25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 20 Kasım 1974 r^lA£WLAfc,faHAfUAfc MftHAtLUfc.ıUUM ABDSLCANBAZ TURHAFY. SELÇUK ii $0NUÜJ OIA*A*,EŞEKAJW K^V" JAKİMltfc «iDEfcc , I)U NÜfUS ARTMAM^A KOCALAIUNlM DA Ü 2EMİNİN r/^ıî ÎOMUCü PA %ty DAĞLAR KRALI Yazan: Edmond About 26 Mary Ann btr yandan kızarak basmı çevinrken ote yandan benım haktamda yanlıs düsüncelere kapıldıklan ıçın üzUnrulerini bildirmeyı de unutmadı Bayım galıba sizm hakkınızda yarihş ysrgılara vardık Sızm mert bır adam olduğu nuza ınanabılınm Belki soyleyecek daha guzel seyler bulabllirdı Ama bu yanm ıltıfatı oylesıne tatlı bir sesle yapmış, konuşurken gozlerımın ıçıne 6ylesme bakmıştı kı, bırden ruhumun dennlıklenne kadar tatlı bır duygu yayıldı Mary Ann bana elinı uzattı Onu tutmak içm harekete geçmıştım fcı genç kız bırden fıknnı değışrmiı elıyle alnına vurdu Peta bır set yapmak ıçın malzemeyi nerden bulacaksıms' Ayağrmızın altındaki topragı kullanacagım Ama su bu setı sonunda yıkar îkı saatten once yıkamaz O zamant kadar da bız kaçmış oluruz Pekı dedı bu kex ve bana elınl uzattı, bu sevgıh elı dudaklanma goturüyordum Ta, yeniden gen çekıldı Pekı butun gun ve gece gbz altındayız, o ne olacak' Doğrusu ya bunu hıç dtişunmermştırn Ama artık hıç bır engel onunde gerilerneyecek kadar ılen gıtmıştım düsuncelenmde, hiç beklemeden y^pıştırdırn cevabr Korfulu mu' Onu ağaca bağlanm. Ya bağmrsa' O zaman oldururum Ee bunun ıçın sılah gerek» Çalanm Çalmak, oldürmek, Mary Ann'm elıni öpmek üzere olduğum şn anda bana çok doğal gelıyordu Duşunun efendım bır de asık olsam kım bılır neler yapabüınm Bavan. S p o n s scgslgrıını dikkatledınlvyor^ ıdıgirft kaı^Pryii Tjuıi •onWBWHa7 Bir o 4a soie kanştı. W » » Azız bayını, dedı îkinci onermız binncl fiknnızden çok daha olumlu geldi bana. Sonradan gerı alacak bıle olsam hıç bir şekilde fıdye odemeye razı okmam. Pekı şımdi lutfen anlatın bana bızı kurtarmak ıçın ne yapmayı dıişünüyorsunuz? Her şeyı duşundum madam Hemen bugün bır bıçak edıneceğım Bu gece haydutlat erken yatacaklar ve yorgunluğun da etkısıyle, denn bır uykuya dalacaklar Ben saat onda kalkıp, once muhafızımızı bağlayacagım, gerek rse de öldureceğım Bu bır cınnayet değıl bir cezanın infazı sayılır Çunku o ıblıs en aşağı yırmı kere olumu hakketmıştır Saat onbuçuğa doğru yerden ellı adım kare kadar toprat çıkarmış olacağım sız bunlan kaynağın yanına taşıyacaksuuz ben de, setı yapacağım Butun bunlann hepsı bırbuçuk saatte tamamlanacaK Gece yarısı olduğunda bız yaptığımız setı saglamlaştırmaya çalışırken, gece ruzgân da, ka yalan kurutacak Saat bın çaldığında kuçukhanımı sol koluma alacağım ve yavaş yavaş bır çıkmtıdan oburune, bır bıtkı obeğmden bır başkasına basa basa aşağıya ıneceğız ve serbest kalacağız. PeH ya ben' Bu «ya ben» duygulanm Uzerıne buzlu bir kova su gıbı düşuverdı. Tabıı herşeyı bırden duşunmeye ımk&n yoktu ve ben Bayan Simons'u rtarmayı unutmuştum Gerı donup onu almayı duşunmek büe olanak dışıydı Çunkıi, bır merdıven olmadan yukarı tırmanraak mumkun degıldı Kadın şaşkınlıgunı gorunce, kugınlıktan çok acımayla cevap verdı bana: Zavallı delıkanlı, goruyorsunuı ya en romantık duşunceler, her zaman bir yerden açılc vermeye mahkumdur Musaade edın de ben ilk gonışümde ısrar edeyım tngılızım ve eskı bır ahşkanlığım vardır. Her zaman kanuna güvenmek ve bütün davranişlanmı ona gore ayarlamak Bu yuzden ben jandarmayı bekleyeceJım. Atına'da geçıt torenınde, jandarmalar gorc"üın. Doğrusu yakışıklı ve bır Yunanlı ıçın oldukça temız kıçıler Bıyıklan ve son model silAhlan var Sızın hoşunuza gıtse de gıtmese de bın burdan orüar kurtaracaklar. Daha cevap vermeye vakıt kalmadan Korfulu çıkageldı Hanımlann oda hızmetçılenm getinyordu Gaga burnuna ragmen oldukça guzel bır Arnavut kadınıydı gelen Dağlan tarayan ıki haydut, kadını, ruşanlısı ıle annesl araı nda yürurken kaçınp getirmışlerdi. Kadın taşları bıle harekete geçırecek acı cığlıklar atıyor ve saçını başını yolujordu Haydut lar kendısını 15 gun ıçınde serbest bırakacaklarını ve emeğıne karşı para da vereceklennı söyleyerek susturdular onu. Para sözcüğunü duyan kadın başına gelen bu felâketın çeyızını zengınleştıreceğını düşunerek sevındı. N« mut' ülkeydî şu Yunanıstan blrkaç kuruşa bütün gönül yaraları bıle iyıleşiyordu Bu bilge oda hızmetçısınin Sımonsiara büyük yaran olmadı Çünku kadın kendı cmsiyetıyle ılgili ışlerden yalnız tarla surmeyı bılıyordu Üstelık ,, fTiBiimmpı ı m i m a ıiiıımek ıçjn..*»»** ye melerı gıbı, o da gunde bir baş sanmsak yedığınden hayatı Senım ÎÇın de çekılmez lnOe geurmıstı. Gun başka bır olay meydana gelmeden bittı. Ertesı gun ıse bıze dayanılamayacak kadar uzur gorundü Korfulu bır an yanımızdan aynlmıyor, Mary Ann ıle annesı ufukta bır turlu gelmek bılmeyen jandarmalan gozluyorlardı. Hareketlı bır hayata alışrmş olan ben de sıkıntıdan patlıyordum Gecelen pek uyuyamıyordum Aklım hep kaçma planımdaydı Korfulu'nun vatarken bıçağını nereye koyduğuna dıkkat etmiştim Ancak, Mary Ann'ı bırakar&k kaçmak bana bır ıhanet gibı gelıyordu Cumartesı sabahı saat beşle altı arasında alısılmamış bir gurültü duydum Gurultu Hacı Stavros'un daıresınden gelıyordu Kral bır savaş konseyı toplamıştı Butun adamlar tepeden tımaga sılâhlıydılar Sanciıklar hazırlanmıştı. Anlaşılıyordu kı baska bır yere gıdılecektı Tam bu sırada uraktan havlamalar ışıtıldı Bırkaç gozcu koşarak Kral'ın yanına gelıp haben verdıler. Jandarmalar. (Devamı var) PORTEKÎZİN BAHÇELERÎ Nevzat ÜSTÜN duğuna ve ayrlmı nasıl yaptığına «asardım Lızbon sokaklarını arabaları ıle hırla geçen bu karaderilı ın^anlan gorunce, onları anımsadım Morambık'ın Kurtulus örgütu «FRELtMO» onlar ıçin, bır barbar «urudur Çeviren: Ali Sirmen TENEKE KENT ACI Yontular, o kocanun bsrüne «or varılır yontular, Lızbon'un her alanmda tannsal bır duruş1a çıkar karsuıııa Bu koca yontulara konu olanlar boylece oliımsuzlugu yakalamak ıstemışlerdır Kılıseler, saraylar, parklar, raüzeler ınsanlıgın yarattıgı hemen her sey orada burada boy gostenr Eskı Sanatlar Mıiıesı, Duı Sanatları Muzesı, Denız Muzesı. Askeri Muze, Halk Sanatları Muzesı. Eskı deyıml ıle Nebatat Bahçesı, Buyuk Park, H«yv»nat Bahçesı Güller Sanh, tarmızılı, mora yakın olanı, kap / kara, ap / ak, pembemsı güller. Estufa Frıa (yeşıl ev> parkının bahcesındekı taflanların kesıhşın de santımle değıl, milımle yanılgı bulamazsınız Ulu ağaçların altındaki çımenhklerın hemen yanı basında sıcak Afrıka ulkelerınden eelme adırıı bılemedığım ! *** İ&ıİerce 1ir?aen çıçfltlet ve lakJeronımo Kılısesı pazar günleri ışıklara bürunür Arap mımarısmuı etkismdeki bu yaptyft kolay degıldır bakmak, gozlerinız kamasır Bakılması kolay olmayan ba$ka seyler de vardır ama Lızbon varoşlarının dışinda, akluı almayacağı, alamayacagı genışlıkte u 7 an an paslanmış tenekelerden yapılma kocaman bır teneke kent vardır. Yabancılar «Bıdon Vılle» dıyor. larmış buraya. Yanı varıllerden olusan bır kent Benım gıbı aeemı bır fotoğralçının venne, ışının ustası bırı olsaydı, çektığı fılmlerı makınesınden çıkarırken yakmazdı Salt bu acemılık yuzundendır kı, sıze o akıl almaz yoksuiluğun fotoğrafını gos. teremıyorum Sıska bacakları üs. tilnde, ayakta dunnaya çalısan beş yaşlarmdakı bır çocugun fotojrafını gosteremıyorum ornekleyın Ilk ınsan biie ayağa kalkarken boylesıne zorluk çekmemıstır B«nım vüreğimde Gece yanlan . ÇıİKinİıkU acılar .doUnır Bır teliş olu r boİ8«l«r Denız kokar ucun ucnn Sarsr govdemı en drli istekler. N. Ü. Salazar'ın korkunçluğu, bura. larda çıkıyor ortaya behrgın olarak Somurunun ulus tanımayısı bu teneke kentte sımgelenı>or Bızım gecekondular dıyeceksıDeğıl. Bızım gecekondular, onların ya nında dupeduz bırer uygar kent. Taşlarla tuğlalarU yapdmıs barı naklar Teneke kentteki evcıklerın çerden çoptenlığı ıle Afrıka ulkelerının soyulup sovana çevrılmıj m sanlarımn yaşadığı koyler arasmda ıkmcıler adına lehte ayrunTenek* Kenfte yofcsulluk ^a»mutlaşırofr: A\Mu Roma'aVV^MH me havuzları kumarhaneler, aşev lerı sankı buradan buüerce kılometre otedej mışler gıbı Oysa, ta? çatlasa yırmı kılometreyı bulmaz Sınıfsal ayrıhğın sımgesıdır de denebıhr buraya. Daha pek çok şeyler de soylenebılır Çunku, yoksulluk sozcuğu, dupeduz anlamını yıtırıyor, bır başka deyım le «zengınlık» oluyoı Ne Salazar koprusu, ne Yedmci Eduard Parkı Buyuk Park ta havuzlarda kayık yuzduren çocuklarl» buradakiler arasında govdesel bır benzerlık bıle >ok Butun taflar, Tagus nehrmın ortasındakı kale \ e ya da ıçı elmaslarla dolu, .Patrıarchal Cathedral.e harcandığından mı nedır, Teneke Kentte hemen hemen hıç taş yok. Insanlar bır tuhaf bakıyorlar yü zunuze Çocuklar para ıstıyor. Por tekız'de yapılan devnm, bır gun gelır de bunlara, «hak>larının ne olduğunu oğretebılırse, tarıh ıçindekı gorevını yapmış demektır. «Eskudo eskudo' » Sumuklerı dudaklaruıın ustunde kurumus bır kız çocuğu ıstıyor parayı Çıkarıp bır eskudo verıyorum Salazar denüen terese rahmetler (') okuyarak. Konuyu burada kesıyorum. ö nemsemedığımden değıl, Insanlık adına utandığımdan. Bir kara, bir ak bir de Hintli Yunan cutıtası devrildıkten sonra, Batı basını ufaktan ağız değıştırmeye başladı Özelhkl» Ingılız gazetelerı ıle Fransız gazetelerı bırden dondüler O tarıhsel geneleme atıldı yıne ortaya Turkler ınsan kıyımına gırıç.jorlar Etkısını kuçültmek ıçın soylemıyorum ama Batı basınırun bu tur davranışları bende gülümsemeden oteye bır etki ujandırmıyor özellıkle îngilız ba s.nı gülünç îrlanda da her jrün sokaklarda bır ıkı ınsan ölusü, clu kedı vavruları pbı toplanırken, Kıbrıs'ta oldurülen Türkler den hıç soz edılmezken, ınsan hakları umursanmazken bu nasıl bır ınsan kıyımıdır kı, beyleri boylesıne sınırlendirır Yoksa asıl onları sınırlı kılan bakır madenlen, turıstık yatırunlar In gılız uslerı ve dınsel ınanç bırlığ1 olmasın'' Kımılen buna haçlı lardan kalnıa Dir alışkanlık büe dıyorlar Bir sencl bır be\a7 bı Hındu Sınırların getırıp goturduklerı olmasa, bal gıbı bir arada \açarlar .. da karadenll ınsanlan çokça gorursunuz. Bunlar ıkıve ayrılır Bir bolumu, elıncTe supurgesi, yana donmuş çopçu ka^keti ile sokakları süpururler. Yor gun vuzludurler. Givsileri ustlerınden dokulur Ylne de kendılerım mutlu savmaları gerekır, çopculuk de olsa bjr osleri oldugu ıçin. , n ,Bır de oteki tura karadBÜiler var Gelışmış govdeten; d»T pantolonlara zor sığan ve sokaklarda kahvelerde otuz ıkı dısterlnı gostererek durmadan gulen, ellerını ceplerınden çıkarırken paralarını kaldırımlar» duşuren karacfenlı ınsanlar. Mozambık, Angola ve tumu ıle Afrıka, onlar ıçın pek çok bır anlam taşıma\an yerlerdır Portekızlı yonetıcılerle araların da hıçbir anlaşmazlık yoktur. Dun\a bir panayır yerıdir, yenüır ıçılir \e sevışılir . Caetano'nun devrılmesıne en az faşıstler kadar uzgundurier Kendı uluslarımn gelışmemıslıgıne oylesıne candan inanmışlardır kı, en kızgın somurgecı bıle onlar kadar gaddar duşunemez. Aklıma 1947'lerın Fransa'sı gelnor. Iki tur Cezayırlı vardı orda da. Bırıncıler, acı çekerler dı Cetayu adına, Ceıayır içm ya«arltrdı. Poh»,yoksul pcTalarından durmadan alır gotururdu onları En kuçuk bır suçları bıle bağıslanmazdı Gomleklennin altında bır simge gıbı, Ceza\ır bayrağı ıle Turk bavrağlnı tamrlardı tkıde bır toplanırlar ve her toplanışlarında polıs tepelerınde bıterdı İkincılerln bovle bir sorunu yoktu Gençtım ve aklım boylesı islere pek iMcene ermedığınden, polısın bır bolum Cezayırlni coplarla alıp gotururken otekilere rvasıl selâm dur Ne var ki, dünyamızda her şe* ojlesıne kotu değıl Guzel şeyler de var Bugun bu güzellıklerden bır tanesini (bicimsel de olsa) gordum. Üç kız yanvana vüru\orlardi Ücu de ayn turden uısanlardı Sarılar ıçınde bır Hintlı sarışın bır kuzeylı ve kapkara derısı ıle guzel bır Afrıkalı. (,'ok doğal bır şey aslında, duj(rulandırdı ama beni. Fotograflarını aa çektım Oldukca b»lir> çıkmışlar Duşmanlıklar ve savas lar ıçındekı vervuzunae uçü bırlıkte bır vere doğru gıdıyorlardı. YARIN: İNCE DALLAR MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU IK4 BANYA LUKA'NIN TOPLARI DŞİ BOND Gülbenkyan Av. de Berna'dan geçerken bırden çarptı gozume. «Musseu Calousto Gulbenkıan». Neden jajır dım bılmıyorum Ama şaşırdım ışte. Gulbenkyan'ın Lızbon'da bır muze kurmus olmasma mı, yoksa muzeyle Gulbenkyan'ı bağda.«tıramadığıma mı . Bır zamanlar Turk uyruğuna geçmış olan, petrol ı^lermın Mr. yuzde beş ının muzesını gırıp goremedım Gunlerden pazartesı>dı ve muze kapalı ıdı Sonradan oğrendım Rambrandt'taı» Watteau'ya, Roduı'den Turk halılarına, Mezopotamya uygarlığmın urunlerınden Arap uygarlığmın urunlerme kadar bır yığın değerlı es>alarla dolu ımış O hangi tur bır llışkıdlr ki, L«bon'un ortasma Gulbenkyan'a bovle bır müze kurdu. rur' . Salt Lızbon sevgısı midır, bu sevgı'. Yurttası olduğu ulkevle ilışkılennın hıç de bu •vonde gelışmemis olduğunu dusunursek, ıhşkılerin altında neler yattığım, Salazar'la ya da onun benzerlenyle neler konus tuğunu tahmin etmekte zorluk çekmeyız. îvi kı yapmamış Turkiye'ye boylesıne şeyler Butun yanlışlarına, butun çırkınhklenne kar şın ulkemın yoneticılerının temız kalmıs ybnlerinin bulundu ğunu gostermesı bakımından. .1 TİFFANY JONES KENARl^OAN IC£NW OENİZC GARTH J2İikJPÜ.4/t • V> ~ Kara derili Portekiz'de, özellıkle Iizbon* T A K Vî M 20 KASIM ÇARŞAMBA Günes 6 51 Öğle 11 5S îkındı 14 32 Aksam İS 47 Yatsı 18 23 tmsak 5 ıu 2 7 9 12 1 12 03 11 44 00 35 22 M
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear