Catalog

Faysal, şeriat kurallarına sıkı sıkıya bağlıydı Petrol ambargosunun önderliğini yapmasına rağmen Kral Faysal, Arap dün yasında her zaman batıdan yana ve tu tucu bir lider olarak kaldı. * â EXS FAHD Suudi Arabistan'ın yeni Krah Halid'e rağmen liaht Prens Fahd'ın ülkenin güçlü ad&mı olacağı belirtiliyor. Kissinger, siyasal yönden ılımlı ve ko münizme karşı olarak bilinen Faysal'ı Ortadoğu'da istikrara katkıda bulunan bir unsur olarak görüyordu. Faysal, Arap dünyasında batının en büyük dostuydu 5uudî Arabistan Kıaîı Far. . 14 nisan 1906 da Riyad'rfa j>du. 19<j4 yılında tahta geç'i. raz Genel Valisi Suud İbn Ab lâziz'in üvey kardeşi ve haı olan Faysal, babası Kral •duiâziz İbn Suud zamanında ;;sleri Bakanı oMu. İkinci r.ya Savaşı sonrası, Bivlesmiş llctlerde ülkesini temsil e'ti. ha sonra Başbakanlık ve Başmutanlık görevleıine ge'irı!953 yılında babasının blurr.ıı ?rine velihat ilân edüdi ve lıye Bakanhğını üzerine aiBu görevdeyken karcfesi al Suud'un israf siyaaeiini etirdi ve kısa bir süre sonra. mart 1958de Ba.şbakan ünva Ia iktidarı fiilen ele alriı. kanlar Kurulunda değjMklik ptı. Tutumlu ve deflasyona vanan bir ikti.«adi sıyaset ;:'[İ. Ecevit: «Ingiltere Başbakanı Kıbrıs'ta ikili görüşmelerın bir an önce başlamasmı dıledi» Bugün yurda dönmesi bekienen CHP Genel Başkanı. Londra'da verdiği demeçte, «MC'li partile rin hükümeti kuramadıkları anlaşılıyor» dedi. LONDRA CHP Genel Baskar.ı Buieııt Ecevit, Londra'dakı temaslannın son günü ile ılsilı olarak dün basma yaptığı açıklamada, «Türkiye'nin meselelerinı. dünya ve bölge sorunlarıyla ilgili düsünceleıimi tngiliz dost'arımıza ve kamuoyuna anlatma ve yetkili İngilı? devlet srfamlarının, politikacılartnın. dış sorunlarla ılgilı dıisünürlerinin bu konulardaki göruşlerini öğrenme o!anasırn bana sağîanıası bakımınrian. tenıa^Iarım çok yararh oldu« demiştir. Bülent Ecevit, gazetecilerin, Türkiye deki hükümet sorur.u ile ilgili sorulannı cevapland:rırken de. «Milliyetçi Cephe adı a!tında b:r arava gelmeye çal:şan partilerin güvenoyu alacak bir hükümet kurma konusunria olanaksızlıklarla karşılaşmalan halinde. bunu zaman geçirmeksizin açıklayacaklannı uma nm. Hükümet sorununun ask:da bırakılması, ülkemiz İçin h?r bakımdan. özellikle dış ilişkiler bakımından, çok sakıncalı olacaktır» seklinde konuşmustur. CHP Genel Başkanı Bülent E'evit. son günkü görüşmeleriyle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: «Londra'da Başbakan Sayın Wiison ve Dışişleri Bakanı saynn Callaghan'la yaptığım görüşmelerde, öncelikle Kıbns sorunu ve ortak güvenlik sorunları üzerinde durduk. İngiliz devlet adamları, Kıbrıs'ta iki ulusal toplum arasındaki görüşmelerin biran önce başlaması dileğînde b\ılundular. Ben de, bu dileklerini paylaştığımı. ancak. Kıbns Rumlarıyla Yunanistan'ın uzlaşıcı bir davranış içine girmek yerine, Türkiye'ye karşı dış baskılar yöneltmeye devam etmek istedil:lerini. bunun, taraflar arasında verimli bir diyalog kıırulmasını çok güçleştirdiğini belirttim.» YENt KRAL Faysal'm öldürülmesi tizerine Krallığa len 62 yaşındakj Prens Halid Bin A'odü'.aziz. 62 yaşındaki Prens Halid, Kral ilân edildikten sonıa bir açıklama 3'aparak. 53 yaşındaki kardeşi Prens Fahd'ı yeni veliaht olarak ilân çtmiştir. Suudi Arabisîan anayasasına gö re. dün yeğeni taıafından öldürülen Suııdî Arabistan Kralı Faysal'ın yerine. en büyük erkek kar deşinin geçmesi gerekmektedir. Ancak Beyrut'taki diplomatik gözlemcilere göre Halid. bugüne değin devlet yönetiminde önemli bir rol almış değildir. Bu nedenle. Prens Halid'in Kral ilân edilmesine rağmen yıllardan beri Faysal'ın sağ kolu sayılan Başbakan Yardımcısı Prens Fahd bin Abdülaziz'in ülkenin güçlü adamı lıaline gelmesi beklenmektedir. Kral Faysal, ülkesmde köle. liği yasaklamış olup. eğitimi devamlı desteklemişti. Suudi Arabistan'ın ajırı tutucu bölgslerinde kız okuliarı açabil j mek için askerî güç kullanmas ta tereddut etmemiç'i. • ' Suudi Arabistan Krallıgı, Kral Faysalın Silâhlı Kuvvet'eri moderr.leşiirmek çabas; i , çinde, ABDnin en büyük silâh • alıcılarından biri oimus*u. ' rak kalkındırmayı amaçlanıştır. Dinine çok bağlı olan Fay. 'al. kendini dünyadaki tüm Mü=lümanların lideri sayaıdı. En büyük emeli ise olümünden önce halen îsrail işşali altındaki kutsal kent Kudüs'te dua etmekti. DIŞ HABERLER SERVİSI Bu haberi duyan ye"k;l"!cr'""'i biri. "tanrım, bundan daha kötü bir zamana raslayamazdı» demiştir. Büindiği gıbi. ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, son Or tadoğu temaslan sırasında Mısır ile İsrail arasında yeni b:r kuvvetlerin birbirinden uzaklastınlması anlaşması imza'.anması nı sağlavamamıştır. Kissinger. siyasi vönden ılımlı ve komüniz me karşı olarak tanınan Kral Faysal'ın Ortadoğuda ıstıkrara katkıda bulunan bir unsur olarak kalmasına gtivenmpk'eydi. Kuvvetli adam kim? ABD'de ABD yetkilileri, Suudi Arabistan Kralı Faysal'ın oldürülmesı ni. ABD'nin Ortadoğu siyasetine indirilmiş agır bir darbe olarak nitelemişlevdir. Öte yandan Suudi Aıabistan Krah Faysal'ın öldürülmesinden sonra, Riyad radyosundan yapılan açıklamayla. Veliaht Prens Halid bin Abdülaziz Kral ilân erîilmiştir. Faysal'ın en büyük kardeşi olan DİPLOMASIDE KULİS Son günlerde. dünyamn bnemli basm organlarında Yunanistan ile ilgili olarak çıkan yazılann yoğunlaştığı dikkati çekiyor. Fransa'nın aylık ünlü «L« Morıde Diplomatique» gazetesinin son sayısuıın bir bölümünü Yunanlılar satın almışlar. Ek olarak verilen ve «Yunanistann başlığını taşıyan ikinci bir bölümünde bazı Yunan yazarlaıın dejişik açılardan ülkelerini tanıtan yazüarı yer al:yor. Böyle eklere sık sık rasrlanıyor Ban gazetelerınde. Hatta radyoda, teievizyonlarda da para karsıhgı sağlanmış pro?ramların yavımlandığı biliniyor. Cumhuriyerin 50 incı yıldönümü dnlayısiyle Türkıye de bazı yabancı yayın organlannda bu cins programların yayırnlanmasını sag'.amıştı. Ancak. «Le Monde Diplomatique»in Yunanistan'la ilgili bölümünde. Yur.an yazarlarınm doğrudan Tüıkiye ye saldıran görüşlere yer vermemeleri dikkatimizi çekti. Yeni Yunan dış politikasını belirtmek açısından yazıldı*ı hemen anlaşılan ilk sayfadaki «Avrupa üzerine kurulan dış politika» başlıkh Kathimerini'nin yazarlarından Constantin Calhgas imzasiyle yayımlanan makalenin «Kıbrıs trajedisi» böüimünde Türkiye'den zaman zaman söz ediliyor. Kendi açılarından hoşgöriiyle karşılar.abilecel: birkaç kısa suçlamanın dışında Yunanlılann Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili olarak daha çok ABD'yi ağır bir şekilcle kınadıklan görülüyor yazıda. Da'na çok Avrupa'da ağırhğ; olan Fransız gazetesinde yayımlanan ve cizellikle ABD i!e So\yetler B'riiğini sııçlayan cümlelerle dolu yazıda Türkiye'nin müdahalesine ABD'nin seyirci kalması eleştiriliyor. Aynı gazete^î yayımlanan başka bir yazı oldnkça ilginç. Fransızlaıın Yunan Hierini en iyi bilen ve halen Atina'da «Le Monde» için çalışan ve b'i ülkeyle ilgili birçok kitabı yayımlanmış olan Ma:c Maıceau'nun <Balkan!ardaki Barış Alanı« başlıklı makalesi sanki Atina taıafından Yunsn gazetecileri yerine Marceau'ya özel olarak yazdı î'irjuvazinirk bu dururr.ânn şnut kilmamaı kar = ısında 22 liık 1960'ria, Kıal Suud. Fayı görevden uzaklaştırcfı. 'aysal, Yemen olayı dolayısıyNâsır ile çatışma lıalinde bu ıan Kral tarafından yeniden ibakanlîğa getirilince, 6 ka:ı 1962'de Mıs;r ile ilişkisini 5tî ve Kralı Kahıre'nin yarn ettiği Cumhuriyetçilere rs\ kuvvetle destekledi. 963'te Nâsır'ır» etki.ini önle• amacıyla Mekke'de •Muslü k ınlar Birliği»ni kurdu. 19Ö4 ırtında Kraldan tam yetki eletti ve 2 kasım 1964'te karşini tahttan uzaklaştırıp SuuArabistan Krah olriu. ENİNDE SONUNDA.. Urait GÜRTUNA ANKARA'DAN YAZIYOR rılnıış gibı geld' bize. Marceau, Balkanlarda sürekli bir barış kurulması için Yımar.istan'ın özel çaba gösterdiği imasıyla Yunanistanın yakın gecmişte komşularıyla olan ilişkilerini dile getirdikten sonra yazısını Türk Yunan ilişküeriyle bitiriyor. Marc Maıceau bu bölümde, Türkleıin Kurtuluş Savaşmın küçük Asyadaki Helenizm hevsslerine son verdiğini ve Yunanlıların müthiş bir hezimete uğıadığını. ar.cak Venizelos gibi güçlü bir devlet adamıyla Atatüık gibi • efsanevi b : r kişiligin ileıi göıü«le iki ulke araiinda dostluk kurmak icin 1925'd? Ankaıa'da bir 3ndlaşma imzaladıklannı yazıyor. Yazar, Yunanis'.ân'ın icındeki bazı karşı suçlamalai'a ıağırıen Venizelos'un hunlara aidır.nayarak ve çesitli güçlüklere göğüs gererek Türkiye ile riostluk kurm&y, başardığını belirttikten sonıa Karamanlis'in S kasım 1974'cie Giıif'te >aptığı bir konusmada. Atatüık ve Venizelos'un davranışlarını orm k göstererek bir anlaşma zemini bulunması için taıaflara çağrı yapttjfınt anımsatıyor ve yazısını şöyle tamamlıyor: • Kıbrıs trijedısi. Şehit Adaya yapılan askerl müdahale Türkiye ile Yunanistan Eiasındaki anlaşmazhkları daha da yoğunlaştırmıştır. İki üikeyı ayıran çukur deıindir ama. doldurulmak gerekmektedir. Yunanlıların ne kadar zor olursa olsun dialogun yeniden kurulma sına hazırdırlar. Ancak kendilerinin ve Kıbrıslı Rumların yasal çıkarlarına saygı göstenlmesini de beklemektedirler.» Marceau'nun yazısı görüldüğü gibi anlamlıdır. Yunan yöneticile rine yakınlıgı ile tanınan yazar. eninde sonunda Türkiye ile Yuna nistan arasında görüşmeler yoluyla bir çözüm bulunması gerektiğı r.e inanmaktaaır. Marcesu, «Balkanlardaki barış alanı» başlığı altın da gizlediği asıl görüşünü doğrudan Türk Yunan yaklaşmasını sağlamak amacıyla kaleme almıştır. Yunanlıların satm aîdıkları b;r bölümde yazmasına lağmen hemen bütün Avnıpalı vazarların «as keri işgal» deyimini kullanmasına karşılık, «askeri müdahale» söz cüklerini kullanarak kesinlıkle Türklere sataşmaoan, hatta Atatürk'ü yücelten sözlerle işîemiştir makalesini. Marceau çok iyi bilmektedir ki, Yunanhların dünya kamuoyu öııünde oynadıkları oyun bir yerde bitecektir ve Yunan dostu yazar bunun askerî bir şekilde sonuçîanmasınvn Atina için bir felâket olacağını çok iyi anladığından görüşme ve dostlıık yolu bulmak gerektiği izlenimini yaratmak is temiştir. Ve Maneau gene çok iyi bilmektedir ki. artık Türkiye'de ABD'nin direktiflerine karşı kovabilen polıtikacılar vardır. Görülüyor ki, Türkiye'yi ilgilendiren son derece önemli yayıniar dünya basınında yer almaktadır. Ama sankı Türkiye. taraf olduşu anlaşmazlıkta oyunun ne şekilde bitecegini bekleyen, ilgisiz bir ülke gibi görülmekfsd'r. Yabancılarca. bi2ce en gerçekçi yazı, sonucun Türkiye ile Y'unanistan arasında ahnacağını belirten Marc Marceau'nun makalesıdir ve Türk kamuoyunun da. belki bugün değıl ama. ilerde bir Türk Yunan yakınlaşmasma kendisini hazırlaması gerekmektedir. Anlaşmazlıklar ne kadar uzun sürerse. ABD gibi alkelerin kendi çıkarlaıinı düşünerek iki ülke arasındaki yakınlaşmayı engelleyip. iki ülkeyi ilgilendiren anlaşmazhklarda söz sahibi olmaları olanaklan artar inancında>nz. Bunun da hem Türkiye'nin, hem Yunanistan'ın aieyhine sonuçlar getırmesi çok doğaldır. Hükümet sorunu Bülent Ecevit, basın mensuplarınm «Türluye'deki hükümet sorununa ilişkin» sorularını da şöyle cevaplandırmıştır: «Türkiye'deki gelişmeleri gazetelerle ve telefonla yakmdan izlemeye çalışıyorum. Aylardan beri bir araya gelip hemen nemen her konuda anlaştıklarını söyleyen partilerin bir haftadır hükümet kuramadıkları anlaşıhyor. Bunun o kadar kolay olamayacağını kestirmek güç değildir. Milliyetçi Cephe adı altmda bir araya gelmeye çalışan partilerin güvenoyu alacak bir hükümet kurma konusunda olanaksızlıkla karşılaşmaları halinde, bunu zaman geçirmeksizin açıklayacaklaruıı umanm.» Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün davetlisi olarak 20 martta îngiltere'ye gıden CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit gezisinı bir gün uzatmiştır ve bugün yurda döneceği açıklanmıstır. Ecevit dün sabah. kaldıgı Mayfair Oteli'nde kendisini ziyaret eden, muhalefetın eskı Dışişleri Bakan Vekillerinden ve Türkiye ile ilgili konularda uzman ternsılcı Amery ile bir görüşme yaparak, «Kıbns konusundaki görüsünü» izah etmiştir. Ecevit, dün gece BBC radyosunda bir röponaj daha yapmıştır. CHP Genel Başkanı Ecevit dün BBC televizyonunda ve radyosunda düzenlenen iki ayn prögramda birer demeç vermiştir. Ecevit dsha sonra, diplomatik xe Commomvealth (lngüiz Mületler Topluluğu) yazarlartnın onuruna düzenlediği yemekte, «Şeıef raisaiıri» olarak İngiliz basm temsilcilerine hitaben bir konuşma yapmıştır. Dernek Başkanı John Dickeı. yaptığı takdim konuşmasında Ecevit'i Atatürk, İnönü, Menderes ve Zorlu'dan sonra Türkaye' nın yetiştirdiği «Tjluslararası değerli bir devlet adamı» olarak vasıflandırmış ve «Türkiye'nin John Kennedy"s:» olarak tanıtmıştır. (a.a.ı Değişiklik aysal. Kral olduktan sonra âm dünyasının tutucu guy'ini çevresınde toplamaya ka r verdi. Ameıika Eirleşik Dev leri ile îngiltere'ye yanaştı. devletlerdetı «ilâh aldı ve rleşik Arap Cumhuriyetinin üdahalesine karşı bu devlerin desteğini sağladı. Bu yakınlaşma gereğmce 19*î7 /iranında üçüncü Arap İ>il savaşında İsrail iie savaş l:ndeki Arap devietlerini es bakımından destekledi ve al Hüseyin'e destek olmak e:e Ürdün'e cepheye sevk kay V\A asker şönderdi. Faysal, Yemen'e müdahaleye T vermek üzere 1967 ağustonda Hartuni'da bir aniaşn,a zaladı. Faysal 1964'te iktidardan ukla=tırdığı kardeşi İbni Ab;lâziz Suud'dan çok değişik r kişiliğe sahipti. tbni Abdülaziz'in kadmlara sefaha:e düşkün olmasına rşıl:k Faysal'ın ciddi ve dürvli bir yaşantısı varıri. r "Eski CIA şefi McCone, sonradan ITT'ye girdi,, • Ba? Marchetti, CİA hesabına yabancı ülkelere jtittiçinizde is adamı pasaportu mu taşıyorsunuz? Hayır genellikle diplomatik pasaportla seyahat ederiz. 9 Bu her zaman böyle midir?. CİA ajanlannın diplonı»tik pasaport taşıdıklannı Dışifleri Bakanlığı bilir tni? Evet. 9 Ve bu durıunu kabul ederler öyle mi Onların yapacaklan başk» birşey yoktur. İşte bu yüzdendir ki, bir sefarete bağlı CİA adamlannı ortaya çıkarmak son derece kolaydır. 9 Nasıl? Dışişlerinin diplomatlan CİA ajanlanna örtli görevinl yuklenmek istemezler. Bu yüzden yabancı ülkelerde görevli diplomatlar rehberinde Dışişlerinin adamlan F.S.O. (Foreign Service Officert başhğı altında gösterilirken CÎA'nın ajanlan FSR (Foreign Service Reserve) veya F.S.S. (Foreign Service Sup porti bölümünde gösterilirler. • Dempk kl, F S R . <ra da F. S.S. bölümünde EÖsterilralerin hepsi otomatik olarak CİA »J»nı olııyor öyle mi? Hayır otomatik olarak değil. ama bu kişinin CİA'nın adamı olması olasılığı çok fazladır. • Peki tfkrar \Vashinglona dönrlim? Evet Washingtonda ara?tırma ve analiz bölümüne atanmıştıre. Zamanımın en önemli bölümünü Sovyet askeri sorunlar:yla ugraşarak geçirdim. Dokuz yıî boyunca araştırmalar yapnm. Adi bilgiden ulusal düzeyde değerlendirmeîere kadar yükseldim. Bu ıstihbaratın en ince en gelişmiş dalıdır, Bir dönemde, So\yerler'iu komünist ülkelere yaptıkları askeri yardım konusunda belki de ABD'nin bir numaralı uzmanıydım. 1950'lerin sonları ile IPfiOların başlan arasmda ise Küba sorunu üzerinde çalîştım. • Füzelert bulanlardan biri de sizdiniz herhalde. Ve size söyleyebilirim ki, Topaz kitabını j'azan adam sahtekârın biridir. • Leon Uris mi, neden? Çünkü romanmda bu füzeleri bir yerden bir yere nakledilirken bir Frsnsız subayının görüp ortaya çıkardığım yazıyor. Bütün bunlar yanlı?, üstplik de romanınm gerçeklere da yandığı izlenimini uyandırmak Bir CİA Ajanımn ıtiraflan Victor 3IARCHETTÎ Petrol geliri 1573 yılında petrol fiyatiarın arttırılması ile Suudi Arastan'ın yıllık petrol gelirleri milyar dolan bulmuştur. Bu uşum ise Faysal'ın içte ikti.rım güçlendirirken, dışta da estij ve nüfuzunu arttırmış1973 İsrail . Arap savaşından r.ra petrolcü Arap iilkelerinin :ysal'ın önderliğinde petrol ykotuna başlamaları ise SuuArabistan Krahnı günün amı haline getirmiştir. Kral Faysal, 1973 yilmdaki AP İsrail savaşı sırasmda uazzam gücünün bir kısnımı stermiş ve dev petrol kayıklannı İsrail'e karsı güçiü r siyasi silâh olarak kullanıştı. Petrol Ihraç Eden Ülkeler ö r ıtünün (OPEC) kurueu üyerinden biri olan Faysal yöîtiminde, Suudî Arabistan, •trol üretimini kısıp petrol fi ıtlanıvı artırarak sanayileşmiş îtı ülkelerinin ekonomilerine lernli bir darbe indirmişti. Adı Arapçada <Kılıç> anlamıı gelen kartal burunlu, gözıpakları düşük Kralın çehregayet kurnaz ve bügiîi bir filiği gizlemekteydi. Faysal, ülkesini Kuran'a harfi ırfine bağlı o'aıak yörvetmiş Î gittikçe daha maddeci ve knik bir nitelik kazanan bir jnyada, şeriat ile devlet yöîtmenin ortaya çıkardığı soınlarla hemen her gün uğraş ak zorunda kalmıştır. Ülkesinde içkinin. ya^ak oluğu Faysal. ne içki içer, ne de gara kuJlanırdl. Şili'de Allende'nin devrilmesi için CIA ile ITT birlikte hareket ettiler BAŞKAN ALLENDE CİA'nın oyunlan. kinda ktsin vt »ynatılı bilgi labibi olan ilk kişilerden birisiniz. Bo bilçiyi nasıl clde rlliniz? Çok karmaşık, çoğu çok gelişmiş tekniklere dayanan kay naklar sayesinde.. • l'çaklardan r e nydulardjııı sörülen şeyleri mi kastedi yorsunuz? Elektronik haber alma Sistemleviyle. Küba'da füzelerin varlığın: da işte bu şeki'.de haber aldık. Ondan sonra o;urup olavın bir de otopsisini yap tık. Casuslar ise hiçbir şey bulamacfılar. Ne Amerikan casusları ne de Fransız casuslan. hiç bir casus hiçbir çey bulamadı. H.ç biri Küba'da nelsr oldugunu kesinlikîe bilmiyordu. İşte bu yüzden casusluğun önemine inannv.yorum. Casusluk artık palavrad»n başka birşey değildir. • N> lamandan beri? 1960'Iarın sonundan bu yaVM. Gerçekten eğer casusların hi/lere «nlattıklarına baksaydık hep yanılacaktık. Onlar iki bardıman uçaklaıından söz edi Evet ve böyle olması da yorlardı. Ama bir türlü bunun iki kamp için de daha ;yı. Blöfkanıtını gösteremiyorlarda. Üsden çok daha olumlu bir durum telik daha füzeier oraya bu. Çünkü blöı yapıldığında irv gelmeden başlamışlard: bu hisan gerçekte ne olacağını bilkayeleri anlatmava. Bizim o!amediğinden korkuyor. Biliyornaklanmiz olmasaydı atlamışsunuz önleyici bir savaşla Sovtık. yetler'i yok eîmemize ramak • Bu bizden kimi kattedi kalmıtı. yorsunuz? Baskan Kennedy'dt 0 Yaııi bir döııenıdp Amerika dalıil mi biz sozünc? lıların onlevici lıir saldırıya gi E\et, teknik olanakları rismcve ıni kalktığını soylemek mız sayesinde, ne zaman ne istiyorsuııuz? îerfe ne olduğunu tespit ettik Yani ABD de 195u'lerin sove bunu başkar.a bildirerek nu ile 1%0'ların başında bu şekilkendisine bazı oğütler verdik. Bu çok önemliydi çünkü üçün de davıanmak isteyen kimseler vardı. cü dünya savaşının eşiğine gel0 Bu kivilerin adlarını reremiştik. bilir misiniz? Hemen belirtmeliyim. U 2 Hayır. uçaklarmın uçuşları da çok ya# Bunların bazıları hâlâ iktirarlı oldu. Çünkü bu yolla Sovyetler in henüz kltalararası fü dardalar mı? zeleri çelistirmedikîsrini öğre Sanını.vorum. Benim burada aebiidik. Onlardan öndeydik. anlatmak isteriiğim. eğer casusla Ovsa Sovyetler Birliği aksini ra tabi. olsaydık, tam bir keşme iddıa ediyordu. Yöneticilerim:z ke? olacakn. Sonuç olarak da kö durumu öğıenince daha geniş tü bir politika izlemek durumun bir hareket olanağına sahip ol da kalacaktık. Teknik metodlar du lar. gerçek bir tann Tergisidir. Bun• Bngün hrr iki kamp da lar casuslar efsanesinin ton» errl.ı «McCone büyük bir sanayici idi, görevi bırakınca iTT'ye döndü. Allende'yi devirmek için CİA ile iTT'nin birlikte hareket etmesine çalıştı ve sanırım basardı da...« nın aNkerlerden daha iyi haber aîdıkları. Saygoa'da CİA'nin Was hinslondakilere bu işin hapı yut tuğunu ve yani bir politika uygu laması gerektiğini haber verdikleri soyleniyordu ne dersiniz? Bunlar saçma sapan sözler dir. Heışeyden önce bölgede CÎA ajanlannın çok akılh görünmele rinin nedeni genel kurmaydan bil gi almış olrr.alarındadır. Bu bilgi ler sayesinde çalışma alanında başsrılı görünmüşlerdir. Bize VVestmoreland'ın deyimiyle tune lin ucundan ışığın görünmediğini söyleyenler CtA'nm Vietnam'da ki ajanlan değil. Bir değil iki CİA vardır. Biri anlaşmazlık alanında çalışan giz li ajarüar, casuslar. Öbürü de •VVashington'daki cjğerlendirme merkezi. Biz Washington'da bu işin gittiğini nükleer bir savaşa baş%urmadan bu savaşın kazanıIr.mayacağmı sövlüyorduk. Oysa. Vietnam'daki ajanlar yeni bir pasifikasyon. politikasıyla işler: Hüzeltmenin mümkün olabileceğini iîeri sürüyorlardı. CİA'nın müdürü her iki Vı; s;tnrlan ria «nrıımlıırfır. GpnP.1l k Tutucu Batı Jünyasma karsı petrol mbargosunun bayraktarhğını apmasına rağmen Faysal her 3man Batı taraftarı ve tutucu ir Hder olarak kalmıştır. Kimi Arap ülkelerinde yapıın milüleştirmelere şiddetle ler yaptığından habersizdirler. Büyük rekabet vardır aralalarında. Müdürlerin çoğu gizli servislerden geür. Örneğin. Helms Colby. Dulles. Zaman zaman asker müdürler de olmuştur. Ama onlar işleri organize etmek için örgütün başına gelmişlerdir. Bir de geçiş dönemi vardır. Bu McCone'un dönemiydi. McCone CİA nın şimciiye kadar gördüğü en iyi müdürdür. Kendisiyle poütik bakı mından hiç anlaşamadım. siyaLONDRA Sovyetler. dünyasal fikirlerimiz birbirine zıttır. nın yüzer havuzunu Ama ona her zaman hayıan ol Batı en büyük hizmete sokmuş Atlântik'te muşumdur. Onunla birlikte çalışır lardır. ken gördüm ki. gizli servislerden Batılı asker: kaynaklar, ayr.ı de diğer servislerden de son derece iyi yararlamnayı bilmistir. zamanda iki denizaltıya bakım McCone CİA'dan ayrıldı, çün yapabilecek kapasitede i bu dev kü. Johnson'u «evmiyordu. John yüzer havuzun bir fotoğralıniıi bir askeri manevra sırasmda, İnson oturup. McCone'un verdiği izahatı dinleyecek kişi değildi. giliz Kraliyet Hava Kuvvetlerine bağlı öir keşif ucağı taraJmdan McCone büyük bir sanaviicivdi çekildiğini bildirmişlerdir. eörevi bıraktıktan sonra ise dö'n Askerî kaynaklann verdikleri clü. İTT'de çaliütı. AÜPnde'yi debilgiye göre. yaklasık 150 metre virmek için CİA ile İTT'nin birlikte hsre :et etmesine çalıştı uztmlıığundaki rıi?er ha\u7. ayııı zamanda denizaltılar için ana?eve sanırım ki, bunu başardı da. misi görevini de yapabi!meV:te, bunun yanısıra, denizaltılarm Î A R I N : KIBRIS'I mürettebatma çeşitli dinlenr.ı« olanakları sa?l!lrr!aktadır. Sovyetler dünyanın en büyük yüzer havuzunu hizmete soktular