23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CTJMHURÎYET 15 Temmuz 1974 u yazının başlığı; gene bu süruruarda. 14 Aralık 1970 tanhlı yazırruzın da basağı olarak kullanılmıştır Çuruj o gunlerde de. Istanbulda geçen mısafırlık gunleıı, kendı arslannda bıle skandallarla vaşanan bırk&ç yabancı smema artıstını, bır gece de Dolmabahçe Sarayında ağırlamak akla gelmış \e saravın kaoılan o gece, davetlı davetsız, yuzlerce kışıye açılıvermişt' Kaldı kı, bovle hafıfhkler, daha önce de görülmemış değıldır. Nıtskım 1950 196u devresınde de, Amerıkalı bır komık artıstın herneder.se, Boğazm Anadolu jakasındakı Goksu kasnnda mısafır edjlmesı ıçın de ferman çıkmıstı. Ama, zamarumızdakı luks o'elleruı modern rahathl.klanna alışan bu komık artıst az sonra bu vıraııhaneyı bırakıp. rahat edebıleceğı yerlere kaçmıştı Son gunlerde de Amenkadan bir başka artist, adeta ılanlaştınlarak Turkıve'je aavet edıldı Adam, açık kalphjdı. Ona IstanbUi'un tarıhı yerlennden, Turk Amerıkan dostıugunaan, Orta Anadoluya duşen eskı Karjadokvadakı yeraltı mabetlerı ıle pen bacalanndan banseden gonüllu m.hmandarlara, o açıkça. Yahu, ben yalnız ıçkıvi ve bır de valnu kalmayı sevenm, dıye tepınıyordu Ama, zavallırun vakasını bırakmayan kadınlı eikeklı juzlerce ışsız guçsuz şıpsevdı, onu adeta. kollarından paçalarından surukleyerek, o kapadokya mağaralanna kadar surukledıler. Fakat her defasmda \e her gıttıklen yerde bır de oakıyorlardı kı, bu pratık Amerıkalı, fılımlerınde polıslerın ellerınden sıjrılıp kaçtığı gıbı bu sefer de, bu ganp havranlannın pençesmden sıynlıp ka> çıyordu Ama kovalamaca durmuyordu Okuduğumuza gore, bu sefer de onu bir baloya davet ettıler Teşebbus ıvı nıyetlıydı Hayrlı bır kuruluş ıçın bu balo tertıplenmıştı. Ama ış, balonun verılecegı Beylerbevı Sarayı bahçelerıne davamnca, duruma hakım olunamadı. Tertip h»vetı de kenarda kaldı Saravın kapıları açıldı Kadınlı, erkekll, davetlı davetsız bır ınsan seli, bu kapılardan saraun bahçelerıne aktı Çoğu kım olauğu bilınme\en bırtakım kadınlı erkeklı saklırganlar. bu savallı mısafırın, kımısı yakasma, kimısı oaça B BÜ SARAYLAR KİMİN? Şevket Süreyya Aydemir mna vapıştılar Böylece de, daha ilk dakıkaiprda bır kovalamacadır başladı Bu kova!amacad3 gene, ıtışıp kakışan'ar, jere duşenler belk) de yaralanıp ezılenler oldu Ha'ta adamcağızı bu nücum dalgalarından kurtarmak ıçın, saravın salonlarına koşe bucaklarına ka(,ırrnaK ıcao ettı Ama ış artık, hakıkaten cnımıştı \ e butuıı hıı oyunlann arasmda Bevlerbevı Saıa\ında asıl yetkılı gazetenın vazdıgıra gore ancak 17 dakıka kalabıldı Profesvonel kaçak usta kaçaklık sanatıru kullandı Etrafım s&ranların peşınden kovalayanlann ehrden sıvrılaı ka\bolau gıttı Ama şımdı bazı gazeteler, artiıc ınemleketımıa de bırakıp kaçan ve bır dakıka rahat yuzu görmeyen bu Kaçağın ardından Turkıyenın Bır.eşık Amerıkada resmi bır Buyukelçısmden başka bır de, gonullu bır dostluk elçısı var, dıve jazıvorlar Havdı buna ya«anlar kadar, bız de ınanmış olalım rak bıl'nır Ama, bunlann mılli olm»k vasfı hangı olçulerle ıcayıtlıdır Yanı burolaıda her aklma gelen, gece gunduz, çalgılı cprıguı sarlı sozlu ıçkı alemlerı tertıp edebıhı mı 7 Buralan bırer muze mıdjr7 Bırer eğlence vev mıdırî Yoksa, muhafazas' gereken ve ?z çok sanat değerlerı olan, mıllet malı bırer >apıt mıdir'. Çunkü bu bınaların bakım korunma, faydalanma \e muhafaza kayd^ da eğer bu saraylar gorulurse anlaşılır kı h>ç de veterıı değ'ldır Mesela adı şımdı «Tanzımat Muzesı» Oıt»n, ama Tanzunattan hemen hıçbır nışaiıe veımeyen Ihlamur kasrının etrafını bırtakım odun komür depolan ıle butün Istanbulu ıstıla eden bırtakım be^on bınalar Çıikınugı sarmıştır. Kasrın, vahut nıuzen'n kend.sı ıse, parça parça dokulmektedır Hatta bır zıyarette gorduk kı ortada, itatjiyı açıp muzeyı zıyaretçılere gosterecek b'r bekçı bıle yoktur Bır gun bu binanın da başmı bır ateş sar.p, jennın de hemen gecekondb apaıtmanlar tarafından kapıldığını gorurses şd^mamalıyız Çunku bız, hele son yıllarda, adeta sahjpsi2 bir ülkede yaşar gıbıyız. Dıni abıdeler sahıpsızdir. Evet ulkemlzl, kay. gusuzluk \olsuzluklar, sorumsuzluk, ateş ve kısacası sahıpsızlık, gunden gune sarmsıktadır Bu 8ahıpsi7lıği su «on vıllarda mem.eketımızi de, mıllf değer ve varhklann, hatta tumu içuı en doğru tanımlama dejırm olmuştur denılebılır. Ormanlar 8ahıp«izdir. Mer'alar sahlps'7d*r Kıyılar, goller, ırmak kenarları akabılen sular sahıpsızdır. Şehırler, arsalar lnşaa* alamarı ve butün yerleşme ışlerımız, hem plansız, hem sanıpsızdır Hele mılli saravlar içın, bakımsızııgın sa h'psi7İı»ın yanında vangın tehlıkesı \e ateş, adeta Damokl<js ın kılıcı gıbı navada asıiıdır Mte*ım yukarıda tanhuıı verdığımız vazımız da şovle başlıvordu «Dolmabahçe ve Bevlerbeyi saravları yanmadan, onları vang'ndan korumak acaba mumkün olacak mıdır'' Bu soru bende sık SIK canlanır Hele bu saravlarda, davetlı davetsız bırt&kım ınsanlara, zaman zaman, eglence toplantııan balolar tertıplendığını okuduğum zamanlarda > Ama sanıvorum kı artık buralara bıraı sahıp çıkılmalıdır Gerçı bu sarnvıar tarıhı bakımdan, bızde, hıçbır güzel dujgu hayranlıM hıssı ve bir mıllî gurur urpernsı u%'andırn3az Çunku bu saraylar tanhımızm en Kan aglarwcaK gunlerınde, Anadolunun eşkna ve şenmen müteeallıbeler esaretınde ınledıgı ama Istanbulda bırtakım kaygusuz sultanlann hepsı de dış borçlanmalarla vaptırılan gunah cennetlerıdır Ama bugun madam kı mıllet malıdırUr O halde bunlar bırer sefahet yen halıne setırılmemelıdır Muze ıseler, muze halıne getırüıneıiaır Uejfılseler, derhal kamu hızmetlerıne tahsıs oıunmalıdırlar Hele, şu Be>in, bu efendımn emır ve tensibi ıle, şu baloya bu garden oartıye tahsıs olunmak gıbı haksız, çırkın ve fehlıkelı hafıflıklerden, kesın olarak kaçınılmahdii Hem goruyoruz kı, evvelce İmparatorluk hükumdarl'k devreteri vaşamamış baçka ulkelerde de, mılli şarajlar \ardır. Ama bunlar bakımiıdır Muhafazalıd'r ve mılletın muşterek malı olarak. sabahtan akşana zıyaretçılere açıktırlar Ve onlann salonlarında, bahçelerınde bırtakım sorumfcuz kış'lerın, sazlı, sozlu ıçkılı eglenceier tertıp etmelenne asla musaade etrrezler ÇunkU oralarda, miUetın butün mııli emlakı gıbı, sarayların sahıpleri vard.r. Bu sahıpler, rmlıî deger ve varlıklara onera ve kıymet bıçmesını bılen hükümetlerdır. öyle Sanıyoruz kl bızde de «rtılt hükumetın, devraldıSı sansız sorumsuzluklar arasında, bu sahıps zhğe de elatması lâzımdır Haf tamn Merhaba ışığa çıkaniarl SADUN TANJU arf Almsrtvs^ının v t n ı n bir askerî istıhbarat fcrgutü \etr<iı ABWEHR. Berlın de rıhtım boyunda kocaman bır hınada u«lermi' rlan bu gızlı servıs, dun\a egemenlığıne susamış bır polıtıkanın. ve askeri planın kanlı ve kurnaz u>gulavıcılarından oluşmuştur Başlarında «mıral Wilhelm Canaris ad'nda ufak tefek, dalgın bakışlı, gevşek »e\sek el sıkan kıri'jık \u/lu bır «ıhtivar» vardı Rıhtımdakı bmava Almanlar «Tilki \nvası» derlerdı î h t r ar tılki Canaris, her verı ve herke«ı dınlemek'e, gozetlemekle övle un vaptı kı, arfını duymak bıle titretırdi in^anı. Ama sava^tan 25 vıl sonra bu £17İ] servıs hakkında araş tırmalar yapan tarıhçi Ladislas Farazn, eski ABVTEHR mTkp7inrie çalısan kadmlara «Amıral Canarıs'ın burosn bnradavdı defil mi? dıve so^u^ca «u cevabı aldı • Bn bavın adının ne oldu;unu sov lemıstıniz efendım'' Canaris ml dediniz? Vallahi uznn zamandır buradaMm, bn adı daha 8nee davdntumu hıç sanmnornm.» Günah Cennetleri M GİZLİLİĞE ALIŞMAK.. Zamanın unutturucu, uyuşturucu bir etki«l varıfır. Onun ıçın zamanın kollanna atıp olavlan pi'Pislamak en vavgın kural bpllenmıst r Rahmetlı Umtt Pa^a da «bekle gor» HTdi Menderes «hafızai brier nı^van ile malflldür»e inanırriı Her şev nnntnlnr, veter ki nnutacak kadar laman ?eçsin. Şmdılerde moda olan o romantık şarkıyı soyleyen fenç kadın «nnatama beni » dıve tekrarlıvor Mumkun B U ' Tarıhın gorevıdır unutmamak \e LadUla* Farato, Tilkiler Savam kı'abında gizlihSin kahn ve tozlu ortulennı kaldırmağa ça'ı<ürken hır Rerçeğl me'dana çıkarıyor Gizlilıge alıstırılmasavdı insanlar, tarıh, nnntulmaBMiı gerekli olavlar pesinde koşmazdı. SahİDSİzlik Fakat lşın bır cıddi tarafı da var Grtrunüyor kı bızım 14 Aralık l°"0 te, gene bu sutun larda çıkan yazımızda başlm olarak orta\a atılan soru, bugun de hala aynı onerrunı muhalaza etmekte ve çozum beklemektedır Yani. Bu »arayların sahıbı kımdır 7 Kabul etmek laz'mdır kı, bu soru, nâl* e«rapsızdır. Gerçı bu saraylar «Mılli Saraylar» ola HAŞHAŞ SOĞUK SAVAŞI OKTAY AKBAL Evet Hayır Cezanın Ahlâki Niteliği ve Gerçekler akiaşık olarak bundan 40 yıl once, H Capıtant cezayı «Suç olarak nıtelendırılen toplumsai düzenın bozulmasının onlenmesı, bozulmuşsa bastırılması amacıyla uygulanan vaptırım (mueyyıde» dıye tanımlanmıştır. 1967'ler de Baraine ıse, bır adım daha atarak, aynı kavramı şo\le karşılamaktadır «Yasa yapıcısı tarafından ongorulup jayımlanmış ve yargı organlan tarafından; aynı zamanda drnek olmak, suçu bastırıp onlemek ve suçluyu toplumsai yaçama yeniden uvarlamak amacıyle u>gulanan yaptınmdır » Cezanın amaçlan yanuıda, bır kesım nıtelıklenru de ıçeren bu son tanım, ceza anlayışında son çeyrek yuzyılda ulaşılan ve cezanın ıslâh amacına agırlık kazan dıran aşamayı da yansıtmaktadır Bu amaç ıse, cezanın ahlâksal olmasını zorunlu kılmaktadır Anavasamızm 14 maddesıne gore, «Insan haysıyetıyle bağdaşmavan ceza konulamaz.» Bunun anlamı açıktır însan ' onuruna saygı gostermeven ceza ahlâk dışıdır ujgulanâmayacakUr. .O nedenle, buradakı «havsıyet» so7cuğunü senış anlamda ele almak gerekır Ashnda cezanın ahlâkı nıteügı, cezajı uygulavan toplumun ahlâki anlayış ve değerlerı>le uvuşması demektır. Uvgar bır toplumda insan onuru, vucut butunlugü ve inançlar la bağdaşmavan bır ceza uygulanamaz Hukumluyu bozup saptıran, kıtlenın kor tutkularına hız met eden bır ceza ınsancıl olamaz Dajak cezasımn, tekerlekcezasurn ana baba katıllennın sağ ellerırın kesılmesının, kızgın demırle damgalamanın (la marque), zmcırle kurek cezalarının (les galeres), boyundan geçen demır zıncırle agaca bağlamaların (le carcan> ujgar bır toplum da verlerı yoktur. YANILGININ BEDELİ Rutfoif Heıs otuz yıla yakın bir suredir Birlın'deki fınIC Spandan hapishane«ınde \ a t r o r Nürnberg de dığer lavas suçlularıvla beraber havat bovu kalebentlığe mahkum edıldıği zaman ellı va<=larındavdı l"23'de Hltle^e beraber «Faşist darhe»ve kalkıjtıktan «onra on yıl sivalet arenasıncîa boğuşmuş, sonunda ilâhlar katına çıkmıştı Ekonomı tahiıl etmış bu hır'lı adam tarih okumamış mıdır' Tarıh, unutulmaması gerekenı nıçin anlativor' Ov•a H t « hıç tarıh okumamı» gıbıdir Zannedivordo H Canaris'in ırîıll Srrâtfl ile vervürOnün bütün gerçeklerini 8trenecekler \t her şevi hılen her şevi vapan onlar olacaklar! Bn yanılgının bfdelini otm vıldır diri dıri mezara gömülmenin acınnı çekmekle ödüvor Rudolf Fess. Kaç mılvon insanın vaşammı cehenneme donuşturducu bıle unutuldu da, acıvorlar «imdi ona, 80 vasınd» bir îhtivar mı bütün olnp bitenlerin «onnnlnsn dıvorlar Unutur ın'anlar Tarıhın hatır'a'ması bıle para etmez ve unuturlar. Belkl de Irnan havsivetine doknnan davranıslann rine ınsandan relme«i ortak bir ntanc \erivor bİ7İeı» de. en ivirt nnntmaktir dıvoru7. tn«anın tabıat'na vapısık bir şey olmalı gozlemek ffinlemek, pıı«u kurmak. ezıvet etmek, a n çektirmek, ««aSılamak ve onca haınlık. acımasızlık ki, »8kup atamadıg m ? ıçın unutahm dıvoruz. Y ABD Senatosu 8'e kar»ı 81 ovla Turklye'ye askerî ve ıktlgadl yardımı kesmeye karar verdi. Bır açık kapı bıraktı, o da haşhaş ekımıne «on venlme 1 !! Bu vasanın kesmleşmeal Içın Temsılcıler Meclisınce de onajlanması gerek Her halde ABD vonetıcılen bır sure beklevecekler, alıîıkları bu «ert kararın Turkıve'deki yankılarım, etkılerını ızle\ecekler, sonra «vardım kesme» ışlemıni tam olarak gerçekleştirecekler. Ayrıca bajka ne gibı tedbirler alırlar, almavı duşunurler, bilınemez Bılınen, ABD'nın, gızlı açık yollardan, başka ülkelen etkıleme, hatta ıktıdarları değıştırme olanaklarına, yontemlenne sahıp bulunduğudur «AmenUan Imparatorluğut adlı kıtabında Fransız yazarı Claude Julıen bu konuları a^ rmtı'arnle anlatmıştı. O kitabı okuyanlar bllırler butun bu volları . Bajbakan Ecevıt bu konuda gazetecilere demış kl: «Bu glbl kararlar Turk politikasını etkılevemıvpcektır. Bız yıne ulusumuzun yararına ve dunva barışı bolge guvenlığı açı«ından Turkıve'nın ne tur bır dıj polıtıka izlemesı gerektıJıne inannorsak hiçbır du\gu>;al tepkh e kapılmaksızın aynı dış polıtıkavı u\gulam?\a devam edeceğız » Bu, ke^ın bır gorustur Turkıje attığı adımdan Reri donemez N'ıtekım ABD Dışışlerı Bakanhğının bır yetkılı«ı bunu şu sozlerle açıklami(.tır «Turk ulu^u magrur bir ulustur. Bojle mağrur bır ulusta Amenka'\a karji du\ulan duyguların bıriejmesıne, guçlenme«ıne yardımcı olmayalım, zaten ha^haş ekımının vasaklanması ıçın Amerıka'nın vaptığı baskı Tuk Amerıkan ilışkılerım guç duruma sokmuştur». Ba arada Yunan Cuntası da Senatonun bu karjrından bu\uk l e ı n ç du^mustur Cunta sozcusu, «Turkıye hjçbir zaman Batılı hır devlet olamamıstır Orta A«\alı bır de\Iet olarak kalmakta dırenmıştır» gıbı *ozler sov!e\prek, «ABDnın Turkl»re karçı kuvvetını duvurnmı> gerektığıni bıldlrmiştır Haşhaş soguk savajının günden gune hızlandığı goruluyor Turkıve bır vandan kıta sahanlığı, bir vandan Kıbn» sorunu bır vandan da ABD ıle bdslayan ha^has ekıp ekmemek çekışmesı ara?ında oldukça guç, tehlıkeh bır onur savaşı vermektedır Soz konusu olan Ecevıt Hukumetl degıldir Hepımızı. butun ulusu ılgilendıren bır onur konusudur bu Kendı ulkemızde gerçekten egemen mısiz, yoksa dış guçlere bağımlı miM7' ABD bı/ım icl'lerırr'ize karışma vetkı^lni ne denlı kendınde bulmaktadır' Bız, Turkıve olarak dunyanın en guçlu bır de\letıne karşı kendı haklarımızı ne rfenlı »a\unmak, korumak 'nancınr'a \e gucundevız'' Butun bunlar kıta sahanlığı, Kıbrıs ve haşhaş uçlu sorunundı ıylc» ajdmlığa çıkacaktır ABD basını «on zamanlarda elli yıl öncekl kişilıgine bCrundu ö\ le \a7ilar çıkıyor kı, ınsan Amerıka'da bu denll hevın'iz kafaların nasıl gazetecı oıduklarına sutun sahıbl bulunrfuklarına şaşıjor 1960'dakı Amerıka gezımde bır gazpfecı bana Ankara nın Washıngton a mı, \ok 5 a Moskova'va mı daha \akın olduğunu sormuştu' Anlamamıstım ne demek isteriığmı: •Mesafe olarak mr> demıştım «Evet» demısti. Adam hıç har:ta\a bakmamıs' Bu çeşıt gazetecıler, yazarlar unlu New York Post gazetesi fıkracı«ı Pete Hamıll glbi saçma sapan şevler \ azacaklardır elbet' Turkıve'deki afjon tarlalarınm bcnbalanma^ını oneren Hamıll'ler bır değü beş d«gılnır, Senatoda, Meclıste de vardır bovleleri . Pete Hamıll ^azısında Amerıka'nın Pearl Harbour'dan bu yana en ağır hakarete ıığradığını sovluyor. Amerıka Turkıve'ye hemen savaş açmalıvmış' Vıetnam, Kore olayları hıç kalırmış haşhaş sorurunun vanında' Turkler hashaşlarıyle dur1 mak«ızın Amprıkalılan olduruvorlarmış Bunun ıçın de şu b n e m ı vapıvor' «90 bın ekıcuı onceden haberdar etmeli, bır haftalık sure dolduktan sonra B S2 uçaklarımız'a bu tarlalan bombalamaln z Her uç a\da bır bu bombarrfımanı vıreleme'ıvız Turklerın kalasından haşhaş ekme duşuncesınl yok edene kadar • Pete Hamill'ın bir de resmi var vazi'inın ba'ind», dalgalı »açlı surgun bakı<;lı, bahkçı kazakh bır dellkanlı Dunvayı kendı çlftüSı «;anan geri zekâlı kendıni beğenrmş bır kışl .. Bov'elerı Kurtuluç Savasımız sırasmda da vardı ABD'de . Atıp tutu\or, a«ıp keMvorlardı ortahSı Yunanlılar Turklerl ez«ın, Orta As\a\a sursun barbar Turkler cezalannı bulsun' Buvdu î'tedıklerı' Anlasılvor kı bugun de bov'e kışiler var ABD'de, polıtıkatîa, ba«ında, kamuounu oluşturanlar arasında Açın «Kurtuluş Sa\a«mda ABD Basmı» adh kitabı, 1920'Ierde N'evv York Tımes ae buna benzer ne yazılar çıkm'ş gorurEunuz Evet, Turkler magrur bır ulustur Turk dış politikası uc beş Hamıll m vazısıvle. Senatonun MecllMn alacaklan kararlarla \onunu degıştlremez Turk ulusu butunuyle Ecevıt Hukumetlnın lzındedır Muhalefetıv le l U ı d a m l * butun partller bağımsızhğım.zın soz konusu olduğu bır donemde gerçek ulus cephe«ını ku r mak zorundadırlar özellıkle Yunan Cuntasının sırtını ABD've davadığını sanarak ulkemıze karşı en jerMz, en çirkın suçlamaları, saldınları vaptığı bugunlerde Turkıve rfunva pohtıkasında ağırlığı olan bir ulkedır. Bu ağırlığı pf ABD, ne de başka bir buyuk ulke hesaba katmazlık edemez SAĞLIKLI BÎR ADALET İÇÎN CEZA, TOPLUMUN AHLÂKSAL DEĞERLERÎ ÎLE UYUMLU OLMALIDIR. BU NEDENLE CEZA UYGULANIRKEN, SAĞGÖRÜNÜN EGEMEN OLMASI GEREĞİ ORTADADIR. Sami SELÇUK YARGITAY C. BAŞSAVCI YARDIMCISI r I 8 garlık düzevi gehştikçe, cezalann acı verıcı nitelıklerı azalmıştır. Suçlunun da bır insan olduğu, ondakı msana saygı gostermek gerektığı, artık genelleşmıs bır duşüncedır Havvanlara kotü eylemde bulunmanın bıle cezalan dırıldığı bır ortamda (Türk Ceza Yasası, md 577), bu dogal gorulebılır, msanı msanlığından eden bır cezanın haklılık davana ğından voksun olduğu ııerı surulebılır Ancak ınsanlık, bu düSünee Suiiemuı« oylesın* kolay Ulasmamıştır. O nedenle bu i»l:şimi iyı değerlendirmek, başta ölum cezası olmak Uzere. uygulanan her cezayı, ahlâksallık yoründen ırdelemek gerekır. üstelık toplumun ahlâk anlayışı yasalardan once degışir Bu konuda Cannat, şu olçüyu onermektedir «Iyı bır ceza, yararı olmajan veja ters sonuçlar doğuracak acıları bünyesmde taşımamalıdır Ancak, suçluya salt jararlı olabılecek acıları bünyesınde tasıjrabüır > Garofalo da, tuçlunun kişılıgin* gore, verilen •cı, ne fazla ne de eksık oimalıdır, derken vaktıyle aynı kanıjn ıleri sürmüstur Cezalann ahlaKsaıııgı daha çok yerine getınlme (ıniaz) evrelenne ıliskındır. Bu nedenle, Alam'ın de dedığı gıbı, ınsanlık, «Giyotıni baltaya gore bır gelı»ım» olarak değerlendırmış vo selamlamıştır Gıyotm de balta da kuşkusuz ınsancıl değıldır Ama «Balta darbesı, katle daha yakın» olduğu içın, gıjotıne oranla daha tıksındiricı gorunumdedır. Kaldı kı, celladın toplumun desteklennden bın olduğu duşuncesı, artık uygar dünyada hızla terk edılmektedır. Cezanın ahlaksallıgı, suçu va cezayı, ceza hukukunun dar kalıpları dışında ele alan ınsana saygı, eşıt ve ozgur insanların demokratık kardeşlıği düsüncelerınden es'nlenen toplumsai savunu oğretısmde (doktrınınde) doruk noktasına ulasmıştır. Top lumsal savunuculara ve özellıkle Ancel e gore amaç, uygarhgın temelı olan toplumsai ve ahlaksal dejerlen hem korumak ve hem de gelıştırmektır. Suçluyu yeniden toplumsai kılma ıse, bu amacın doğal sonucu ve uzantısı olarak, kuşkusuz çagda? ceza poktıkasının temelıni teşkıl edecektır Buna ulaşabıimek ıçın, toplum ve ınsankğın davanagı olan temel değerler gozönüne alınarak. ceza hukukunun insancıl kılınması vazgeçılmez bır koşul olacak, bu amaçla da insana ilışkın tum bılımsel kaynaklara başvurulacaktır. Toplumsai savunu hareketı sozcuğun en genış ve en yuce anıamında, olabıldığınce, ınsancıl bır ceza polıtıkası sanatıdır. Boyle bır sanat ceza hukuku sıstemınin çoğulcu teknığını asar ve evrensel bır nıtelık ve eğılım taşır tnsana guven duşüncesınden vola çıkan geıeceğe donük bır umut bğretısidır Insanı ılgılenaıren tum bılımsel ve çağdas bırıkimlere ağdıran çok boyutlu ve ışıklı vapısıvla maddeci determınızmın çerçevesını asan ve cera hukuku teknığının otesine geçen bır ahlâksal ulku ve ınsancı felsefeye dayanır. Devlet ve bırev ilışkılerınuı temel sorununa bu duzlemde eğılmekle tümelcillkten ayrılır. Onca, toplum ınsan tarafından ve ınsan ıçın kurulmuştur; insan varlığınm serpihp gehşmesınde haklılığını bulur Goruluyor kı, toplumsai savunu oğretisi, ınsan onurunu temel almakla ahlâksal değerlerle bütünleşmektedır Devlet suçlu b'le olsa, yurttaslarına karşı vükumluluklerım yerın» getırmek zorundadır Üsteiık bu yurttas suçlu olduğu ıçm. ona karşı daha ağır gorevlen vardır: Devlet olarak, tum ınsan bilımlenne başvurarak ve ınsancıl bır ceza politikası ızlejerek ıslâh gorevi UNUTALIM! Kışi^el havatta da, toplum:al havatta da, «onotalım» demekten başka nedir, af? Affedıiorsan, doâan kotulukt» pavm olduğunu bılıvor<un demektır Affetmıyorsan. seni •iuçlavıcı ve cezalandırıcı euce kavu«turan adalet'izl'gl t o r m u v o r a a demektır Amiral Canaris'ler ve Rndolf HPM* Irr snrlaricı tüftrvken vatansever onn kavbedince hain» dıler fnsanı Tanrı serefinden cellât ilmffine «otürmek hırim marifftimizdir. De{er vargilannı. fırtınava tatnlmng geminin gü\ertevinde Tnvarlanan varilier tribi başıboy blrakan in»»nlık, elbette nnDtacak ve aifedeeek! İLÂU •••••••••«••••I GERÇEK HAYAT Ve nasıl da yeniden başhyor her şey . Nerdevse boynu eellit ilmeğine verılecek bir eski cumhurbaskanı kendıslnl affedenleri ateş puskiırerek «uçluvor Siyasal alanda rakip gorduklerıni zındanlarda çurutmeğe heveslenenler, Anaysaa Mabkeraeıinin onlediği zulme ağıt yakıp dız dovuvorlar. Cezaevlerinden çıkan binleree avdını kucaklayanlar da var, onlan bir felâketin habercileri gıbı gostermek i^tevenler de . Afla baslavan bir batiflamazlık, nımtmakl» başlaysn bir nnntamazlık . Gerçek hayat bu lşte .. Bunu ögrenecek kadar yaşlandık. Milli Saraylar Miidürlüdünden Dolmabahçe Sarayı Besiktaş 1 Aşağıda gösterilen işler 2490 iayıh kanunun 31 maddesı gereğınce vt kapalı zarf uıulu il« eksılmey* çıkanlmiftır. A) 2 308 704 28 lıra k»sif bedelli Dolmabahçe Sarayı Muayede salonu arka cephesı Harem dairesi arka cephesı, kapalı da.re cepheleri sıva ve saçak onanmlart ıle eskı mefruşat daıresı ıç ceph" sıval»rı onarımı hıdrofor tesısatına su deposu ınşaatı ile bırlıkte hıdrofor tesısatı yapılması işı geçıcl t'mınatı 83 011 13 lıradır Eksıltme«i 26 temmuz. 1974 cuma gunu saat 1100 de Mılli Saravlar MüdurluSü ıhale komısyonunda 'Doimpbahçe Sarayı Beşıktaş> vapılacaktır. Bl 186 944 25 Hra kesif bedelli Ihlamur kasrı çevre duvarlan vukseltılmesı ve onarımı ı«.i. geçıci temınatı 10 597 25 lır« dır Eksıltmesı 26 Temmuz/1974 Cuma gunü saat 15 00 d» Mılli Saravlar Mudurluğu ıhale komısyonunda yapılacaktır. 2 Eksiltmeye gırebilme »artları, A1 Her ış içın istenılen geçici teminah »jm ayn yatırm»ları, B) I«tanbul Bavındırlık Mudurlüjü iştirak belgesi koml»yonundan alacaklan iştırak belgesmi ibraz etmesi, bu ışler içın eksıltme ılânmd» vazılı giınde usulüne gör« hazırlayacaklan: a Yapı araçları bildırisi b Teknık personel beyannamesi c Taahhut bovanname'i Sermaye ve kredi imklnlarını bıldıren malî dunım bıHırısi. d Bavındırlık Bakanheından «Imıj olduklan 1 A da behrt'len 2 30S 704 28 lıra ke« f bedelli is içın 'Dl grubundan, 1 B de behrtılen 186 944 V, lıra kesıf bedelli ı» ıçın (C) gruhundan en az ışın krsıf bedelı kadar ışın eksıltmesın* gırebıleeoklerım gostenr Muteahhıtlık karnesıni; Dılekçelerıne ekleverek tstanbul Bavındırlık Mudurluğu ljtııak bplaesi komısvomından işbu belgevi almaları. C) 1974 vızeli Tıcaret Odası vesıkası ibraz etmesi D) Eksıltme gunu usulune ve kanuna gore hazırlayacakları teklıf mektuplarmi makbuz karjılığında Komısyot» Ba^kanlı»ıi3 vermeleri lâzım. 3 iştırak belgesı ıçın son gün (müracaat) lhalt tanhlnden uç g u n once'idır (Tatıl gunleri harıç) 4 Bu ıslere aıd ş^rtnameler Ankara'da Mıllet Meclisi Levazım Müdurlueunde, tstanbulda Mılli Saraylar Mudurlüğunde mesai saatlerinde gorulebılır. 5 Po='?dakı gecıkmeler ve telgraf a muracaatlar kahui olunmaz Kevfıvet ılân olunur. Ba«ın: 18235 5708 ^ Nedır ki, hemen her ceza, bün yesınde acı verıcı bır nıtelık taşır. Bu, cezanın kefaret amacının dogal bır sonucudur. Öte yandan, korkutma amacı doğrultusunda da, bu acının dozu azaltılıp çoğaltılacaktır Boylece, ceza ıle ozgurluk haklar, maharlığı, toplumsai saygınhk. yasama hakkı tehlıkeye duşecektır Aslın da, ceza yasalanndakı cezaların agırlık derecelerı, bu acı vencilık derecelermı yansıtırlar. Ote vandan, ceza, toplumun hoş karşılamadığı bır davranışm yaptırımı olmakla, kamuoyunun kınamasım da yansıtmaktadır. Ceza v erılmekle suçlu kınanmıştır. Kuşkusuz bu kınama, suç teşkıl eden eylemın ağırlığı oranında olacaktır Örnek olmakiık amacının doğal sonucu olan kınama ıle yasa vapıcısının ve kamuoyunun d'leklerı de gerçekle^tırılmış, suç lunun davranışının valmzca üzucü değıl aynı zamanda toplumsai bakımmdan kmamaya da lâyık bulunduğu belırtılmış olur. gerçek sinema S ONü Ç Sağlıklı öır adaıet ıçın, ceza, toplumun ahlâksal değerleriyl» uyumlu olmalıdır. Toplumu olo» turan kulturel oğeler ve bu arada ahlâksal değerler ıse, değışken ve akışkandırlar. Oysa yasa lar duruk bır yapıya sahiptırler. Ustelık, «bu değerlert vasalar yaratmazlar. «Yasalar, kenoılerınden once var olan bu d e . ğerlerı, sadece yaptırun yoluvla guvence altına alırlar.» O nedenle, ceza uyguıanırken bu gbzlem asla unutulmamalı ve yargıca sorunu butün oğelerıyle ve boyutlarıyla kavrayabılme vetısı demek olan sağgoru egemen olrralıdır «Sağgorunün ozU ise ıçınde bulunduğumuz zaman ve konumun dar çembermden mum kun olduğu kadar kurtulabılmek tır Kotulukten nefret etmek demek bır bakıma kotulüge tutsak olmaktır Çozum volu ise anlayışblıktadır. nerrette değıl!» dzıga vertof:yazılar/ayzenştayn: devrimden sanata, sanattan devrime/j. ivens m. loridan: çin'deki stüdyolarda kültür devrimi/serge daney: olumlu kahraman/ filistin direnişı ve sînema TMGT Sinema Merkezi Istiklal Cad.4712 İstanbul Cumhurivet 5723 7savı çıktı/ tleri Gitraeden... Ancak, bu konucta, cezanın uslandırma (ıslah) amacını tehlıke ye duşurecek oranda ılen gıdılmemelıdir. Eğer hukumlunun onuru, cezarun jerıne getırılmesınden sonra toplumdakı yermi yeniden alamayacak bıçımde zedelenmışse, cezanın uslandırma ve hüklımluyu topluma kazandırma amaçlan gerçekleşemez. Kaldı kı, cezanın bu kınavıcı nıteliğı, aslında, bızatıhî cezada, mahkeme huzuruna çıkmada, hatta hukum gı>mede değıl. cezaevme gırerek toplumsai saygınlığı yıtırmede dufümlenmektedır. O nedenledır kı bu, ceza polıtıkasınm onemli açmazlarından bındır. Bu durumda ceza, sarkı cezanın yerine getirılmesınden son ra başlamakta, cezaevıne gınp çıkan hukumluyu toplum kolay kolay kabul etmemektedır. Suçlu damgalanmıştır, kendıni aldatıldığı duygusuna kaptırmıştır; asıl tehlıke, kendısını yeniden suç ortamına itecek olan bu durumu toplumsal bır adaletsızlık olarak değerlendırdığı anda başlavacaktır Boylece, deyım yerındeyse bır bakıma, suçlulugun doğal şart lanması oluşmaktadır, oluşmak tizeredır özellıkle af yasalarından sonrakı kıtle hahnde sahvermelerde, bu konuda yetkılilenn çok duvar'ı olmalan gerekır. Zıra «yalnızca kışılerin kendılerıni suçlu gormeye dayanamamak vüzünden nios dnayetler işlenmiştır.» Tarihin tarnklıSı odur kl, ur »••••••••••MHHMI ••I ••••••••••••••••••••••••••••• Maliye Bakanlığı Teftis Kurulu Baskanlığından 8 I Yüz Ton Yunus Balıkyağı ( İ Satın Alinacaktır | I 1 i | § | | 1 1 İ İ İ 1 1 Bu işe aıt şartname Mliessesemizden veya Sırkeci'dekl 5 cı Vakıfhan altındaki trtibat Büromuzdan temin edilebılır 2 TPklifler 22 7 1974 gunü saat 17 00'ye kadar Müesses»mı?m Bevkoz'dakı merkezmde muhaberat şeflığıne verılmesı şarttır. 3 Teklıfler arasmda şartlanmızla ihtiyacımıza en uygun olanları teıcıh edilır 4 Muessesemız dıledıği miktarda veya alıp almamakt» serbesttır. SÜMERBANK DERÎ VE KUNDtHA SANATtt MÜESSESESİ = = ğ ğ g ğ g = | = = 1 1 '^IHIItllUIII'inillllllllllllllllUıllHllilllllilllllllllinilllH Maliye Müfettiş j Muavinlîği Giriş Sınavı | Mdlne Teft>ş Kurulu'nca 16/9/1974 Pazartesi gunü saat 9 30 da, Ankara ve Istonbul'da, Mally» Mufettış MuıVınlığı gırış sınavı açılacaktır. Gırıs smavına katılabılmek içln: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesind* yaz.lı nıtelıklere fahıp olmak; b) 1/1/1974 tarıhınde (30) yaşını doldurmamış bulunmak; c) Sivasal Bllgıler, Hukuk, îktısat Fakultelerl^le Iktisadî ve Tıcari flımler Akademılerı vey» bu vasıflan haiz olduğu Mılli Eğıtım Bakanhğınca t«udık edılecek fakulte veja vuksek okullardan birıni bitirmiş olmak; gerekır îsteklılerın sınav için gerekli formahte ve belgelerl go^teren ve ıınav konuları hakkında luzumlu bilgllerl veren broşuru, adları geçen Fakülte ve Akademilerle, Ankara ve I'tanbul'da Teftış Kurulundan, Izmir'd» Defterdarlıktan bızzat basvurmak suretivle veya mektupla sajlamaları ve başvurma ışını eksık^iz olarak 29/8/1974 Perşemb? gunu çalışma saatinın bitimıne kadar tamamlamaları luzumu ilân olunur. • • S | ÎLÂN Saha ve ambarlanmızda mevcut tahmml 20 ton madenı hurda ıle çeşitlı hurda malzeme (kam von, klor tüpvi, bakır kablo, kurşun oto lâstığı naylon torba, pamuklu keçe> işletmemızde teslım şartıyle 25 7 1974 gunu açık arttırma ıle satılacak tır. Mezkür satışa aıt şartname Dedeisız olarak îşletmemız Satış Mudürluğıinden, îstanbul ve tzmir Alım Satım Müdürlüklerı ile Ankara Büromuzdan temin edilebılir tsletmemiz Arttırma ve Eksiltme Kanununa tabi olmadıgı gibi satışı yapıp vapmamakta veya dıledıgıne yapmakta serbesttir TtRKtYE SELÜLOZ VE KAĞIT FAB tŞLETMESl GENEL MÜDÜRLüK BUTüNLEMf KURSLARI. Modernklasfk oırl 15TEMMUZ BASLIYOR. ! MODERN EGıTıM i DERSANESl' çıroğon cod 43.45 tel 406082b«».kto» > ••••••••••••••••••(••••••••••••••••«••• Basın: 18385 5712 Bann: 17745 S707 J Arabul Ajans: 12M • 6706 Ba»ın 18386 E711
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear