29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
uunı: ON PAPEN, bürosumın çekmecesınden muazzam bir banknot destesi çdcararak: benım tarafuna doğru itti. Berlin'in kuryesi demekki tam zamanında gelmişti. Onluk, yinnilık ve ellilik banknotlardan müteşekkü bu kadar çolc desta karsısınds şaşkına ddnmüştüm. Insan bütün ceplerini tıka basa doldursa başedetnezdi. Üstelüc paralann gıcır gıcır olması da çüphe uyandınyordu. Kullanılmış para ise göze çarpacak dsrecede asdı. Tedirgin olmustum biraz. Büyükelçi aklmıdan anlamış gibiydL Hepsi ycpycıd IMI Sonund» bu benl pek ügılendirmesdl. Banknotlan saymaya giriçtim. Evet tam yinni bin Ingiliz lirası mevcuttu. Paralann hepsıni Büyükelçinin masası Ustünde duran btr gazeteye sardım güsselce. Von Papen kapıya kadar gelerek u&urladı benl. Unolmayın. Baamtı beliya gokmayacaksınız. Kendi başınra ds Ubii... Çok Terinde bir naaihat diy* nüşündUm. Ne yazık ki bu nasihatı tutamayscaktım. Değerli paketi koltuğuma sırasıkı yerleştirerek merdivenleri lndim. Elçilıgin bahçesini hızh adımlarla geçlp büroma atüm Ç/çero filimleri teslim etmeden dayatıyor kendimi, paketi kassya yerle> ürdun. V Anahlar ĞLEDEN sonra sekreterlml çağırdım. îsteyecegim şeyın onu kıracagını blllyordum. Ama başka türlU hareket edemerdım. Ne denli önemsiz olursa olsun hiçbir riski gözo alamazdım. Kasanın sisdeki anahtannı bmna bırskmanızı istiyornm. Bir •üre bende kalması gerek. Sekreterım şaşkın şaşkm yürüme bakıyordu. îstediğım şeyin onu yaraladığını hlssediyordum. O Artık bana JOK demek? Sevgüi Schnürcben gfiren ya da giivensizlikle ilgisi yok bunun. Her iki anahtaruı da yanımda obnasmı gerektiren bazı ol&ylar söz konusu olabillr. Hiç arzu etmediğim birşey varu o d> siıin kuılmanızdır. Çıkanp verdi anahtan. Yaptığıma üzülmüştüm. Ama. Von Papen'ın sozleriıu unutamazdım: Insan sadece yakml&nnın ihanetıne uğrar. Bu riski göze alamazdım. Aynı akşam saat ona on kala Once 5 Elçiliğe döndtlm. Büromun perdelenni indirdun. Holun elektriklerinl de sondürdüm. Böylece ziyaretçımın dışardan gorülmesl ıhtimali ortadan kalkmıştı. Elçilığin bodrumundaki karanlık odada fotografçı bazır bekliyordu. Tam vaklindo İFRE konusunda da uzman olan fotoğrafçımız tam anlamıyla güvenilır bir elemandı. Uşâğın verecegi filimlenn MC1ll«OQOğlU Konuveresim: AYHAN BAŞOGLU [ ] TUNADAKI HAYALET hemen banyo edilmesl gereki. yordu. Aslında bir amator olarak ben de anlıyordum fotoğrafçılıktan. Ama o «amana kadar developman yapmamıştım. Bu yüzden Çiçero i^inin başlangıcında bir profesyonele başvurmam zanıri idi. Aynca lotoğrafçının olup bitenlerden haberl olmaması için gerekll bütün tedbirleri de almıştım. Belgelenn önemini farkedebilirdl bellci. Ama nereden geldıklerini «nlamasına lmkân yoktu. Saat ona iki dakika k»la Elçiligin bahçesindeki kararlaştırılan yerde, yani tletede. vat hangan yakınında hazırdım. Gökyürü yıldızlı olmasına rağmen ortalık karanhktı. Müthiş bir soguk vardı. Etraf o kadar sessizdi kl adeta kalp atışlanmı duyuyordum. Bir dakika bekledim beklemedim bir karaltı belirdi. Bana doğru geliyordu. Gözlerim karanlıgt delmeye uğraşivordu. Sonra «on dereee hafif bir ıeı duy. dum: Benim, Pîerre. Her şey yoIonda mı? Birlikte Elçilige doğnı yürüyorduk, şimdi konuşmuyorduk. O arkamdan geliyordu. Bahçeyi kan» kanş bildiği her halinden belliydi. Zifiri karanlık holü geçtikt*n sonra büroma geldik. Işıklan yaktığımda ıkimizin de Kozleri kamaşmıştı. îlk karşıla?marrnzdaki hevecanınd"an eser kalmamıştı. Bense oldukça ginirliydım. lşin sonunun nereye varacağını hesap edıp duruyordum içimden. önce konujan o oldu. Para yanımzda mı? Başımla evet işareti yaptıra. Çiçero'nun ^etlrdlğl ne?atifler uydurma da olabilirdi. Bunlann gerçege uyduğu konusunda kesin bir kanaata varmak isteyen Almanlar, filmleri büyük bir dikkat ve itina lle önce banyo etmek sonra da incelemek zorunluğunu duvmuşlardı. Totoğrafçî her seyi hazırlamıştı. Banyolar gereklı ısıdaydı. Filimleri küvete daldırdu Ondan yaptığı her hareketı bana izah etmesım ıstedim. Ama. cım gelecek sefer bu lşı de tek başıma yapmaktı. Ama bütun bunlar için düşünduğumden fazla zaman gerekmışti. On d'akıka sonra bınnci küvet açıldı. sma ragmen daktilo lle yanlBobini bizzat ben çıkardım. Gümış metmlerı kolaylıkla seçezelce sudan geçirdikten sonra bıhyordum. fıxaj banyosuna daldırdım. Sıra simdi ıkmci bobındeydi. Bir kaç dakika daha geçti. YARIN Fotoğrafçı nıhayet: Birincı bobinin şimdi ha. BOŞA GİDEN nr olması serek, dıyerek filmi EMEKLER bir ucundan vızöre geçirdi. Negatifın küçük forma olma• •••••••••••••••••••••••••(•••••••••••••••••••••M** 1 1 1 * 1 1 1 FAKIR BAYKÜRT 133 Gelin, avlaya indi. iki yana aynlıp habire sıkı. yorlardı. Drini. çırpmryordu. Ayaklan titriyordn. Yere yere çökiiyordn. Bir ara, ycrde mi, gökte mi (tittiğini. nerde olduğnnu. ne olduğunu bilemedL Takırtının ortasmdan gidiyordu. Kulaklan sağır ola. caktı herkesin. Koca kapıdan çıktılar. Ostü açık, süslü bir tak. si vardı. Kırmızı bir yarış arabasına bcnziyordu. Vstu açık arabaya götürduler Dürü>ü. •Hüsnü!.. Bırak bcni Hüsnüüü! Parçalayacam bu esşeğin sıpasını! Alıp gitti dabancamı! Benl bırak da, dabanca bulup bir rarcurcuk sıkayım! Sıkmazsam ölünİTn! Merem olunım, bırak !• diye bağirdı Musdu. Reonun onundon fırlayıp atladı aşa. ğı. Yere kapaklandı. Hüsnü de atladı ardmdan, tu tup kaldırdı. Ama dartınıp kurtuldu. Güçlüydü. Kızılcalı bir konuğun kucaçına atıldı: Bi ver. bl ver ulan! Bi ver gözünii seveyim! Simit velson mu? Tamam! Bi ver, ben de simit velson anyorum!..» Zorla aldı. Kaldırdı havaya: Tak tak tak tak'... Ku. şağınm arasmdan bir jarjur çıkardı, sıirdü Doğrolttu havava. Sıktı sıktı sıktı sıktı sıktı Jarjur boşaldı. Verdi Kızılcalı konuia. Yürüdü arabaya. •Mma koduğumun oğlu! Eşçeğin sıpası! Haytanın oğlu! tnsan bubasmm dabancasını alır mı elinden olan? Anan Cinli Kâmilodpn mi öğrendin bu vide. leri dürzu? Ben kaç vilm Musdusuyum. dabanca nasıl sıkılır. bilmem mi heç? Mma koduğumun serserisi! • Tevbih çeker gibi söğerek çıktı kamyonun önüne otnrdu. Üstü açık arabayı seyretmeya ba;ladı. Kski muhtar Cemalle tt Omar geldiler: •Hadi ağa. hayırlı olsun! Güle güle gidin! Allah başa kadar siırdürsün!» dediler. Eğilip Musdunun elini sıktılar. Saklr Hafız geldi: «Erdiren kavuşturan Allaha hamdolsun! Hayırlı oğurlu olsun. \llah başa kadar siırdürsün !> dedi. eğildi sıktı Musdunun elini. Gelln alayı ağır ağır yüriıdü. Caminin çevresini dolanıp Evciye doğruldular. Linlin ağladı. Dilini dudağını yemeğe basladı. Tabancalar tüfekler daha çok patladı. Daha bü. yük bir bulut oldu havada. Demirci Acara, >tnsan buna nasıl dayanır!» dedl, kahvenin içine girdi. •Aldık kızmızı, seytan görsün yüzünfizü!» der fibi çekip gittiler. Ulugus. «Ben dayanırım!» ded). evine doğrn yürüdü. .Ben dokuz okka dum ylrim de dokuz ay su içmem üstune. Dayanınm isallah!» dedi. Zake>l« nın Sultan, Hasibeyle Nacive ardından yürür. Havana, bir sürii kannm kızın içinde, bir kolunda blri, öbür kolunda başka hlri, ağlayıp kaldı. Bası bir bu vana, bir o yana düşiiyordu. Evsenl, gorümcesi Ayşelinin kucağma vermişlerdi. Boynna ağhyordu Havana «Anam! Anam! Ben buna na. nl dayanayım anam? Körpecik va\xumu Itlere, kurtlara kaptırdrm anam! Aldırdım anam! Ben ölümden korkmazdım anam! Ben kara topraktan korkmazdım anam! Ben beylerden. varsıllardan korkar oldum. korkar oldum anam !• Bir ara hayata fırladı Sacaiın ucunda tııttular. Gelin alayı hağları geçmisti Bovuna takırdatıo ıddivorlardı. Bayraklarla, silâhlarla otomobilln iki >anını kusarmıslardı. Eşyalannm üstünde o boı bulut! Bulutu bü yüte hüyüte ıjidivorlardı. Durur» baktı Havana: .Gözan kör olsun yoksulluuuuk! Sen durmadan kaşm kavran. kusajına dav ran! Beylerin, varsıllann yapmadığı yok% dedl. Birden ayaklanmn üstünde duramaz oldu Çöküverdi orava. Gözlerinin akı ardma devTİldi. «Bavıidı! GeliverinN dedi Dikeçin kan. It Omannkl: Kaldırın içeri! İçeri gotürün de yatınn! Eller duvmasm! «Kızınm eitmesine dayanamadi da bavıldı!. derler. Gökçimenin a^Tatlan davanamıvor'» derler, san oluruz cihana. Götürün içeri! > dedl. Alıp gelip İçeri, çulun üstüne uzattılar. Cinler. le eakallaria dolu inlerin maearalann içine gömüHip «Irti Havana. Bir sırtlan. pcncesini soktu çöğsünden. Ciğerini çıkanp aldı usulca. Takimıyla cıkardı ciğerini. Dislerine taktı sallava «allaya Bİtti. Bosalan gnesiî durmadan kanıvordu Kanlan 'üzülün akiyordu toprağa. Kanlan köpükleniyordn toprakta. Czaklardan «IISb sesieri gellvordu hâiâ. Evride kıyametler kopuvordu. OOvercinler. yuTOfçuklar, karahakkal, <erçe, seSercik kuşlan bu datndan • dama, bu afactnn o ağaea savntluD duruvorlardi korkudan Giineşllk. ılık. efizel de bir gündü. Ev« lerin. kumlann güne bsfcan ranlan yanıyordu. Havana, maEaranm IMr.de Ssflvordu. TTXTV. SAPAK DAftDAN SÖKER Üç gün üç geeedh yağmnr yağmıs, ortalık sele gitmişti sanki. Evcide Ç T fl^tündeçbp kalmaım<rt. Ö> Birden durdu her sev Göğün vırtılan kamını diktiler Bakl Hoca minareve çıkıp eran okudu. Sesl yanıktı. IMıısduvu ramive çaeırdılar. Kalkıp kıpırdamadı. Gitmedi Ü«tplemediler. Sövdü baçının ucunda dikilenlere: «Hepinizin mma korum! Açılra başımdan! Gidin. gelmevin ürtüme! Gelmeyin, valla yakanm! Kerde Tuncer? Simit velsonnmu getirin. sıkacam! Dıırmavın elimi kolumu! Dutmaym. hepinizin mına konım, dutmayınî^j dedi, »övdü eene tesbih çeker gibi. t Arkam T»T> önce para LtNt pardssü«ünün cebine daldırdı ve iki bobin çıkardı. Bobinleri görür görme7, 36 mm.ük olduğunU anlamıştım. Bobinler avucunun için rfe duruyordu. Bana doğru uzatmıştı. Onlan almak için uzattım elimi. Ama o hızla çekti elini. önce para, dedi, sükunetle. Kasaya yöneldlm. Açtım. Heyecandan şifrevi tutturmam ıor oldu biraz. Üstelik aıkam da dönüktü. Birdenbire kafama birşey vurup paralarla birlikte savu;acağı duçüncesine saplandım. Bu ise tedirginligimi daha da arttırıyordu. Sonunda kasayı acmavı basarmıştım. Desteyi alarak, kasanın ağır kapağını kapattım usulea. Orada. oldugu yerde duruyordu. Gözlerini gazete kağıdına sarılı pakete dikmişti. Merak ve açlık ifadesi vardı gözlerinde. îşin canahcı noktası gelip çatmıştı. Satmaldığım ?eyin ne olduğunu görmeden paray\ vermemeve karartıvdıra. Bir yandan paketi içarken, Bbür yandan masama dogru yürüyordum. Sonra vüksek sesle ve vava? yavaj paraları saymsya koyuldum. On be§ bin iki yflı elil.Bfs vüı.« Tedi yu« elli.» On altı bin... E DİŞİ BOND •DOtAB TELEVI'Z . BİZ1 E ••••«••••••IIIIIIIIIIIIIIIII11IIIIII1IIII1IMII11I1IIII1IIII 21 Tanıyor musunuz bu delikanlıyı? Garson şasırdı: Çok tuhaf. Tuhaf olan ne? Gideli daha bir çeyrek olmadı. Nah işte ÎU masada oturdu. Sayet içeceği şeyi söylemek yerine «Dünkünden getir> demeseydi fark bile etmiyecektim ken disini. Katiyyen hatırlamadım evvelce kendisini gördüğümü. Ne iç miştiniz dün, dedim. «Canım bir cinfis» dedi. En çok da hosuma bu gitti. Cünkü dün aksam kimseye cinfis (fötürmedim. gayet iyi biliyorum Birkaç dakika kaldı, sonra gitti Tuhaf olan su ki, şimdi de hemen siz geldiniz fotoğrafını gösterivorsunuz ouun. Hiç de tuhaf değildi aslında. Roger, Maigret've söyledîği (fibi bir gün önce Select'te olduğunu doğrulıvacak bir clan uyeulamıya çalışmıştı. Oldukça basanlı bir usul bulmus sadece az içileo bir ieki istemekte hatâ etmisti Birkaç dakika sonra Nine girdi içeri. Bakışlan kederli ve endi«elivdi. Bara en yakın masava o» turdu, sonra komiseri g8rerek ayafa kallctı. kararsızdı. Maigref ye do»ru yürüdü: Konusmak mı tstiyorsunuz benimle. diye sordu Yok 5yle ozelikle de«l. Ama durun. bir sonı sormak lstiyorum size Hemen her akram gelirorsunuz burava değil mi* Raymond hep burada randevu verirdi bana. Belirli bir veriniz var mıvdı? Surası. girine» oturduğum yer. Dün de orada mıvdmız? Evet nîçin sordunuzT Peki bu resmin sahibln! g8r dügünüzü hatırlamıyor musunuzî Kız. Roger*nln resmîne baktı: Bu benim oda Vomjusu dive mınldand'ı. Evet Couchefnîn ogln. Gözlerini açtı, böyle blr fo'oSraf gormekten şaîirmış, bunım »lhndan ne çıkaeaguu düşünerek: Bu sabah slı glttHrien biraz ««nra ban» eeldi <îe«li. Mulen TİFFANY JONES Mersl. dedi usulca. Şavet bana bir ıhtiyacınız olursa... Mulen Biö'de adım Elyane... Artıstlenn gırdigı kapıvı biliyorsunuz degil mi, Fontaın» caddesinde... Pek de »or. pek de nkıntıh olmadı Maigret aksam yemegınden bıraz önce Haussmann bulvanndaki apartmanın kapısını çaldı Daha antrede agır bir krızantem kokusu geliyordu in=anm burnuna Kapıyı açan hizmetçi. ayaklannın ucunda yürüvordu. Komi^rin sadece kartını bırakacaSmı sanmıçtı, onun için de hiç aSzını açmadan her şevin bsştan asaSı sivah oldugu öifinün odasına kadar götürmiısfü onu. Antretîe Luisez stl11 bir teosinın içlnde birçok kart vardı. Cenare ar+ık tabutun içina konmuştu. çiçeklprin altında pek eö"'1nmüvordu. Bir "'orfe urun hoviu matem kıiıŞmds eavet seçkin, ffenr hir orkek MaieretVe başıvia hafifee «Pİam verdi. Onun tam karsmnda. P 1 T1 va^larında ba^it tavirlı bir kariın. vrtında kövlüVrin pazarlık elhi«pci. (Jir çökmü'tü. Komiser genç adama yaklastı: Madam Couchet'yi giSrebllir mivım* Roravım ahlsma kabul edehiiîr mi sizi' Kim divevim» Maieret Sorusturmayı yü rfıtpn komieer Köylü kadin olduŞu yerde dııruvorrî'j Bira7 sonra genç sdam tekrar geldl ve apartmanın içinde misafire yol e°sterdl Her «araftsTrl ajır çlçek ko* kusunun dısında. odalar oldukian ctblvdiler Haussmann buivannHaki apartmanlann bif çn?u eîbi. Reçen yüzvılın 10nundan VsTma eü?el bir apartmanrtı burs«ı Odalar büvnk h'ivültffî Kapıîari? tavanlar bira? fazl» sü^lüvdO «adece. Mobiivaiar a«»'Vavd! SaTonfla mnli»»''>m bîr krMal av!»e yürüdükçe fiiy^r^vnrıfn (Arkan «ar> SEOVE. DE UASTu. NEVE Karar anı • S GARTH AYLÂK MUSA 4TMATI bitirince desteleri toplayarak yeniden sardım gazeteye. Karar anı gelmişti. Filimleri verin, dedim. Bir e!im paketin üzerindeydi. 5bür elimi ise ona doğru uzatmıştım. tki bobini bıraktı usulca avucuma. Ve hemen paralara doğru uzandı. Henöı detfl, dedim. Filmleri bir förelim Snce. Banyotra onbes dakika sflrer. HerşeT hazır. Para da tamam. Onfinüzde savdım. Kabnl etmeıseniz bobinleri hemen iadeye hazırım. Tamam mı? Çok sfipheeisiniz. Bana cüvenebilirdinit. Ama kabnl. Burada bek]evece|im. Derin bir nefes aldım. Düzenbazın biri değildi adam. llk kez bu isin yaranna inandım. Parayı göstermem. işin istedigim gibi cerevan etmesine yetmişti. Inatçihk edip gözü 5nünde duran bir gerveti tepemezdi. Paravt yeniden kasaya kilitlediğimde sükunetle duruyordu olduüu verde. Ben de rahatlamıstım. Güç dönemi atlatmıştım. Tabakayı uzattım. îçlnden hir kaç tane çekti ve yine sükunetle: Siı dSnfinceve kadar bvntar oyalar benl. dedl. Cıkarken kapıyı dışardan Mütlemevi ihmal etmedim Geee hekçisinin iceri (firip onunlı karşılasması ihtimalin! bertaraf ptmek i«itiyordum bBvleee. An»ht»r lesini duvma«ma raBrren hlrf»v ^fivlemedi Ovsa rt'ipedıiz h»p«etmi$tim onu oda v ». Şimdl hedef karanlık odayd Blö'den henüz dönmüstum. Ne istiyordu? Bir aspirin istedl Ceiine için, hastavmış da kız. Peki Üyatroda, girdiniz mi işe? Bu akşam tekrar gideeegim. Bir dansöî yaralanmış. Sayet ivileşmezse onun yerine eıkacaeım ve belki kesin olarak alacaklar beni Sesinl alçaltarak de^m etti: Yanımda var yüz frank. V«rin elinizi Bu hareket bir psfkolofinln tam ortaya çıkmasıydı Yüz frangi Maigrefve herkesin İçinde uzatmak istemiyordu Onu zor durum da bırakmaktsn çekinivordu Ve avucunun İçinde oaravı burtıs^ık olarak tutuyordu Bir jigoloya verir gfbi verdi parayı göstermeden kimseyet Çok teşekkür ederim. Çok lyilik ettîniz. Hî^sedillvordu bfltdn gdcOnfl yitirdij8. Girip çıkan kişileT» karşı en küçük bir ilgi duymadan etrafına bakınıvordu. Yln« de TOİgun solgun gülumsemlye ealıstı: Sef earson blze bakivor. dedl. Neden sfzinle oldufcımu merak ediyor Ravmond*tm yerîne hemen rtzJ biılduSuTfltı sanaeak Basınıza ts açıvorsunuz. Blr s*v lcer TnUinl??
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear