Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Giscard veSauvagnargues sert eleştirilere uğruyor Fransa'mn son aylarda dış politika ile ilgili çeşitli girişimlerde başarısızlığa uğraması, ülkede düş kırıklığı yarattı Dışişleri Bakanının ünlü piyanist Ru. binstein'i yıllar önce ölen büyük şef Toscanini ile kanştırması, diplomatik çevreleri kanştırdı. SâVclS Politikada sorıınlar Brejnev JII sorunları ERGUN BALCI irinci sekreter Leonid Breinev Richard Nıxon ve Henry Kıssinger ile birliKte detenteın ivumuşamai kuruculan avasındadır; detente'ın çıkmaza saplanması ise önce kuruculanm güç durumda bıraKacaktır. Leonid Brejnev bu nedenden ötüril gerek Kissinger'ın Ortadoğudaki başansızüğını gerekse ABD'nin Çin Kindi'ndeki yenilgisini propaganda aracı olarak istismara kalkışmamış, Washington'u gijcendırmemeye dikkat etnııştır. Fransız kamuoyu dış politikada fazla pot kırıldığı inancında Dışişleıi Bakaııı Sau\agn<ırgue* »t t:umhurba;şkanı Valerv d Ksıain);... Fransa'da, bir süredır. Dı^ısGiscard d Estaing in Cerayir'ı rupa Birlıginin kurulmakta okiu lerınin yürütüluş biçimi eleştirüe ziyaretı Enerji Hazırlık Koııîe guna inanmıştı. Ancak. CuminTre hedef olmakta, biribirini yalan ransı'nın tarihlerine rascgetaek başkanının. televizyon konuşmalayan dedikodular surüp gitme'.: tedir. Giscard. Cezayirüı. bu zi larında Avrupa'dan hiç sbzetmete, açıktan açığa bır suçlu ayf.ıı yaretin dogurdugu bahar hava mesi. Fransızları olduğıı Kadar, maktadır. Fransızlar, General De iinda, Paris'teki konferansta cia Almanlan da kuşkuiandır:n:stı. Gaulle'un belkı tantanah, ^ncak ha bir kolayhkla ödün verebüece Öte yandan Başljakan Ckuae" hiç olmazsa, ülkelerinin itibuı ı ğine inanmıştır. Oysa. Buaıed ın yeni Fransız atom silâhı Plum fazlasıyla koruyan dış politi yeni yeteri kadar tanımaım^tır ton füzeleriniıı yalnız Fransa'rın kasmı arar olmuşlardır. Dedi Giscard. Giscard'ın hatırı için ü degil. komşu ülkelerin de ^avun kodular. yalnız Fransa'mn başken çüncü dünya liderlığini tehUke masına katkıda bulmıacagını bıltinde boy gösterse doğal karşıla ye sokacak adam degildir Bumed dirmesi, Fransız Konıünist P.ırli' nabüirdi. Ancak sijylentilerin di yen. sinın şiridetl: tepkisîyle karşılanğer başkentleri de sarması, i>uGiscard d'Estaing ıktidara gel mıstı. Gerçekıe. ayaklanan, Kogüne dek. yalnız bifteklerinin ka diğmde, Fransa. Federal Alman münıst Partisi değil. onun a:aça malolacağını. ve hangi tarihte ya şansolyesi Helmut Schmidi'le cılıjıyla. Moskova'ydı. izine çıkabileceklerini düşünüük dostluğvına dayanarak. artık AvGerek ABD. ve gerek Sovyetleri sanılan Fransızları, dış polıtikalarına daha bir tıtizlikle egi , ı lir duruma sokmustur. Öncelikle şimşekleri üzerine «.e ken Dışişleri Bakanı Sauvagnar J gues'ın. çok iyi niyetli. kibar tavırlı, bir Bakan olmakla birlikte, bu iş için biçilnıiş kaftan olmadığı görüşünde birleşilmektedir. F>u yargıyı doğrularcasma SPUvagnargues'in çok geçmeden gorevini terkedeceği söylentisi yayılmıştır politik çevrelerde. Bu i nun üzerine Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing.Fransa'mn Dışışlerinin, her yerde, öncelikle Saygon'da. ustalıkla yürütülmüş clduğu nedeniyle Bav Sauvagnargues'a memnunluğunu. bildirmek gereğini duyar. Başbakan Chirac ise, Dışişlerinin gayreti sayesinde Tiyö'nün Saygon'dan uzaklaştınl dığını; Saygon'u kan banyosuna götürmemiş olduğunu hatırlatır. Ancak, kendi içlerinde bölünmüş hükumetlerin. çökmeye mah kum oldukları gerçeği gözden urak tutulmazsa, Fransa yöneticilerinin bu demeçlerini doğal karsılamak gerekir. Aynı zamanda, bu denıeçler. eğer bir sorumlu varsa. bu. Sauvagnargues değil. Cumhurbaşkanı Valery Giscard d Estaing'dir anlamına gelmektedir. Giscard d'Estaing'in Avrupa'yı birleştirme çabalannın yavaşlıgı. belki İngilizlerin arddüşünceleri j ne ve Almanların kararsızhğma ! baglanabilir. Martinik adasında Ford'la, Paris'te Brejnev'le Cezayir'de Bumedyen'le. Versay'da Çin Başbakan Yardımcısı Teng Hsiao ping'le fotoğrafçılara bo! bol poz veren Giscard d'Estamg. böylelikle 14. Lui ve De Gaulle'un titizlikle savunmuş olduklan büyüklük politikasına sadık ki.1 ı maktadır, ancak verilen demeçler. gene de Fransız diplomasisinin. kırdığı ileri sürülen pot> ları gizlemeye yetmemektedir. , Özellikle, Enerji Hazırlık Konferansı'nın başarısızlığa uğramasını Fransız halkı bır tüıiii haz medememiştir.» Kissinger'ın cie belirtmiş oldufu gibi, hiçbir kuv ! vet, «anlaşmamaya. hazır ülkeleri bir konferans masasına setirememiştir. Ancak, Fransa'ya rlüşen, konferansı ileri bir tarihe erPasifik Okyanusunda. 35 kiBONN Federal telemek. ya da kısmi bir çözum lometrelık plâj boyunca uzanan yolu bulmaktı. Oysa, Fransa. ıra muhalefetteki CDü/CSU partileri Pendleton kampı. bugüne dek kânsızı gerçeklestirmeye çabala yetkilileri. Başbakan Helmut Scn deniz piyadelerinin komando emakla, kesin bir yenügiye uğra midt'in göreve başlamasının biğıtim yeriydi. Oysa. bugün. rinci yılı dolarken bazı açıkla mıştır 15 nisan'da. Pendleton. Vıetnamlı mültecıleri Öte yandan, hükümetin nim ça malarda bulunnıtışlardır. barındırmaktadır. Ancak, yalnız balan. Fransız halkım, Fransa' Strauss ve Kohl açıkl&malannPendleton tüm pis savaşm iş nm Hindiçini'deki girişiminin bir da, Helmut Schmidt'in Başbakan birlikçi kurbanlarına kucagını abasan olduğuna inandıramamak olnıasından bu yana ülkenin siçan tüm Anienka degil. Yapılaıı tadır. Eski Dışişleri Bakanı Coıı | yasal ve ekonomik durumunun bir ankette Amerikan halkınırı ve de Murvüle .politik ve dip'o | her geçen gün daha kötüye git"r 54'ünün Vie'nanılı müiterütmatik girişimîerin bir hayli geç • tiğini belirtmişierdir. rin başka vilkelere gitmelerini ar kalmış. olduğunu belirtmekle, bu Açıkîamada rakamiarla örnek j zuladığı meydana çıkmıştır. M'il konuda sanırız kamuoyunun duy . teciler taratmdan kurıümuş Ame ler verilmiş, geçtigımiz yılın magularım yansıtmıştır. rikamn. Vietuam sayıasını çevir yıs ayında ülkedeki işsız sayısı Bunların yanısıra, Fransız haldikten sonra, kendisiyle kaderkuu huzursuz kılan küçük pot 450 bın iken, şimdi bu rakareın ' birhği yapnıış bu kişilere. sır 1 milyonun çok üzerinde olduju ı lar> kırılmıştır. Quai d'Orsay'detını çevinnesi. Kalifornia'da hü ki bir ziyafet sırasmda, Dışijle na dikkat çekilmiştir. deçtigimi" j küm süren işsizhkle değıl. Ameri Bakanı Sauvagnargues'in, ko yılın mayıs aymda yarım süııl ça j rika'nın, savaşm anılarını silnuğu Israil Dışişleri Bakanı Y^al lışan işçilerin sayısı 200 bin i :en, mek. geçmişi ıınutmak arzusuyAllon, Musevi asıllı ünlü Frar.sız bu yü bu rakam 3(10 bine uiaş ; la açıklanabiiir. pnlitikacısı Mendcs France, ge mıştır. Evet. işsizlik, Kaliforniya eyane Musevi asıli: Fransız yazar CDf CSU yetkilileri acıklar.ıaia letinde °o İS oranındadır. AnJoseph Kessel. ve ünlü pi\"4n!st cak Doğlı Blukundan 4t"i.O00. Kü Arthur P.ubir.stein'a hitaben, «İs rmda hükümetin aldığını açiKİa badan 600.U(W mültefiyi kabul railin oğulları arasındayım» de dığı ekonomik tedbirlere rağmesi. Fransa'ya çok şey vermiş men. fiyatlann bu zaman rî;re etmış. yılda 1 Oti.0*î Asyalı mülteciye «evet» diyen Amerika Bir Mendes France ve Joseph Kes since yiizde 6 oramnda artma^ıleşik Devlerierinin, bu \OUM0 Vısel'i bir hayli şaşırtmıştır. Ba nm kaygı verici olduğunu i'ade etnamlıya bu denli soğıık dav kanın az sonra. Rubinsteın'a «Bay etnıişlerdır. ranması, «savaş, unutulması geToscanıni'ye, buraya kadar geiBüdiride terör Diteliğindeki reken kotü biv düşüi» gibi çodiği için tesekkür ederim. demeoiayların da bu dönem içinde ar;cuksu bir duşünce ile bağdaştın si, böylelikle. ünlü piyanist'le, yü tığı belirtilmekte ve CDü'dan Ber lar önce ölmüş olan Uniü iabilir. lin Belediye Ba.şkan adayı iken ra şefini karıştırması, Kaldı ki. Birleşik Devletlerde, kaçırılan Peter Lorenı oiayına bir hata olarak saptanmıştır. bazı politik çevreler. mül'.eci sodikkat çekilmektedir. rıınunu. siyasi tartışma konusu Ancak, Sauvagnargues'a karşı yapmaktan çekinmemekteciirler. Strauss ve Kohl şöyle konu$acımasız bir eleştiri yöneltmeden Örnegin, Demokrat Senatör Mc önce, Dışişleri Bakanlığı, ya da, rnuşlardır: Govem. «Onlar. ve onların ökFransız diliyle ^ u a i d*Orsay»:n, «Saym Schmidt, göreve geldisüzleri. Vietnam'da kalsalar daha hükümet, ya da Elysee Sarayı tağinde, ülkeds var olan yüzde 2lık '. iyi ederlerdi» diyerek Cumhurirafından yönetilmekte olduğtı ger işsizlik oranının çok yüksek ol i ye'.çi hükümete karşı gelecek se çeğini gözönünde tutmamak gerekir. Gene Giscard d'Estaing'e duğtınu söylemişti. Oysa ki, feu ' çim kampanyasımn temel taşıdönelim. 8 Mayıs Nâzüerinden gün ülkedeki işsizlik oram yüi nı belirlemiştir. kurtuluş gününü, bir Arrupa de 5. Washington da, yardımda cim Bayramı yapmak düşüncesi onun Başbakan o zamanlar îiyat ar | ri davranmakta. «bozulmuş poü kafasmdan doğmuştur. Tüm Av t'.slarından da yakmmıştı. Ken | tik kişüeri daha fazîa koruyarupa'nın düşüncesi alınrrredar. disi ne yaptı? Olumlu hiç bir şey. mayız» gerekçesini ileri sürm?k böyle bir girişimde bulunmak, tedir. Amerikan çevrelerinin bı Reform adı altmda Parlamenzar atmaya benzer. diyor, Gi?tutumu. Vıeınamlı mültecilerin >odan geçen yasalann gerçek re | card'ın etestiricileri. Nitekim. torm niteliğini taşıdığı da kuskiı 1 düşüncelerini, kü'.tür baglav . bağlı bulunduklan ve dilini koHollanda bu öneriye ksrşı çıkmış ludur.» ! nuştukları Fransa'ya doğm it ve «AvTupa Bayrana* »uy» düşmektedir. iOC'ii, »imdıden, Fran(Dış Haterler 8«rrMk müştur. suçluları Güney Amerıka'da rahat bir yaşam sürüyorlar İkinci Dünya Savaşının zalim SS'leri ve gestapoları haklanndaki idam karaıiarına rağmen yozlaşmış dikta rejimlerinde güven. lik içindeler. B (.iscard Leonid Breinev. gelecek yıl şubat ayında toplanacak oUn Soiyetler Birliği Komünist Partisinin 25. Kontsresır.e aış polıukada önemli başaruarı gerçekleştirmiş bır lider olarak gıtmeyi ciılemektedir. Bu başarılar arasmda SALTH 'Stratejik sılâhlarm sınırlandırılması görüşmeler.ı anlaşmasının naziranda VVashıngton'da imzalanması. Baskan Ford'la buluşma. Avrupa Güvenlik Konteransınıc temmuz ayına kadar Helsmki'de r.ihai zırvesinin başlaması sayüabilir. Sosyalist blokta ise. Avnıpa Komünist Partileri Konferansı ile Dünya Komünist Partüen Konleransmın toplanması Birinci sekreterin ulaşma\T anıaçladıgı hedefler arasındadır. SALT ve Güvenlik Konferansı. Brejnev'in detente politüıasının saglamlık ölçüleridır. Strate.uk sılâhlarm sınırlandırüması konusunda ABD ile, Sovyet orausunun kabul edebileceği biçimde anlaşan ve Avrupa Güvenlik Konleransıncia da Sovyetler Pirliğinın Doğu Avrupa'dakı üstün durumunu batıya onaylatabilen bir Brejnev içleki sert lik taraftarı muhaliflerıne karşı en gü?lü silâhlarla donanmış olacak, politıkasının olumlu sonuçlarım heıkese kabul ettirebilecektir. Ne varkı. SALT görüsmeleri çıkmaza gırmis ve görüsmelere iki hafta önce ara verılmıştir. Hazıran ayında \\ ashıngton'da yapılması öngöriilen Ford Brejnev zirvesi de, SALT'ta olumlu gehşme kaydedilmesi koşuluna bağlı olduğundan. ertelenmıştir. Avrupa Güvenlik Konleransında ise Moskova serçi .Sınırlann gığnenmezUsi» ılkesinı kabul ettirmiş sayılabilir. Ancak koruerans gayef yavaş ılerlediginden. temmuz avına kadar Helsmkı'de nıiıai zırver.in toplanabilmesi şüpheli görülmektedir. Öte yandan Doğu Avrupa'da da işler pek iyi gitmemiştir. Birip.cı sekrefer Avıupa Komünist Partilen toplantısının. Avnjpa Güvenlik Konferansı zirvesıntlrn önce vapılmasını ıstemekteyd1.. Nitekım. Brejnev bu yıl 1722 Mart tarıhleri arasında BudapeşteMe toplanan Macaristan Komünist Partisinin 11 kongresinde bu oneriyi ısrarla ileri sürmüştür. Fa!:at öneri Yugoslavya nın direnrae"=i ile karşılaşmış ve Avrupa Komünist Partıleri Konferansı, Güvenlik Konferansı zinesinden sonraya ertelenmiştir. Budapeşte toplantısının üçür.cü günü. Varşova Paktı iükflerı devlet başkanlan. aralarında bir zın^e yapmışlar ancak Romanya Devlet Başkanı Nicolae Ceausescu'nun bu zırveye fcatılmaciıyı dikkati çekmi«tir. Bu arada toplantıda Brejnev'in 1973 yıiındar l>eri ileri sürdüğü Dünya Komünist Partileri Konferansı öneris: de fazla destek sağlayamamıstır. Çin Halk Cumhuriyetini, Komünist dünyanın liderliği konusunda devıe dışi btrakmayı amaçlavan bu konferans fikrir.e özellikle Romanya. Yugoslavya ve ttalyan Komünist Partisi karşı çıkmışlardır. Çin Halk Cumhıriyet ile gayet iyi ilişkileri olan Romanya. böyle bir konferansın top'anmasını sakmcah bulduğıınu ifade etmiştir. Batı Avnıpa KomüniM Partileri arasmda en bağımsızı olan İtalyan Komünist Partisi de. Moskova'nm üstünlüğünün kabul edileceği bır Dünya KomUrıst Partileri Konferansınm toplanmasına karşıdır. İtalyan Komtinii Partisi ayrıca Cin Halk Cumhuriyeti ile dostluk ilişkileri sürdür düğünden, Pekinie arasının bozulmasuıı istememektedir. Ve nihayet Dünya Komünist Konferansı önerisine en sert di renme Yugoslavya"dan gelmiş, BelgTad. böyle bir toplantının l'luslararası Komünist harekette bölür.meleri derinleştıreceğinı belirt. miştir. Yugoslavya aynca her ülkenin. sosyalizme giden yolu ken di koşullarına göre seçime hakkı olduğunu ıfade etmıştır. Sonuç olarak Budapeşte toplantısmda Avrupa Komünist Par tileri Konferansınm toplanması, Gür'enlik Konferansı zirvesinde: sonraya ertelenmiş. Dünya Komünist Partileri Konferansı öneris ise şimdilik havada kalmıştır. Avrupa Güvenlik Konferansı sona ermeden Avnıpa Komünis Partileri Konferansı toplanmayacaktır. Oysa bu tkı konf?ran Moskova'nın Doğu Avrupa'daki üstünlügünün onaylanması an!a mına gelmektedir. SALT ise detente'in başan ölçüsüdür. Ve gsrel SALT görüşmelerinin, gerekse Avrupa Gü\enlik Konferansırui ilerlemesi ABD'nin tutumuna bağlıdır. Birinci sekreter Breme' de bunu bildiğinden Washington'a karşı tuturmında ihtiyatı tldct bırakmamaktadır. ler Birlıği'nin karşılannda ııysal bir Avrupa gormek istedik'.eri. bir gerçekur. Savunma konusunda biribirini yalanlayan demec '. * niyetler. zihinleıi kanştırmr.ktan başka bir işe yaramaz. Bu nedenle. Fransa'mn, savunma sektörünün fazla bağınısızlığmı ön'enıek için. ABD örneği. bir Ulusal Gı;venlik Konseyi kurması be::lenmek:edir. Dışi^leri Bakanı dünyanın bir ucunda. Basbakan c,ığer ucundayken, Giscard d'Eî'aing'den. Fransa için hayati kararları şaşmaz bir doğruhıkla almasını beklemek. insafsızlık olur. Dıs Haberler Srrvisi) «Coniiteria La Paz»; Bolivya*nın başkenti La Paz'da bazı iş adamları. yabancı diplomat ve gazeteciler ile yüksek dere celi memurların toplandıklan bir pastahanedır Müşteriler, bü yük vantılatörlerle havalandırılan loş ışıklı salonda oturup kahvelevini veya içküerini yudumlarlar. «Coniiteria La Paz;ın asü ilginç müşterısı ise, her gün oğleden sonra saat 5e doğru yanında koruyuculan ile geien Klaus Altmann'dır. Altmanr.'ın masası bellidir. Her gün aynı Amerikan halkı mültecilere hayır diyor.. masada oturur ve bazı arkadaşları ile birlikte bır kaç saatını burada geçirir. Kısaca boylu. çıplak başlı ve t'.knazca bır adam o'.an Klaus Altmann'ın asıl ismi ise Klaus Rarbie'dir ve Nazi avcıları kenriisini iyi tanırlar. N'azilfrın par lak günlennrie «Lyon Cellâdıisnıiyle ün yapan Klaus Batbie eski bir SS albayıdır. Fransu mahkenıeleri tarafmdan, Almnıı işıjali sırasmda işledigi suçlar nedeniyle gıyabmcîa iki ke? ida ma mahkiım edilmiştir. Barbie bugün Güney Amerika ülkelerinrie yaşıyan eski Nazi suçlulanndan sadece birıriir. Savaşın sona ermesi üzerine bir fırsatmı bulup kendilerini Güney Amerika ülkelerine atan ve bu ü'.kelerdeki geniş Al man topluluklan içinde kaybo'.mayı tasarlıyan eski Nazilerin varhğı bugün artîk «Biiınen bir sır» niteliğindedir. Bıın ların yüzlercesi çeşit'.i iş alanlannda çalısmakta. Almanya ile üişkilerini gizlice devam ettirmekte ve birbirlerine destek ola rak sıkıntısız bir tıayat yaşamaktadlrlar. Bunları ne Batı Avnıpa ülkelerinin mahkeme ka rarlan etkilemekte, ne de gizli Musevi ÖTgütleri bunîara. bir şey yapabilmektedir. Klaus Barbie'nin gerçek kişiliği bundan üç yıl öncesıne kadar biünmiyordu. En yakın dost lan bile kendisıni Almanya 'dan Bolivya'ya göç etmiş bir muhendis olarak tanıyorlardı. Barbie'nin kimliği ilk kez üç yıl önce, bütün hayatmı Nazi suçlulanmn yakalanmasma adamış Beate Klarsfeld isminde bir Al man kadını tarafından ortaya çı karıldı. Bunun üzerine devrin Fransa Devlet Başkanı müteveffa Georges Pompidou. Bolivya Hükümetine başvurarak Klaus Barbie'nin iade edilmesi isteminde bulurıdu. Boli\>alı yetkililer bu isteği karşüamakta ıs teksiz davrandtlar. Onlara göre Klaus Barbie'nin Bolivya mahkemeleri tarafından yargılanması gerekiyordu. Bu nedenle iadesi söz konusu olamazdı. Geçen aralık ayında davaya bakmakta olan Bolivya Yüksek Mahkemesi, Fransa ile Bolivya arasmda suçluların iadesi anlasması olmadığını ileri sürerek Barbie'yi serbest bıraktı ve kendi si hakkında hiçbir işlemin yapılamıyacağını açıkladı. Mahkeme, Bolivya kanunlanna göre. en ağır suçlarda bile zaman aşımınm 8 yıl olduğunu da haHrlatıyordu ve Barbie için bir şey yapmanın zaten olanaksız olduğunu belirtiyordtı. Bolirya Yüksek Mahkemesinin bu kararıyla, azıh Nazi suçlulanndan biri daha yakasmı adaletin pençesinden kurtarmış oldu. Klaus Barbie bugün 59 yaşmdadır. Serbest bırekıldığı halde yaşam düzeni bozulmuştur. Kanıınlar affetse bile halk affetmemekte ve bir zamanlar saygı gördüğü çevrelerde sayılmamakta ve sevilmemektedir. Ne var ki bu duruma düşen Barbie ye karşılık, Güney Amerika ülkelerinde rahat rahat yasamaşa devam eden daha pek çok Na?i saraş suçlusu bulunmaktadır. Bunların yerleri bilindiği halde kendilerine bir şey yapılamamakta ve adalet önüne çıkarılamamaktadırlar. IVslter Rauff bunlardan biridir örneğin. Nazi toplama kamp larındaki gaz odalannı ilk kez Rauff bulmuş. daha sonra da bunları geliştirmiştir. Kendisi 20 yıldır Şili'nin Punta Arenas bölgesinde yaşamakta ve bahk konsejveciliği yapmaktadır. Eski SS yüzbaşılanndan olan Alfons Willem Sassen ise 20 yıl kadar Ekvadorda yaşamış, önce polislik j'apmış, daha sonra da iş hayatma atılmıştır. Bir Hollanda mahkemesi tarafından gıyabmda idanîa mahkurn edilmiş olmasır.a rağmen iadesi sag lanamamakta ve kendisi serbest olarak yasamım sürdürmektedir. Naziler hesabına sahte 520 mü yon doları dağıtıp müttefik ekonomilerini çökertme planmın mimarlanndan Frederic Sch\vend de Perunun başkenti Lima'da yaşamaktadır. Şeker has tası olan Schwend bugün 60 ya.ş larındadır ve toplum hayatına fazla karışmamaktadır. Eski Nazilerle ilgili bu isim listesi daha da uzatüabilir ama bunun gereği ve önemi yoktur. Biünen ve asıl önemli olan şey. insanhğa karşı en ağır suçlan işlemiş bu kişUerin geçmişte ol dugu gibi sinıdi de rahat bir şekilde yaşamlanna devam etmeleri ve adaletten kaçabilme leridir. (Dıj Haberler Serrlai) Federal Almanya'da muhalefet işsizlik ve pahalılık nedeniyle Başbakan Schmidt'e çatıyor AMERİKA YÜZ VERMEYÎNCE İŞBİRLİKÇİ VİETNAMLILAR AÇIKTA KALDILAR Pasifik kıyısmdaki Pendleton kampındaki binlerce mülteci, kaderlerine terk edilmiş bir halde yaşıyor Sovyetler'de rüşvet ya da başka yoldan haksız kazanç sağlayan idam ediliyot Kısa bir süre önce, Moskova' da ayrı devlet kuruluşlannda çalışan iki yüksek dereceli memur hakkında idam cezas» verildi ve cezalar vakit geçirilmeden infaz edildi. Sovyet basını ise, günlerce. verilen cezalar hakkında gürültulü biçimde yayın yaptı. Basmın amacı, iktisadi suçlar konusunda hoşgörii gösterilmesinin söz konusu olmadığını kamuoyun» duyurmaktı. İdam edilenlerden Mihail Leviev, Moskova'daki Gorki caddesinde bulunan ve çeşitli tüketim mallan satan bir mağazanın müdürii idi. Yakm yardımcılan ile birlikte birkaç yıl içinde 48 milyon lira tutarında servet yapmıştı. Sovyet basını tarafından idamma büyük yer verilen Yuri Sosnovski ise, Soyuz Komplekt Mebel firmasının müdürü idi. Kendisinin İsviçreli bir iş adammdan 3 milyon lira tutannda rüşvet aldığı saptanmıştı. İsviçreli iş adamı, kendi maüannın Sovyetler Birliğindeki satışlarını arttırmak için bu yolu seçrniş, Sosnovski de kendisine yr.rdımcı olmuştu. Yargılama sırasında suçunu itiraf eden Sosnovski, bu ilk rüsvetin kendisini tahrik ettiğini ve ileride başka işlerde de rüşvet alarak iş ilişkilerini sürdürmeyi dü şündüğünü açıkladı. Moskova'da yayınlanan Nedelya dergisi bu konuda şunları yazıyor: «Bir Sovyet yurttaşmın yabancı bir kapıtalistten rüşvet aldığına inanmak çok güç ama. Sosnovski clayında buna inanmaktan baş!:a çare de yok.» Sovyetler BirUğinde bu tür suçları işleyenler için resmi olarak krıllanılan tammı şöyle özetlemett mümkün: «Özel tnülkiyet psikolojisinm kendini açığa vurması.» Bu da insanlarda bulunan a<; gözlülüğün Marksistçe liadesinden başka bır sey defü. Çeşitli kaynaklardan elde ed len bilgiler ve resmi Sovyet i; tatistikleri, üitisadi suçlar ol: raJt nitelenebileceii cinsten su ların toplarn suç miktannm yt de 2ö'ini meydana getirdiğu göstermektedir. Bu tur suçlara idam ceza verilmesiyle ilgili fcanun ilk kı 1&61 yılında Kruçef'in çabalan le kabul edilmiş ve uygulanm ya başîanmıştı. Kruçef'in iki dardan uzaklaşmasından bir s re sonra kanunun uygulama yavaşiadı. Ke var ki iktisadi sı denen suçlar da artmağa basl mıştı. Fu konuda fazla aynnt: istatistikler vayınlanmadıgı hj de Sovyet basını olaylarm üz rınde tek tek duruyor ve yetki leri uyarma görevine devam ec yordu. Sonunda birkaç yıl ö ce bu eski kanunun yeniden u gulanmasma başlandı. Rüsv< ihtilas, devlet malıru calma • suistimaller arttığı için başl çare de kalmamıtn. Moskova'da bulunan yaban diplomat ve gözlemciler. yetki lerin iktisadi suçlar feonusun( bundan böyle daha da fazla d yarlık göstereceklerinl söylemt tedırler. Bu kaynaklann ifade: ne göre, önemli iktisadi suçlı yanında fabrikalar ve devlet k rumlarından vapılan küçük hı sızlıklar da son yıllarda çok a mış ve her yıl milyonlarca ru lelik zararlara yolaçmağa basl mıştır. Pravda gazetesine me tup yazan bir işçi bu fconuc duyduğu üzüntü ve şikâvetle şöyle sıralıyor: «Ufak tefek < olsa hırsızlıklan hosf«rmp*e i kân yofc. Ama daha da acı ol nı. natrmslu olanlann hırsızh lar karsısındafeJ tutumlan. Çt kişi. yapılan bir suiisrimal ve; hırsızlıgı duydugu halde bum kendisini ilgılendinnediğinl sö leyerek susmayı veğliyor. A: önlenmpsi Rerekli olan şey de \ tutum Dence.» (Dı ? Haberler Servlsl Mülteci kam|»ınıia (ünlcr \ irtnamlılar sa'ya hareket etmiştir. Los Angeles kentindeki yerel yetkililer, «mültecilerin Anerikanlaşması güç olacaktır» demektedirler. Kimi. Batı kıyılarında yeter derecede Asyalı bulunduğundan yakınmaktadır. Deniz piyadeleri, mültecilerin attığı her adımı nerdeyse kontrol etmektedırler. Mültecilerin lcamptan çıkması kes.nlikie yasaklanmış ve Vietnamhlar üç a p doidurmayı sabırsızhkla beklemektedirler. Ancak, üç mülteciden biri. bir tanıdığa telefon ederek, çıkış foma litelerini çabuklaştırabilmektedir. Somut olarak. bu, özellikle, mültecinin bir Amerikalı «kefi!» bulabılmesine baglıdır. A$t v« »aglık belgeleri bu juclüiün yanında. bir ayrıntı olarak kalmaktadır. «Kefîl» bulabilmiş mülteci için, Amerika, Pendleton'un çıkışmda, başlamaktadır. Asya'ya özgü bir terbiye, Vietnamlı mültecileri, belki Los Angeles yetkililertnin ileri Bürdüğü gibi, iki kuşak geçmeden terketmeyece'.tir. Bir yerde kimi iyi niyetle, kimi salt çıkarsal açıdan bir bağımaızlık savaşmda Amerlkahlarla işbirliği yaparak. sonucta vatanlarına ihanet etme du' umunda kalmış olan bu kişiler, şimdi kaderscl bir biçimde. raptıklannm tsedelini en acı şeküde ödemekte dırler. (Dl« Haberler Scrtiıi)