23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
f Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik TA.Ş. adına: MAZİME NADİ Genel Yayın Müdürü: OK1A1 KLRTBOKE Soruralu Yazı lşlerl Müdürü: BÜLENT DİRMENER Basan ve Yayan: CUMHLKİVET MATBAACIL1K ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevı Sk. No: 39 41 TELGRAF ve MEKTUP adresi: Cumhuriyet lstanbul ^ • Posta Kutusu: Istanbol No: 246 Telefoiılar : 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 Cumhuriyet BASTN AHLAK YASAS1NA LYMAV» TAAHHÜT EDER. 12 6 3 1 ÂBONE ve tLÂN îurtlçı Aylık Aylık Aylık Aylık 360. 180.90. 30. B Ü K O L A R : ANKARA: Atatürk Bulvan Vener Apt. Yenişehir, Tel: 12 U9 20 • 12 95 44 # ÎZMİR: Halit Ziy» Bulvan No 65 Kat 3, Tel: 3123ü 24709 • GÜNEY İLLERî: K.Köprü 34. S. No. 40 • ADANA, Tel. 145501333419731 Vurt dısı 630. 315. 157.50 52.50 Baslık ( M a k t u ) 2. ve I sayta (Saatlml) U r B 3. «ayfa (Sanüml) .. l1* 4. S. 6. «ayfa (SaDtiml) ........ &1 Ölüm, Mevlld Teşekkür (5 Santim) l&U Nişan, Nikâh. Evlenme, Doğum Ölüm, Mevlid, T e ş e k k ü r 2 3 (S S a n t i m ) 150 200 SAYIS1 100 KURUŞ YILMAZ GÜNEY (Baştarafı 1. sayfada) lumlara geçtikten sonra, bir mücadele veriliyor. Bu mücadelenin tarafları var. Bu mücadelede her kes değişik bir görev ıçerisinde bulunur. Bilinçli veya bilinçsiz, herkes bir tarafta yerini alır. Ihbarcılar bıle çıkabilır. «Yılmaz iyidir, kötüdür, ahlâklıdır, ahlâksızdır» dıyebilirler. Ben kendime nasıl bakıyorum? Ben de kendimj zaman zaman yargılıyorum. Senin bir sanatçı olarak, mücadelede yerin var. Bir tarafın zimmetinde görünüyorsun sert de.. Acaba görevini tam yapmış mısın, halkma vermenı gerekeni vermiş misin? Yoksa gözboyayıcı bir film yapıp, öte tarafta içkj içip, kumar oynayıp, silâh çekip, bunların ürününü filân mı değerlendirmişsin? İnsan kendisiyle her an hesaplaşmak zorunda. Hergün sınıf geçer gibi geçmek zorundayız. Hergün bir değil, bınlerce imtihanla karşıkarşıyayız. Dünya 2 görüşe aynlmış. İdealist görüş, materyalist görüş.. Savaş kıran kırana sürüyor. Yöntemleri 2 taraf da kullanabi lir. Varoluş, yokoluş mücadelesi bu.. ö'zgürlük hikâyesi, aslında bir kaçamaktır. İçki içmek örneğin... Fazlasına hakkımız yok. Kaçıştır bu.. Ama çıkınca yapacak işler var tabii.. 2 yıl içinde arkadaşlar ne yapmışlar, onları görmek isterim önce.. Hsasnlerini özellikle? Akad'ın filmlerini.. çok merak ediyorum. Feyzi Tuna'nın fII mini. Atıf abinin filmlerini.. Atıf abi, bilirsin, benim ustamdır. Çok saygım var kendisine.. Yücel Çakmaklrnm filmlerini.. Zeki Ökten'i, kısa filmleri görmek istiyorum.. Mümkün olursa tabii... Daha önce. şartlardan ötürü farkmda olmadığımız bazı arkadaşlar var. Onlarla ilişkiler kurmak istiyorum. Ve daha önce yaratılmış olan Yılmaz Güney efsanesini. ben de birlik olup, yıkacağız. Yeni bir adamın sorunlarını koyacağız ortaya... Bu 2 yıl içinde okudugun }acılardan. yazorlardan. hikâye ve romanlardan seni özellikle etkile>en oldu mu? Seçme yapmak istemiyorum. Seçme yapmayı sevmem. Şu renk, veya şu yemek diye de seçemem. Her insan, dünyada gerçekliğin bir parçasını anlatır. Îki insan bir sandalyeyi anlatıyor diyelim. Bil diğin bir sandalye ise, o veya öbiirü daha iyi anlatmı» diyebilirsin. Oysa okudugun kitapların çoğu. dünyanın veya insanların belli bir yanım «nlatır. Hepsiyle belli bir diyalektik alışveriş içine giriyorsun, hepsinden birşeyler alıyorsun. Aldıktan sonra da. aldığını daha derinlemesine değerlendirmek ihtiyacını duyuyorsun. Onun için böyle bir seçme yapmak zor.. Yılmaz, biliyorsun Cumhuriyet gaıete5İ bugünlerde 50. kurnluş yıldönümünü kntluyor. Bir Cumhuriyet okuru oldufunu da biliyorum. Bu konuda soyleyecek birşeyin var mı? Cumhuriyet, görev taşıyan, misyon taşıyan bir gazetedir. Bütün zor günlerde görevini yerine getirmiştir. Bundan böyle de getireceğine inanıyorum. Yılmaz Güney'le ancak sinema ve sanat konularını konuşmak kay dıyla izin aldığımız konuşma, belli bir süreyi aşmama zorunluğu dolayısıyla burada sona erdi. Doluydu Yılmaz Güney, birikimlij'di, anlatacağı, söyleyeceği çoktu. Benim soracaklanm da tükenmiş değildi elbet.. Gerisini, umarım, özgürlük kapılarınm açılacağl yakm günlerin berisinde tamamlarız. Yılmaz ise. konuşma sının bir yerinde çok doğıu olarak belirttıği gibi. esas sövleyecek lerini, asıl demek istediklerini, kendi yoluyla, sinema yoluyla, daha çok iyi. çok füzel filmler yaparak halkma ulaştırmak olanağına bir an önce kavuşur. Hal kıyla, ^ydımyla, Yıltnarar sev^isini göst^rmis x>laru ..Türk milletinin yanısıra. tüm dünya aydmlannm da beklediği budur». • Ecevit (Baştarafı 1. Sayfada) de etken olabilme gücünu yitirdi. Şimdi çok mahdut sayıda bazı çevreler kışkırtroaiarmı, lise düzeyine, öğretmen okulları, eğitim enstitulerine sokma çabası içine girmişlerdir. Hiçbir kimseyi veya kuruluşu hedcf almaksızın buna dikkati çektim. Bu konuda açık konuşmalarımda ricada bulunduğum, yaivardığım vakit, yalnız sözümün gerçek muhatabı durumun daki kimseler değil, başka partilerden bazı sözcüler, yöneticiler, nedense bir duyarlık içine dü?üyorlar, tepki gösteriyorlar. Haddim olmadan Türkiye'deKİ bütün politikacı'.ardan bir dileğim var. Lütfen. çocuklann vs gençlerin arasına sUâhlı siyaşal çatişmayı sokmak isteyen daha doğru«u bunu sürdürmek isteyen bir avuç insanın yanında yer almayın. Partiler olarak aramızdaki her davayı halledebiliriz. Ama lütfen gerçek anlamıyla demokrasiye bağ lanmış bütün partiler tıpkı hükümet gibi taraf tutmaksızın, solcu, sağcı ayrımını yapmaksızın silâhlı çatışmaların karşısında hükümete destek olsunlar. Son günlerde bilinen, bilinmeyen nedenlerle gençlerimiz çocuklarımız arasında bu gibi kışkırtoıalar yine hızlanmıştır. Birçoklarımum çocukları var. dır. Küçük siyasal hesaplarla bu kışkırtmaların yapıldığı bu ülkede bu yüzden doğacak ızdırapları hep birden çekebiliriz. Onun için bu kışkırtmaları kaderini demokrasiye bağlamadığı için yapan bazı siyasi maeeracılan meydanın ortasında yalnız bırakınız. Başka hiç bir konuda destek olmazsanız bile lütfen bu hükümete bu konuda destek olunuz, yardımcı olunuz.» Ecevit, af konusuna da değinerek, şunları söylemiştir: «Bütün siyaset adamlanndan bir dilekte bulunmak istiyorum, Bnlemek isteyip de, bir kanunu, bu arada, örneğin Af Kanununu önlemek isteyip de önlemeye güç lerinin yetmeyecegini gördükleri vakit lütfen bütün bunların üstünde şeref yerinde kalan ve kal mak isteyen Türk ordusunu tahrik etmek politikalarmdan vazgeçsinler. Türkiye'de rejimi teminata kavuşturmanın temel koşulu budur. Af tartışmaları sırasında silâbiı kuvvetlerimizi bu işin içine sokmak için sarfedilen gayretler gözden kaçmamıştır. Bu gayretler boşunadır. Bütün vatandaşlanmız gibi Türk Silâhlı Kuvvetlerimizin değerli üyeleri, en üstünden en küçügüne kadar demokrasiye bağlıdır, Parlamen tonun kararlarına saygılıdır. Mesele oy meselesi değil, 226 oy, 250 ö}' meselesi değil, mesele bir ülkçde huzuru şa^layabilmefe, demokratik^ hukuk devletınüı gereği olan sosyal adaleti ve tarafsız davramşı gerçekleştirebilmektir.» (Baştarafı 1. Sayfada) terrmştir. Türkiyenin yükselmesi baskı ve düşüııceyi kısıtlama ile el de edilebilecek bir amaç değildir. Bununla birlikte bazı siyasal çev relerin hâlâ uyanmadıklan, af tartışmalarmda görüldüğü gibi eski düzene doğru kaymak için çaba harcadıkları da bir gerçektir» demiştir. Açık oturum duğu iddia edilen çok partili rejim vardır. Ancak çok partili rejimin şartı olan fikir özgürlüğü yoktur. Basın fiilen kontrol altındadır. Özgürlükleri kısıtlayan yasalar, 141, 142. maddeler var. Batı ülkelerinde sokaklarda sergilenen kitapları tercüme ettikleri için 15 yıla mahkum olmuş yazar arkadaşlar var. Bu koşullan ve yasalan değiştirme yolunda çalışmak Türk aydınının görevidir. Türkiye'de bir de üstü örtülü bir sermaye diktası var. Reklâmlarla yaşamak zorunda olan Türk fikir gazeteciligi bu sermaye tarafından denetlenir. Türkiye'deki sermaye uluslararası tekellerin etkisindedir. Yani Türk basuıının muslukları uluslararası tekeller tarafından ayarlanır. Bu nedenle de Türk basını. gayn milli bir basın olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.» Bayar (BMtarafı 1. StTfads) re de gönderıldığinl belirtmekte ve bu mektubu alanların rfurumu Genel Başkan SüleymaD Demirel'e bildirmediklerini ileri sürmektedir. Eski DP'liler 16 Mayıs günü Istanbul'da Celâl Bayar ile yapacaklan toplantıda nelerin konuşulacağı konusunda kesin bir açıklamada bulunmamaktadırlar. Ancak Celâl Bayar'ın yeni bir parti kurulması yolundaki görüşünün eski mesai arkadaşlarıyle ne derece benimseneceğini tartışmak için bu tür bir davette bulunduğu da kaydedilmektedir. (THA) : İLAN \ Ortaklık bozuluyor (Baştarafı 5. sayfada) Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Konuşmacılardan Prof. Dr Tarık Zafer Tunaya. tikir gazeteciliği için. ilk yapılacak işin, 1961 Anayasasmda özgürlükleri kısıtlama yoiunda yapılnıış deği;ıklikleri kaldırmak. likır özgür lügünü getirecek kanun degişikliklerini getirmek oldugunu söylemiştir. Gazete ve gazetecinm siyasa! ve sosyal hayatın içitıüe oldugunu, bir fikir çazetesînin hem sıyasî iktidarlar, hem de ekonnmık güçlerle mücadele e^meK zorunda oulundugunu hatırlatan Frof. Tarık Zafer Tunf.ya. «196U sonrası Türkiye'de çok büyük Lir fikir değışmesi olmuştur. Bu döneme kadar İttihat ve Terakk;nin etkisinden kurtuıamamış olan aydınlarımız, bu tarihten sonra olayları Türk nallunın çıkarlan açısmdan degerlendirmeye başlamışlardır. Ancak Kur tuluş Savaşını kabul edip hilâfetin kaldınimasını ıstemiyenler clduğu gibi bugün de sosyal devlete karşı çıkanlar olacaktır. Fakat na kadar karşı çıkııırsa çıkılsın, topium fikir özgürlügünü elde edecek, sosyal devleti serçekleştirecektir. şeklinde konuşmuştur. hammadde ve makine dışında bütün ithalata °o 50 vergi zammı yapacağmı bildirdı ve karan hemen yürürlüğe koydu. Ödeıne dengesi geçen yıl 5 milyar dolar açık vermiştir ve bu yıl açık daha da fazlalasacaktır. Sadece Şubat ayında 760 milyon dolar açık vermiştir. Fakat açığı kapatmak için ortaklara haber vermeden gümrüğij arttırmak Roma antlaşmasına aykırıdır. Siyasî bırliğe ulaşalım derken, ulaşılmış görünen gümrük birliği de sarsılmış, ortaklık öozulrha yoluna girmiş görünüyor. mı aksamıştır. Zira hazırhksıı gidilmiştir. Ucuz petrol alacaktık, aiamadık. Suudi petrolünü satan Aramco'dur. Mal satacak, fabrikalar. kesilen kurbanlar içirt mezbahalar, soğuk hava depoiarı kuracaktık, olmadı. Sti'idi Arabıstan'ı tanımıyoruz. Ora da rekabete yer veren açık piyasa vardır. önce o piyasaHa satılacak malın imalâtçısı oU malı sonra da satmayı becermelidir. Mü?lüman olan değjl, hecerikli olan mal satar. Bunu öğrenmek de kazançtır. o Ziyaret, ticaret., ibadet Başbakan Yardımcısı Sayın Necmettin Erbakan'ın üçü B>ıkan olmak üzere yanına aldigı 44 kişilik kalaballk bir heyet İle Suudî Arabistan'a yapnrş oltfuğu gezıde, ziyaretl ticaret ve ibadet ile birleştirmesl. geniş ilgi toplamıs ve dönüşünde olumlu, fakat daha çok olurrjsuz eleştırilere yer vermiştir. Ziyaret başanlı olmuş, Sayın Erbakan Kral Favsal tarafından kabul edilerek, Cumhurbaşkarn Sayın Korutürk'ün mesajmı Krala vermiş, Kraldan da Cumhurbaşkanına mesaj getirmiştir. îbadet ise daha Suudl Arabistan'a giderken uçakta namazla başlamış, trbakan tslâmın beşiğı olan cMekkei Mükerreme» ve cMedinei Münevvere» de ihramlara «anlarak Kâbeyi tavaf etmiştir. Fakat ticaret kıs Bissinger (Baştarafı 5. sayfada) Aziz Nesin : Tam Özgürlük, Bir Kaçıştır... Dışarıda en çok neyi özledin? Toplum içinde yapmak tstediğin ilk »ey ne? Öyle birşey düşünmedim. Biz belli görevler taşıyoruz. Ben çıktığımda da özgür değilim ki.. Özgürlük soyut birşey. Örneğin içki benim için önemini yitirmiş birşey.. Sigara da içerdim ben.. Ama burada bıraktım. Yemeğe düşkünlüğüm kalmadı. Çok şpy önemini yitirdi. Daha önce ikincil olan birtakım şeyler ön plana geçti. Eskıden bir lâf söyleseler, kavga ederdim. Bütün bunların, bu tür davranışların bireyselliğe dayandığmı görüyorum bugün.. Biz bugün toplumsal bir ürünsek, bunun sommlulukları içinde hareket etmek zorundayız. Ömeğin, silâh falan taşımak.. Niçin? Korunmak içinse, toplum beni koruyacaktır, korumak zorundadır. Af tantanalannı hiç önemsemiyorum. Bugün çıkmak, yarm çıkmak, bir yıl sonra çıkmak.. Insanın her an yapacak birşeyi varsa, her an birşeyi geliştiriyorsa, içerde olmakla dışarda olmak arasında fark yok.. Dışanya çıktığımızda da belki biz yarı yarıya tutsak hayatı yaşıyacağız. Tam Yazar Aziz Nesin fikir gazeteciliğini, •ioplumsal yapıyı oluş turan her sınıfın kendi doğrultu sunda, bu sınıfları oluşturan ve yansıtan gazete» şeklinde tanımladıktan sonra, gerçek fikir gazetelerinin ancak sınıfların bilinçlenmeye başlaması ile doğduğunu anlatmış, «fikir gazetesi toplumdan karşılığını alamıyorsa, fikir gazetesi değildir» demijtir. Kartal İcra Hâkünliğinden 1973/252 Ihalenin feshi talebmde bulunan dâvacı Kartal Küçükyalı Bağdat Cad. 243'de mukim Emel Ogan ile dâvalı Ali Tabanlı arasında yapılan aleni muhakeme sonucunda ihalenin 10.8.1973 tarihinde 8 nolu dükkânm 33 bin TL.'sma Mehmet Tabanlıya ihale edildiği halde divanın Ali Tabanlı aleyhine açılmış oldugundan açılan dâvanın husumet yönünden reddine mUtedair dâvacımn gıyabında 18.4.1974 tarihmde verilen karar davacıya ilânen tebliğ olunur. 3.5.1974 Basın: 3428 3766) : : i in ısrariyle karış karış çc^ümeye yanaşır görünüyor. I'azırhk gizli tutulduğundan ne ni'^tî.ys vanldığı bilinmiyor. FîKa; bu yolda ilerleme kaydedildıim: ör.ceki gün Kissinger soy'ern;ştı. Kissinaerin daima ıyımser o!duğu vjeya göründügü de unutulnı> malıdır. Sabahattin Selek Konuşmacılardan Sabahattin Se lek, fikir gazetelerinin okuyucularının daha az olması nedeni ile, özel ilân almak açısmdan daha başından şanssız olduklarmı, işve renlerin hoşuna gitmeyen fikirleri yüzünden ayrıca Uân almamak tehlikesi Ue karşı karşıya bulun duklarını, üçüncü tehlikenin ise dağıtımlarının baltalanması oldu ğunu belirtmiş. «İçinde bulundu ğumuz ekonomik yapı, fikir galeteciliğini tehlikeye sokar mahiyettedir» şeklinde konuşmu»tur. Türkiye Daktilografi Şampiyonası yapıldı «1974 Türkiye Daktilografi Çampiyonası», İstanbul, Ankara, îzmir, Adana, Amasya. Bolu, Çanakkale, Eskişehir, Kocaeli, Konya, Manisa, Rize, Zongultfak illerinden gelen yanşma cıların katılmasıyla dün Ticaret Odası salonunda yapılmıştır. 