23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 14 Temmuz 1974 ABSULCANBAZ TURHAN SELCUK ftî iji '.,. TOP PENALT» NOKTA5INADÎKİLPİ•« Pct^VANf f AÎK TupA VüRMAK ı(JH ALE7HİKE çAUH HA 47'LlLER FÜRUZAN 19 Nazik kadmla, Kiraz kız bir düğün ya da solen oncesmın karışık umutlu gınsımındeymif çe îflerme kaptırmışlardı kendılerını. Ocağın akkorlarla kızılkorların yığıstığı sıcak goruntu IU. Alevlenınce bukuluveren ınce odunların guzel aydınlığı evde yers.z bır bosluk sayılan yuk «ek tavanlı las avluyu açığa çıkarmıştı. Tavanlardakı tahta çatmalarm renkleri belırgıalejıyor, ahsap geçmelerın aralarındakı zamanla ko yulmui, yer yer dokulmuı sıvaların ıçınden hay van bıtkı b'çımlerı gorunuyordu. Bunlardan bi rım Emıne hıç unutmamıjtı. O kahverengı ak kansımı leke kıtaplarda gordüğu saçları sulara değen incecık bır bahk kıza benziyordu. Üstelık bu suiarda sa>dam nıluferler durmadan açılmadaydılar. Bu durmadan açılma Ukten inandmaz gıbıydi. Odun alevlerini harlamak Içın aradan tahtayla durteleyen Kiraz çekılıverince parlama patlıyor, o raman, yan aydınlıkta beliren goruntuler genısleyıp uzayıveriyor, üsengeç bal'k kızın eğildıği noktadan oteye dağılan gblge ı;ık ayrınUlan nazlı nılüfer çiçeklerınin yapraklarım çızip bozuyordu. Annefinin demhkten bardaklara lasmaz bir olçuyle bofalttığı çayları da o buyuk camajır gunu göturup kendi vermek irttmıjü çahfanlara. Dokersin, demısti annesi. Alısık değilsin daracık roerdıvenlerı elınde bir *eyl« ınmeye. Dokmem. Yok. Bu yü orta birdeyim anneciğım. Kocaman oldum. Gulüşmuşlerdı karsılıkh. Yajamamn sevildiği bır andı. Dısarlarda dondurucu Erzurum kı 51nın kol gezdiği mutfakta oğulmus bardaklara eşsız yakutlar gıbı yalımlanan çayların ısıttığı güçlu anlardan bıri ağıp geçısermıştı ana kızın aratından. Sonra üniversıteye, fosyolojıye yazıldığında da boylesı bır şey olmus muydu annesıyle' Galiba Kış ağzı Bu söz Erzurum'dan kalmaydı annesme. Seni yerleştirdim ya canım Emlne'cıfim yurt koşelerıne duşm»kten kurtarıp. Madem sos yolojıyı »eçtın. Oysa tutturduğun puan çok yuk sektı y« neyse. Anneai bır yandan da Emine beceremezmi*çe sıkıca utulenmiı mendıllen atlaı faseyt yerleştırıyordu. Dıtarı talona da perds attık. Burayı kiraya vermekten caymamız senın ıçındır. Sen bır başına tertemız tutarsın katımızı. Fazla esyaları da yavaş yavaş Ankara'dan getirırız. Ana kız dostça bakıımışlardı. Bır anımsama Erzurum'dan beri torbada duran radyoyu konuşmalarına yetivermışti. Ann« sanırım aız Edison'dan bu yana en ant:ka radyoya jahıpsiniz. Alınmamıştı annesi, çünkü o sıralarda Emıne «Insanları sevmelıyız» dıyordu. «Bazıları kesınliklt Mvilmez, Inıan bilc sayılamaz» demısti he nuz Eğıtım vılına gıren Istanbul Üniversitesinin açıli} torenını annesme anlattığında ana kızın gozlerı bırhkte yaşanyordu. Kubilay'ı da dok tor yapacaktı annesi. Emine'yse ıstedığıni almıs tı. Toplum bilımi ogrenecektı. tnsanları temellendıren tepkileriyle, sayılarla. katlanyla verecek fakulteydi o. öyle dıyordu kızı. Eh eski radyoyla artık bırhkte alay edebilirlerdi. Üjtelık çımdı annesi bırınci mevkı yataklı vagonda yol culuk edıyordu Erzurum'un posta katarlannı anımsamak çok güçtü. Çamaşırlarını kapıcınm karın yapacak, temizhğıni de, ben konuftum. Kıraeı değılız. kat sahıbiyız. Bunları söylerken bile içtenlıkli gorünüyordu annesi Emine'ye. O yıllarda öğrencı senlığındc Beckket'ın Krapp'ın Son Bandı, bır dt Brecht'ten Kuralla Kural Dışı oynamıştı. Bunla rın ayrımı ofkeh, acımasız tartışılıyordu, oğren cıler araıında. Amansır suçlamalar uçusuyordu havaJarda. Ev yonunden el örgüsü kazaklar gıyen Anadolu'lu çocuklar söze karısmadan dinlıyorlardı Islanbulluları. Sonra, yurüarın» donduklerinde. puslu Aksaray kalabalığının verdiğı tanıdıklıkla geldıklen yerlerı yeniden duşunuyorlardı. Merdivenlerden avluya ini?te Emıne'nin •dımlannın belledığı olçuler teklememifti. Tep»ıyı Nazık Kadm'la Kiraz'a uzattıgında, ikisi da yuzleri parlayarak almışlardı çaylarinı. Emıne'nin de bardagı vardı. Onlarla ıçecekü. Oyle Utemıjtı. Çevreyi sodalı sabunlu çivıtli su buharlan doldurmuttu. Gıderek sıcaklaşan taşlığın kat kat ııvanmif engebelı duvarlarından ınca sular yaldızlanarak ınıyordu. Nazık Kadm'la Kiraz k'z annesımn tabağa kovup yolladiği peksimetlerı çaylarına batırmamışlardı Emıne de onlara öykünarek^pekjımet.ni isifttmadan ;emeğ» liaş' lamıjü. ^JjJÇS!r<> sçrt'ı kl. Çayln 1; ne to 'u «almak olur nro d'yordu, Narik kadın. Batırılmaz. Dislerınız, kıraru. Şükur daha diflerimiz durur. Nazık kadının yanaklannın rüzgâr, toğuk y» mif eîmerliğınde îfiltılar oluşuyor. Kiraz'ın d* kattldığı bu hoynutluk arasız gülme iıteğı veriyordu Emine'ye. Saatler sonra sokak kapısı vurulmuştu. Kiraz terlı alnından elını geçırıp. • Kim ola ki, demifti. Buyuklenerek. Narik kadın toparlanmıı, eteklerini asagı alıp kulak ardlarına »ıkıştırdığı ortüsunu çen* altından bağlayıverrnış'.ı. Elleri önün» kavufuk, açılan kapıdan yana dönük, yıne d« e yon» bakmıyarak durmustu. (ARKAS1 VAR) üizbaşı " S MLattinin Romanı Şubat 1919 sabahı Karadenızde sıs vardı. Vapurumuz bojazı bulamamıştı. Bırkaç saat açıklarda dolaştıktan sonra bır Türk vapurunun kılavuzluğu lle Bogaz'a gırdık. Bu gemının üstündekı Turk bayrağıru gordüğumuz zaman parçalanmiş vatanda vatansız kalmanın derın acısını duymu^tuk. Bayrak bize bır anda \atan gıbı gelmışu. Turk bayrağmın bu anlamuu ancak o gun anlamıştım. İKİNCİ BÖLÜM (Mütarekede istanbul) İlhan SELÇUK 5 Vaiammız bizim ueğildi de atlamıştık. Kayığın gemıden uzaklaştıgını goren Duvelı ttılafıye polısleri bağırmaya basladılar ve havaya bırkaç el sılah attılar. Ama hava kararmış; bız de Kızkulesı'nın karşısına duşen Usküdar sahılini tutmustuk. Kayıkçı dedı kı Efendl, Anadoluhisarı'na gitmek içm Rumeü sahılıne geçmek, oradan BebeK'e lcıvı t>j\\ı gıttıkten sonra Jebek'ten t«krar Hlsar'a »•»çm'üc gereklr. Fakat Rumlar çoi? azdılar. Bıyle sahılden yol aıan kay.k goıduler mı saldınvorur, dovuvorlar, soyuyorur nunun lçin o yc>' tehlikelıdır. B12 önce Ö'küdar'a uğrayalrn. Ben bir akr(•i.« alapm, SOPT. Arac"olu kıyısjnj izleyerek Hisar'a varalım. Peki. d<Vını. öyle yaptıx Gece yar:smü<ın sor'a Anadn luhısan'nda agabevmıırj evıne gelmıştım üsyayı ore>a çıkardım. Emınenın evı de Hısar'daydı O gece kardeşlerime kavuştum Uzun suredıı benden haber alamadıkları ıçin meıak edıyorlarmış. Oturduk, konu«tuk, agladık Mılletımızın ıçıne austüğu ve duşecegı &cıyı dusüne düşune uykuya daldık Ertesı gunu ılk ışım varumda getırdığım neferı memleketıne gondermek ıçın gerekn muameîe oldu. Harbın sonlarına doğru, Mehmetçıklen vaşıa değıl, kıloyla askere alıyorıaraı Kırkbes kılo gelen askerdı Bu çocuk da bu yontemle on beş vasında askere alınmıştı. Birıncl Dunya Savaşı 29 Ekim 1914't« başlamıştı. Dort yıl bır gun sürdukten sonra 30 Ekım 1918'de Mondros'ta imzalanan ateşkesie durdu. Bu mutareke, yedı buçuk ay sonra 15 Mayıs 1919'da tzmır'm Yunan bırlıklennce işgalı üzerıne bozuldu. Savas tekrar başladı. 4 Kasım 1922'de Mudanya ateşkes' lne dek devam etti. Aradaki süre Uç yıl bes aydır. Barış 24 Temmuz 1923'te Lozan Konleransı ile imzalandıgı ıçın Parkler bakımından 29 Ekım 1914'te baslayan savas 24 Temmuz 1923'te bitmis, sekız yıl dört a ; sürmüstür. Bız bu savaşın birinci dönemlne Dunya Savaşı dlvoruz. Dort yı' bır gun devam eden bu harpte Osmanlı Imparatorlugu battı. Turkıye bu donemde Alman, Avusturya ve Pulgarıstanla birlikte Rusya, îngiltere. Fransa, ttalya, Yunanıstan, Sırblstan. Romanya, Amenka, Japonya, İran'a karsı savasmak durumundaydı. îkırci donemde Mılll Kurtuluj Savaşı verdik. Buna Istıklâl (bağımsızlık) mücadelesi diyoruz. Büyük çapta Yunanlılarla çarpıstık. Ancak îtalyan, Ingilızler ve Fransı?lar v unanhlara genıs olçude yardım ettıler. Mersin, Maras. Antep, Urfa. Mardın bolgelerinde sılAhla carpışarak, îstanbul, Eskışehır, Bursa, Zonguldak, Samsun, Antalya gıbı bolgelenmızl fiılen isgal ederek ve oradakl ulusai etkınlıfı durdurmak içm çabalıvarak savasa karıstılar Sonunda, bıtan Osmanlı împaratorlugunun Turklerle dolu boigeleri özgür ve bağımsu Türkive Cumhuriyetını meydana getirdı Öyleyse Mutareke devrı sözunden ne anlamalıjnz? Bu tstantul için Mondros Mütarekesınden sonra dort yıla yakındır. Anadolu için 15 Mayıs 1919'a kadar yedı bucuk ayliK zamandır. Benım Mutareke dönemım ise Batum Hat Koıruserlığınden tstanbul'a geliş tarıhım olan 5 Subat 1919'dan Anadolu'ya geçtiğlm 19 Mayıs 1919'a Kadar ü buçuk aydır. İste bu Uç buçuk ayl lığı Birind Şube MUdürü Kurmay Yarbay Basrl lle da Uukuo vardı. Bınncl Şube'de Tegmen Muzal fer (sonradan Çanakkale Müstahkem Mevkı Kumandam General Muzaffer). Tegmen i>ahap (sonradan Kars Mustahkem Mevkl Kumandam Albay Sahap), Tegmen Vehbı (Binbasılıktan e mekli oldu), Tegmen fcmin All (Istanbul Spor Böıge Baskanlığı Muhasebecısı). Şehzade y>tve. n Yüzbası Nusret (1940'ta Konya'da Alay Kumandanlıgı vaptı), Tegmen Asaf (sonradan Kılıg Alı), Harp Akademısınde öjfretmen Bınbaşı Berkuk (lfrü'ıa Mil li Savunma Bakaniıgı Ordu Daıresı Reısl), Harp Akademtsınde Bınbaşı Saffet (Ankan) Urdu Daıresınde Kurmay Bınbaşı N a . im Cevat, Topçu Yuzbası Feyzl (sonradan Pendık'te Tugay Kumar.danı Albay) Kulelı Lisesınde Sınıf Subayı Piyaae Yüzoaşt Cemal (sonradan Spor Genel Dırektörlugu Genel Sekre'en), Harp Akademısi ogrencısı Yüzbaşı Kurtcebe (sonradan Korge. neral), aynı okuldakı Cemıl Tahır (Sonra Spor Genel Direktoni), ile dertleşırdık. Ne garıptır 1 însanoglu sahıp olduğu şeylerın degenru yltırdığı zaman anlar. Ne var kı bıraz sonra Boğaz'dan vapurla geçerken kıyılardaki ıstıhkamlarda bır suru asker ve bayrak gorduk. DUrbunle baktıgımız zaman bunlarin yabancı asken ve Ingılız, Fransız bayrakları oldugunu ögrendık. Memleketimız artık bızim degıldı. Üç ay önce 30 Ekım 1918'de imzalanan Mondros Mutareke'sı gereğınce, gahp devletler Osmanlı împaratorlugunun gerek gördük. leri her yerını ışgal edebileceklerdi. t?te buna dayanarak dü?man donanması 13 Kasım 1918 de Istanbul'a girmiş. askerler her yana el koymuşlardı > DuşBiao ftrdularmm Ooğu Ku. ni^ndanı Efansız generalı, 23 Kasım 1918 gunu Istanbul'a bır fatıh gıbı gırmıştı. Turkler Istanbul u 29 Mayıs 1453'te almışlardı; aradan 465 yıl geçtıkten sonra bu guzelım kent elımızden gıtmıştı SUJeyman Nazıf olay ıçın «Kara Gun>> dıje bır >azı yayımlamıştı gazetesınde Bız Batum'dan yola çıkmadan Önce elımıze geçen Istanbul gazetelennde 5u haberı okumuştuk: «Ingıliz Hukumetı su emri vermiştır: Mareşal Allenbv (Fılıstın Ordusu Başkumandanı olup, bızım Surıye Ordusunu yenerek Toroslara dek ızleyen adamdır) Filistin . Irak Guney İran ile Hindistan karayolunun sağlanmasına.. Amiral Galtrop (Ingıltere Akdenız AmıralO Çanakkale . Karadenız Baium Baku ve Kuzey İran lle Hındistan volunun sağlanrnasına memurdurlar.» Her ıkı yoıun çapına harıtada baktığımiz zaman bu gosterışlı emrın kapsamında Inglhzlerın dünyayı nasıl avuçlarına aldıklan görulüyordu. Vapurumuz og.eden sonra saat 2 ae Kızkuıesı yakırunda aerrür attı. Uolmabançe . Karaüoy Kızkuiesı arasindakı boigeae buyuk bır auşman gemuen grupu denurlemıstı. faız tarıfsiz bır acı duyuyor, bır yandan da karaya çıkmak ıçın telaş edıyorduk. Gerrude berumle bıriıkte, esaretten donen beş on subay ve yetmıs • seksen lUrk erı vardı. Poiıse durumu arüatuk. Şımdı Duvelı HıUfıye Heyetı geiecek, aızlen muayen* edeceK . dedı. Aradan bır zarnan geçtı. Italyan • Fransız Ingılu polıslermden bır kurul geldı. Hepımızm kimiıkierını ınceledı. Eşyalarımızı, ustumuzü başımızı aradı. S:ıah namına ne varsa topladı. Buyukçe bır çakı gorse alcu. hf. >aıar arasinda tıojuna gıden oırşey bumrsa «souvenır» dıye aienen çalmaKtan uıanmaaı. Olay guneşın oatı^ına dek uzadı. Akşam yakiaşırıcen su emrı aldık. «Şımdı bır motora bagiı mavna geıecek, sızlen Guihane Parkı yakınındakı muayene jerıne goturecegız. Orada soyunacaksmız. Herşey bır daha mceienıp araştınidiKian sonra elbıse ve çarnaşirlar etuvden geçınlecek, sonra asken makamlara teslım edıleceksınu.» Emır çok acıydı. Artık vatarurruzda hıçbır hakkın ve sozun saiubı olmadıgımızı anlamıştım. Gemırun güvertesuıden Istanbul a bakarak ıçıne dustügumüz bu karanlık durumu du^unuyoraum ki, bır sandalcı bagırdı: Kfendı, beklemei Once e ş yanı bır ıpıe aşagı sarkıt, sonra sen oı. Ben senı ıstedıgm yere gotureyım. Bu gâvurlar sıze çok ezıyet edeceKler, sonra da paralarınızı alacaKiar. Şımşek gıbı bır karar çaitü kaiamda. Kayıkçıja sordum. Benı Anadoluhısarı na goıu rür musun? Kaç para vereyım? Bagırdı. Gotururüm, ne verlrsen ver! Az sonra ben emır erımle eşyayı sandala ındırmıştım, ve blı Görünümler.. v abahleyın kalkıp Anadoluhlsarı vapur ıskelesıne geidıgimız zaman karşılaştıfhmı» manzara şuydu: Bogazın Karşı yakasındakl Amenkan Koleilnd» buyük bır Yunac bayraei v» gençlerin Yunan sarkılan. C'olı dela. Bogaz sulannda varısı denizde dalgalanan DUvuk Yunan bayraklannı taşıvan motor k a . yık, vb, asken araçıann iezdıklerıni gorurdük Yunan torpıdo ve zırhlılan Harakol gorevl bahanesıyle bır asagı bır yukan gosterı yaparlardı. (x) Sonradan hmekli Kemahlı Kâzım General S Harbiye Nezaretinde £ kı gun dınlendıkten sonra I Harbıje Nezaretıne gıttım. • Harbiye Nezaretı Musteşar Muavıru Kurmay Altay Kâzım ( x) SeferberliKte Kumandanımdı. $ark Orausuna bağU butun subaylar Erzurum do'aylarmda 15'ıncı Kolorou'ya tayın edıldıklerı halde ben Istanbul'a cağrılmıştım Albay Kazım anlattı kı Savaşı ılan edenler, £avaşta ıhtıkâr yapanlar, Ermenılerı oldurenler. Itılâf Devıetle * . : • • : • TJC.ZİRAAT BANKASI rının ısteğı, Padışahın ve HUkumetın ıstemıyle yargılanacaklar; saptanan suçtanna gore ceza goreceklermıs. Savas sorumjulan arasinda Hahı Paşa da varmış. Paşa aynı zamanda Ermenılen oldurme eylemını yonetenler arasinda bulunmakla suçlanıyormuş. Ba vargılamada ı.'gılı bulunmak ve tanık olmak nedenıyle Istanbul'a gelmem gelekıyormuş. Aynı zamanda Halıl Paşa da buna luzum gostermış Kazım Bey bunları atyledikten sonra Ben şimdı »enl Kurmay Başkanlıgı Üçuncü Şubeye tavın ettıreyım; fakat başına çok sey geiecek; dıkkatli ol! dedı. üç gün sonra ÜçUncıi Sube'de işe basladım Sabahları Anadoluhısarı'ndan vapura bınıp. Kopruye. oradan yaya veya tramvayla daıreye gelıyordum. öğle vfcmeginı Harbiye Nezaretı Askeri Lokantasmda yıyordum. Akşam aynı yoldan eve donüyordunı. Vapurda cok kez agabeylm, bazı tanıdık ve dostlarla Deraberdık. Genel Kurmay Baskan TARIN Türk subaylan hakarete uğruyor. TEFTİS KURULUNA TİFFANY JONES CUIOJRA KJEFtS MUFETTIŞ MUAVİNİ ALINACAK Adavlann; A) 1 HuUuk Iktisat, Siyasal Bilgiler Fakülteleriyle; OrtaDoğu. Ege. Boğaziçi. Ataturk Universitelcrinin Idari llimler ve Iktisat. Hacettepe L'nıversitesintn Ekonomi Bolumu ve Iktisadi ve Tıcarı Ilımler Akademısi veya Mıllı Eğitim Bakaniığınca denkliği onaylanmış yabancı ulkelerdekı benzerlerinın bırisinden me* zun olm.ısı. 2 Sınav tarihinde 30 >aşım bitirmemiş bulunmast, 3 5ar>Iık durumunun. Turkiye'nin her yerinde vazife gormeup vc seyahat yEpmağa musait olması, gereklıdır. B) Yazılı sınavlar 2S. 27 ve 2£ AĞUSTO5 1974 tarıhlerinde Ankara'da (Gene! Mudıırluk) "te. tstanbul'da (Karaköy) ve Izmır'de < Izm'n Merkcz) Şubelerimizde >apılacaktır. C) Müracaat evrakı sınav konuları. yabancı ülkelere gönderilme gıbi hususları kap lyan broşurumuz; Ankara'da T. C. Zıraat Bankası Tcitıs Kiîiul'.ı servisinden. Utanbul'da (Karaköy) ve İzmır'de (Izmir Merkez) Şubelerimızden temin edılebilir. Ç) Sınava ka'.ılacak clanların en geç 17 AĞUSTOS 1974 tarihinr kadar luzıımlu belgelerle birlikte "T. C. Ziraat Bankası Genel Mudurluyu 'Teftış Kurulu Başkanhğı) Ankara" adresıne muracaat etmelcrı, duyuruluı lAJlAfi.1 OLM/U.I DİSİ BOND GARTH Basın: 18009 5684
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear