01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 30 Ocak 1974 ^A 8E HDtAM J . . OKuyAYlM 5AMA 5(ü K i ' g DÎNMEZ.Ktotöl İNCt kARAT£(ÎNİNl| Toz Duman İçinde TALİP APAYDIN 128 Gorsen nasıl yalaklandılar Avaklarını öpeceklerdı nerdevse Yarın her şeyı soyler bu herıfler Buralarda durmayalım, gideum. Hadı eyvallah Sız de kaybo'un ortadan Bır şey soylemeye kalmadı bırup sürdü. Kaçıyor gıbıjdı Molla Mahmut arkasından baktı kaldı Hıç bır anlam veremedı «Allah Allah Gıdılecekse bırlıkte gıdenz, nıye yalnız gıdıyor bu adam0 Nereye saklanalım bız şımdT ^e bıçım ış bu' Yoksa kalleşlık mi yapıyor''» îçı busbutun kanştı Ne edeceğmi bilemedl. Durup ensesını kaşıdı Kafası durmuş gibıydı. H:ç bır şey duşunemıyordu Vay Ibrahım Bey vay dıye soylendi. Blzı bırakıp savuştun ha' Koyün arka tarafını dolanıp Hacelı'nın eve doğru yurudü Ne yapmalıydı acaba7 Iş kendısıne kalmıştı Tarlada sakh altınıarı duşundu O yana baktı, «Gıdıp aıayım mı' Alsam nereye koyacağım' Hele dursun bakslım. 1lerde lazım olur, belkı goturur orduya verırım. Az para değıl Ibrahım Bey ne yaptı acaba' Bırazını harcadı ama çoğu duruyor, oyle ya' O da bır yere saklamıştır Işler ıyıce karıştı Vay dunya vay Daha neler goreceğa bakalım'» Hacelı'nin kapıyı vurdu Hacell tılkl uykusundaydı Oğlenden berı ne edecefını bılemıyordu. Mahmut a uç tere gehp gıtmıştl. «Ne yapacağız arkıdeş, nereye gıdeceğiz' Köyde durmak haram gayri bıze, gıdıp kaybolaIım » Dur bakalım düşünelım. Beyle görüşellm Hava karanncs sllâhı bağlarm götürup saklamıştı. Yeni donmUştü daha. Sıçrajıp kalktı, «Yonan mı geldı yoksa'» dıye duşündu. Tıtremeğe başladı. Kım o ' Benım Haceli, aç. Ulen korkuttun be. ne haber? Kapının onunde ayakustü fısıldjtftılar. ,, Ibrahırn Bey gıttı. S Nereye' ™ Sandıkh'ya gidlyorum dedl. Durumu öğrenecek. Ona gore ne yapacağınuzı kararlaştıracağız. Ee şımdi evde ml duralım biz? Yok Bır yerlere gırın, sakıanın dedl. Bizım softalar hep gıtmışler gâvura, hoşgeldın demışler Duydum he Hacı Nurı de gitmi? Hem de blr sürü hedıyeler goturmuş «Geldiğınize çok memnun olduk, demış Çetelerln, eşkıyalann elınden bızi kurtar» demış. Yapma be? Hadi, durmavalım Adlarımızı muhakkak verdıler Ibrahım Beye kızdıydım emme gıttığı belki de ıyı oldu Pekı, nereye gıdeceğiz şımdı/ Bılmem Konuşup kararlaştıralım öbür arkadaşları da alalım, çıkıp gıdelım koyden Blzi muhakkak arar bu gavurlar Belkı de bu gece Yok canım, bılmedıklerı yere gece gelemezler Olsun, biz gıdelım Kövden ayrılalım Hadı hazırlan, ıkı uç gunluk yıyecek al Pekı Ben hazırlanır sana gelırım Koyun arkasına gel Orada toplanalım Ben arkadaşlara da heber vereyım Molla Mahmut, Yan Bılala, Kazım'a, Çopur Hamdı'ye uğradı Hepsine ayn ayn söyledı, «bızı gavura fıtledıler, çabuk hazırlanın, gıdıp kaybolacağız » Gece yarısı koyun arkasmda toplandılar. Aralannda fısıldaşarak konuşuyoriardı. Molla Mahmut durumu tekrar anlattı Beyden haber gelınceye kadar bekliyelım, dedı Ama yakalanmıyalım. Yonan bızı arayacak Belkı bugun, belkı yann... Soyleyın nereye saklanalım' Kımısı «dağa gıdelım, mağaralara girelım» dedı Kımısı «o kadar uzaklaşmıyalım, koye yakın olalım, haber bıze ulaştınlsın» aedl. Tasım Dedenın çatısı nasıl' Orada bulamazlar mı' Kım bulacak, kımsenın aklına gelmez. Molla Mahmut un aklına Kül Hamit gel. miştl, gulümsedı Evde çoluk çocugu nkıştınrlarss n* dlyecekler' •Bılmıyonız, haberımıa yok. Üç gün önce gıttı » Öyle deyınce kurtulurlar mıî Sen karını, oğlunu yolladın, rahatsm tabı. Ne rahatı, üç gUndur gozUme uyku glrmlyor Deh misın'1 Tuttum da bılinmedik yerlere yollayıverdıjTiy Kolay mı samrsın? Hem evde aVıam \ar,'orAı sıkıştırırlar IVnölh ettım, tüç gtın bnce gıttı, bılmlyorum» diyecek Hepsl ayn acı ıçındeydı. Kıvranıyorlardı. Haceli kafayı kaldırdı Tacım Dede iyı arkıdeş. Kdyden (azla ayrılmayalım Hiç değilse ne olup Dİtlyor, haberımız olur Hem Tacım Dede korur biai. Dua eder, yalvanrız Öyle he, doğru Peki Şımdı herkes evine gitsin tembih edln, «uç gün once gıttı, nereye gittigini bilmıyoruz» desınler Atları ne edeceğız' Ahıra bakar da stı gorürlerse lnanmazlar. (DEVAMI VAR) MOSKOVA KIŞ FESTİVALİ 10 YAŞINDA Zahir Güvemli Sovyet Balesinin Altın Çağı Bu sefer Moskova'da «Kuğu Golu», Lenıngrad Maly tıj'atrosunda yıne «Kuğu Golü», Moskova da «Spartacus», «Don Quıxote» balelennı seyrettık. Daha oncekı gıdışlerımde gorduğüm «Ferhat ıle Şırın», dunya promıyenni Lenıngrad'da seyrettıgım «Ikarus», «Hamlet», «Fındıkkıran», «Cınderella», «Ormanda Uyuyan Guzel», «Ruslan ve Lyudmıla», «Carmen» de sayılınca, Sovyet bale repertuvarının oynanmakta olan hemen butun orneklennl »eyretmış sayılırız Modern baleler de cabası Dıyebılırım kl, Sovyet Balesi, altın çağını yaşıyor Yıüardanberı usanmadan sahnede, değıl jalnız So\"7etler Bırhğıne dahıl ulkelerden gelenlere, butun dünyaya (bır yandan dış tumelerle) gosterdıklen bu eserler, sanatlarının hangi noktaya ulaştıgını belırtmeye yeter «Spartacus» ta bu yıl bas rolü Vladımırov oynuyor 31 yaşında bir genç. Moskova koreografl okulunu bıtırmış 9 sene oğrenımden sonra on ıkı yıldır sahnede. «Spartak», «Kuğu Golü», «İkalj *9rus», «Don Quıxote» glbi klâsık ^ repertuvarın hemen bütün eserlennde sahneye çıkmış Modern balenin sanatçıya daha genış ımkanlar hazırladığına ınanmasına rağmen klasık baleyi tercıh edıyor. Zaten bu ış, bır yerde tercıh meselesı değıl, gorev meselesı Aynı eserde Krass'ı danseden Lıepa da bınnci sınıf bır bale dansdrü. En güç fıgıirleri büyuk bır rahatlıkla yapan, saatlerce dansettığı halde yorulmak nedır bılmeyen, «poınte» lardan «battement» larına kadar her hareketi çevresıne bır ders olan sanatçı. Frıgıa'yı canlandıran Nina Sorokına ıse, Phsetskaya soyundan bir balerina Sovyetler Bırlığinın kırk lırik tıyatrosuna eleman yetiştıren konservatuvar ve bale okullan (Bolşoy ve Kirov) uzun sürell bır arındırmadan sonra boylesine güçlü ve usta elemanlan sahneye çıkardığı zaman, Rus balesinin eskı devlerinı aratmıyor demektir. KREMLİN KONGRE SABAYINDA «DON QUtXOTE» terllerl yapmak lçin sefıl bır vesl ledır ve gerçı Ruslar, yer yüzünde değıştırıhnesıne hıç luzum olmayan uç beş tıpık ve klâsık bale eserınden birl olan «Kuğu Golü» nu bıle, Perı Padışahıyle Prens ı kovboy vârı doğüştürup ser kuvvetlennı yerlerde debelen dırerek eseri «happyend»le bıtirecek kadar alt ust etmişlerdlr. Amaote yandan bır «Spartacus» takı, bır «Bomeo ve Juliet» teki «corps de ballet»nın, o ağır kalabalığın (sahnede altmıştan fazla dansor) ntmik uçuşmalan veya son derece duzenlı kılıç döguşlerı karşısmda şaşkınlıictan kendıru kurtaramıyor. Bu kadar başarılı bır orkestralamanın nasıl mumkun olduguna akıl erdıremıyor. Oysa, bu, o eserlerl ılk, veya ıkıncı defa gorenlerin ızlenımlendır Bır de ışı pışırenlere, ıçerıdekılere sorun. Yuzlerce prova ve denemeden sonra on yılı dol duran festıvallerde, yurt ıçınde ve yurt dısında aynı baleleri yüzlerce defa temsil etmek, onlan belkı kanıksatmıyor, ama ışlerıni, muhakkak ki kolaylaştırıyor. Bu sebeple, Sovyetler Bırlığmde, Tallın, Odessa, Kıev'den tutun. Askabad'a, Taşkend'e kadar butun buyük merkezlerde çalışan yuzlerce baleruı ve dansor, hep aynı eserlerın, aynı koreografılerın yaşamasım sağlıyorlar. Yeni, ozel, kışısel koreografüere, yenı ve bıreysel yaratmalara kolay rastlanmıyor. önemlı olan özel ve dennlemesme bır sanat araştırması degil, olanı kıtleye maletme tasasıdır. Bunun ıçindlr kı, ışın estetığme fazla onem vermeyenler i^in birkaç bale gördük ten sonra «Ruslarda tızık kondıs yon, virrüozluk son derecesine varmış; ama anlatım ve ifadeda insanın iç dünyasını harekete aktarmak dıje bırşey yok» dlyenler bulunabılıjor. Evet, Sovyet balesi, altın çağını yaşamakta. MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELİ ZAFER BOLŞOY 1773'te, Moskova Yetlmlerevi' nın bır bale sımfında, Fılıppo Beccari nin öncülüğüyle baslayan bu sanat Olga Nıkolayeva, Vassıly Geltser, Mordkin, Lyubov, Marına Semyonova, Messererler, Olga Lepeşınskaya, Galına Ulanova Maıa Phsetskaya, Raısa Strunchkova ve nıhayet Maksımo va, Borıs Kohklov, Nureyev gıbı gerçekten buyüıî sanatçılar jetıştirdı kı, ısımlerını saymağa bile ımkan yok Bolşoy tlyatrosundan başlajan «buyuk ölçüde» gosterıler, buğün bütün Sovyetler Bırlığınin bellı başlı şehmerlnde sürup gıdıyor ve yenı kuşaklara sanat terbiyesı aşılıyor Konuların klâsik veja modern olması önemlı değil Çoğunlukla klâsık konular, ıster ıstenıez tercıh edılıyor, çunkü muzıkle o muzığı hareket halıne getirmemn doğuracağı sonuç, eş değerde aynı üslupta olmalı. Bır «Spartakus» seyreden inssn, muzıklı hareket güzelliğının, sahneje konuluşu ve ıcranın kusursuzluğu karşısmda ko nuyu düşünemez bıle Ingılız ve Hoilanda Bale okullarının karşı sında dısıplın ve kuralcılığını sıkı sıkıya koruyan Sovyet Balesi, değennden bırşev kaybetmek şoy le dursun şımdı daha da yucel miş durumdadır Altın çağını yaşıyor. «Spartacussta olsun, «Romeo ve Juliet»*» ya da «Ask Masalı (Ferhat ıle Şirin)» de olsun, «bu yuk mızansen» gerçı gozlerl dol duruyor, ışığın kullanıhşındakl ustal'k, dekorİBrın yenne gore gerçekçl. yerine gore soyut görünüşleri ınsanı kapıp gotüruvor ama, muzığı hareket halıne getiren ınsan vücudunun maddesız gorunuşu, herşeyı sılıp goturuvor YARIN : SUNA KORAD'I İSTİYORUZ DİŞİ BOND NOkMA MA ıVı ocue DtVEOOŞON; VCABILELEEE BAGELOIĞfMİZl SÖTLEMC EC1H.SÛLDIROILAB. ; TİFFANY JONES GARTH El'E ŞAŞKINLIK Gerçı «Don Quıxote» de konu, balejı surdurmek, çeşıtli bale gos DtŞ 7 ABtBt Orhan TÜZÜN Saat J J.30 1930 Samat>a Cad No 400 TEU 21 75 82 (Cumhurıyet 815)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear