Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMüyRÎY£T Evlül 1972 PARLAMENTODA 7 GÜI« Polıtıkacı, seçımden başka bırşey düşünmüyor ÎŞTE ISPATIÎ MECLÎSLERÎMÎZÎN kısa tatili süre«inde kuşkusuz en ilginç CHP'nin yeni bir partı daha doğurması oîdu. Parlamentomu; Eyîül'ün ortalannda yeniden çahşmaya başlarken, ağabeylerinin yanmda bu yeni partimız* de bütün nıinikîiği ve tazeliği ile yeralmış oiarak gördük. Kısa günün degü kısa tatillerin kârı az olur, demek gerekiyor. Örneğin tatü iki ay değil de beş ay olabilirdi. O zaman bu hesaba ve bu mantığa göre, bu sürede birkaç partinin daha hayata atılması işten bile değikü. ASLINA bakarsanız parti adedinin böylece artması hiç de fena bır şey değüdir. Hepiniz biîirsiniz ki, Anayasamıza görp p a r ; tilerimiz demokrasinin vaz geçilmez unsurîandır. ONLAR. bereketli toprakîar üzerind'e böylece boy atıp çogaldıkça, hiç olmazsa demokrasiye y<ürekten bağlılığımızı ispatlamış olmaktayız! KORİDOR iyasa ve boşa geçen zaman Parlâmentoda ve siyasal tilerde bir huzursuzluk, bir r a hatsızhk var. Bu, siyasal partiler genel başkanlanmn, özellıkle AP Genel Başkanı ?üîeyman Demirerm son konuşmaîannda apaçık görüîüyor. Huzursuzluğun nedeni belli dir: Seçimler zamanmda yapılacak mı, yapılamıyacak mı?. Parlâmento ve siyasaî partilerimîzin, bir süredir bu konuyu çok merak eder oîdular... Ancak, bu seeim endişesinin neden böyle bırdenbire patlayıverdiği açık ve seçik biçimde ortaya konarmyor... Herkes ve başta saym Süleyman Demiıeî, konunun kıyısmaan köşesinden tutmakta. çevresmde dolanıp durmakta, ama bir türlü ağ zındaki baklayı çıkaramamak tadır. Sayın Demirel, yakmianna ve soranîara, bir süredir verdiği derneçleri, partisinin ılçe kongrelerine gönderdiği mesajları ve il kongreterinde yaptığı konuşmalan, altalta getirip bir bütün X)larak değerlendirmele Eski gazeteler ve hep eski güzellikler uzerıne Fikret OTYAM «Parlâmento Koridoru» kitabım hazırhyorum. 1964 üen bu yana çıkrrıiş «KO RİDOR» ları yeniden " gözden geçirdim. Tüm anilar, üstüste çekilmiş fotoğraflara döndü. O zamanîar ya bendeniz çok neşeliymışim, ya parlamentokiler.. örnek mi istersinızV îste bir demet: ÎLGÎLÎ? Karma Komisyonda MHÎJ Eğitim bütçesl görüşülütken Vüksek Mühendis Konya Milletvekili Rüştü Özal opera ve tiyatro konusunda ağır eleştirılerde bulundu. Milîî Eğitim Bakanı ibrahim öktem eleştirileri dikkatle d;nlediğinî ve bir yüksek nıühendisin tiyatro ve operayla tipili olmasmdan kıvanç du^'duğunu belirtti. «Yüksek mühenri^ler ne zamandanberi tiyatro ve operayîa böylesine iîgileniyorla,r?» dedi. Yüksek Mühendis Rüştü Özal, «Şey» dedi, «Millî Eğitimj t ı p doktorlannın yönettiği günden beri?» v „ 18 Ocak 1964 Turhan ILGAZ rini sağhk vermektedir. Bız de böyie yapahm, ve bakahm AP Genel Başkanı ne söylemek ister... «Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir» sözünün gerçekleşmesini istemektedir saym Demirel. Atatürk'ün, Anayasamı za hüküm olup, devletin temeli haline gelmiş bu sözünün askıda kaldığı görüşündedir. Ona göre, «Türkıye edindiği tec rübelerîe devletini yeni baştan kurmağa mecburdur». Yeni baştan kurulacak devlette, «kaynağım milletten alan, mi!~ letin hür iradesi ile çıkardığı iktidarlar (cahil oylar iktidarı) sayılmamalıdır.» Bunun çaresı ise «seçimlerin mutlaka zamanmda yapılması» dır. Tersine bir Anayasa değişikliğine, A P bütün gücüyle karşı çıkacaktır. Ancak bir sorun daha vardır AP G&nel Başkanı için: Seçim yapıhnca sonucuna uyulacak mıdır, uyulmayacak mıdır?. Demirel. «Meşratiyetın kaynağı milletse, aksi düşünülemez. Ya pılacak seçimin neticeîertne n ayet olunmaması bölücülük o lur. Cumhuriyetin sonu, mille tin hakîarmın gasbı olur» de mektedir. Çünkü, «siyasî iktidarı tayindo millet iradesınt iîâveten başka faktörler de ağırhk taşıyorsa, bu takdirde bu rejimin adı denıokrasi değil dir.» İşte görüiüyor. Demirel'in, hemen tüm parlâmento adına dile getirdiği endişenin temelinde bu «başka faktörler» yat maktadır. Ama Demirel, tıpkı diğer siyasal parti liderleri gibi, tıpkı diğer rahatsız parlâmenterler gibi o «başka faktörleri» adlandıramamaktadrr. Ulusal egemenliğı o «başka fak törîer» e karşı savunduğu, açikca çıkmaktadır konuşmala rından, ama kimlerdir «başka faktörler»? Şöyie demektedır: «Kime karşı savunduğumuzu da söyliyelim: Hürriyetçi cumhuriyetin karşısında olanlar bizim de karşımızdadır. Hürriyetçi cumhuriyetin karşısında olanlar mı vardır Türkiye'de? diyenlere, o zaman Türkiye'nin meselesi nedir? dıye sormak gerekir. Hürriyetçi cumhuriye • tin bir komünist saldırısma maruz kaldığı her gün tekrarlanırken bizim cumhuriyeti savıınmamız bir ihtıyaçtır.» Bu sözlerde, sorunun cevabı çıkmadığı besbellidir. Demirel'in sözünü ettiği «Başka faktörler» komünistler olamaz. Türkiye'de, hole de 12 MTart'tan sonra, seçimlerin ertelenmesini, askiya alınmasını sağlayabilmek komüni.stlerin haddine degildir. Zafen Süleyman Demirel, agzındaki baklayı çıkaramadan konuşurken bir yancian da konuşmasımn önlenemeyeceğini savunmaktadır: «Çoğunluğu temsil eden partinin >• Genel Başkanı memleket meselelerini kortuşamazsa veya konuşmazsa, o memlekette hürriyetten, demok rasinden bahsetmek imkânı yoktur.» Saym Demirel'in konuşmasına engel olacak «başka faktörler», elbette bucak bucak kanun önünde kaçan, soruşturulan, kovuşturulan komünistler değildir. En çok sayın Demirel'de somutlaşan parlâmento ve siyasal partiierdeki rahatsızhğın birden bire patl?masınm elbette nedenler var. Bunun savm Demirel'de, nteki liderler de, Parlâmento da biliyor. Tıpkı kamııoyiı gibi... Ü^erinden 18 ay geçti ama 12 Mart Muhtırası bütün geçprlilifti ile ortadadır. Muhtıranm ilk ik'i maddesinde vazıh olsnların iilke kaderinde bıraktıkları derin iz, ha devince örtülemeyecek kadar gerçektir. Ve bu iz, Muhtıranm alhna im7a atan komutanlann da tekelinde rlegilrtir 12 Mart 1971 gününden bori tüm ulı^un malı olmustur. Tarihin elbette sırası seldiginde varîîisını verecegi bir dizi olayların sonucu. bir süre, onurlu b'r belflfenin dile getirdiği cereklîlikler, «idarei maslahatçıIık» la savsaklanabilmistir. Son ra, yine tarihin sırasi seldi^inde degerlendireceS; hir dizi baska nlaylar. 12 Mart Muiıtırasının artık ülkeve malolmu'? gereklerine. radikal bir önrelik tamnması zorımluiuSunu ortaya çikartacak hipimdp ?eli*rnpge knvulmuştur . ^ Parlâmentonun ve sivasal par ti liderlerinin secim endişesi ve bundan do*an huzursuzluklan, yanlış hesaplannm bir sonucu oimaktadır bnvlpce. Onsekiz aym daha başka türlü değerlendirilmiş olması, bugün bu huzursuzîuğun yerine mutlu bir hazırhğı koyacaktı.. Ama, Parlâmento gerektiğtnde sabahlara kadar çaiışmış. nice tasarıları kanunlaştırmıştır şimdiye dek.. Seçimlere kadar da onüç ay vardır daha... 12 Mart Muhtırası'nm istedikleri bu kadar zor mudur?.. Ülkeyi ve insanlarım çağdaş uyşarlık düzeyine eriştirecek atılımlan gerçekîeştirmek, demokrasiyi kazasız belâeı sız s "'mlere çıkarmaktan daha a" hir çaba mıdır?.. SİYASET EKZÖZU PARTÎLERÎMÎZÎN saym liderled.y,urt sathma dağıhp nutuk üzerine nutuk attıkça, rahatlık duyacağımız yerde kuşkular, kor kular içine düşüyoruz. Doğrusa, hiçbiri d"e iç açıcı şeyîerd'en bahsetmiyorlar. Kimi, seçim oîur mu olmaz mı, korkysuna kapılmış, bunu söyîeyip keyfimizi kaçırıyor. Kimi demokrasimizı, kimi hürriyetlerimizi, kimi de ekonomimizi tehlikede gösforip uykuîarımızı böîüyor. HANÎ, bu, böyîe uzayıp giderse, sıkıntıdan soluk almamız güçlesecek.. Bir tuhaf hava. * BtR DE, başkentteki hava kirliliğinin nedenlerini, boş yere, sanayileşmede, çehirleşmede ve de kömür dumanlarmda arayıp dururlar! » » •' ' » ' K . Uyduranın boynuna.. «Vergf kaçakçılığı» na tsıır. ha. balığı yapıp «Vergi Ziyaı» Y.'.^n Ferit Melen, Korısorsiyum *op lântısı için Paris'e uitmı$fi Eiı gün yolda ağır ağır giderken biı kadımn feryadını işitti «îmdaaaat... îmdaaaat, mu kurtann» diye bağı Melen koştu, çocuğu kaptığı çi bi tepetaklak getirdi, ye başladı, çocuğun bilyeleri, bonbonlan, sonra da midesindeki oarpJa yere döküldü "ve çocuk da ne fes almaya başladı.. Anrtrnin sı vincine fliyecek yrtk. Bay Me len'in elini sevgi ve mimı^l sıktı, teşekkür "'etti. ;<Mösyö dedi. «Doktor musu>>u? si??» Melen. gayef ciddî oiarak cf vap verdi: «Hayır madam, ; ben Tıi'kiy Maliye Bakanıyım. »„ 25 'Ocak 196 HAFTANIN PORTRESİ Yeterli çoğunluk,, sorunu yine v<ır Birleşimlerde «yeterll çoğunluk» sağlayabilmek yine bir sorun olrnatcta devam ediyor partementoda... Yaz tatili öncesi, parlâmentonun tenhahgmı, parlamentprlrrin yorgun sinirierine, yorgun bedenlerine veriyorlardl.. Şimdi, tatil dönüşü, parlamrnterlerimizin dörtbaşı mamur dinlenemedikleri anlaşıhyor. Ancak çoğunluğun yine zarznr saelanması, kısa zamanda azınlığa donüşnıesi. asıl parti licfprlpri tarafından yayılan genel seçim havası i!e ilgıli oîrriak gerekir... Ru havanın, Tı'irki\T'ni^ aym zamar>da ffe^ form yapılmasım hpklpypn havası ÜP bir parça çatıştığı, bunun da parlamentp.rlerimİTîitı yofgün sinirl'erini daha çok yortıp, yorgun bedenlerinl oradan oraya koşarak daha çok yormalarina yol açtığı besbellidir. * » • Sonuc sn nhıyor ki. tatil nnrp.si «yeterli çoğunluk» sağlanamaması karşısında öne sürülen özürler, tatil sonrasınria da geçerli.. Geçtiğımiz hafta bu «yeterli çogunluk» sorunu TBMM birleşiktoplantısının yapılmasım engelledi. Başkanvekıli Nurettin Ok: arf okutarak ynklama yaptııdı ve gerekli çoğunluğun olmadığını bijdirdi. Sonra nedenpe, ad okunmasına grrek dnymadan, Millet Meclisi birleşimini «yeterli çogunluk olrkaüu» gerekçesiyle açtı. Toplantı birkaç milletvekili ile bfr süre devam etti. Öner^e sahiplcri Genel Kurulda olmadığıntlah,* birı*k*i genel şöcüşroe öı\erge«i salnndaki üyelpre veronler tarffırı^an açıklanamadan redde' dildi. Sonra•«rizlü sorulara geçildiginde, şrlık o birkaç milletvekili i'e d"e birleşimi sürdürme olanağı kalmamıştı. Çü'nkü ne sor.u sahipleri, ne de İlgili Bakanlar varclı salonda.. Kapattı baieşiroi Nurettin Ok... . • •* ; « Nerem doğru»* '.•... , demiş.. «Ulaştırma Bakanı Ferit Aîı iskender, Cumhuriyet . Sc.wt' şunda bakanlığmın bütresı g > rüşülürken söz.aldı, iımanı.in birleştirümesi konusunda şojdedi: • • . îstanbul'a gittim AM. TÖRLERLE konuştum. Bu :ş ilgili oiarak HARİCİYE VKK. LETÎ ile DIŞÎŞLERİ BAKANL ĞI arasıhda muhaberat rîev:.: etmektedir arkadaşıar... Evet... Sayın Bakan eğer »an tör» lerle konu'ştuysa vanlı buna* Spor Bakanı Malık Vrıi: karışır Yok bakan «Armîit^ lerle konuştuysa mesele yok Bakahm, Dışişlen Bakanh ile Hariciye Vekâleti arasınciri yazışma ne sonuç verec^k?» . 18 Şubat l t ••*OIUP BİTENLER CP'de herkes vöneficl j Cumhuriyetçi Partinin gun savaşçılan», geçtiğimiz hafta içinde görev bölümü yaparak 'yorgunluklarının semeresini aldılar. Yeni partinin ondört , parlâmenteri de, bu şekilde, «milîetvekili», ya da «senatör» niteliklerine yeni etiketler iliştirdiler. Ali İhsan Göğüş ile Mehmet Hazer ve Necip Mirkelâmoğlu, geneı başkanlarma «yardımcı» oldular. Orhan Kabıbay genel sekreterliğe, Muhittin"' Sayın ise genel saymanlığa seçildiler. Daha önce de İlhami Sancar ıle Sezai Orkunt grup başkanvekılhklerine seçilmişlerdi, Kabibay'ın önümüzdeki günlerde saptayacağı iki var dımcı esasen hepsi de genel idare kurüluna seçilmiş öteki CP'li parlâmenterler arasından •çıkacağı için. böylece yeni partinin bütün parlâınenterleri par tinin yöneticisi üurumuna gelecekler. CP'ye grup odası oiarak TB MM Kamu îktisadî Teşebbüsteri Karma Komısyonunun karşı sındaki oda venldi. Ana partiden kopup seçim badiresi geçirmeden grup kuran CP, yine ana partiden kopup, seçim badiresi ajtlatmadan grup kurmuş DP'ye kom?u oldu.. Gelgelelim bu «grup» halinin ne kadar süreceği konusunda söylentiler çeşitiı. «Her p a r lâmentere bir yöneticilik» yönteminin gideremeyeceğı r a h a t v sızlıklar var gibi.. Hatıboğlu nun kurucu üye ıken istifasından sonra CP ile daha yakından ilgilenenler bır takım şey!.er duyuyorlar. Celâl Sungur da partiden iâtsta edesiymiş, böylece CP grup olma niteliğini yitirecekmiş. Sungur, CHP den aynlanlardan bazıları ile MGP'ye girece'knnş « Bu |jöylentilenn doğruluk derecesihi şimdiden kestırmek/elbette olası değil Ama «emin kaynaklar», Satır'ı izleyerek C HP'den ayrılan Muallâ Akarcanın «girilecek teK partinin MG P olduğunu» söyîeyip, bu yolda «kuliş yaptığını» ısrarla öne sürüyörlar. Hatiboğlu'na gelınce... Onun AP'yş transfer olacağı bildiriliyor. Bizden duyduklarımızı yazması, onlardan (yaptıklan hesapjara göre) ısterlerse yalanlamaları, gelecek günierden de kesin gelisme.lerı belgelemesi... . . . l Onurlu bir aşamın insanı fsmet İnönü CTTP Malatya Millelvekili ts' met înönü önceki glirı seksensekiz yaşım bitirip seksendokuzuna bastı. Eski Cumhurbaşkanı ve Başbakan, eski CHP Genel Başkam îsmet İnönü, 1894, Izmir do ğumludur. Millet Meclisı albümünde Harp AkademismJ bitirdiği, Almanca, Fransızca ve İngilizce bildiği, üg çocuk sahibi olduğu beİirtılirken, meskgı için de «Askerh'k ve îdare» deni yor. Gsmanlı Imparatorluğunun kurulıışundsn beri, Tüık devlet gelensftinde, «askerlik» " ve «yoneticilik» hep bir aracfa yu^üyegelmıştir. Cumhuriyet'ın bu geleneği rîeğiç'ârme çaba>ı da yiııe askerytfnet.i^rler.ııin ,iradesi sonur.udur. İnönü, Ata'üvk ile birlikts askeıierin asker yönetıciıerin de ynneiıcı olmapı j.erckt.ipjini düşünerek ou uğurda çaba harcamış ve üniforrnasından soyunarak askerligi bırakıp, yönetir.uiği seçmiş bir devlet adamıdır. Uzun sıyasaı yaşantısı boyunca, onun bu davranjşı hiç bir zaman «biçim» de kalmamıştır 'înönü, ulusal Kurtuluş Savaşımızın başanya ulaşmasına, iiniformasnte» eklediği çok büyük, çok onurlu kat kvyı yakın tarihimizin en temiz, fn mutlu snyfala.nna bıraktıktan sonra devlet yönetimirıdeki uğraşını hugüne dek sivil clarak sürdürmüştür. Ulusun yaşayan çoğunluğunun gözlerı önünde geçen olaylarla dolu yılîor boyunca, tarih saytaian arasm da bnraktığı «asker» ki^iliğini, karşılaştığı siyasal cDvelerde asla bir sılâh gibi kullanmamı$tır İnönü Üniformasını çiknrir ken yaptıgı seçişe, Atatürk ile birükte vardıklan knrara h»p sâdık kalrnıstır ^ Çok partılı demokraUK rejıme geçildi geçileli, ülkenın teaderine egemen olan pivil yöneticilerin beceriksizliklerı, y/ksul halk çoğunluğu aleyhine veğledikleri yandaşhklar, çeşitu öadireler doğurdukça. belki eski devlet geleneğinin özleminı ç*>kf,nler olrhuştur. Ama înönıi s s ^ n n a?ker, yöneticinin yönettni olma sı gerektiğine inanmaktan hig gerı durmamıştır. Bu mançla olacak, aşağı yukarı . Türkıye Cumhuriyeti ile yaşıt olan partisinde, ülkesinin en ouhranlı bir döneminde ortaya çıkan bir mücadelenin sonucunu, gönül rahathğı ile kabullenmiştır Tür kiye'nin geçirdiği buhranlı günler içinde, CHP açısınddtı,. tarihî kişiliğinin çok önsmli rol oynayabileceği, çok ei.ken olabıleceği öne sürülürken, dem<;k rasinin gereği bir siyasal mücadelenin sonucuna btîyun «'ğişiı kuşkusuz demokrası navariliğine çıkmı$ nice «yöneticı» ye crnek olacak niteliktedtr, İsmet İnönü, bURÜn CHP'nin Malatya milletvekillerınden bırı dir. Ve, onurlu yaşamı hakkında tarih, yarçılamasma başlayın caya kadar neşeyle kutîamasıni dilediğimiz nice yaş günlerinde hep bu sıfati taşıması, bir ycnil ginin değil, onun demokrnsiye ve Atat.ürk'e yaptığı s^çi^ bağlılığinin bir sonucudur Meclis'e tatil : sonran genel bir * durgunluk lıâkim Yaz tatilindcn donüşüriden beri, gözle görülür hir durgunluk var parlâmentoda.. Komisyonla^r toplanmıyor, Genel Kurulla^ tenha. kulislerde ise hemen kimsplpr vok. t t, Bir tarif.. Cumhuriyet Senatosunda D işlerine bakan Devlet Baka İbrahim Saftet Omay gerıcil1 tarif ediyordu, «Arkadaşiar» c di, «Gerici kime derler?» AP sıralarmdan bir cevsp g di: «Sıranın en arkasmda vürüj ne...» 18 Şubat l£ Obstrüksiyon.. Geçtifiimiz liafitı içinde ge, rck Millet Meclisindp. gerek^e C: Senetosunda, hirleşimler erken saatlerde «çofiunlugun kalmadiSı» anla^ılarak kapandı. Bununla birlikte. Genel Kuru'llar çalıştıklan biriki saat içinde, gündemde birikmış ufak tefek. kanun tokliflerini. kanrnı tasarılarını çıkardılar. Runlarda,n helli haslı oijnlarT şunlar# Devietlcştirılen özel yüksek okullara bu yıl da yeniden öğrenei alınmasını sağlamak üzere. 1427 sayılı Kanunun 24 maddesini değiştiren tasarı Millet Meclisi Genel Kurulunca kabul ,edildi # Erlikte ve yedeksubay bkulunda geçan süreriin emekliliğe sayılmasını önçören kanun tek• lifi. bazı degişikliklerle O Senatosu'na geldikten F«»nra. bu değişikliklerin Millet Meclisinde dc. benimsenmesiyle kesinleşti: 0 Buna ka'rşihk T.C. Emcklı Sandıgı üyesi olanların, daha önce Sigorta kapsamına giren işlerini, ' SSK'ya prim ödeyerek degerlendirmeleri, böylece emekliliklerine saychrmalarmı öngören bir kanun teklifi ise C. Senatosunda, Millet Meclisinde olduğu gibi reddedildi. # Millet Mec' ! sı Genel Ku rulu, Umumî Hıfzıssıhha Kanununda bir değisiklik yapan tasarıyı da kabul etti Buna göre. kanundaki yasaklamalara aykırı davrananlar hakkında, eğer fiilleri Türk Ceza Kanununcfa karşılık bulan agırhkta değilse, 100 liradan 500 liraya kadaT para ve 7 günden 2 ava kadar da hapis cezası verilebilecek. BEYOĞLU . . Sandalyelerin dağılımı.. I ı ParlameVıtonun ara tatıline girmesiyle, acjıhşına kadar seçen zaman jçinde parlarncntrnfa ?andalyelcrin dağıhmında da çnk geniş rieSisiklikler 'oldu. CHP'den ayrılan hazı parlamenterlcr Cumhuriyetçi Parti'yi kurdular. Grubu olan 4 pavtiyle'tatile gîren Millet Meclisi. bu kez 5 partivle görev'e devama başladı. Yıllar yıhnın CHP'li bazı üyelerinı bundan böyle CHP'li degil CP'li olarfik yazacağız. CHP'den dün de Giresun Milletvekili İbrahim Kayahan istifa etti. Şimdi parlamentocîa sandalyelerin dağılımı şöyle: AP Millet Meclisi 224 . 123 40 14 10 4 2 1 21 10 Cumhuriyet Senatosu 88 29 8 11 4 1 7 2 18 15 CHP DP MGP CP MP TBP MHP Bağımsız Boş MBG CBK 450 • AS (47 63 15) Şerlok Holmes C. Lee (RİS) H ANKARA (64 16 8fi) Belâlı Kasaba J. Gardner ClîtS) B ATA (64 21 43) 1) Cehenneme bir yolcu • C. Arkın. 2) •Kanun dışı L. V. Cieef (RTS). m ATLAS ^44 08 35) Atcşli Bâkire V. Vendel (RİS). • DÜNYA (49 93 61) Cinayet. anlaşması" J. Coburn (RİS) • EIMEK (44 84 39) Şerlok I^olmes *C. Lee (RİS) • • FtTAŞ (49 01 66) Ölüm'çanları C. H. Yen. (RİS) • ERKOÇ (47 07 32) Ahmet Çavuş A. Akkaya. • IŞIN (46 22 54) 1) Aşk ve Cinayet meleği* F. Caıısel (R) 2) Bir pınar ki K. Tibet (R) • İDİL (46 09 31) Ölüm çenları (RİS) m KEREM (46 70 91) 1) Silâh namustur (RTS) 2) Mini etek li kızlar (RTS) • KENT (47 77 62) Bir hrç.sız araniyor B. Ekland (RTS) • KONAK (48 26 06) Cinayet anlaşması J. Coburn (RTS) • LÂLE (44 35 95) Kadm Affetmez C. Eastwood (RTS) • LEVENT (64 06 99) Büyük s^ssizlik K. Kinski (RİS) • SİTE (47 69 47) Kadın a f etmez • C. Eastwood (RÎS) • TAN (48 07 40) 1) Cengâve., rin zaferi (RİS) 2) Şah Ahmet (RTS) * • YENİ MELEK (44 42 89) Bir hırsız araniyor B. Ekland (Rî) 9 YENÎ AR (49 64 72) üstura Behçet B. Nacar. • YUMURCAK (48 18 87) Yirm: yıl sonra A. Işık (R) I AYDIN (21 52 58) Ateşli Bâkire V. Vendel (RTS) I BULVAR (21 35 78) Aşk ve cinayet meleği F. Cansel (R) I GlİNEŞ (21 61 40) Ateşli Bâkire V. Vendel (RTS) ' I GÜNDEŞ (27 71 86) 1) Bir aşk hikâyesi (RTS) 2) Karımı seviyorum (RTS) I GÜL (27 71 86) 1) Yirmi yıl sonra (R) 2) Kelepçelı Melek (R) I HAKAN (23 42 33) Yirmi yıl sonra A. Işık (R) | İNCÎRLİ (71 07 25) Ateşli Bâkire V. Vendel (RTS) | İPEK (22 25 13) Bir hırsız araniyor B. Ekland (RTS) I KRİSTAL (21 57 66) Ölümçanları C. H. Yen ( R İ S ) | KUIAİP (22 72 77) 1) Ustura jBehçet. 2) Ölmek var, dönmek yok. I MARMARA (22 38 60) Cinayet anlaşması • J. Cobum (RTS) I SİNEMA SUR (23 67 12) 1) Beklenmeyen macera RTS) 2) Öldürmeye yeminliyirn (RTS) I SÎNEMA YEDI (71 <04 65) Delicesine A.^pelon (RTS) I ŞAFAK (22 25 13) Viğit ayak ta ölür C. Heston (RT) | ŞIK (22 35 42) Aşk ve cinayet meleği • F. Cansel (R) I TINAZTEPE (71 65 18) Kadm affetmez C. Eastvvood (RTS) I ÜNVERDI (71 54 78) Yirmi yıl sonra A. Işık (R). | YENÎ METE (21 55 14) 1) Kasabanın s ı r n • A. Quinn ISTANBU^ «Millet Meclisinde bır kelir den geçilmez oldu: Obstürk yon... Kürsüye kim çıkarsa ç (RTS). 2) Ben suçlu değilim sın, muhakkak bu kelimeyı V G. Peppard (RTS) lanıyor: YENİ SÎNEMA (22 68 92) 1) öbüstüriksiyon... Obstri Cinayet anlaşması: • J. Co yon... Obistitiksiyom... Obus burn , (RTS.) 2) Kabadaymin ruksiyom... Obstiksiyooon... intikamı R. Taylor (RİS bus... Obüs... Obis... YILDIZ (21 11 37) Bek'.enSamrım sonra bir ses: meyen macera (RTS) Gümmm...» 23 Mart lf ARZU (33 13 88) Son gerçek • J. Fonda (RTS> KADIKÖY Hadiseeeee... Hadiseeeee... 183 İnönü Parîamento koridon • AS (36 00 50) Korkunç intida bas bas bağırıyordu: kam G. Richardson (RTS) Hadiseeee... Hadiseee< • ATLANTİK (55 43 70) Yirmi Hadiseeee... yıl sonra A. Işık (R) Gazîantep Milletvekili Ali • EFES (36 37 63) Çrplak îlâhe san Göğüş koşarak Genel B V. Vetri (RİS) kanın yanına gitti, telâşla s * • FEZA (36 37 63) Yirmi yıl , du: sonra A. Işık (R) Ne hadisesi Paşa, ne vaı • KAFKAS (37 43 68) Aşk ve İnönü, yanında oturan Kas ölüm meleği F. Cansel (R) Güleh'e şöyle bir t baktı: • KARTAL BELEDİYESİ (53 37 78) Çapkin şoförier • F. Ne olacak?' Gülek iîe s Franchi (RT) ıçtrk, parasım Ö vefdi.. » 23, Mart 1! • KADIKÖY (37 15 97) B§eklenmeyen macera (RÎS) Neymiş? • KENT (36 96 12) Mavi deOsman Bölükbaşı' 1 mıkrofc niz, beyaz ölüm (RT) eğildi «Şimdi» dedi, «Olayh • OCAK (36 37 71) 002 Hâkim kuşbakışı bakahm...» '•ve Avukat F. Franchi (RT) Bakanlar Kurulu sırasında, • ÖZEN (36 99 94) Gülüm, darine gerine oturan AP üe: lım, çiçeğim T. Şpray (R) Başkanı Soleman İronhand, • REKS (36 01 12) Düşman ni Amerikanca Süleyman 1 kardeşler L. Taylor (Rt) mırel, bu kuşba'nrı sözü üzt • StNEMA 63 (55 10 84) Şaşne kahkaha atınca, Bölükb kın doktor G. Hamilton şöyle bi'r baktı Demirel e eği (RİS) cevabını verdi: • SUNAR (36 06 18) Nefes ke«Benimki sürçü lisan . Si sen takip A. Sanders (RT) Ki sürçü iktidar...» 3 SÜREYYA (36 06 82) Nefes 18 Mayı? ) kesen takip A. Sanders (RT). Böyle uzayıp gıdıyur (îza 3 ÜSKÜDAK (33 24 75) Yer altı mdiyor koridorlar... fedaileri (RTS) Okudukça anlıyorum ı2 M a neden geldiğimizi...