02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 CUMHURÎYET 20 Nisan 1973 N (âilEl HAVAll Ffc (rÜNÛypü... £uNE} c|İELpftıN|V/M.NıZ KAF£$ ütflERİNDEN AKM.<ANSA7, lüfLuVü, YAM JOKAKLARA I>ALDl tfllî... EKMG&îNİ ÇlfcTffAMflUlfiıNÖAM (ıfcARAMMAA, Bî LEfcNE SOyurç ŞiiKMÜ^PîNmEyEH İSSıZLgftE I HAiKı ALDATIYÖPIAP, T U ^ H A H SeLOJK İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 3 ÇIKAN BÖLÜMÜN ÖZETJ Ifyerindeki yeni çalifma odasın» firdiftaide, garip bır k«rk» kaplar lçinl. \a d» vıkıcı olayUrdan önce dnvvlan boslufv dnyar.. önserisine fcesm inmncı vardır ama, bnnnn hiçbır ıeve çare olmsdıfını da bitır: «Oyga, önsczbn bana kornnma daygusv dıre verilmı; olsavdı, çelik kasayı, benı bn odaya çttıren rnudürfin vamnda açardım» dıve duyünür. Ashnda vasamı, bir rastlantılar dızısı saymaktan başka çıkar TOI bulamaı. Olavlarsa hızla jrelısir, giriftleşir, baskalarını da kapsaj Bfitnn olanlan birbırine baglı goı&r. Ariık her gfln sorjuya çekilecektir. öldörölmeti olanlığmı iae dofs ile geleeek olan ölçüsflnde sayar. 33 YIL SONRA KÖY ENSTİTÜLERÎ Mahmut MAKAL'ın incelemesl TBnwkn bir arada yaşavamadıktan sonn, konuklıık aykın gorundü bana. En yaktnlanmın ysnmda konuk obnak, konuklugu da, yakuüığı da bozuyordu sankı Onlardan en çok, bahçelerindekı kupelı fındık ağaa kaldı aklımda, dunymya ınsan olarak gelseydı, ufarak bır yojma olurdu, dıye duşunurum hep. Bır de «nnemın, akşanuarı yatmadan once dua ederken esnemesuu unutmam hıç Dua mırütılarım bolen bu esnemeler, dınsel gorevle uyku oncesının karifma. sı, ıkı dunya arasında hoş bır kardeşhk kuruyordu Babamın başucunda kaUanmif duran bu. yuk yurt hantası üe (ıkıde bır açıp bakmakla kalmaz, zıyaretıne gelen komşulara da gostenrdı bunu) gerek yurt radyolarından, gerek yabancı radyoJardan gunde kım bıhr kaç kez, sanlyesı sanıyesıne ayarladığı esJu, kocaman saah da başlıca anılanm olmustur nedense. Sonra, orada kaldığon o bır hafta içinde, hemen her gun ormanlan, kcruları gezdun; çeşitli ağaç yapraklan topladım Sarı lekelı beneklerle bezenmıs kavaklar, turuneu kayınlar, hroon sarısı gurgenler neşeler arasında, kav mantarlarına, kuru gazellere basarak, kestane kargalarıru, ağaçkakanlan dınleyerek dolajırken, gun ışığının hemen her yaprağı (butun o yoğunluğa kar;ın) aydmlatmasına $a$tım Topladığım yaprakları (bunların arasında, ınsanın ceket gıbi sırtına alabıleceğı buyuk yapraklar da vardı akar sularm üstüne uzanmış), gorulmemif yosunları ve mantarları, sarıp sarmala>ıp yanunda jeürdım. Kendı yaşamınu duzen« koynuık uzere, az bır para ile geldım buraya Geldıgiınin haftasmda da o ışı buldum Alçak gaoullü olçulerune gore, hıç de kısmetslz sayılmam Okurken parasızlık çektım, fakat hıç yakınmadım bundan. Başka turlu so>lemem gerekırsc, parasızlığın benı herhangı bır mutluluktan alıkoduğuna ınanma dım hıç Sonraları ıçkıevıne, oyuna da alıstım, ama gene de kendım ıçın yenı bır gerekscme yerıne koymamağa çalıştım bunlan Daha doğrusu, gecıkmış, vıllardan berı kaçırılmış fırsat. lar, taüar gıbı gormedim hıç bırmı Gerçekte Ise neyı benımsedığımi bılmıyerum. Buna üzulmem gerekır mı, bır sonuca varamadım. Çalışügım yerde, Iş saatlan dışmda, bütun eglencem yurunıekü Daha çok tenha yerleri yeğ lerdım dolaşmak ıçın Kımı zaman da yoluma çıkan bir kahveye gırerdım, ama aynı kahveye ust Cste gıttığım olmazdı pek. Çoğun b&at ınsanların oturduğu kahvelerdı bunlar Oyun oynayanlan seyrederdım uzaktan, hıç bır oyun bılmediğıra Içın bır şey anlamazdım. hele meraklanna, heyecanlanmalarına, yüksek sesle tartı; malarına çok şaşardım Ama butCn bu coşkunca davranışlarda, çocuklardakıne benzer bır saüık bulurdum Heyecanlanmalar, bu yüzden tartışma lar kavgaya gelıp dayanacak oldu mu, bır an ya şamı anlamadıgunı duşunurdum Çunku o yüzİerde, bır oyun, bır şaka, bır hıç yuiunden gergınlığe düjulduğu ızlenııni okunrnazdı Bu bende, o gune değin cıddi saydığım durumlar karşısındaki davranışımı sarsacak bir etkı bırakırdı hep Ama bu sarantıdan, sonraları yararlandığımı sanıyorum tyı mı oldu, kötu mu, bılemem. Şunu soylemem yerınde olacak kı, hangı olaylan cıddı, hangderinı oyunsu görmek gerektığı konusunda tularlı bır anlayışa \ardıgımı hıç sanmıyorum. Boyle bır bölumlemeğe, ya olay ların doğası elverı;li değıl, ya da bızun gucumfizun yetersızlığı engel Evım tek odalıydı,, ışıme >akın bır apartımanın çatı katında Karyolam, küçuk bır masam, ıskemle yerıne bır taburem Cbunu kımuzıya boyanujtnn nedense), kuçuk bır kılırnim (annemın armağanıi, kuçük bır aynam (haar çerçeveli), kıtaplanm ve yapraklarım vardı. Duvar dıplermde sıralanmış duran bu kıtapların çoğu okul kitabıydı G«rçi onlann tümünü okumuştum, hat tâ ezberlemıştım ama ılerde kuracağım ev kıtapsız olmasın dıye saklamıştım hepsını Arada bır açar okurdum bunlardan bırını, muhasebe nedır defter nasıl tutulur, bayagı hoşlanırdım bu okuma saatlanndan. (Devamı var) ve araca kavuşması 1944 46 arasında Köy EnstitUlerını bıtıren oğretmenlere, yasa uyannca tanm ve ışlık. araçlan verildı Koylerımız, belka de bu araçlara da öğretmene oldu gu gıbı ılk kez kavuşv>ordu Tanm alanında ve okul ışlıgın de kullarulan bu araçlarla, ogretmen hem koyluye yardıma oluyor, hem de onları ögretiyor du Bu arada oğreneılar de kuçuk ış eğıtımine yonelmı? oluyorlardı Şımdılerde kımısınin ortaya attıgı sekız suuflı okullar ıçın dUşünulen şeyler, yumurta gelmeden, daha o zaman lar duşunülmuştu. ögretmenlere verılen ve bu yoldan köylere gıren araçların lıstesı şoyle Sanatlan demırcıhk olanlaraBır deraırcı örsU, üç varyöz, bır kollu demırcı matkabı ve uçları, bır açılır~TBSpanır demır metre, altı eğe, bır demırcı körugıl, bır demircı testeresı (kolu ve agzı), nışadır, zımpara bezı, lehım, ıkı kıskaç, bır kuçük pafla tatamı, kordon makınesı, boru makınesı ve kumpası Bır kısımı Enstıtulerde yapılan bu araçlardan yapıcılık, dulgerhk ve marangozluk oğrenenlere verılenlenn lıstesı de şoyle Tek yaprak rende duztaban, sıçan kuyrugu, lamba rendesı, sıstıre, Iıçı rendesı, sıgaça, çıf te rende, ağaç metre, su terazısı, ışkence, çektil, nişangeç, el burgusu, macürga, mala, tuğla çekıcı, demır makara, halat, murç, alçı taşı, hortumlu su terazisı Kız ögrencılere de şunlar venlıyordu: Dıkış makınesı, bır deste dikış ığnesı, beş bıçkı makası, bır mezure, bır rulet, bır utu, bır kol tahtası, on orgü şıçı, beş örgü tığı, bir dokuma tezgihı ya da çorap örme makınesı, bır yün örgü makınesı Bu araçlar, kby öfretmenlerı elıyle köyde az ış yapmarruşlardır Sonradan bu araçlara duşman gozuyle bakılmıstır ve şım dı de yerlermde yeller esmektedır. Eğitım ve de ıtretım aracına bile düşman gözüyle bakılabılır mı? Bunlar ulusun malı olunca hele 4 9I947'de çıkan 5129 savüı yasayla bunlann verılmesı de kaldınldı Demokra,sı gelmıştı Koylunun öğ öğretmene kl çocuklann okula devamı sorunluydu Bu yuzden mılyonlar ca koy çocuğu ilkogretim çarkın dan geçmeje başlamıştı Bu mad denın kaldırılmasından sonra, koy çocuklan yme saldım çajıra «iurumuna duştuler Bugun dört mılyon çocuk okul ve oğretmen den yoksundur. Çunkü, o zsman çocugu okula ıstenen köylü, zor la yolluyordu. Okul ve oğretman vardı. Bugun, tam aksıne, kojlü, çocugunu yollamak istese bıle oğretraen ve okul durumu o hızla vürütülemedıgı için ihtiyaca yetmenaektedlr. Devamın olmaması ügüılen memnun bıle etmektedir, sıkışıkhğın kendıhgınden onlenmesı yonünden Hele koy ve kentlerde şu ıkılıüçlü öğretımi önlemeje kalksamz, normal \e adına u>gun eğıtunogretım yap mak isteseniz, tüm çocuklar dı şarda kalır Zaten kıyıla kıyı la tukenmıs öğretmenlerse hıç mı hıç ihtiyaca yetmez Kısaca, egltım • ögretım ve de oğretmen adına ne varsa elde, yıne de Koy Enstıtülerı donemınden kalmadır Onlan kaldırın, elınız boş kalır Yukanda sörtlnü ettığımız iş egitımmın sonucu olarak bır Köy Enstıtüsünün 1946 yılı için de Urettığı eşyayı görmekde yarar var Demırcıhk işlığınde 108 çeşit, 8989 tane Dulgerlık, marangozluk ışMğınde 60 çeşit, 555 tane Yapıcılık ışlığınde 30 çeşıt, 30 tane Bıçkıdikiş ışlığinde 55 çeşıt, 19906 tanedır (1) Enstitü öğrencılerının iç çamaşırlan, ış \e yazlık gıysilerı, yatak takımları v b biçkı Sıkış atelyesınde kız öğrencilenn ış derslerınde dıküirdı. Kullanı lan demırcılık ve dulgerlık araç larının çoğu da ış atelyelerınde Enstıtude bıçki dikiş çalışmalan Bu enstıtude aynca, akasya. soğut ve sayısı yuz bını afan kavak ağaçlanyle korular oluşturulmuştur Fıdanlık için ayrılan 200 dekarlık alana 150 000 Unutulmaz çabalar rreyva çekırdeğı ekilmış, çevre ıçın ve koy okullan ıçın şşılı Bozkırda kurulan Köy Enstıfıdan sağlanmıştır Kbylere, metülerı, yollannı kendılerı yap zun olup gıden oğretmenler ehy mış, su yolu kazıp künk doşele ve başka yollardan 90 bın fıyerek sularım kendılerı getırdan dağıtılmış, adı geçen Akça^ mış, bahçelermı, fldanlıklanni. dağ Koy EnstiyjuJ Fıdanlığından, daha dnce bu çalışmalan n kurmuşlardır Yırmı Koy Ens~™tıtusünde yapılan yojîarîn uzua yeren Maiaty* Kayısı Islah îstasyonuna kentlf tODraklanna lugu yüz kılometreyı bulmuştur. dıkmek uzere 2<^ bın fıdan gonBunlar, ana yola bağlanmak için denlmıstır Tek dıkılı agacı olyapılan çevre yollandır Kendı mayan, çorak kurak bu toprak barınaklarını da kendılerı yapda, kurulusundan altı yıl sonra mıslardır Son zamanlarda, o Enstitü, 1946 da üç buçuk ton yıllarda yapılan yapılan balyoz larla yıkmaya çalışanlan gorduk . kayısı uretmıştır Ötekı Enstıtüler de bu hızla ağaçlanmış ve Ne kadar sağlam yapıldığına şabuna benzer verun sağlamiştır. şıyorlardı Çünku onlar kar gozetılerek ve mutaahhıt elıjle yaptırılmamışlardı Işığa da (l>Şe\ket Gedıkoğlu, Evreleriyta oğrencı ve oğretmen çalışmasıy Köy Enstıtıüeri, s: 122 le kavuştu Enstıtuler (2) Şenr*Tekben, Neden Köy Birkaç örnek Enstıtülerı, s: 26. Koy Enstıttılermden bırmde, 1940 yılında bozkır olan yerde, Y A R I N : 1947'dft şu ağaçlar yetışmış ve orayı yeşertmıştı KENDI KENDİNE Kayısı 9500, Elma 250, Armut 250, Kiraz 200, Vışne 200, Erık YETMENİN YOLU 100, Şeftah 250, Dut 7000, toplam 17.750. (2) yapılır ve iş yerlermde kullanılırdı. Köy öğretmenlerı yoluyla köye yollanan araçlann çoğu da bu yolla yapılanlardı MALKOÇOĞLU yazan veçızen.Ayhan BAŞOGLU KILIÇ Babçecilik çabamanBdan bir forunü» DİSİ BOND Üretim Koy Enstıtulerı'nde, nüfusu az koylerde çalıştınlmak uzere ve koyden alıp koye gondereretc 8756 eğıtmen yetıştınldı. Bunlar askerde çavuş olmuş yetenek h gençlerdı Kendılerı ıçın ozel kılavuzlar ve ders kıtapları hazırlanmıştı Bojlece, oğrencı sayılan 1020 arasında olan 16 bın koyun 7090'ı okula kavustu 1946 46 oğretım yılında efıtmenlı okullarda 221^12 çocuk okumaktaydı Ilk mezunlannı 194243 oğretım yılmda vermeye başlayan Koy Enstıtülerı, sekı= yıl ıçınde 17 321 oğretmen yolladı köylere Bu donem ıçınde 7953 koy de yenıden oğretmenlı okul açıl dı Koy okullarında öğrencı sa jısı 380538 den 1148 701'e yuk seldı Dort Koy Enstıtusunde açılan sağlık bolumunden D21 sagük memuru çıktı Bakam alanla nna 7 300 ko> gırmıştır. Koy sağhğı ışı ılk kez bu hareketle genış bır bıçımde ele alınmıştır Türkıye de Enstıtulerde kuru lan koy ebelerı kolundan da ılk mezunlar koylere gonderılmıştı. Sonradan kaldınlan, 4274 sayılı Koy Okullan ve Enstıtulerı Teşkılât Kanununun 16 mad desı gereğince oğretım çafmdaU OK t O K TİFFANY JONES 569 GARTH Tarık Z. Kırbakan Dert, 8ao *• ZBbrevl Hutalıklan Mfltehasusı tsUklftl Cad. Pannakkapı No: 68 TBUt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear