23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OKUL SÖZLÜĞÜ H A Z l R L A Î A N L A B s • ALAYLIOGLU Reşat GÖNDEM n an Satış Yerlen: Lstanbul'da Babıâli'de cak Kitap Dağıtım ŞH. ve BATEŞ IngilizceTürkçe ULKU •• •• umhuriyet 51. yıl, sayı: 17960 Kurucusu: FUNUS NADİ 31 Temmuz 1974 Çarşamba Olavlar • Belgeier • Anılar dizisi : C. W CERAM KOZA TANRILARIN VATANI ANADOLU Anadolumuzu yenl baştan Unıtan kitap Ç1KTI • KOZA YAYINLAR1 G«nel Dağıtım P.K 836 / Istanbul BAT E S (Bateş Reklâm 153) 6114 tfficr ve Londra isteklerimizin tümünü kabul etti mfaşmada, mödahale hakkı bir kez daha •elirtildi, Türk bölgelerinde muhtar yöneimler kurulacak; Denktaş: Devlet Başkan ^ardımcılığı görevini devralacak. 8 Ağustosta yeniden bir araya gelecek taraflar yeni anayasal düzeni tesbit edecek. Ateş kes hududu bu sabah 9'da saptanacak Yunan ve Kıbrıslı Rum kuvvetlerince işgal edilen bütün Kıbrıs Türk bölgeleri derhal tahlıye edilecek. Karma bolgelerde BM ,, , , .... . , ... Lallaghan ın 9 Eeevİt'İn ^ M , ~ tedbir alacak. Ültİmatomuna Cıbrıstaki askeri başarımız lün Cenevre'de belgelendi 5VRE Türk Hükflmetiirk Silâhh Kuvvetleriyle ta kazandığı askeri zafer :şam diplomatik bir zafer;uüenmiş, Kıbns'la ilgili a Türkiye saatiyle 23.30,.evre'deki Birleşmis Milletrayında, Türk, Yunan ve Dışişleri Bakanlan aratında imzalanınıştır. Üç ülkenin Dışişleri Bakanlan, 8 Ağustosta Cenevre'de yeniden bir araya gelecekler ve Kıbrıs'ta sürekli bir barış ve güvenliği sağlayacak ve adadaki iki toplumun muhtar yönetimlerine dayanan yeni Anayasal düzenin esaslannı saptayacak çalısmalara başlayacaklardır. tepkisi sert oldu: 'Türkiye ültimatom almaya alışkın bir devlet değildir, CENEVRE îngütere Dışişleri Bakanı Callaghan, barış gorüşmelerinin çıkmaza girdigi sıralarda dün akşam Türk Heyetine sert bir ültimatom vermis, ancak Ankara'dan gelen talima^ la ültimatom aynı sertlıkte bir cevapla reddedilmistir. tngiliz Dışişleri Bakanı Callaghan, önceki akşam TSt 20 sıralannda Türk Heyetine bır ültimatom ulaştırarak, «Ya Birleşmiş Mılletler tarafından alınmıs geri çekilme karanna uyarsınız ya da bu konferans biter. Yann saat 9.30'a kadar (TSt 1130) cevabınızı bekliyorum. Aksi halde işlenm var, Londra'ya döneceğlm» demişttr. TURHAN ILGAZ BİLDÎKİTOR Cenevre Konferansında Ada'daki yabancı kuvvetlerin geri çekiLmesi konusunda önceki gün ortaya çıkan anlaşmazlık, Başbakan Bülent Ecevitle Amerika Dıçiçleri Bakanı Kıssinger arasında yapılan bir dizi telefon göruşmesınden sonra öteki konularda olduS'J gıbı, Turkıye'nın ısteklenne uy gun biçimde çözümlenmiştir. Buna göre, yabancı kuvveüer, Ada'da sürekli bir barış ve guvenliğın sağlanarak yeni bir anayasal düzenin kurulmasından sonra »samalı olarak azaltılabllecektir. Turk • Yunan, ve Ingillz Dı^tşleri Bakanian arasında dnce ld sabahın geç saatlerine kadar süren gorüşmeler, Ada'dakı yabancı askerlerin durumuyla Ügilı anlaşma maddesinin Türkiye Cumhunyetı Bakanlar Kurulun ca reddedilmesi sonucu. çıkmaza eirmistir Bu saatlerö*en sonra dün sabaha kadar yapılan tüm temaslar, konferansı bu çık mazdaa kurtarmak amacıoa yönelmls ve Türkiye bu konuda da bir kez daha ğörüşlerini karşı Urafa kabul ettirmlstir. Türlriye"nin diğer tüm maddelen üzennde uzlaşmaya varılan anlaşma metninin, askeri kuvvetlerin eer) çekilmesıyle (Devanu Sa. 1, Sü. S de) muna dek Tetikte f rak Atina'ya döndü• sokaklan doldnran halk nanlis'i: lefteriya, DimokraUya, Oklerikani! lanyle karsılamıa, bagnna ış. >zgürlük, Demokrasl, Amelar dışarı! ıın» gelen bu haykınşlaile getirdiği özlemi, aklı da Amerikablar dahil, her • insan anlayışla karşılaDlacaktır. Cunta yönetimiert baskısı altında Ynnan gerçekten çok çekmiştir. rce aydın tutuklanmış, işÎ görcnü?, binlercesi Yaros na sürgüne gönderilmiş, bir sansür altında dize gen basın, sabibinin cesi hadöndürülmüştür. la bütün bu koşnllann arleğiştiğini, ya da değismek s bnlunduğuna söylemek vakit biraz erken değil miHatırlanacağı gibi geçen unta başı Papadopulos yükteki baskı rejimini yutmak üzere birtakım kar yürürlüğe koyduğu zada Yunan gençüği, «Elefı, Dimokratiya» sloganlanyeydanlan çınlatmıştı. SonB oldu? Aradan kısa bir geçer geçmez Papadopuevinde gözaltına alındı, yerine Cnmhurbaşkanlıgı ığuna oturan General Gide cunta rejimini kaldığı ;n sürdürmeye koyuldu. fün Karamanlis'i Başbağa getirenler, yanl devlet timini sivillere devrettikı söyleyenler doğrudan doğcuntacılardır. sa bugün Yonanistan'da \ yönetiminin hâlâ duruma en olduğv tartışma kabul z biçimde gözler önündeCuntacılar sadece ikinci \ çekilmişlerdir. Perde arıdan gene hükümetin dizrini eUerinde tutmaktadırBu gerçeği simdiki ^önetide açıkça söylüyorlar. Bir ı gazetecinin konuyla ilgiusnnu yanıtlayan Savunîakanı Evangelos Averof konuşmuştur: Bizi anlayışla karştlavıliyor sayın bakan, bngün Dğum altında bulunanlar geçen yıl beni vatana ihasuçuyla yakalamıslar, peniz bir odada haftalarca katutmnslardı.» ı durumda biz, hükümete ıl nasıl istediginiz yönü ve iriz?» demeye getiriyor saAverof. nanistan'da bugünkü yöne ı demokrasive dofru bir «intikal» rejimi olduğunu sürraek de biraz güçtür. , bir geçisten söz edilebiIma nercye geçis? Demoke tni. yoksa geçen yıl çöigü üzere eskisine rahmet ıcak koyu bir fasizme rai? lann gelisimine göre her lasılıjı da geçerli saymak, iki olasılığı da gözönünden namak gerekmektedir. ıklık her zaman, herkes yararlıdır. Gerçek dnrnmu îaha saptayalım: Karaman arkasmda Gizikis varsa, da arkasında Kissinger'in •si bütün görkemivle uzaâurmaktadır. Baspiskopos ırios da Birleşmis Millctdeçil, daha çok Moskova'ayanmakta, oradan giıç aladır. r > xun yıllar g ç ğ 1 f sürgün hayatından JJ sonra Başbakan ola Cenevre Anlaşmasınm tam metni Ecevit,"Başarı Cenevrede pekişti,, dedi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosoı) Başbakan Bülent Ecevit, Cenevre Konferansının başanyla sonuçlanraası üzerıne gazetecııere yaptığı açıklamada, «Turk devleti, Türk mılletı, Kıbrıs'ta Türk Silâhü Kuvvetlerinın kahramanca ve başanlı hareketıylo elde etmiş olduğu sonucu konferans masasında da pekiştirmıştır.» demiştır. Bakanlar Kurulu dün Başbakan Ecevit'in başkanlığında bir toplantı yapmış ve anlaşmayı gonden geçirmıştir. Ecevit, Bakanlar Kurulu toplantısından önce Başbakanlıktaa aynlırken gazetecilere, Cenevre'de çalışan Güneş ve yanındaki çalışma arkadaşlan ıle Yunan ve Ingıliz diploraatlarını kutlamış, şunlan söylemiştir: «Bu anlaşma, Kıbrıs'm statüsünu belirlemek uzere yapüacak görüşmelere, müzakerelere de bir başlangıç, bir adım teşkil etmiştir. Daha sağlam, sağlıklı bir temel üzerinde Kıbrıs'ın statüsunün belirlenebilmesi için gerekli bazı temel taşlan, şimdıden bu ateşkes anlaşmasınm içinde yer almaktadır. Bu sonuç milletinüze, Türk, Rum bütün Kıbns halkına ve bütün insanlığa hayırlı olsun. Şimdilik bizim üzerinde önemle durduğumuz güvenlik ku şağı meselesi 8 ağustos'ta yapüacak toplantıya bıraküdı.» (Devanu Sa. 7, Su. 4 de) CENEVRE Türk, Yunan ve Ingıliz Dışışleri Bakanlan arasında vanlan anlaşmaya ilışkin ortak bildiri Türkiye saatiyle 24' de Cenevre'dekı Bırleşmiş Mılletler Sarayının konsey salonunda düzenlenen törenle imzalanmıştır. Anlaşma metni aynen şöyledır: «1 Türkiye, Yunanistan ve Büyük Bntanya ve Kuzey îrlanda Bırleşık Kralhğı Dışışleri Bakanlığı 2530 temmuz 1974 tarihlerı arasında Cenevre'de müzakerelerde bulunmuşlardır. Bakanlar, 16 agustos 1960'da Lefkoşe'de ımzalanan milletlerarası andlaşmaları ve BM Güvenlik Konseyınin 353 sayılı karannı dıkkate alarak Kıbns'takı durumu makul bir süre zarfında yeniden tanzim edecek ve ayarlayscak tedbırlerin âcil olarak devamlı olacak şekilde harekete getırılmesinın önemini kabul et> mişlerdir. Bununla beraber Bakanlar, ilk önce bazı âcil tedbırlere ihtiyaç olduğunda mutabık kalmışlardır. 2 Üç Bakan durumu istikrara kavuşturmak için karşı karşıya bulunan Silâhlı Kuvvetlerin, Kıbns Cumhuriyetinde 30 temmuz 1974 günU 22 Cenevre saatınde (Türkiye saatiyle 24'de) kontrolleri altında bulundurduk Cenevre Konferansının sonucu, Türk diplomasisi için zafer oldu TURHAN ILGAZ CENEVRE Cr ivre Konferansını gerçekten Türk diplomasinın bır buyuk zaferi olarak nıtelemek, bu zaferın kazanılmasında çok buyuk sorumluluk taşıyanları, çok yorulanları, kısaca, zaferi yaratanları kutlamak gerek. Bu kişılerin kimler olduğunu uzun uzun saymanın bir anlamı yok... Konferansı lzleyen Türk gazetecileruıi zaman zaman umutsuzluğa sevkeden, zaman zaman heyecanlandıran, arr.a, konferansı yurütenlerin özellikle Dışışleri Bakanı Turan Güneş'in soğukkanlıllğını hıç yitırmeden surdürduğü gorüşmeler bır de aynı konuda ayn ayrı şeylerin soylenmesiyle başladl. Yunanistan Güvenlik Konseyi'nın ateşkes karannı ve yalnız bunun koşullarım görüşmek ıçın Cenevre'ye geldığini söylerken, Türk heyeti, «Hayır» dıyor. «Ada'da düzen bozulmuş tur. Kıbrıs Devleti diye bir şey ortada kalmamıştır. Yeni bir duzenleme olmaksızin ateşkes gorüşmelerinin anlamı yoktur.> lan bölgeleri genişletmemelert gerektigini beyan etmişlerdır. Bakanlar, gayrinizami olanlar da dahıl bütün kuvvetleri tüm salŞaşkınlık dından ve hasmane faaliyetlerBu sertlikte bir ültimatom den kaçınmaya davet etmişlerdir. 3 Üç Dışışleri Bakanı, aşa önce Türk Heyetinde biraz da ğıdaki tedbirlerin derhal yürür şaşkınlıkla karşüanmış ve ge(Devanu Sa. 7, Sü. 8 de) rekli cevabın verilebilmesı içın Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Ankara'dan Başbakan Bülent Ecevit'i aramıştır. Callaghan'ın ültimatomunun baçkente ulaîtınlmasından kısa bir süre sonra cevap almmıştır. «Türkiye, ültimatom almaya alışkın bir devlet değildir» cum lesiyle başlayan cevap, Ingiliz Heyetine bizzat Büyukelçi Coşkun Kırca tarafından götürülmüş ve Dışişleri Bakanı James Callaghan'a sunulmuştur. Kesin karar Türkiye'nin cevabında şu satırlann yer aldığı öğrenilmıştir: «Türkiye ültimatom almaya allşkın bir devlet değildir. Baskı ve tehditlerle bizi istemediğımiz çözümlere ulaştıramazsınız. Biz, Türk askerinin Ada'dan çekilmesi ile ilgiU hiç bir yüklem altına giremeyiz. Hükümetin bu konudaki kararı kesindir. Ancak bunun dışma*aki bir müzakereye hazırsanız, biz de vanz..» Türkiye'nin cevabında aynca, TSÎ 11.30'a kadar koyduğu süreyi beklemesıne gerek olmadığı, isterse hemen Londra'ya ddnebileceği Dışisleri Bakanı Callaghan'a bildirilmiştir. Daha sonraki gelışmelerle birlikte, askeri güçlerin Kıbns'tan çekilmesine ilişkin Türk önerisl îngiltere tarafından da kabul edümiştir. YAZIYOR Kıbrıslı bir ihtiyar, ydlardır yollarını gözlediği Mehmetçiklerle... 'Rumlar, Magosa'yı toplama kampına çevirdi, (DIŞ HABERLEB SERVlSt) Batı Almanya'nuı en buyuk gazeteleruıden Dıe Welt'm ozel muhabıri, Magosa'dan verdiğı son naberde aynen şoyle dıyor: «Ateş edenler hemen her **naan Rum bırlıklen oluyor. Bu bırlıklerm eşkıya çetelerınden farkı yok. Magosa Rumlar tarafındaıı büyük oır toplama kampına çevrıldı. Yenı Başkan Klerıdes, gerekırse devrik Makarıos olmaksızin da eskı statüye dönmenın çarelerini araştıracak. Makarıos dönemınin en büyük özellıği TUrklere hemen hiç söz hakkı tanınmamasıydı. Türkler, ancak Turkiye'nın askerı varlığı yakın olduğu sürece, canlarından emın olsbılıyorlardı. Son gunlerde Denktaş, peygamberlık oynadı. Makarıos'a karşı ginşilen darbe üzerine danışmak ıçm Ankara'ya gıdıp gıtmeyeceğı sorusunu şöyle cevapladi: «Ankara'ya gıtmıyorum ama, zannedersem bu kez Ankara geliyor.» Resmî olmayan tahmuılere göre, çarpışmalar sonucunda 10 bıa kadar ınsan canını kaybetti. Ancak bunlarm pek çoğu Rumlar tarafından katledılen Türk köylüleridır.» geldiğini söyleyen Mavros'un Ada'nın statüsünü tartışmayı kabul edişinde ortaya çıktı. Resmi görüşmelerden sonuç alınamıyor diye gayrıresmi göruşmelere geçıldığinde, Ingıliz ve Yunan Dışışlen Bakanlanyle Amerikalı gözlemci Türk Hü küraetinin kuruluşundan beri «avunduğu, programlaştırdığı (Devamı 5. Sayfada) Bu köşeden ALTAN ÖYMEN Girne'de liman ve elektrik santralı yapılacak Izzet Rıza YALIN GİRNE Türk Silâhlı Kuvvetlerıne bağlı mühendislerle ıstıhkâm bırlıklerı, Türk gemılennın Gırne şehnne yanaşmalarmı olanaklaştıracak bir lıman yapımı içın çaba göstermeye başlanuşlar dır. Bu arada Gırne ve yöresınjn enerji ve aydmlanma ihtiyacını karşüamak üzere Türk Hukıimotı tarafından burada bir elektrik santralı kurulacaktır. Lıman yapınuıun tamamlanması sonunda, büyük yolcu ve yük gemılerıyle, feribotlann yanaşacağı oğrenılmıştir. Kızılay'ın jonderdiğı yardım malzemesıyle ötekı gereçler açık denızdekı geınılerden mavnalarla kıyıya çıkaral makta, bu ise büyük vakit ve emek kaybma yolaçmaktadır. Gırne limanmın bugünkü durumu, ancak yat ve sandallaru» komnmasına elverişli bulunmaJttadır. (Devanu Sa. 7, Sfl. 4 de) Turan Güneş Meselesi •uran Güneş, televizyon• da güldü... Esprı yaptı... • Elini beline koydu... Bıyıklarını sıvazladı... Oyleyse?. Oyleyse ıyi Dışişleri Bakanı olamaz. Ecevit, onu oraya göndermemelıydi... Bunu önce AP yazarlan, bır kampanya halınde yürutup durdular... Bır yandan diğin kadar... Adam dış politıka temaslannda nasümış... Kıbns müdahalesı öncesınde Türkıye lehındeki havanın yaratümasında hıç rolü olmamış mı?. Hıç düşünmeden... Ve onun sadece televızyondakı resmının yarattığı eleştırilere dayanan bır suru genel değer yargısı sıralayarak Ada'nın statüsü İlk başan, ateşkes koşullannı görüşmek üzere Cenevreye Yunanistan Hükümeti yorum yapmadı (DIŞ HABERLER SERVlSt) Cenevre'de yapılan Kıbns Barış goruşmelerınin Türkiye'nin buyuk askeri ve diplomatik zaferiyle sonuçlanması üzerine, Brüksel'de dün açıklama yapan KATO yetkilUeri, iki NATO ülkesi arasında vanlan anlaşma>ı buyuk bır memnunlukla kar şıladıklarım belırtirken, anlaşmada taraı olan Yunanistan her hangı bir açıklamada bulunmak tan kaçınmıştır. NATO Genel Sekreteri Joseph Luns, Cenevre Konferansının Türkiye ve Yunanistan arasın(Uevamı Sk. 1, Sfl. 3 de) Guardian ne diyor? Ingiltere'de yayimlanan lıberal eğılunlı «The Guardian» gazetesinae ıse Kıbns'la ılgili olarak 5U yorum yeı almıştır: «1959 yılındakı Zünh Antlaşmasından alman dersler, 1974 Cenevre görüsmelerının kargasalıgı arasında gozden uzak tutulmamalıdır. 1959 yılındakı Zurih Antiaşması. Kıbrıs sorununun uluslararası bir «komplo» olmayıp, yerei ıliskilerden doğdugunu ortaya çıkartmıştır. (Devanu 8». 7, Sfl. S de) NADtR NADÎ (Devamı Sa. ?, Sü. 1 de) KtSStNGER SAYTN GENERAL YUANNÎDİS, K.4RAMAVLtS'İN SİVtL ELBtSELERt StZE ÇOK YAKIŞTI... SAMRIM GtTVENLİK KONSEYtNDE ÇOK SÜKSE YAPACAKSINIZ!.. Ama Ecevit konusunda fazla Ueri gitmeye, gene de fazla c e s L t edlrıiyorlardı. çiinkü büyük şehrin sokaktata adamından köydeki çobana kadar herkes farkınday dı kı, «Ecevit olmasaydı da Demirel olsaydı», şımdı biz teîevızyonlarda Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak Sampson'un resmınl görraekte ve Demirel'ın de en fazla «Kıbns1 takı durum cıddıdır» nevınden lâfu güzafını ışıtmekteydik... Ama Turan Güneş... Ona saldırmak kolay... Bir kısım televizyon seyırcıleri tarafından yadırgandığı, espnyı fazla kullanmasuıdan şikâyet edildiği belli. Yüklen oyleyse yüklenebU m lp . , ç a ' 1 ?. 1 K a ş i a , ° ° 2 vermesınder degd çalısmasınd a , m aram , ^ ^ üü" 5 « * , •"" «*f, Owj»'«n Bakanlıfuıdaba Türk dıpiom a s ı s l han i ^ ^^ i»lemış. t T J «Ondan Dışışlen BakaDi °"Haz» diyenler, bun u söylemelidırler. Aksme.. Elbette genel hatlan Başbakan tarafuıdan yürUtUlen Türk dıplomasisinın bu genel hatlar içinde uyguianışı, dünya basınının da sık sık belırttiğı gibı, yenılgiler degil, sadece başanlar kaydetmıştır. Haşhaş gibi kolay yutulmaz bır lokmanın, olabıldigi kadar anlayışla karşi(Devanu Sa. 7. Sü. 2 de) l e K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear