23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHURİYET 28 Eylui 1974 ABDÜLCANBA2 TURHAN SELÇUK 47'LILER FÜRUZAN 96 Kartıtmda Gemıit güîüyoV sınlri. Mtkinelere bir canh tadı katarak oksayıp severelc bakan ustün yetenekh Tunceliü delıkanlı aç:lan yaraiarın hıçbirini koüarında gövdesinde ellerinde taşıraazcasına ivecenlikle konuşuyor. «Arkadas, dinliyeceksin» diyor. •İnsanın yaratıp kotardığını insanca dinleyeceksin. Makinenin yüreğine başkoyacakMrı. Nerede burulup katılıyor. nerede zorlanıyor, çıp diya bulacaks.n.» Cemşit'in apak dost gulüşü uzaklaşıp soluyor. Haydl, diyor görevli, görüşmecller va. vit tamam. Biz ta Ankaralardan gelriik, diyor annesl. Biraz daha konuşamaz mıyız? Yavrum ağ)ama n'olur. Bu kız epeydir ağlamazdı. Haftaya gelecegiz görüşmeye. Ah Semra ah evlâdım hepsini yotuna koyacağiz. Bizi kapıdaki köylüler gjbi bekletemezler. Suhendan halana gittim. Onlar Paşacidır biliyorsun. bir bir arv lattım. Hele bekleyin dedi şimdilik. Paşa artık parti başkanı değU ama... Yok yok, seni, bizim kız:mızı böyle tutamazlar. Ne demek y»nt. Enisten de Izmlr'de o seyle konuştu sö> aldı. Emine artık... Sızi bugün çok mu beklettıler annt? ben ağlamıyorum... Hem tfe nasıl. Zatpn heyecan bir yandan. sıkmtı b:r yandan. Hukuk müsaviri çok nazıkti. Bizi o yatıstırdı. Dışarının durumunu görscn ana baba gıinü. Orta yaşlıcana bir kadın vardı, nerdeyse dipçikleyeceklerdi zavallıyı. Tııtukevleri önünde beklermiş hep. Her görüjme günunü ezberlemiş kadıncagız sırayla gidiyor lıepsine. Içeri almıyorlar tabil. Yakını yok ki. Öyle suskun duruyor. Yalnız birkaç delikanlı ve kız gidip elini öptüler. Sonra aralarında senin adın geçti, ben de hemen tanıttım kendimi. Birden sarıldı kadın kırk yıliık tanışımmış gibl. «Brn Ahmet'in annesiyim, derîi. Adım Neriman'dır. Klzınız akıllı dürust bir kızdır. Gerçı fiz benden iyi bilirSİnir ya. Yine rie bazen in«an öz çocuklarl için ^gnılabilivor. Benim selâmımı götürün Kizınıra. Arkadaşlarıyla çıktıkîarında bir şev gcrekir.<e evim açıktır. Bahanye'dedir. Kolaycacık buhırlar. Artık ev olarak kalan tek yer ora*!. Ahmet'in annesi dersinlz emi« dedi. Scnra «N'ohır dan'.mayın Emine yalnız değil gö> rüyorum Sizin gihi iyi «evgili bir ailesı var. Bizim Ahmet yok (ta. Artık onlan çocuklarım sayıyorıım. Anlarsırvız değil mi beni..» O kadını goreviiler bir de delı yerine koyuyorlar. Hem Emine bajnna saplanan acıyla bükülmemek içir» tellere tutunuyor. Tanımadığı o kumral kadını. Ramadan'ı, hatta İzmir'e gidip uzun süre dönmeyen bıçkin babayı, vurucj yırtıcl bir sevgiyle duyuyor içinde. Yatışması hemen topsrlanması gerek, yoksa avaz avaz bağırabilir. İyi miydi kendi«i? Sesi çok bozuk çıkıyor. S«n nerden tanıyorsun? Niçin sarardın. Yoksa kotü bir çey mi oldu? Oğlu arkadaçımızdı. Annesinl çok iyi tanırdı. çok da ?everdTi. Sor.ra vurdular oldurdultr. Üstelik silâh yoktu ustur.de. Annesi durgunla«ıyor, sonra Kubilay'ı gnzden geçıriyor. Çıktıgıniîda oradaysa Neriman ögretmen« selimlarımı söyleyln. Ellerinden öptüJumu rie. Peki sövleriz kızım. Annesi Emine'de patlgyan bu aşın saygıll dikkati fsşkınca yabancılayarak izlivor. Tamam, dtdi sörüjmeciler, vakit tamam. Btıradan Ankara ya geieceksın çocueum dejıl miT Sahidir Emine can ha. Nüıemi aramamız aahidır. uıandun bıieam. Emire tedirginliğini hijley.p verdikleri kaıan (üçlendinne isteğiyle, Leylim Nine benim de ninemdir, demijti. Hem gor bak onu biz bugün bulacağız Kiraz. İkisi dc ksrlara bata çıka, yanaklarında tcış EÜneş'iin buzJu vuruşu epeyce yürümüşleıdi. Emine; c okul çantası o gıine değin öyle ağır gel memiştı. Leylim Nincyi hemen bulacaklanna Ki razı ınardırma gayreti fonucunda kcndi de bu inanışj kapılmış. nineyi bulur bulmaz okula gHme ibteğiyie çintasmı da yüklenmifti. Yürümeleri bcyurca umutlaıına gölge düşer kaygısıyl. Leylıra Nine'nin adım hiç anmamışlardı. A.'Kfri birliğin konakladığı yönü bulduklannda öçleyi etmi?lerdi. Aranırken ilkten yolları şaşırrrışlar. iftasyonun oralara gibnişlerdi. Sonra dönüp dolanıp aynı yerlerden ajiıı sokak başlü rından bakınıp aranarak yürumuşlerdı. Içler.ndeki kuçkuyu belirtınemek ıçin de arada top<ık Udıklan karları duvarlsra. evlerın kapılarına at miflavdı Sonunda Emine çantasını bir «lindea ötekıne aktarıp konufmuştu. fa.rine soralım istersen. Kiraz. Bu a*kerl«rın yen neresıdır dıye. Kiraz ürküntüyle çevresini süzmüj. sanki «c rncakları kişi onları ters yiizti eve yollayabilırmi; (ib:, Ya sorduğumuzu bilıne^se deınıstı. Bu; de yajlı birine sorarız. Aynı tokaktan iki ker daha geçtikten «onra, bafinı kshn bir sargıyla »arılıp sarmalamıs sakalı buzlanmaya yuztutmus bir adama yanaîimf lardı. Amca, askerlerin oturduğu. bazılatınm ye mek en.rr.ek aldıkları yer ncrededir? AC'STTI kırışıkhklarla dnlu göz kapaklaruu j o cuklaıi daha iyi görmek İ5ter gibı açarak: BaİAcanlar, demiftı. Ne cdecekttniz orayı?. Yakınınız mı var oralara giden? Evet. deyivermiçti Kiraz. Vaıdır evet. Yişlı adam iki çocuğun avasındaki ayrımı susarak izlemiş, sonra da gidecekleri yönü çocuk lara duyâuğu güvenaizliği beiiriccek denli ince ince anîatmıştı. Onlar adamın yanından ayrıldıklarında srtlarından aynı kuşkulu, ara;tıncı gözlerle dıııup kalmıştı yabancı. Elels tutuşup yürümeye başlamış'.ardı. Aradıkları yere vardıklarınd? çevrelerinde yapıiar seyrelmiş, sonunda karlaria, silme sürüp gide.i bir yere gelip durmuşlardı. Bir insan dizisi, ken di aralannda, kimi çözüliip kimi sıkışsrak uzayıp gidijordu. Ellerinde degişık boylarda kapiaı tutan bu insanlar ağır ağır ilerlerlerken ilgis'z, dalgm nir sessizlik içindeydiler. Karşidan yakla?an iki erin kulplarından tjt tuğu ağır karavana kazanı incccik tütüyordn. Yaklaşınca kazanı yere bırakıvermiçlerdi Kalabalıktaki dalgalanma sanki yuinu§ayıp yatışmı; tı bir an. Sonra içlerınden birkaçı getirilen yiye ceğe hirjz daha yakm olabilme isteğiyle ilerlemeyi denediler. En öndekiler artlarındakileri, ileriye gidilemeyeceğini yeniden öğretmek isrtrce geriye iteklediler. Yemek artıklannı bekleyip aîmayı lısk edebihnck için konsn sınırdan ilcri taşılsmazdı. Erlcr, avuçlarını hohlayıp, önce gülerek birbirlerine, fonra bekleyenlere bakmışlardı. Soîu1* ların ânında buharla?tığı soğukta bekle;enltrin yanında Emine de Kiraz da durakalmışlardı. Onların çocuk yüreklerine yakm duyabilecek lrri yanıtı \erebilecek birini arıyorlar, bunun kinıliğini de kestıremiyorlardı. Neden sonra »ııa daküerd^n birkaçmın kadın olduğunu çıkarıp umutlanmışlardı. Kadınlara sormak daha kola> dı onlar için. Üç dört kadından hangisine danı;malarınm yerinde obcağını kestirmeğe çalısırlsrken ardında durduklan bir adam dönüp onlara uzun uzun bakmı?tı; sonra kime, niye söy lediği ar.lajilmayan konu;masına girişmi;ti. Sdy lenenlerden Emine bir (ey anlamaymca; Adam n . dedi Kiraz, demişti. Bilmem Emine can. Konu;tugu eridi. Ben de bilip benzetemedim. Emine, Kiraz'ın kulağına eğilmiş, Hadi artık soralım, baksana demi;Ü. (ÜEVA.M1 VAR) Yüzbaşı SeiaHâttinln Romanı Ateşi yükseldiği için Nimet'e ameliyat yapılamamıştı J 1 Histanede \y\ «u yolctur, hasîanız :çın bazı şeyier alınması gereklı. sonra bana uğrayın sıze alacağınız jeylerı söyliyeyim. Doktorun yanına gittigimda bana Nimet'in ameliyatına razi olduSııma değgın bir kâgıt imzalattı. Kağıdı ımzaiamadan önce durdunı: Amehya'ta bir tehlıke var mi? Mimevver Hanun: Ameiiyatla tehlıke yoktur. Tehlike kansenn metastas yapmasmdan doğar, dua edelim kanser rahımden baska yere sıçramamiş oisun. lirasmı cocuJüara göndermiştik. Ust yanı çantasındaydı. Oantan nerede? dedım. Paranın hepsini almamı söyledi 30"unu aldım, 10 lirasını ona bıraktırn. Ve güya yatırmak için dışan çıktım. Koridorlarda dola sıp geri döndüm. Nimet oda ıçin 3 lira, her giln yapılacak diyatermi için iki buçuk lira vereceğimizı aniayınca üzüldü: Bu parayı nasıl ödeyecegiz? Allah büyüktUr, çok sıkışırsak şahsen Bakan'dan borç üüe isteyebilirim. Nimet: Ah Selâhattin, ben müsrifım, parasız kalmamızın hatası benimdir. Hastaneden iyileşip çıka)ira seni ölünceye kadar mutlu yapmaya çalışacağım, hıç sıkmayacagım, sakın sıkılma emi.. deyince tutamadım gözyaşlanmı agladım. Ama bunu sevinç gözyaslan gibi göstermek içın: însallah, dedim, bu ameliyat yalnız seni iyileştirmekle kalmıyacak. yuvamızın bütün düzenini eskisinden iyi yapacak. Saat 7'ye kadar oturduktan son ra ayrıldım. Hastaneden çıkınca düşündüm. O bilmiyordu. Yann sabah amelijrat olacalctı. Kaç defa bunu kendisine açıkça söylemeyi düşündüm. Ama dilim varmadı. Yağmur yagıyordu. Ikincı Dünya Savasındaydık. Her yer pasıt korunma nedeniyle simsiyahtı. Sımsiyahtı benim İçin de her yer. Aglıyordum. Sular İçinde ev« geldim. İKİNCİ BÖLÜM Nimet'in ölümü İlhan SELÇUK ha?taneye gıdecek, Nimet birgey isterse bana telefon edecektl. Fadıla saat üç buçukta teloJon elti. Nimet manrlalina İle portakal Ij'iyormuş. O «ıracıa yanımda buhınan »s kl <S*renrtlerimd'en Yüzbaşı Ziya ile birlikte çıktık. Ziya, ben 924 yılmda Harbiye BöKik Kumandarnyken öijreneimrii. Birlikte vürüdük. Mandalina ve portakalları aldıktan sonra gen» yürüyerek hastaneye geldık. Ziya yolda anlatıyordu: Yüzba?ım, sİ2 giri pençe'den ameliyat olmuş Harbiye'rin revırinde yatıyordunuz, ga liba tehlıkeli görmüslerdi ılur u m u n u m . . Bir gün hanımefen di okula tizi ziyarete gelmişti. Nizamiye'de nöbetçi onbaşılısı fiorevınl ben yapi.vordum Aldım. kencfılerını sizin yanınıza çıkardım. Yolda bana <ağır mı? Tehlike var mı?» dıve soruyordu. Ben de kendisini teselli etmıştım. On altı yıl sonra siz e?iniz için aynı kaygıyı yaşıvor funuz. Bu kez sizin vanınızdayım. Yu?basım biz Tanrı'ya 1 nanırız, Tanrı ne takriir etmlş«e ömür odur. Bu kader İçin ne ıstırap ne kaygı duymalı... Aynldıktan sonra öğrenclmln arkasından dönüp baktım. Bir zamanlar ben de böyle rfusunürdüm. Zamanla asabım zayıflamıstı. Hayatın en küçük dar belerinde saşınr bir adam olmuştum. Ağır aöır Nimefin yanlna çık tım. Fadıla oradaydı. Nimet daha t\i görünüyordu. Uzun uzun anlattı. Doktorlar «ır»yla vanına selmiçler, konusmu;!ar. Kâmile Hanım bir buçuk saat oturmuş, hastalığ'.n kanser olmadıjını anlatmış. Ama ilerde bir kan«ere dönüşmesı olasılıji bulunduğundan ameliyatı tavstye etmi?, v e demiş ki: Bu konuda tız esinizl r a » edin. Nimet: YARIN: 6 ARALIK 1940 CU>IA MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI «İyileşip çıkayım» «Sâkin olun» Ben yina durdum, ve Münevver Hanıma Doktor Halil Beyın bu ameliyatı yapmaya yeterli okıp olmadıgını. doktorlugunu b r yana bırakarak kadın ruhuyla ve kımlıgıyle cevaplandırmasını söyledim. Belkı münasebetsiz bir soru sormuştum. Ama Münevver Hanım dedi ki: Halıl Bey her gün bu bıçimde 2 . 3 rahım alır. Şimdıye dek rııçbirınde tehhke doğmadı. Ben ve Doktor Doğan. Haiiı Beyin asistanı durumundayız. Bu işi biz de yapabiliriz. Önemlı bir operasyon değildır. Haber aldıfıma göre Kâmıie Hanim da amelıyatta bulunacakmış. Bundarı daha ıyı ve güvencelı koşullarda hastanızm tedavi edilmesıne ımkân yoktur. Sakın olun. Kâjıdı ımzaladım. Doktor: Hasta duyguludur. meraklıdır. Şimdı benımle neden bu Kada r kaldıgmızı sorar. Ben s:z gelmeden hastanin yamndaydım, a\Tiı odada yatan hanım hastaneye girerken kendisınden 30 lira alındıgını söyledi. Siz şimdı e$inız« oda ve diyatermi parası olarak 30 lira yatırdıgınızı ve sizi bunun için çagırdıgımı söylersiniz. Gerçekten odaya girdigim raman Nimet telâşla: Neredeydin? Doktor hanımla beraberdlm. Bu kadar uzun ne konu$tunuz? Para konusunu anlattım. Nlmet Istanbul'dan 70 lira gettrmlşti. 30 5 Aralık 1940 Perşembe günü Ayın 4'ünü S'ine baglıyan £«• ce büyiik bunalımlar geçirdim. Sabahleyin daireye geldim. Te lefonla hastaneyi buldum. Kımet'in ameliyat olup olmadıgını sordum. Doktor Münevver Hanım: Hayır, dedi, dün akşam 39'a kadar ates yükseldi, bunun İçın ameliyat yapılmadı. Ne tuhaf! Ameliyat yapılmamış otmasına sevindim. Ama 1 çin İçin vakit kaybından tfogacak tehlikenin sinsl aeısını da duyuyordum. Nimet'le görüşmek i.itedim. Hasta ile görüsmek olanağı yok muş, Bunun üzerine birşey isteylp istemediğini sordurdum. Istemıyor cevabı geldi. Öğleyin eve geldim. Fadıla İl« görüştük. Fadıla saat 2'dı En.'nc gitm'yecek Ankara'ya. Çocuklugunun tthicı kı;larını özlemesin* karfin yine dc gitmtyecek. Sokiğa indiklerinde ak kıs güne«i onları sa rıp inmastırmııtı. Kiraz üstündeki bafindski ku ma| yığır.larının araeından bir oyunun baflangıeınd»?/ımşça ışıldamiî yüzüyU; TİFFANY JONES TAKVİM 28 Eylül Ramazan: 11 Ruml 1390 Hicrl 1394 GUne$ o.51 Ögle 13.U5 Ikindl Aksam 18.37 Yatsı 2U.28 Imsak 5.09 16 11.52 fl.Oft 12.00 1.3: 10.11 Cumhurıyet Resat Harrut Azız Napolyon 24 Ayar 22 Ayar A LTI N 4SHJ. 4 9 2 . 780. 785. 510. 615. 480. 485. SÜO. 6 1 0 69.75 70.00 64.00 64.25 Kara Kuvvetleri Personel Başkanhğından Kara Kuvvetleri Komutanlıgı merkez, tsşra teşkilfttmd» görevlendırilmek üteıe Yüksek İnsaat Mühendısi, Makina Mühendisj, Tekniker. Vükgeic Teknıker ile Hukuk Fakültesl, İktisat Fakültesl ve İktısadî ve Tıcari Üimltr Akademisi mezunu sivil » » • » • »» » • • • •• • • • • • • • »• •• •• •»>• • • • » • • • • • • • •» MilJî Eğitim Bakanhğı \ Devlet Kitapları Müdürlüğünden 657 sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48. ct maddeEindeki şartlara hair ve askerligini yapmıç (Baylar için) asagıda belirtilen derecelere sınavla Memur Alınacaktır ARANA.N ijARILAR : 1) 2) 3) 4) 5) 657 tayılı Devlet Memurlan Kanununun 48'mci maddesindekı genel ve 6zeJ *artları 'ajımak, Askerlık hizmetlnl yapmıs olmak, 35 yaşından büvük ulmamaK Memur adayUnmn atanma ısleml yapılıncaya lcadar yaptıgı masraflar kerırfisıne ait oiacaktır. îsteklılerln lö Ekım 1974 Salı gtnu mes«l ıaat1 bitlmine kadaı Kara Kuvvetlen Per<one! Baskanhgı Tayın Uairesı SJvıl Memurlır Subesı Müdürlügüne müracatı rica olunur. (Sayı: 1042, Basın: 23054) ?648 Memur Alınacaktır lsteklilerin 4.10.1974 ttrihine kadar Sultanahme^Aya• sofya Müzesi arkasındaki Müdıirlügıimüze sahsen 1 adet fotografla müracaatlan rica olunur. Oerecesl öjrenimi 13 Lise veya Dengi okul mezunu 15 Ortaokul veya dengi okul mezunu Adedı • 3 1 ••••••••••••••••••••••••»»•••••••••••••••»• (Basm: 232087646)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear