24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 21 Aralık 1973 Dünyada Bugün Dış ll Arap gerillalarınm Filistin Kurtuluş Örgütüne teslim edilece^i bildiriJiyor AET, ABD nin ortak petrol siyaseti izlenmesî öneristni benimsemedi BRÜKSEL Avrupa Ekonomik Topluluğu, Enerji Komisyonu Başkanı Henri Simonet'nin *çıkladığma göre, «AET», ortak bir petrol siyaseti izienmesi yolunda Birleşık Amerika'nın yaptığı öneriyi benimsememıştir. Bu nun nedeni, bazı Avrupa ülkelerinin böyle bir siyaseti «Eşit güç te olmayanlar arasında bir ortak lık» saymalandır. Henri Simonet. dün yaptığı basm toplantısmda. Avruparnn petrol bunalımını gizli diplomasi yoluyla çözemeyeoeğini, kendi enerji siyasetini kendisinin düzenlemesı gerektiğıni belirtmiştir. Henri Simonet bu konuda demiştir ki: Politikada sorunlar Gerçekleri görme zamanı Erqun BALC! FRANKFCRT Türkiye için gerçekleri görme zamanı geV miştir. Federal Almanya bugün ekonomik durgunluğtm içinde* dlr ve bu durgunluğun tek nedeni petrol buhranı değildir. Buhranın erışebileceği boyutlar hakkında ise şimdilik kesin bir şey söylemek mümkün değil. Albendzeitung gazetesi Noelden sonra «sağanak gibi» işten çıkartmaların olacağını yazdı. Bcnn'da dokuma işçileri işsizlik tehlikesi ve kısa çalıştna yöntemine karçı geçen hafta yağmur altında büyük bir gösteri düzenlediler. Bize Ekonomi Bakanlığında önümüzdeki yıl işsiî sayısının 600 bini bulması beklendiği söylendî. Mihmandarlanmızın hemen hepsi bu konuda kuşkulannı gizlemiyorlardı. Yaklaşan ekonomik krizin sade yabancı işçileri değil, fakat işsizlik konusunda acı anıları olan Almanları da kuşkulandırdığı açıkça görülüyor. Buna karşı durumun kimi gazeteler tarafından fazla abartıldığı, buhran tehlikesiyla tüketim toplumu olmamn verdiği rahatiık içinde gevşemiş hatta bir noktada şımarmış olan Alman ulusunu karr.çılamanm hükümetin cfe içıne geldiği kimi çevreler tarafmdan ifadç ediîiyor. Nitekim konuştuğumuz Almanların çoğu «Zenginlık bizi şımarttı, fazla israfa başladık» diyerek kuşkulannı belirttiler. Hükümet bu Urafı önlemek ve fiyat artışlarını durdurmak amacı ile «ekonomik istikrar» programını uygulamaya başlamıştı. Bu program geregince krediler kısılmış, özellikle inşaat gibi alaniarda yatırım vergisi konmuştu. Bu bakımdan iktisadl durgunluk ve işsizlik Federal Hükümet tarafından zaten bekleniyordu. Buna bu mevsimd'e her yıl olağan olarak başgösferen işsizlik ve petrol darlığı da eklenince ekonomik buhran an. sızın günün konusu oldu. Petrol krizi ise. Alman Hükümeti için yabanCı işçi göçür.ün durdurulması kararının ahnmasmda iyi bir bahane olmuştur. Bu, Almanya'da aşağı yukarı herkes tarafından bılınen «sır». Alman Hükümeti, petrol buhranı olmasaydı bile yabancı i^çi göçünü kısıtlayacaktı. Çalışma Bakanhğı Müsteşan Dr. Ernst, «Yabancr îşçiler üstesinden gelemediğimiz sosyal sorunlara yol açtı. Petrol buhranı bitse bile ilerde Almanya'ya yabancı işçi getirihrken sade ekonomik ihtiyaçlar değil, sosyal koşullar da dikkate almacaktır» demiştir. Frans Joseph Strauss, • Yabancı işçi akımının kısıtlanması karanntn nasıl olsa gelecegini» söylemiştir. Bu durumda kimi yetkililerimizin «Petrol buhranı sbna erdikten sonra işçilerimiz tekrar Almanya'ya gıdecektir» diye demeç vermeleri biraz fazla iyimserlik gibi görünüyor. Önce Almanya'ya tekrar gitmekle, Almanya'da iş bulmak arasında fark vardır. Bu, Alman ekonomisinin ihtiyacına bakar. Va gelecekte Almanya'ya yeni işçi kabulünde ekonominin ihtiyacı yanında, sosyal sorunlar da (ev, okul, hastane..) dikkate alınacaktır. Almanların temizlik ve inşaat gibi işlerde Türk işçisine ihtiyaç duymalan ise hiç bir zaman gelecekte bu ülkeye eskisi gibi büyük çapta iççi göndereceğimiz anlamına gelmez. Bu «dosüuk» ya da «özel ilişkileı» çerçevesinde çözümlenecek bir sorun değü, kökenleri doğrudan doğruya iktisadî ve sosyal temellere uzanan bir konudur. Gelelim Türk işçilerinin toplu olarak geri gönderilme sorununa: Alman yetkilileri böyle bir şeyin söz konusu olamıyacağına dair kesın temi.ıat vermişlerdir. Tabiî ekonomik krizin konlrol edilemeyecek boyutlara erişmesi halinde ne olacağını kimse bilemez. Aslmda Alman Hükümetinm önemli bir sosyal sorun niteliğine bürüner: yabancı işçi sayısını azaltmak için bunları toplu olarak geri gönderme yöntemine başvurmaya ihtiyacı yoktur. Aynı amaca başka yoldarı erişebilir. Nasıl mı? Gayet basit. 1972 yılınuı istatistiklerine göre, her sene Almanj'a'daki yabancı işçilerin ' i 12'si bir daha dönmemek üzere kendi istekleri ile ülkelerine geri gitmektedir. Ekonomik buhranın yarattığı huzursuzluk, çalışma ve oturma izinleri konusunda doğabiiecek ya da doğması teşvik edilecek güçlükler bu rakamı «o lö'e yükseltebilir. Almanya'da halen 2^ milyon yabanCI.A5Çİ olduğurja göre, Bonn Hükümeti işçi göçünü dürdurrna karajını sürdjürdüğü süre, ülkedeki yabancı işçi sayısmda yılda 350 bin dolaylannda bir düşüş olacaktır. Ayrıca geçen yıl yapılan araştırmada yabancı işçiler arasında en çok Türk'lerin yurda temelli döndükleri anlaşılmıştır. Böylece kimi yetkililer «hiç merak etmeyin, buhran biter bitmez işçüerimiz tekrar Almanya'ya gidecekler» derken, Federal Almanya'daki Türk işçilerinin sayısı yavaş yavaş azal maya başlamıştır bile. Bu arada 50 bin dolaylarında tahmin edilen ve alınan sert tedbirler sonucu yakında Türkiye'ye dönmek zo• runda kalacak kaçak işçileri de unutmamak gerekir. Ve nihayet yetkililerimiz işsiz kalan işçilerimizin heimiardoa atılmayacağına dair Alman Hükümetinden teminat aldığımızı ifade etmişlerdir ki, bu teminatı nasıl aldığımız merak konusudur. Çünkü heim'lar Alman Hükümetinin değil, özel firmalarm mülküdür ve Bonn Hükümetinin özel teşebbüsün mülkiyetini ilgilendiren bir konuda Türkiye'ye kesin teminat verebilmesi cidden ilginçtir. Nüremberg'de İş ve îşçi Bulma Kurumunda Yabancı îşçi Bürosu şefi, bize yabancı işçilerin heim'lardan atılmamalan için firmalara «tavsiyede» bulunduklaruıı söylemişti. Türkiye için artık gerçekleri görme zamanı gelmişür. İşsizlik sorununu Almanya'ya işçi gönderme yolu ile hafifletme, açığımızı bu işçilerin kazandıkları dövizle kapatma dönemi sona ermiştir. Hükümet yetkililerinin ise «teminat» ya da «özel ilişkiler» gibi deyimleri bir yana iterek bu gerçeği kabul etmeleri kuşkusuz çok daha olumlu bir davranış olacaktır. Orta Doğu, Petrol ve Türkiye.. * üregelen Arap petrol boykotu ve bunun dünya üzerındeki' sonuçlan, kanımızca bazı erkerı ve hatalı değerlendirmelere sebep olmak tadır. Özellikle Türkiye'nin Ortadoguya ilişkin tutumu ve petrol boykotunun sonuçlan açısından yeri dikkate almdığı [ zaman, değerlendirmelerdekj ha • ta açıkça ortaya çıkmakt'adır. ! Petrol Üreticisi Arap Ülkeleri i taraf ından Ortadoğu savaşı sira ; sında alınan boykot karari, da j DIŞ HABERLER SERVİSt ha sonra Cezayır'deki Arap zır.' Kuveyt hükümetinin, Alman vesinde onaylanmış ve Tesmi, bir blok polıtıkası haline gtf i yolcu uçağını kaçıran hava kormiştir. I sanlarıru Filistin Kurtuluş Hare.Ancak bugünkü gelişmeler, p«t keti örgütüne teslim edeceği bilrol boykotunun ve buııu izleyen ham petrol fiyatlarrndaki ar dirilmektedir. tış taleplerinin, daha geniş açılardan e!e alınmasını gerekli Roma"da bir Amerikan yolcu kılıyor. uçagını bombaladıktan sonra, bir Birincisi, petrol boylootuna Alman yoîcu uçagını kaçıran 5 katılanlar aynı çizgideki yöneArap tedhişçisi salı günü Kuveyf timleri temsil etmemektedir. Bu na karşı, Ifak'taki gibi, dığer makamlanna teslim olmuşlardu, Arap ülkelerine oranla daha 5 hava korsanının geleceği kofazla halka dönük b i r ; rejim, boykota katılmamaktadır. Ken nusunda Kuveyt Dışişleri Bakanı lle 'bir görüşme yapan Filisdine özgü bir yöntemin sahibi olan Libya'mn tutumu ise belir tin Kurtuluş Örgütü temsilcisl sizdir. Meselâ Libya tarafından Yasin, Kuveyt'ten Şama gitmiş: petrol ihraç etıpek için Japon' tir. Şam'dan Beyrut'a geçecek oya'ya yapılan teklif, şu anda lan Yasin'in konuvu Filistin Kur Tokyo'da incelenmektedir. ruluş Hareketi ybneticileriyle göIsrail savaşarun doğnıdan ta rüşeceği belirtilmektedir. raftarı olan Ürdün, Suriye ve Mısır ise, petrol ihraç eden ülİadesini istedi kelerden değildirler. Suriye"nin suurh petrol kaynaklan, bu ülöte yandan, Adalet BakarUığıkey; bir petrol ihraççısı haline na yakın kaynaklardan açıklandı getiremero^tir. ğına göre, Italya, Kuveyt'ten haDurumu, bir değişik yaklaşım la ele alan Irak'm Petrol Ba va korsanlarının iadesini irtemiş kanı Hammadi, öncelci gün Bey tir. Bu konuda Roma Savcısı'rut gazetesi «El Enverne ' ver nın gerillalar hakkında iddianaditi demeçte, özefie şöyle diyornie hazırladığl bildirilmekteair. diı: • • «Petrol boykotu ile Araplar, aşıl suçlu olan. tsrail ye Amerika'dan çok, dünyamn diğer t>ütün ülekelerini cezalandınnakta dır. Biz Irak olarak, petrol boy kotunün yanında, Arap petrolle rindeki Amerikan sermayesinin millüeştirilmesini, Amerikan btnkalarındaki Arap paralanmn çekilmesini ve Amerika ile diplomatik ilişkilerin kesilmesini öneriyoruz...» Hammadi'nin bu fikirleri ter tışılsa bile, doğru yanları pek. çoktur. ~ « " Arap petrolünün" 'fesU^ernperV yalizminı dize getirdiğinî ' düşü nüp sevinenler, • bu takdırde Suudi Arabıstan'ın yöneticilerini antiemperyalist savaşçîlar gibi almak zorundadırlar. Suudi Arabistan'ul Avrupa turnelerine çıkan Ömer Şerif benzeri Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani de, acaba bir erkek Leylâ Halit midır? Eğer 20'nci yüzyılda Kudüs için yapılaçak Haçlı Seferlerine, Arap topluluklannın cihadla karşı çıkacağına inanüırsa, bu da mümkün olabilir. Fakat bu durumda ne anüemperyalizm, ne de Fılistin davası söz konuJ sudur. Suudi Arabistan'ın Ame rık'â'ya dayalı rejimi ile devrimci Arap rejimlerinin Te petrol şeyhliklerinin petrol potasında eriyip bırleşeceklerini san mak hatadır. Bu, tabanı yöksul olduğu için bizim MSP'yi ve yöneticilerini sol kanatta sanmak kadar hatalıdır. Petrol boykotundan zarar görenlere gelince... En önce, yeryüzünün zaten yoksul ve sömürülmüş ülkeler i z a r a r görmüştCr boykottart... f Petrol' fiyatlanndaki zamlar vejj enerjî krizinden yansıyan genelj fiyat artışlan. kalkınmaları sınai 'madde ithalâtına dayalı olan ve döviz rezervleri yeterli olmayan Hindistan gibi ülkele' ri başta etkilemiştir. Bunun yanında, B. Avrupa ve Japonya gibi petrole sahip ol., mayan ekonomiler ikinci <fere5j cede etkilenmişlerdir. Halbuki bu grup ülkeler, uluslararası, ekonomide Amerikan gücünü dengfeeyen rakip birimlerdi. Araerika, boykot sürerse etkilenecek. Fakat henüz Avrupa'dakl sıkıntı Amerika'ya gelmemiştir. S (Ingiliz karikatürü) Nixon, ABD'de üretilen petrolden yeni vergiler alınmasını önerdi WASHİNGTON Başkan Nixon, petrol ürünleri fiyatlarınm yükselmesinden elde edilen «aşın kazançların» bir kısmını geri alma anıaciyle, Amerika Birleşik Devletlerinde üretilen petrol den vergi ahnmasını önermiştir. Başkan Nixon, önceki gün Beyaz Saray'da gazetecüerle >raptıgı bir konuşmada. «milyonlarca Amerikalıdan fedakârlık >3pmalan istenirken bazı kimselerin enerji bunalınundan çıkar sağlamalan haksızlıktır» demiştir. Bu yeni vergiyi getirecek tasan, Ocak ayında, Noel tatilinden çıkan parlamentoya sunulacaktır. Maliye Bakanı George Shultz, tasarıda şu hükümlerin yer alacağını açıklanuştır: Her Amerikan petrol üretici si. ürettiği petrolün fiyatının halen varil başma 45 dolar olan afişe fiyatını aşan kısmına göre vergi ödeyecektir. Bu vergi kademeli olacak ve 'a 10dan "o 85e kadar yükselebilecektir. Üreticiyi yıldırmamak için bu 45 dolarhk taban, dünya piyasasına göre zaman zaman ayarlanacaktır. Yönetim, vergiden bir kısmını petrol Uretimi alanında yatınm yapma koşuluyla • üreticiye iade ptme sorununu kongre ile tartışabilecektir. rolünün "i> 20 oranında kısıldığına dair bir kayıt görülmemiştir. Kuşkular öte yandan Arap petrol boyko ru konusunda kuşkular uyanmış bulunmaktadır. İngilterede JTIyımlanan Economist dergisinde belirtildiğine göre, petrol taşıyan tanker istatistiklerinde Arap pet «Henry Kissinger'in önerisi bazı küçük üikelerce iyi karşılankendilerinı Irak, Gülbenkyan'ın madı. Bunlar ile Japonya Birleşik Amerika karşıpetrol hissesini ! sında eşit güçte olmayan ortaklar saymaktadırlar. Yine bu ülmillîleştirdi ,ı keler, Henry Kissingerin önerisine cevap vermeden önce kendi BEYRIT Irak Hükümeti [ aralannda örgutlenmeleri gerekresmi bir açıklama yaparak mer j tiği görüşündedirler.» kezi Portekiz'de bulunan Gül ] Henri Simonet, daha sonra benkyan Vakfı'nın Basra Petrol ! «AET» ile Arap ülkeleri arasında Kumpanyasındaki »o5 hissesinin ki ilişkilere de değinerek şunlamillileştirildiğini bildirmiştir. ; n söylemiştir: Millileştrme karannı Irak Dev ' «AET» bir çıkarlar ve ortak rim Komuta Konseyi almıştır., Bu kararm, Portekiz'in Arap ; özlemler topluluğudur. Arap ülîsrail savaşı sırasında yürüttüğü . keleri de buna benzer bir topluArap aleyhtarı siyasete ve Por luk kurmaya ÇBbalamaktadırlar. tekiz'in Afrika'daki ırkçı politi Bu iki topluluk birbiriyle işbirkasına karşı bir misilleme oldu liğı yapmak zorundadırlar.» ğu aynca belirtilmiştir. (a a) Geri gönderilme Bc> nienlerin içinde BEYMEN markasından baska nc varclır? Bir Beymen kostümü, bir Beymen palto ya da pardösüsü, yalnız öncü bir "kup"a, yalnız seckin bir "görününf'e, yalnız özenli bir "dikiş"e, yalnız büyük bir "çeşit zenginligr'ne sahip olmakla kalmaz. Hepsi ünlü Altınyıldız kumaşlarından hazırlanan Beymenlerin yüzde doksanının içinde, BEYMEN markasının yanı sıra WOOLMARK garanti damgası da vardır. Bunun içindir ki, ancak Beymenlerle sahip olabilirsiniz hem öncü bir modanın üstünlüklerine, hem de Saf Yeni Yün'ün bütün niteliklerine. Türkiye'nin bu ortamdaki yeri nedir? • Türkiye, her şeyderu önce haklı Arap davasını, yani İ5raü'in işgal ettiği Arap topraklanndan ve Kudüs'ten çıkmasını destekliyor. Bu davj, layik Türkiye için bir cihacfm d'eğil, haklı bir uluslararası durumun ifadesidir. Toprak ilhakına daya^an oldubittilere karşı çıkıltnasıdır. Türkiye, kader olarak Batı Avrupa'.mn sosyal ve ekonomik j kurumları jle geleceğini birleş i tirmeyi seçmiştir. Ortakpazara değgin çeşitli anlaşma metinle ' ri ve ticari kültürel ilişkileıimiz, bunun delilidir. Konu, bir Türk için. teorik a j çıdarl ele ahndığında da, belirsizlikler ortaya çıkmaktachr. Sosyoekonomik boz,uk düze ! nimiz, her konuda 'olduğu gibi, j er»erji buhranında da yükü Türk yoksulunun, işçisinin ve dar gelirlisinin sırtına yüklemektedir. Uzun ve kısa vadeli hedefi belli olmayan, karmaşık '. bir ortaklar grubunun oluşturduğu petrol boykotçularının, ne davranışları ne de sürekll zam talepleri, bize fazla mutluluk vermiyor. Çünkü Türkiye petrol ithal eden bir ülkedir ve aldığı petrolü öıel fiyatla de manyetolu tetefon apareylcri satısa sunulmustur TUfUtelefoa a . ş rr>mHan MoO İSTANBUL 1«efcr:4« 75 00 \MfehrZ««erlltaydmAdilHan ANKARA Telelor: 175545 Hazır giyimde WOOLMARK garantisi Beymenlerde. •••• Cumhuriyec 10559 İlk5Oyı!ıge!ecek5O yıllara bagla^n köprü geniş bilgi pazar günü gazetenizde. Uluslararası Yün Birliği, yaTnır Saf Yeni Yiinlü mamullere "Woolmark" garanti damgasını kullanma hakkını tanımaktadır. 3505) 10586 Cumhuriyet 10561 Mehmet BARLAS (Devamı 7. sayfada) |
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear