23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA t K Î sCUMHURtYET: 26 Aralık 1971 "Y ktisadi dunımun ve siyasf re$mln dar * bofaza sürükletunesi karşısında Vt Mart' ta japüan müdabale, taenfiz istenilen nortnal ortamı maalesef yaratabUmiş değildir. Siya«î ortanun açık rejime, iktisadi ortanun ferahlatıcı seviyeye çıkmasını ve hattâ bir bakıma, gittikçe darlaşan boğazlara yönehne eğilimleriıün »rhnasını, büyük Slçfide devr ahnan her tarafıyla tamamen laçka ortama, bir ölçüde de 12 Mart sonrası hükümet eden ekibin davramşlarına bağlamak mümkündür. Siyasal rejim ve siyasal partiler Ç f rejimin en büyük ve temel unsur>e larından biri, siyasal partilerin varlığı ve siyasal iktidar mücadelesir.in bunlar arasında geçmesidir. Siyasal partilerin toplumdaki güçleri veya eğilimleri yansıtması da son derece normaldir. Bunlar acık rejlmta dogal gerekleridir. Ancak, 12 Mart'ta bir müdahale yapümıştır. Artık, bn mudahalenin bir vakıa olması karşmnda önem kazanan husus, açık rejime geciş ortamınm sağlanmasıdır. Bunun gerçekleşmesi için ise, umutsuzluğa duşürecek sebepler, umutlu kılacak sebepl«r« oranla çok azdır. L'mutlu kılan sebeplerin başında, müdahale sahiplerinin açık rejime inançtarıdır. Zaten bu inanç yapılan müdahalenin niteiiginde, daha dogru deyisle, dozunda kendini açıkça göstermektedir. Şimdl, bütün mesele, bu iyi niyetli inancm istismar edilmeden defterler.dirihnesi etrafmda dönmelidir. Bu değerlendirmede ise en etkili gorev, siyasî partilere, özellikle iki büyük partiye düşmektedir. I İ > arlamento faaliyetten menedilmediği için, * ^ AP çoğunluk partisi durutnunu korumakta devam etmiş ve fakat iktidar olma niteliğini kaybetmiştir. tktidar olma nitelifcini Uaybetmekte baş sornmiu bulunan ve 12 Mart Muhtırasında açıkça hedef alvr.masiyia hfikümet baskanlığından çekilen kişinin, bn deta parti eenel haşkanı olarak parlamentoda vetl.ili görünrnek istemesi, bugünkü şartiar gftzönünde tutuluısa, şaşırtıcı, hattâ çelişkilidir. REIİH SORUMU VE SİYASAL PARTİLER Prof. Dr. Yüksel ÜLKEN Bu durumda, açık rejime geçisi kolaylastırmak ve dolayısıyla içinde bulunduğumuz geçici dönemi kısaltmak arzusunuu gerçekleştirilmesi yolunda AP'nin yapması gereken asgart ve fakat zorunlu davTamşlardan birini tesbit etmek güç değildir. Açık ve gerçekçi olalım: Gerek muhtır» «ahiplerinin psikolojisi yönünden, gerek adına hareket ettikleri silâhlı kuvvetlerin prestiji yönünden, açık rejime peçtş kararı alınırken, müdahaleyi lorunlu kılan ortamın baş sorumlusu durumundaki kişinin yetkili ve ozelükle muhatap olarak gözükmesi, açık T«jime geçis kararınm ertelenmesinden, geçicl döner.tin tızamasından başka bir i?e yaramay?caktır. Müdahale nasıl bir rakıa jse, eskl hflktimet başkanmın kişiliğiBİn blraat açık rejmc gidiş yolunda engel niteüğine dönüşmesi de o kadar bir vakıadır. nflmüzde, ayrıea, böyük önem taşır. CHP, son yıllard» partBer yelpazesindeki yerini samimiyetle benimsedjgini doerulayacak davranışlannda devamblık gfistermiştir. Saym inSnü'nün böyük kişiliğinden kunret alan \c böylece ya?ama şansı lidere bağlanan CHP, «taönfl sonrası» problemine ancak bu sayede, partiler yelpazesindeki yerine t«m sahip çıkmakla bir çözüm imkânı bulmak dnrumuna girmiştir. «Lider partisi» öıelliğini taşıyan CHP, «Fikir partisi» hüviyetiyle İnönü sonrasmda yaşama nmudn verecek en büyük desteği bulmuştnr. Zira, tnönü çapında bir Cdere sahip olmak, her nunan İçin Olağanüstö bir şanstır. in bir siyasal parti olarak hayattyetlni ve dolayısıyl» bit iktidar altematifi olma niteliğini konıması, açık rejime ftçişi hızlandıracak en büyük etkenlerden biridir. Etkinliğinin Tayıflamasıyla partiler yelpazesindeki yerini bir başka partiye terketme «orunda kalnusı, açık «jime E^Çiş kararınm alınmasını geciktirtbilir. Zira, Türkiye'nin bu en eski ve tecrübell siyasal partisine dnvulan Himad, yerini alacak bir yeni partiden esirgenebilir. Bu bakundaa partinin siyasal hayattaki etkinllğini zayıflataoak bir çatışma, siyasal rejim yönünden büyük 5nem taşır. Bir tnönü • Ecevit'çi erup çatışması, İnönü'nün galibiyeti mutlak olaıakl» beraber, partiyi çökertecek duruma tÇcevH'çi jrrnbn, daha onceM çatışmanm Feyıioğlu grubu ile mukayese etmek ve aynl önemi vennek büyük vanılma olur. y \ Rİmdk, duygusal hareket edilmeden ve * * asabiyete kapümadan düşünülürse, tnöuft ve Ecevit grubu, rejirain ve partinin «kısa» ve «uzuo» dönem menfaatierini koruma davramsı içindedirler. Saym Inönü, açıkça göriildüğü gibi, 12 Mart vakıası karşısmda gerçekçi bir tutum takınarak, «geçici dönem» süresini kısaltmak yolunda «anlayış» davra«ışı içftıdedir. Rahatlıkla îfade edilebilir ki, ancak tnönü çapında bir devlet ve siyaset adamı, bu tâvbleri vermesine rağmen, kişiliğini ve itibannı korumakta devam edebilir. Hattâ, tâbir yerinde ise, böyle bir «hntiyaz» belki de Türkiye'de sadece tnönü'ye aittir. B^akat, buna karsılık, açık rejime gecis A re dolayısiyle bir genel seçlm kararı almması halinde, Ecevit'çi prrubun önemi bütün afırlığı ile ortaya çıkacaktır. Zira, Vt Mart Muhtırası için kamuoyanda yaratılacaçt ve istismar edîlecegi muhakkak olan «CHP + ORDU = tktidar» itiuunuu partide e5^fis)eyee«k tek prrrp ancak Ecevit'çner olacalrtır ve bunun başka bir alternatifi de yoktur. öyleyse, kısa ve uzun dönem açısından bir «hedef uzlaşması» kendiliğinden ortaya çıkıyor: İnönü perçekçi bir tutumla ve büyük kisiüsi Oe, ceçici dönemin şartlarına uy*n Wçlmde bu süreyi dolduruTken, Ecevit ve grubu, potansivel srüç olarak esas ronksiyonunu jf9rece|î dönemin sartlanna tam oturarak partideki etHH faaliyetine baslama imkânım oulacaktn*. Bütün mesele, tnönü ve Ecevit'çl prupta bu «hedef uzlaşması»mn. bilinçli olarak, davranışlara hâkim olmasıdır. UNDEISI LNE Hesebaşaıının ynnsıdıı Bütün batı şehirleri Noel babayı karsüamak üzere büyük blr heyecan ile haıırlık > apıyorlar. Şu sırada vitrinler süslenmis, caddeler donablmış, hediye paketleri Noel gecesini iple çeken çocukların rüyasma girmeğe bajlanuştır. Nedir bu Noel? Ashnda bütün hıristiyan âlemi Lsa peygamberto doğuşunu icutlamaktadjT.. Blr doğum günü Noel babasıyla, hediyeleriyle. bit ay evvelden başlayan hatırlıklan ile mi kutlanır! Hıristiyanhğın ilk zamanlannda vitrinler mi vardı? Çam ağacı âdeti o zaman mı cıktı? Bu kadar çesitli hediyelik esya mı vardı? Ne gezer.. Demck ki hııistiyanlar bu doğum gününden istifade ederek bu giinü bir neşe sebebi haline getinuiş olduklan gibi, gene bu vesileden istitade ederek earşiyı harekete getirmenin, böylece bereketi sağlamanın çaresini aramışlar., Nese hayatın ve başaruiın yansıdır'. İyi îş neşe ile yapıln. Neşe başarıda sabırh olmanm yollanm göstcrir. Eğer neşeli iseni» geleceğe ümitle sarılabilir, teşebbüs gucünüzü artbrabllirslnizt. Acaba Dogu ile Batı arasında, Doğunun keyifsiz, mütevekkil, Batuım neşeli ve müteşebbis olması gibi nedenler, birinin geriliğine ikincinin refahtna sebep olmuş olmasuı. Evlâdmı neşelendirmek batüı her ana ve babanın görevidir. Bir onlardaki eocuk sevindinne usullerine bakınız; bir dc bizdeki ümit kırıeı, somurtkan eğitime.. Sevinmesini bilmeyen çocuk büyüyünce elbet guler yüzlü olamaz, sevindirmekten zevk duymaz. Acaba birim kamu hayatunızda o yüzleri bir karış asık, daba yanlarına varmadan bakışlan iie sizi iten, âmme hizmetlilcri hep, sevinme nedir bilmeyen, sevinmemiş çocuklarımızm büyümüşleri olmasın!. Hıristijanlar da bizim gibi kendi mukaddes günlerini, üzüntü haline getirebilirlerdi, ama hiç Öyle yapmamışlar! O gunlere gösterdikleri saygıdan hiçbir şey eksiltmeden; o günleri hasretle beklenen mutluluk günleri haline getirmişler.. Şimdi de bu akıllı tutumun roaddî neüeelerinl, papazlan harekete gecirerek abyorlar. CHJPfnin durumu Sonuç e sanıyoruro W, geçici dönemden acık rejime geçişi kolaylaşturacak ve luzlandıracak ilk ve asgarî şartlar, Türk siyasî hayatır.da en etkili rolü oynayan iki büyük partinin, yukarıda belirtmeğe çalıştığım, davranışlannda saklıdır. tki büyük partinin duyrusal değil Rerçekçi olması, açık rejim do|rultusunda ülkenin siyasal kaderini çizecektir. O erçekçi açıdan bir zoruntnltık olarak ortaya çıkan müdahalenin yarattıfı geçici dönemden açık rejim dönetnine bir an önce «çilmesi, özellikle silâhlı kurvetlerin de katıldı^ ortak bir anudur. Siyasal t»rtiler açık bir rejimîn teminatı ve vaıpeçilmez unsnrlanndan biri sayılır. Bn bakımdan, bir parti olarak. ülkemiı siyasal hayatındaki ağırlıklı rolü yönünden CHP'nin durumu da çü BUGUH YARIM Basınm ve Kuşkuiaıı Basın kor.usunda kuşkular ve kaygular doguran, ban düzenlemelerdcn söz edilmiştir. Bunlann olumiu olanlan vardır. Ancak, basımn kaadamarlaraı tjkama niteliği taşıyacaklar da vardır. Hiç kuşkusuz, basımn hayatı ilân ve reklâm konusunda düjtiunleniyor. Bize göre, nispeti ne olursa olsun Belediyelere gelir kaynağı sraştırılırken, yeni Belediye kanununda, gaıetelerin gelirlerine el atmak, Belediyeler yönünden hiç bir anlam taşıyamayan, onlann giderlerini karşılayıcı katkısı hiç denecek uicelik taşıyan bir gelir için basımn çöküntüsünü hazırlamaktır. Kesmi ilân ve reklâm için de düştinülen şey ayni sonucu hazırlayacaktır. Ortada bugün çok «dzü edilen, suçlanan asın sa* ve sol birkaç küçük tirajlı gazete ile dergi, bol resimli seks yarınlarından başka basın diye sözü edilecek bir şey kalmayacaktır. Çünkü. ne ideolojik savaş yapan aşın sağın ve solun, ne de seks yayınlarının ilân ve reklâmlara ihtiyacı yoktur. Bu yülardır sikiyet edilen, bir sonucun gerçekleşmesinden, ciddi basımn tüm silinmesinden başka blr sonuç vermez. Oysa, televiajon ve radyonun etkin biçimde basımn gelir kaynaklannı etkîledigi, bu yılliıda, <||aa..ytgaahmada bn ijçjü oluşum durulup, kararkbk^ k.ızanıncayaTKâdar f tîâfiina çöfiSremesi içfff^ozeT bir "dîkkat ve özen göstermek gerekir. Çünkü. televizyon ve radyonun gazetenin yerini tutnıadığı çok sonraki yülarda anlaşilacaktır. Basın günümüzde en pahalı bir endüstri dalı olmuştur. Çajbn teknolojik gelişmelerinin en hızU uygulandıgı bu alan, kısa süre içinde, yatınmım yenllemek zorunda kalmaktadır. Ayni zamanda. hiçbir endüstTİ dalı, böylesine bir rekabet, yanşma içinde değildir. Denebüir ki, ulkemizde, Batıh anlammda tek yanştninm oldugu alan basın alanıdır. Vatandaşın satın alma gücünden, bilgi düzeyinden tutun da, temel, mal ve hizmetlere yapılan zamlara kadar, çok şeyden etkilenen tek endüstri de basındır. Resmî reklâmlann büyük kesimi, zaten televizyon ve radyoya akmaktadır ve de özel olanlar da. Geriye resmi il&nlar kalıyor. Bunlann dafılunında, bugün şikâyet konusu olacak şeyler vardır. Ama, bunlar ciddi basın aleyhine işleyen, onlann şikâyet etti^i şeyierdir. Açıktır ki, naylon kadrolar ve uyduruk natış göstereeleriylc. haklan olmayan ilân gelirlerine konan, varUklannın farkında kimsenin olmadığı bir takım yayın organlan türetilmiştir. Bunlar, çoğu kez iktidarlara yaranma çabası içinde olan kisilerce üretilmiştir. Bugün tek yapılacak şey, bu konuda ciddi bir denrtim mekanizması kurarak, ciddi basın aleyhine işleyen bu suistimal kapısının kapatılmasıdır. Çünkü, bu yüzden ciddi basm, büyük gelir yitirmekte ve güç durumlara düşmektedir. Kapanan t'lus Gazetesinin bu yüzden, hakkı olan ilândan yılda 400 b>n lira ektik ilân aldığını çok dinlemişizdir. Kapannra nedenleri arasında, bunun da bir katkısı olmuştur. Basınımız da, dostunu düşmamnı, artık iyi tanımahdır. Eski Bakanlardan birisine, tstanbui GazetecUer Cemiyetinde bu konuda sual sorulduğu zamaıı, tıaberi olmadığını söylüyordu. Oysa ki ayni gün, bir başka Kabîne arkadaşı ki, o da kendisiyle birJikte ayrılanlar arasındadır, hayretler içinde, bize: «Nasıl olur, Başbakana bıı konuda tekliî yapan kendisidir» diyordu. Bu oa basınunıza bır ders olsun. Babıâli'den geçeceğiz zihniyeti ile hareket edenlerin önerilerini, bu Kabinenin benimsemeye zorunluğu yoktur. Olumiu yönde düzenlemelere, basımn yıllardır BÜren haklı şikâyetlerine eğihnek heTkesin arzuiadığı hir şeydir. Yeni Derlet Bakanı arkadaşımızın, eski mesleğinin bütün dertlerini bilen hir kişi olarak, en aşın sağ ve en aşm sol birkaç ceride ile seks yaymlanndan başka vayın organımn yaşamasının mümkün olamıyacağını, parlamentoja ya da partilere aulatabileccsini sanıtız. Üeni düzeniemelere, basınla ciddi bir diolog kurarak giriseceğini ümit ederiz. Basın da kendisine, bu konuda en genis vardımı sağlamalıdır. Resmi ilân ve reklâm konusu, zaten basına ^e;e^ince çüçlük varatan bir döneme ginniştir. Yeni hükümetin konuya kulaktan dolma bilgilerle girişmeyeceğini sanırız. Gidenler," her konuda teknisyen olduklan için, onlan bos görebiliriz! Tutukları işler hep bövle ise, gerisini varın s u düsünün. an boğazdan gelir ve gidermiş. Şimdi sabah sabah, hele şu gitmesini bırakalım bir kere. Nasılsa bir taraftan cehennem olup gidecek; cıva gibi bir şey, zaptetmeğe imkân yok. Bit, gelmesinden söz açakm. Atalanmız, can boğazdan gelir buyurmuşlar. E, gelir Allah için. Şimdi, özellikle içinizde beni tanıyanlar, belki: «Evet, canm boğazdan geldiği, senin iki canüya dönmüş olmandan belli» diyeceki ^ÜIİRr, ama^hazın aya* ğı öyle değil. Bir kere şunu iyice belleyiniz ki, şişmanlar çok yemek yemez. «Nereden büiyorsun?» derseniz, kendileri öyie söylerler. On şişmam çevirin sorun, (Çevirebilirseniz tabiî, bunlann manevrası güçtür) dokuzu: «Su içiyorum, yağ oluyor!» der. Biri de zaten ne derse desin, önemi yok. C MAARIF U VAR SAATLİ Can boğazdan.,. •otrayı knrmay», ekmek kesme. ye dalmak, sonra da »Rengı beyazlaştı, pişti» diye »lıp yemek var. Nur içinde yatsm, çok gü«el yemek pişiren kayınvaldem: «Yemek, onunla beraber pişmek ister» derdi. tşte, gene gırtlak işltrînin doktorası yapılan Fransa'da, bir listik tirması olan Micbelin lâs. tikleri, Guide Michelın diye bir ' turistik rehber çıkartırlar. Bu rehberi inceliyerek, Fransa'da «eyabat ederken, hangi sehirde nereleri sezip göreceSinizi, han. gi otellerde kaç parava kalaca. gınıst, o sehirde hangi lokanta. lard» ne yiyecetinizi, kaliteleri, sınınanyla bulabilitsiniz. rini, birkaç yıl Bnce Dijon civa. nnda Saulieu'de yıldızı ahnan bir ahçının intihar etmesiyle anlatabiliriz. Evet etendim, yıldızı geri aiınan bir ahçı, ki o mutlaka işinin sahibi yahut da hissedarı idi, bunu kendisine yediremiyerek intihar ediyor ve ölüyor. Şu veya bu işlerde ileri gitmiş memleketlerde meselele. rin ne kadar vürekten aiındıgını göstermesi bakımından çok il'gfnç blr otiy degil mi? Elbet. te, böyle bir memleket dünya. mn her tarafından turist çeker. Vstada yediklerimlzin kâbını varamamışttr. E, koyunun gerdanını buğdayla bailihamur edip keşkek diye bambaşka hüviyette hir yemek ortaya çıkaran, tavugun Roğsünü sakal oynatmıyan sütlii bir tatlıya çeviren Türk mutfağımn da Beyti gibi, Necip L'sta gibi bir takım sanatkârkın bulunmalı, değil mi efen.dim? Yoksa, bizim şişmanlanm* ıaı «Elendi, sen bu Rübegl de? •girmende tm bulamacıyla mt bür yüttün?» diye «orarlar!akınız, söz dötıdu dolaştı, gene şişmantara geldl. Hadi, bir şişman fıkrası anlatarak şu gırtlak bahslne son verelinv. tki arkadaş, akşam üzeri işten çıktıktan sonra bir ayak ustu meyhanesinde demlenmeye dalmışlar. Bîr ara, bir tanesi cebinden mendilimî çıkartayını derken, yere bir çitt takma dis düşürmüş. Bucvu gören beriki, gev. şek gevşek gülümseralş, hatifçe T peltekleşmeye başlıyao dfliyle şöyle bir yalanarak: Ne o üstad, demiş, <üşlerinl ekmeye başladın bakıyorum? Dfişüren: Yok, benlm değil, demlş, tıizim haruTtun cllşleri. Müsterek mi taülanıyorsunuz? Münavebeyle! Yok caıum, demlş beriki, şişmanlamaktan pek korkuyor da, kendine de güvenl yok, yernek aralannda bir şey yememelc için bana emanet ediyor tıkara. Tann kimseyi, hiç bir sebeple, dişlerini emanetçiye verecek kadar yemekten mahrum olma durumuna düşürmesin efendîm. Pazannızın keyini geçmesini temer.ni ederim. HALI VERİYOR Cağaloğlu Yokuşu No 3 8 İstanbul SON TAKVIML YAPRAKLARINDA TAKÜDİNE DİKKAT : 5930/İC II E V L iT . s V uVI S S Neyse efendim, şişmanlan, bir taraflartm incitmeden bir yana bırakalım da, gırtlak islerine dönelim. Her ne kadar birbiri. ne bağlı göriinürse de şişman. lıkla boğaz işlerinden anlam» meselesi el ele yürümez. Bogaz. lanna en düşkün bir millet di. ye adlannı çıkartan ve bunu bir turizm kozu olarak başany. la kullanan Fransızlar, bunu «Gounnet» ve «Gourmand» diye iki akraba kelimeyle birbirin. den ayırmışlar. Bildiğiniz gibi gourmand, bizdeki karşılıgı ile obur, gounaet ise şikeroperver, boğazına düşkün, iyi şeyîer yemeye merakh kimse anlamına geliyor. Bunu, ne bulursa yiyenle, bulduğu yiyeceği değer. lendirip yemege çalışan kimse olarak ayırabiliriz. tki yumur. tayı sahana kırıp tam kıvamtnda pissin diye basında bekie. mek var, yumurtaları sabanda pişmeye bırakıp, bir yandan imdl size Fransıılann, 8zelHkle yemek konusunda bu Micheİin rehberinin rütbelerine ne derece önem verdikle. rini anlataytm. Etendim, bu rehberl bazırla. yan ve bunlardan binlerce, yüz. binlerce, belki de, (bilmiyorum> milyonlarea satan müessesenin, kimlikleri gizli müfettişleri vard(r. Bunlar, habersizce bir lokantaya eelir, yemek yer, mutfaih eeıer ve raporlarını verirler. Bu rapora göre de o lokanta, rehberdeki rütbesini iktisap eder. Bu rütbeler, rehberde lokantanın ismi yanına orava divet edip götüren arkakonulan çatal, kaşık, bıçak ve daşımız, bu lokantanın meşhur daha iyileri için de yıldız isa. retleriyle Îfade edilir. Ama yıl. yemeklerini, specialite'lerini seçerlerken bendenrâ, millî bir dızlar. bizim spor sayfalannda vazife yapmak emeliyle bir ugafutbolculara dafıttıklanmız eira tsmarladım. Bunu yerken de bi. bol keseden harcanmaı. En iftiharla müşahede ettim ki, kakalburiistü lokantalar üç yıldızlıdır. Bunlar da geçen sene, ha saphk hayvan yetiştiriciliğinde tınmda kaldığına göre, bütün birim çok flstümüzde ol«n gırtFransa'da ya nnbir, ya oniki ta. lak memleketi Fransanm Sç yılne idi. Meselâ: turistik söhreti dızlı bir lokantasında yapılan bu pek büyük alan Nis, Kan civaızgan, bizim Çekmecedeki Beyti rında, yani Cöte d'Azur havalisinde bir tane bile yok. Paris gîbi, Fransa'nın dünyaca meşhur ve en fazla turist çeken merkezlerinde de iki veya üç tane var. Bunlardan biri söhret. li Maıim, di|eri de portakalh ördeğiyle isim yapmış olan Toar imdi burada, yemek bakınundan, Türk olarak iftibar edecefimiz bir şey söyliyeceğim. Biz, Fransamn günev kesiminde Daudet'nin Provence'ında Tarascon ile Arles arasında Les Baux denilen yerdeki Baumaniere hanımn üç yıldızlt lokantasında bir akşam yemeği ye> dik. Refikam hemşireniz ve bizi B d ı » ı u a m.'m* «• w~r k M « • .% •% n vefatınuı 7. yüdönümüne rastlayan 26 Aralık 1971 Pazar (bugün) öğle namazından sonra Hacıbayram Camünde okur cak Mevlide arru edenlerin teşrifieri rica olunur. E Cumhuriyet t* U ÎSIANBL 28 ARALIK 1911 2 OCAK 1972 PROGBAMİ Devlet Opera ve Bale A. ADNAN SAYGUN YUNUS EMRE OB&TORYoSU GtüSEPPE VERDÎ RİGOLEnO JACQUES OFFENBACH HOFFMAMN'IH M&SALURI Bfletler satıştadır. (Basm 25612 Islanbul Sular İdaresl Genel Müdürlüğ'dnden: DUYURU Satılık Magazalı Esentepe'de Boğaz Köprüsü cevre yolu ü inça ettiğimiz 13 katlı blok Apt, mn altında ı miktarda kalan depolu ve deposu2 mağazalariı si peşin % 50 si 18 ay taksitle satışı devam etm Bilgi için Şirketimiz Ticaret Müdürlüğtae caat edilmesi. Idaremiz 1.2.1972 tarihinden iübaren Abone mal» sayaç tetbikatını durdurmuştur. Bundan böyle: 1 Sayaç depozUosu almmak suretiyle abonelere Idaremizce sayaç tahsis edilecekür. 2 Sayaçları tesisatma bağlı olan vatandaşlar, sayaçUnnı tdaremize terk ettikleri takdirde onlardan depozito almmayacakt». Sayın vatandaşlanmızm bilgilerine sunulur. d'Argent. Dijer üç yıldızlı lokantalar, Fransa'nın muhtelit sehirlerine yayılmış durumda. Bu üç yıldız, bu müesseselere kaydı hayat sartiyle verilmiyor. Her sene, yahut da îkiüç yılda bir kere müfettişler teftiş yeni. leyip rütbedeki yıldulara lâyık yemek çıkıp çıkmadıgına bakı. yorlar. Mutfak isi alargaya alınıp yemeklerin kalitesi bo. zulduysa, yıldızın birinin geri alınması ibtimali var. «Ahrsa aisın, o blr kere ismtnl yapmış...* diypceksinu ama, orada bunu böyle kabul etmiyorlar. Buna ne kadar önem verdikle. (Basuv. 25250) 1M90 Tel: 49 99 91 T IMl O tstiklâl Caddesi No: (Basın: \ 2 KİŞİ YARIM PANSIYON 145. T.L. (Oda + Kahvaln + Oşle veya Akşam femefci + Serrtı W İsletme Vergisi» Rezervasvon ıçm 150. TL kaparo bedeb alınır. HOTEL BOGAZİÇİ <Adlıye durağıl YENtKÖY Rezervasyon: 33 09 75 62 4ü 01/3« Telgrat: HOTELBOGAZ. •*""" • YILBAŞ1 TATtLtNtZt rahat, konlor, sökurj ıçmde ve A1LENÎZLE BtRLÎKTE dilediginiz gibi geçirebileceğiniz yegâna ycrdir. En aı 2 gün kalmak sartıyl» ZAMAN PARAD1R tSRAP BARAMD1R. Tfirkiye Ekonoml Rurumu Sosyal Sigortalar Kurumı BALE ÇAMSAR İle AKD4 DOĞANCA Erenköı Sanatoryamtt Başheklmlîginden 1 SanatoryurmjmuTun bir yıllık ihtiyacı bulunan sşağıda yazılt 6 kalem vîyeeek m leın yakacak maddesi ve 1 kalem temizlik malzemesi. hizalannda gösterilçn gün ve saat rarf usulü üe ihale edilecektir. 2 Bu işlere ait idari ve evsaf şartnameleri her gün mesai saatlerinde Sanatoryumu lebilir. 3 Şartnameleri uyarınca tanzim edilecek teküf mektuplannın ihale saatinden en evveline kadar Satınalma Komisyonu Başkanheına verilmesi veya ayni saatte Komısyon eline geçerek şeküde posta Ue gönderilmesl gerekir. Postada vaki gecikmeler kabul edilmes. Kurumumuı 2490 sayılı kanuna tâbi oimayıp iba'.eyi yapıp yapmamakta veya diiedif serbesttir. CtNSt Ekmek Kuru gıda maddelerl Süt Yoğurt Tavuketi Yumurta meyve Miktan 10.000 Kgr. 48 Kalem 2 2 50 < mı rtamac thale tarihl 10.1.1972 12.U972 13.14972 14J..1972 17J.1972 18.1.1972 Cumhuriyet 10498 Dünü Şanlt; Bugünü »anlı Türk Deniz Kuvvetlerimizin yarınma şan katmak Türk D«nanma Cemiyetine yapıiacak bağısla olacakttr. Cumhuriyet 10S(n NİMBÜS TEŞEKKÜR Kıymetll ejlm, ««gertl baba • mız, emekli ögretroen H. FAHRETTtN GÜLERYÜZ ' ün blzzat gelen, j ™<"fetuo v e S thale srünü PazaHesî Çarşamba Perşembe Cump Pazartesi Salı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear