Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAZFA DORT: :CUMHURIYET: u c a » ıa11. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA Bulgar Kraü Boris'in o devirde çekilmiş fotografı sol tarafta görülüyorHitler, Boris'i üçlü pakt» almak amacıyle ısrar ediyor ve baskı yspıyordn • •• ve TURKIYE CİHAD BABAN zprindeki egemenliklerinin sona ereceğidir. Hıtler ıstıhza Ue güler, Çok merak ediyorum, diye devam eder Şu bizim me?hur zırhlı kuv\etlerimizin birkaçı Türkiyeye girecek olsalar Türkler bunlann karşısında nasti da yanırlar ne yaparlar? Size düşen bir gorev var.. Türkiyeye bir saldırmazlık paktı anlasması içinde şn teminatı verebilirsiniz: «Biı Bulgarlar, yabancı askerlerin Bulgaristan üzerinden Tiirldyeye girmelerine mâni olacağız.» Sonra elçinm donuk tereddudünü gbrür: Eğer Bnlgarlar üçlü pakta îrirmiş olsaydüar.. Bu konuştuk larımmn hiç birini şimdi konujmak lüzumunu dnymazdık.. Bu meselelerden hiç biri ortaya çıkmazdı. Türtdye se«siz sedasız kaderine razı olurdu. Bulgaristan kararsız rak nfifuz bölgelerini taksim etsem . Bunun karsısında Türkler susmaktan ve kadere nza göstermekten başka ne yapabilirler? O zaman Türkiyenin kaderi Baltık memleketlerinin kaderine benzemez mi? Rusya, Tür kiyeye gırerse bir daha çıkar mı? Bunu Türkler de pek alâ biliyorlar, büiyorlar ama nedense bizimle yine de anlaşmak ismiyorlar Draganoff bu sözlerl clddıyetle cünlemekte, göz bebeklerini bı le oynatmamaktadır. Hitlerin Turkıyeyı tehdıd eden sözlen aynen Bulgaristan için de geçerlıdir. Nıtekim bir sanıye J sonra Draganoff un korktugu başuıa gelir, Hıtler koltuğunda doğ rulur: Bulgarlar, Tflrklere bir saldırmazlık paktı teklif etmelidirler, eğer Türkler buna olumlu bir cevap Termeyecek olurlarsa o zaman açık açık Turkiye Ue her türlü siyasal ilişkilerini keseceklerini ve Türkijenin karşısına geçeceklerini de söylemelidirler... Evet Turklerle ortak sınırlannn var ama, siz Türklerden asla korkmamalısınız. Çünkü demin de söylediğim gibi Turklerin yapabüecekierı hıç bîr şey yoktur... Karşısındakının yüzünde hiç bır memnunluk alâmeti gorünmez, Evet; yilruz Myın Ffthrer, sizden bu i? için birac zaman vermenizi de isteyecefiz, mehil isteğinin nedenlerini size arzetmekliğime müsaadenizi rica ede ceğim . Evet sayın Führer, Kralımız majeste Boris, sizin ra nımzdan aynlıp da Sofyaya gelınce Moskovadaki elçimizden Molotofla yaptığı konusm» hakkında bir mesaj abr... Yalnız sayın Führer der, SLINDA Hıtler, Bulgarlar'ın, Alman nufuzu altındaki uçlu pakta gırmeleruu yanı Almanlarla ıttıfak yapmalannı istemekte, clçıyı de bunun için sıkıştırmaktadır. Çünkü Almın Devlet Başkanı, Balkanlardan, Afnka'ya sarkmak ve yıne Balkanlardan Rusyayı tebdit etmek, gerekırse Turkıye uzerınden Kaikasyaya ııranTnpfc nıyetindedır. Fuhrer: Türkler pek âlâ bilirler ki, A diye devam eder, Bulgaristan'ın bütün amacı Rus tehlikesine kar şı koymaktır. Bolşevîkliğin, Bulgaristan'da yerleşmesine karşıdırlar, Türkler de Ruslardan ve komünizmden ciddi olarak çekinirler, böyle olunca Türklerin Bulgarlarla bir saldırmaıhk paktı imzalamaları gerelrir. Hal buki bunu yapmıyorlar, bunun nedenini de anlanuyorum, tekrar ediyorum, üstelik bu hareketi budalaca buluyorum. Türkler farkında değiller mi ki, ben bu gün kalkrp Moskovaya gitsem, Stalin Ue karşı karşıya otura Boğazlar IİTLER bu sözlen de sarfetI tıkten sonra, karşısındakini I daha esash bir şekilde ıkna etmek ister Evet, hiç tereddüt etmeyin!. Türklerin yapabileceklcri hiç bir şey yoktur. Türkler bilmeı1er mi ki.sizinle sUâhlı bir ihtilâfa düstükleri zaman bunun tek manâsı ve neticesi boğazlar ü H YARIN ŞAKASI OLMAYAN ADAM Ikind Dünya Savası yülannda Pasifik kıyılannda cereyan eden korkunç çarpısmalardan biri .. «••••••MIMIIIIIIIMfllllaMMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIf ••••••••••••• endülüste isyan İki oyun j *LBUKÎ yukarda naklettigljmız konuşmalardan 51 gun I evvel, 1940 yıhrun 1718 Ekım günlennde, biri Hitlenn kararBâhı olan Bergbof dıgeri de Kremlm'de aynı zamanda ıkl pıyes sahneye konmuştu.. Bulgar Kralı Bons, Almanyadadır ve Berghof'da Hitlenn karşıstndadır, Hitler, Boris'i uçlu pakta gırmege âdeta zorlar, Bons bu baskıdan kurtulmak ister. Türklere güvenmedığinı, Guneyden bir îngılız, Fransız, Turk hücumuna uğrayabilecefıni, kamu oyumm hazır olmadı?: nı gızli kelimelerle ter dokerek anlatmaga çalışır . Kral Boris. Hitlerle bu sıkıntılı mulâkatı vaptığı sıralarda ıse. Bulganstanın, Moskova Buyukelçısını de Molotof, Kremlındeki dairesıne dâvet etmış ve karşısma oturtmuştur. O da büvukelçiye şunlan söylemektedır Biliyoruz. Almanya kendisiyle ittifaka Rİrmeniz hakkinda sizin üzerinizde büvük tazvikler yapıvor. bu baslava siddetli mukavemet edeceksiniz, pakta kpsin olarak girmeyecek» siniz!.. So\7et Ru.'va üçlü pakta eirmenizi istemivor. tekrar edi>orum Almanlarla kesin olarak isbirliği vapmavacaksıftıı, onTtt " * rın tarahnda yer almayacaksınız . Molotot ıkna etmek isteyen bır sesle sozlenne devam edıyor Eğer Bnlgaristan ran olnr ve isterse Sovyet Rusva taarruz nereden gelirse Rplsin. bu taarruz karşısında Bulgaristanı silâhla koruvacafı hakkında Bulgaristana teminat vermeğe hazırdır. Hi FAKİR BAYKÜRT 127 Baki Hoca. Kabak Musdıınun bn çok önerali gününde yüklendiği före\i hiç aksatmadan başarabildiii için mutlulnk duyuyordn. Ama namaz vakti gelince de eli ayagı titremeğe baslıyordu. Cami yakınındaydı. Köye b8yle bir kalabahgın doidnfu günde, Musdnnun Havmanalı ustalara yaptırdıfı minareye çıkıp güzel ezanlar okumavı çok istivordu. Ama Musdo bırak. mıyordn. Daha dü|ünün birinci günü. «Bak Baki Hoca, senin imamlıfci üç fün isdop ettirivo. rum! Allah da gSrfiyor, sen de görüyorsun, isımiz önemli'. Ezeni. namazı isdop ettiriyorum'. Dütün görevine dıggat et kardasım! Dügün «ftre\in bitsin, ^onra çine oku eıenlerini. kıldır namazlanm.» dedi, kapattı bn M>1U. Bn vüzden çıkamıvordu minareve, eiremivordu camive. Ama üzülmenin de bir favdası voktu. Emir, sert dfmiri hart diye kesivordu. Musda bbvle emrediyordu. Cenabı Allah da görtyordu >ukardan! Sadece namaz abdes defil, her is durdn k6>de. Oknlıı da paydos etti Musdu. Okula vardı, «Dersler isdoop!» dedi çocuklara. «Dersler isdop! Düfnne gelip el cırpaeaksmız! Hey hoy çfkeceksiniz'...» Ankara öfcretmen Okulunn veni bitirip eelen stajyer ögretmen ık mık divecek oldu, Musdu çıkıstı ona da: «Bosver oğlum üzkan «fendi! Bu dancır duneurun içinde çoçuâ^n kaf,asına ders girmez. Esasına bakarsan diiglin'ie*retmek de btr derstir. Hıssalı^rTieî. mi de! Selbes bırak yavruları! ^en de^j»riy konus gelen konnklarla. Onların içinde de ög. retmrn var üç bes. Arkadaslık et kendilerivle. Nr? Ne mfifettişi? Akiına yanayım ulan! Ter. cubesiz oldujhm ne hrlli bak! Ulan Evri kövünde yalnız benim söıüm yörür! Cumhnriyet Bav. ramı mı? Ne Cnmhnriyeti? Onn da iki gün sonra kutlarsın. kutlamaısın! Hadi gcç konukların arasına, vi iç, alı« hayata!..» özkan efendi biraz kahırlanacak gibı oldu ama kime kahırlanacak*' Baktı gördü yok otesi, kanstı konukların arasma, oturdu onlarla içki masasına! Saz dinlivor, türkü sövlüvor, eline verilen bir tabancayı havava doçrultup sıkıvor, hayata alısmaya çalısıvordu simdi. Musdunun konağından bakınca genis, engebeli, vesil ekenekler uıanırdı. tnce bir dere ekenekleri ikive bölerdi. Derenin iki vanı tarak disi eibi sögüt, kavak agaçlanyla uzar giderdi asaiıra do|ru. tkiser adım aravla hinlerce kaıaktı. ince. uzun. hüzünlü salınıslanvla ozaklardan göz alırlardı. Söiütler de aralan doldururdn. Mart gelir gelmez dalları patlar, çıvar giderlerdi >ukarı yukan. Cç dört vılda bir budanırlardı. Dünya para tutardı söğütltr. kavaklar. Ormanive sıkıydı sükür. Ankarada çecekondn yapacak yoksullar kötü kavağın kötüsüne en azından 100 lira verirlerdi, avafında! Söeütler kırktan elliden giderdi trak para. Kavak vardı üç yüze, üç yfiz elliye satılırdı Kavaklar Kabak Musdunundu. Sn kıyınndaki sögütler onnndu. Su onnndu. Çünkü sn kıvısınIIIIHIIIHIIIIIinillllllllllllllll daki topraklar onundo. Sadece topraklardan kalkan ekin ortaktı. Ba|lar, bahçeler, nanmlar hep onundu. Ama cömert adamdı Musda. Harımları bahçeleri vermisti ortakçılarına. Ek>p d.kerler, kaldınrlar, yerlerdı çoluk çocuklamla. Baçlardan kalkanı da bölerlerdi. Kavaklıdere Sarap Fabrikası üzüme iyi para venrdı. Evciden kimse götürüp satamazdı. Ama ber bagdan Musdunun aldıfcı hisseler toplanınca dunya olurdu. Çeke çeke bitircmezdi kamyonlar. Faralannı da «defaten» alırdı. Üzüm paralarını getirir Cinli Kâmileve verirdi: «Sok bir koseye! Evi gün olur. kötü tün olur!» derdı. tzum paralarını biriktirirdi Kâmile. Ekinlerl ortasından böleTdi Musdu. Çeçler, sürülür savrnlur: bir aîava. bir orta*a, bir a4ava bir ortağa! Bölüsümü Baki Hoca vapardı. Her çeçin verini vnrdunu sünüriip Hocanın «hak»ı olarak Bakinin ambarına tasımak da, aîanınkini çuvallara doldunıp konaja getirmek de ortakçının görevivdi. Musdu bunları u\eun fiyat buldugn gün kamvonlara vükletip kimi zaman Kızılcava, kimi zaman Ankarava sevkederdi. Bunlann da parasını «defaten» alırdı. Dünva para tutardı. Ama Musdu tutmazdı parayı. Ticarete yatınrdı. Ankara'dan Amerikalıların «Pieks» oazanndan mal cekerdi. Taf. pev. nir. bal. mor lâhana toplardı. Alırdı satardı. Paradan da para kazanırdı. Babadan kalma miilker obnasa hn cift cubuk islerine bakmazdı MusluîSevMfivordo ciftçiliS Onun s»vdigi «tfcah McJHk H»hAf(M Mende*Mn'T«tıiftd« aSalara traktör saelandıŞmda. altı traktör cekmisti Mus. dn. tki vıl ujrastı bunlarla. Sürücüsü. bakıcısı, kâhvası. mazotu, vedek parcası. kazası, cezası . srvrnedi bn isi. Sattı traktörleri «Açrımaz basıma afrı vavu!» dedi. «\eme ilâzım. ver ortafa. bak kevfine! Baki Hoca da bas kâbva olsun. tamam » Ortakcılar dörüst adamlaTdı. Bugdavın karnı varıktı. nlçin vanktı? Bölüşülsün dive. Bir a£ava. bir ortaîa! Bir a£aya. bir ortaça! Geride hir kile kalsa onun da yansı aiava, vansı ortafa! Bir tek tane kalsa, yarısı agava. vansı ortaîa! Bu «n<îul üzere» çok ivi tidivordn islrr. Baki Hoca «bu usul»ün kitaptaki rerini bilivordu. Yılda birkaç sefer Musdu cuma kılmava rirerdi camive. Musdu gelince Baki Hoca bnidavın karnının niçin varık varatıldıfını. kitaotaki verini belirte beiirte anlatırdı cemaate. Töreli islerdi cift cubuk isleri! Musdu ciftciliîe bnnun icin katlanırdı. Bunun Jçin ortakçılanna ivi davranır. hos tntardi hepsini. Allah da kendisini hos tutardı elbet. Tarlalannrn berpketi artar. ek«ilmezdi. Tarlalan eksilmezdi. Babasının tünündeki gibi, Gökçimenin altına altına girerdi durmadan. Gökçimende bev yoktu. aga voktu. Ama aı topraklıvdı hepsi. Az topraklar bölüne bölüne daha da az olmııstu. \damın topraîı az olunra geçimi de zoralırdı. Topraktan baska çelirleri voktu. Onlar «tecaret»e giremezlerdi. O kadar. cık parayla. o kadarcık kafayla nasıl girsinler. di? İ DİŞİ BOND Sıkıntı RAL BORtS, Berghoftan ne yapacağını bılmez bır halde cıkar. ve Bulganstana döner, Bulganstanın Moskova Büyükelçisi ıse Molotofla yaptığı konuşmayı Kral memleketine donunceye kadar Sofya'ya bıldirir.. Sofyada hem sarayda, hem hancıyede çok gızlenmek istenen fakat butun çabalara rağmen sannısak kokMsu gıbı dı^anya vuran bır pndişe. bır keder, ac? ıçınde ne yapacajmı oılememenın sıkıntısı vardır Bunun uzenne Kral Bons ve arkadaşları kJİâhlarını onlenne kovup dü şünurler. duşunurler, düşunurler ve nıha\et hıç bır karar veremszlpr Eğer Hıtlerı kısa bır sure daha ovalayabilırlerse o zaman Allah kenm. geceler gebedır kım bılır neler doğar Po lıtıkada umıtslz olduğunuz anda zaman kazanmak da bir dıp lomasi metodudur Nıhayet şıfre ler hazırlanır. Berlın Büyükelçısı meseleden ve konuşmalardan haberdar edılır, o da aldığı talımat üzenne Kral Borısm. Berg hof'da Hitlerle yaptığı konuşmadan tam oeş gün sonra Fuhrenn karşısma çıkar, kalbıne damla danıla zehır akmasına rağmen çok memnun ve mutlu bır msan gıbı ellerıni mesut netlcey; elde etmiş bır msan halıyle oğuşturur Savın Führer, der, size çek mutlu bir haber getiriyorum, prensip itibariyle Bulgaristan üçlu paKta firmeğe karar verdi, Basbakan Bogdan Filof, Dısişleri Bakanı Popoff. Savunma Bakanı Daskaloff uzun görüşmelerden sonra pakta girmeğe \e vesıkayı imzalamağa karar \ erraışlerdir. Elçı Draganofl bu sdzün Hıtler m üzerınde ne e t ö yaptıgını olçmek ıstermıscesme bıraz susar, karşısındakının yiızune Dakar: K İDA.ÜE.Y\ M4 BÎR KIUÇ VEK S 0 4 TİFFANY JONES lllllllllllllllllll fArkası Buydu lşte adarn. Buydu işto yaşadıgım hayat... Nerede oturuyordunuz? Nanterre'de Şehirde bır yer hiie tutacak durumumuz yoktu. Tanımış mıydmız Couchet'vi Hıç aldırmaz bos verırdi her seye.. Ne utanır. ne sıkılırdı Gayet geniş adamdı. Çok para kazanmak ıçın varatıldığını ve kazanacafını ıddia eder dururdu Blsiklet işmden sonra, saat zıncırleri satmaya kalk tı Hayır katıyen tahmın edemezsimz Düşünün Mosyö, ışportada saat zincirlen satıyordu Ve kızkardeşlerim bu durumda onunla fcarşılaşınz korkusuyla Neuilly fuarına gidemiyorlardı. Siz ml lstedinlz boşanma71? 15 GARTH V.23 Bu nareketınizden çok mut luyum, çunku lnceliğınızı gosterıyor üstelik.. Sadece atncelık» sözcUğü, kadınm gri renkli gözlerinde bır şeyler değıştırdi ve teşekkür anlamırda başmı öne egdi. Çok zor durumlarda lcalıyor insan. dedi Herkes anlamıyor bunu Hattâ matem elbısesı gıvmememı söylıyen kocam bi ie Dıkkat ettımz mi gıymeden aıyıyorum Peçe yok, herhangi bır matem Işareti yok Sadece sıvah elbıseler Maıgret çenesıyle onayladı, pi posunu masanın üstüne koydu Bosanmış olduğumuz ve Ro ger benı mutsuz etmiş olduğu için değıl Gitgıde urlven gellyordu kencime Sezdirmeden hazırladıği ko nuşmava yanaşıyordu. Ozellıkle \nrmi sekiz ailenm oturduğu boyle buyuk bır bınada Hem de ne aıle Binncı katta oturanlan kasdetmiyorum Ancak onlarda bile Mösyö de SaintMarc çok kibarsa da, kansma dünymnm bOtun altmlannı versen, yine selâm vermez niç kimseye. tyi yeösmiş bır İnsan içm zor oluyor boyle şeyler . Parlste mi doğdunuz? Babam Meaux'da şekerciy Oynayan gölgelet AYLÂK MUSA Imtihanlarına Hazırlama ÜNİVERSİTE Kursları BEVRELER 1 Mer* May s sonu 1 MartMtyıs ı o n u 5 dl ** k.ur»lord» < 0 Oca\k 1 Subal 5 S Şubat Ha ran l o n u myrt yap.l.r M A H M U T '2O M«y s 5 Hmz '»n G Ö K S E N a» n«'•"•»>. Beyazıd Mithatpaıa| Cad Ist. Tef. 275132 3 Mayıl M«yı««On Cumiıurıyet 697 Kaç yaçında evlendlnla Couchet'yle Yırmi yaşmdaydım.. Onutmayın kl aılem çahstırmazdı b«ni dukkanda .. O sıralarda Couo het boyuna yolculuklara çıkardı Hayatını gayet ranat kazan dıgırn. bir kadıni mutlu edebileceğıni soylemişti. Bakışlan dikleşmlşti Maigref de bır alav tehdidı olmadjjına guven getırdl. Onunla ne acılaT çektiğiml hıç ıstemem anlatmayı.. Ka zandığı bütun parayı bırtakım gülünç spekülSsyonlarda kay bediyordu.. Zengln olacağım diye tutturmuştu. Yılda uç kez yer değıştınyordu O derecede kı oğlum doğdugu zaman bn kuruşumuz yoktu, bebeğin kun dagını bıle annem almak zorunda kalmıstı. Nihayet şemsiyesini yazı masasına dayadı. Maıgret önceki gece gölgesını perdenın üstünde gordüğü zaman da kadın muhakkak böyle aynı kurulukta, aynı sertlıkte konuşuvordu. Bir kadına bakabilecek durumda olmayınca evlenmemek gerekır. Bunu bilır. bunu soylerun. Hele üstelik gururla hay sıyet de yoksa... Bır sıralasam size Couchet'nin hangl Işlera gınp çıktıgmı... Ona emeklıliği de olan sağlam, ddd3 bir ıj aramasını söyledim. ömegin devlet dairelertnde falan... Hı<j değilse kendisine bir şey olursa meteüksiz kalmazdım Ama kabul ettiremedım Bilmem ne olarak Fransa Bısiklet Turunu izîemeye dahi kalktı. önce o gıdıyor yemek içmek. yahut buna benzer seylerle uğraşıyordu. Vo on parasız eerl dönüyordu.. Başmı sılnlmış gibi öne eğdi ama çizgileTi hep smirliydi. Mosyö Martin bizimla aynı binada oturuyordu. Simdıkinden daha gençtı İyi bır devlet memuruydu. Couchet serüven peşinde koşrcak için hemen her zaman yalnız bırakıyordu beni. Ah... her şey çok dürüstç» oldu. Anlattım vaziyeti kocama. Dâvayı ortak açtık geçımsizlikten Sadece Couchet çocuk için nafaka verecektl bana Martin'le ben evlenmeden önce bır vıl bekledik. Simdi kıpırdanıp duruvordu iskemlesinin üstünde. Parmaklan çekiştirip duruyordu çantasmın eürnüs sapını. Görüvorsunuz hic tallhlm olmadı Başlaneıçta Couchet nafakajn bile düzenli Bdemiyordu Hassas bir kadın lçınse cole zorduT ikınd bir kocanın kendısınden olmayan bir cocuga pa ra harcadi»mı eörmek. Yanm kapanan eözlerine. yeniden dislerinin arasına sıkıstırdıgı piposunun sönmüş olr masına ragmen. havır uyumuyordu Maigret. lArkası var)