun ınsanlann hastalıklar karşısında aynı dirence sahıp olmaması \e bazı hastahklann bellı bolae ve halk gruplarında daha çok gorulme^ olaymdan haıeket eden Dr D^us^et, bunun nedenlen uzermde durmaktadır. Profesor Dausset hastalıklann kromozonlarda programlandıguu da saptamış bulunuyor. Fransa'da yayınlanan l'Express dergisınde verılen bılgılere gore dunyanın dort bır yanındakı bılım adamları kan grupları uzennde ortaklaşa bır araştımıa sürdurmektedır Dergıye gore Parıs Unıversıtesı profesorlerınden D Dausset nın onder rerdiği bılgilere gore araştırmacılar, vucuttakı bağışıklık duzenmı yone'en bıt beynın varlığını da ortaya çıkarmışîardır Araşfırnıacılar ayrıca kandakı genetık ozelhklerle hastalıklar arasında bır bağıntı olduğunu da saptamış bulunuvorlar. Orne*m kanmda B 27 anugen. bulunan bır msanı romatızmaya yakalanma olasılığı normal ınsana oranla yuz kat daha fazladır. Uzmanlar, insan \ucudunda savunma sıstenunı harekete geçıren bır beynın bu lunduğunun mevdana çıkarümış olmasının, toplumsal \e onleyıci doktorluk alanında genış ufuklar açtığuu belırtmektedırler. Yıne a>Tiı uzmanlann belırttığıne gore, ornegm romatızma hastalığma jatkın bır çocuk bu ozellığınm saptanmasıyle daha pek kuçuk vaşta. sağlığına ujgun bır meslek seçımıne yoneltılecek ve lıastalığın mevdana çıkmasını onlejecek tedan uygulanabılecektır Şeker hastalığı gıbı daha pek çok hastalık da daha ortaya çıkmadan tedavı edılmeye başlanacaktır. (Dış Haberler Servisi) "CİNSEL ISTEK VE YAŞAM ÖLÜNCEYE DEK SÜRER,, PUlıTZER ÖDÖLÖ SAHıBi DR BUTLER «US NEWS AND WORLD REPORT» DERG1S1NDE YAYINLANAN GORUŞMESıNDE, KADINLARIN ERKEKLERDEN SEKıZ YIL DAHA FAZLA YAJADIGINI BEL1RT1YOR VE YAJUNAN INSANLARIN BU DURUMÜ ÜRKMEDEN KABULLENMESi 6EREKT1Ğ1N1 SOYLUYOR. nsanlann «uzun yaşamak», <genç kalmak», «guzel eonlnmek» gıbı ozlemlerı Batılı ulkelerde bu ozlemlere yonelık bır sanayı dalının ortaya çıkmasına yol açmış ve büvuk yatırımlara dayanan uluslararası şırketler kurulmuştur. ABD'de vajınlanan V E Ne^> s and VVorld Report dergısı, orta >aş, orta yaşın behrtılerı, cınsel yaşam, yaşlılık ve bunama konulannda Pulıtzer odulu sahıbı Amenkalı doktor Robert K. Butler ıle bır goruşme Î ravınlamj$tır. Orta yaşlılığm Urkülecek bır şey olmadan kabullennıesını oneren Dr Putler. orta yaş belırtılennı üç noktada toplamıştır. • Bır msan yaşammın kalan yıllanru saymaya başlar. • Kısı kendı kendıne «^ımdi ben >aşam boyu \apmak ıstedığım şevierın ne kadarını gerçekleştırebıldım» dıje duşunur. • Kendınl daha çok dınlemeye başlar ve aşırı ıçkı tutkusu gehşır. Libya devrimi, 1952 Mısır devriminin uzantısıdın, L toYA'MN BAŞIIEVTİ TRİBLUS'TA YAYINLAVVV EL FECU EL CEDİD a L R K Ç ü S i \ E M hAF^K; G^ZETESt\rE YER ^LA\. CXKEDEKİ KAR3I DDVRİMCİ GtÇLERfN CABM.iRl\\ ÎLİŞKÎN OLARAK LÎBY^ Y O ^ E r f M Î ^ ^ GÖRÜŞLERtist YANSITAV ALJ EL MEHDİ İMZAU YAZI\L\ ÖZETÜ^I SLKUYORUZ. ELFECR ELCEDiD (Y€Ni ŞAFAK) zaklarına duşurduklerı namuslu gtnrler, olumsur lutumlarından ve onları bu çizgıye getıren asalaklardan vazgcctıkleri VP Devnm'in dığer gucleriyle butıınlesmeye, onların siyasal bılinçlermden ve örgutlenme deneylerinden yararlanmaya çaltştıkları takdırde Devrım'e yenıden kazandırılabılirler. Karşı devrimcilerın bır baska grubu daha vardır ki, Devrım ıçın asıl tehlike bunlardan gelmekle ve bu tehlıt'enın mutlaka kokunden kurultulması, onun oluşturduğu kangrenın kesılmesı gerekmektedir. Bir kez, bu grı/ba gırenier Devrımrien onceki kuşaklardan gelmedır ve gerek siyasal dusuncclerı, gerek örgutlenme anlayışları partıcılığe ve parlamenterızme «Hayanmakrariır Oysa Devrım, bu dusuncc ve anlayışı çok cok asmıstır. Anıa ne yazık kı bunlar, yonetım mekanızmasının dar çercevesınden çıkıp kıtlesel eylemın alanına kadar uzanmış bulunmakladırlar. Bunu da siyasal örgutlenme yoluyla basarmışlardır. Bu fırsatçılar, D«vrim'in şemsiyesi altında, gunun bırınde ıktıdara gHıp gerici dusuncelerini uygul^Tiaya bıla heve^lenmektedırler. Bunı.inn siyasal örgutle ve yonetım mekanırmasında oluşturdukları kançren, toplumda yıkıcı bır cat'sman'n tohumlarını ekmekte; bu da, emekçl halk guçlerının ıttıtakına ve genet devrimci donıışume buyuk zaar vermektedır. Bununla birlikte, karsı devrimcılerin ılerde bir ıguç odağı» olabılecek duzeye gelmelerırı onlemek de fi»rekmekt»dır. Cıınku bunların oluşturduğu kangren, oyle açıktan açığa karsı devrimci bır goruntım almamakta, Devr'm'ın şemsıyesı altındR ve Devrım adına gelismeye calısmaktadır. Işte bunıara karşı bu fırsatı vermemek Icin harekete geçmenın zamanı artık gelmıstır. Aslında 23 temtnuz 1952 Mısır Devrımı' nın bır dalı olar ve lıderının oltmuyle sona eren o devrimın deva mı, uzantısı haline gelen 1 Eylui Devrrmi'nın amaçları acıktır Arap Mıl.ıyetçılıgı, Ar*p Devrımı ve Arap Bırliğı. . Ve bunlar 23 Temmuz Devrımi Lıderı Nâsır tarafından 1 Eyljl Devrım nın liderı Kaddafi'ye emanet edılmıstır. Bu durumda, arlık herkesin onunde sadece iki secsnek kalmıştır• Ya 1 Eylül Devrimi'nin ilkelerinl bfnımseyıp dısıplınlı bır bıcımde Sol'ıın saflarına katılmak; ya da 1 Eyl»l Oevnmine karşı olan Sağ'ın yanında yer almak ve tabiı boylece Dcvrım'in sılip supurucu akısmtn önune çıkmanın sonu<larına katlanmak... Blr uçuncu seçenek yrktur. Ancak şunu An hatırlatalım W, 1 Eylul Devrimi, karsı devnmcilerden de, onların oluşturdukları kangrenden de çok daha gucludur. Kitlelcriyle guçludu', gençliğiylc guçlüdur, lider kadrosuyla guçludür. Ve karşı devrimcilerin oluşturriukları kangrenın ezılmesinm, onu oluşturanların kitlesrl, siyasal, duşunsel ve orgutsel alanlarüan ken'n elarak sokulup at'lmalarının zamanı da arlık gclmiştir. (D15 Haber'er Servlsı) Lıbya «1 Eylül» devriminin emp*ryali7.Tie, içerdcki ve dışardaki gerici guclere karsı goğus gerdığı şu sıralarda, cdı5a karşı birlik olalım» gcrekcesiyle i ; ve dıs kavganın bırbırınden ayrılması gorusuru savunanlar şunu iyı bılmelıdirler kı; devrım, yurt çapınoa, ulusaı planda ve uluslararası duzeyde olmak uzere kendine uç harekel alanı saotamıstır. Tabıı bunlar, aynı zamanda karşı devrimcilerin de hareket alanlarıdır. Devrımın bu hareket alanlarınm birbirlerinden ayrılması demek, karsı devrımle yurutulen kavganın parçalanması dcmektır. Isler psıkolojık savasta olsun, ister, siyasal ya da atkeri savaslarda olsun; ıç cephe ıle dış cephe arasında uyumlu ve birbirıni tamamlayan. bırbırının uzantısı olan ılişkıler bulunması gerekmektedır. Dıs cephedeki savaşımın basarıya ulasması, ıc cephenin gtıçiii olmasına bağlı bulunduğu gibı, basarısızlığa uğramasının da ıç cephenin zayıflığmdan ılerı geldiğı bir gerçektir. Ic cephe, savuntluğu davaya inanır d? bılınçlı orgu'lü ve dayanısma ıcınde alursa sald'rıları karşısmda çuruk duvar qıbi çokertır. Saflarında ve ozellıkle lıder kadrosunda ıkı yuzlulerın, kararsızların, fırsatçılarm v»s gerıcılerın yer aldığı güçler tarihin hangi doreminde basarıya ula^mışlardır1... İçerdekı karsı devrimci çjucler, tııtumlarının degısik olmasına ve çıkarları arasmda cahşma bulunmasıni rağmen, Devnrp'ın genel stratejisi ve guvenliği ıcin lehlıke oluşturmaktadır. Tabıi bu guçler emperyalizmle ve gericilikl» <te ittıfak halındedır. Karsı devrınıcı guçlerın devriırıip stratejisi ve sıvasal, orgutsel, duşunsel yapısı içın yarathğı en onemli tehlike, ılerde bır «gııç odağn ya da bır parti biçımınHe ortaya çıkabilmek ıcm harcadıkları cabalardır. Bu gibi cabalari harcayariların hepsımn basian beri karsı devrımcı olduklarını soylemek yanlıstır. Bunlar arasında namuslu ve devrimci calısnıaya katılmaya hazır, heyecanlı gençler de vardır. Fakat sıyasal bıhnç ve orgutsel deney bakımından ekviktırler. Bu yurden de sakıncalı durumlara duserler ve devrım icın bır kangren olustururlar. Bunların ifine dustuklerı rn buyuk yanlıslık, dar bır örgutlenme anlayıst ile har«ket etmeleridır. Bu tııtumları, onların Devrım'ın dığer guclerinden, hern de devrimci (alısmada kendılerını ferjah fersah aşmıs dan devrimci guclerden soyutlanmalarına yol açar. Karsı devrimcılerin diğer bır çrubu Ise aslında Devrım kusağından gelmti değildır. Bununla birlikte. bunlar, bazı yonetım kademeler ne atlamayı basarmışlardır. Yııkarıda sczumı cttiğimiz namuslu ve heyecanlı gençleri o dar örgutlenmc anlayışına sur.ıkleyen ve bir kangren olmalarına yol açanlar da aslında bu ıkınci gruba gıren tınsurlardır. Bunlar. genclerin heyecanını somuren fırsatcı asalaklsraır. V« bunlar aenelerı, Devrım'e dest?k olmaktan çok duşman olabileceklerl bir cıtgıye gehrmeye çalışırlar. Oysa tu Yaşlanmava karşı almacak hiç bır onlemm bulunmadığını belırten Dr Butler ınsanın jaşlanmava yuz tuttugu vıllarda kendı ıstedığı bır ışle meşgul olmasının vararlı olacağını sovlemektedır Yaşlanmıyormuş gıbı tavır almanın ınsana zarar vereceğıni açıklavan Butler. «Insan kendıne her zaman açık olmalı ve guven duymaJıdır' demektedır. Cınsel ıstek ve yasamın olunce>e dek surduğunu açıklajan Dr. Butler ıçkı ve ılaçların blr kısmmm cınsel \asami azalttığmı belırtmıştır. Son araştırmalarla yaşlı tnsanların oğrenme veteneklerının yaşla azalmadığının saptandığını açıklayan Butler, sağlıklı vaslıların zıhınsel yeteneklennın jıllar oranında arttığını da belırtmıştır. «Bunama» hastalığının yaşlı ınsanlar arasmda daha sık gorulmesmm nedenını zıhm hucrelerınm olmesıne bağlavan Dr Butler Amenka'da bakım evlerınde bulunan 1 mılvon 200 bm vaşhdan yansmın bunamış olduğunu one sürmuştur. Amenka'da vaşhlara ılıskın araştırmalann daha çok vaşlı erkekler uzennde vapıldığını belırten vetkıhler kadınların erkeklere oranla sekız yıl daha fazla yaşadığını açıklamışlardır. Emeklılığın bazı durumlarda jaşlanmavı arttıracağını belırten Dr Butler gunumuzde çesıtlı ulkelerın emeklı vaşıru arttırdıHarını sovlem'ştır. îsveç hukumetırun emeklılık vasını 67 ye kadar uzattıgını hatırlatan Dr Butler. çok jorucu bır ışte çalı=anlann emeklı olmalan halmde omurlerın'n de uzajacağını belırtmıştır. Her meslegın ayrı bır emeklılık vaşı bulunduğunu hatırlatan Dr Butler. Muhammed Alı nın va da bır atletın 30 yaşından sonra mes'egmde ıler'eme vapamavacağını ovsa, zıhınsel çahşmalarda bulunan duşun ınsanlarının ıleri yaşlarda şaheserler varatabıleceğıru belırtmıştır. «Verdı'n'n 73 vaşında besteledığı «Otello.yu bırçok kışı opera sahesen olarak nıteler Cervantes 55 yaşmd olsevdı bız Don Kışot'u okuvamavacaktık» dıven Dr Butler. ınsanın yaşlandıkça dığer ınsanlar uzennde daha doğru değerlendırme vapabılece»! goruşunü savunmaktadır. Dr. Futler, vaşhlara gençlerle birlikte olmalarını da oğutlemektedır. (Dıs Haberler Servisl) r Ankara Ankara Ajıicara Ajucara Anka Tarımdan anlayan yok ki.. Gıda Tarım ve Hayvanclık Bakanlığında gcrevlı Mustesar ve Genel Mudurlerin çoğunun, gıdayla da hayvancılıkla da, tarımla da bır ılgilerı yok. Musteşar Mehmet Bılge, Insaat Yuksek Muhendısıdir. Meteorolojı Genel Muduru Ahmet Rumeli, Elektrık YuVsek Muhendisıdır. Zıraı Dona'ım GenLİ Muduru C»vat Ayhan, Makıne Yuksek Muhendisıdır. Yem Sanayıi Genel Muduru Cevdet Imer Kımya Yuksek Muhendısidir... Pal'anıık Başmuşavırı Huseyin Uzmez Ahmet Emın Yalman'ı vuran sağcı hukukcudur. Sut Endustrisı Kurumu Genel Muduru, Bakanlık Mtısteşarı Mehmet Bilge'nin kardeşidır. O da Yuksek Muhendıstır. Et Balık Kururau Cenel Muduru de Harıta Muhendısidir. Allah için tarımdan anlayan kımse yoktur aralarındı. Hayvancılıktan anlayan biri var kendı ka'alarmda aiıma, onu da TRT Genel Muduru yaptılar. Tavukçulıık ııımanı Şaban KarötaVı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Mustesarlığına onerıyortız... aksırmaja başlamış. Sarayda bir felaı h*m«n doktor gelmiş, hukumdarı muayene etmiş v« }öyle demış. Onemli bır seyinız yok majestelerl, kuçuk bir nezle geçirıyorsunuz. ^redrich y/ılhclm fena halde sınırlenmis, doktor a • Ben kuçuk bir nezle geçlremem, ancak buyuk bir nezle çjeçirirız. Baskentliler MC hukumetınm Basbakam D» mıre! ın trilyonla'indan sozederken ansıyorlar bu oykuyu. AP Genel Baskanının da «böyükı deyımındon cok hoslandığını soyluyorlar. cBöyuk Turkıye> yaratmak yolurda rabalar, trilyonluk yatırımlar. lyi guzel ama, dıs odem'ler dengesı, dovız .ıkınlısı, Iransfer çuçlukleri de gözonund* değil mı? DP'li Korkmazcan lyımser.. Demokratik Partinin ssn gensoru bnergesl Mıllıyetci Cephe'de yeni bır butunleşme sağlayınca uzulenler oldu. CHP yonetıcılerı onyedı partılının eksikliğıni sorusturadursun, Demokratik Partililer bu sonuçtan uzgun gorunmuyor. Denıılı Milletvekıli Hasan Korkmazcan tersine lyimserlik belirtiyor: Onemli olan, Basbakan Süleyman D«mirel in bu gensoru karsısında kursuye çıkma gucunu bulamamasıdır. Biz o gensoru önergcsıyle bu gerceğı bır kez daha saptamış olduk, bu da az kazanç değıldır... Kim acaba? 1950'lerde, Kore'ye gonullıı olarak gitmişH. Orada tercumanlık yapmıs, bır de madalya alrrıstı. 12 Mart donemınde yargılanırken «Befl komunistlere karşı dovuşup madalya almış bir ınsanım, naül komunıst olurum» dıyerek savunma yaptı ve beraat etti. Aradan zaman geçtı. Bu Docent, yuz seksen derece donuş yaparak, profesyonel dindarlarla bir kısım iş çevrelerinın gazetesinde takma adla yayınlar yaomaya basladı. Solculuğu kımseye kaptırmadığı gunlerde, Amenkalılardan aldığı madalyayı torenle, Amerıkan Buyukelçiliğıne vermek içın girisımlerde 6* bulunmuştu. S'mdı, takma adla yazı yszdıöı gazetede Amerika'yı ovuyor. Kım bu adam dersinız? Küçük valinin konuşması Bır zamanlar «kuçuk vali» cfiye anılan ve sempatık kışilığıyle Istanbul un bolunmez bır parçası durumuna gelen Ord. Prof. Dr. Fahrettın Kerım Gökay, Dıl Kurıımunun 15. Kurultayında ilginç bır konuşma yaptı. Okullarda Osmanhca okutulmasını onerdi. Bu öneri buyuk tepkilerle karsılaştı. Kurultay delegelerı gurulttyle karsı cıktılar bu sozlere Bır delege bağırdı: Bu sozler tutanaktan çtkarılsın... Oncrı or.aylandı ama Prof. Enver Ziya Karal karşı cıktı bu ker' Hayır tutanakta kalmalı bu sozler. Gelecek kuşaklar 1976 yılında yapılan bir Kurullay'da neler scylendığıni bılmelidır. ÖdüL Halim Karabeyoğlu, Ataturk'ün tBurta Nutku> ıcin dava açan Kayserı Savcı Yardımcısıydı. Sor ssvc kararnamesınde, Karabeyojlu'nun terfi ederek Malatya Savcılığ na atandığını oğrendık. Ataturk un nutku hakkmda dava açan savcıyı MSP'hlcr el ustunde tııtuyo. Allah muvaffakiyetıni datm etsin.. amın... Bir nezle öyküsü Baskent çevrelerlnde bir nezle öyküsu çok anlatılıyor son gunlerde. Buyuk Fredrich uşutmuş, HAZIRLAYANLAR, Müşerref HEKİMOĞLU Ufur MUMCU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear