Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 13 Nisan 1974 Adalet Reformu ayın Adalet Balcanınm son gUnlerds sdalet ;efrırrni'. konusunda giriştiği çabaıar, bizi yeni bir ümide sevketnu>th. Gerçekten Saym Bakan. edalet islâhatı yönüneten adalet kuruiuşlan ile temaslar yapmakta yurdun önemli bölgelerini dolasarak hâkim ve savcılann bu konuda göriişlerinl öğrenmektedir. Mülkün temeli adalet olduğuna göre temel oüzeltilmeclen yapüacak kalkınma atılımları ve fcbür atılımlar temelsiz kâşaneler kurmaktan farksızdır. Bu itibarla adalet alanındaki islâhatı her türlii düzerJemenin önün8 alrr>akta. çok yarar görürüz. Seri, isabetli ve pahalı olmayan adaleti sağlayacak b:r düzenlemeye gitiılmeden gerek kişisel ve gerekse toplumsal üışkilerde gerekli güven ve ekoncmik ilerleme sağlanamayacağı kuşktısuz Dir gerçek olduğundan, Sayın Adalet Bakanmın adalet islâhatına ılişkin girişimlerini msnsabu olduğu fcarma hükümetin başansı bakımmdan da yerinde buluruz. Yıllarca adalete hizmet etrmş bir kimsa clarak bu konuda tecrübeye dayanan göriişlerimizi açıklamayı vicdani bir borç savanz. Biz adalet alanmda yapüaeak isiâhatr. 1) Personel 2) Kuruiuş 3) Usul ve esas yasalar yönücaen ojjnak üzere Uç bölümde düşünüyoruz. S Tazelenen Ümitlerimiz Ahmet ZEYNELOĞLU YARGITAY UYESÎ dıran •• Cumhuriyetin !lk kanunlanndan olan yukanda «özünü ettiğimiı 1340 tarihli kanunun buna mütedair gerekçesl okundufu takdirde bu tözün löylenmesine adeta Jstinaf Mahkemelerinin sebep olduğu kanısı lnsana geür. Zaten Îstinaf Mahkemelerinin menşei olan Fransa'da bu mahkemelerin teşkili tarihsel ve toplumsal zorunlukların bir sonucudur. Daha ziyade, feodaliteye karşı Kral. gücünü artırmak için bu mahkemeleri orada kurmuştur. Asliye Mahkemelerini toplu hakimlertfen oluşturmak, bu mahkemelere daha tecrübeli h* kimler atamak Sulh Mahkemelerinin kesin olmayan kararlannı bu mahkemelerde kesin şekilde ikinci derecede inceletmek suretiyle îstinaf Mahkemeîerinin bulunmsraasmdan doğacak sakıncalar giderilebilir. Nitekim halen Istanbul, Ankara, lzmir gibi büyük şehirlerde kurulu olan ve tonlu hâkimli Tiraret Mahkemelerinin verimli çalışmaları bu fikrimizin doğruluğunu gösterir. SaaaUımmı? ir arkadaşım geçenlerde para sıkıntısına düşmüş. Eskiden beri evinin bir köşesinde duran işlemeli kuruyu Sandal Bedestenine götürmüş. Yetkili uznıan kutuyu eline alıp jöyle bir baktıktan sonra, demiş ki: 200 bin lira eder. Bizimkinde şaşkınhk: Ne dediniz? 200 bin dedim. daha fazla eder ama. biz ilk değerl blçeriz artıranın üstünde? kalır. Dünya böyledir işte... Bazan bir köşede duran ve önemtenmiyen bir şeyin değeri birden farkedilir Mebusluk hayatında da böyle şeyler olur. Kıyıda köşede duran. adı sanı bilinmiyen bir mebus gün gelir paha biçilemez değer kazanır. Çok partili yaşamın cüvelerindendir bu... tki hafta önce bir dost evinde yemek yiyorduk. Aramızda is çevrelerini iyi bilenler vardı. Söz dönüp dolaşıp politikaya, oradan da koalisyonun ömrüne geldi. îş çevrelerini yakmdan bilen kişi: O iş bitti.. dedi. Nasıl bitti? MSP'den sekiz kişi satın alındı.. Deme!... Vallahi alındı. Ben Müslümanın parayla satın alınamıyacağını söyledim, böyle bir giinah işliyenin yarın Mnhkemei Kübra'da ter dökecegini. Cehennrmde cayır cayır ysnacaemı ileri sürdüm. Kâr etmedi. En sonunda bir yemeğine bahse girdik. Şimdi MSP'den bazı kişileri sermaye çevreleri satın alabiürlerse ben yemeği kaybedeceğim. Ve bekliyorum. Sermaye çevrelerinin bir süreden beri tasarladığı plân budur. Koalisyonu çöker'mek için MSP'den birkaç mebusu. satın almak, böylece eenel af tasarı^ının yasalaşma=ına engel olmak. Af çıkmadı mı. tabii knalisyon çökecek... Bu yüzden MSP'nin satılmaya istidatlı saj'ilan politikacılan bir değerlendi ki sormaym. Sermaye kesimi bastırıyon Bir milyon.. îki milyon Beş milyon.. B Personel Yönünden ı (T) Adliyede personel deninc» «kla ilk önce hâkim gelir. Çünkü adaletin dagıtılmas!, görevl yasalarımız gereği hâkimlere verilmiş bulunmaktadır. Bir bakıma adalet demek hâkim demektir. Xasıl ki yurt savunrnası denince ilk ör.ce iyi eğitilmiş gönülleri vurt sevgisi ile dolu subav ve erler düşünülür ve er modern silshlar kullanümasım bilmedikten sonra bir işe varamazsa tıpkı hâkimler de iyi olmadıktan ve uygulamaları için gerekli bilgiye sahip bulunmadıktan sonra dünyanın en >vi Karmnlar kabul edilmiş olsa bile bir yarar sağlanmaz. Onun lçindir ki bir bilgin «İyi hâkimler tarafmdan uygulanacağını bilsem kritü kanunlardan korkmazdım» demiştir. Bu nedenle Anavasanır. da emrine uyularak iyi hâkimlerin seçimini yetiştirilmesini sağlayacak bir «hâkimler kanunu» tasansı derhal hazırlanarak kanuniasmau saglanmalıdır. Kalâınlmıs olan hâkimlik terrınatı milessesesi bu kanunla yeniden tesis olunmalıdır Bu teminat bazı kimselerin ileri süraükleri gibi, çizgıden çıkmış olan hâkimleri noruyan bir müessese olmayıp tersine hâkimleri kanun çerçevesinde kalmaya zorlayan terbiye edici bir müessesedır. Kanun dairesınde kald)kça görevinden, ayhğından. verinden edilemiyeceğini bilşn hâkim, davramşlanm ona g^re vap.icağı psikolojik bir gerçektir. Uygunsuz işler yaptığı sorusturma ile anlsşılan hâkim hakkında gerakli işlemin yapılabilecaği yerin'n görcvinin değiştirilecegi zaten teminat müe*seEesinin tamdıgı bir yöndür. Yerinden oynatılamaz, ayhğından edilemez, bir hâkimin davasına baktığını düsünmekte iş sahiplerine ayrıca bir güvence verir. Bu kanunla; özellikle bu mesleğe yenl alınacakların iyi seçilmesi, seçilen adayların İyi egitilmesini sağlayacak hükürcler getirilmeli ve simdi olduğu gibi başka yerlerie iş oulamamış Hukuk Fakültesi mezunlannın bir melcei olmaktan, hâkimlik mesleği, kurtarılmahdır. Baska bir deyişle hâkimlik mesleğini seçeceklere devletin en üstün maddi imkânları sağlanmahdır. Zira adaletiyle ünlü Hazreti Ümer'in ifadesiyie «Mevkii hakkı kaza ecricezil zikri celıl Cenabı Hakkın ihsan buyurduğu umuru mübeccele» olan hEkimlik görevi onursinnuyacak işlerden değildır. Batıh bilginlerinden birisl de «Dogacağım yeri seçmek elımde ols*>ydı, yurttaçlannm en muktedirinı hâkim vapan memleketi seçerdim» diyor. Adliyede hâkim ve savcılardan sonra kalem muamelâtını vürüten, ınfaı islerini yapan başkâtip, kâtip, icra memurlan ve cez&evlerini yöneten kimseler gsiir. Bunlann da göreve ahnırken iyi seçümelerinl meslekte eğitilmelerini sağlamak için hükümler konmalı, bu cümleden olaraK eskiden oiduğu gibi nv.slek okulları ve kurslannın nçüması sağlanmalıdır. (5) Mahkemelerin kuruluşu adaletin bir iskeleti ölması bakımından önemlidir. Nasıl ki iskeleti düzgün olmayan bir insan ve hayvan sağ lıklı değildir iyi bir mahkemeler kuruluşuna sahip olraayan adalet de sağlıklı sayılamaz. Bu%ün maalesef Türkive Cumhuriyeti bir mahkemeler kuruhıs kanununa sahip bulunmamaktadır. Bu husustaki 1340 tarihli ve 469 sayıh kanun sonradan yapılan ffeğişikliklerle usul ve esas kanunlarına konulan hükümlerle asıl niteliğini kaybetmis adeta Türk adliyesinin kuruluşunda karamsarhk yaratarak hale gelmiştir. Ada let Bakanhğının mahkemelerin kuruluşu hakkında bir çok çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bun lardan da yararlanmak suretiyle üniversitelerin bu dalla uğraçan profesörleriyle Yargıtay hâkimlerinden kurulacak bir kurulda Türkive ger çeklerine uygun bir kuruluş kanun tasansı hazırlanarak bir an önce kanunlaşmasını sağlamada çok yarar buluruz. Bu konuda ayrıntılara girmek yazının nihayet bir makale olması bakımından yerinde değildir. Ancak îstinaf Mahkemelerirdn yeniden teşkilinde bizim memleket gerçekleri bakımıncîan fayda olmadığı kanısındayız. Zira bizim memlekette herkes adaletin geç gerçekleştiğinden yakınır. Başka memleketin halk sözcüğünde yeri olmayan bir sözü, bu konudaki yakınmaları, bizim halkımıza söyletmiştir: «Seni mahkemeye verir sürüm sürüm süründürürüm!» îstinaf Mahkemelerini kal Usul ve Esas (?) Artaletln tahakkuku yolunu gostermesl bakımından ilk önce Usul Kanunları ele ahnmalı. adaletin yerine eetirilme'inde lüzumlu olan «ürat ve isabet «aŞlanmalıdır. Cezada bizdeki şekli ile hic faydası olmayan ter^ine adaleti geciktiren ilk tahkikat miiesçesesi kaldırılmalı, ağır cezalı ve ö'bür önemli işlerin soruşturulması bizzat pavcı tarafınrfan yapılması zorunlulugu kabul edilmplidir. Bu «ııretle beşyüz • altiyüz hâkimden de tasarruf edilecegi gibi vatandaşların sanık ve tanık olarak lüzumsuz olan bu soruşturmada ifade vermeye gelmeleri önlen mek suretiyle bir çok iş gücü tasarrufu da sağ lanmış olur. Hukuk davalarında hâkime biraz daha aktif rol tanınarak kötü niyet sahibi kimselerin davaları uzatmalarına engel olunmalıdır. Esas Kanunların gözden geçirilerek kendl bünyemize uygun bir şekilde tanzim edilmelerlnin zamanı gelmiştir. Bunun için lüzumlu eleman ve tecrübeler ziyadesiyle mevcuttur. Bu suretle adaletin bu üç alanın. da birlikte yapılacak reform ile çok önemli olan bu mem leket sorunu çözümlenmiş olur. Yoksa mahkeme kapılarına yazılmış olan «Adalet Mülkün T» melidir» kuru sözü ile hiçbir iş görülmez. FRANSA DÖNEMEÇTE. OKTAV AKBAL Evet Hayır Çevre Sağlığı ve Yabancı Sömürü ndüstrinin gelişmekte olduğu ülkelerde bunun doğ»l bir sonucu olarak şehirleşmenin hızlandığı, Belediye hizmetlerinin nufus artışı ile orantılı bir şekilde yapılamaması ?o nucu şehrin yaşam düzeninde ekonomik, sosyal, kültürel v« sağlık alanlannda önemll dengesizlikler doğduğu bilinen bir gerçektir. Modern şehirciliğin temel ungurları olan ekonomik, sosyal, kültürel ve sağlık konularında gerekli önemli tedbirlerin alınıp uygulanması ve bunların bir plana bağlanması işi yetkili organlara düşmektedir. Bu tedbirler alınmadığı, plansız bir gelişmeye izin verildiği sürece sehrin yaşayan organizmasında beliren rahatsızllklar onu ölüme doğru güjüjriMpektedir. Yurdumuzda son a B B y l d a n be ri plansız bir gell|Pplbnucu öl meye başlayan şehîrler giderek çoğalmaktadır. Bunların ba şında da kuşkusuz tarihi süresince rfünyada büyük şehir olarak yerini korumuş, 26 yüzyıllık bir geçmişi olan Türkiyemizin en büyük sehri Istanbul gel mektedir. E ll 1944, Fransa geçicl hükümet başkanı general De Gaulle yanında çalışan memurlardan birini çağırır. «Ünlversitey, le başım dertte. Biri gerekli onlarla uğraşmam için. CniVersite ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki ilişkilerde yararlanacağım bir üniversiteli bul bana. Yüksek öjretmen okulundan biri, mümkünse okumaıı yazması olsun...» Y ISTANBUL'UN KANALÎZASYON SORUNUNUN ÇÖZÜLEBtLMESİ İÇİN, KANALİZASYON KANUNU ÇIKARILMALI, BAĞIMSIZ BÜTÇELÎ BİR GENEL MÜDÜRLÜK KURULMALI VE YABANCI SÖMÜRÜ ÖNLENMELİ Kanalizasyon Kanunu Kanımızca kanalizasyon konusunda lstanbul'un bugünkü duruma gelmesınin iki temel nedeni vardır. 1 Kanalizasyon kanunu çıkarılmamıştır. 2 Bağımsız bütçeli bir Kanalizasyon MUdürlügU kurulmamıştır. On yılı aşan bir süreden beri sürekli olarak önemle hatırlatünuş olunmasma karşın bütün ilgili idareciler kanalizasyon sorununu temelinden çözümleyecek bu iki anahtarın önemini kavrayamamışlardır. On bir yıl önce Içişleri Bakanlığına sunulan kana lizasyon kanunu orada uykuda beklerken, ve sorunun tek finans man kaynağı olduğu açık seçik bi linirken bu yasa çıkanlmamış, 1965 yılıjıda Dünya Bankası: , kredi istenmiştir. Banka kabul edilebilir bir master plan ve fizibilite raporunun hazırlanmasmdan sonra bu krediyi verebileceğini bildirmiş, bu projenin yaban cı firmalara yaptınlmssını da şart koşmuştur. Aslında o yıllarda tstanbul Belediyesi Kanalizasyon Proje BUrosunun elinde gerçekten mükemmel bir avan proje çalışması vardı. Ama sadece Dünya Bankası'nın vaadettiği bu krediyi alabilmek ümidiyle proje 1965 yılında bir Amerikan firmasma «İstanbulun su temini ve kanalizasyon master plan ve fizibilite raporlannın hazırlanması» adı altında ihâle edildi. Bu projenin her safhasma en az Amerikalılannkine eşit katkıda bulunan TUrk teknik elemanla rı bilgi ve yetenekleriyle onlardan geride olmadıklannı kanıtladılar. İki yılda bitirilmesi gereken bu çalışma Amerikalılann organizasyon yeteneksizliği nedeniyle dört yıldan fazla sürdü. Ingilizce olarak hazırlanan rapor, llgili kunıluşlara gönderildi. O günden bu yana aradan dört yıl geçti ama vaadedilen kredi alınamadı. Gerekçe olarak, alınan kre diyi ödeyecek kaynaklann eksikliği yani kanalizasyon kanununun çıkanlmamış olması öne sürüldü. İş bununla da bitmedi, proje konusu sömürülerek 1973 yılı sonunda yine bir Amerikan firmasına «Master Plan ve Fizibilite Raporunun Revizyonu» adı altında yeniden ihale edildi. BU NE DEMEKTİ: Bu düpedüz geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelere uygulanan bir sömürü çarkı idi ve bu çark bütün yetkililerin gözleri önünde hızla dönüyordu.. llgili memur da arkadaçı Pompidou'yu bulur, General'e gönderir. Böyle olur geleceğin İki Cumhurbaskanının tanı?ması. Pompidou edebiyat öğretmenidir. bankacıdır. General lse Fransa'nın ulusal kahramanı. Pek az sürer birlikte çalışmalan, çünkü general görevini kendi isteğiyle bırakır, çekilir köşesine, Pompidou da bankasına döner. Bir ara, 1947'de gene ral Fransa Topluluğu Partisini kurunca yine isbirliği yaparlar. Daha sonra da 1958de general De Gaulle önce Başbakan, ardından da genış yetkili Cumhurbaşkanı olduğunda... Fransa Cumhurbaşkanı Georges Pompidou kan kanserinö*en öldü. O da kendi köyün'deki kilisenin bahçesine gömül du. Onun için de Notre Damc'da protokola uygun büyük bir tftren yapıldı. Resimleri gördüm, TV'de seyrettim, trpVı Cta" Gaulle'e yapılan törenlere benziyordu. Pompidou o şefinin yolunu izledi, gösterişten kaçtı, büyüklük açmazına kaptırmadı kendini. kendi ölçüsünde yararlı olmaya çalıştı yurdu na... Generalin kendisine bağladığı umutları boşa çıkarmadı. Gerçek bir «okur yazar> olduğunu ispat etti, hoşgörüsüyle, kültürüyle... Fransız şiirini çok lyl bilirdi. Hazırladığı antoloji bu alano*a yapılanların en iyilerindendir. Rimbaud'nun «Şarhos Gerni» şiirini Bakanlar Kurulunda ezbere okuyabüecek, şiir, sanat üzerine tartışmalara girişecek kadar... De Gaulle'ün «okuması yazması olan biri» saydığı kişi, Basbakanlık, Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu, yetmiş yaşına gelmeden öldü gitti dünyamızdan. Simdi başkanhk adayları sayısız Fransa'da. ChabanDelmas, Edgar Faure, Giscard D'Estaing, daha başkaları bir yanda, Mitterand öte yanda... De Gaulle'ün, Pompidou'nun yerini almak yarışındalar hepsi... Hatırlarsınız Mitterand1, De Gaulle'e karşı adaylığını koymuş, önemli sayıda oy toplamıştı. Önümüzdeki başkan seçiminde birleşmiş solun tek adayı olarak yine güçlü bir adaydır. Solcu partilerin oyları Mitterand üzerinde toplanırsa Fransa'nın liderliğine bir sosyalistin gelmesi kaçınılmaz olur. Bugüne dek sol cepheden başka bir aday ortaya çıkmadı, oysa hükümet kanadında yer alan partilerin, toplulukların başkan adayları pek çok. Bunlar bir tek kişi üzerinde birleşemez lerse Mitterand'ın seçimleri kazanma sansı çok artar. Faure, ChabanDelmas, Giscard D'Estaing gibi politikacılar seçime katüıp da oylar d'ağıldı mı, solcuların adayı yüzde yüz başkan seçilecektir. Elbet sola karşı birleşme gereğini duyacak karşıdakiler... îçlerinden biri üzerinde anlaşacaklar. O zaman seçim oldukça ilginç ve heyecanh geçecek. Yine de Mitterand' ın seçimlerde az farkla da olsa üstün ç'.kması beklenmelidir. Fransa sola doğru kayıyor. Her seçimde sol oy kazanıyor. General De Gaulle ilginç bir kişiydi, sağcı bir topluluğun ön deriydi, ama iktidarda kaldığı sürece izlediği yol, özellikle d^ş poîitikadaki tutumu solcularınkini gerilerde bıraktı. Ameııkan hegemonyasına, îngiltereye direnç gösterdi, az gelişmi? ülkelere yakınlaşma, çalışanların çalıştıkları işyerine ortak olmaları, yönetimine katılmalan gibi ilerici davranışlar onun zamamnda görüldü. Pompidou da aynı yolda ilerlemek istedi, ama De Gaulle'ün büyük kişiliğine sahip olmadığı için Fransa dünya politika dengesinde eski ağırhğım bulamadı. önümüzdeki günler Fransa'nın hangi dönemeçten geçeceğini gösterecek bize. Fransa'da Cumhurbaşkam herşeye egemendir, başbakanl o seçer, hükümetin politikasına o yön verir. 1958'den beri işbaşında bulunan De Gaulle'cü parti bu gün parçalanmış bir ö*urumdadır. Oysa sosyalist ve komünist partileri tek bir adayın çevresinde birleşmiştir. Dünya 1 poütikası açısından önemli bir »eçimdir bu. Hele Mitterand ın Cumhurbaşkanı seçimini kazanması pek çok şeyi değiştirecektir. En başta beşinci cumhuriyetin sona ermesini... Belkl de altıncı cumhuriyet başlayacaktır. Dünya küçüldü, başka ülkelerin iç işleri yalnız kendilerini ilgilendirrniyor artık. Amerika'da, Fransa'da başkan seçimi, îngiltere'de hükümelin el değiştirmesi bütün yeryüzü 1 insanlarının yazgılannı etkilıyor. De Gaulle'den, Pompidou dan sonra Fransa'nın başkanı kim olacak sorusu. hele bu göreve seçilmesi en çok umulan kişinin solcu cephenin lideri Mitterand olması, hepimizin bu konuya dikkatle eğilmemizi gerektlriyor. Yük. Müh. Yılmaz Kemal PEKER 500 kilometre uzunlugunda bir kanalizasyon sebekesine sahiptir. Ortalama 800 bin kişinin pis sulan bu sebeke ile toplanmakta, geri kalan iki milyon nüfusun pis sulan kanalize edilememektedir. Şehirde 600 bin kişinin kullanılmjş sulan, pis su çukurlannçjj ^fosgeptık) toplanmaktadır. Ba çuIflrarVbosaltmak için en az 600 vidanjöre ihtiyaç vardır. Oysa bugün Belediyenin elinde toplam olarak 50 vidanjör bile yoktur. Bu da her gün en azından 25 bin metreküp pis suyun çukurlardan taşarak lstanbul'un sokaklarmda açıkta aktığinı ortaya koymaktadır. nun çözümlenebilmesi İçin 1969 fiyatlarına göre 2 milyar 700 mil yon liralık bir yatınm gerektiği görülür. Bu yatınmın 560 milyonu 1970 1974 dönemi için, l milyar 200 mılyonu ıse 1974 1984 dönemi için öngörülmüştür. 1970 . 1974 yıiları arasında toplam olarak 60 milyojı Jixajun kanalizasyon ya£imma harcandığını kabul etflrfc bile master planın 1984e kadar öngördüğü amaca ulaşabilmek İçin on yıl içinde 1 milyar 700 milyon liralık bir yatınm gerekmektedir. Fıyatların 1969'a göre en az yüzde elli arttığı kabulU ile bu sayının 2 milyar 500 milyon liraya ulastığı görülür. Demek oluyor ki planın 1984'te öngördüğü ama ca ulaşabilmek için on yıl süre ile her yıl 250 milyon liralık bir yatınm gerekmektedir. Bu ise, Istanbul Belediyesinin bugünkü malj olanaklarının çok çok uzerındedir. Sekiz kisi beşerden kırk milyon eder. Kırk milyonun da lâfı mı olur! Simdi Istanbul kulislerinde, salonlannda, vapurlannda. otobüslerinde konıışulan budur. Herkes merak içinde: Kim satılacak yahu? Hani açıkçası listenin açıklanmasını bekliyoruz. Ben 5İmdiden bu yazıyı vazıyorum. Çünkü adamlar satıldıktan sonra yazarsak. satılmış olanlar: Vay sen bana satılık dedin.. diye dava açıp tazminat lstemesinler. Sermaye çevrelerinden aİdıkları milyonlar yermi» yormuş gibi bir de bizden para koparmastnlar. Bu gibi durumlarda önceden davranıo işi açıklamak gerekir. Vaktiyle bu türden olayları yaşadık. Parayla mebus satın alıp parti çökertenlerin marifetlerini gördük. Hiç kuşkusıız bu para. satılık politikacılara banknotla ödenmez. Enflasvon çok hızlı ol duğundan banknotun değeri hızla diişüyor. Adamlara büyük menfaat gösterirsin. olur biter her şey... Ertesi gün gazetelere demeç verip: Komünistlerin affma rıza gösteremezdim, hak yolunu tuttum.. diye satılmışlıklarını kara kaplı kitaba uyduruverirler. minareye kılıf uydurduklan gibi... Fikir ve inanç suçlarınm affı. özgürlüklerinin yasalarlt sağlanması koalisyon protokolunda vardır. Bu protokol imzalandığı zaman partiden kopmayıp, şimdi koaanlar olursa, bilin ki o kişiler satılmışlardır. Hem de iyi paraya... Ben bunları yazıyorum ama MSP'den kimsenin sermaye partilerine ve çevrelerine satılacagına olasılık tanımıyorum, Islamm sartı bestir, alünasi da verdiği sözü turmaktır. Sözü. nü tutmayıp parayı tutan Cehennemliktir. Bunu böyle bildiğimizden bir de biralı ve balıklı yemek bahsine tutustuk. A man bizim yemek yanmasm Sat.... Okuyücu Mekfuplan DEMOKRASt DÜŞMANLARl DİZGİNLENMELtDİR NATO'nun 25. fcurulus yıldönümU dolayısıyla derneğimte Reetiğimu haftayı NATO'ya hayır haftası olarak ilftn etmlş ve bu konu ile llgili olarak bir aüş ve bildiri bastınlmasına karar vermiştir. Gerek afiş gerekse bildiri çlmde karsı durmak gerekmek hakkuıda, kanunda gösterilen tedir. bütün sartlara uyulmasına rağ Ecevit Hükümetinin demokmen, afişlerin yapıştınlması ve rasi hakkındakl tüm İyi niyetbildirilerin dağıümı sırasında lerine Inanmakla birlikte bu süregelen baskı yöntemleri biz gibi olaylarda iyiniyetin veterleri, yasalann işlerUği konu li olmadığını, bunun yerine, sunda haklı olarak şüpheye halkımızın demokrasi ve lnsandüşürmüştür. «a 5aşayabilme özlemlerine ce5 Nisan Perşembe sabahı ve vap verebilecek tedbirlerin e8 Nisan Cuma öğleden sonra nerjik olarak alınması gereğiyapılan afişleme ve bildiri da ne daha fazla tnanıyoruz. TUm ğıtımı sırasında meydana gelen özgürlükçU parlamento üyeleolaylar çok sayıda olmalanna rine çalışmalarında başarılar rağmen şöyle özetlenebiliK dileriz. a) Afişleme ve bildiri dat.T.O.K.D. Başkanı ğıtımı sırasında yakalanan arMehmet AU kadaşlardan bazılanna zorla Karapekmea vasıta tutturulmuş, vasıta tutacak parası olmayanlar lse ırz düşmanı suçlular gibi kelepçeli olarak otobüse bindirilmiş ve karakollara götürülmüşlerdir. b) Yakalanıp II. Şubeye götürülen 6 arkadaş uzun süre aç susuz bırakılmış bunlardan Tokat iline bağlı Reşadiye ilbirisi yüzünden kan gelene ka çesinin Gündoğdu köyünden dar dövülmüştür. Bu arada ba çok yoksul bir ailenin çocuğuzı arkadaşlara hücrede silâh yum. Yan aç, yan çıplak ilkçekilmiş ve bir polis tarafınokulu bitirme olanağmı eldo dan «Biz sizi şuracıkta vursak; ettim. Içimden kopup gelen vatan kahramam oluruz» şeklin okuma arzusu ile köyümüzün de tehdit edilmişlerdir. bir saat ırağmda bulunan Hac) Çeşitli semtlerde yakala sanşeyh köyü ortaokuluna gitnan arkadaşlar, semt karakol ti m. Kış, yaz demeden dizlelannda (bu yerlerin adlan biz rime dek çamura, kara batade mahfuzdur) tabanca kabza rak okumamı, öğrenimimi sür sı, copla veya başka bir şekil diirdüm. Akşamlan köyüme ge de dövülmüş, bunlardan bazı lip çıra ve camı kâgıtlarla tutlanmn çenesi yanlmış, gözü ve turulan lâmbalann ölgün ışıelleri patlamış veya başka ya gında ödev vapıp ders çalışralar almışlardır. tım. Sabahlan yine tükenmeı . Bütün bu olanlardan sonra umutlarla bir saatlijs yola gittim, geldim. biz bütün bu tutuklamaların yasa dışı olduğunu söylüyoruz. Şimdi ise Hasanşeyh OrtaZira kanun maddesi açıktır. okulunun son smıfmda okuHaklarında gerekli ihbar ya yorum. BUtün smıflanmı «tak pılan bu afiş ve bildirilerden, dirnâme» ile geçtim Son «tak eğer bir suç unsuru varsa, doğ dırnâmesyi de 19731974 öğrerudan sorumlu olan demek tim vıh sömestrl tatilinde 80 yönetim kuruludur. Bunlann yaşındaki babama sevınerek ge dağıtımı keyfi olarak Anayasa tırdim. Babamm göz yaşlarl yı çiğnemeden önlenemez. Ka ile ıslandı ufacık kâğıt Çünkü nunlara uymak zorunda olan babamm tüm varlıgı. 56 keçi kuruluşlar ve kişiler kadar uy ile tüyü dökülmüş bir çıft gulayıcılar da bağlıdırlar. öküz ve biraz kıraç topraktır. Istanbul bölgesl yerleşme alanı yönünden ülkenin ticar! ve ekonomik bir merkezidir. Endüstri alanlannda iş bulma ola naklarının çokluğu, ticaret ve kültür merkezi bir şehir olması nedenleriyle yurdun dört bir yanından insanları kendine çekmektedir. Bölgenin bu hızlı eko nomik ve teknolojik gelismesi onun özel bir yöntemle yönetimini gerftktirmektedir. Şehir özel bir bakıma ve dengeli bir gelişmeye muhtaçtlr. Oysa bugün Haliç, Boğaz ve Marmara denizine hiç bir ön temizlemeden geçirilmeksizin doğrudan dogruya verilen kanalizasyon pis suları ve endüstri artıkları çevre sularını sağlık şartlarına aykın bir şekilde kirletmektetfirler. Şehrin hemen hemen her yöresinde pis su çukurlarından taşan sular sokaklarda akmakta, kapı önlerlnde biriken çöpler günlerce kaldırılamamakta, bulunduğu yerde çürüyüp kokuşmaya terkedilmektedir. Istanbul'un çevre sağlığı sorunu çok yönlü bir nitelik taşımaktadır. Bu sorunun kapsadığı konulan şöyle kümelendirebiliriz: 1 Evsel ve endüstriyel pis sulann toplanması ve zararsız hale getirilmesi. 2 Boğaz ve Marmara sularının kirlenmesinin önlenmesi. 3 Atıklann (çöplerin) toplanması ve zararsız hale getirilmesi. 4 Haliç'in dolması ve kirlenmesinin önlenmesi. Malî yükü Istanbul için hazırlanan kanalizasyon master plan ve fizibilite raporlarına bakıldığında 50 yıllık bir plan döneminde sadece pis su kanalizasyon sorunu TÜRE DİflBET ve DÎET VflKFI Şeker Hastalığı (Diabet) Hastanesi için Bağış kampanyası açıldı 1 Sizın de bu eserde payınız olsun... ŞAHSfcN « y a Mektuplt basvuruUeak eemîyet «dresl ı = OKUMAMA YARDIM EDİNİZ SONUÇ îstanbulun Kanalizasyon Sorununun çözümlenebilmesi için en önemli iki unsur dışında bütün şartlar tamamlanmıstır. Eksik olan bu iki sartın da gerçekleştirilmesiyle sorun kısa zamanda çözümlenebilecektir. Bu şartlar yukarda da belirttiğimiz gibi: 1 Kanalizasyon Kanununun çıkanlması, 2 Bağımsız bütçell bir kanalizasyon Genel Müdürlüğü kurulmasıdır. Böylece dış krediye de gerek kalmayacak ve yabancı kaynaklı sömürü çarkı durdurulabilecektir. Türk mühendisinin ve tekniğinin yabancı ülkelerde bile taKdir edilen yeteneği bu sorunun alündan kalkabilecek düzeydedir. Barbiye, Meyvı Sokak Ne. II. 1STA.NBUL Ttlafoaı 47 51 20 v« 4e 59 89 Kanalizasyon sorunu Kanalizasyon, gelişmi; ve gelişmekte olan büyük yerleşme bölgelerinde toplum sağlığı yönünden çok lüzumlu bir alt yapı tesisidir. Her türlü topluluğun ürettiği gerek evsel gerekse endüstriyel kökenli artık sularla yağmur sulan kanalizasyon şebekesi yoluyla toplandıktan sonra toplum sağlığma etkisiz bir hale getirilmek üzere ya bir tasliye tesisine veya bir deşarj noktasına tasınır. Kanalizasyon tesıslerinin planlaması ve Inşaah, insaât mühendisliğimin çok geniş ve önemli bir dalını teşkil eder. Ama ne yazık ki göze hitabetmedikierinden ötürü (yer altındadır) öbür şehirciük hizmetleri yanında bu tesislerin önemi çok kez unutulur. 1915 yılından bugüne dek îstanbul'un kanalizasyonu konusun da çeşitli proje çaUşmalan yapılmış, lasıtlı bütçe olanaklanyla bu projelere göre bazı tüçük uygıılamalara gidilmiş, fakat hiç bir zaman sorunu temelden aydınlığa kavuşturacak bir girişmute bulunulmamıştır. Bugün îstanbul 40 fcilometresi yüzlerce yıldanberi hizmet görm^e çahşan ve «Karakanal» olarak «dlandırılan fen dışı kanal olmak üzere toplam olarak 400 • s/M/r/tşr/t yartn An aazeteae , Tel Ajans: 339/2941) Türkiye Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri lşçileri Sendikası •OLEYİS» Başkanhğmdan: Sendikamız olağan genel kurul toplanüsı aşağıdaki gündemi görüşüp karara bağlamak üzere, 23. mayıs. 1974 günü saat 10'da Ankara Bayındır Sokakta bulunan Türk İş toplantı salonunda yapılacaktır. Belli gün ve saatte genel kurul delegelerinin toplantıda hazır bulunmaları ilân olunur. OLEYİS GENEL İCRA KUBULU GÜNDEM: 1 Yoklama, 2 Açılıs, 3 Divan seçimi ve saygı duruşu, 4 Konukların konugması, 5 Komisyonlann seçimi, a) Tüzük komisyonu, b) Bütçe ve hesap tetkik komisyonu, c* Ana soruolar komisyonu d) Dilekler komisyonu, 6 Raporların görüşülmesi, 7 Aklama, 8 Komisyon raporlarının görüşülmesl, 9 Organların seçimi, 10 Kapanış. Cumhuriyet 2951 GENEL KURUL İLANI •4 < •4 •4 1 1 \ •4 Kıymetlı lucalar ve <wkınl<r<H »attsekkıl ttnaze neraıın tkıııtıı; aır telelanla emrinCMır. taitlt ılinı «t umııııı mmmeiit ıcı» ı j n kır Scret almınaı, cenan isltrim ısleMuniz feraltt titt ıt |Mlennı;ı »»yUîir'î. VEFATLAR İCİN Tel: 47 20 06 İSLÂM CENAZE İŞLERİ MT : Butitf nw*Mİe1*f tsleîır.eye aıT «Imak uzere yvf tçi, yırt I t v yvrt dtsmıJafl yurfı etntt *s*l yapıUr 6«pi? Her l a i M ^ H earu •İ Bunlara bağlı olarak, I. Şubeye sevkedilen öğrencl arkadaşlann derhal salıverilmeleri, bunlann yakalanıp bazı semt karakollannda eziyet görmelerini maruT göstermez. Görülen şudur ki; bazı polislerin geçmiş baskı uygulamalanna karşı duyduğu özlem önlenememlş, bunlar yurtsever gençleri dövme ve öldürmenin kahramanlık sayıİHcağı zihniyetini, yitirmemişlerdir. Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz. Demokrasiyi kasıtlı olarak makaslamak isteyenler vardır. Son günlerde organize bir biçimde tezgâhlanan oyunlann sayısı bir hayli kabanktır. Demokrasi düşmanlannın bu türdeki davranışlanna en sert bi Gün geçtikçe. masmavı umut larımın usul usul uçtuğunu seziyorum. Bu koşullar altında ben nasıl öğrenimimi sürdürebiürim? Şimdi tek umudum, dost Cumhuriyet okurlarıyle erdemli zenginlerimizde kaldı. Şimdi Stzlere seslemvorum: Okumak isteyen, içi bu atesle yanan yoksul bir öğrencıyi bu batak lıktan kurtaramaz mısmız? Or taokuldan sonrakı «ğreniminl sürdürebilir mısıniz? Şimdiden binlerce şükran, binlerce saygı ALt DEMtR Gündoğdu köyü Hasanşeyh Ortaokulu III. Sınıf Reşadiye TOKAT <Cen Ajans: 924/2944)