Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 26 Mayıs 1974 eçenlerde arka arkaya iki pa?ar, «MedenJ Kanun'a göre Boşanma» ıle «İtalyQn L sulü Boşanmanyı anlatmıştım (24 şuoat ve 3 mart) Nitekim öncekı nafta tialyt.'da boşsrınrs sorunu haikoyuna sunulmuş ve boşanmayı kaldırma isteği reddedilmiştir Bir koalisyon dönemınde olauğumuz ıçin, MSP'li sayın Erbakan Hoca ıle murıt.erıni. hat' ta CHP kanadından Ulaştırma Bakanı Ferda Güley dostumuzu memnun etmek ıiı, bu pazar da •Şeriat Usulü Boşanma»dan söz etmek !=*•<yorum. Maksadımız. şu Dazar tşü> ", ele,tiri t ı r lığına bürünmüş bir «şakalaşma>dan ıöa et. 6 ŞERÎAT USULÜ BOŞAıNMA Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU «talâk. kurallarına göre boşandık. ü.usun temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Mecıisı bir ya sa maddeşi ile Hilâfete «Boş o.!» dedj ie Türn Uluşu jle halifelik arasındakı 40ı yuiık evlilik sona erdi diye düşünülüyor herhalde • Ama iş bu kadarla bitmiyoı. yünKü şsriatta talâkın (yani boşanmanm) riirlüsü var Sayayım bazılarını: «Talâkı ric'î, talâkı bâin, talâkı sünnî, talâkı bid'i. talâkı şarih talâkı bilkinaye. talâkı müneccez talâkı muallâk, talâkı fâr. talâkı alâmal. taıakı selase^ Bunlan burada ayn ayn anlatmava cıaiıatc vok Itiraf edeyim ki bir kısım ayrın*,<ıarmı ben de bilmiyorum. Merak edenler eşki ıstanhui müftüsü şayın Ömer Nasuhi Bilmen taralır.dar nazırlanıp, Iştanbul Hukuk Fakültes^nce 1953'îe. bizim ikinci dekanlığımız sırasınd», oaştırılmasına başlanan ve birine* cildinın oaşında bizim de bir «cnşöznümüz bulunan altı cıitlik ««Hukuki İslâmiyye ve IştJlahatı Fıkniyye K*muşu>nun ikinci cildinin 183 300. sayfalarma oaksınlar. Acaba Türkiye Büyük Millet Meciisı 3 mart l»24 te Hüâfeti bu Seriat Uşulü boş&ma türlerinden hangisiyle boşadı? Sayın L'ıastırma Bakimııın önce eşki hukuk ulemâşından Dir «şura» kurup bu önemli «meselei hukukiyeyi» çözüıııletmesi gerekir. 0 Hemen haber vereyim ki bundan daha önemli bir hukuk sorunu da var: Bilindiği gibi, boşananlar yeniden evlenebilirler. Eğer Hilâfetin kaldınlması Ferda Güley dostumuzun tanımı ile bir «boşanma» ise, elli yıl önce boşadığı bu kurum ile Türkiye'nin şimdi yeniden evlenmesine hiçbir yasal engel yok demektir. Ainan Menderes, Türkiye Büyük Millet Meclisl kürsüsünden parlamenterlere: «Siz isterseniz Hilâfati bile geri getirebilirsiniz» dememis miydi zaten, 15 yüı »şk:n bir süre önce! Sayın Ferda Güley beni bafışlssın ama, Hilâfetin kaldınlması yasası, hukuksal bakımdan bir .boşanma kararı. değil, bir «iptal kararı» nıteliğindedir. Bilindiği gibi, evlilikleri iptal edilenler yeniden birbirleriyle evlenemezler. Evlenir lerse bu evlilik yeniden iptal edilir. Şu halde Hilâfetin kaldınlması dolayısiyle çıkarılacak pulUr • boşanma pulları» değil, .iptal pulları» olacaktı v» bu tsrihsel devrimin ellinci yılını yaşatacaktı. Şimdi şakayı bir yana bırakalım. Atatürk'ün kurduğu CHP'sine mensup bir bakanm bunu önlemesi, ya da önlemek zorunda kalması, 1924'den elli yıl sonra henüz hangi aşamada bulunduğumuzu gösterme bakımından. hüzün vericidir. Nedeni Bugün «Şeriat Usulü Boşanma.yı eıe almamızın asıl nedeni af yasası oylamasında kiml MSP'li üyelerin tutumu dolayışıyle bu ortak Ile CHP arasında böyle bir boşanma oiaşılıeımn belirmesi degil. Ulaştırma Bakanı Sayın Ferda Güley"in, geçenlerde hilâfe'm kalamirr^sı anısına çıkarılacak posta pullarınaan vazgeçıre sebebini açıklarken, «Boşanma :çn> DUI çıkarı!maz. diyerek hukuk alanına girmesi oldu. Hilâ. fetin kaldınlması dolayısiyle çıkarılacak pul'ar yerine Atatürk'ün anışına oul cıkanlacakmış Ben küçiikken rahmetli babam bana: •Bir sörü pğzmdan çıkarmadan onee naıanın ıçınn» dokuz kere dolaştır» diye ögüt veıirdı. Ferda Güley gihi devletin en yükşek makamıanndan birine çıkmış olan bir zata öğüt cermek eıbetr* bizim haddimiz değildir Kendişmi Temsiiciler Meclisinden tanırız. O zaman coşkulu haıekerli : ülkücü bir zattı. 1314 yılda huv degışmeyeceğine göre, herhalde yine öyleair. Oyle olacalc ki: «Hilâfet ile boşandık. Boşanma içın pul çıkarılmaz» demiş. «Böyle bir pul meselesi için koalısyonun MSP kanadı ile ilişkimize gölge dü çürmek istemedik» diye açık konuşşaydı, beİKi daha yerinde olurdu. Çünkü küçük mese!eler yüzünden büyük sorunların ve koalişyonun tehlikeye düşmesini bugün biz de ülke »çin zararlı görenlerdeniz. Gelelim Öbür Ortakiara Sanki bir koalisyon protokolu. bir hükümet profnamı yokmuşcasına. herbiri kendi düjünce doğrultusunda bir takım emir ve demeçler veren MSPli bakanlar hakkında şimdilik kesin bir değer yargısına varmak istomıyoruz. Yalnız şu kadannı hatırlatmak isîeriz k;. bu ülkede «Atatürk devrimi» diye bir dünya görüşü, bir kavram ve uygulamalar vardır. Eğer ynk?a, bunu açıkça ilân edelim: o zaman belki bizim de başka diyeceklerimiz olur. Çünkü tarihte yerini alan koca bir devrim olgusunun hem var plması, hem de yok sayılması olanak dışı bir şey. .Kendi gitti ismi kaldı yadigâr» diyemeyiz buna. İsmi de kendi de duruyor çünkü. Madem ki duruyor, bu devrimin temel direğini »urasmdan burasından baltalayacak söz ve icraattan sakınarak koalisyon hükümetini tehlikeye ve ülkeyi yeni bir karanlık döıeme sürüklemekten de dikkatle sakınmak gerekir. Sözü edüen «temel direk» ise, «lâyiklik«tir. Bilindiği gibi. Atatürk de\Timi sosyalist bir devrim değil, çağa dönük siyasal ve sosyal bir küçük burjuva devrimi karakterini taşır. Bu devrim bütün gücünü ve tarihteki yerini, teokratik kurumlardan kurtulup ülkede layik bir ortam kıırmuç olmasjndfin almaktadır. Bu nedenle lâyik ortamı yıkmak. Atatürk devrimini hepten yok etmek demektir. Türkiye'de yarı teokratik yönetimden layik döneme geçiş, Alatürk'ün büyük dehası sayesinde, kansız ve sarsıntısız başarıldı Oysa ister burjuva, ister sosyalist olsun öbür büyük devrimlerde ohık gibi kan akmıstır Bizde Bağımsızlık Savaşında vstan kurtulusıı usrunda akan .şe hit kanı>na ?onradan bir •devrim kanı» eklenmedi. lstiklâl Mahkpmelerinin icraatı haskaldırıcılara yönelmiştir. Yoksa gerek Salt^nat. gerek Hilâfet. bir damla kan akıtılmadan kaldırıldı Evet, Türkiyede siyasal ve so5Tal devrimler kansız basarıldı. Am? yavnçtan ynvaşfan ortam hazırlayarak layikük rievrimini vıkmavı tasarlavanlar varsa. suııu hilmelidlrler ki böyle hir ırlrişim bu ülkcrie çok kan akma'ina nPdcn olur ve sonunria d» kimin ve lıansi deierlerin vıkılıp kimlerin ve hanîi eğilimdeki iç ve dıs cüclerin iükeve hâkim oîacası helli nlmaz. Sekter ve kntı düsiiire yerini artık sürekli olarak vasdaş ve hoşgörülü bir zihniyete bırakmalıdır Ah'.âka valnız ve sadeee «uçkur saelamlıffi açısından Heğil. »vicdan ve karakter saĞ'anilığı» açısııH^ın bakmak ve çağımırın önemli ve vaşamsal nitel'kleki iktisadl sonınlarını 'e vatanımızın bu vöndeki çıkar ve yararlarım akıl süzgecinden geçirerek çozümlemek ve ssâlamak ve herhalde knalisyon hükümetini. ardnivctten uzak, akıl ve iyiniyetle ayakta tutmak gerekir. 27 MAYIS arın 27 Mayıs devriminin 14'üncü yıldönümüdür. Birkaç haftadan berı gazetelere yansıyan haberlere bakarsanız, ilginç gözlemlere varabilırsiniz. 27 Mayıs'ın devirdıği eski Demokratlara siyasî hakları geri verilmiştir. Devrik Cumhurbaşkam Celâl Bayar, Senatoya davet edilmiştir. AP Genel Baskanı Sülevman Demirel, evine kadar giderek Bavar'ın elini öprrıüş: • Bir nefer gibi emrinizde ve hizmetinizdeyim» demiştır. Buna karşıhk 27 Mayısçılar. 12 Mart'ın sıkıyönetim askeri mahkemelerir.de sanıktırlar. 1961 Anavasasını yapan bilim adamları sıkıvönetimin rezgâhınrian geçirilmişler, tutuklanmıslar. yarcılanmışlar. hatta mahkum edilmişlerdir. 27 Mayıs'ın öğrenci liderlerine de aynı yöntemler uygulanmıştır Görünüşe bakan biri sorabilir acıyla: 27 Mayıs'tan ne kaldı ceriye? Oysa sörünüş aldatıcıdır Her devrimci eylem tepkiler varatır. Etki • tepki zincirinin tarih sürecinde bir halka=ıdir 27 Mayıs eylemi... Bundan 14 yıl önce bir ilerici darbe, toplumun çeşitli güçleri arasında bir çıkış volu aramıs bulmuş: ve atılımını bir tarih belgesine baglavıp topkım vaşamında geçerli kıldıktan sonra geriye çekilmistir 27 Mavıs'ın niteliîıni. klşilere ve tepkilere deeil. en büvük belgesi ve güvencesi sayılan lPfil Anayasasına bakarak saptamak doğru olur. Bu Anavasa'da önceki dönemrie hulunmayan birtakım nitelikler vardır Halkoyıı İle henimsenen Anayasa'nın işçi haklarını tagladigmı görüyoruz. Sendika. grev, toplu srizleşme haklarından şonra sosyal devlet anlayışı, reform isterleri, özerk kurumlar. Anava^a Mahkemesi yenilikleri izlenivor Anavasa'da... îstc 27 Mavıs'ın anlamı bu veniliklerdedir: ve bu venilikler iki yönelis göstermektedir: 1 özeürlüiŞe vöneli?.. 2 Emekçi haklanna yöneliş.. Oerçekte bu iki yöneliş. bir kavşakta buiuşur. Çünkü çagımızda özgürliiğün tanımı emekçiye yöneliktir. Eme2İn rieğerini veren. eme5in toplum yönetiminde sözünü ve yptkisini helirleven ve sömürüve «dur» diyen rejimlerdir demokra?i!er. 27 Mayıs. sola kapalı birçok partili rejimin bir devrimci eylemle vıkılması ve sola açık bir veni siyasî düzenin benimsenmesidir; daha kısa deyişle örtülü faşizmden demokrasiye doğru bir aşamadır. 1961'de halkoyuna sunulan ve onaylarıan Anayasa bu aşamanın hukuk belgesidir. Hiç kuşku«uz bu yönelisin karşısında tutucu güçler bulunacaktı. ve bulunmaktadır Tutucu güçlerle ilerici güçler arasmdaki çatışmada devrim karşıdevrim çalkantılan yaşanacaktı 12 Mart karsıdevrimci eüçlerin büyük fırsatlar yakaladıgı bir dönem olmuş: 1961 Anayasasına kar$ı çevreler 27 Mayıs'ın sagladığı özgürlükleri kısıtlarna o!anağı bulmuştur. 12 Mart'tan sonra olanları bir benzetmede özetleyebiliriz: 27 Mayıs'ta Millî Birlikçilerin eylemi başansız kalsaydı ve Bayar • Erdelhun yönetimi parlamento çoğunluğunu ardına alarak sıkıvönetim uyEulamalarını sürdürseydi ne olacak idiyse, 12 Mart'tan sonra aynı şeyler olmuştur. Bayar'ın bir nefer cibi emrinde ve hizmetinde bulunan Demirelci parlamento çogunluSuyla Sunay • TaJmaç yönetiminin ortakhiında bir dizi uygulama sürdürülmüş, devrimciler tasfiye edılerek rejim sola kapatılmak istenmiştir. Buna rağmen toplumun ilerici güçleri 12 Mart'tan sonra uygulanan parlamenter faşizme ve sıkıyönetim uygulamalarına direnmesinl bilmişler, geriye doğru zorlanan çarkı ileriye çevirmek gücünü göstermişlerdir. Ve bu güç gayesinde 27 Mayıs Anayasasına «ahip çıkan yeni CHP'nin agırlıgında bir Htikümet kurulabilmi»tir. 27 Mayıs'ın 14'üncü yılında 27 Mayıs'ın getirdigi özgürlükler* halk yığınlannm sahip çıktığını gösterir bu sonuç... Bu ürünür» güzel tohumlannı 14 yıl önce ülkenin toprakiarına terpen 27 Mayısçılan saygıyla kutlarız Y Hülle Yoksa koalisyonda 15 «şeriat usulü boşanma» ya giderse. koalisyon ortaklarmın yeniden evlenebilmeleri için belki de .hülle» lâzım gelir. Hele hülleci kara bıyıklı, kara gözlüklü .Faşizm» adında birisi olursa. bu ülkçde artık demokrasi ve Anayasa uzun süre «lüks» bir matah sayılmakta devam eder DÜZELTSJE: H. V. Velidedeoğlu'nun geçen haftaki yazısı dizilirken bir atlama olmuş: 3. sütunun sondan 5. satırındaki «Köy Ens titülerinin kapatılmasınm gerçek nedeni de budur.» cümlesi: «Köy Enstitülerinin kapatılmasınm ve günümüzde fikir suçlarının af kapsamı dışında bırakılmasının gerçek nedeni de budur» olacaktı. Düzeltir, özür dileriz. Doğan Sorunlar Şimdi bir hukukçu olarak, peielim işin hukuki (i) yönüne: «Hilâfetle boşandık sözünden bir çok hukuksal sorun doğmaktaoır: • önce şu meşele çözümlenmeli: Hilâfet kurumu ile hangi usule göre boşaııdık. Medeni Kanuna göre mi. yoksa şeriat uşuiüne göre mi? Hilâfetin kaldınlmış oldugu 3 mart 1924 tarihte henüz Medenî Kanunun kabul edilmemis cıduğu düşünülürşe, onunla berhaldo şeriat usulü NERVAL'I OKURKEN... OKTAY AKBAL Evet Hayır I stanbul Kitaplıgı'run dördüncü yapıtı çıktı: Nerval'in I «Doğuya Yolculuk»u. Daha doğruşu ünlü Franşız Şairi ™ Gerard de Nerval'in «Doğuya Yolculuk»unun Istanbul'a ait bölümü. Aynı dizide daha önce Gautier'nin, Lamartine'in, Montagu'nün yazıları da yayınlanmıştı. Yabancı yazarların Iştanbul'u konu alan kitaplan, ya da kitaplarının bu konuyla llgili bölümleri birbiri ardına kitaplığımızda yer alıyor. Buna sevinmek gerekir. tlginç, yararlı bir dizi çıkacak ortaya sonunda. Çelik Gülersoy'un bu çabası övgüye değer. Nerval'in ünlü bir şiiri vardır. Tarancı'nın bir çevirisiyle çiir şeverlerin belleğine yerleşmiştir: «Bir hava bilirim dünyalara değişmem Bütün Rossini. Mozart, Weber sizin olsun Çok eşki bir hava, ağır, muhteşem Yalnız ben duyanm onda ne varşa füsün» diy başlar, şu dörtlükle biter: «Kömür gözlü bir kumral, en üşt pencerede Eskidir, geçmiş zaman eşvaplan eşki GörmüşIUğüm var bu kadını, e? Hatırlıyorum, bir başka hayattan belki» ıltı yaşındaydı Vieille Lanterne sokagındaki bir penrıirine kendini aşarak canına taydıgı zaman. «Düş, bir ikinci yaşamdır» diye başlar bir romanı. O gerçek yaşamı bir geceyarışı bitirdi. Acılar, hayaller, şiirler, şeviler... Daha rıe olacak bir sanatçının yaşamında, sonunda da ölüm, hem de kendi işteğiyle. tşte bu Gersrd de Nerval 23 aralık 1842'de Doguyolculuğuna çıkar. Mışır'a gelir önce, Lübnan, Kıbnş. Rodos, tzmir, sonra da Istanbul'a... önce Beyoğlu'nda yaşar, sonra Iştanbul tarafına geçer Çem^rlitaş'taki Yıldız hanına yerleşir. Aylardan Ramazandıı... Nerval şöyle başlar Iştanbul izlenimlerine : «Iştanbul ne &?arip şehir! Haşmet ve sefalet, gözyaşı ve şevinç, her yerden çok hüküm sürer burada, ama heryerden çok da serbeştlik var, birbirinden fazla nefret etmeden dört ayn ulus burada yaşar, Türkler, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler. Aynı toprağm çocukları olan bunlar Fransa'da çeşitli illerimiz ya da partilerimiz inşanlannm birbirlerine olan tahamüllerinden çok daha iyi geçinirler.» İlginç gözlemler, izlenimlerle dolu bu kitap... Nerval Balıkpazanna gelir bir gün, orada kesik başlı bir adam görür, keşik baş da >racıktadır. Üç gün teşhir edilen ceset daha sonra denize atılır. Bu, bir Türk kadınıyle ilişki kurmuş bir Ermenidir. Ya dinini değiştirecek ya da sürgüne gidecektir. Ermeni Ovagim ikisini de yapmak istemez «Iştanbul'dan ayrılırsam kederimden, dinimi degiştirirsem utancımdan ölürüm» der, kelleyi vermeyi kabul eder! Nerval bunu, daha buna benzer ilginç olayları anlatıyor. O günlerde Abdülmecit tahttadır. Iştanbul şokaklannda şürülerle köpek dolaşır. Taksim'de kışla önünde bu köpekleri askerler beslerler. Nerval «ne var ki bu köpekler kutsaldır» diyor. Gerard de .Jerval'in, Lamartine'in. Montagü'nün, Gautier'nin kitaplarını okuduktan şonra düşünecekşiniz, «Niye o günlerin Türk yazarlan bize böyle gerçekçi vazılar bırakmamışlar?» Evet, on dokuzuncu yüzyılın başı, ortası bile edebiyatımıza geçmemiştir. Türk toplum yaşamı gerçekçi bir gözle anlatılmamıştır. Ancak yabancı yazarlardan öğrenebiliyoruz yüz yıl, iki yüz yıl önceki Iştanbul'u, Anadolu'yu. Bu da gösteriyor ki gerçek anlamıyla bir edebiyatımız yok bizim! tnsanı anlatan, insanımızın dertlerine, sevinçlerine, konularına eğilen bir edebiyatımız yok. Ne var peki? Yaşam dışı, gerçek dışı bir takım biçimşel şiirler, yazılar... Ataç bir yazışında bizim gerçek bir edebiyatımız yoktur, çünkü yazılardan, şiirlerden bir «tek Türk insanı» çıkaramazsınız, demişti. Bırakın Anadolu'nun doğusunu. kuzeyini, uzak uzak vrlerini. Iştanbul'un insanlannı bile bilmiyoruz, tanımıyoruz. Nervalier, Lamartinener, Gautierier, şunlar bunlar da gelip görmeselermiş. yazmaşalarmış kendi geçmişimiz, hatta çok yakın geçmişimiz üzerinde hiç bir bilgimiz olmayacakmış!.. Okumak gerek bu kitaplan, önemle, dikkatle. hem de ibretle... Kendimizi tanımak için... Cumhuriyet'in bize neler kazandırdığını daha iyi anlamak. değerlendirmek için... NOT: Arkadaşımız Oktay Akbal. yıllık izninin kışa bir bölümünü kullanacağından, yazılanna bir süre ara verecektir. Iştanbul Tıp Fakültesi Dekanlıgından 1 Fakültemiz Kürsülennin 1974 yılı ihtiyacı olan aşagıda dökümü yazılı Ga2 Hydrufil Hydrofil Pamuk ve temizlik malzemesl ile Fakültemiz personelinın reçete mukabüi alacak oldukları Uptik, Ortopedık ve Tıbbi Mal^emeler 13 Ha^ıran 1974 Herşembe günü saat ll.OU'den ltıbaren hlzalarında yazılı saatlerde kapalı zarf eksiltmesı ile ihalesj vapılacaktır. 2 Bu ışe ait şartname ve dığer ihale evraklan Fakültemiz Genel Bürosunda görülebilir. 3 Geçıci teminatlann nakit olanları Oniversite Muhasebe Müdürlüğüne vatırılacaktır. 4 Ihaleye gırecek eczane sahlplerinin iş yerlerl Fakültemiz Çapa Kllniklerine en çok bir kilometre uzakllkta olacaktır 5 Ihaleye gireceklerin 1974 yılı tastlkli Ticaret Odası Belgelert ile birlikte 2490 sayılı kanunun tarifine göre hazırlayacaklan teklif mektuplannı ihale taatlerınden bir saat önee Fakültemiz AE.P. Komisyonuna vermelen gerekmektedir. İhale No: 1974 Tahnvin Geçicl İhale bedeli TL teminat TL saati Alınacak madde Gaz Hydrofil S20.UÜÜ, Ü4.550,11.00 Hydrofil Pamuk 32U.ÜÜÜ, 18.550, 11.15 372.200, Temizlik Malzemesl 18.638, 11.30 750.000, llâç ve Tıbbî Malzeme 33.750, 11.45 illi Savunma Bakanı Sayın KUVVETLERİMÎZtN TÜMÜNÜN NATO EMIşık, Çumhuriyet SenatoRÎNE VERİLMESİNE GENELKURMAY sunda bütçe ile ilgili konuşmasında, Yunanistan'ın silâhŞÎDDETLE KARŞI ÇIKMIŞTI. ANCAK O lanmasına karşı çıkmış, AmeDÖNEMİN HÜKÜMETİ BU GÖRÜŞÜ KArika ve NATO yetkililerini uyararak, «NATO dışında millt BUL ETMEDÎ. amaçlar içın özel kara kuvvetleri kurulmasında Türkiye'nin, ötekl üyelerden geç kaldıgma» dikkati çekmiş «Bizde bu çok Muzaffer ÖZSOY mahduttur. Düzeltilmesi zaru(Emekli Tümgeneral) ret halini almıştır. Bunrfa Türkiye'nin etrafındaki durumun da rolü vardır» dedikten sonra Bugün Türkiye'nin elinde kasüncelere dayanan ve ulusal n sözlerini şöyle bağlamıştır: lan milli birlikler, eğitim mervunma politikamızı gerçekleştibirlikleri«Türkiye, mensup olduğu or kezlerıyle jandarma recek yerlerde bulunacak ve potak güvenlik sistemi içinde ka dir. Bunlann standartlan dülitikamızın bölgesel çaptaki amaç lacaktır. Ancak ulusal güvenli şüktür ve NATO dışı askeri bir larına ulaşmada özellikle Türk • Yunan ilişkilerinde gerekli kogi için, ulusal savunma polıti politikanın vuru? elemanlan o•ak kullanılması da mümkün şullan hazırlayacak bir ştratejikası £«,. strat» ildir. Kıbns olaylan ve Başnin serbest elemanları olacaktı. Johnşon'ıu^ulus Uzagnde Kısaca, bu Tümenler. politikaBatr İttifakı lcı yankılar bırİKan Ö^inlüTnek mızın bölgesel çaptaki amaçlarıBıındıği gibi Türkiye, Batı tubundan şonra General Tural' na ulaşmada, özellikle Türk Yu ittifakına 17 ekim 1951 tarihiıv ın Genelkurmay Başkanlığı zanan ilişkilerinde, gerekli koçulde Londra Protokolu ile girmij manında yeni teşklllere gidilmesi lan hazırlayacak bir ıtratejinin tir. O zamanki milletlerarası gereği belirdi ve bu yolda sürat serbest elemanlan idi. siyasal ve askeri gelişmeler, li çalışmalarla bazı birlikler kuGeneral TuraJ'dan sonra Genel Batı Avrupa'yı içine alan NA ruldu. Bu birlikler stratejik bir kurmay Başkanlığına getirilen TO ortak savunması sisteminin ihtiyat olarak oynak asker. dü Tağmıç, kijisel yapı, düşünce v» Cüçlenebilmesi için, Akdeniz ve Ortadoguyu örten bir nitelik kazanması. bu bakımdan da Türkiye ve Yunanistan'ın pakta alınması lüzumunu göstermiştir. Bu olayı, bir iktidar baGeleneksel 5'inci Avrupa gezimiz 8 Temmuz • 8 Ağusşansından ziyade bir jeopolitik tos. 31 gün. Mahdut sayıdaki yerler ve bilgi için acele sonuç ve bir savunma kanatlamüracaat. rının açık bırakılmaması kuralı olarak değerlendirmek gereEyüp Lisesi Kültür Kolu • Reha Köseoğlu kir. Üzerinde hâlâ zaman zamaa Ev Tel: 46 86 96 uzun ve haklı tartışmalara yol Çumhuriyet 4282 açan Türkiye • NATO ilişkilerindeki aksaklıkları, DP döneminin ulusal güvenliğimizle ilgili en ciddi sorunlarda dahi, çok yanlı düşüncelerden uza* yapıcı ve bilimsel olmayan hafif davranışlarında aramak gerekir. î Eşim Nuyan Yurdaer'in rahatşızlıgı İle yakinen ilgileBugün Türkiye'nin NATO'ya • nen ve kuvvetli teşhişi bulunan Dahiliye Mütehaşsısı Sayın katıhşında en önemli olay, her ulusal davamızda önümüze çıkan ve bizi âdeta bağlayan NATO'ya özgülenmiş (tahsis edilt Başarılı ameliyatı yapan değerli Operatör miş) kuvvetler sorunudur. Anlaşmaya göre: Türkiye'nin elinde bulundurduğu bütün kuvvetler, seferde, yani Aşistan Dr. Necati Kayabeyoğlu'na, H. Paşa Nümune Hassavaşta, Güneydoğu Avrupa | Müttefik Kuvvetleri Komutan | Unesi 2'nci Cerrahi Servisi hemşire ve personeline şükranlığı emrine verilecekti. Gt • larımı sunarım. nelkurmay, Emir ve Komuta I BAHRt YLRDAER rfüzenine ve kuvvetlerin bu özgüleme (tahsis) biçimine kısaÇumhuriyet 4271 cası NATO emrine verilişlne, şiddetle karşı çıkmış ve NATO dısı alanlarda belirmesi muhtemel bazı askeri sorunlann çözümlenmesinin güçlügüne de = = dikkati çekmişti. == Genelkurmaym, kuvvetlerin =•= NATO emrine verilmesiyle ilgili r = planı; Dogu ve Batı gibi Tür = . == kiye'nin savunmasında son derece kritik iki cephesinde yer = = leşmiş iki orduyu fcapsamakta = idi. öbür kuvvetler. baslangıçta EE operatif ihtiyatlar olarak Türk = 5 ; millî birlikleri halinde elde tu= tulacaktı Bunlar ilerde bir şa SE: vaş halinde (genel ve bölgesel : = savaş koşullan ıçindet süratle = Türk ulusal Savunma politikası = E ve Stratejisini gerektirecek tarz = = da ya NATO içinde ya da ba= ğımsız kullanılacaktı. Pakat. ne = yazık kı Türk millî çıkarlannı = = ve politikasını çok iyi gözeten tu plan. zamanm Dışişleri Ba= kanı Zorlu tarafından. Başba 2 5 kan üzerinde etkı yapılarak hü 2 5 kümetçe kabul edilmedi. Hükü = = met çevrelerindekj geçerli ve z = eıjemen düşüncelere eöre: NATO = emrine ne kadar çok fcuvvet 2 5 verilecek olursa, bunlann A= merika tarafından modem şilâh 2 = larla doru.tımı da o oranda oia caktı. Oysa bu böyle olmadı. = Yunanistan'ın NATO'ya ver s s diği kuvvetler, Kuzey sınırlann ^ E da Struma ve Vardar vaklaşım ^ S doğrultularını örten kuvretler= dir. Batı sınırları içindeki kuv vetler ise, millî birlikler olarak =Ş= birakılmıştır. Yunanistan Tür ^ = kiye'ye nazaran üçte btr oranın "ZZ. da kuvvet vermesine rağmen ^= denge poütikası içinde, bizim kadar hatta bizden fazla yardım malzemeşi almıştır. TÜRKİYE'DE NATO DIŞI KUVVET M Büyük Avrupa Turu özellikleri bakımından Tural*ın tam tersi idi. Birincisi; sert, disiplin sever, aUk, bağımsız karar sahibi, dinamizmi ile birliklerin beyni ve itici kuvveti, yetki ve sorumlulukta ortaklık kabul etmeyen; öbürü ise zayıf ve sajjlıksız bir fiziğe sahip, ılımlı bir komuta altında çalişmağa yatkın, eğitim ve güdümde ademl merkeziyetçi, inatçı fakat kararlarda ortaklık arayan, değisik yanıda bir komutandılar. Tural, popüler. komuta etmek lstek ve özenmesi yüksek, hırslı: öbürü silik ve tutucu bir görünümde idi. Her ikisi arasındaki bu doğal farklar, kanımca onlan birbirin den uzaklaştıran baslıca neden olmuştur. General Tağmaç dığj ilk günlçrde,' ^ w « w ^~ 'eğilim, düşünce, tasarı ve yapıtlarıi bir kıyıya itti. Bu arada düşünülen ve teskiline gidilen bir kısım birliklerin jekil ve ama cını da değiştirdi. Çalışmalan da durdurdu. Sonuçta bu birlikler, bazı üniteleriyle yeni yerlere kay dırıldı ve bir reorganizasyon içinde NATO'ya bağlı yeni teşkillerin nüvelerini ve eğitim birliklerini oluşturdu. Sağlığıyle ilgilenen meraklı okuyucularaf, tıp öğrencileri ve dokforlara... Sonuç NATO dışındaki milli amatlar için özel kuvTeÜerin kurulmasında Türkiye'nin öbür üye lerden geç kalması nedenlerini, bir komutamn duygusal davranışlarında ya da dünya ve çevre siyasi konjonktürünün hızlı gelişmelerini izleyis yetersizliğinde aramak gerekir. Ulusal savunma sonımluluğunu bütünü ile omuzlarına yüklenmiş olanlar. içinde bulunduğu mevkiin ciddi olan büyüklüğündekj kutsiyeti idrak edebilmelidirler. Dünya tarihi bize komutanlığın önemine dair yüksek fikirler ver mektedir. Politikacılarm ellnde Fransa'nm en yüksek askeri makamına oturtulan General Gam« lin'in, Fransayı tkinci Dünya Savasında acı yenilgiye görüren tek sorumlu komutan olduğunu. tarih ibretle eSstermistir Kuramların (Teorilerin), y» da barıs zaman ında iktidar sahibi olanların beğenilen üstünlük leri, savaşta Baskomutan olmalannı gösteremez. tersine. savaş başkalannın tekmil kudretlerinl gelistirirken. bu gibiler. çok zaman hiç bir yetenek gösteremezler. »edisi Hasfalıklar, belirtileri ve fedavisi. Tıp terimleri, fedavi araçlan.fıpfa modern yöntemler ve çağımızın sağlık sorunları. 300'den fazla siyahbeyaz, 16 tam sayfa renkli resim, 504 büyük sayfa, birinci hamur ofset, bez cilt ve nefis jömiz içinde 125. TL. REMZİ KİTABEVİ 5ESZ5Z5ESH! Çumhuriyet 4261 V . . | TEŞEKKUR | Dr. Turan UYGUR'a j Dr. Ismail URMAN'a Ingilizce ve Almanca Bilen Askerliğini \ Yapmış Lise veya Muadili Okul Mezunu Elemanlar Aranıyor Ücret üolRundur. îsteklilertn PİC. 28 PENDİK adreslne müracaatlan rica olunur. Basın: 15412 4258 nnm.ı.. . A \ llllllllililil DUYURU Türkiye Emlak Kredi Bankasının istanbuVun deniz ve güneş kenti Ataköy'de yaptırdığı Kaloriferli 120 daire için peşinat kabulüne 24:5.1974 tarihinden itibaren başlanmıştır. Sis de bir yııvaya sahip olmanuı mutluluğuna kavuşmak için en yakın Şubemise müracaat etmekte acele ediniz. Türkiye Emlak Kredi Bankası Bann İD47J 4üb4 EVİNİZİN BANKASL.v