Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
w Kurtuluş Savaşımız, bir Türk Yunan değil, bir Türkîngiliz savaşıydı! Sömürgeci devlet İngiltere, her milletten asker kullanmaya alışıktır, Yunanlıları da kendi hizmetinde asker olarak kullanmıştır. Churchill, daha 1914 yazında Yunan askerini kullanarak Istanbul ve Boğazları almayı planlamıştır. Kurtuluş Savaşında Yunanhlarla vuruşulmuştur. Fakat aslında, Türk Yunan savaşı bir Türk • İngiliz savâşıdır. Sömurgeci tievlet İngiltere, her milletten asker kullanmaya alışıktır. Yunanlıları da kendi hizmetinde asker olarak kullanmıştır. Hiç değilse 1921 yılı başlarına kadar durum açıkça böyledir. Churchill, daha 1914 yazında Yunan askerini kullanarak Istanbul ve Bogazlan almayı planlamıştır. Kral Konstantin, Dünya Savaşına girmeve karşı çıkınca Venizelos, Balkan savaşında ün kazar.mış generslleri yanına alarak Girıt ve öteki Ege adalarını tfoiaşmış, Türklere karşı itilâf devletlerinin hizmetinde savaşmak için gönüllü tcplamıştır Venizelos, 1916 yılında 23 bin Yunan gö nüllüsünü tngiltere ve Fransa'nın hizmetine sunmustur Venİ70los, İngiliz ve Fransız birliklerinin desteğiyle kralı devirerek terr. muz 1917'de resmen savaşa girmiştir. 1918 sonbahannda Istanbuia doğru ilerleven General Milne ordusunda Yunan birlikleri varriır Yunan birliklerine en yeni silâhlar verilmiş, tngiltere, Fransa ve ABD 1918 vıhndan sonra Yunanıstan'a yılda 750 milyon frank yar dım yapmayı kararlaşttrmıştır Mütarekeden sonra Anadolu'dakı Yunan birlıklerinirı bir kısmı doğrudan dogruva tnglliz komuta sına verilmisMr Kocaeli yarımariasındaki bir Yunan tümeni ve EsyUoz'cîaki baeını?ız bir Yunan birliği, İngiliz komuta'inın dojrudan doSruya hu\ ruğımdadır. Yunan ordusunda hol «ayıda tr>püiz askeıi cian'.şman %'ardır Donanmada Amiral Kelly oaşkar.Iığmda bir însili? deniz mısyonu bulunmaktadır Kısaca. Yunanlıiar, tııgıüz emperyaüzminin gönüllü askerleridir. Nıtekim. Sevr AnUaşmasını Anadolu'ya kabııi rttirmek tçin Yunan kuvvetlerinin 22 haziran 1920'de başlattığı hareket, tngiV terenin isteğı ve onayıyla yapılmıştır. Prot fo.vnbee nın vazdığma göre. harekât planlarının ha?ırlanmasır.a tnguu Kiırmayları katılmıştır Muöanya, üemlık, DoŞu Trakya Dolgelerınin ışgali, İngiliz Yunan kara ve deniz kuvvetlennin ortak eylemlyle gerçekleştirümiştir. Bir Yunan tümeni, tngilız cfenız gücünden yararlanarak, İngili? toplarının himavesmde Izmıt'te karaya çıkmış ve tngiliz komıılanlıgının hizmptine girmıstır. Yunan birlikierinm adı «Anariolu'riaki müttpfik kuvvetleri»dir. Sözde «Tarafsızlık» ama ne zaman? Yunan kuvvetlerinin Bursa vı alma=ı ve Ege lçlerınde ilerlemesi, Türk direnişıni kırmaz. 1921 ilkbahannda Yunan Kuvvetleri vine tııgıltere'nin yeşıl ışık yakışıvla. Anadolu lçlerınde ilcrler. Ancak fkıncı tnönü Savaşıvla Yunan ilerleyi$ı durd>ıru!duktan sonradır ki, Nisnn 1921'de fngıltere. Türk • Yunan savasında ta. rafsızlık tezinı ortaya atar! Daha «onra da cBogazlar ve Marmaıaı bölgesinı çevreleyen alan «tarafsız bölge» ilân edıiir Bolgeye valnızca Türk askerlennin girmesi yasaktır. Yunan nonanması ıs« tarafsız bölgede cirit atar. Tarafsiz bölceılea yararlanarak, Marmara ve Karadpnız sahıllerimizi bombalar 1921 haziranında bir haçlı seferi komutanı edasıvla, Kral Konstanrin'in tzmir'e çıknrmsında ve Anadolu Kuvvetleri başkomutanı atanma'inda, askerlere moral gücü verme düşüncesıyle, tngiltere'nın telkinleri rol ovnar. Kon^tantin 15 aâııstos 1921'da Ankara'ya buyruğunu verd:kten oır min soora iiovd George, Avam Kamarasında tnElltere'nın ıznini açıklar: «Türk ayaklanmasını bastırmak için. \nadn\a'nnv naglık böl. gelerine kadar tnpilir nrduları gnnderileraıyeceğiııe gnre tnçiltere'nin ö'nünde tek bir şık vardır. o da her ıKi tarafı sonuna kadar vuruşturmaktır.» Lloyd Geovge ikı tarafı vuruştururken. sözde taraısızlık ıddiasını da lytce unutur. Istanbul ve Marmaravı Y'inan donanması» nın tam üssü durumuna getirir. Türkİngiliz ılışkılermin tarıhsel gelışimi DOĞAN AVCIOĞLÜ Çanakkale'de savaşın eşiğinde Yunan ordusu î/mır'de denıze dökülünce. :ngııiz »5 Turi asKerleri karşı KaTşıya eelir. İzmir'de îngilLı Konsolosu Mustaı» Kemal'e sorar: « Siz tngiltere nükümetine savaş rru ılân edıvorsunuz?» Mustafa Kemal'in karşıhğı şu olur: « Siyasal ilişkiler kurulmamıştır kl venıaen savas uân ert!lsin?» Gerçekten savaş öıtmlş değüdir ki, yenıden sav&s uan edusin. Nitekim 7 Eylül 1922'de toplanan tngiliz kaainesı de savaştaij yanadır. Lord Curzon. Istanbul'daki 400 bin Ruınu." Tüıklete iarşı kuilanılmasını önerır Churchill, «Balkanların en y\ savi?an milleti» Bulgarlarm Türklerle vuruşturulmasını ileri siuer. Churchill, f 15 £ylül tarihli Kabine toplantısında dana Darıak bir ikir ortava atar: «Yunan, Romen, Sırp ve tngiliz ku\vetıenni bir araya gerirmekle hatın sayılır bir ordu varatüabilir. Mustafa Kemal 60 bin kişivie Boğazları asarsa, karşısında 60 bin kişüik oir buvvetten başka aynca tngiliz donanraasını bulur.» Londra, Çanakkale'ye kuvvetler yığar. Generaı Hanneton'a, Türt askerleri tarafsız bölgeyi çiğnerlerse. üzerierine ateş açılacafının Mustafa Kemal'e Dir kez daha bildirilmesi buvruğu venlir Harineton ateş açrnaya yetkili kılınır. Bu arada Curzon Parıs e «OSUD YUEOSlavya ve Romanya'dan. tekrar askerî yardım ıster > ' Lozan Antlaşmasıyla da Ingiltere'yle oans sajıan'naz. Musul anlaşmazlığı sürüp gıder. Musul konusunaaki Mavıs ı924 lsthnbvu Konferansmda İngilizler. Musul'un kuzeyınde Ha;<K^ri'oe «\asturilerın yaşadığmı hatırlar ve Hakkâri üzerurie ıddıaıarna oulunurlar. Ekim'de Hakkâri ilini bombalarıar. Askeri saldırı tebdMıne gri,ırler. 1925 yılında ingiltere Milletler Cenıiyetinı çıkarlanna =ııet eüerec, Musul'u kazanma çabasmdadır. Türkiye'üe ^eytı aaıt ısvtnj o günlerde patlak verir. Milletler Cemiyeti Konseyinae Türkive, Hınstiyanlara zıılüm yapmakla suçlanır ve Konsev 16 Aral k 1925't« Musul'u tngilizler'e bırakır. Mustafa Kemal, bütün bu anlaşmazlıklara 3 Hazi.an 1926 anlasmasıyle son verir ve Ekim 1929da Kralıçe Eliza'bettı «.rhıısı da içlerindfi olan bir İngiliz donanması Istanbul'a iosrıu* zıvartti yapar. A T A T Ü R K Atatüık Düyüic devletlerle askeri ittiıaklan kesinlikle rtddedeı Tkincı Dünya Savaşının yaklaştığı günlerde îngiltere ve özeüikie Almanya, bir ittifak için Türkiyt'ye *8ir raskı yapmakta. çekici askeri ve ekünomiis yrardjm önerilerinde bulunmaktadır. Atatürk TUrkivesı en oekici ittifak önerilerine yanaşrnaı At&türn'ür. son Başbakanı Celâl Bayar'ın açıkiadığı üzere oiümünden önce Atatürk, şu dış politika vasiyetinde bulunur: «~ Türkiye tarafsız kalmau bir ittifak icine girmemelidir!»» Batı Almanya'da vergi reformu, yabancı işçilerin sırtından yapılıyor • YILBAŞINDA TÜRÜRLüGE GtRECEK OLAN BATI ALMAN VERGİ REFORMU TASASINA GÖRE, ÇOCLKLARI TÜRKİYE'DE YAŞAYAN TÜRK İŞÇİLERİ DAHA ÇOK VERGİ Ö D E Y E C E K L E R . AYR1LA. TÜRK İŞÇİLERİ ARTIK TÜRKİVE DEKİ ÇOCUKLARI İÇİN «ÇOCLK PARASI» ALAMAYACAKLÂR.. Başpiskopos Makarios yakımyor: "Kıbrıs'ta darbeye ne gerek vardı?,, Kıbrıs Rum toplumunun halen Londrada bir otelde yaşayan de\rik lideri Makariosia, Atina'da ya>imlanan yüksek tirajb «EPİKERA» derpisi bir röportaj yaptı. Derginin muhabiri Niko Angelis'tn Makarios"un Enosis'e ilişkin uzun vâdeli hesaplannı yansitan röportajının bir özetini sonuyonu. «Geçen cuma öğle Uzeri, Londra'nın Uluslararası ün sahibi kişileri, para babalannı. petrol sahibi şeyhleri ve büyük sanatkârlan misafir eden modern «Grovener Haus, otelinin salonlannda hüküm süren soğuk atmosfer ansizın kanştı. Başpiskopos Makanos. iki koruyucusu ile beraber ıçerıye giriyordu. O an, tatlı bir erkek çocuğu önune çıktı ve cübbesini çekeleyerek İngilizce dedi ki: Benim ismim de Makarios'tur. Benim de öyle, dedi bir baska oğlan. Başpiskopos. heyecanla duraksadı, iki çocuğu okşayarak: Demek üç kişiyiz. Hiçbir zaman bu kadar büyük bir otelde üç Makario» birden bulunmadı. dedi gülümseyerek. Buna rağmen gülürnsemesi acı idi ve hü?ünlü vüzünde aniden sönüverdi... Makarios'un öyküsünii dinlerken cridiğini hissediyorsun Tüm söyledikierinin dogru oldu?unu b:lrmyorsun. Fakat o kadar acı ki anlatılanlar. \nkildigmi sanıyorsun. '< Kanunsuzlar» evlerı vagma eîtüer. «Kanunsuzlar» dövdüler, ö'dürdüier. YunaniıİRr Yunanlıları Girne sahülerinin topiarı Türk'lerı dövmediler. çünkü adamlan adanır. iç kesımlermde «tem:?!ik hareketlerinyle ufraîiyorlardı. «Kanunsuzlar» birıncı gün beni dövüyor. ertesi günü nasıl savaşayım?.. Ne zaman ki ne zaman ki Bütün bunlardan hangisıne inanmanın. hangisine inanmamanın gerektigini bilmiyorsun. «Enosis'i unutmuş, fanatik Enosisçiler», darbenin baş kahramanlan, Samson'un bakanlari, yalnız kalnus geçici bir Cumhurbaşkaninın etrafıru almış, tüm egemenliklerı hiç kimseye hesap vermeden kullanmaktadır İar. Yirmi gün önce emri ile «Günah ışlediklerı» Atına'nın tavsiyelerini dahi kabul etmemektedirler artık. Salonda üzuntü ve acı, fakat içeride «Yunsuılı» her zaman güleç ve ümitli . Btraz önce Türkler'e Karşı sert beyanatl*rda bulunmuştu. Sabahleyin Callaghan'la görüşmüştü. C^le üzeri Kissinger telefon eörüşmesi yapmıştı. Çalışma masasırun Uzerine yayılmış bütün dünyadan gelen bir sürü telgraf var. Başta da Türkiye Dışışleri Bakamnın bir Fransız gazetesine verdiği demeç... Makarios bu beyanatın bazı kısımlan çızmış... «Makarios, Türk toplumunun güçlenmesiyle hayalinin, yani ENOSlS'in gerçekleşemiyecegini biliyordu. Böylece Türk toplumunu yok etmek için ince hesaplı girişimlerde bulunyordu: Kıbnslı Türklerin yurt dışına gitmelerini kolaylaştınyordu. Kalanlan ise ekonomık ve sosyal bakımlardan baskı altında tutuyordu. Yunanlı gençlerinin, dâgünden önce hristrysnlaştııriığı KıbnsU Türk kızlan ile evlenmelerini teşvik ediyordu v.s.» Bir Türk ki birçok Yunanlılardan daha çok şeylcri anlıyor, dedi, gazeteyi göstererek. Atatürk günlerinde tngiliz dostluğu Lozan'da Boğazlar bölgesinin silâhsızlandırılmasını. tngiliz donanmasının Karadenize serbcstçe çıkmasım ve Musul'u elde eden tngiltere, Cumhuriyet Türkıyesine ilk yıllarda fazla önem vermez. Türkiye'den çok, Türk Sovyet dostluğunu bozmakla Ugilenir. Cumhuriyet Türkiyesi, tngiltere'nin Milletler Cemiyetini âlet ederek Musul'u ele geçirme çabaları üzerine. Konsey karan nın daha ertesi günü, Sovyetler Birliği'yle Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması imzalar. Buna göre iki devlet, öteki devletlerce bu iki devletten birme karşı yönetilmis ittifak, ya da siyasal nitelikte anlaşraa yapmayacaklar, düşmanca bir harekete katılmayacaklar, emperyalist o>Tinlara kargı sıkı işbirliği yapacaklardır. Böylece Sovyetler Birliğiyle, 1929 protokolüyle pekiştirilen yakın ve özel ilişkiler kurulur. İngiltere, Musu) anlaşmasından hemen sonra, Türkiye'yi Milletler Cemiyetine girmeye zorlayarak. bu yakın ilişkileri bozmaya çalışır. Louis Fischer, bu İngiliz baskısını şöyle belirtin • Bütün 1926 yılı boyunca, tngiliz diplomatlar Ankara'ya Milletler Cemiyetine katılma zorunluluğunu belirttiler. Katılmanın Türkıye'yi ttalyan saldırısmdan ve Yunan emellerinden konıyacağını söylediler. Kemalisilere, dış politika faalivetini Moskova'dan Londra'ya kaydırma zorunluluğunu anlatmak üzere. ekonomık boykota benziyen mali tedbirler aldılar.» Yüksel PAZARKAYA STYTTGARD 1 Ocak 1975 tarihinden itibaren yürurlüğe girmek | Uzere. Federal Almanya'da vergi reformu yasası Meclis'ten geçmiş ve Pederai Konsey'ce de onaylanmıştır. Vergi reformu yasasına göre, Al manya'da vergi yükümlüleri önümüzdeki yıl, 14 milyar Mark (735 milyar lira) daha az vergi ödeyeceklerdir. Çalışan halkrn bu parayı tüketim harcamalannda kullanarak, blr yıldır gerilemekte olan konjüktürü canlandırması umulmaktadır. Vergi reformu yasasmm özellikle düşük kazançh yükümlüler için bazı olumlu yanlan vardır Ancak, bu vergi açığını Federal Hükümetin, en yoksullann sırtına yüklemek egiliminde olduğu apaçık ortaya çıkmıştır. Bu en yoksullar, hiçbir zaman Almar işçisiyle eşit haklara sahip olmamış olan yabancı işçilerdir. Bu durumu tammlamak için. geniş çevrelerde pro letaryanın da yoksulu anlamında «sübproletarya» olarak adlandınl maktadır yabancı işçiler. Niçiu kaçtı? Fapazların ve halkın karan ile darbecilerin uluslararası truruluşlar taralmdan verilmesıni saglamak için Baf'tan kaçtı. O, şehrin başka bir bölgesinde bulunurken, küçük bir savaş gemisi Baf'ın Mitropoü'sini ateşe t u t muştu. Bu ateşe tutma olayı kaçma karannda hiçbir rol oynamadı. Tarih için şu belirtilmeldir ki o savaş gemisi cumartesi sabahı Girne bölgesinde Türkler tarafından batınldı. Makarios sözlerini özetle şöyle baglıyordu: «Şuna inanıyorum ki eğer darbe olmasaydı Türkier hiçbir şekilde Kıbns'a çıkarma teşebbüsünde bulunmayacaklardı. Fakat şimdi tüm ulusun manevi güçlerinin birleştirilmesi ön plana alınmalıdır. Manevî şiüç olmadan hiç bir şey olmaz ve Milli Merkezunizin yöneticilen tüm ulusal olanaklan bu yeniden birleşme yönünde sarfetmelidirler. Hiç kimse kişisel nedenlerden ötürü bir vatandaşını, kim olursa olsun şahsını ulusal mücadeleye adamasma engel olma hakkına sahip değildir.. Mülî birlik şu demektir: Maddi ve manevi tüm güçler vatan hizmetinae. Bu benım şu senin diye bir şey yok. Eger bu gerçekleşirıse Yunanlılık yeniden başanva ıılaspcakhr » Işin püf noktası Yeni vergireformu yasasına göre, önümüzdeki yıldan başlayarak şimdiye değin olduğu gibi, çocuk sahibi yükümlüler için çocuk başına belli bir gelir miktan vergiden muhaf tutulmayacaktır artık. Örneğin, üç çocuklu vergi yükümlüsü. çocuksuz bir yükümlüden şimdiye değin çok daha az vergi öderken 19751e ikisi de aynı kazanç için aynı vergiyi ödeyecekler. Ancak, bunun bir haksızhk olarak ortaya çîkmaması için her ç o cuğa vergi dısı bir çocuk parası ödenecektir. Almanya İş ve tşçl Bul ma Kurumlan kanalıyle. Çocuk parası, kazanca bakılmaksızm çocuklu herkese ödenecektir. Birinci çocuklar için ayda 50 Mark <2S2. lira). ikincı çoeuktan başlayarak her çocuk başına ayda 12(1 Mark f63fi lira) ödenecekür. Buna göre. üç çocuklu bir aile. ayda toplam 240 Mark (1260. lira) çocuk parası alacaktır ve bu para vergi dışı kalacaktır. Atatürkçü dış politika Türkiye, tngiltere'nin arzuiadığı koşullarda Milletler Cemiyetine girmeyi reddeder. İngiltere'nin ekonomik boykotunu görmezlikten galir. tngiltere'yle ve bütün devletlerle iyi ilişkiler kurar. Milletleı Cemiyetine, yakın komşularıyla özel ilişkilerini bozmadan kendi koşullanyla girer. Alman ve ttalyan diktatörlüklerinin saldırganlıklarına karşı, yakın komşularıyla sık: işbirliği hâlinde Batı demokrasisıyle ortak eylemi savunur. Italya nın Habeşıstan saldınsında. M'UeHer Cemiyetinin ortak bir eyiemiyle bu saldırmın ceza!sndırılma;ına Kenıalist Türkiye ıçtenlikle katılır İspanyo' iç sava=ı sırasında faşist korsan gemilerinin faaliyetine karşı tngiliz ve Fransız donanmalarının öncülüğünde alınacak tedbırlere en ıleri ö!çüde katılmaya Atatürk isteklidir. Hitler tehlikesinin artışı üzerine. tngiltere'nin Türkiye'yle yakınlaşma çabalarını Atatürk iyi karşıls.r. îngilizlerle dostlueu geliştirir. Almanların kazanahileceğı önemli ihfleleri İngiîizlere verir. Yakınlıktan yararlanarak Boğazlar statüsünun Türkiye ve Sovyetler Birliği yararına düzenlenme<;ini sağlar. Hatay sorununu çözer. Fskat karşüığında hiç bir zaman yakın komşularıyla ilişkilenni ve dıç politikasını değiştirmez. Atatürk. büyük devletlerle askeri ittifaklan kesinlikle reddeder. tkinci Dünya Savaşının yaklaştığı günlerde tngiltere ve özellikle Almanya bir ittifak için Türkiye'ye ağır baskı yapmak'a. çekici askeri v» ekonomik yardım önerilerinde bulunmaktadır. Atatürk Türkiye'si en çekici ittifak önerilerine yanasmaz. 7 kasım 1972 tarihli Hürriyet gazetesinde Atatürk'ün son Başbakanı Celâl Bayar'tn da açıkladığı üzere. ölümünden önce Atatürk şu dıs poiitika vasiyetinde bulunur: •Türkiye tarafsu kalmalı, bir İttifak içine çirmemelidir.. Türk işçilerinin durumu Buraya kadar İyi. t ş bundan sonra olumsuîlaşıyor yabar.cı işçiler için. Özellikle. Al manya'da en kalabalık yabancı işçi top'.:l'.ı^ıınıı oluşturan ve en çok çocuğa bakmak zorunda olan Türk işçilerı için Cünkü. Federal Hükümet. bu çocuk paralanm, yalnız Federa! Almanya'da yaşayan çocuklar için örJemeyi kararlaştırdı. Çocuklan Almuıya'da yanlannda bulunan Türk ışçileri alabilecek ler bu parayı, ama Almanya'da çalışn Türklerin çoğunluğu ile ve çocuklannı zorunlu olarak yurtta bırakmıştır ve onlara Almanya'dan gönderecegı paralarla bakmak durunundadır. Eldeki istatistiklere göre, Almanya'daki Türk işçilerinin « . 78,4"• ' ünün çocuklan Türkiye'dedir. Bu demek 330000 yurttaşımız bu durr.mdan mağdur olacaktır Bu yurttaşlanmızın aşağı yukan yanm mil yon çocugunun Türkiye'de bulunduğunu varsayarak, ayda ortalama 100 Marktan. ayiüî zarann 5 milyon Mark (26 milyon lira);; yülık aşağı yukan üç yüz milyon lira olduğu ortaya çıkar. DEVKİK LlDtKlN PLAN1 Makarıos, Türk toplumunun züçlenmesiyle h&yalının yanı KNüSİS'in gerçekleşıne\eceğini öilıvordu Bu nedenle Türk toplumunu yoketmek için ıncr nesaplı girişimlerde bulunuyordu: «Kıbns'lı Türklerin yurt oısına gitmclerini kolaylaşurıyordu. Kalanları ıse ekonomık ve sosval bakımaan baskı altmda tutuyordu Yunanlı gençlerin, dügünden önce Hıristiyanlaştırdığı Kıbns'lı Türk kızlanyle evlenmeıprini ıstıyordu.. Y A RI N: îngiltere'ye bağlanış Gcrekçe Federal Hükümet, ancak gelen baskılar karşısında, «Biz yabancı işçilerin yurtlanndaki çocuklan için çocuk parası vermeyeceğiz, demedik. Pek tabii onlar için de çocuk parası ödenecektir. Ancak, çocuk parası, yalnızca hükümetin bir aile geçim yardımı anlamına geldi ğinden, o çocuklar için, kendi ülkelerinde geçerli ölçülere göre çocuk parası verilecektir. Bu da o ülkelerin hükümetleriyle yapılacak görüş melerde saptanacaktır» dedi. Bunun ne anlama geldiği ortadadır: Türkiye'de ömek olarak çocuk parası birinci çocuk için on liray sa. bunu Alman hükümeö ödevecektir. Yani, birinci çocuk için 50 Mark yerine. yalnızca 2 Mark. Nitekirn, bunun böyle olduğu îspanya ile şimdi vanlan anlaşma da ortaya çıkmıştır. Almanya'daki İspanyol işçilerinin ülkelerindeki çocuklan için 5 ile 25 Mark arasında çocuk parası ödenecektir. Oysa, Almanya'daki çocuklar içiı bu 50 ile 120 Mark arasındadır. tspanyol hükiimeti. Almanya'daki tspanyol işçilerinin bütün direnmelerine kar şın, Almanya'nm bu oyununa gelmiştir. Yedi milyon üyeli Almar Sendikalar Birliği ile birçok demokratik kurjluş bu uygulamaya karşı çıkınıştır. Ancak, Alman hükümeü bu seslere kulak asmamamktadır. Faşist Yunan Cuntasının bir ajanının itirafları: 'Amerikan filimleriyle beyinlerimiz yıkanıyordu,, Diraitris Pinpas, yedi yıl süreyle faşist cnnta döneminde Ynnan Merkez tstihbarat örgiitfinde (KYP) ajanprovakatör olarak çalışmıstı. Şimdiki Dışışleri Bakanı Mavros'tan yabancı diplomatlara kadar birçok önemli kişiyi izlemişti. 1973 yılında Yunan snbayları Kıbns'a çönderildifinde Nikos Samson'a bunlar hakkındz bil?i veren vine Pinpas'tı. Pinpas, Avrupa'da okuvan Yn nanlı ögrencilerle birlikte Rrüksrl'de bir çocuk kaçırma olayına karışmış, ancak yakalanmıstı. Aianlık görevi de. cuntanın devrilmesi ile son3 ermisti. Asafıda KYP'de bir »jan provakaiör oiarak çalışitn Pinnas'ın ıhrtî verirı ve itrenc 'lirallarını tnr'üz «The tiuardi»n» 83Z!*i">>nr>n oevirerrk kendi ağzın^an «ın «Ben Dimıtrıs Pmpas, Yunan )«tihbarat Örgütü'nrie tam v>s di vıl ajanlık vaptlm Bu VP<1) vıl içinde ne!»re tanık Dİdtım? Şimdi düşünüyorum da, şaçıyorum. Ama belleğimde en fazla yer eden olay kuşkusuz Atina'da gösteriler sırasında 400 iğrencinin öldürülebilecefi gerçeji ıdi... KYP'de yanı Yunan Merkezi tstihbarat Örgütü'nde çalıştığim yedi yıl içinde hangi kılıklara girmedim ki! Doktor oldum, gazeteci oldum. hapse glrip mahkum oldum ayakkabı boyacısı oldum, öğrenci oldum. Hepsinde amacım cunta vönetimine karsı belıren direnme ha reketıni yakından öjrenmek, Yunaniçtan ve Batı Avrupa'yı bu yönlerden aydınlatmaktı. Çok taaiidır ki bu ölçüde yoSun çalısmalarım sonucu yüzlerce kişinin tutuklanmasında başrolü oynadım. 25 vasındayım henüz. Ama yaptıgım isler bu yıllara sığacak cin«ten degil Aslında bu İ«lerp eirisim biraz da maceray la oldu Olaylar geride kaldı Sımdi bunlan bütün açıklıgıvla 3n!atabılirim HiçhİT sakm ca da jîürrri'jyorurn ayrıca Yani Atına'da albayların darbesinden kısa bir sure önce. Bir papazdan para çalmayı denemiştım. Ama pek beceremedim. Tam çalacakken yakalanacaktım. Çalmak pek o kadar da kötü bir şey olmasa gerek. Ne yapayım? tşim yoktu, karnım açtı. Üstelik papaz da aptalın tekine benziyordu Fakat yakalandıgım ?aman ilgınç bir şey old\ı Benim ensemden tutan polis. ne iş yaptıfımı sordu. Ben de işsiz olduğumu söyiedim Adamın ismı galiba Pannayodis'ti. KYP'de çshşan bir ajanraış. Bir süre benl süzdü. Bana. «Seni mahkemeye çıkarmıyacağım. ama bize vardım edecek=in> derll Pek anlamamıştım Biraz sonra anlaşıldı mesple O anrian itibaren Yu nan Mprkezi tstihbarat öreütü'nd* nen rte ajandım artık. tlk avlar oldukça güçlük çektim Bir dızi kursa EİtTtıem serekivorrfu Çogunlukla Deyin yıkama rrtekanizması tçin ffitmek frerekivordu Kurslar daha çok psikolojik nitelilcteydl. Gızlenme, başka kışilerın kılıklanna gırme. onlar gibl dav. ranmayı öğrenme, her zaman güçlü olma hissini duyma gibi kurslardı bunlar Birisi sürekli anlatıyordu. Ayrıca işin uygulaması da Amerikan filmleriyle gözlerimizin önüne seriliyordu. Askerden gelir gelmez doktor olmuştum. Atma yakınlannda bir künik vardı. Orada askerı dostorları ve özellikle Dr. Trochanis'i kontroi edecektim. Bir süre sonra, oradakı doktorlar taralın dan doktorlukla ilgim olmadığı anlaşıl dı. On;ar bera emniyete sikâyet et tiler. Bunun üzerine «tutuklandım.» 1970 Mayısında Korydallos'da önerrüi siyası tutuklulann buiun duğu hapisaneye gönderildim. Ha pisane arkadaşlanm arasında Merkez Birliği Partisi önde gelen üyelerinden Zigidis. Profesör Mangakis. vazar Kapsıs vardı. Görevim onlann içerde neler fconuştugunu bildirmek ve dışarı sıyla yaptıklan temaslar hakkında bilgi toplamaktı. Bu »örevlerimi eksikstz yerine ?etirdijrimi santvorum. 1971 vılında venı bir göreve 8 tandım Simdiki Dıştsleri Bakanı MavrosMn ve eski Başbakan Kanellopulos'un evlerine vakın bir ver1e kahvecilik vapmava başladım Bütün amacım onlann kimler tarafından riyaret edildiğini öğrenmekti. Kahvehane yakın olduğu içın evlerı y e n m d e a rahatlıkla çörebilıyordum. Gözetleme ışı oir süre daha do vam ettı. Eskı oarlamenterler ve yabancı diplomatlar venı hedefim di. Fakat artık bu ışten bıkrnıştım. Yani adam eözetlemekten demek ıstiyorum. O sırada veni bir «iş» çıktı. Ga zetec.lige başlamıştım. Karakzaferes'in gazetesine gırdım Karak zaferes'in çok eeniş bir çevresi vardı ve Kendisi devrimcı öğren cüerle vakın işbirligi içindeydL Onlarla arfcadaşlık vapıyordu. Kısa sürede onu tutuklattırnm tım. Fakat sonradan işkence yaDildıgını rigrendim Ev gözetleme Benim Oirkaç ulak işten sonra ilk görevim solcularm lideri And reas Papandreu'nun evini gözetlemekti. Ev, Atina yakınında Kastri'dey di. Bir süre orada olup bitenleri, kimlerin ne zamanlar geldiğini. ne kadar kaldıklartru lrledim ve şefe bildirdim. Sonra başka bir görev verdiler. O da bir gözetleme göreviydi. Bu kez eski Başbakan Stephanopulos'u gözetleyecektim Eski Baç bakan Kifisia'da Pentalikon Otelinde kalıyordu. Ben de aynı otdle yerleştim. 1969 yılmda askere ahndım. tki yıl askeriik yapacaktım. Ama do kuz ay Tecmişti ki aradan, benl terhis ettıJer TekTar KYP'dekl görevime döndüm. Haksızhğın katmerlisi Haksızlık yalnız bummla kalmıyor: Eskiden çocuk başına belli bir mik+sr kazanç vergi dışı tutuluyoT du. Sımdi bütün kazançtan veıgi kesilecfği ı^^ı çocuklan Türkiye'de bulunan yırttaşlartmrem verpi yükü de eskısine sftıe artmı? oiacat tır. Öte yandsn. Aıman hükümetinin Türkiye'de bırakılan her çocuk için müteşskkir olması gerekir. Türk işçilerinden de aynı Almanlardan nlduğıı Eibi her türl'ü vergi ve sosyal sigorta kesintileri almırken, Türkiye'de kalsn çocukla. için okul. öSretmen. cocuk yuvası vb. giderierden de kurtulmuş oluyor 'Jmanya. Bunu gr>z öniinde trimp Ttjrkiye'dekı çocuklar için, daha fazla ço cuk D?rası rid?me«ii »PiPk'rkpn kendi'.Tiri en az kOTiıvabılecek durum da o'ıduguntı sanrtıSı vabsncı («cilerin «ırtıns viiklmnpktedir sözüm ona yeni verei refoTnyrtım bpdelini. Türk îücileri. vurttaKî c v "'tv'nrı ıclr aslmds dah; fazla mesrafa 0rm=ktp.dir!pr rr>ciıkiar vn naralı vaMlı okullarda kaiıyoriar pah.ılı olarak. va da kendilerine birisi bakmak zorundadır ki bu kısinin geç: minı de Almanva'dakı Türk işçisi üstlenmektodir. Ayakkabı boyacılığı Meslek degişikliğıne ihtiyaç var dı: Şimdi de ayakkabı boyacısı ol muştum Donanma Bakanlığı kar sısmda avakkabı bovarken cunta taraftnrian îzlpnmpsi Istenen kisileri resimlerinl cekivordum. CünkO Donanma Bakanlıgı cuntanın asi btr evlârlıvdı sankt Kral taraftarlannm vııvalandıjb verler den birivdi orası Cunta da çok önero veriyordu.» Papazdnn para çalma