Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Altı bölümlü taslakta, sekiz değişik metne atıf yapılıyordu • Anayasayı Inceleyip onaylama durumunda olan Kunıcu Meclis üyeleri bile, taslağın atıfta bulunduğu değişik metinleri bulup okuyabilmek için akla karayı seçti. Denktaş'ın oğlunun «ZAMAN> gazetesi ise Anayasa taslağının yalruzca Kıbns'ın değil, Türkiye'nin de çıkarlannı gözeten seçkin bilim adamlanmn koyduklan ilkeler çerçevesinde ortaya çıkanldığını yazıyordu. Kıbrıs'ta anayasa öyküsü Tarflı. 28 mart 1975'ti. Kurueu Meclis toplanalı otuziki gün olmuş; Kıbns Federe Türk Devlett'ne hukuk dayanaklan sağlıyacak Anayasa taslağı, üyelere he nüz verilmemişti. Bundan ötürü bu tarih. hem büyük bir uğraşa «başlangıç» hem de devlet başkam başkanlığındaki ilk toplantınm engeç 45 gün» son rasmda, Kunıcu Meclis'çe tamamlanması gereken Federe Türk Devleti Anayasası'mn onaylanması yönünde ilk adım. olmaya adaydı. Ancak, 39'u temel, 6'sı geçici olmak iizere 45 maddeden oluşan taslak üzerindeki ilk izlenimlerin olumsuz olduğu anlaşıhyordu. 3içim bakımından bozuk bir görünüm veren 6 bölümlük taslağın. tam sekiz değişik metne atıfta bulunduğu görülmekte; bu değişik metinler de de 10O12O'ye yakın maddenin, yoruma bağlı olarafc, Anayasa kurah niteliğinde yürürlükt* kaldığı anlasılmaktaydı. Buna göre yurttaş, kendi Anayasasını, derlltoplu bir durumda, belki de hiç göremjyecelc veya görebilmek için kitaphkları arşivleri karıştırma durumunda kalacaktı. Bir kere, Kjbns Cumhuriyeti'nln, 601a 80 arasında maddesi ytirürlükte kalan .ölü. Anayasası. çok güçlükle bazı kitapçılarda; Kıbns Türk Yönetimi'nin yülarca Anayasası ruteliğini taşıyan .Tertiel Ku rallarla bunlarda yapılan üç değişiklik, yalnızca bazı önemli devlet dairelerinde; Avrupa însan Hakları ve Ana Hürriyetleri Sözleşmesi ise, bazı kitaplıklarda bulunabiliyordu. izzet Rıza YALIN KLRVCLi MECLİS BİNASI, LEFKOŞE'DE ATATÜRK MEYDAMNDA.. BV BİNADA İS Şl'BAT 1915 OIİNÜ K1BK1& FEDERE Tl'RK DEVLETÎ İLÂN EDİLDt« VE ANAYASA TASLAGl GÖRlŞtLEREK KABIL EDİLDt Taslağa göre Meclis, Başkamn sürekli olarak tehditi altındaydı gür, Muslafa Akıncı, Alpay Durduran ve Fatma Raşit (Sezer)'in de katıldıklarını saptayacaktım. Genel olarak şöyle sürdürüyorlardı gön'işlerini, anayasa taslafcı konusunda: «Taslakta, meclise de, Başbakana karşı güvensizlik oyu verme olanağı tanınmıştı. Bunun için salt çoğunluk gerekliydi. Ancak 30 kişılik meclisten, 16 kişilik Bakanlar Kurulu oluşturma ve böylece meclisi sıfırla çarpma olanafına karşı hiç bir önlem düşunülmemişti. Taslak, Tek Kişi Yöneümi'ni güçlendirmek için daha başka kurallar da koymuştu: Bakanlar Kurulu'nun, yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi vardı ( Madde 34). Devlet Başkanı, Güvenlik Kuvvetlerinin başıydı. (Taslak Madde 35). Üstelik bütün sivil ve güvenlik görevlileri, Devlet Başkam'nca atanacaktı. Devlet Başkanı ve Bakanlan, sırasında yargılayacak olan Yüksek Mahkeme Başkan ve üyelerini, Bakanlar Kurulu atayacak; Yüksek Mahkeme Başkanı'yla üyelerinin anayasal güvenceleri bulunmayacaktı.» şiden be* kişiye düşen «özgürlük Gnıpu»nda siyasal uğraşmı, özker Yaşın, Fuat Veziroğlu, Burhan Nalbantoğlu ve Mehmet Kuçük' le sürdüren İsmail Bozkurt da, bana, özet olarak, bunlan anlattıktan sonra, sözlerini şöyle noktahyordu: «Bütün bu kurallarla, Tek Kişi Yönetimi ve Anayasal Diktatörlük getiren Anayasa Taslağı'nın yarattığı Devlet Sistemi'ne karşı çıkmak, bizce gayet olağandı. Kaldı ki. taslakta bütün bunlardan başka birçok eksiklikler vardı. Anayasanın üstünlüğü. radyo ve televizyonun bağımsız!ı*ı, seçımlerin nasıl yapılacağı gibi önemli ilkeler de taslakta yer almamıştı. Antidemokratık kurallann tümunü temizlemek ve bu eksiklikleri tamamlamak ise görevımizdi.» Oysa Kıbns Özerk Türk Yönetimi Meclisi üyelerinden LejTnosun Milletvekili Avukat Çağatay Alı, Kurucu Meclis'e Deviet Başkanı kontenjanmdan seçilen yenı üyelerden eski yargıç ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üyesi Mehmet Zekâ. Özerk Türk Yönetimi Yürütme Kurulu'rdan Kururu Meclis'e gönderilen Adalet ve İçişleri Bakanı Avukat Nejat Konuk, Anayasa Uzmanı Profesör Şeref Gözübüyük ve damşman colarak Yüksek Mahkeme Başkanı Necati Münir'den oluşan Anaya a Komitesi, «Kıbrıs Cumhuriyeti'r.in uluslararası yüklemlerini, Türk Toplumunun gereksinim ve isteklerüıi gözonüne alarak, mümkün olduğu kadar birleştirici bir ISMAtL BOZKURT: özfrürlük çrohunun. An yasa taslağında deei?iklik önerilfri yapmak sörevlendirdiği eski Cemaat Meclisi Bsşlu ve Lârnaka Miüetvekill.. Metin bulma güçlüğü Anayasayı inceleyip onaylama durumunda olan Kurueu Meclis üyeleri bile. taslağın atıfta bulunduğu bu sekiz değişik metni bulup okumak için akla karayı seçmişlerdi. Gerçekte sorun, yalnız, yurttaşın Anayasasını bulup okuması da değildi. Yurttaş. bütün metinleri bulup okusa bile. bu metinlerin han gi kurallannın yürürlükte olduğunu, ancak hukukçulardan o da yoruma bağlı olarak öğrenebilecekti. Lârnaka Milletvekili olarak Kurueu Meclis üyeliğini sürdüren es kı Cemaat Meclisi Başkam İsmail Bozkurfla yaDtığımız görüsmede Anayasa taslağının biçim ve göriinümü, böyle ortaya çıkıyordu Taslağa, bu gerçeklerin ışıgında, önce biçim. bakımından tepki gösterili yor; Anayasanın. başka metinlere atılta bulunmadan bir bütün olması gerektiği savunuluyordıı. metin hazırlanmasına çalışıldıgmı» soylüyordu. Seçkin bilim adaralan En biiyiik tepki: Oerek İsmail Bozkurt, gerekse görüştügümuz öteki Kurtıru Med'.s üyelerinin özellikle «mbir tanesi biçim bakımından bozuk bulup karşı çıktıklan taslaga, «Gerçekte en çok öz bakımından tepki gosterdıklerini» hatırlatıyorlar: En önemlisi, yurttaş hak ve özgürlükleri. yedi satırlık bir a.ıf maddesıyle geçiştirilmek isteniyordu, diyorlardı Bu atıJ maddesine göre. Kıbns Türk Toplumu, AvTupa însan ? a k . I a " , , v e A n a v a s a Hürriyetleri Sözleşmesınde belirtilen hak ve, ozgurluklere sahip olacaktı. Aneak söz konusu sözleşmenin, yalnızca klasik bazı özgürlükleri kapsadığı unutulmuştu. Oysa taslağın I başlangıç bölümüyle birinci maddesi. Kıbns Federe Türk Devletini «Sosyal hukuk devleti» olarak nitelendiriyorriu. Kıbng Federe Türk Devleti ve Kurucu Meclis Ba$kanı Den ise, «Bu taslağın, verilmiş olan uzun ve çetin mücadeleden so vanlması öngörülen siyasal hedefe geçiş döneminde güçlü bir netimle parlamenter kontrolü uzlaştıran. demokratik özgürlüğe i hk veren, dünyaca tanınmış temel hak ve hürriyetleri kapsa bağımsız bir yargı sistemi ile halk oyuna önem veren bir sis öngördüğünü» savunmakta; sözlerini şöyle sürdürmekteydi: « yasanın karşısına geçenlerin yaratmaya çalıştıklan hava. ortal ulusal davamız açısından olumlu bir hava değildir • Denktaş'ın gazetesi «Zaman la. • Anayasa taslağının, yalr Kıbns'ın değil, Türkiye'nin çıkarlanyle özverüerini gözeten se bilim adamlannın koyduklan ilkeler çerçevesinde, Türk topl\ nun seçkin evlâtlannca ortaya çıkanldığını» yazıyor: «Bu ta; olumlu bulanları Türkiye'ye bağlı ve O'na güvenen çoğunluk; o suz bulup «hayır» diyenleri, Türk toplumunu anayurttan kopar isteyen aşırı solun paralelindeki 510 kişi» olarak tanımlayıp, t ğın yasalaşmasuıı sağlamaya çalışıyordu. RadyoTV bağımsızlığının söıü yok Ekonomik ve politik görüşleri olgunlaştıkça özdeşleşerek 8 kl Y A RI N: Prof. Bilge'nin Anayasa hazırhkla Temel hak ve Özgürlükler ^ O halde, çagdas anayasalara lıygun olarak, yurttaşın, sosyal eîonormk^sıyasaı hak vt özgürlükleri de. anayasada yer »lmılıydı: Sosyal HUKUIC Devletinin gereği olarak. devlete bu konuda bazı sörevler yüklenmeliydi. diyordu. îsmail Bozkurt. Lârnaka Milletvekilinin anlatımıyla, «Bu genel ilkeler yanında Kıbns Türk Toplumunun yapısmdan gelen bazı sorunlar vardı Goçmenler ile zararlı borçlulan koruyacak kurallar gerekliydi Geçmışte goçmenler ile zararlı borçlulan korumak için iki kez yasa çıkanlmış; ancak bu yasalar, klâsik sözleşme özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesince kaldınlmıştı. Gerek Bozkurt'un bağlı bulunduğu özgilrlük Grubu gerekse anayasa taslağına karşı çıkan «Kıbns Türk Amme Memurlan Sendıkası Türk Cemaat Meclisi Memurlan Sendikası», «Orta E*itim Oğretmenler Birliği». «İlkokul Öğretmenler Sendikası», «Kıbns Mülkıyelıler Birliği Ortadoğu T. Ü. Mezunlar Birliği Akademililer Bîriığı», «Mühendis ve Mimar Odalan Birliği», «Eczacılar Birliği» ve «Cumhurıyetçı Türk Partisi» temsilcileri. bu görüşlerle «Temel hak ve özgürlüklerin, anayasada açıkça gösterilmesi» isteminde buiunuyorlardı. Bir görüş de, «tleride anayurttaki görüs ve gelişmelerden yararlanabılmek, amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın model olarak: alınmast»ydı. «Ulusal savaşta zarar görenlerle göçmenlerin korunmasım, memurlann haklannın verılmesini sağlıyacak kurallar» da öneriliyordu, temsilcilerce .. Bir sorum üzerine, «^ Taslak. devlet sistemi olarak açık şekilde tek kişi yönetimi ve Anayasal Dıktatörlük getiriyordu» diyordu, Mülkiyeliler Ortadoğulular ve Akademililerin temsilcisi Mustafa Akıncı Öteki temsücüer de buna katıhyorlaTdı. Anayasa Taslağı'nın 25'incı maddssinde, «Devlet Başkanı, devlet güvenliginın tehlıkeye düşmesi ve Anayasa kuruluşlarının iş'leyememesi halınde. istisnai ve geçici tedbirîeri alır» deniyordu. Onlara göre, yalnızca bu kural, bir anayasal diktatörlük getirildığine yeterli bir kanıttı. Çünkü Devlet Başkanı, kendi yorumuna bağlı esnek sözcüklere dayanarak meclisi dağıtıp yasama yetkisini üzerine alabilir, siyasal partilen kapatabilir; kısaca anayasadan güç alarak anayasayı rafa kaldırabilirdi. SPD Lideri, AET've ilişkin görüşlerini açıkladı J Suudi • Damokles'in kılıcı Memur sendikalarının kunıcu meclise gönderdiği Ekrem Uralla birlikte eğildiğiniz anayasa taslağınm 13. maddesi gereğince de «Devlet Başkanı. yürütme ile yasama arasmda, devletin işlemesini güçleştirecek bir durumun çıkması ve bunun sürmesi halinde rneclisi dağıtabilir» deniyordu. üral'a göre, «Böylece meclis, sürekli olarak, varlığım, «Damokles'in Kıhcı» altında' duyacaktı. Ve Devlet Başkam, istiyerek u>uşmaz duruma girse bile, cezasmı meclis çekecekti. Kısaca Devlet Başkanı, meclisi sürekli bir tehdit altmda tutabileceKtı. Böyle bir meclisten de, ne denli bir çalışma beklenebileceği açıktı.» Devlet Baskanırun bu yetkisi yanmda. meclisin yapacağı yasaları veto yetkisi de bulunuyordu. Meclis. 18. madde uyannca, bu vetoyu da aneak üçteiki çoğunlukla aşabilirdi. Bu da, meclisin j'asama yetkisi sınırh ve başkamn hoşgörüsüne bağlı demekti. Willy Brandt: "Ortak Pazar dağılırsa yumuşama tehlikeye girer,, «Bölgesel işbirliğini öngören eski sistemler, süperlerin egemen olduğu çağımızda küçük ülkelerin bağımsızlığını korumak için artık yeterli değil» «Ortak Pazar, Avrupa ülkelerinin birleşmesi için tek yoldur» (Dış Haberler Servtsl) Îngiltere de yayınlanan «The Guardian» gazetesi, Batı Almanya'mn eski Basbakanı ve SPD lideri Willy Brandfa Avrupa hakkmdaki fikirlerini sor muştur. Brandt'ın gazetede yayınlanan görüşlerini özet halinde o AET tarihinde önemli olaylar 1950 9 mayıs: Fransa Dısişleri Bakanı Robert Schuman bir Avrupa Kömür ve Çelik Birliği kurulmasını teklif etti. 1951 18 nisan : Avrupa Kömttr ve Çelik Birliği anlasman Paris'te imzalandı. 1957 25 m a r t : Avrupa Ekonomik Topluluğu anla.fması Roma'da imzalandı. 1961 1 ağustos: Irlanda AET üyeliği İçin başvurdu. 10 agustos: îngiltere ile Danımarka topluluğa Uyeliklert için görüşme istediler. 1962 14 o c a k : AET Ortak Tarıra Politikasının ana hatlarını saptadı. 30 nisan: Norveç, topluluğa UyeUk için başvurdu. 19«3 14 o c a k : Fransa Cumhurbaşkanı Charles d e Gaulle Ingiltere'nin AET üyeliği için henüz hazır olmadığını açıkladı. 1 ocak: Yaounde anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile 18 Afrika ülkesi topluluğa ortak üye olarak kabuledildi. 1969 1 aralık : La Hey zirvesi toplandı. Toplulugun genişletilip güçlendirilmesi kabul edildl. 31 aralık: Toplulugun 12 yıllık geçici dönemi sona erdi. 1970 1 ocak : Ortak Dıs Tıcaret politikasının uygulanmasına başlandı. 22 nisan: Lüksemburg anlaşması. Bu anlaşmaya göre Avrupa parlamentosunun yetkileri genişletüdi 1971 t e m m u z : AET, 91 gelişmekte olan ülke için tercihli gümrükleri saptadı. 28 ekim: îngiliz Avam Kamarası, Ingiltere'nin AET'ye girmesint kabul etti. 197? 22 tfmmnz: AET, Avusturya, îsveç ve İsviçre ile serbest ticaret anlaşmalan imzalandı. 26 eylül: Norveç' te yapılan referandumda halk AET'ye «hayır» dedi. 2 ekim: Danimarka'da yapılan referandumda halk AET'ye katılmayı kabul etti. 1973 10 o c a k : tngiltere, İrlanda ve Danimarka AET'ye katıldılar. 1 nisan: Endüstri mallanna konan gümrüklerde ilk % TOlik indirim yapıldı. 6 nisan: Brüksel'de Avrupa Parasal İşbirliği Fonu kuruldu. 1 1974 1 ocak : GUmrüklerde ikinci % 20lik indirim gerçekleştirildi. 14 ocak: Enerji ve Bölgesel Kalkınma Fonu Konulannda AET üyeleri arasında ilk ciddi kriz başgösterdi. 11 şubat: Topluluk Bakanlan Washington'da ABD yetkilüeri ile görüştüler. Fransa petrol konusunda ABD'nin önenüği ortak politikayı reddetti. 1975 11 m a r t : Dublin'de zirve toplantısmda AET bütçesinin tadil edümesi kararlastırıldı. SPD llderl WlUy Brandt» Arabistan İngiİtere'c ' bir ticaret bankası açacak • Banka, ülkenin rolden kazandığ ralann bir kısrr îngütere'de yatı lara analize mesiyle (Dış Haberler & LONDRA SuudS Arabi: Ingiltere'de bir ticaret b açacağı büdirilmiştir. Banl ülkenin petrolden kaıandı ralann bir kısmının tngili yatınmlara jöneltilmesi v rı ile uğraşacaktır. «Al Bank, Al Suudi, A: mi» adlı bankanırj »'• 50'si Arabistan Merkez Banj (SAMA) mülkiyetinde ola Bankanın faaliyette bulı ilk beş yıl içinde, teknik ; Amerikan «Morgan Gv Trust» bankası tarafından nacaktır. Morgan bankası aynca Arabistan bankasının hiss< lerinin °,ı 20'sine sahip ola Halen yıllık petrol geli milyar doian (280 milya bulan Suudî Arabistan, dı sada en büyük yatınmlan petrolcü ülkeler arasındac Suudi Arabistan'uı dış de yaptığı yatınmlar özell merika Birleşik Devîetleı İngiltere'de yoğunlaşmaKta îngütere'de açılacak ola ka ise dış ülkelerde kuru Suudi Arabistan bankası tır. Bankanın başlangıç se si 25 milyon dolar (350 mi rai olacaktır. Bir Suudi Arabistan y bankanın bu yılın sonuna faaliyet göstermeye başla ı beiirtmiştir. Şamar oğlanı Memurlar temsilcisinin «Cumhuriyetse anlattığı gibl, «aynı taslak, «şamar oğlanı» olarak tanımlanabilecek bir Başbakan da yaratmaktaydı.» 28. madde gerefince, «Başbakan ve bakanlan, Devlet Başkanı atayacak; istediği anda görevlerine son verecekti. Üstelik Devlet Başkanı, Bakanlar Kurulunun içinde ve başmda olacak: Bakanlar Kuruluna. o başkanlık edecek; Başbakan, ancak Devlet Baskanırun istemi üzerine ve belli bir gündem için Bakanlar Kuruluna başkanlık edebilecekti.» «Ve Bakanlar Kurulunun kördüğü işlerden, meclise karşı, yalruzca, «şamar oğlanı» durumundaki Başbakan sorumlu olacaktı. Kısaca. Devlet Başkanı hükümet edecek; sorumluluklarsa, Başbakanm olacaktı.» Bvı görüşlere. konuşma fırsatı buldukça, özgürlük Grubunun ve ortak davranışlarla «Altılar» olarak tanımlanan memur, ilk ve orta eğitirn ötretmenieri, mülkiye • ortadoğu • akademililer, mühendis ve mimarlarla eczacılarm temsilcileri Turguı Mustafa, Özker Öz te kurlanmıza sunuyoruz: «Altı ay önce Paris'te bir top lantıda Avrupa'nm İkinci Dünya Savaşından bu yana en bü yük sınavla karşı karşıya bulunduğunu söylemiştim. Bu fik, rimde bugün de ısrar ediyorum. Günümüzde Avrupa'nın karşı karşıjTt bulunduğu en önemli sınav, Ortakpazarın (AET) ya SAĞIRLAR İÇİN OKYANUS AŞIRI İLK TELEFON BAGLANTISI SAĞLANDI LOVDRA Sağırlar için ilk telelon bağlantısı dün Londra ile Washington arasında sağlanmıştır. Fontip diye adlandırılan bu telefon bir Amerikan buluşudur. Normal bir telefonun yanına yerleştirilen siyah bir kutu, teletıple sağırlann telefon H 1..1^,nMn telefon telinin öteki ucuna bağlanan bir başka kutu ise söylen mek istenen haberi elektronık bir biçimde çözümleyerek basit bir teleskriptor üzerine kaydetmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde bu tip döşenmiş 1.000 kadar tec i "f «4rdiT tr>rriH<ara rfo ico rto. neme mahiyetinde kullanılan 36 (ontip îngütere'deki posta idare'.erinin onayını kazanmıştır. Bu sistemindeki en büyük yararın oldukça pahalı olan bir teteks bağ lantısına gerek duyulmadan, basit bir telefon tesisatı niteliğinAm nlma«rtır. Okyanus aşın ilk telefon bağlantısı, her ikisi de sağır olan, îngiltere Parlamentosundan bir milletvekili ile ABD'nin sağırlar eğitimiyle görev'.i yöneticisi Royce Williams arasındaki telefon görüşmeleria' sağlamak amaciyla tesis edilmistir. (aı.) şayıp yaşamayacağıdır. Eğer Ortakpazar dağılırsa, tüm Batı Avrupa tehlikeye girer. Çünkü detente ve işbirliği Batı Avrupa'nın istikranna bağlıdır. Bu istikrar ise Ortakpazara dayanır. Detente'in (Batı ve Doğu blok ları arasında yumuşama) güçlenip yerleşmesi, ancak Avrupa birliği konusunda ilerleme kaydedilmesi ile mümkündür. Ayrıca Birleşik Amerika ile ahenk li bir ortaklığın ön koşulu da, Avrupa birliği yolunda olumlu *dımlar atılmasıdır. Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa ülkelerinin birleşmeslnin tek yolu, bu oluşumun çekirdeğidir. Bölgesel işbirliğini öngören eski sistemler süper devletlerin egemen olduklan ça ğımızda orta büyükliikte ve daha küçük ülkelerin siyasi ve ekonomik bağımsızlıklarını korumak için artık yeterli değildir. GerçJ Avrupa Ekonomik Top lar Konseyinln yavas lşleyişi, komisyondakl bürokratik sistem vo fazla iş görmeyen Avrupa Asamblesi sert hücumlara hedef olmaktadır. Fakat tüm bu aksaklıklara karşın Alman halkmın büyük çoğunluğu Ortakpazann gerekli olduğuna inanmaktadır. Halk, Ortakpaza rın dağılmasım değil, daha sağlam temellere dayanan bir Avrupa politikasının saptanmasını istemektedir. Sanırım diğer AET ülkeleri halkının çoğunluğu da bu kanıyı paylaşmaktadır. Benim görüşüme göre Avrupa ülkelerinin birleşmeye gitmekten başka seçenekleri yoktur. Bu arada şu noktayı da beliıtmek gerekir kl, AET'nin gelecek teki gelişimi, şimdiye değin kaydettiği gelişmeden daha güç ve çetin olacaktır Gümrük birliğinin kurulması, Ortakpazar'ın meydana gelmesi, tarını ve ticaret konulannda ortak politikalann saptanması kolay olmamıştır. Önümüzde ise daha da güç bir kaç Omek verebilirim. Avrupa Ekonomik Topluluğu şimdiye değin ortak bir enerji politikası saptayamamıştır. Ekonomik ve parasal bİTİik tezi halen iflâs etmiş durumdadır. Siyasal birlik hedefi ise henüz uzaktadır. Acaba AET'nin hedefleri lazla mı iddialıdır? Şimdiye değin basardıklarımızla yetinmek daha akıllı bir davranış mı olacak? Ben bu kanıda değilim. Bugün kü aşamasmda kalan bir Ortakpa zar uzun vadede çok yetersiz olacaktır. Bana kalırsa geleceğin Avrupa'sını bugünkü statükoyu dondurarak kuramayız. Avrupa Ekonomik Topluluğu henüz gelişi mini tamamlamamıştır. Inşasına başladığımız ev daha bitmemiştir. Gerçi damda baa delikler vardır ama bu delikler ortak çaba ile kapatılabilir. Ortakpazar'm da>anışmayı öngören politikaya gereksinmesi vardır. Çünkü Ortakpazar olmadan Avrupa ülkeleri ulusal çıkar larım pprpktiöi tribi temsil ede BREZiLYA KONGRESi, BOŞANMA KANUNUNU ÇIKARTMAYI REDDETTİ SAN PAOULOS I Kongresi bosanmaya izin kanunu çıkartmayı redde' Bu kanunun çıkması içit yasa"nm tadil edilmesi ge; tedir. Kanun tasansı K < muhalefetteki Demokratik ket Partisi tarafından sefc