84 yarışmacınır. katıldığı yanv ma; gençler, tecrübeliler ve çampiyonlar kategorilerinde sürat ve hatasız yazı yarışması dallarmda yapılmıştlr. Sonuçlar, bugün saat ll'de lstanbul Ünlversitesi Fen Fakültesi salonunda yapılacak törende açıklanarak ve ödüllpr dağıtılacaktır. Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil Türk basın tarihini özetleyen Frof. Dr. Cavit Orhan Tütengil ise Türkiye'de basın hayatının batıdan 200 yıl sonra başladığ'.nı, ilk fikir gazetesi ile birlikte ise, basına karşı tepkinin, gazete kapatmalarınm yaiarların tutuklanmasının göriilclüğünü anlatmış, «Fikir gazeteciliğinin başlaması ile birlikte, iktidarlann da çazetelere karşı tepkisinin bışiaması çok ilginçtir. Iktidarın fikirleri SUEturma tedblrleri yanında, medrese hocaiannın ve talebelerinin fikir gazetesini kapattırmak. için sopalarla, usturalarla sokak. lara çıktıklan göriilmüştür. Fikir gazetelerine karşı baskı öylesine yoğunlaşmışnr ki. sonunda yurt dısmda yayın yapmak zorunda kalmışlardır. Ancak bü tün bu baskılar fikir gazeteciligınin haklıhguıı zayıflatmamış, sonunda da kazanan yine fikir gazeteciligi olmuştur» demiştir. TAK VI M 12 Mayıs R Ahır 19 29 9 29 4.55 12.00 1 49 7.31 850 Af konusu Şevket Süreyya Aydemir Şevket Süreyya Aydemir ise Atatürk dönemi gazeteciligi ve Cumhuriyet gazetesinin yerini an latan konuşmasında, bir inkılâp sonrası inkılâbın yerleşmesi için fikir özgürlüğü kısıüamasının do ğal oldugunu, fakat o zaman bu kısıtlamanın kötüye kullanılmadığını, bugün ise iyi niyetli sayılmayacak fikir özgürlüğü kısıtlamalarının var oldugunu, 141, 142. maddelerle, işkence ve tutuk lamaların acı gerçeği gösterdiği ni belirtmistir. KAYIP Erzurum Trafiğinden aldığım profesyonel ehîiyetımi kaybettim, hükümsüzdür. AU Kemml KOMŞCOGLÜ (Cumhuriyet 37851 Ruml 1390 N!s»n Hicri 1394 Gune? 5.45 ÖHtle 13.10 17.05 İklndl 20 18 Ak«»m 22 05 T»tsı 3 4« İmsak Mahir Çayan'ın (Baştarafı 1. Sayfada) mahkeme, sanıkları silâh bulundurmak ve sahte kimlik düzenlemek suçlarından yargılayıp mah küm etti. îki çevirmene rağmen büinmtyenlere ışık tutulamamış, kanjlkhk açıklığa çıkarrlmamıştır. Savcı da bir ara müdahale ederek çevirmenlerin, soru ve cevapları nakletmekle yetinerek sanıklarla konuşmayı bırakmalannı istedi. Savcı bu arada sanıklan karıştınyor, sahte ve gerçek kimlikleri arasında şaşınyor du. Savcı, 616 ay arasında hapis cezası istemişti. Sonunda 513 ay hapis cezasına çarptırılınca hiç heyecanlanmadılar, uslu öğrenciler gibi oturup karan dinlediler.» «Aurore Gazetesi» de Fransız guvenlik kuvvetlerinin bu olayı abarttıklanm belirttikten sonra normal bir dönemde önemsenmeyecek böyle bir olayın o günlerde Canardenchaine Gazetesinde ortaya çıkanlan dinleme aletleri skandalı yüzünden polis tarafından büyütülmek istendiğini yazmaktadır. Duruşmanın yapıldığı yerde alınan olağanüstü polis tedbirlerine de değlnen Aurore, «Kadm sanıklann bile ilk defa kelepçeîi olarak getirildiği bu tutuklulann ne denli tehlikeli olduklannı» sormaktadır. «Duruşma sonucunda dağın fare doğurduğu anlaşüdı» diyen gazete, başlangıçta ileri sürdüğü gibi, bunun bir Fiüstin komando örgütü olmadığını, ancak THKC sempatizarüan olduklanm ve eylemlerinin Türkiye de yeraldığını iddla etmektedir. Silâh ve patlayıcı maddelerin lse, Filistinli ve Cezayirli arkadaşlan tarafından sağlandığı anlaşılmıştır. Mahir Çayan'ın sanıklar arasın da bulunan eşi duruşmada Fransızca olarak yaptığı konuşmada. «ABD'ye bağlı olmadan bağımsız ve kendi kaderimizden sorumlu olmak istiyorduk» dediği bildirümektedir. Duruşmaya Fransız güvenlik kuvvetleri mensuplanndan hiçbirinin tanık olarak gelmemesi de dikkati çekmiştir. Mahkemenin bu arada duruşmanın siyasal yönünü ele alrmyarak ceza unsunı üzerinde durmakta titizlik gösterdiği eklenmektedir. Bir buçuk saat süren duruşma sonunda tutuklular yeniden Corbeil yakmlarmdaki Fleurymerogis cezaevine götürülmüşlerdir. Dün sabah bilgilerine başvurduğumuz Paris'teki Türk resml çevreleri bu konuda bir bilgi almadıklannı ve olayı gazetelerden öğrendiklerini belirtmişlerdir. i Üniversite (BaşUrafı 1. savfada) Tİlmeye başlandıgını bildirmış ve şunları söylemiştir: «Lise ve dençi okulların snn sınıflarırıda r/ulunanlttr, c*u!larıadaniuacaklaji.başyurma. bel gelerini doldurarak iade edecek ler. Bu öğrenciler PTT Müdürlüklerine 100 lira sınav harcl yatırarak posta çeki alacakUr ve çekin alıntfı kısmını da ba? vurma belgesine ekliyeceklerdir. Bu öğrencilerın kayıt belgeleri Okul Müdürlükleri tarafından gönderilecektir.» Prof. Altan Günalp'ın verdiği bilgiye göre, lise ve dengi okul ları bıtirmis olanlar, diplomaiarının noterden onaylanmış örneklerini, posta çeki ve başvur ma belgcsiyle birlikte göndereceklerdir. Yüksek Öğretim Kurumlarında okumakta olanlarsa. okullarınca onaylanmış öğretim durumlarını bildiıen belgeleri, öteki belgelerle birlikte Aday Kayıt Bürosuna ulaştıracaklardır. Lise ve dengi okullan bitir miş olanlarla, yüksek öğretim kurumunda okuyanlann kayıt belgelerini «Üniversitelerara^ı Seçme Sınavı Aday Kayıt Bürosu. Hacettepe Universitefi. ANKARA» adresine göndermeleri gerekmektedir. Prof. Günalp. başvurma belgesine yapıştırılacak fotoğraflarırv yakın zamanda çekilmiş olması gerektiğini. renkli gözlükle çektirilmış olan fotoğrafların kabul edilmeyeceğini bildi' miştir. Günalp'ın verdiği bilgiye çöre, Üniversitelerarası Seç me Sınavı Komisyonu kayıt için başvuran adaylara kimlik kartı ve sınava giriş belgesini taahhütlü olarak gönderecektir. Bu belgeleri kaybedenler 29 Haziran Cumartesi günü saat 13'e kadar Aday Kayıt Bürosuna büdirmek zorundadır. Günalp, smavda aldıkları puanlarm da her adaya taahhütlil olarak gönderileceğini bildirerek şöyle devam etmiştir: bayantar vebahar JBIuzIar... pantolonlar* Ve etekler. Birbiriyle uyu§an, coşan, coşturan bir renk ve desen şenliği. 1975'in öncü renklerini müjdeîeyett bu bluzlar... pantolonlar ve etekler, dünyada sadece iki ünlü giyim merkezindesunuluyor: Milano'da Guamera'da.., re Türkiye'de Beymensaraylar 'da ! İlhan Selçuk Yılmaz Güney'in filimlerinin yeni kopyaları gösterilecek 13 Mayıs gününden itibaren Eeyoglu Dünya Sineması'ndî Sinematek Derneği nin gırişimiyle Yılmaz Güney'in önemli filmlerinin yeni kopyaları sırayla Cösterilecekrir. İlk hafta Umut'un gösterilecegi bu dizîde Seyyit Han, Acı, Ağıt, Baba gibi ünlü filmler yer alacaktır. «Bekçi değiliz» Başbakan, konuşmasında dış politikaya da değinmiş ve, «Biz üyesi olmak istediğimiz bahlı ül keler topluluğunun kapısınm önünde bekçi değiliz» demiştir. Ecevit, bu konuda şunları söylemiştir: Türkiye şimdi dış politika konularında yepyeni olanaklarla kar şı karşıyadır. Bizim dış politikada esas kuvvet kaynağımız, demokratik ülkeler topluluğu içindeki itibarlı yerimizi koruyabilmemize bağlıdır. Biz Türkiye'nin coğrafi durumu şudur. tehlikeli bölgededir. Türkiye'nin gelişmişlik düzeyi, eğitim düzeyi şudur gibi gerekçelerle Türkiye'de itibarlı bir üyesi olma hakkını kendimizde gördügümüz demokratik ülkeler top luluğundakinden bir nebze daha geride daha eksik özgürlüğe razı değiliz. Dünyanın en ileri demokrasilerindeki kadar özgürlüğü, Türkiye'de geçerli kılmaktan çekinmeye hiçbirimizin hakkı yoktur. Biz üyesi olmak istediğimiz Ba tılı ülkeler topluluğunun kapısınm önündeki bekçi değiliz arkadaşlanm. Biz böyle kapmın önünde bekçi durumundayız. Onun için hep üzerimizde (üniformalı millet olarak. bir disiplin içinde, bazı hatalardan, özgürlüklerden yoksun olarak yaşamaya mecburuz» görüşünü kabul etmeyiz. Biz kabul etsek bile bu millet kabul etmez. Bu millet bunu kabul edemeyecek nitelikte ve olgunluktadır.» Fikir özgürluğünün olmadıgı bir ülkede. fikir gazeteciligini tartiîtıfelarînı; ancak' t/aTıtih çelışki olmadîğını. çünkü fikir Özgürlüğünün tartışma ve mücadele ile elde edileceğini anlatan yazar İlhan Selçuk ise özetle şoyle konuşmuştur: «Türkiye'de çoklu sistem ol Başkent Notiarı (Baştarafı 1. savfada) Jandarma örgütünün bazı kişiler; ışleri yasa dışı uygulama ile çözer.. Jandarma örgütünün bazı uygulayıcılan dayak atma sever' dir. İşte bunlardan bir tanesi Kırıkkale'de yasa dışı bi r uygulamaya girışmiş. ama zavallı vatandaş dayanamamış, ölmüş yani.. işkence, dayak ve yasa dışı tüm eylemler çag dışıdır, insanlık suçudur. Kimın zamanmda yapılırsa yapılsın, yapanlar cezalarım elbette bulmalıdır.. Biz, Guneydoğu Anadolu'da 19 vatandaşm kılıfına uydurularak nasıl canlarmdan oldugunu «Gel haberi nerden verek?» röportajımızla da, «Bir karış toprak için» ropörtajımızla da gözler önüne sermıştik, sonradan fotoğraflarını da sergüeyerek.. 19 vatandaşın, yani AP döneminde öldürülen 19 vatandaşm nasıl öldürüldüklerini, ya?ı dızısini başkan Süleyman Demirel'e ithaf ederek açıklamıştık, inanmazsanız verin mahkemeye demiştik de tıs çıkmamıştı.. Çıçeği burnunda AP Ankara Milletvekili Pehlivanlı bütün Dunları bilmezden gelerek, «CHP devn dayak ve işkence devridir» diyor.. Başbakan Bülent Ecevit ve İçişleri Bakanı Asiltürk olaya derhal el koyınalı, karakoilarda süregelen dayak, işKence, öldürme olaylarmm suçiulannı adalete teslim ettirmelidir.. Dayağın cennetten çıktığını sanan, buna inanan oehennenılikler, yaptıklarmm karşılıksız kaîdığını göre göre Pehlivanlızadelere iirsat vermek tedir. Sajan hükumet düzen deği şikligini karakollara da sokmalıdır. 12 Mart sonrası işkencelerini, canım yurdu ou hallara düşürenleri, eskı defterleri karıştırmayacağız. açmayacağız diyerek çözümleyen, affeden Sayın Ecevit, bari kendi döneminde karakol işkencelerine dur demeli, ölümle biten işkence uygulayıcılannın kanunla yakalarma yapışmalıdır. Bir yıldız daha kaydı sanat dünyamızdan.. Anadolu halkımn yiğit yörük insanlarını. yaşantılarıyla, gıysüeriyle ölümsüzleştiren, en acılı yüzleri sihirli fırçasıyla acısızlaştıran Turgut usta öldü. Gevezelikten, palavradan, bilmişlikten, reklâmdan kaçarak ve hastaneye kaldınlmcaya kadar elinden fırçasını bırakmayan büyük ressam Turgut Zaim öldü.. Bir Feyzioğlu, bir Süleyman, bir Bozbeyli, bir Pehlivanlı bir jandarma onbaşısı çok gelir dünyamıza. ama bir Turgut Zaim. bir Sabahattin E>üboğ'.u, bir Orhan Kemal, bir Sait Faik, bir Nâzım ve daha niceleri aksine, zor gelir, kolay yetişmez.. Şekeri, ga/i, benzini, unu, yağı ithal eder bulursunuz, bunları zor alabılirsmiz, zira bulunmazlar. bulunsalar satılmazlar.. Koca Turgut Zaim usta. çok iyi şeyler bırakıp ölüp gitti, ne mutlu o'na.. Jandarma dayağı Mezunlar 4 muhalefet (Baştarafı 1. Sayfada) çalkantılardan sonra, şimdi bütün dikkatler yaygın bir hale gelen öğrenci çatışmalanna çev rilmiştir. Bazı bakanlann his?i davranışları ve olaylan tahrik edici taraflı beyanlan karşısında, Bai=bakandan serinkanlı ve basiretli bir tutum bekliyorduk. Oysa sayın Başbakan, basiret yerine asabiyeti tercih etmiştir. Barıştırıcı olmak yerine bölücülüğü seçmiş, bir kısım gençleri bir avuç insan diye küçümsemistir. Gençlik olaylarına milli bir açıdan bakmak gerekir. Sayın Başbakan komünistlerin affı için anarşiden medet ummaktan da vazgeçmelidir» demiştir. CGP Millet Meclisi Grup Başkanı Vefa Tanır, Başbakan Bülent Ecevit'in anarşik olaylarla ilgıli konuşmasını eleştirirken, Hükümeti kurulduğu günden bu yana tavaf tutmakla suçlamıştır. Türkiye Milliyetçi öğretmen ler Konfederaşyonu Genel Başkanı Selâhattin Ankan ise iktidarı anarşist ve komünistleri kurtarmak için bütün gücünü harcamakla suçlamış, «Bu çabalar başarıya ulaşırsa 12 Mart la elde edilenler boşa gidecektir» demiştir. y Öğrenciler Poliste dövüldüklerini söylediier Niğde, Trabzon ve Sakarya öğrenci yurtlarında meydana gelen olaylarla ilgüi olarak polis tarafındark gözaltına alınan 4 öğrenciden İsmet Avcıoğlu tutuklanmış, diğerleri ise serbest bırakılmıştır. Bu arada Nığde öğrenci yurdunda polisin yaptığı arama sırasında gözaltına alınıp serbest bırakılan öğrenciler dün Savcılığa başvurarak polise gotürülüşleri sırasında gerekse sorguları yapılırken dövüldüklerini ileri sürmüşlerdir. Öğrenciler dün bu konuda ba sına yaptıkları açıklama sırasın. da arkadaşlarınm sırtlarındaki çop yaralarını ve ağızlarında kınlan dişlerini de göstermişler, «Polis oiaylar süresince ade ta komandolarla işbirlıği halinde hareket etmiştir. Komand'o'.a rın isteği üzerine yurdumuz aranmış, hiçbir suç aleti bulun madığı halde, bazı arkadaşlarımız dövülerek gözaltına almmış tır. Komandoların kaldıkları Trabzon ve Sakarya yurtlarından silâh atıldığı halde, kamucyuna yapılan resmî açıklamada yurdumuz öğrencileri tuçlanmıştır» demişlerdir. Ön kayıt yok «Adaylara gönderilecek sınav sonuç belgelerinde, aldıkları puanîar ve kaydolmaya hak kazandıkları Yüksek Öğretim Programmın adı bulunacaictır. Puanlan girmek istedikleri bölümlerden hiçbiri için yeterli olmayan adaylarm belgelerinde ise yalnız puanları yer alacaktır. Seçildikleri öğretim programını öğrenen adaylar ilgili yüksek öğretim kurumuna istenen süre içinde başvurarak kesin kayıt yaptıracaklardır. Bu yıl ön kayıt sistemi kaldırılmıştır. Kazandığı bölüme her ne sebeple olursa olsun süresinde kaydını yaptıramayan öğrenciler haklarım yitireceklerdir.» TEŞEKKÜ R Yapmış oiduğu ameliyat ve hazikâne tedavi, itina ve alâkasıyla beni tam sıhhate kavuşturan Sayın Prof. Dr. BALTAC TURİZM'in BEKLENEN GEZİLERİ Sanat ve tabiatın kucaklaştıgı ve yetkili kişiler tarafuıdan tanitılacak; Bir yıldız daha kaydı.. Yusuf Keçecioğlu'na hsstalığım süresince şefkat, güieryüz ve itınalarını esirgemeyen Senjorj Hastanesi personeline bu ara Başhemşire ANNABERTOR. Hemşireler EDGARA, KOSMA, PERÎHAN, YOLANA'ya teşekkür ve şükranlanmı t '.dim ederim. ZELtHA GÖKRENK lhlara Vadisil 24 26 Mayıs Ege kıyılarının incisi MARMARİSte tatil Dünkü sayımızda yayımlanan yüksek kademedeki atamaiarla ilgili haberin başlığmda bir yanlışlık olmuştur. Genel Müdürü değiştirileceği bildirilen kuruluş Emniyet Sandığı değil, EMEKLI SANDIĞI'dır. Düzeltir; özür dileriz. DÜZELTME A L T İN Cumhuriyet Hamit Aziz Napolyon 24 &y&r 9 21 Haziran Tel: 47 44 08 > Reşat (Cumhuriyet 3784) (Reklâmcılık: P99 3773) 22 ayar 510 675. 520. 490. 610. 74.00 67.80 515. 680 525. 500. 625 74.50 68.20 BEViyiENSARA' s. Iüö3,3774)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear