23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
B A S I N Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. adına: NAZİMfc NAül Genel Yayın Müdürü: OKTAV KUKTBOKE Sorumlu Yazı IsK»ri Müdürü: ÇETÎN Ö2BAYRAK Basan ve Yayan: CL.MHIKİVLT MATBAAC1LIK ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cagaloğlu Halkevl Sk. No: 39 • 41 TELGRAF ve MEKTÜP âdresi: Cumhurijet Istsnbul ~ y * • TASASINA UYMAVJ TAAHHÜT KDER. 12 6 3 1 A H L A K ABONE ve tLÂN Aylık Aylık Aylık Aylık lurt ıçi 36ü. 180. 90. 3ü. l'urt dışı 630. 315. 157.50 52.50 Posta Kutusu: Istanbul No: İM Telefonlar : 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 B C R U L A R : ANKARA: Atatürk Bulvarı Yener Apt. Yenişehir, Tel: 12 Ü9 2U • 12 95 44 • t Z M t R : Halit Ziya B u l v a n No. 65 Kat 3, Tel:3123U 247U9 • GÜNEY İLLER l : K.Köprü 34. S. No. 4Ü • ADANA, Tel. 1455U1393419731 4ÜU Başlık (Maktu) „ 93 2. ve I »nytt (Santimi) . 3. sayfa (Saotıml) 10U 4. 5. 6. sayfa (Santlml) . »U Ö!üm, Mevlıd Teşekkür (S Santim) ...... 15U Nlşan, Nikâh, Evlenme, Dogum 150 Ura SAY1S1 İUU KURUŞ ö l ü m , Mevlid, Tesekkür 23 (5 S a n t i m ) 200 ECEVİT (Baştarafı 1. Sayfada) kamuoyuna yerleştirme çabasıyla bu emellenne gençlerimizi, hele son zamanlarda daha çok çocuklanmızı alet etmek suretiyle kargaşalıklan arttırma çabası icıne girmişlerdir. Fakat Türk mılleti, en ıleri ölçüde demokrasiye ve demokratik özgürlüklere lâyıktır, bunun sınavını defalarca vermıştir son yıllarda ve gene verecektir. Gençlerimizi, çocukla rımızı kendi emellerine alet ede. rek memleketi kargaşalığa sürük lemek isteyenlerin bu çabaları etkisiz bırakılacaktır. Hükümetirnizin kuruluşundan ön ce, geçen yıllarda izlenen geniş o'.çude' taraflı lutum. tarafsızhktan uzak tutum, maalesef bazı çevrelerin cüretkârlığını arttırmıştır. Hükümet olarak böyle bir mirası devralmış bulunuyoruz. Fa kat gene yeni hükümet olarak, asayiş sağlamada. devlet yönetiminde tam bir tarafsızlıkla hare ket ctmenin geleneklerini yerleştir meye başlarmş bulunuyoruz. Hü kümet bu konuda son derecede titizdir ve bu titizliğini de sürdür meğe kararhdır. Kışkırtılmak istenen harelcetler, sözlerimin başında belirttiğim gi bi, mevzii hareketler niteliğini sür dürmektedir, ve bu hareketlerle tahrik edilmek istenenler, bu tah riklere gelmedikleri sürece, olay lar bu mevzii niteliğini, karakte rini aşamayacaktır. , Bunun için devlet her tedbiri almaktadır ve almağa kararlıdır. Olayların yaygınlaştırılmak, şiddetlendirilmek istenmesiyle ilgili olarak son günlerde gördüğümüz belirtiler karşısında aldığımız, tam bir tarafsızlık anlayışı içinde aldığımız tedbirleri daha etkin ha le getirmenin çarelerini bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısmda gö rüştTiiiş ve saptamı; bulunuyoruz. Ben Türkıye'de, bülün mille timizin barış ve özgürlük içinde yaşamak istediğine inanıyorum. Hükümet olarak, olayları önleme deki kararlılığımızın cesaret kay nağı, milletimizin bu isteğidir. Bir avuç insan, Türkiye'yi yeniden bir kargasahklar dönemine sürük lemeyi başaramıyacaklardır. Hükümet olarak ve koalisyon olarak, her düşünceye saygılıyız. Her düşüncenin özgUrce, serbeslçe. anlatılabilmesinden yanayu, ve bu özsürlüğün güvencelerini de daha sağlamlaştırmaya kararlıyız Ama. demokrasi kurallarına aykırı, Anayasa dışı, yasa dışı eylemler. tahrikler nereden, hanEi yönden gelirse gelsin hiçbir taraf tutmaksızm, bunlan önlemek için en kesin tedbirleri de, hukuk devleti kurallan içinde almaya kararlıyız. Herhalde, çocuklarmı okutmak isteyen anaları, babaları, bir avuç insanın yaratmaya çahştıkları kuşku ortamından. endiçe ortamından kısa zamanda tümüyle kurtarabileceğimize inanıyoruz.» Danıştay (Baştarafı 1. Sayfada) özetle şöyle konuşmuştur: «12 Mart Muhtırasından sonra bütün suçun, Anayasada ve Anayasa teminatına bağlanmış başta Danıştay olmak üzere, Anayasal kuruluşlarda olduğu itham ve görüşünden hareketle, 12 Mart MuhtırasJnuı mânasma uygun olmadığı'kanısını samimiyetle taşıdığımız ve Anayasamızm .temel düzeni ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşır nitelıkte göraıediğimiz anayasal değişiklikler ve buna uygun kanun düzenlemeleri yapılması cihetine gidilmiştir.» ÖZEL ÎZÎNLE (Baştarafı 1. Sayfada) dilmesi gerekliydi. Onları yapmaya çalıştık. Daha çok okudun mu. sinema hakkında düşündün, yazdın mı?. Okumak da, düştinmek de bır şeyin çözümü içîn gereKİiy^e ya pılmalı. Bilgi, bizim için herhan^i bir şeyi çözmek için bir «naçtıj. Okumayı belli şeyleri aşmak. çoz mek için kullanmak zorundayız. Okudum. Çok okudum. Gersk Türk edebiyatını, gerekse eksiklı ğini duyduğum ekonomik, felsefi bir takım konulan.. En çok, Türk toplumunun bugüne gelişini. han gi aşamalardan geçtiğini.. Bütün bunlar hakkında bizim görü?lerimiz var. Bunlan dışarda anlatacağız. Burada anlatacaklarımız ek sik kalacak. Sinemacıyız. Sinemacı demek, bir şeyi soyut plandan somut plana, resim, ses, biçim ola rak aktaran kişi demektir Bunu yaparken de içinde bulunduğun tarihi şartları gözönüne almak... Biz daha önce bunu yapamadık. <Yılmaz Güney 2 yıl özgürlüğünü yitirdi' diye düşünenler olabilir. Oysa ben bir anlamda özgürlüğü mü kazandım. Yönetilen adam olma durumunu öğrendim. Toplum, insanları tek tek. birey olarak, kendi amaçları doğrultusunda kul lanır. Bu, reklam, gazete, sinema, TV, koku, kravat, moda gibi birçok şeyle olur. Sen sen olmaktan çıkarsm bağımsızlığmı yitirirsin. Bunun bilincine burada daha iyi vardım. dığımızı bile götüremedik. Başka türlü de olamazdı o şartlar içinde. Herşey bır bilincin, şartların ürünüdür. Biz, o şartlar içinde a kadar adamdık. Kilomuzu, haddımizi filân biliyoruz. Yalnız sinema konusunda değil.. Toplumsal hayat ıçinde, siyasal hayat içinde, arlcadaş ilış kileri içinde, evlilık ilişkileri ıç::> de koca, baba olarak. anababa ilişkileri içinde oğul olarak.. Hep eksik kaldık, istediklerimizi yapamadık. Bu yıl, bana bunlan düşünme fırsatını verdi. İçimde birtakım tedirginlikleri de, korkusuzıugu da taşıyorum. Henı birtakım şeyleri iyi yapmak umudunu. hem de yapamamak korkusunu taşıyorum. Ama bu, haya tın diyalektigi zaten.. Örneğm, daha önce benim çalışmam, genel olarak senaryosuz çalışma yöntemiydi. Şimdi bunun, belli bir tembelliğın. bir gösterişin, disip linsizliğin etkisiyle meydana geldiğini. bunu bir erdem gibi gösterdiğimizi, aslında ise bir eksiklik oldugunu anlıyorum. Senaryo, film değildir, ama belkemiğidir. Çekım süreci içinde gerçek yaratıcılığa yönelebilmek için. çekim öncesi çalışmanın önemini şimdi anlıyorum. Karma (Baştarafı 1. Sayfada) önemini tamamen yitirmiştir. Zira Millet Meclisi salt çoğunluğunun açıkladığı eğilimi değiştirme si olasılığı yoktur. Karma Komisyon'un çalışmalarmı bitirmesiyle af yasasınm çıkanlması son aşamasına gelmiştir. Komisyon raporu önümüzdeki hafta Salı günü Millet Meclisi Genel Kurulu'nun gündemine girecektir. Genel Kurul'da, ortaya çıkan metin üzerinde bir değişik lik yapılması olanağı yoktur. Üç metin oylamaya konacaktır: Millet Meclisi'nin ilk kabul ettiği me tin. Senato'nun değişiklikleri, ve Karma Komisyonun önerisi. Once oylamaya konacak yasa metni. Millet Meclisi'nin ilk kabul et tiği metindir. Ancak, Senato değişiklikleri salt çoğunlukla yapıldığı için, Millet Meclisi'nin ilk metninde yeter sayı, tüm üye sayısır.ın yarısından fazlası, yani en az 226 oydur. Genel Kurul. bir hafta öndeki yeter sayıyı önümüz dekı Salı toplantısmda da elbette sağlayacaktır. Bu durumda nor mal olarak af yasasının önünıüzdeki Salı günü Millet Meclisi'nin kabul ettiği biçimde Parlamento' dan çıkması normaldir. Böylece TCKnın 141, 142. maddelerinde yer alan suçlar genel af kapsamına çirecek, 146,3'de yazılı suçlar için de 5 yıllık ceza indirimi uygulanacaktır. Affm süre bakımmdan kapsamı da 7 Şubat 1974 tarihi olacaktır. Millet Meclisi ile Senato arasında af yasası konusımdaki uyuşmazlıkta ortaya çıkan esas sorun, Senatoda çoğunluğu oluşturan muhalefetin çıkmasını istemediği bir yasayı hasıraltı edebilme olanağı olmuştur. Gerçi Anayasa İkinci Meclis'e gelen yasa metinlerinin geciktirilmesini veya engellenmesini önlemek için belirli süreler koymus, ancak Karma Ko misyon'un çnlışma süresi için herhangi bir sınırlayıcı hüküm ge tirmemiştir. Böylece Senato çoğunlugunu elinde tutan muhalefet. yasalan Karma Komisyonlar dan çıkartmamak suretiyle Millet Meclisine dayanan iktidarları ça lışamaz duruma getirebilecektir. Af konusunda kamuojoınun baskısı bu yola başvurulmasını önlemiştir. Ancak ileride Karma Komisyonların toplanması veya çalışmalarım bitirmesi bir sorun durumuna eelebilecektir. İki Mec lisli parlamentolann bu olumsuz etkisi yalnız bizim ülkemize özgü değildir. Prof. Maurice Duverger. Cumhuriyet Senatosunu toplumun düzen bozukluğunu gidere cek yasalan hasıraltı etmesi nedeniyle Fransa'nın ekonomik çöküşünden sorumlu tutmaktadır. (İnstitutions Politques, 1963, s. 605). ABD halkının (Baştarafı 1. sayfadaI diavl ortaya koymuştur. öte yandan, Harris Şirketinin düzenlediği son kamuov.ı yoklamasının sonucuna göre. Amerikan halkının çoğunluğu Başkan Nixon'ın Watersa'e skancfalından ötürü yasalan çiğnemekten suçlu bulunacağına inanmaktır. Nisan ayınd^n yapılan yoklamaya göre. ankete cevap verenlerin vüzde Sl'i \ixon'ın suçlu bulunacağma inandıklarını, yüzde 30'u ise böyle birşeye Ihtimal vermedik lerini belirtmişlerdir. Bununîa birlikte çogunluk, Nixon'ın SUTlu bulunup görevinrien azledilmesinrien önce istifa etmesinin en dogru yol olacağına inanmak tadırlar. Öte yandan, Niîton'ı ten üç seçımde destekleyen Los Aııg»los Times ve Clevelar.d Plam Dealer gıbı gazeteler de istifa konusunda görüş birligi halinde yayın vapmaktadırlar. Bayan i Sosyal devlet îsmail Hakkı Ülgen: 'Anayasamı zın demokratik hukuk devletini bütün hukuki ve sosyal temelleriyle kurmak için koyduğu hükümlerin yalnız .hukuk devleti» il keleri yönünden değil, onunla bir likte so?yal devlet» ilkelerinin de dengeli bir biçimde uygulanması ile değer ve canhlık kazanacağına işaret etmekte yarar görüyorum> diyerek sürdürdüğü konuş masınde, yürütme ve yasama or ganlarını ellerinde bulunduran si yasal güçlerin, bu yargı denetiminden hoşnutsuzluğu. bu organ ların zaman zaman hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayan ve yar gısal denetimin sınırlanmasına ve ya görev alanınm daraltılmasma yönelik bir takım faaliyetlere gö tüıdüğünü söylemiştir. Ülgen, Anayasada yapılan değiçiklîkleri Danıştay ve Anayasa Mahkemesi açısından eleştirerek özetle söyle demiştir: • Yargısal denetim ile ilgili Anayasa değişikliklerinden birisi, hakimlerimizi ve savcılarımızı ida rî yargı teminatından yoksun bıra kan Anayasanın 137. ve 144. mad delerdeki değişikliktir. Hukuk devleti ilkeleri ile ve özellikle yar gı yolunıı kesinlikte açık tutan ve demokratik düzenin temel direklerinden birini teşkil ettiği çüphe siz bulunan Anayasa kurahyla bağdasamıyacağı açıktır. Değişikliklerden diğeri, asker kişilerin özlük Işlerine ait yargısal denetim görevinin Danıştay' dan alınmasıdır. tdarenin bütünlüğü ve asker ve sivil otoriteler ve bunlarm yaptıklan idari işlem ve eylemler arasında hukuk açısından bir farklılığın bulunmadığı kuşkusuzdur. Bu nedenle, Anayasamızm yargı düzenini ve idari yargı birliğini zedeler nitelikte bulunan ve yıllar önce denenen, terkedilmiş bir sistemi yeniden ihya eden bu değişikliğin de yerinde olmadığı kanısındayız. Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Richard Nixon"ın eşi bayan Nixon, kocasının görevden istifa etmemesl gerektiğini söylemiş ve «Cumhuriyetçi Parti liderleri niçin Başkanın arkasında kenetlenmiyorlar. bunu anlamıyorum» demiştir. Başbakanlık (Baştarafı 1. Sayfada) ünvanı ile görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Cantürk'ten boşalacak Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığına İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kenan Bulutoğlu atanacaktır. Biıinci 5 yıllık Planı hazırlayan kadro içinde yer almış olan Prof. Bulutoğlu, halen Dünya Bankasında çalışmaktadır. Hükümetin yeni atama yapmaya karar verdiği üçüncü müsteşarlık. Maliye Bakanlığı Müsteşarlığıdır. Defterdarlık binası yan dığı zaman tstanbul Defterdarı olan şimdiki müsteşar Bedrettin Seyhan bu görevine 14 Ekim seçimlerinden sonra Talu Hükümeti tarafından getirilmişti. Seyhan'dan boşalacak Maliye Bakanlığı Müsteşarlığına Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Kürsüsü Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Özhan Uluatam'ın atanması kararlaştınlmıştır. Doç. UluaUm, Akademik kariyere geçmeden önce Maliye Bakanlığında çalısmak ta idi. Partinin yaran VVatergate skandalıyla ilsili ses bantlarının 1308 sayfalık nre tinin Cumhurivetçi Parti saflarında da Başkan Nixon'a karşı şiddetli bir muhalefet havasının esmesine yolaçtıgı bildirilmektedir. Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Lideri John Rhodes, Nixon'ın istifasının partinin yararına olacağını açıklamıştır. Cumhurivetçi Partl önde gelenlerinden John Anderson ise istifadan hoşnutluk duyacaklarını belirtmiştir. Cumhurivetçi Senatör Marlo\v Cook ve Richard Schuicker de başkanı istifaya çağırmıştır. m CHPli (Baştarafı 1. Sayfada) ne Komando Bozkurt Ülkücüler gibi çeşitli isimler takan, bır grup gencin, üniversitelerde, yurtlarda, liselerde. öğretmen olıullarında olay çıkarttıklannı belirterek. «Türkıye'de anarşi yaratmak çabası içinde buunan faşist komandoların emellerine ulaşmalarına Türk gençliği ımkân vermiyecektir. Tüm anarşi yaratanlar gibi bunlarm da sonu hüsranla bitecektir» aemıştir. DP Genel Baskanı Ferruh Bo/! beyli de, «Olaylar ciddiair ve daha çok yayılma istıdadındadır. DP olarak olaylan çok yaktndan takip ediyoruz. Bildigimiz ve şimdilık açıklamayı erken bulouğumuz bir çok ciddi r.adıseler içice cereyan etmektedir» şeklin de konuşmuştur Eskışehır Ticaret Odası Başkanı Mehmet Özbek de öğrencl claylannın. Türkiye'nin ekonomik. sosyal ve siyasal ortamını sarsıcı mahiyette olduğunu söylemişt ir. Korkuyu aştık biz... Çıkınca yapacakların hakkında projelerin var mı? Hırslı mısın? Hırs şu: Çelişki.. Çözmek zorunda olduğun birtakım şeyler vardır, seni iter. Zaten çelişkisi olan adamlar hırslı adamlardır. Biz, çelişkiyi kullanamıyorduk. Barajlar kurup, suları biriktirip enerji haline dönüştüremiyorduk. Çeşitli patlamaları, çeşitli yerlerdeki küçük birikimleri çok büyük seyler sanıyorduk. Belki kendimizi de biraz faz la önemsiyorduk. Bu da Yeşilçam'ın şartları içinde dışa kapalı olmaktan geliyor. Oysa insan surada kendini, Türkiye içindeki şartlarını, dünya içindeki şartlarını, sorumluluklarmı düşününce bir nokta oldugunu anlıyor. Eskisi kadar cesur değilim. Oku dukça, bir takım şeyleri öğrendıkçe daha tedirgin oldum, daha dikkatli olmak gereğini duydum. Bu, sosyal anlamda bir korku değil.. O korkuyu aştık biz. Bundan sonra bizim için, yazı yazmaktan, filim yapmaktan gelecek bir belânın korkusu yok. Tanımıyoruz böyle bir korkuyu. Onlar bizim içimize yerleştirilmiş şeylerdi zaten... Egemen güçlerin yasağmı, sansürünü, korkusunu yerleştirmesiydi. Yani bu tür zorunlu bir dış dünyadan kopmanın, kendinfe yalnız kalmamn kişi için yararlı bir yanı olabileceğine, onu bulup çıkarmanın gerpğine inanıyorsun? Evet, kuskusuz.. Bizim toplum içinde, o toplumun bir ürünü olarak oelli bir görevimiz var. însanlar toplum tarafından belli görevlere getirilirler. Kimi bakan olur, kimi yazar, kimi futbolcu, kimi sinemacı. Gelişim süreci içinde birtakım kişiler gelişime doğru cevaplar verebiliyorlar. se lişim doğrultusunda yürüyorlar bir kısmı ise duraganlaşıyor. İn sanlann, içinde bulundukları du rumdan bir üst aşamaya atacak çelişki içlerinde yoksa, belli bir duraganlığa tekrar düşüyorlar Oysa hayat durmuyor. Devamlı bir değişim içinde.. Bu değişimi devamlı yansıtmak gerekli. Ben de kendi yerimi saptadım. Biz bir üçüncü dünya sinemacısıyız Halkımıza vermemiz gereken b:r takım şeyler var. Bir yerde bir özeleştiri olacak bu, ama bundan korkmamak gerek. Biz, halkımı za götürmemiz gereken sinemayı götüremedik. Götürdüğümüz san Gençlik Bakam Gençlik ve Spor Bakanı Musli hittin Yılmazmete de dün Adana' da verdiği demeçte, son öğrenci olaylarına değinerek, .Kaba kuvvet gösterisinde bulunanların, gö ğuslerindeki rozete bakmaksızın, hükümet olarak üstelerinden geleceğiz demiştir. Bakanlar Kurulunda görüşüldü öte yandan, son asayışsizlik olaylarını görüşen Bakanlar Kurulu da gereken tedbirleri sapta mışUr. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada toplantıda aynca Türkiye'nin denizcilik, bu arada özellikle Ege Denizi ile ilgili sorunlan hakkında. yetkililerden bilgi ahndıgı da bildirilmiştir. Madanoğla (Baştarafı 1. Sayfada) Dünkü duruşmada Emeklı Aibay Cahıt Tanör, emekli Albay Kemal Tüfekçioğlu ve emekli Deniz Kurmay Albay Mustafa Zaloğlu tanık olarak dinlenmiştır. Tanıklardan Cahit Tanör, Kemal Tüfekçioğlu, Cemal Madanoglu ile 27 Mayıs 1960'dan sonra, 27 Mayıs Devrımi üzerine konusmalar yaptıklarını bunların gizlı ör giitsel konuşmalar olmadiğım anlatmışlardır. Tanık Mustafa Zalogiu da, sanıkjardan Adnan Kaptanın 29 .Ekim. 1969 günü Gölcük'ten hiç bır yere ayrılmadjğu nı söylemiştir. Mahkeme ayrıca gelecek oturum 14'lerden Numan Esin ile Ragıp Sarıca ve Sacit Artun'un tanık olarak dinlenmesine karar vermiştir. Duruşma bu nedenlerle 20 Mayıs 1974 Pazartesi günü saat 14'e ertelenmiştir. Tanık olarak dinlenecek olan Numan Esm halen yargıç Yarbay Coşkun Dündar tarafından yönetilen 3 Numaraîı Sıkıyönetim Mahkemesince sürdürülmekte olan Bomba Olaylan dâvasında tutuk. suz olarak yargüanmaktadır. Anayasa Mahkemesi Uygun görmediğimiz değişiklık lerden bıri de, Anayasa Mahkememizin görev ve yetkileri ile ilgili maddeye konulan yeni hükümdür. Bu hiikme göre, Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerinin ancak Anayasada gösterilen şekil şa'rtlarına uygunlugunu denetleye bilecek, işin esasma giremiyecek tir. İşte bu hüküm nedeniyledir ki. Anayasamızın temel ilkeleri ve bütünlüğü ile bağdaşır durumda görmediğimiz yukarıda sözünü ettiğimiz değişikliklere karşı Anayasa Mahkemesınde davâ açmak yoluna gidilememiştir. Anayasamızda yapılan son değişiklikler ve bu yasada görülebılecek boşluklar da dahil olmak üzere, gerek bu değişikliklere göre çıkartılmış ve gerekse daha önceden mevcut bütün yasal hükümlerin, Anayasamızın temel kuralları ve özellikle hukuk devleti ilkeleri açısından yeniden göz den geçirilmesine ve Anayasamızın 2. maddesinde ve başlangıç kısmmda yazılı Cumhuriyetimizin niteliklerine aykın hükümlerin saptanmasma ve ayıklanmasma ihtiyaç \rardır.» (THA) Niğde Yurdu öğrencileri Başbakan'a telgraf çekti Fındıkzade semtindekl Niğde, Trabzon ve Sakarya öğrenci >urtlarmda önceki gece meydana gelen olayların, bir tertip sonucu çıktığı öne sürülmüştür. Niğde Öğrenci Yurdu öğrencileri, 4 arkadaşlannın yoldan geçerken komandoların baskısı sonucu bir bakkala girdiklerini, daha sonra komandoların polise telefon ederek, «Niğde Öğrenci Yurdundaki öğrencilerin, yurtlarına sılâhlı baskın yapacakları» ihbarında bulunduklarını bildirmişlerdir. Öğrenciler, bakkala sığınmış bulunan arkadaşlannın daha sonra polisler tarafından götürüldüğünü. bu arada bakkal da bir çuval üzerinde bulunan tabancaların kendilerine ait olmadığını da öne sürmüşlerdir. Niğde Talebe Yurdu Öğrencileri, dün Başbakan Bülent Ecevit'e çektikleri telgrafta, «Savunuculuğunu yaptığımz demokrasinin yıpratılması için girişilen son faşizan baskılar malumunuzdur. Bu dönemde devrimci kesimin can emniyeti kalmamıştır. Bundan doğacak olaylardan sorumlu tutulamıyacağımızı bir kere daha saygılanmızîa arzederiz» demişlerdir. Öğrenciler İçişleri B»kanı Oğuzhan Asiltürk'e de bir telgraf göndererek, can ve mal güvenliklerinin teminat altına alınmasmı istemişlerdir. Senin eski siyahbeyazlı film lerin fertk Anadolu'da. gerek istanbul'da döne döne oynuyor sinemalarda. Bu. doğallıkla seyircinin bir istegine cevap verdiği için böyle oluyor. Bu durumu nasıl karşılıyorsun? Şimdi.. 63'ten bu yana yaptığım fılmler. belli oranda halkta varolan bazı şeylerin, teknik olarak. teorik olarak yanlış da olsa, yansımasını veriyordu. Biz, halkta varolan bazı şeyleri yakalamı? tık. Küçük çapta da olsa.. Bugün halkın hâlâ o filmlere ilgi göster mesi, bu şeylerin onda hâlâ yaşa dığını gösterir.. Ben diyemiyorum, biz diyorum. Ben, ben değilim çünkü, toplumun bir üriinüyüm.. Bende çok insanın payı var. Biz, halkımıza çok daha saglıkJı şeyler verebilirdik. Bilgimizi, sezgimizi yanlış kullandık. 2 yıl geçti aradan.. Ben şimdi herşeye, kafası yeni şekillenen bir ço cuk gibi bakıyorum. Ama bu bir dezavantaj değil. Bir kendi kendini yenileme belki.. Düşündüğünı çok şeyler var. Ama hangisinden başlayacağımı bilemem. Yapacağımız herşey, 2 yıl düşünmenm getirdiği süb.iektifliği de içinde taşıyacak. Objektif olmaya çahştık. Ama ancak dışarda duşündüklerimizin sağhklı olup olmadığmı anlayabileceğiz. Gazeteleri, dergileri, sinemamızdaki gelişimleri. kısa film olaylarını. herşeyi izliyoruz. Bazen otunıp saatlerce üzerinde düşünüyoruz bazı şeylerin... Ben. toplumun ürünüyüm... Af konusunu çıkmaza sokacak Bir roman çalışman var TOi? Notlarım var. Bunlardan bir bir engeliemeye başvurulmaması roman çıkarabilirim. parlamentomuzda akhn ve sağgörünün kıvanç verici bir eseri YABIN: olmaktadır. Bunun Parlamenter Çıkınca Yılmaz Güney bir gelenek durumuna gelmesini efsanesini yıkacağım dileriz. Diger yandan Emekli SandıÜç günden beri devam eden lsgı Genel Müdürlüğüne. Maliys tanbul Ulaşım Kongresi dün çeBakanlığı Danışmanlarından şitli konuşmacılar tarafından veErhan Bener'in atanmasıyla ilrilen tebligler ile sona ermiştir. gili kararname Bakanlar taraGünün en ilginç konuşmasmı fından imzalanmıştır. Uzun yıl «Ekonomik bir olay trafik sılar Maliye Bakanlığının yurt kışıklığı» konusunu işleyen ülaiçi ve yurd dışı görevlerinde şım Uzmanı Ülkü Ayata yapmışbulunmuş olan Erhan Bener'in tır. Trafik sıkışıklığının topluma yabancı dillere de çevrilmi? ro getirdiği zararları örneklerle amanlanyla çeşitli meslekl kitap çıklayan Ayata, daha sonra çöları bulunmaktadır. züm olarak herkesin kent sahası içinde işgal ettiği yer kadar ödeBunlarm dışında Devlet Su mede bulımmasını önermış ve îsleri Genel Müdürü Hazım trafiğin sıkışıklığı durumuna göTütüncü'nün emekli olmasıyla re belirli saat ve yerlerde park boşalacak göreve tktisadi Kaleden ya da geçış yapan araçlarkınma Vakfı Genel Sekreteri dan para alınmasını istemiştir. Haluk Ceyhan'ın atanması için kararname hazırlanmıştır. Elek Daha sonra söz alan otomotiv trik Yüksek Mühendisi olan endüstrisi temsilcisi Can Kıraç Istanbul'daki trafik sıkışıklığı Haluk Ceyhan, Planlama Teşkilâtında Şube Müdürlüğü yapnın suçunu otomotiv endüstrisitıktan sonra OECD'ye Danışman ne yüklemenin doğru olmadığını olmuştur. Daha sonra özel sek söylemiş, bunun sebebini İstantörün görüşlerini yansıtmak ibul'daki yol sebekesinin kifayetsiz oluşuna baglamıştır. Kıraç . •çin araştırma yapmak üzere ku daha sonra trafiR sıkışıklığından rulmuş olan tktlsadi Karkınma otomotiv endüstrisinin de zararlı Vakfının yöneticiliğine getirilçıktığını ileri sürmüş ve beledimişti. Fakat Haluk Ceyhan'ın yenin özel otolardan sabit bir yönetiminde tktisadt Kalkınma park ücreti almasını, bu paranın Vakfı sadece Ortakpazar konuda trafik için harcanmasını ösunda teknik araştırma yapan nermiştir. bir kuruluş olarak çalışmıştır. Otomotiv endüstrisi tems:lcisi her araçtan yıllık belirli park ücreti alınmasını önerdi ralnız oelecekte umuian irlara dcfil kurulusları bünycsindc bulunduran 150 MİLYON lira sermayeli HOLDİNC VAT1RIM f" I I T I ^ f ^ gıbı guçlu Üniversiteye giremeyen öğrencilere göre sorun geçmiş iktidarların ilgisizliği sonucu ortaya çıktı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Üniversiteye alınmayan öğrenciler dün yayımladıklan bir mek tupta, bu sorunun gelmiş geçmiş İktidarların konuya ilgisiz kalışlarından doğdugunu belirtmişler. dir. Öğrenciler, şimdiki hükümetm de sonuç alamadığını öne sürmekte ve çözüm ularak şu önerilerde bulunmaktadırlar: « Sömürünün eğitimde yansıması olan, halk çocuklarını iliğine kadar sömüren özel dersaneler kapatılmadıkça, Eğitimde bile parası olanlarm söz sahibi oldugunu apaçık •ortaya koyan özel kolejler kaldınlmadıkça, Halk çocuklarından yana eğıtim tezine ters düşen, üniversiteye alınmayan öğrencilerin sayısal patlamasını önlemek içın İnerilen, fakat beraberinde daha büyük patlamalan getirecek olan ön lisans eğitımı tezinden vazgeçilip, ünıversitelerın kapasitesı arttınlmadıkça. Halkımızın olanaklan gözönünde tutulduğunda gülünç olan açık üniversite tezi geri alınmadıkça, Halen üniversitede okuyup bireyci düşürverek tekrar sınav lara girmek is*?yenler engetlen ır.edikçe, Teknik okul mezunlan üs İstihdam kapasitesi arasındaki büyük uçurum kapatılmadıkça, Genel olarak öğretim harçları, özel olarak da üniversite giriş sınavına müracaat harçları kaldırılmadıkça, Halk çocuklarından yana eğitimin gerçekleşeceğine inanmıyorüz.» Eczacıbaşı: «İlâç seminerinden beklenen amaç sağlandı» ANKARA Dr. Nejat Eczacıbaşı «Türkiye ve dünyada ilâç endüstrisi» konulu seminerin kapanışı nedeni ile yaptığı konuşmasında «Seminer sorunlanmıza açık tartışma ortammda eleştirme olanağı vermiş olması hakkında beklediği amacı sağlamıştır» demi? ve şöyle konuşmuştur: «Biz bu seminerde endüstrimizin sorunlannı dünyadaki tatbikatın perspektifi içinde tartışmak, bunlardan ders almak ve bir yanlış görüşte isek bunu tashih etmek samimiyetini göstermek istedlk. Semlner bize aynca ilâcı sırf fiyat açısından ele almamızuı ne kadar olumsuz oldugunu göstermiş oldu. Seminerimizi bundan böyle bu tür çalışmaların izleyeceğini umarım. tlk deneme. sorunlanmıza devlet üniversiteler ve sanayi ilgililerinin katıldıklan bir açık tartışma ortamında eleştirme olanağı vermiş olması hakkında beklediği amacı sağlamıştır.» Brandt'm (Baştarafı 1. Sayfada) oynadığı rolden duydukları hoş nutsuzluk da belli olmaktadır. Nitekim Nazi ordulanna karşı kazamlan zaferin 29. yıldönümü dolayısı ile Kremlin liderleri ta rafından Doğu Alman liderlerine gönderilen kutlama mesajmın geçen yılkine kıyasla daha so ğuk olduğu göze çarpmıştır. Geçen yılki mesaida Doğu A' manya'nın aynca dış politika a lanında gösterdiği başan da övü lüyor. Dofcu Almanya'nın ulus lararası düzeyde agırlığınj gi derek duyurduğundan söz edili yordu. Oysa bu yılki ktıtlama me sajında dış politika konusuna de ğinilmemiştir. Gözlemcilere göre. bu olgu MOJ kova'nın casusluk olayından ötürü duyduğu hoşnutsuzluğu vt Brandt'm başlattığı detente poli tikasının durma?ından kuşkular dığını göstermektedir. Kimi Sovyet diplomatları dt özel konuşmalarda Brandt'm ye rine geçecek olan Helmut Schmid in izleyeceği politika konusundfkuşkulan oldugunu belirtmişlerdir. Sovyetler'e göre. doğuya açılmf politikasını başlatan \Villy Brandt Federal Almanya'nın başına geçc biipcek en ılımlı liderdi. Bu arada Sovj'et Komünist Partisinin gazetesi «Pravda». Willy Brandt'm istifasına «Gerici güçlerin bitip tükenmek bilmeyen komplolarının» yol açtığını söylemektedir. Tnran Giineş (Baştarafı 1. sayfada) rın NATO'nun iki müttefiki olan Birleşık Amerika ile Türkiye ara smdaki ilişkileri zedeleyeceği endişesı içinde oldukları da kaydedilmişttr. Yazıya göre, Dışişleri Bakanı Turan Güneş, bir gönişmede şöy le demiştir: «Şunu belirtmek isterim ki, Türkiye bu karan tek başma verecektir. Sorunısuz taraflarca ortaya atılan mütekabil tehditler na zarı dikkate alınmayacaktır.» Turan Güneş. yasama tarzları haşhaşa dayanan binlerce çiftçinin ciddi yoksulluk içinde oldugunu, yasağı sürdürmek için Birleşik Amerika'dan yardım almanın bir çeşit dilencilik oldugunu, bunun da mıllî haysiyeti zedelediğini belirtmiştir. NesvYork Times gazetesine göre, Türkiye'nin haşhaş ekimine başlaması için birçok neden vardır. Yazıda daha sonra şu görüşlere yer verilmiştir: «Türkler çok mağrur bir millettir ve hiç kimsenin onları itipkakmasına tahammül edemezler. S^dece birkaç milyon dolar verdik diye bizim her lafımızın ve yapılmasmı istediğimiz şeyin doğ ru olduğu düşüncesinde değildirler. Onlar haklıdır, biz haksızız.» ortak olun ENAZ Holding't Bağlı Şirketltr : PİMAŞ A. Ş. GEDOREALTAŞ A. Ş. ENKA İNŞAAT ve SANAYİ A. Ş. ÇİMTAŞ A. Ş. PROFTAŞ A. Ş. ENKA ENTERNASYONAL KONSTRÜKSİYON A. Ş. ONDUÜNE Yapı Malzemeleri A. Ş. ve YENİ YATIRIMLAR MOT: Tamamı ödenmiş hisse senetleri satışı 15 MAYIS 1974'de sona erecektir. hisse senetleriyle uzun yılların mevcut basarı ve kârına Holding'in 1974 kan belli olduğundan ödenmiş sermayeye Dedikodu yüzünden 3 kişiyi öldürdü İZMİT Kadın dedikodusunun etkisi ve sarhoşluk yüzünden, bir işçi, ikisi meyhanede olmak üzere 3 kişiyi öldürmüş, 4 kişiyi de ağır yaralamıstır. Seka Birinci Kâğıt Fabrikasmda çalışan Naim Aydın (40) gece geç vakit meyhaneye gelerek «Be nim ve karım aleyhinde dedikodu lar çıkartan efeler gelsin de boy larını ölçeyim» şeklinde bağırmış ve panik ve kargaşahk sırasında, tabancasını çekerek Salih Biçer ve İsmet Acar'ı öldürmüş. Yıldırım Hepbirlik, Muammer Bal, Hay ri Özpalabıyık, Ömer Utlu'yu da yaralamıstır. Meyhanedeki kanlı olaydan he men sonra, Seka'nın işçi lokaline gelen Naim Aydın, burada rastla dığı Arif Karabulut'u da, tabanca sında kalan tek kurşunla öldürmüştür. Sanık, silâhı ile birlikte yakalanarak adliyeye sevkedilmi?, olay şehlrde dehjet ve heye can uyandırmıstır. kâr dağıtılacaktır. Hisse Senedi almak ve detaylı bilgi edinmek için ENKA ENKA Istanbul : Ercan Han Kat 8 Gayrettepe Tel: 4842İ0 Ankara : Mithaipaşa Caddesi 51/6 Ul: 25 24 74 PİMAŞ lıtanbul : Buyükdere Caddtsi 33 Şifli Ul: 46 70 75 Türklyi'hkl Bütün PİMAŞ Bayiltrl ı Fransa'da İngiliz Ticaret Heyefi Istanbul'da İngiltere Dış Ülkeler Ticaret Dairesi'ne bağlı Avrupa Ticaret Komitesi üyelerinden Mr. B. K. Preston, beraberindeki bir heyetle Türkiye'ye gelmiştir. Mr. Preston, İstanbul'da Türk iş adamları ile görüşmüş ve İngiliz Hükümetinin Avrupa Eko»omik Topluluğu'na ilişkin poli•kasını izah etmiştir. Türkmenoğlu (Baştarafı 1. Sayfada) nız sigara, içki ve kahve satışırı yasakladık. İstersek hepsini top tan kapatmak yetkisi elimizde var» demiştir. Bakan. Kilis'teki kaçak eşya dükkânlannın da kapatılacağını söylemiştir. (THA) Brandt'm istifası Fransa'da ise deeişik etkilere yol açmıştır. Kampanyalarını casusluk olay: üzerinde yoğunlaştıran Giscar d'E' taing taraftarları sosyalist adav Mitterrand'm komünistlere güvenip onlarla işbirliği yapmasını k namaktadırlar. Brandt'm özel danışmanmm kr münist casusu olması 19 mayıs't? seçimleri kazandığı takdirde kab' neye komünist bakan almayı vaadeden Mitterrand'ı eleştirmek i?teyenlere önemlî bir koz vermiş tir. Bcyof/u, Şişli, Ytnleaml Şub»lwl Yapı vc Kr*4l Bankatt Bütün Şubihrl Türklyt ls Bankast ANKARA, İZMİR Merktz Şubthri ilt İstanbul'da Kadıköy, Takslnt, Goyrettape, Beyozıt, Caddtfcojtan, Galata, (Cenajans 396 7/3725)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear