01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 26 Kasım 1974 Sosyal Güvenlik işlsel uyanmanın paraleltnde hızla gellşmekte olan toplum yapımızın hıç kuşkusuz pek çok çeşitli sorunlan vardır. Kısa ve uzun «Ureçli planlamalarla giderilmesi gereken bu sorunlar, politikacılanmızın günlük uğrasılardan sıynlıp, konulara, amatör bir istek ve bevesle el atacağı günleri beklemektedir. Ömegin, son kez 2.7.1973 tarihinde yürürlüJe giren 1753 sayıh (Evlenme olanağı bulamamıs yetim kız çocuklanna aylık bağlanmasını öngören) Yasadan bu yana, Sosyal Güvenlik alanımızda elle tutulabilecek bir yasal çalışmayı göstermek mümkün olamayacaktır. Çoktandır Resmî Gazetelerde her gün özlemle beklediğimiz toplum yararma ilişkin yasa haberlerini aramaktan yorulmus gibiyiz. Oysa, demokrasinin tıkır tıkır işlediği ülkelerde, Resml Basın, Sivü Basını hemen ardından izleyen bir büyüteç gibidir. Toplumun nlce dertleri, çözüm bekleyen sorunlan ilgililerce, dertlilerce, önce Sivil Basında dile getirilir. Sonra, gerelriyorsa Yasal yönden yetkililerce bulunan çareler Resmî Basında kamuya duyurulur. Bu lzleme her zaman kesinkes böyle işlemeyebllir. Vatandasa bizmeti temel görev kabul eden demofcrasüerde, toplum refahtnın gerekleri, sorumlu yöneticiler tarafından daha önceden saptanır ve alınmıs yasal tedbirleri, Sivil Basın, Resmi Basının peşinden açıklayarak, bğreterek tadını çıkarır. K Olaylar ve göfüşler ASKIDAKÎ SORUNLAR Selâhattin TURLA Sosyal Hizmetler Akademisi öğretim Görevlisl duğunu duya, okuya usanmadıklanmızdan bir kısmını bir kez daha belleğimizden dökelim: 1) T.C. Emekli Sandığı (5434), Sosyal Slgortalar (506), Ba*Kur (1479) Yasalannın; bayatlamıs, çelişik, yetersiz, noksan, hatâlı, ayncalı, çag gerisindekl hükümierinin tüm olarak yeniden elden geçirilmesi, bu Sosyal Güvenlik Kurumlannın ayru durumdaki Teskilat Yasalannın da modem yönetim lsterlerine göre yenlâen revizyonu, 2) Geüsen fiyatlar karsısında cücelesen emekli, malul, dul ve yetim aylıklannın insan onuruna yakısır bir düzeye çıkanlması, bundan böyle Yasama Organını mesgul etmiyecek bir otomatik ayarlama sistemine kavuşturulması, 3) Yediden yetmise kamuoyunun malı olmuş bulunan ilAç sorununun çdzümU ve bu konuda yurUrlUkteki yasalann lsler hale getirilmesi, 4) Sigorta emeklilerinin es ve çocuklan fl« dul ve yetimlerinin ve BagKur üyelerinin Hastalık Slgortasj Yardımlanndan yararlandınlmalan, 5) Sosyal Güvenlik Kunıluşlannm maH ve aktüaryel yapılannın, günün polemiği yapümadan. güçlendirilmesi çarelerlnin araştınlması, 6) Ban? dönemlnde hanrlanmıs Sosyal Gü venlik Yasalanmıza, savaş dönemi hükUmlerinin de (özellikle Kıbns Sehitlerimizle Gazilerimiz açısından) getirilmesi. 7) Günümüzün dengesiz satın alma gUcUn* ulaşmaya çırpman veni kasanç VJ Ucretlere uyacak, sigorta primıne esas kazanç tutan taban ve tavanmm ayarlanması (Sosyal Sigortalar Kurumu ve BağKur'dal, 8) Orman ve Tanm keslminde çalışan çilekeş insanlarunızın unutulmus Sosyal GUvenliğl, 9) Uzun vadeli stgorta dahnda, vatandasa bir tattınlıp bir çekllmis bulunan «Hizmet Borçlanma Müessesesinin» teknik gereklere uygun olarak yeniden kotanlması, 10) Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının her kademesindeki personelinin yeterli, periodik eğitimlerl, 11) Ulusal bir Sosyal Güvenlik poliökasının saptanması ve bu politlkanın slyasi tercih veya baskı gruplan tarafından yozlaştınlmasına Oİanak hirftfrılrrEftmft^ V8.... Yeni Hükümet Yenl Basbakan, görevi kabul ettlkten blrkaç dakika sonra, llk demecini verirkea, «Sosyal Güvenlik KnrulnşUnmn bir çatı altında toplanma«mın tonmlntımu» önermiştir. Devlet Plftmmısın her üç bes yülık bölümünde ısrarla yer almıs bulunan bu birlik (vahdet) prensibi, Türk Sosyal GUvenliğl için çok mutlu bU asama olan «Sosyal Güvenlik Bakanlığıa kurulusu ile gerçeklesecektir. lst«, 18 kasım 1974 tarihll Resml Gazete, Sosyal GUvenlik Bakanlığının kurulduğu haberini yayınlamıs bulunmaktadır. O mutlu haberin sevinci içlnde, bir süredlr bu sayfada, kannca kaderince eleştirerek sadeleştirmeye çabaladığımız Sosyal Güvenlik konularının paragraf başlıklarını hatırlatmada yarar görmekteyiz. örneğin, Sosyal Sigortalara ilişkin Yasa hanrlıklannın çalışmalarına başlandığını veya tamamlandığını, Meclislere sıınulmak üzere bulun Umutlar Yeni hükümetten beklenen bu iorunlann (füze çıkanlması ve özellikle bu sorurlara egılecek bir Bakanlık kurulusunun tamamlanması Türk çalısamna unutulmaz bir ırmajan olaetktır. Sayın Sosyal Güvenlik Bakanınm Sosyal Sigortalar Kurumunun XXIX. Genel Kurulund«, Türk tf Genel Sekreteri olarak belirttigi, kamuoyunun belleğinde tazeliglni ve yankısını bugüne degin saklayan su elestiri ve önerileri, geleceğe umutla bakmamıza başhca neden olmaktadır. Sayın Genel Sekreter, Î4 haziran 1974 pazartesl günü, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Kurulunda: 1) l/Nisan/1975 tarihinden sonra emekli olacakların tahsil işlemleri için bugünden tedblr alınmalıdır. 2) Kompitür sistemi, l?lemin başından sigortahnın maaşının gönderilmesine kadar bütün lslemlerde devreye sokulmalıdır. 3) Asağıdıki durumlar Uzerlnde düşünmelc gerekir: tşverenler arfına tahakkuk ettirilen sigorta primlerinln % 83'ten fazlası tahsil edilcmemiştir. Onyedl müyara ulaşan plâsmanlann toplam geliri maalesef % 5,83'te kalmıştır. Kapsam yava? yürümektedir. 1972 yıllndan 1973 başına kadar isyeri sayısı 100 bin arttığı halde sigortalı sayısı 124 bin artmıştır ki, bu işyerlerinde, ortalama 1,5 insan mı çalısürılmaktadır?. Esas lşyerl Sanayi kolu olduğu halde bu lşyerlerinin park, bahçe işlerinde çalışan 2 milyon işçi sigorta kapsamı dışındadır. Sigortalı sayısında 1972'ye oranla % 7 artıf olduğu halde, tş Kazaları sonucu ölüm sayısında % 16 artış olmuştur. 100 metrekarenin altmdaki lsçl konutlan için en azlndan Istanbul'rfa 135 bin, Ankara'da 130 btn, tzmır'de 127 bin, Adana'da 110 bin, Bursa'da 100 bin liraya ihtiyaç vardır. Oysa Kurum hâlâ 75 bin lira kredi vermeye devam etmektedir. 4) Tüm sigortalıların Sicil kartlan yenilenmeli ve kan gruplan bu kartlara lslenmelidir. 5) Hiç olmazsa. hizmetlerinln son 5 yılı lçinde bulurvanlara, emeklilik durumlannı izleyebilmeleri tçin, «Sigortalı hesap kartlan» dagıtılmalıdır. 6) Sosyal Sigortalar Kurumu, devrinl tamamlamıs 1946 tarihli Teşkilât Yasasından kurtarılmalıdır... gibi daha birçok değerli önerilerln eltfe olan veya olmayan nedenlerle askıda kaldığı bir dönem geçmistir. 12 Maıt ve Batur azan kırsal yörelerde toprak anlaşmazhğı yuzUnden olaylar patlak verir. Gazetelerde sıksık okuruz. Hazine arazisini elinde tutan ağayla köylüler çatışırlar. Ağanın adamlanyle yoksul köylüler birbirlenne girerler. Iş meydan kavgasına dönüşür. Jandarma ise karışır. Yakalayabildiklerinı adliyeye sevkeder. Savcı dosyayı düzenler. Kim suçlu? Kim güçlü? Kim kimi varaladıV Kım kimin kafasını gözünü yardı? Kim kimden yana oıdu? Dava yıllarca sürer. Ama toprak düzeni de eskı mmval üzre süregelir. Yargıç. olayın bu yanıyle ügilenmez. Çatışmayı yaratan ekonomik nedenlere eğilmez. Onun görevi yasalara aykırı davrananlan cezalandırmaktır. Helâı süt emmiş namuslu birtyse yargıç, yasalan titızlikle uygulan egemenlerin sofrasuıda çanak yalayan bir aşağılık kişıyse, yasalan bir yana bırakıp yoksul köylüyü eımek için calışır kürsüsünde... Köy yerindekl bu olayı büyütüp ülke capına oturtunuz; sözgelişi 12 Mart olayına bu açıdan bakınız. Diplerden gelen bir dalga 1971 yılında Uericl ve gerid güçleri karşıkarşıya getirmiş, bir çatışmaya sürüklemiştir. 12 Mart'ın nedenleri kuşkusuz ekonomiktlr. Ama çatışma kılıktan kılığa girmiş. renkten renge dönüsınüş oulaniK görüntüler ortahğı kaplamıştır. Ortalık durulut) tarih yargısını verinceye dek her kafadan bir ses çıkacaktır. 12 Mart olaylannda kim suçludur? Kim güçlüdür? Kim ne yapmıştır? Bu soruların cevabmı bulmak kolav değildir. Hele yürürlükteki yasalar açısından, yani vüzeysel hukuk mantığıyle 12 Mart olaylanna bakıldığında isın ıçinden çıkılamaz. Çünkü 12 Mart, tarlhln kapısını bir Muhtıra Ue çaldı. Zamanın Genel Kurmay Başkanı ve Uç Kuvvet Kumandanı zamanın Cumhurbaşkanına ve parlamentosuna bır ültimatom vererek Devletin Başbakamnı aıaşağı ettiler Türk Ceza Kanununda bu davranışm karşıhğı sudur: TCK Madde 147 Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kunılunu zorla düşuren veya görev yapmaktan zorla menedenlerle bunlan teşvik eyleyenlere idam ceıası verilir O dönemdeki sayın parlamento üyelerı, Cumhurbaskanı, Meclis ve Senato Başkanlan. Türkiye Devletinin kanunlannı uygulayacaklarına, Muhtıra karşısında iki kat olup lorla düsürülen Bakanlar Kurulu verins blr venıslne güven oyu verdıler. Hatırladıgımız kadanyle nu olayda hiç kimse parlamentodan çekilmedl; 10 bin llraıık mebu» aylığım da cebe atmaktan vaz geçmedi Ama olan bitenlere bu açıdan bakmak kuşkusuz yanıltıcı olur. Temelde hangi kuvvetler çatışmıştır? 12 Mart, AP iktidarının Anayasa dışı yönetimine karşı ordu içindeki tepkiyl somutlaştmyor: ilertd ve gerici güçler çatışmasının bir dönemecinl simgeliyordu. Bu dönemeçten sonra çatısma, açık ve kapalı süregeldl, yoğunluğunu arttırdı. Muhtıranın verllmesini zorunlu kılan radikaller ya «tasfiye» veya «nötralize» edildikten sonra işler değişti. Tutucu parlamento çoğunluğunun faşizan ağırlığını arkasına alan Snnay Tağmaç . Turfln üçlüsü etkilerini güçlendirdiler. Büyük sermaye sınıfı lstediğl yasalan sıp dlye Meclisten çıkanyor, CIA Türkiye'de flnk atıyor, Anayasa gerıye doğru değistiriliyor; bütün bu işlerln kara kaph kitaba uydurulmasında hiç kuşkusuz parlamentonun çogunlugu temel rolü oynuyordu. B Sonuç Haziran syında yapılan bu Bneri ve elesMriler, hiç kuşkusuz, Sosyal Sigortalar Kurumunun kangren olmuş sorunlandır Teker teker biitun «orunların bu dönemde halli olanak dısı olsa bile. bu sorunlara kesinlikle çözüm yolu bulmaya kararlı. bilimsel, ciddi, tavizRİz yeni bir Bakanlıgtn ve Uluıal bir Sosyal Güvenlik Kurulunun temellnln atılması: hızla gelişen ve «nicin neden ne kadar nasıl ne zaman?» sorularınl artık sormaya baslamış toplumumuz bireylerine güvence, huzur ve refah setirecektir. • Ekmek Barış • Ozgürlük» uğrundakt bu sosyal çabaları Türk çalısam asla unutmayacaktır. TARİHİN YASASI Celâl ÜNVER CHP Malatya Milletvekili iderek küçülen, hızla değişen ve gelişen bir dUnyada, Ulkemizın kalkınma yanşında yaya kaldığım söylemek belki acıdır ama, gerçeğin hatm için acıya katlanmak sorundayız. Gerl kalmışlığımııa, lsabetli teşhıs koyabilmek için, kapitalizmin gerek ülkemizde gerekse dünyadaki g'lişim sürecini iyi incelemek gerekir. 1850'lerde sömürgelere dayalı Avrupa kapitalizmi yapısal bir değişim ve oluşum içine girmlstir. Gok sayıdaki ktlçük ve orta boy tpşebbüslenn yerini, dev tröstler almış, mali sermaye etkin bir güç haline gelmiştir. Kendi Ulkesinde sömürecek kaynak ve alan bulamayan bir kısım sermaye geri kalmış ulkelere 18501860'lardan itibaren akmağa başlamıştır. Yeni teknoloji getirmeyen yabancı sermaye. genellikle getirdlğinden daha lazlasını götürme amacım taşımaktadır. Kendisini yaratan emeğe ihanet eden, onu sömüren (Emeğin üretkenligi kuralı) sermayenın' serbest bırakıldıgında geldigi Ulkeye karşı samiıifi olmasını, ciddl yatırım alanlarında hizmet gormesini düşünmek saflık olur. Bu ifadeden, dış sermaye transferine karşı olduğumuz izlenimi çıkarılmamalıdır. Dış sermaye nin hangi koşullarda, ne için getirileceği, ne kadar kâr transfer edeceği planda saptanmah, plan hedefleri lçinde kullanılıp kullanılmadığı devlet eliyle kontrol edilmelidir. Ttirkiye'de ise 19511967 yıllan arasında 16 yıl içinde 4 mılyar dolar, yaklaşık (60 milyar TL.) yabancı sermaye transferi yapılmış, küçümsenemeyecek bu dıs sermaye, halktan yana, Ulke yaranna kullanılmaıms, afrr sanayie ağırlık verilmesi gerekirken bir kesimi montaj sanayiine, başka büyük bir kısmı da «her mahallede bir milyoner yaratma» zihniyeti içinde es, dost ve biraderler arasında çarçur edilmiş, yerliyabancı iş çevrelerine büyük kârlar saglanmıştır. 1974 ve 1975 BÜTÇELERİ ar zor kurulabilen yenl hüTÜRKtYE, BUGÜN BÜYÜK BİR GELECEkümetin ılk isi, 30 kasım 1974 ĞÎN EŞtÖİNDEDÎR. AMA ÇEKÎNOEN HÜakşamına kadar gelecek yıl bütçesini hazırlayıp yasama utgaKÜMETLER, KALIPLAŞAN DÜŞÜNCELER nına vermek olacaktır. Bu ko'.ey bir iş değildir. Hatta nukumot BU PARLAK GELECEĞt GECİKTÎREBÎLÎR. bünyesınde profesör bir Maliye Bakanına ve bir çok malryeci bakanın varlığına karşın kolay değildir. Çünkü, her bütçe, dıizenArslan Başer KAFAOĞLU leyen hükümetin ekonomik yöne» limleri belirler. Oysa yeni hükümet gerekli ekonomik yönlenmeleri alacak kadar bir süredir iş basında değildir. Gerekli d»,ğer lendirmeleri yapacak kadar biıgı de 10 avans koyup, yıl tah&ilâu yüklenmiştir. Ama yine de bütnın 64 milyar olacağını, t^imser çe uygulamasında açık yoktur. edınecek zamanı da yoKtur. olarak, düşünebılirız. 64 rr.ılyar Eunun nasıl oldugunu görmeden, lık bir tahsilâttan 130 mUyar 1 bu izlenime nasıl vardıgımızı a1 Büyük Adım ralık bir tahsilâta nasıl sıgrana çıklayalım. Bütçe açık verlnce, Görünmüyor cağı cidden düşünülmeye arğ«r. yani zorunlu gıdeıler gelirlerle Şimdi okuduğumuz gazeteleiL» Bu noktayı biraz daha lleriye hı karşUanamayınca. Maliye Bakanh fi" Meötez fiânkasir.a 1975 yıh bütçesinin 120 rnflyBrlP** ra olacağuu güvenilır kayMkl ama ashnda yıliar geçtikçe öden dayanarak bildiriyorlar. Bu çok 74 'ün uyfulama«ı meden büyüyen avanslar alır. Bu büyük bir rakam görüniıyor. 1974 7ilı bütçe uygulaması, avansların büvümesı bütçede sıGerçekten 1974 yıunın günlüic fikışıklığı anlatır ve bu olay Meryatlarla Milll Hasılasının (üren konsolide bütçe oıarak ve düşük cılız kez Bankasının her hafta yayınmin) 430 milyar olduğu düşünü geür tahsilâtnıa karşın lanan haftalık hesap dunıtnltrınlurse, bunun yüzde 30"una yakın harcama düzeyı ile başarısız bir dan kolayca izlenebilir. Bizim izU bir büyüklük söz konusudur. LSI uygulama içinde kalmıştır. 3 leyebildığimiz kadarı ile mart are göre ise ilk bakışta eesurano hazıran tarihinde bütçenm 36.5 yından, yani 1974 oütçesinin uygörunen bütçe bıraz düşünül'in milyar lir&ya yaicla$an bir fazla gulama başlangıcından son günce o kadar büyük bir adım g> sı var idı. Bilindiğı gibi Temnıuz lere kadar, Merkez Bankasından rünmüyor, oran olarak. Çünkü ve ağustosta Kıbrıs harcamalan Eütçeye verilen avanslarda ciddi 430 mılyar liralık toplam n,.:ll başladı. Temmuz ve ağustos büt bir artış olmamıştır. Yani Bütçe üretimin fiyat artışlan hıç düs'j çe dengesi rakamlaıı elimizde bu hızmetlerini görmek İçin Merkez nülmeden yüzde 7,5 artacağı dü lunmamakta. Ama başka bir ısa Bankası avans açmamıştır. ret bütçe uygulamaiarında bir şünülürse 462.5 milyar lirayı buBir daha açıklayahm, HUkülacağı meydana çıkar. Bur.a Tür ciddl gider açığı ile karsılasılmamet gelir tahsilâtı eksik geldiği kiyedeki en az yüzde 10 fiyat ar dığı izlenimi vermektedir. Dlkkat edelim, bütçedeki gelir rakamlatı?ı eklenirse, bulunacak t ^ a m rına ulaşılmamıştır. BUtçeye ön ve bütçede öngcrülmeyen önemli giderler ortaya çıktıgı halde cidmilli üretim 500 milyar iırayı as ceden kestırilemeven giderler dı rakamlarla Merkez Bankasma maktadır. Bu durumda da oütçe toplam milli üretimin yüzde 24'Une gelmektedlr. Doğrusu bu fazla cesur bir karar değildir, oran bakımından. Ama salt nicelikler sayıiar gözonundo bulundurulunca ortaya buyük guçlükler çıkmaktadır. Aslen Kınm Türklerinden olup, Eskişehir eşrafından ziBu güçlükJen omuzlayacak onsur raat âletleri ticaretl ile iştigal eden, Hacı Veli ile refikssı, bir hükümet ise ufukta jok. Ayşe hanımeıencfinın kerimelerı, «Çorabatur» mahlası Ue Bu savunızın kamtlarını aşağıaiirler yazan Raşit Afki Öıkırırn'ın refikası, gazetaci Orhan da sayısal şekilde belirlemekte ya Ozkırım ile gazeteci Çetin A. Özkırım'uı sevgili anneleri, rar görüyoruz: Mart temnıuz Zehra Özkırun ile Gül*el Özkınm'ın değerli kayınvalideleddneminde bütçe tahsilâtı 29 m;l ri, Ayfe. Veli, Ayşen ve Raşit Kemal'in çok sevgili babaanyar hra olmuştur. Bu bütçe amaneleri, tüccardan Hıdır Ismail Yatmazsoy'un kızkardesi, Nacının yüzde 38.8'idir. Mart • ternciye Ülker'in teyzesi. salihatı nisvandan. muz dönemi bızim mali bünyemızde önemli bir dönemdir. Gelir vergisi 3 taksidinin ılösl, kurumlar vergisi 2 taksidinm bırısi, Mali Denge vergisi ve kurumlar stopaj vergilerinin tamamı Vnı aylarda tahsil edilirler. Emlâk vergilerinin bir büyük kısmı, motorlu taşıt vergileri de böyledir. Aynca bu aylar inşaatlann en yuklü aylan oldufcundan ücretllteruı 24 kasım 1974 pazar günü yetmijyedi yafinda olduğu halde, gelir vergisi stopajlan da yükHakkın rahmetine kavusmuştur. Merhumenin cenazesi 26 kasektir. Aslmda bu beş ayda yapısım 1974 salı günü (bugün) Şişli Camii'nde ögle namazını mülan tahsilât, çoğu kez tüm yıl teakip, Zincirlikuyu mezarlığmdaki aile kabristanına defneditahsüâtuıın yarısıdır. Durtım bu lecektir. Allah rahmet eyleye.. iken 29 milyar liralık tahsilât yıllık 58 milyar liralık bir labstlân AİLESİ karşılamaktadır. Bu yılın ithaiat temposunun ikincl yanda hızlandıgı düşünülerek buraya bir yü» Cumhuriyet 9366 Z G Dış sermayenin niteliği üzerinde bu kadar Tifun durmamızın nedeni, geri kalmış ülkelerde tutucular koalisyonunun (toprak agası, şeyh, komprador, ihracatçı. ithalatçı, aracı, istifçi ve tefeci) finans kapitalı, kapitalist sistemin de süt analıgını yapmakta olmasındandır. Başka bir söyleyişle. dış sermayeyi geri kalmış ulkeler için, kapitalist sistemden soyutlamak, ayrı mütalaa etmek olanaksızdır. Geri kalmıslığı tartışılamayan Ulkemizde dış sermaye bir ahtapot gibi. emperyalizmin uzantısı olarak, yerli tekelci sermaysyle işbirliği yaparak Ulke sathında sömürü aglannı örmeğe baslamış, tutucu güçleri örgütlemiş, bununla da yetinmeyip siyasal iktidarlar Uzerinde etkin bir baskı unsuru olmaga başlamışlardır. Çeyrek yüzyıldan beri, yazık ki, siyasal iktidarlar tutucular koalisyonunun gayri meşru çıkarlannı meşru gostermek, yorulmadan milyonlan kazanmalan için yerine göre yasalar, karamameler ve yönetmelikler çıkarmışlardır. Demokrat Parti ve onun mirasçısı oldugunu iftiharla söyleyen AP, bu ilkel ve çağ dışı zıhniyet içinde küçük bir azınlığa ulufe dagıtır gibi, yoksul ulusun hak ve menlaatlerinı flağıtarak. fakiri daha fakir, zengıni daha zengin yaparak büyük bir ustalıkla orta sınıfı erttmiştir. Bir yanda milll gelirden *• / 32 pay alan toplamı 1 milyonu bulmayan mutlu bir azınlık. öte yanda milli gelirden % 68 pay alan, ezilen ve sömürülen (köylü, memur, küçük esnaf, işçi ve 2 milyon lssiz) 38 milyon insan... Çıkarcılar koalisyonunun ekonomik ve politik egemenligi altmdaki bu ortamda meydana gelen tröstler ve holdingler, küçük ve orta boy işletmelerin faaliyet alanlanna girmekle kalmayıp, ekonominm Jtlllt sektörlerinden sayılacak ve devlef elly le işletilmesi zorunlu (madenler, demirçelik, petrol, enerji, ilâç sanayii, dıs ticaret ve milll eğitim) olan alanlara da girmlstir. Sayın Demirel'in halkı hiç bir şey göremez sanarak televiz yon ekranuıdan, kendisine özgü mimik ve tebessümler içinde yag yokluğundan, yağ kuyruğundan bahsermesi kimseyi etküememektedir. Zira yağ üretiminin, kendi devri saltanatlannda sürdürmege çalıştıklan çürümüs kapitalist düzenin doğal holdingleri olan ÎngüizHollanda şirketlerinin elinde oldufunu, kapitalist üretim biçiminin, sosyoekonomik konJonktUrün tabii bir gereği olarak, siyasal temsücılerine de şirin görünmek amacıyle üretim kapasiteleriru diledikleri ölçüde düşürerek gerçek veya suni darlıklar yaratıldığını bilenler artmaga başlamıştır. Çağımızın insanı, dofasal ve toplumsal evrim yasasına dayanarak sürekli bir yenileşme istegi içindedir. Bu itici güç sayesinde, Türkiye'nin de yakın bir gelecekte çagdaş uygarlık düzeyine çıkacağından kimsenire kuşkusu olmasm. Ancak bir nolctayı gözden uzak tutmamak gerekir. Kalkmma her şeyden önce siyasi iktidann, demokratik, politik ve ekonomik tedbirlerle tutucu güçler koalisyonunj ekonomik mevkilerinden uzaklaştırarak kalkmma için gerekli ortamı hazırlaması zorunludur. Bu anlam ile kalkmma, düzen değışikliginden yana olan güçler İle, tutucu güçler arasında poütik ve ekonomik planda demokratik yöntemlerle vürütülen bir savasım sayılabilir. Yalnız bu, kazanılması, en çetin savaşunlardan güç olan uzun ve zorlu bir savaştır. Kurtuluş Savaşını büyük fedakarlıklarla başarıya ulas tıran Türkiye, tutucu güçler engelıni bütün çabalara rağmen 50 yıl içinde asamamıstır. Halkın bilinçli destegi saglanmadıkça ve bu toplumsal hareket bir kurmay bilgisl, ustalığı ve inatçıhğı ile sonuna kadar yürütülmedikçe (Hindıstan ve Meksika örneği) kitleleri egemenligi alünda tutan ve kudretlı dış desteklere sahip olan tutucu güçlere mağlup olmak kaçınılmaz olacakür. Geçmlşin ne kadar küflü kurumlan varsa, tarih hepsine görkemli birer cenaze töreninı daha şimdiden hazırlamıştır. gitmemiştir. Bunun bir anlamı vardır: O halde hüKümet bazı ta sarlanan ve bütçe kanununa korulmuş bulunan vatınmları yapmamıştır. Gerçekten de 1974 yıl.nda kamu vatırımlarında büyük duraklamalar hattâ bazı alanlaraa gerilemeler olmuştur. Hükümet destekleme alımlan, büyük kentlerin ucuza oeslenmesi için o kadar emısyona basvurmustur ki, bir de bütçe vatırımlarını Merkez Bankası vardımlyıe fin&nse eımeye kalksaydı, nali harap olurdu ülkenın. 34 milyarlık banknot hacml 40 milyan aşardı, hayat pahalıhğı başmı alıp daha da yüksehrdi. Hükümet yatırımlarda seri kalmayı. Merkez Bankasından borç almaya veğ tuttu. Başka deyimle sosval adalet arna cı uğruna" tazia yatırWı amacıhı tnrftktı. Denebihr kı doğru <nu y»ptıî Bis ekohomıde dlnamlk ve cesur hareketı severiz. Bize kalsa başka yol da vardı. Nasıl? Na BU sorusuna karşılık vermeden bızım gösterecegımız. açıkiayacatımız şu yolun, bizde hükümetlerden bir çoğunun itibar etmeyeceği yol oldugunu da biliyoruz. Örneğin Ecevıt Krbakan ikilisınden baska bir hükümet kompozisyonu da, tarımsal fıyatları düşük tutar. kalkınma ve yatınmı yeğ tutardı. Ecevit hükümetinin yatırım eksiğinı bereket doga kapatmış, tarımsai aiandaki ürün artışı kalkinma oranını fazlası yle kurtarmıştır. Bize göre hukumet yatırımlsn aksatmama yolunu tutabilir ve Merkez Bankası emisyonuna da (bu uğurda) gidebüirtü, gitmelly di O zaman mallann fiyatı daha da artmaz rnıydı? Doğal olarak mal sürümünü aynen bırakaaydı, böyle olurdu. Ama, hükümet 100 milyon dolar clvannda besin ürünü ıthal etseydi, ek errisyonun s&kıncalarını önleyebılir. kalkınma hızını da belki yüzde 10'un üstüne çıkarabilır, gelecek yıldaki tanm Urünlerlndeka azalışm doğuracağı hız eksilmesini karşılayabilırdi. Bizde ne dense, hayat pahalılığına hep pa ra tarafından bakıür. malı çoğal tacak yüksek düzeyde denge düBünulznez. Ovsa 100200 milyon dolarhk bir besin ve temel mal ithalfttı, bu tanm Urünleri bollugunda, ülkemizde veni bir dönem açacak uygulamalara (ririsl sağlardı. Politikacılanmız ve bllım adamlarımız olavlara refleks le değil, rasyonel davraruslar için de bakarlarsa. Türkiye'nin 1974* teki şu dunımunda çare bulamıyacağı bir ekonomik problem yok tur. Türkiye bugün büyük bir jre leceğin eşiğindedir. Ama çeklngen hükümetler, kalıplasan düsün celer bu parlak geleceği geclktlrebilir. 1974 ve 1975 bütçe lncelemelerinl ve ıbazı resmî rakamlar» serisini sUrdüreceSia. O günlerin karanlığında kamuoyuna yannyan bir tflrü islm, gerçekte Türkiye'de oynanan oyunun kuklalan veya korkulaklandır. Bunlarla ugraşmaktan çok ekonomik gerçeği, büyük sermayenin rolünü. ilerici gericl çatışmasının nedenlerinl ortaya koymak, gerçeklerin aydmlanmasına hizmet edecektir. Klçilerin kimliğinde suçlular aramak, toz • dumar» ortasında gerçeklerin sislenmesine yarayacaktır. Eskl Hava Kuvvetleri KumancTanı Muhsin Batur'un CHP'ye girmesiyle başlayan blr tartışma, bu sis perdeslnln yofunlasmasına yol açmıştır. Simdi sağcı basın alablldijine hücum ediyor Batur'a... Ne var ki bunlar şerefli olsalar, 12 Mart Muhtırası verildiğinde eörevlerlnl yaparlar. şereflerini de korumuş olurlardı. Ama hepsi o gün «uspus oturmuşlardır. O zaman meşrulugunu zorakl benimsediklerl, 12 Mart Muhtırasım bugün ileri sürerek Batur'u ihtilâleilikle suçlamalan aynı zamanda kendilerini suçlarnslan demektir. Ya«anan olavlara temel açıdan bakmak yeteneğine sahip olmayanlardakl kafa kargaşası süregelecektlr, Tutucu basının yaygfea>:ı günluk politikanın ö bir önem taşımaz gürultulerdır VEFAT tTsküp cşratından merhum Sami ve mernume CevaW Kalkan'ın ogulları, Samıme Kalkan'ın sevgili eşı. Birol Kalkan ve herâ tlhan'ın babalan, merhume Servet Tasatan, merl/amf Resmiye Sağlam, Necmıye Scyak. Sırrı Kalkan, Bedriye Mıhçıoğlu, Dr. Oya Kesimogiu'nun kardealeri, Bahriye Kalkan ve Nevzat tlhan'ın koyuiDederi, Yonca, Kongurtay, Mehmet ve All Samı'nin sevgili dedeleri, Halil Nad Mıhçıoğlu'nun iaymb^aaen Afife Aybar ve Resit Kayalı'nın enişteleri, Menmet ve Hatice llhan'ın dünurleri, ÎS BANKASI EMEKLÎ MÜDÜRLERtNDEN EBEÜİYE1E İNTİKAL KEMAL KALKAN Hakkın rahmetine kavusmuştur. Cenazesi 26 kasım 1974 Salı gUnü, öğle namazını müteakip ŞifU Camlinden alınarak, Edlrnekapı Sehitüğinde aile kabristanına tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. âtLESt Çelenk gönderümemesi riea olunur. (Cumhurivet 9362) Hacı İHSANE OZKIRIM TEŞEKKÜR Aile büyüğümüz NURİ ULAŞ'ın vefatı dolayıdyle Cenaze Mrenine teşrif eden, telefon, telgraf veya sahsen başsağlıgı dileyerek acımızı paylaşan akraba, dost ve yakınlanmıza en derın mınnet ve şükranlarunızı sunarıs. aİLESİ (Cumhuriyet 9359)| Hafiza yamlır însan unutur. Yanılmayan, unutmayan tek bilgi kaynağıdır Meydan Larousse... Meydan Larousse, dilimizin en geniş sözlüğü, eksiksiz Türk, Islâm ve Dünya Ansiklopcdisidir. Bütün büyük kitapçılarda... üiııîîunnîîmnnnİmnTı^^ I Ş E E = = E E = = E = = S E ~ = E E E = TEŞEKKÜR Hastalığımın teşhis, ameliyat ve tedavisinı yaparak beni sağlığıma kavuşturan Haydarpaşa Nümune Hastacesi Birinci Dış Hastalıkları Klınığl sayın Şefi Operatör Dr. Hüsnö Ismet öztürh'e. ügısinı esııgemıyen sayın Başhekim Dr. Rjtuf Atea'e, Anestezlyolojı ve Reanımasyon Bölümü Şefi sayın Dr. tsmail Tuncer'e teşhıs ve hastalığımın takibınde çok yakın ılgısını gördüğüm BioKlmya Lâboratuarı sayın Şefi Dr. Selim Berkol'a ve Birincl Dahilıye sayın Şefi DrMecdi Üner'e. Birinei Harıcive Sef Muavin Op. Dr. Enver Sabnncaoglu'na ve Op. Dr. Adnan Artnkogln'na, aslstan Dr. Mehmet Paylar'a ve Hemşire Bn. Neclâ'ya ve Neslihan Aydına. gerek servlsimde ve gerekse hastanerfekt Oütün Doktor srkadaşlarım», Hemsıreler ve personel'e, bizzat gelerek telefon ederek telgraf ve mektupla hatırımı sormak lutfunda bulunan tüm akraba, meslektaş dost ve arkadaşlanma en içten şükranlanmı gazeteniz aracüığıyla lletırim Haydarpaşa Nümune Hastanesi N8roS»mrtl KI SJefl Op. Dr. ERTTJfiRL'L SALTl'K FransazSolununORTAK v *KONUKYAYINLARI PK.749İSTANBUL Meydan Larousse: y HÜKÜMET PBOGRAMI^ CO>/ umhurlye» 9356) 12 ciltte 12.000 sayfa, • 500.000 madde. 2.000'i renkli 52.000 resim, şema ve harfta. MBydanLarousse Meydan Cazetecilik ve Neşriyat Lld. Şti. Sultanmektebi Sok. 23 25, Cagaloglu Istanbul Tel.: 27 93 10 (Manajans 2959> 9347 nltlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllMllllllllllilllillllllilllllillllllllllir (Cumhuriyet 9381)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear