22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 29fiylul1974 iABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK 47'LİLER FÜRUZAN 97 Amca buraya v f£lin bir ninemiz vardı. o \ fio» uğTariı mı? devuncr ağız oırhğı ıle konufmuş olmalarından ötlırü uerdeyse g Vlercb. Adamda hiç bır dcR'tiim olmamıştı. Duymadı, demişti .Ejnıne, ne yapsak?. . Kiraz, Emıne'ye gözteri dolu dol'j bakmı», ör\£ çıkarak adamın yüzüıü araştırmış, bu kuru. ,yaşı belirs:z yüzdeki, ^'özlerin yaşamasız do nuk.Vjği.ınu Emıne'ye de güı.termek istcğiyle onu yanın'e çekmişti. İki çocuk, ^enç olduğu baktıkça anlaşıl în adsmı bir sure süı müşler, sonra soran gözlerle birbirlerine bakmışlârdı. Kiraz ağlıyordu. Ernnve onun ağlamasını jlk kez olağan bulmujtu. EıUİJndukları yerin jabansı karmaşa?:nı silip yutan dinginlik hiç tanîdık olmayan o insanlar, onu arasız sarsıyordu. Emine sofc'suktan olduğuna karar verdiği göz yaşarmasını yenıyle bastırmıştı. Yanmda dineldiklerı sdam a durmadan bakjtJcları halde, ilgi görmemelenn uı yılgmhğını bir kez daha ezip yüreklenerek, adamı kolundan çekelemişti: Buraya gelen ninemizi gordünüz mü? Genç adam dönmüştü sonunda. Emine o du dakUnn çaüak .vatlak ayrılmışlığına, gözlerin ya n uykulu bakışı.ıa, bıyıkların te? tel donmuşluğuna bakıp susaValmıştı; adamtn yüzünü onca yakından görmelevine karşın, adam dönünce o yüzdeki biitünüyle çakan değişioı unutulmazdı. Açhğın yeşil. san .sot^ınluğu, yorgunluğun ölüm cül gevşeyişi başın; eğmeye zorlamıştı Emine'yi. Kimi sorarsın. demişti adam. Kiraz ağlamasını sessizleştirmiş, Ninemizi, derrrişti. Şöyle beli az bükük, kocamış ya, elden ayakjan olmamıj. Bu yanlara da gelirmiş dediler de. Ev ney yok ki ourda kurban. Ev mi? Kiraz Emine'ye anlayamadıgı karışık bir bakışla 'bakmıştı. Karı'ın. köylüğündendi. Oğlu vardı; babamdı. Gelini vardı; anamdı. Ariına 1/^.lım Nine derler. KarsOl ha? Karfhdır ha? Kiraz susmuş: Atfjaması yatışmıştı, yalnız gozyaşları peşpeşe kolaycacık iniyordu. Adam, küçük kızın akan yaşlannın soğuk4 tanj* mı ağlamaktan mı olduâunu çıkarmaic lltlyormuşçasına, egümijti oniara. Karslıdır, dönememecesme gelmiştir nenen ha? Beli kurban. Işte, demişti Kiraz, l$te. Sorak, bileni goreni kim ola? lld güo •şmıçtır ueramadım özüm buraya. Emine'yle Kiraz beklemişlerdi. Adamın konuştukjarı şöyle bir dönrüp bakıyorlardı Kiraz'la Emine'ye. Bu büırmiş kurban, demişti adam. Nine buna iki öğün yemeğını vermiş. Buranın en kocamısıymış. Hatun da biliyor ya. Adamın parmağıyla gösterdigi yerde çok genç bırım, kadınlıkla çocukluk yaşı araBirıda duran bir kadını gormuşlerdl! Onca yüzünrieki fliri eülüşüyle onlara bakıyordu. Emine de, Kiraz da bircten tasasız jülüvermişlerdi çocuk kadır.a. He ya, demişti kadm. he ya... Bu oglsncık bilir onu. Ben de bilirim. Ne ki hep gelmem bu yana, işim var. Sıradakilerden yukselen anlasılmaz bir homurtu, kadına ulaşır ulaçmaz, kararıp toparlanmıştı o güzel gülüş. Çocuk. önlerinde, kaçamak bakıslarıyla bırakf.ğı bo?lugu tanyordu. Adam çocuga Emine'yle Kıraz'ın anlamsdıŞı bir dille uzunca bir şeyler anlatmıştı. Konuştuğu sürece genç adam'.n yüzü, eli, kolvı kıpırtısızdı. Çocugun ?abır«;7İnnmaları adam konuştukrn basılmaya başlamlştı. Çoruk sonunda Kiraz rfa Emine'yi daha tanımak is'erce gözden ge çirmi^ti. Snğuâun vurup kavurduğu yanaklsrdaki ac,ılmıs İnce yanklarda donskalm:ş ksnın Karava çalan püturlerlnl ivucuyla şnyle sıvazlamış. «onra ellerini büyük senerek gnzden çpçirmıştı. Çocuk kuru, ti% rek spsiy!e neriense Kiraz'a yöneltmiştl ko» nu{mas:nı: söyledikîeriniyse anhyamamışlardı. Emine n?]anın kurşun renşi yıSınl görün tüsüne, o tak tak çınlayan sozlerine şaçm'.ştı. Ne dilni bu böyle şimdıye değin hiç duymadıkları 7 Ne diyor ki, demlştt Emır.%.. Adam iki kızı omuzlanndan kavrayıp, ncden?e o>rtll olmasına gerekli saydığı bir se§ ezıkliğiyle: thtiyar kadın üç dört gündür gelmV yormuş, dedi. Hatun da öyle söylüyor; çocuk gibi. Nine ne zaman geUe, bu çocuğu kayırır* mış. O da Türkçe bilmez. Emine'yle Kiraz bırkaç adım atmışlar, sonra kalakalmışlardı. Artık Leylım Nineyi sorabileceklen baçka bir yer yoktu. Leylim Nine belki de çocufcu. dinlediğınden beri Klraz'ın sık sık baktığı dağların bulutlarla ör tülü tepelerindeydi. Belki de o unutulmaz masal gecelerini süsleven anlatılarmın blrindeki toylak atın eşkin yürüyü^uyle ırgalanarak. uzaklaşıp duruyordu. Ya da daglann oyuklanndaki bilinmez, erişilmez güzel yerlerde bekleyetı, o masal «ürüsü Leylim Nıne'yi alm's, gidiyordu. Kara koyun» la her yam çergin parlak boynuzlan kıpırtılı yalımh bir koç, Leylim Kinenin yedişinde uzaklaşıyorlardı Leylim Nine üstünde eteklerl ağırlaşmış er kaputunu atıyor, içindeki renk renk yeleeir.i iyice «ıkılayıp, yüruyor, yürüyordu. Onun anlatmasıyle «kurtsa kurttu, koyunsa koyun». Onun ölümü, çocuklar icin şimdi hir dü$ ölümüydü. bir ma5al o'lümüydu. Kara toprakların alamayacaİı, eritemeyeceği bir ölüydü o. Neden «onra yürüdüklerini seçtiklerinde talim yerlnin seı;leri artık ror duyuluyord\ı. Gün avnı aydınhğını sürdürüyordu. Son kez bir borazanln hüzünlü çalıjı erdl Vulaklarına. Ilıman sayılacak öglenin bittlfiini snlama lan (rünün herüz değişmemi? pınltısından degildi. Göge kümelenen, tlpi Bncesinin buzullu donukluğuydu zamanın geçtijini ayırt ettiren. Kiraz el ele tutujmaktan cayıp hızlı Bdam lnrla aralarını açmıştı. O önde, Emine okul çantasını kucaklamış arkada, yjrümelerini »ürdürmüçlerdi. Kar yeniden başladıSmda birbirinl kesen ara sokaklard'a onlar hâlâ koRyîmasız yürijme^Ç^diler. Tipl layrularak^ fikılaştıjjında. Emine ayaklarının baçtıSı yeri bilmiyor, sırtından yalayan soSuğun eövdesinden boğazına yükseldiftinl duyuyordu. Ayaklarından bacaklartna doSru, gidiferek yerleşen tutukluSa karşın ariımlarını eski uyumu içinde at'ığım sanıvordu. Kirazla ara«mdaki acıklığı kapatmava hic veltermiyordu. Kirazria,o da sankt birblrlerinden kaçıyorlardı. O acı karısık yerden yüklendik leri umutsuzluk bu uzak ka'.ma i?teğinl tkisinde de biliyordu. Akmayan bir çeşmenln başma vardıklartnda, devinmeleTİni henüz tam vitirmemiîlerdi. Akçam üstlerinin kar duvarları, yeniden çarçabuk rirülüvordu. Orvlar bu çeşmeli »okağı dolandlklarında yerli evlerinin sıkıca vurulu kapıları, eşiklerin karla d'olu dıja tasan girintileri. uzaktan uzağa gelen bir ezan sesi vardı. tkl çocuk neyi. nasıl edeceklerini bilmedikleri duygu oynaklıçı idnde o eskl zaman çeşmesinir» orda kalmağa karar kılmışlardı. Çejmenin büyükce olmatı eereken yaIa2ı, bajamak bassmak olduğu kuşkusuz yükseiti?! karlsrla örtülüydü. Açıkta olan tek yanı akmaz musluğuyla. mermer alınlığlndan yer yer kopup eitmi? koyuluklardı. Yosunlaşmı? mermerrîe eşki Tiirkçerin ozenli çizgileri yine de görülüvordu. Çeşmenln ya nına zorlukla tırmamrlayken her adımda gömüldükleri kıyıcı sofiııkluğu aljnlavamayışlannın korkusuzlujuyle vucutlarınd'aki afırlasmamn nedenfni düçünmüyorlarriı Bir »üre yalagın çıklntısi olma«ı gereken düzgün bir kar duvanna davanmışlar, yine de birbirlerlnden aralıklı durmuslardı. Sular donmuş Emine can, demfjtj Klraz. Kiraz'ın aldırmazlık taşıyan seslnl ağzının oynamadıgını sandıracak bir gerginlik silip zorluyordu. (DEVAMI VAR) Yüzbaşı Selanattinin Romanı Nimet "Belki son anarsm diyordu Amellyat olmai daha doggaiibs.. diyordu. Ben: Tıp ilmine karşı bir diyece{lm yoktur, dedim. Doktor Münev\er Hanım da Nimet'le gece yarısindan sonra bir saat oturmuş, konuşmuş, dertleşmiş. Nimet'in odasında bulunan ve ameliyatla rahmı alınan hanım da operasyondan 48 saat sonra ayağa kalkıp gezmiş. Bu olay Nimet'e lyimserlıkler aşılarmş. Doktor Münev\'er Hanım: Gelin size hastaneyi gezdirsyim, diye Nımet'i alıp dolaştırmış, öteki hastalar arasında bir bebek dünyays getıren köylü kızıru Nimet anlats anlata bitiremiyordu. Saat 19'da yamndan ayrıldık. Doktor Halıl Be;in evine g'.ttik. Durumu sorduk. Doktor: Gripal sandığımız bir ate;i var. ateşi indirmeden ve niteliğinı arüamadan ameliyat yapamayız. Ortada merak edilecek birşey yoktur. Ben o geoeyi da kötü geçirdlm. Neden bilmem bir türlü kendımi toparîıyamıyordum. Ben Fadıla'nm evınde misafir oldugum süre sabahlan herkesten önce kalkıyor, kahvemı piçirîp ıçiyor. tiraş oluyordum. Nimet Istanbul'dan ge:ıp hastaneye yatmadan önce hiç adetı olmadıgı halde benımle kalkıp kah vemi pişsrmiştı. Ben: Sen kalkma canım.. dedikçe: tçimde bir istek TBT.. diys cevap vermişti. Benim sevdigim yemekleri yap mak ıçin ugraşmış: Yorulma.. dedikçe, yüzUm» hazin hazin bakmış: Belki son yemeklerimdir. beni anarsm.. diye lconu$mu$tu. Sabahlan kadar ince ayrıntılarına dek, bunîan düşünüyordum. ru Ben hastaney* saat 4't« pdecektim. Ama bızirn Cemal'i bildığimden ve Nimet'e saat 4 te kesinlikle söz verdlgimden saat 3te Cemal'in odasına. uğradım. Baktım ki üç kl«iyle bir konu>u tartışıyor. Sen meîgulsün baçka vakit gideriz, diyerek ayrılmak istedım. Yok yahu, otur be* dakikada bıiiyor. Oturdum. Ama dakikalar uzamays ba?. ladı. Cemalin ^ i ancak 4'ü 1 0 geçe bitti. Bana: Paşa'mn yanına birkaç dakıka gireyim. demez mi? Gitti. Yirmi dakikada orad» kaldı. Tena halde slnirlenmlstim. Cemal geldi: Ne kızıyorsun yahu, hastanedeki doktorlar arkadaşımızdır, lstedigimiz saatte gideriz. gireriz. Gene gitti, geîdi. Hastane. deki operatörlerden biriyle konuçmuş, doktor bizi bekliyormuş. Tam o sırada odaya Cemil T«hir girdi. Biraz daha geciktik. Cemll Tahir 13 yaşındaki kızında sarhom hastalığı teşhis edildigini, Alman hastanesine yatınldıgnı, ameliyat edıldiğini, ama Kö7terini kapadığmı. Alman has tanesine iki bin küsur lira ödedifini anlatîyordu. £n sonunda dedi ki: Selâhattin eger k&nser iler lemiş durumdaysa dua et, bemm kızımın çektiği ıstıraplara düşmedea hayata veda etsln. En iyisi budur. Zıvanadan çıkmıştım bu sozler üzerıne... Saat 5'e doğru Cemal He hastane yolunda üüştük, ama Cemal beni Adiiye Sarayına doğ ru gö'fürdü. Nereye? Dokfora. Ya sabir çektım. Adiiye Pa. rayının karşısında bir doktorun evine geldik. Ben doktorun delâletiyle hastaneya istedigimiz saatte girecegımız umuduyla beklerken doktorla Cemal kayboldular. Biraz sonra Cemal geldi: İKİNCİ BÖLÜM Nimet'in ölümü Derleyen llhan SELÇUK yemeklerimdir, beni M A L K O Ç O < H u yazan veçızen:Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI 6 Aralık 1940 Cuma Sabah daıreye gelince gene :lk işim Doktor MUnevver'i »ramak oldu. Ateş ve amelıyat durumunu sordum. Ate? yok. ı m t idrarda şeker var, şekeri düşürünceye kadar ameliyat yapmıyacagız, dedi. O gün saat 3e dosru Cemal telefon ettı. Cemal Buyük £&va$ta yanyana bulundugumuz Cemal'di. Çoktan beri Körüşemediğimizl söyledi. Ben de Nimet'in bastaligını anlattım. Şaçırdı: Hastaneye beraber gidelim, beni de aı dedi. r A R I N: NİMET AĞLAMAĞA BAŞLADI TİFFANY JONES GAZBTECl ıLE BAPBAfA CAUBL&B *H< KONU1 ÖÜNf ICONU» Yurt Dışmda Ögrenım Içm Döviz Tahsısi Lise ve dengl meslek okulu mezunu olup da 1974 1975 öğretim yılında dövizll Ögrencl oiarak yabancı memleketlerde ögrenım yapmak lıteyeolerden 1 Teknik bir daMa ögrenim yapacak ü«e mezunlarmın {en puanları 250 ve daha yukan, 2 Sosyal dalda ögrenım yapacak lise mezunlarımn sosyal puanları 280 ve daha yukan, 3 Lise derecesındekı mejlek okulu mezunlarının B sınav türiine göre toplam puanlan 28Ü ve daha yukan olanlara döviz tahsls edilecektir. 4 Müracaatta bulunacakların formül dilekçelerine üniversitelerarası «eçm* sınavı ionuç belgelerinın Uıdikll bir Srneginl de eklemelari jerekir, UNIVERSITEYE HAZIRLAMA D«vr» Ll»« sen Baklamell Sanat «n«t. ®murat dersanesi (Moüf 123) 7663 S Ekim 7 Ekim 12 Ekim GARTH Tesisatçı yardımcısı alınacaktır Ba»müdüıiüeümüzde boı ve boşalacak Teıisatçı Yar» dımcısı kaurolarının doldurulmasını teminen 4.1U.1974 günü «aat 14.00 de vapılacak sınavda kazananlar arasludan yeterl kadar eleman alınacaktır. Asafiıdakı »artlara haız olanların aınav» girebllmelerl lCİn Nüfus Ciizdanı, Diploma ve l adet fotografla birllkte engeç 3.10.1974 günü mesai bltimlne kadar Gayrettepe Yıldız Posta Caddesindekl Personel Ssrvisimize şahsen murıeaatlan ilân olunur. İSTANBLL TELEFUN BAŞMtDÜRLCGO 9ARTLAR 1 OrtaokuJ veya llkokul mezunu olmık, (Ortaokul me» zucları tercıh edillr.) 2 30 yaşından büyük olmamak, (Tayln tarlhınde 30 yatinı doldurmuş bulunmamak.) 8 ~ Askerliğini yapmıs olmak. I (Ba»ın 22859) 7687 2 9> EYÜP'TE MERKEZİ YERDE SATILIK ARSA 6300 METREKARELÎK FABRÎKA VE HER TÜRLÜ ÎNSAAT SAHASI OLARAK SAHİBt ELÎNDKN SÂTILIK. MÜRACAAT: Rafet BAYSALGtL Tel: 23 O 80 L (Basm 22727) 7668
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear