Catalog

• • • • Sahibi: Cumhurıyet Mathaacıhk ve Gazeteeılık T.A.Ş. adına: NAZ1ME NADİ Genel Yayın Müdürü: OKTAY Kl'RTBOKE Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: BÜLENT DİKME.NER Basan ve Ya.van: CUMHCRtYET MATBAACILIK ve GAZETKCtl.jK T.A.Ş. CaialoŞlu Halkevi Sk. No. 3941 TELGRAF ve MEKTUP adresi: Cnmbnrlyet Istanbnl Pnüta Kutusu: Istanbul No: 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 9? 22 42 99 cumnunyet ^ • * BASIN AHLAK YAS.VSINA EDfcK 12 8 3 1 ABONE ve İLAN Aylılc Aylık Aylılc Aylık lurtıçi 3*0. 18U. 90. 3ü. lurtdışı 630. 315. 15750 52.50 B T R O L A R : A N K A R A : A t a t ü r k B u l v a r ı Yener Apt. Yenıse.'r.r. T e l : 12 IW 20 12 95 44 • İ Z M İ R : Halit Ziya Bulv;>n No. 65 Kat 3, Tel. 3123ü 24709 • GÜN'EY İLLER İ : K.KuprÜ 34. S. N o . 40 • A D A N A , Tel. HÖ5U1393419731 Başlık (Maktu) 2 ve 7. Sayfa (Santımi) a. üayia i6antmu) 4. 5. d Savfa ' i a n t i m i ) Ölüm .Vev:d le$?kkür 'i S a n t l m ) .. Nisan, N i k â h Kvlenme D o ğ u m Ölüm. Msvlid. Teşekkür 23 (5. S a n t i m ) ... 4ıH> l.ira to • lut) » S< » ıfto 150 2l!0 » » » SAY1S1 100 RURUŞ Egitim Şurası Ustöne (Başyazıdan devaın) Şuragı, her halde olumlu somıçlara varacaktır. Bütün sorım. Şuranın öngördüğü tedbirlerin nasıl uygulanabileceği noktası üzerinde toplanmaktadır. Bıınca yıldır kasten bozulan, yozlaştırılan bir sistem ne kadar zamanda onarıür? Ve daha önemlisi, iyl niyetlerine yürekten inandığımız iş başındaki yetkilileri gerici güçler bu zaman Mnırlan içinde rahat bırakırlar mı? Işçi kesiminin (Baştarafı 1. sayfadaı minln p«k çok yeni ortaya çıkmış sorununu, yapılmış hakşızhklan, usulsüzlükleri ve hatta yolsuzluk ları ortaya koyamadıkları görülmüştür. Öroeğin, Genel Af Yasası kapsamına alınarak affa uğrayan ve hatta bir başka deyimle bazı işverenlere bağışlanan 150 milyon lira tutarındaki sigorta prim cezalarının neden ve hangi hak ve yetkiyle affedildiğini soran bir tek kişi çıkmamıştır. Sigortadan aldığı kredlyle başını sokacak 2 odalı bir konut yaptıran garip işçi, borcunu biraz geciktirdi diye onun dünyadak) «tek dikili ağacı» olan erini lcra yoluyla satan SSK'nun bu hovardalığı kimin adına ve hangi hakla yaptığını soran çıkmamıştır. Genel Af Yasasının çıkışından bu yana kaç isverenin birikmiş si gorta borcunu yapılan bu hovardalıga rağmen getirip ödedigini soran çıkmamıştır... İşverenlerin, sigortaya olan prim borçlarını ödemektense bunların yerıne «han hamam» yaptırdıklannı söyleyen çıkmamıştır.. Bazı işverenlerin, bu arada işçi kesimi ile de yakınlığı olan bazı inşaat müteahhitlerinin biriken prim borçlannın ödenmesinde kolaylık gösterilmesi ve hattâ ertelenmesi için kimlerin kimler e aracılık yaptıkları, bu kabul edilmeyince de kimin kime «gönül koydugu» sorulmamıştır.. müteahhitlere müşavirlik yapan bazı kurum ve işçi kuruluşu yet kililerinin kimler oldugu sorulmamıştır. Binlerce «san işçi»nin hang;! hikmetle ayiklanmadığı, yapılan bütün uyanlara ragmen niçin ayıklanamadıgı sorulmamıştır. SSK ile işi olan gariban işç: ni.ı herhangi bir işi düştüğünde aylarca kurumun kapısmda niçin süründürüldüğü, eğer işi yapılmışsa ne pahasına yapıldığı sorulmamıştır. 0LAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK Bunajm üıeütni ıBaştarafı 1. sayfada) [oplum bir köşevi dönebilecektir. Bütün işaretler olaylar ve kanıtlar bunu gösteriyor. Ecevit Hükümeti tarım taban fiyatları, politikasını sürriürmektedir: et ve ıpek böceih kozası H'in ilk kez taban fiyatı saptamış: fıııriısııı taban fivatını vüzde 42 artırmıştır. Oiuzüan fazU kanun ve kanun gücünde kararname topium yaşamuıa biçim vermek için hazTrlanmıştır ve sırada bekliyor. Üreticı köyliiniin, isçinin, esnafın, orta sermarecinin yeni koşullara hazır nlduğu görülüyor. Asgari ücret, kıdem tazminatı Halk Sektfirü. Kooperatifler Bankası, ve benzeri tedbirlerle. Hükümetin iş vapmakta olduğu (förüliiyor. Yapılan işlerin ve alınan kararların rleştirisi yapılabilir. Ama toplumdaki desişim jrereksinmesini karsılamak zorunluğu da ortadadır. Bu yapılamazsa ülkenin veniden dar boğazlara. bunalımlara. Hükümet boşluklarına düşmesi kaçınılmaz olacaktır. Muhalefet soyut bir edebiyatla Hükümete karşı çıkarsa. ve ille de «bunalıın üreticisi» roliinii sürdürmeyp çaba gösterirse. kısa sürede bugünkü desteklerini yitirme tehlikesine düşebilir. Bunalım üretiminin ülkeye bir yararı yoktur. Sabırlı olmak ve Hükümet pnlitikasının eğer varsayanlışlarının sonuçlarını beklemek hem akıl yoladur. hem de demokrasi eörenek ve Tasalan bakımından gereklidir. • •• iBastarafı 1. savfadaı Us'ilil Yasas;nın 86. maddpsıdu Bu madde avnen şövledir: «Tahkikat için sübut vasıtala rından olmak Uzere taydalı görülen yahut müsadereye tâbı olan eşya muhafaza veya başka bir suretle emniyet altına alı nır.D Maddenin' anlam ve amacı açık tır: Diyanet tsleri Başkanı (Baslarah 1. 5avlada; mel ders olarak sayılması. İmam Hatip Okullarının veniden düzen lenmesı, bu derslerin Müftü ve vaizlerce okutulması için iki ay n broşür hazırlatmış Diyanet İş leri. Genel Kurul salonunun gi rişinde Diyanet İslerinin bir görevlisi bu broşürleri istevenlere veriyoı. Başka broşür dagıtan yok zaten. Broşürlerin kapaklarında da bunlann dokıızuncu şura için özel hazırlandıgı kaydedilmiş. tırıîerden anlaşııdı.jınö jore mu halıllerin çogunluğunu AP ve daha sonrakı dönemde Mılll Egı tim BakanlıSınrlaki eörevler ve Talim Terbive D^iresine atan mıs olan vüksek derecelı biirok raMar olustunıvor Mill! F*itim de aslında heniiz ii'tidar kavra mında bir anlaşmazlık var. Mustafa Üsffinda* ise bnsünkü durum dolavısiyle bu kavram an laşmazhgınm ortasında görünü yor. Bütün elesMriler Bakanın şahsma degil yüksek düzevdeki bürokratlara yöneliyor. Bu aslında daha da can sıkıcı bir Bakan için herhalde. Ne desin sürekli komplolarla karşı karşıya kalan dört avlık hükümetin geleceginin kilıt ^a kanı. Ecevit (BaştaraTı l. «arftda) Türk Yunarı toplantısından ön ce ilk verdiği demeç şövledir: «İlk sunlerden beri Türkiye ile YuıiHnistan arasında.ii mejeleler çetin «orunlar haüne gelmeden müzakPre yoluyla çö^mek düşüneesinde ıdik. Fakat bu isteğimi7 belirgin bir karşılıi SÖrmemisti. Sayın Dışişleri Bakanı Güneşle Yur.an Dışişleri Ba kanının Otta\va'daki buluşmaları o yönde olumlu bir başlangıç oldu. Benim burada sayın Yıınan Başbakanı ile yapacağım görü«me elbette ayrıntılı bir müzakere niteliğinde olmayacaktır. Fakat meseleleri sorüşerek çözme yolunda yeni bir adım olacagını umuyorum..» Türk Yıınan Başhakanlan arasınrfaki toplantı önceden açı"::lanHığı gibi Tıirk BuyükelçiiiSinrle değil, TSt 18.00'de NATO Karargâhı hinasında yapılacaktır. Yunan Başbakanı Andruçopulos dün Brüksel'e gelmiş ve havaalanınrla gazetecilerle görüştürülmemiştir. Brüksel Havaalanında seref salonunu bile açtırmayan Yunanlılar, Başbakanı ço!< sıkı güvenlik tedbirleri altında adeta kaçırmışlardır. Andnıçopulos'u, Dışişleri yerine Belçika Adalet Bakanı karşılamıştır. Elkoyma yetkisi îşlendiği iddia olunan bir su çun delillerinin kaybolmaması için tutulması veya silâh, uyuş turucu madde gibi suç konusu şeylere el konulması. Bu işlemi acele durumlarda Savcılar ve bunların yardımcıları sıfatıyla kolluk görevlileri yaparlar. İlke olarak ise, el koyma yetkisi yargıya verilmişıir. Basın yoluyla işlendigi iddia olunan suçlarda Savcılar. bu maddeye dayanarak Yargıçlardan toplatma kararı verilmesini istemekte ve bu istekleri bazen red, bazen de kabul biçimlerinde sonuçlanmak tadır. Bu işlem yasanın açık yo rumuna tamamen aykındır. Ger çekten. kitap, gazete veya dergiye bir sübut delili olarak elkonacaksa bir sayısmın elde edilmesi yeterlidir. Müsadereye tâbi bir şey olarak toplanacaksa basılı yapıtların silâh veya uyuşturucu madde türünden bu lundurulması yasak maddelerden sayılması uygar bir anlayışla bagdaşamaz. Bu nedenlerle, Ceza Usulii Yasasımn 86. ve 90. maddelerine dayanılarak vapılan kitap, gazete ve dergilerle ilgili toplatma işlemleri yanlış bir adli uygulama niteligindedirler Hastanelerin durumu Kurum hastanelerinde hastalar bir yudum su için kıvramrken. kimileri de can çekişirken hastane içindeki özel odalarda eglence düzenleyenlerin kimler oldugu sorulmamıştır. Âcil olarak hastaneye getirdiği anasma bir bakan çıkmayınca şuurunu kaybederek yardım için çırpınan kişileri kimlerin dövmeye kalktıklarinı soran olmamıştır.. Tahvillerin, banka hesaplarının hangi «hesap'larla nerei"re verildlgini. bunların verildiği yerlerle bazı kişilerir» hangi ilişkiler içinde bulunduklan sorulmamıştır. önümüzdeki baharda emekli olacak binlerce işçi için ne gibi hazırlıklar yapıldıfimı, bunların emeklilik işlemlerinin çabuklaşt'rılması için ne gibi ted birler almdıâını Genel Kurulun dünkü nturumuna kadar soran olmamıştır. Ve... daha sorulmayan yüzler oe soru. sorulmamıştır, sorulamamıçtır. Ve... «orulmadığı için, cevap da verilmemiştir. Neden acaba? Bu soruyu, işçiler. kendilerlni temsil edenlere sormall ve mutlaka cevabını istemelidirler... SSK Genel Kurulurvfaki bu «yarı uyku» hali acaba havra mı alâmettir? Bizce, blraz hayır. biraz da evet.. Evettir, çünkü: Kurumun bnsına simdive kadar yıpranmamış bir Genel Müdür jfelmi^tir. Herkes ona güvenmekte v» inanmaktadır. Şinıdiye kariar şikâvet konusu olan durumların bu Genel Müdür elivle ortadan kaldınlmasını beklemektedir. ummaktadar. Bekliyor ve umuyoruz... Ahlâk dersleri Lütfi Doğan. ahlâk derslerinin konulmasının şart oldugunu belirten konuşmasından sonra bir ara dışarı çıktı. Bazı öjrftmenlerle konuştu. Daha sonra kendilerine broşür dağıttı. Dâvâsına sarılmış dunımda kulis vapıyor Diyanet İşleri Başkanı. Yogun bir çahsma içinde dın derslerinin zorunlu ders olması için. MSP'nin egitimde din konusun daki görüşlerini benimsedikleri anlaşılan öğretim iiyesi ve görevlileri genellikle yanyana oturuyorlar. Aralarında önceki gün bir konuşma yapan Erzıınımdaki Atatürk Üniversitesi Temsilcisi Prof. Lütfii Ülkiimen de var. Pro fesör Ülkümen genellikle hazırlanan taslagı kahullendi, ancak din dersleriyle il^ili bölümiinü hiç de uygun »örmediğini bildirdi. Batı'da. daha ilkokuldan başlaya rak çocuklara din dersi veri!di*ini örneklerle gösterdi. komünizme karşı en kuvvetli silâhın din oldugunu cidd! bir şekilde anlattıktan sonra «Bugün veryüzünda ilâhi ilme kaynak olacak ve insanhgı bütün meselelerinden kur taracak tek kitap Kııran'ı Kerim' dir» dedi Profesör Ülkümen. NADİR NADt Barolar (Baştarafı 1. sayfada) dığı halde neyi ce?a!andırdı*mı açıklamaması, düstindürtlcüdür. Kaldı ki «kanunsuz suc olmazn ilkesi karşısında tereddütler daha fazla artmış olacaktır. Doktrinde ve bazı Y'argıtay kararlarında rastlanan tarifler şunlardın Müstehcen genel ahlftka av kın olandır». «MUstehcen kesin veya izafi ohır. îzafi olanlardan iltibaslı görünür. Bunlaruı müstehcenliŞi ancak okuyan veya seyredenin zihnen bazı şeyler llâvesiyle mümkiindür. Kesin olanda ise kabaca müstehcenlik âşikârdır». «Cinse' haysivete aykın olan. müstenoendir.» Görülüyor ki bu tanımların hiç birinde. haksız suçlamalan önleyecek bir ölçü voktur. Müstehceni cezalandırmak ihtiyacı İle bilim ve sanat özjrtirlüğtinü 9 nasıl bagdastıracagız lşte bütün mesele budur. Zaman zaman tartışma konusu olan da budur. Müstehceni cezalandırmak isterken. Anayasa'da (Mjâ. 21) yer alan bflim ve sanat 6zsürlügünü tehdit altına sokar sak. bunun sonucu bilim ve sanatta. konu ıçısından «yasak bölge»ler meydana gelebilir. Ceza korkusunun bilim ve sanat özgürlilgünU fiilen kaldırması, müstehcent cezalandırmakla top lumun sagladıgını sandıgı faydayı pek çok aşan zararlar doğuracaktır. Müstehcenin cezasmın arttınla cagmdan. Ceza Kanununun degiştirileceginden bahsedlliyor. Bu siyasf bir takdlr olabilir. Fakat eger böyle bir degişiklik yapılacak İse. aynı zamanda su hiikmün kanuna konulması zamanı selmistir: «Bilim ve sanat yapıtlan müstphren sayılamaz.» Bu hükTiiin konulması lüzumludur. Zirn Anayasamız vürtlrlüg*> girdigi zaman Ceza Kamınumuzda böyle bir hükUm bulunamazdı Zira Ceza Kanunumuz eski Anavasa zamanında ya pılmıştı. Brtvle bir hükmün bir lcat sayılmamasını temenni ederiz. Yent ttalyan Ceza Kanununun 529. maddesinde açıkça «Bilim ve sanat vaoıtlannın müstehcen sayilamayacagınnı açıklamıştır. Bilim ve sanat adı altında bu dolnmulmazlıktan istifade edilmesinin mümkün oldugu sanıl mamalıdır. Zira nevin bilim ve sanat vapıtı oldugunu saptamak eüç değila.r. BiHm ve sanat ada mınm kimligı. toplumun anlamsız bir ahlâk anlavışının zararlı sonuçlannı eösterio düzeltilmesini saglamak amacmın çüdülmüş olup olmadıgı ve benzeri unsurlarla. haksız olmayan vargılara rarmak mümkündür. CaSı nı vitirrniş sosval baskılarla mey dana gelen cinse! ve ruhsal çökünttiierin bir felâket halini aldıjı insanlann toplumda terk edilmelerin! fnsafli ve Insanhga uygun bulmayan bir vazar. bunun dUzpltiimeleri çarelerinl ara rabilir. Gerçeî;ler1 ortaya koya bilmek vürekliligini bilim ve sanat adamından esirgeyemeyiz.» Erbakan: «İstifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmesi sözkonusu olamaz» ANKARA Devlet Bakaru ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, «İşçilerin kıdem tazmi natı 30 güne çıkartılırken. iş hayatındaki denge bozulmamalıdır. tstifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olamaz» demiştir. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Rafet İbrahimoglu Başkanlığındaki bir heyetle görüştükten son ra bir demeç veren Erbakan, MSP olarak iş hayatında daima denge arzu ettiklerini söylemiştir. Kıdem tazminatınm bir sigorta sistemine bağlanmasında fayda olduğunu, böylece sigorta sis temi vasıtasıyla, uzun yıllar çalışmış olan işçilerin haklannın ödenmesinin teminat altına alınrmş olacagını da bildiren Erbakan, «Kıdem tazminatının 30 güne çıkarılışı, kanun yürürlüge girdigi tarihten sonra mevzubahis olmalıdır. Kanunun yürürlüğe girişinden önceki devreler için 30 günlük bir tazminat talebinin orta yere çıkartılmış olması. genel hukuk kaıdelerıne ay kırı düşeeek bir mahiyet taşımak tadır» şeklinde konuşmuştur. Nixson Brüksel'de Yolsuzluk iddialan Dedikodularını sagir sultanm dahi duydugu SSK kredili işçi meskenlerindeki yolsuzluk iddialannın içyüzünün ne oldugunu, bunlara kimlerin adının kan»tığı sorulmamıştır.. Binlerce garip işçi başını sokacak bir «yuva» beklerken, bunlann geciktirilmesi pahasına Yanlış yorumlama Usul hükümlerinin yanlış vorumlanmasına dayanan adü uygulama Anayasa hükümlerine de aykırı bulunmaktadır. Gerçekten, Anayasamızm 22 ve 24. maddelerinde Türkiye'de va yımlanan gazete, dergi ve kitapların toplatılması ve gazetelerin kapatılması özel koşuüarın gerçekleşmesine baglıdır. Açıkkapı yüksek eşik.. Başkent Not'aıı (BaşUrafi 1 Saytada) Adem ile Havva anamız biçimindedir ahlâk Oozuluı diyenlerin elbette bir bildifci vardır Ve var kı. benim fotograflanm baştan sona müsteheendir Adalet Bakanına göre. ben devamlı suç işleven ve bunu gelenek haline eet.iren bir sanstçı. yım. îşte fotograf serırilerim. • Gide Gide» ana baslıgıv'* topladıjhm «ayısız röportailanm baştan aşagı müsteheendir. Ben bu fotografları yurdumdan çekiyorum. kitaplarımın konularını yurdumdan alıyorum. Benim ülkem bilerek gerl bıraktırılmış bir ülkedir, halkım bizatihi bir bakıma müsteheendir. zira ne başında ne şeyinde degru. jdürüst bir örtü. .yoktu^. Gtdiniz Dogu'ya. Dogu Anadoluya hatta Aydın iline 6 kilometre uzaklıktaki Acarlar köyüne baştan sona dek müsteheen vatandaşlar göreceksiniz. Bay Kazan pek gezginci midir bilemem. ama dediğim yerlerde yaşayan insanlarımızın kaderi değiştirilmezse. bendeniz onlann fotoğraflarını çekmeye. yazıyla durumlannı *;asvir etmeye devam edeceğim ki. bu da bay Kazan'a göre suç sayılacaktır Sayuı Bakan ile bir pazarhk yapmak isterim, kitap. dergi. gazete toplama ekibi kuracağma, önce halkın çağımıza uygun: emeğini değerlendirme kamını do yurma. üstüne başma birşeyler gıyebilme olanağını saglamahdır. Eğer, asli şjörevi bunları düzelt mek olan liükümet bunu yapmaz. çırılçıplak halkımızı örtmezse. ben de gözlerinin yaşına bakmam. bu gibilere görevlerini hatırlatmak için halkımın fotoğraflarını çekme^'e devam ederim. Yok, bay Kazan'm mılyonlarea insanı giydirme olanağı yoksa yapacağı tek şey, geniş kamp lar kurup müsteheen vatandaşlarımızı bir araya getirmehdir. getirmelidir ki. üstü başı kapalı, herşeyleri birbirine denk vatandaşların ahlâkı bozulmasm... Müzelerimizde ata yadigân o biçim heykeller vardır, bunlar da müzelerden kaldınlmalıdır. Dünyanın hemen her yerinde çıplak heykeller vardır ve vatandaşlarımız yurt dışına çıktlklarında bunları görmekte ve ahlâklarını yitirmektedir, bu nedenle Anayasaya aykırı da olsa Türk vatandaşlarınır» yurt dışına çıkmaları da yasaklanmalldır. En müsteheen şey de kanımca sünnettir. Elâlemin içinde kirs'elerin arajında yapılan bu müsteheen işlemden de kurtulmalıjnz. Hastanelerdeki nisaiye ve bevliye bölümleri de kaîdırılmalı, bunlar kulak, bogaz, burur. sersivlerine eklenmelidir. Tarım Bakanlığı suni, yani yapay döllenme yaptırmakta ve hayvanların da ahlâkı bozulmaktadır. Bu kötü gidiçe rfe son verilmelidir. Romancılar ve öykücüler için, bir konuyu anlatma yönetmeliği çıkanlmalı, tasvirleri bu kalıp içinde yapmalan sağlanma'ıdır. îşin sevinüecek bir yönü. müs tehcen yayınların da taban iiyatlarınm saptanmasıdır, bilindiği gibi hükümet taban fiyatları konusunda çok hassa?. Çay, tütün, fındık, ipek kozası ve canlı hayvan taban fiyatları yanısıra, müsteheen yayınlar için de taban fiyatları saptadı. Eskiden 1 ay olan müstehcen yayın cezası, bakanın açıklamasına göre 6 aya çıkarılacatc ki az gelişmiş daha doğrusu gplismekte olan tilkelerin ekonomİ5:i bakımından bu büyük bir aşamadır. Aklıma gelenler şimdiHk bıın lar. Sanırım sayın bakanln (MtB) Müstehcen îşler Büro«u, daha parlak fikirler bulak ve ahlâkımızın bozulmasını önleyecektir. Kahrolsun müstehcenlik. Ya;a«ın gayrimüstehcenük. Yaşasın Eüa Kazan. Kahrolsun kalpazan. Füruzan (Baştaratı 1. Sayfada) rasinin yerleşmesini amaçlıyordu. Aşağı yukarı 1. meşrutiyetten bu yana. aydınlarca savunulan özgürlükçü değerleri Türk toplumuna kazandırıp, edindirmek istiyorâu. 1961 Anayasasının yeterliğini, yet mezliğini tartışmayı bir yana koyalım. Bu lüks sayılan Anayasa he nüz tabana inmemişti. Toplumda yasalar, haKİar deneyimi yeterince sonuçlandırılmadan. yaygınlaşmn egilimindeli özgürlük arayışıarı, eçemen züm releri tedirgirüeştirdı. Sonuçta yasaklsmalar getirildi. Sınıfsal bile olmasa. aydınlarca girışilen fikir atılımları. sarsıct. ürküt.ücü bulundu. 12 Mart dönfimi, tek yönlü suçlamaiar "dönerai oidu. . Hiç bir şeyin karş.tı yansımıyordu resmi yayınlarda. Kirn, n e . den, hangi tutumla sorumluydu? Karaçalmak diyalogsuz yürürlükteydi. Ve 27 Mayıs Anayasası 12 Marfın sorumlusu sayılıyaordu ko laylıkla. Ve bu kolaylık gerekiycrdu o sıradaki yönetime..» Toplatma yetkisi Bu koşullardan biri. Anaya«anın 22. maddesinin 4. fıkrasına eore işlendiSi iddia olunan suçurı yazılı oldugu kanun marfdesinde suçun unsurları ve ce?a«ı gösterıldikten başka basılı yapıtın toplatılmasına da karar verileceginin yazılmış olmasıdır. Bu yetki yasa maddesinde belirtilmemiş ise. kitap, gazete ve dergilerin 11511i yasasının zabıt ile ilgili hükiimlerine dayanılarak toplatılmasına karar verilmesi olanagı da yok tıır örnegin: TCK'nun 142. rh.addesinde Yarsıca toplgtma yetkisi verilmemlşHr." Yedeksubaylığın 4 aya indirilmesini öngören tasarının tümü Senato'da kabul edildi ANKARA Cuftıhurivet S*nıtosu,;'..'YecMJcstUbaylık süresini 4 aya indirilmesini öngören kanun tasariMmn tümünü kabol etmiştir. Bu arada. bir öners» veren Knntenjan Senatörü Cihat Alpan, tasarlnm reddedilmeMni istemiştir. Alpan'ın bu nnergesi benim?enmemişt:r. Daha sonra, tasarının maddelerin!n görüşülmesine geçilmesi oylanarak kabul edilmiştir. Cumhuriyet Senatosunun yarınki toplantiâmda Yedeksubayllk süresinin i aya indirilmesini öngören tasarının maddeleri görüşülecektir. 30 milyon (Baştarafı 1. sayfada) temetlik belgesi alan Holding yetkilileri ilk planda 1000 araçlık koleksiyon ısmarlamışlardır. Holding yetkilileri 1000 araçhk kolleksiyonun ilk 200 araçlık par tisini 1973 yılı eylül ayı içinde Türkiye'ye getirmislerdir. Parçalar Rami'de bulunan fiktif antrepoya konulmuş ve ardından mon taj için Bursa ve Izmir'e gönderilmeye başlanmıştır. Holding yet kilileri araç paıçalannı fiktif ant repoya koyarlarken beyannameleri teminatsız olarak gümrüğe vermijler ve 30 milyon liralık par çayı gumrük vergisi ödemeden dı şarıya çıkarmışlardır. Bugünkü iktidann ilerici kanadmı oluşturan CHP'yi tabanda destekleyen ögretmenler isa Şura'ya sunulan taslagı hiç benimsemiyorlar. Hangi partiden oldugunu bilml yoruz ama yukardaki ögretmen tipinin temsilcilerinden diyebilecegimiz Prof. Dr. Selâhattin Ertürk ilginç bir deyimle taslağm «Öğrencileri yönetme» bölümiinü eleştirdi. Prof. Dr. Ertürk. Sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin sü relgeldiği ülkemizde öğrencileri genç yaşta belli bazı smavlardan geçirdikten sonra Üniversite yerine meslek dallanna yönelt meyi büj'ük bir haksızlık olarak nitelendirerek «kapılar açılıyor ama yüksek eşik konuldugu için kapıdar. geçmek engelleniyor» dedi. TÖBDER içindeki muhalif (frubun ileri gelenlerinden Keçiören Lisesi Edebiyat öğretmenlerinden Nural Guran da aynı terimlerle eşitsizliği dile getirtti. Nural Guran, aşırı mimikler kul lanarak yaptığı canlı konuşmada, Şura'ya getirilen taslağın aslmda hükümetin temel görüşlerine aykın oldugunu ve daha önceki Şura için hazırlanan taslaktan pek bir degişiklik taşımadıgını belirtti. TÖBDER adına kürsüye gelen Hamdi Konur ise dört öğretmenin söz haklarını kullanarak uzun bir konuşma yaptı. Hamdi Konur, Şura'nın toplanma şeklini eleştirerek konuşmasına başladı. Pek açık konuşmadı Hamdi Konur ama ıma ettiği konu gerçekten ilginç. Bir yanda 70 bin ögretmeni temsil eden TOBDER tek delege ile çalışmalara katılıyor, onun yani sıra, ülkücü ögretmenler. milliyetçi ögretmen^ ler, beden eğitimi öğretmenleri de aynı sayıda delege ile katılıyorlar. Yani bir örgütün üye sayısı difcerlerinin üye sayısmın tOD lammdan 10 defa fazla ama bir kişi ile çalışmalara katılabUiyor. Önceden hazırlanmış bir kanuna göre bu işlem yapılıyor. Şimdilerde alınmış bir karar degil. TÖBDER sözcüsü de taslaktan yakındı. CHP'nin görüşlerine uygun düşmeyen tamamiyle kapitalist düzene hizmet edecek bir taslak hazırlandığını kaydetti. Bir ara, îstanbul Islâm Enstitüsü Temsilcisi ömer Cam, bağırarak sıkıldıgını belirtti ve salon dan aynldı. Hoş olan konuşmadan sonra TÖBDER'deki muhalif grubun öncülerinden Nural Güranın, Hamdi Konur'un yanak lannı ÖDerek kutlamasıydı. Muhaliflere gelince, salonda pek varhklan yok gibi. Ama eleş Brüksel dün NATO üyesi ülkelerin Devlet Başkanlan ve Başbakaniaıının bugün yapılacak top lantısı nedeniyle canlanmıştır. İmza töreni için ABD Başkanı Nixon dün gece özel uçagı. kurşun geçmez otomobili ve kalaba lık koruyucuları ile Brüksel'e gel miştir. Brüksel'de 36 saat kalaca ğı bildirilen Nixon bu arada bazı ülke liderleriyle ikili temaslarda da bulunacaktır. Nixon. imza töreninden sonra Moskova'ya gidecektir. Ecevifin temaslaıı Başbakan Ecevit önceki akşam, Brüksel'e 100 kilometre uzaklıkta Flaman bölgesinde Zotder'deki maden ocaklannda çahşan Türk işçileriyle dertleşmiştir. Sa londa bulunan 400 kadar ışcinın «Halkçı Ecevit» diye tempo tut tugu Başbakan. Türkiye'deld durumu özetlerken 'Özgürlük rejiminden başka bir rejim altında yaşayamayacak kadar onurlu bir miUetiz» demiş, «Ordunun artık iktidarı ele almak arzusunda olmadığını, milletin iradesine saygı duyduğunu» söylemiştir. Ellerinde «Kapıkule'ye namuslu memur» ve «Turan Güneş Amerika'dan uzaklaş» pankartları ru taşıyan işçiler. Ecevit'e bir maden ocagı lâmbası hediye etmişlerdir. İşçilerin ögretmen. din adamı ile banka ve para transferteri ko nusundakl Isteklerine çözüm getirilecegini bildiren Ecevit, Kapıkule'deki yakmmalar için «Güm rük ve Tekel Bakanımız halk çocugudur. Sizin yararınıza çalışacaktır» demiştir. Parçalar depoda Müstehcen yayın Müstehcen y8yın suçuna il.şkin TCK'nun 427. maddesinde «Evrak ve eşyanın» müsaderesi öngörülmekte ise de bu hüküm lülüge bagh bir işlem niteligind'edir. Gerçekten. müstehcen yayın suçunun yazılı oldugu 426. maddede Yargıca suç konusu kitap veya gazetenin toplatılmasına karar verme yetkisi verilmemiştir. Ancak, hüküm lülük kesinlestiei takdirde, mü sadere biçiminde toplatma işlıv mi yapılabilecektir. Usul Yasası yönünden yanlış lıgı ve Anayasa hükümlerine aykırılıgı açık olan uygulamavı düzeltmek yetki ve ödevi adliyemizin seçkin Savcı ve Yargiçlarına düşmektedir. Romana Girişirken «Biz ilk romanımıza girişirken yukardaki siyasi ortarru herkes gibi izleyip, acısını, gerçeğini, yaşayıp düşündük. Demin anlatmayı denediğimpiz geçerli siyasal ortamı. tüm aydınlarımız iyi hatta fevkalâde iyi biliyorlardır. Biz kenrlimizce yapabildigimiz yakınlaşmayı açıklsmayı istedik. Bu biraz da romana bakış açıtrozdır..» Ve Firuzan devamla okuyucuya anlatmak istediklerini tanımiıyor... «Hikâyelerde de, ilk romanda da Türkiyeli insanı, yani bizim insanımızı getirmeye uğraştık. Bizim insanımızm büyük bir Anadolu geçmişi var. Katman katman zenginliklerle, yoksulluklarla geliyor bu tarih. Kabile olmıyen. büyük tarihli toplumların güçlügünü de birliginde getiriyor. Türk yazarının önü ardı konu bakımından inamlmaz bir insan malzemesiyle tıklım tıklım tiolu. Bu toplum3 bakış kanımızca acele kaldınr gibi değil. Her yaşadıgımız, gördüğümüz, okudugumuz senteze gitmeye davranmada acslecı davranmama konusunda uyarıyor bizi. Çok alkışı degil, saglam begenijn yeglemek gerekiyor. Kişi elbette. yetenegi çalışma sınırları içinde çabasım oluşturur. Biz de yapabildigiroizin en aniaşıhr halini sunmaya çalışıyonız okura..» Firuzan'ın bugüne kadar Uç hikâye kitabı yayırüandı; Parasız Yatılı K'isatma. Benim Sinemalarım. Bir de Sait Faik Ödülü var. Hikâye kitapları alışılagelmişin üstünde bir ilgi gördü. Kendi türü içinde yine ahşagelmesin üstünde bir tiraja ulaştı. Fi.ruzsn bu basarısının vorumunu söv le yapıyor: «Çok iyi bir okur var. Yazan zorlayan. Yazmanın. özelitkle Türkiye'de sorumlulugunu, ciddiyetini unutturmayan bir okur Yurdumuz canlı degişKen kabak lannı atan bir gelişim içuıde O kur hiç bir olayın dışında dPö:ı. Hatta olayı varatan o çugunluk. idebiyata gösterilen ilgi salt oizim kitaplarımıza vönelilî d^Jil Böyle olması da kıvanç verici ünun bizim kitaplanmıza vötıelik değil. Böyle olması da kıvanç verici. Onun için hikâyelerime gösterilen ileivi kışisel değil. eenel bir yoruma bağhvonım Biz herkesin. hemen hemen tanıdığı kişileıin vazarıyız. Evrensele ulusaldan varılacagı bilınmekte Yazarken naHamız' hiç ilnıdan çıkarmıyoruz Başarımız varsa okurun vetkinlıöıvle! bızım %zrekenı getirme ugrasımızda b. razcık başarılı oldugumuzdandır Ve Türkiye'de de epeydir bir oı tak duyarhk ve düşünce dönem' oluşuyor..» o Ecevit Tindemans göriişmesi Başbakan Ecevit dün saat 13' de Belçika Başbakanı Leo Tindemans'la 35 dakika süren bir görüşme yapmıştır. Görtişme «rasında Ecevit, Belçika Başbaka nına Zolder'e yaptıgı ziyareti an latırken «Burada Flamancayı ana dili gibi konuşan bir Türk işçileri ktışağı yetişiyor» demiştir. Tindemans'la «yararlı ve dostça» bir görüşme yaptığım bildiren Ecevit, Belçika'daki işçilerimizin sorunlarıyla Ortakpazar konuşunu ele aldıklarını bildirmiş ve «Karşılaştığımız meselele rin çözümü için yardımcı olacak ları izlenimini edindim. 9ların Ortadoğu'ya artan bir ilgi göster diklerinden duyduğumuz memnunluğu belirttik. Türkiye'nin hem bir Avrupa, hem de bir Ortadogu ülkesi olarak bu işbirlı*ıne ne gibi somut ve yapıcı katkı da bulunabilecegimizi hatulattık. Önerilerimizle sayuı Belçika Başbakanının ilgilendigi izlenimini edindik» demiştir. Bilirkişi incelemesi Sanayj Bakanlığı ile Gümrük ve Tekel Bakanlıgına yapılan ihbarlar üzerine Holding hakkında kovusturma açılmış ve 2 aydır sürdürülen çalışmalar önceki gün sona ermiştir. Istanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi getirilen araç parçalann rejim dişı olduğunu bir rapor halinde her iki bakanlığa vermiş. müfettişler ise 30 milyon lira değerinde parçanm gümrük vergisi ödenmeden fiktif antrepodan çekildiğini sap tamışlardır. Gümrük ve Tekel Bakanlıgından bir yetkili, Kâmil Acarer Holding yetkililerinin 1918 sayılı yasayı çigneyerek kaçakçılık yaptıklan gerekçesiyle önümüzdeki günlerde savcılığa verileceklerini açıklamış ve şunlan söylemiştir: «Firma yetkilileri Sanayı Bakanlığınca sokulması yasak olan a n ç parçalannı rejim dışı olarak vurda sokmuşlar. teminat vermiş gibi göstererek gümrük vergisi ödemeden fiktif antrepodan çekmişlerdir. Rejim dışı tîtirilen parçaların içinde lâstik, makaslar, dingil pimleri, radyatör hortumu, balatalar, yağ keçeleri, akü bağlan, fren pedalı, sinyal camlan, buji kabloları. hava filitresi. fren pabuçlan. somunlar direksiyon simidi kalöriferler. silecekler, tekerlek jantlan. elektrikli kornalar bulunmaktadır.» Öte yandan uygulamanın montaj yönetmeliğine aykın olarak yapıldığı saptanmış, getirilen par çalann TOE dışında monte ettirilemiyecefi Sanayi Bakanhğından bir yetkili tarafından bildirilmiştir. Kâmil Acarer'in Bursa ve İzmir'de bu parçalan monte ettirdiğini bildiren yetkili bu konuda kovusturma açıldıgmı açıklamıştır. Halen gümrüksüz ola rak 190'ün üzerinde araç oldugu bildirilmektedir. 130 bin liraya mal olan otobüslerin 250 bin liraya satıldıgı da saptanmıştır. Cocuklararası resim yarışmasında ödüller verildi YAPI VE KREDİ Bankasmm kiiltür ve sanat hizmetlerinden 115.'si olarak ortaokul çocukları srasmda açtıgı «Türk Halk Oyunları ve Köy Düğünleri» konulu resim yanşmasıyla ilgili sergi 13 Temmuza kadar açık kalacaktır. Çeşitli illerin Millî Eğitim Müdürlükleri tarafmdan Bankaya gönderilen 1228 resimden Prof. Bedri Rahmi Eyüboglu, llhami Demirci ve Kemal Zeren'den kurulu jürinin elemesi sonunda 96'sı sergilenmiştir. Jüri, 30 resme bankanın koydugu lOOO'er liralık ikramiyeli aile cüzdanı vermiş, 30'unu birer kitapla ödüllendirmiş, diğer 36'sjnı da sergiye lâyık görmüştür. T A KV IM 26 Haziran C. Ahır 6 Rumt 1390 Hlcrl Ofınat Ö*J« lklndl Akjam Tauı tmsak 1394 S.38 13.18 17.17 20 45 22.48 3.11 13 1.43 4.33 8.33 12.00 2.03 6.2« Hashas (Baştarafı 1. nyfada) has ekiminde vasaklama karan alınan 7 ilden 3'üne öncelik verilecektir. Ekime, Ekim avının ilk günlerinde ba^lanacak. 3 ilin Konya, Uşak ve Denızli olacag; bildirilmektedi'Ekim ayımn ikinci yansına doğru da gene Erim Hükümetinin yasaklamasına giren illerden Afyon, Burdur, İsparta ve Kütah ya illerinde iznin aerçekleşebilecefi belirtilmektedir. Kaçak işçiler Belçika Başbakanı Tindemans da verdigi demeçte, «Türkiye Başbakamyla çok ilginç bir görüşme yaptığını» belirterek gaze temize şu demeci vermiştir: «Türkiye'nin özellikle Ortakpazarla olan bazı meselelerinin çözüm yollannı araştıracafız. Kendileriyle Akdeniz ülkelerinin durumunu. petrol krizini, Belçika' daki Türk işçilerinin sorunlannı görüştük. Bugüne kadar turist olarak geien Türk işçilerinin durumlannın bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenmesi İçin Çalışma Bakanımızla görüşmeler yapacasım.» Ege'dekı Kita sahanhğı anlaşması konusuncfaki soruya karşılık Tindemans, «Denizaltı doğal kaynakları sorunlarına da değindik» demekle yetinmiştir. Belçika'nın Ortakpazar konularında Türkiye'ye yardımcı oUcagını ekleyen Tindemans, «fTür kiye'nın Ortakpazara tam üye olmak yolundaki talebi ekonomik durumu nedeniyle ertelenmisti. Bu yönde de çözürn getirecek çalışmalar vapacağız» demiştir. Ecevit yann Türkiye'ye dönecektir. ACI BİR KAYIP Merhum Dr. Kâzım ve Sabriye Tumay'ın sevgili evlâdı, merhum Duriye ve Feride Tümay'ın agabeyleri, Zübeyde Tümay'ın sevgili hayat arkadaşı. Şükran Mumcuoğlu, Neclâ Berkant ve Oktay Tümay'ın sevgili babaları, Kadıköy Kız Lisesi Müdür Muavini İsmail Mum cuoglu ve Saffet Berkant 'ın kayınpederleri, Ender. Tun cer, Mumcuoğlu ve îsmet, Melih Berkant'ın sevgili büyükbabalan, Devlet Demir Yollan Şube Şefliginden emekli. SSE (Baştarafı 1. sayfada) olan koşullan, işçüerimizin ve işçı emeklilerinin sosyal ve ekonomik alandaki çeşitli lhtiyaç vs sorunlarınm önceükle ele alınmasmı ve bunlara mevcut tmkânlar ölçüsünde uygun çözüm yollan bulunmasını gerekli kılmaktadır» demiştir. TahHyesini «Bastararı l Sayfada) yapılmasma kadaT Sagmalcılar Cezaevine Ronulmasın» karar verilmiştir Faik Avdogdu landarms nezarethanesine al:ndıktan kısa biT süre sonra ruvalete eidecegin: söylemiştir. Tuvaıete eirdikten sonra belindekı '»»merle kendim Dencere demirine asan Paik'in cesedi ancak sogumaga vüz tuttu*u sırada oulunmuştuı Tahlive edilmesine oir gün kala hakkında verileee* karardan haberi olmad:»ı 1cin havatına son verdigi sövlenen Faik'in cesedi Morj»'a kaıdınlmıstır Ola* da dikkatsiz'.ikleri ve ıhmaller hıılundugu snvlenen eörevli 1andarmalar hakkında da kogusturma açılmıştır. Tohumluk hazır Yetkililer, kararnamenin Resmi Gazete'de yaymlanmasmdan hemen sonra üreticiye tohumluk dağıtımma başlanabileceğini belirtmişlerdir Yeterli ve vasıfl; tohumlugun liretilmiş bulundugu nu kaydeden ilgililer, hiçbir şekilde tohumluk sıkmtısı çekilme yecegini bildirmişlerdir. Konut kredileri Genel Kurulun dünkü çalışmalan sırasında bir konuşma yapan Harptî Sendikası Genel Baş kanı ve SakarjTi Milletvekili Kenan Durukan, konut kredlsi konusunda, işverenlerin de işçilerin en az 5 yıllık kıdem tazminatına mahsuben kredi vermesi ni önermiş, «naylon kooperatiflersin önlenmesini isteyerek şun ları söylemiştir Durukan, profesyonel kooperatiflerin ortadan kaldınlmasını ve kooperatiflerln bundan sonra saptanacak yeni ilkelere göre kurularak faaliyete geçmesini isterken de, «Konut kredisi en az 5 yıllık işçilere açıldıgma göre. işverenlerin de İşçilerin en az 5 yıllık kıdem tazminatına mahsuben kredi vermesi» önerisinda bulunmuştur. ADİL TÜMAY Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi, bugün öğle namazını mütaakip Nuruosmaniye Camiinden kaldınlacaktır. AİLESt Karar için Ecevit bekleniyor Konu üzerinde hükümet kara nnın alınabilmesi için Başbakan Bülent Ecevit'in Brüksel'den dön mes bek:enmektedir. Yann Briik sel'den dönecek olan Başbakan Ecevit, çalışmalan son kez gözden geçirecek ve mesele Bakan lar Kurulunda ele almacaktır. Taban fiyatı Büyükada ve Heybeli'ye kısmn elektrik verildi Geçtiğımiz Cumartesi günu Bostancı önlerindeki denizaltı kablolarmın parçalanması sonucu elektriksiz kalan Büyükada ve Heybeüada'nın ana caddelerine dünden itibaren elektrik verilmeye başlanmıştır. İlgililer. kopuk kablo üzerindeki çalıçmaların sürdürüldüğ'nü, Kınalı ve Burgaz Adalarına da muhtemeien bu sabah elektrik verilmeye başlanacağını söylemişlerdir. Heybeli ve Büyükad"a'nın ana caddelerine elektrik verilmesiyle, fırınlar çalıjmaya başla. mış, ekmek sıkınhsı giderilmiştir. VEFATLAR İÇİN ımıleıekkıl cena?< merasin ıkiıimı2, tır UKIIPII cfflrmiıMir. TV'de K A Ç A K (Dr. RICHARD Filminin kahramanı (22IİI liinı vı umıım mejııtellt En yüksek (Bajtarafı 1. «ırfadai Kanun Tasan«ında ayrıc». kanunun yürürlüfe girdigi tarihte, 30 hizmet vıli ile 68 vaşını «Joldurmuş oliilarm. re'sen emekliye sevkerlilmelerı de öngörülmüştür Bu arada sözleşmeli personel. lstediği takdirde, emeklüikle ilgilendirilebil*eektir. (a a) icm lyrı iır «crıt slıomaı, CMIK ısierinı isletmemız itrMt edır, KLMBLE OAVIO JANSSEN) İSTANBITLDA BULUNACAĞI TEK Tel.: 4 7 2 0 0 6 İSLÂM CENAZE İŞLERİ •İ9T. lil'ji mt<rtlt)tr .sltiır,»» M «Inıie inn »ırı tçı, yirl lıtı. y»M tısıııU» iuıtt ı t u n naklı yaıılır. Cjnıiı H( taitınh (wıttnttl.'. Muhteşem Garden Parti 5 TEMMUZ 1974 CUMA AKŞAM1 ALT Cumhuriyet Reşat Kamlt Azlz IN 4S0. 660. 500. 470. 5g0. «9 50 53.60 4S5. 670. 510 480. 590. «9.75 63.80 BEYLERBEYI SARAYINDA DAVETIYE TELEFON GAZETECÎLER CEMİYETÎNDEN TEMÎN EDÎLEBİLİR. 32 12 22 26 80 46 Cumhuriyet 317S^ 6159) N»polvon 24 ayar 22 avar (Cenejaııs: