26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 29 Ocak 1973 ÖİMÜ^Tü... PİYRTfN JAH f NEYX>î BKSM 5 Y MAK tfVtf SAU'HA HAHlM: Y i* D£ BcMİM TAKLÎDiMi SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI18 «Müslümanlığın, kâfirliğin dışında bir ovs. in yüzünde, kUçük bir et beni çıkmıştı. «Bunu Uçsuz bncak&ız ovada se\damu uzar gider. ne yapsam bilmem''» demışti Sevıl de. «bir Anlayan vardı mı usnlca baçını kor. zararı yok,» deyınce, «gereksiz çıkıntı» dıye Nc mriaifimaniı^». yer var, ne k&firlige yer.» yanıtlamıştı Besım. Bu soz uzerine Sevil, aık Besım, kitabı kapattı. sık «gereksız çıkıntı» diyerek gülmüştü. Sevıl: Besım : «Oku be arkadaşım,» dedt. «Çıkıntıların doğal bir şey,» dedi. «Olsun.» «Yeter.» «Utandırmamalı yanl.» «Her gun müzikll olmaz ya, bugün de sflr11 yemek yemiş oluruz.» «Çirkın oluyor.» <A1 kitabı.» deyip uzattt. «Evde kendi ken«Hiç de değil. AlabUdiğine friizel. Sütun gi dine oku.» bi bacakları hıçbir çıkıntı çırkınleştiremez.» «Bana bir kitap daha ver okumaya. Ge•Eller.mden sonra bacaklarıma mı başlaçenlerde verdiğin kıtabın yazanndan oîsun, dın'» vaısa.» «Ne yapayım, gUzelsin.» «Beyaz Geml adlı bir romanı daha var «Demek ellerım, bacaklanm güzel.» bende, onu getireyim.» «Ellerın, bacaklann, gözlenn, burnun, ducYarın getir eml» dakların, belın, göfsün.» «Olur.» «Ooo! Bugün epey ilerlettinj Kalktılar. «Neyi ilerlettim kız?» Masanın Uzeriodeki örtü görevini gören «övgüyii.» gazeteyi toplarken, Besim: «Ha! öyle söyle. Yoksa başka seyi ilerlet«örtümüz kâğıttan ama ..» deyip kestl medim.» «Neden olursa olsun, güzel bir yemek raa«Başka neyi Uerletecektin?» sası,> dıyerek tamamladı Sevil, ve çatallarla «îlerletraedim diyorum.» tabaklan alıp yıkamaya gitti. «Bir de kız denıen yok mu?»' • • • «Ne zaman kız dedım?» tkindi üzeri, okuldan çıkınca, bir dolmuşa «Bıraz önce.» atlayıp, Üsküdar'a gittıler. «E ne diyeyimî» Boğaz kıyısında, bir büydk taşın üzerine «Deme demiyorum; güzel söylüyorsun deoturdular. mek ıstıyorum.» Boğazdakl taşıtlara bakarak konuşuyorlar«öyle miii!» du «öyleee...» Sevil'in eli, Besim'in elindeydl. Guldü ve tımaklannı Besim'in elıne ba«Bdyle bir saat oturalım,» dedi Sevu. .tırdı. «Oturalım. Istersen sabaha kadar...» Besim: •Olmayacak şeyler konuşuyorsun » «Tatlı acıtryorsun,» dedi. «Ne yapayım?» «Acının tatlısı olur mu?ı «Yapacaklanmızdan konuş.» «Oluyormuş iste.» «Değışık şeyler yapalım diyorum.» Bır an susttüar. «Değişik şeyler demek.> Üstlerınde bir martı dbnüyordu. «Evet, değişik şeyler.» «Ne guzel,» dedi Besım. «Alışılmış şeyleri sevmiyor mnsun?» «Kus olmak mı güzel?» «Alışümiî, ahşüm&mış şeyler...» «Uçmak gUzeL» Besim, Sevirin bacaklarına bakü ügi üo. «Gözün bep yükseklerde, yUkseklerde uçSevıl, bacaklanzu gizlemeye çaüşarak: makta > «Bakma, utanıyorum,» dedı. Gulüştüler. «Neden?» Sevil, Besim'in elinde, Jaroslaw Iwaskie• Çıkıntılardan,» dedl gülerek. •wicz'ın «Yükseklerde Uçmak» adlı romamnı Besım üe guldü. rörmuş, «hiç aşağılarda gözün yok» diye taÇıkıntı diye, bacaklanndakl kıllara diyorkılmışu. Şimdi o şakayı anımsıyorlardı. du Sevıl. (Devamı var) Çıkıntı sözd de şuradan gelıyordu: Besım' MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOGLU KILIÇ ÜTFÎ Ö. Akad, Türk Sinema sı'nın sayılı ustalanndan biri olarak anılır. Ilk kez tıyat ro anlatımından sıynlıp, sinema anlatımını getirerek, filmcıligimızde devir açan kişi olmuştur. Çoğu filmlerinin senaryolarmı da yazan sanatçı, yapıtlarında «Ulusal Sinema»ya doğru yöne lıp, tıplerı bızden olan gerçekçı ve doğal konular üzerine eğılmektedır. Ülkemızın sorunlanyle ilgili konulan daha ilgmç bulan Akad, Turk Sıneması üstUne görüşlerini söyle anlatmaktadır: < Türk Smeman bugün bir bunaüm geçiriyor mn? Geçiriyorsa nedenleri?» « Gelişmekte olan bütun ru ruluşların bir bunalım içinde olması dogaldır. Durgunluk, dogmalaşmış, yaşama gücünü yitirmış yapıtlar içindir. Bu ba kımdan, denildigi gibi bir buna lım varsa, bu Türk Sınemaa'nın gelişmekte olduğunu açıklar ki, ben de buna inanıyorura.» « Bngfinkü Türk Sineman yeterll mi, değfl mi?» « Herhangi bir Ulkenin sineması ıçın yeterü denebılır mı? Gelişmekte olan hiç bir jey için yeterli denemez elbet. Daima daha iyiye, doğruya ve güzele... Bu ılke, ınsanlann butün çabaları için geçerlidir.» « Bugüne kadar bir Sinena Kanunu neden (îkanlmadı?» « Devlet, bugüne kadar sinemayı tanımazlıktan gelmıştır. Atatürk'ün, sınemanın önemini açıklayan sozlerinin anlamıru kavrayıncaya kadar da bunun böyle gideceğini samyorum.» « Filmciliğimizin ilerleyemeyisinde baslıca etkenler ne> lerdir?» « Bunun için tek bir etken biliyorum: Ekonorru... Çıkmaz içindeki Türk Sinemasına çözum yolu bulmak ıçm ehmizde yeterlı ve gerekli belgelenn bu lunmayışına dariggınmairyerinde olacaktır. Sinemaya bir hal çaresi getırebilmek için sorunu derinliğine incelemek gerekir. örnegın Türkıye'de yılda kaç film çevriliyor, kaç fırma, kaç yonetmen çalışıyor, her yıl kaç fırma doguyor, kaç firma batıyor, prodüktör ne kazanıyor, sinemaya yatırılan sermaye sayısı ne kadardır. önce bunların bilinmesi gerekli Kımse bıl mıyor bunları kesinlikle. Ne bir istatıstık hazırlanmış, ne bır belge var ehraizde » « Türk Sineması'nın Dünyadaki yeri?» « Sınemamızm DUnyadakl yeri, şimdılik ulusal sınırlarımız içındedır. Bununla beraber parlak çıkışlan da olmuştur. Metin Erksan'ın Berlin Film Festivalı'nde Altın Ayı annağanı alan «Susuz Yaz» filml buna bir ornektir. Bunun dışında Yu nanistan içinde, bütün Ortado ğu'ya filmlerimiz satılmakta vs buyuk ilgi görmektedir. Ulusal sinemaya zarar vennedikçe ortakyapım film çekimi de yapılabılir.» « Devletin sinemayla flişkisi nasıl olmalı?» « Devlet, önce sinemanın varlıgınm farkına varmalı, sonrası kolay » « Bizde neden bep aynı ve birbirine benzer konular çevriliyor?» « Filmlerin pek azını görüyorum. Boyle bır şeytn farkında değılim. Benzerliğini söylediğınize göre, bu herhalde kısırlıktan olmalı » « Türk edebiyatı kaynak olarak alımrsa, filmdlieimiıe yararı olnr mu?» « Ben aynı kanıda değilim. Sinemamız, edebıyatıraızı kaynak almıştır. Ancak bu kaynaktan su almak, Sansür'ün bağışına bağlıdır.» « Star sistemine Uraftar mısınız?» « Gerçek büyük oyuncu olanlar ıçın diyecegım yok. Sinemamızda böylelen de var. öbür lerı içm diyeceğim şu: Yaptıklan haksız bir vağmadır.» « Ulusal sinema konnsnn I Türk Sineması nereye gidiyor?,, Turhan GRA Ü KN Lütfi 0. Akad: Devlet, sinemanın 0 varlığının farkına yarmamıştır da ne duşünüyorsunuz?» « Biz sinemayı Batı'dan aldık. Ustamız da, hocamız da Batı sinemasıydı. Gelenekleriml zın dışmdaydık. Filmlenmiz, öa ve biçım yönünden belki onl* nn etklsinde kaldı. Fakat bu sinema, halkın düi ve yaşantısı m yansıtan, onun yaranna ve yanında olan bır sinema değildi. Bu yüzden halka giden bir sinemanın doğuş zorunlugu beliıdL Dogmdan dofruya halkla llişkl , kurmak, halkjo sfnemasmı yapmak artık kaçınılmaz hale gelmışti. Halkla ilişkımizi yitırmis durumdaydık. Halk artık Batı anlamı taşıyan bizim kafa TSnetmen LÜTFİ ö. AKAD Lütfi ö . Akad'ın yönetti|i «Kınlırmak • Karakoynn» fllminde Nilüfer Koçyiğit ve îüma» Güney4 4 0 Yıl Önce Cumhuriyet VRUPALI uzmanlar tarafından Istanbul'un gelecektekı planı için hazırlanan va şehrimize gonderılen raporların tercumesi bıtmek uzeredir. Juri heyetinın ikinci toplantısına Turk Mımarlar Bırliği'nden de bir mimar davet edılecektir. Jüri heyetinın, raporlar uzerindeki tetkıkatı bir sene kadar devam edecektir. Bunun için ihtısas komisyonları ayrllacak, her komisyon genel rapor ve avanprojelerdekı kısımlardan kendi ihtisasına ait olan bahisleri tetkik ecfecektir. llgıliler, juri toplantılarının tartışmalı olacağmı tahmln etmektedirler. Jüri heyetinden ve Belediye 29.1.1934. A ÎSTANBUL'ÜN PLANI Daimi Encümen üyelerinden Avni Bey, bir muhabirimize şunları söylemiştir: Istanbul'un planını yapmak uzere davet edilen üç mimar bütün yetkilere sahiptir Ve kendıleri münakaşa kabul edümeyecek kadar milletlerarası ün yapmış kimselerdir. Jüri bunlardan birını seçerken yanılsa bile hata yapmıs olmaz. Çünkü üçü de bu i?te çok basanlı mimarlârdır. Bu eserleri tetkik edip en ıyisını yapabilecek kudrettedir. Çünkü mimaı^ lar, eserlerinı diğer mimarlar için değil, halk için yapar. Büyük Sınan, «.aheserlerini kendi ayarindaki mimarlar için değil Istanbullular için yapmıştır. Halkın seviyesi ve zevki de bunu ayırabilecek durumdadır. mızın içindeki düşüncelere değar vermez hale gelmişti. Bunu yıkmak gereklıydı ve yıktık. Anadolu'nun istedıği film, yalnıa kendısine seslenmeli. Cahil va anlayışsız olarak nitelenen Anadolu, öyle saruldığı gibi yozlaşmış, kaliteden yoksun film değıl. iyi film istıyor. Bir takım kdtü filmlerin iyı ış yapması, tam bir Wçü değıldır. Halk, çokluk başka eglencesi olmadığı için sinemaya «itmektedir.» « Türk Sineması çafdaş seviyeye nasıl çıkanlır?» « Sinemamız, Türkıye'mizln bulunduğu çapdadır. Çıkı? yolumuz da ona bağlı olacaktır.» Bolfreset film festivallerl Türk Sinemasına vararb mı, değil mi? Ulnsal bir film fe» tivali. yapılmalı mı?» * ulusal bir film fesfivaliıi olumlu karşılanm. Bölgesel festivaller. o bölgenin çıkarlan için sinema*hın harcandığı bir ortam olaraktan öteye gitmemiştir.» SÜTÇÜLER CenyyeU, halkin aldatmamasını temin maksadıyle şehırde, kaymağı alınmış sütlere seker boyası konularak boyalı halde satılmasım istemiştir. T A R I N: MEMDÜH ÜN DİSİ BOND TEtTBAC CALI ÜCASIMI2I UMAEIM AUM'. TİFFANY JONES 1 ETİLER'DE MÜSTAKİL EVLER Etilerde Yenı Basın Sitesinde, sigortalı ve slgortasızlara raüstakil evler ve apartman daırelert. Tel: 26 30 ib GARTH £••• • • « • • • • » • • • « • • • • * ı" • •• • • • •• « • •• • « • •• (Cumhuriyet 664) • HtllllMIIIIMIIIİflllffllllfltH j • DİS TABtBt j Orhan TÜZÜN iaat. 13 30 Samatvs Cad No 400 T*X: n TS R (Cumhuriyet: 5S5)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear