Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA DÖRT: ÎCUMTÜRITET 23 Ocak 1971 IKINCI DUNYA SAVAŞINDA Iki delinin ve TÜRKIYE kopardığı büyük bir kasırga Bu yazı dizisi hakkında • m m •• CIHAD BABAH KİNCİ DÜNYA sava91nın başladıgı 1939 yıhndan bugüne 31, silâhlann susmasından bu yana da 25 yıl geçti. Yeni kuşakl*., dünyayı sarsan bu müthiş kasırgayı unutur gibi oldular. ve sanki bir daha bu dünyayı artık ateş yalamayacakmış gibi kalplerindeki heyecanı, y , ideolojilerin emrinde, birbirleri ile mücadele etrae yolunda seferber ettüer. Oysa bans andla$malan bile henüz imzalanraadı, devletler hu I kukunça yapüması gereken bu andlafmalar imam njkâhlarmın hüküm sürdüğü çevrelerdeld resmî nikâh muamelesi kadar anlamsrz ve lüzumsaz kaldı. Fiilen neıicelenmis fakat, savastan evvel msvcut olan anlasjnazlıklardan çok daha fazla ve daha aiddetlileri insanlajı birbirine kırdırmaktadır. Bugünkü huzursuzluklar hiç şüphe yok îkinci Dünya Savafinın meyveleridir. Avustralya müstesna dünyanm hiç bir kıt'a»ı yoktur ki orada huzursuzluk olmasın ve mevzıi savaşlar genel barısı tehdit et meğe devam etmesfaı. ğı zekâsına galip, son yayınlarla da anlajıldığtna göre Stalin gJM bir paranoyakın çekişmelerinden doğdu. Hbrt btı büyük kasrrgayı yaratan bafka ulualan da etki}«ndiren derin sebepler yok değüdi. Btr psikopat Ue bir paranoyak, bu sava? sebeplerinin üzerindeki kulleri ; fürdüler ve her zaman, dünyamn her yerinde olduğu gibi ak lnflinı buaların deUUğine m&ni olacağma onlara uymağa mecbur kaldı. Bu kua yazı serisi s z i otoz yıl geriye (ötüreeck, tekniği çok eski iakat zamanında hiç sanaaayon yapmadığı veya sansurden geç mediği için kimse tarafindan bilin meyen çok meraklı ve ibret verici bir filmi o zamanki dekoru ve «HMer'in GUU Konnsmalan» adlı kitap büyflk hacimll bir doküman kitabıdır. Marbarg Lahn1 ds tarih profesörlügü yapan Adreaa Htllgrnber, nran seneler araivlerde ealıtarak bu kitabı meydana getirmistir. Yazann dayandıfı vesikalar halen Bonn'da Alman Hıriciyesind» bclanmaktsdır. B« vestkalann esan. • tarihlerde Hitler'in konnsmalarda tercümanlıgını yapan Paul Otto Schmidt'în steno ile tnttngu notlardır. Paul Otto Schmidt, Hitler'den sonra d» Alman Hariciyesinde kalmış ve önemli görerlere atanmıştır. Ritapta Hitler'in İkinci Savsa içinde, bir©»k elçiler, devlet adamlan ile yaptığı kon«amalann hepıi yer almıştır. Ben bütün bn konu«m»l»r üzerinde dnrmadım. Talnıı Hitler Ue Bnlgmr Büynkelçisinin BaUtanlan ve Sıellikle Türkiye'yi ilgilendiren önemli kiMmlanm Türk oknyucnsona nakletmek istedim. Bn kanmşmalar bize, tabminlerin nasıl yanlış çıktıjını, döşunCTİerin naııl altfist oldn. ğunn, tarih ve politikada beklenmeyen olaylann bekleııen olaylardan daba çok yer aldıfını ispat etmektedir. DöşSncerae jöre, b« notları okmuk, bir dvnımn iyi anlamak ve o anUyifla geleeeie daha bilinçli bir şekilde bakmak vönflnden vatandaşlars yarar saglayacaktır. Zonntrak KÎNCt DÜNYA Savası bir ba kıma beş kıt'a üzerinde egemenlik kurmak isteyen Hitler gibi bir psikopat ile kurnazh I konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU memek lâzun geldiğini de Mv» Ben biraıdan Türkiye Büyük Eledeyim. Çünkü bu hülâsayı (Hit çesini (Hüsrev Gerede) çajıracafım, ve ondas Türklerin ba anlerin gizli komışmalan) ismini ta larastz tatumlan hakkmda bilgi fiyan v« bugün için resml ye do küman niteliğinde olan bir kitaptan nakletmiş bulunuyonnn. Yine bu seri yazıda fiziğin, kiro Bu yazı serisi, dost gözükenleYARIN rin zaman zaman neler düşündük yanın nasıl değişmeyen kanunlan vana, milletlerarası iliakilerin lerini, bir milletm nrtmdan küECEL TERİ de şafmayan kanunlan olduğuçüklfi, büyüklü ne gibi pazarlık nu görecekaniz.. Imkânını bulların yapüdığını da açıklayacakduğu zaman büyük balık küçük tır. Size nakledeceğim kısımlabalığı daima yemek isteyecektir. nn doğruluğundan asla süphe etÇünkü gaz hacmini genişletmesi gibi sosyopolitik kanuniar da milletleri, ideolojıleri ne olursa olsun kaplarından dışan fırlatmaktadır. Bu yazı serisinde böy le bir sosyopolitik kanumın naaıl isletilroek istendiğini de görmek clanağına kavufacaksınız. C B. atmosferi Içinde size seyrettirecek tir. Paıariifcttr fe Bütün dünya üzerinde kesin bir hâkimiyet kurma karan ile milyonlarca insanın ölümüne şehirlerin de harabe haline gelmesine sebebiyet veren ild diktatör: Benito Mussoüni ve Adolf Hitler. ıııınıııınııııııııınıııııııııiHiııımınıiHiniHNtı \SjOXi Başbaşa 1940 yılının bir, 3 Aralık günü, Hitler, Bulgaristanm Berlin Büyük Elçisi Draganoff ile basba«a konuşuyordu, bu konuşma 13.30'da başladı ve 14'e kadar yarım sa at devam etti. Kısa bir hoş b«şten sonra, Hitler sözü uzatmayarak doğrudan doğruya konuya girdi.. Şu Kıral Boris dedi. blzimle birlikte Rotnanya'ya asker göndermek istemiyor, o yalnıı guneyde kendisiniıı £ozü olan Dobruea ile meşgul oluyor, eğer asker KÖndermek lâzım gelirse Dob ruca'ya gondereceğini soylüyot. Ben Ise jöyle düşünüyorum. eğer biz Kostence'ye. Alman birlikleri sokacak olursak, Rudar bundan son derece tedirgin olacaklardır. (Oysa Hitler oraya asker göndererek Stalinin şüphelerini tahrık etmek istememektedir). Bulgar Elçisi Draganoff dinliyor ve Almanyanm her şeye kâdir Führeri sözü bu sefer Türkiyeye getiriyor: Ben diyor. Türkiye ile bir sal dırmazlık paktı imzalamak istertm. Bu fikri ortaya attım, lürkler buna anlaşılman güç sebepler yüzönden yanasmadtlar; kabul etmediler. halbuki Türkiyenin bize karşı htç bir şey yapmayacaKina emlnira, yapmaz, çünkü yapamaz, yapacak halde değildir. Bu sebepten dolayi da Türklerin tutumunu budalara buluyorum. Ortnda bize karşı bn soğuk tutumlannı mâzur gösterecek hiç bir haklı sebep de görmnvornm. Hitler hiddetlc kanşık sesıni yükseltiyor ve devam ediyor: Onlar için bize karsı emniyet vermeyld hattâ şüphe edici bir ta vır takmmak delilikten ibarettir. FAKIR BAYKÜRT 'rn^amçınarm^ l<rine sakjan. " /nı?k •ü DİŞİ BOND MEVLİT vefatının kırkıncı gunüne rastla>an 24.1.1971 pazar günu; Bakırköy Kartaltepe Camünde ikindi namazını muteakip Hafız Aziz Balırlyeli: Hasan Akkus: Mustafa Ilgaz ve Kâni Karaca tarafindan okunacak mevlidine ej: do«t; akraba vc dın kardrşlerimızi davtt ederız Eji ve Çocaklan (Cumhuriyet: 6721 KEMAL TEKİN'in AILE BÜYÜĞÜMtİZ TİFFANY JONES r SlL BA ı su aoz J2ŞTA JtfTA 4 SOMftA â<it^ İY NÇCfO St l&A M /M\:/UkftUYACÂS Hüsnunun elinde bir kepçe, keskek kazanını kanf. tınyordu. Bâki Hocanm kansı, dört oeaklı bir mobiİKazm başında, kimi sade, kimi az, kimi orta, ki. Kâgıt para. demir para, bahşişleri bırakıp, asagıdan mı olur, yukandan mı, bir odaya, lçmi sekerl) kahve eenelerini sokup sokup çekiyer, ki sofralarmdan birintn basma oturuyordu konuksonra fincanlara doküyor, «Hadl. koştur çabuk!» delar. Bir yandan Bâki Hocanm kansınm plsirdlgl yip savıyordu yardımcılannı. Hüsnünün kansı Sel» kahveler, delikanlılardan birinin eliyle sunulurver de bolaşıklara bakıyordu. Karılardan kızlarken, bir yandan da kebaplar, kavurmalar hazırlanıp dan yarduncılan çoktu. getiriliyor. içki masasi birkaç çeşit peynirle, yuMusdu. Hüsnüye takıldı önee: «Ben parayı kamnrta, leblebl. knru yemifle, domates biberle, kazanırken essek gibi çalışmm. Alacağuna da çok vunla, karpuzla. haslanık patatesle, kokulu elmadiReatlıyımdır. Emme yaranımla yoldasımla yirken larla, bardaklarla, kadehlerle donatılıyordu. Donade heç esirgemem. Ara sıra sen de dikiver! Getirt tımı eksilen masalar yeniden donatılıyordu. Birkaç bir şise, koy yanına, dikiver.> Bâki Hocaya bagırdı: yudum içildikten sonra tabancalar çılayor, tavana, .Bir kadeh bnl Hüsnüye. Blr tabak meze ayır h»tahtaya, havaya, yere toıa sıkılıyordu. Bazan birsosi! Dıkmışm buraya Hüsnü bilâderimi, vermisin kaç kadeh içmeye de gerek kahnıyordu. Kimi geldieline kocaman kepçeyi, habire terletiyormın! Bire« gi yerden sarhos geliyordu, kimi de, elinde sije, de nesesini düşüneceksin adarnm!...tasıtm Içine dikerek geliyordn. Sonra Selvere geçtl hemen: Ulan Selver! LTan bana bak, hep bulasık, hep bulaşık olmaz anant Bir senlik. bir jamata, bir göriilmedik âlemdi Bir et topağı al surdan. atıver ağzma. Yimeden i|Mu«dunun duğünü. Mnsdunun bu düğünu, basmdakl kedere, aksi kadere karşm, bundan öneeki iki lemek olur mu ulan? Ulan burası senin kendi evhı düğününü bastınyordu. Dürünün karnindaki aksi sayılır. Heç çekinme. Sen benim elim defilsin rin cıkrp gitmisti çok şükür! Artık gülüyor, şakiH!.... yordtı kız! Gökii? gözleri dere »ulan gibi oynayıp Sonra Bâki Hocaya geçiyor: «Sen neden Içmldnnıyordn. Gelenlere kalkıyor, el opüyordu. Karıyorsnn ulan tabor imamı? Bu dünyada ırakı içip lann kızlarm boyunlanna sarılıyordu. Ana evini bı. bağıracaksm. cuvara içip savuracaksuı. sonra da rakıp gidecek kız oturur ağlar değil mi. Durü ağla>üzaşşa yatıp kanıraraksın! Sofnluğun yatamay* mıyor. gülüyordu. bir favda^ı yok. anladın mı?...» diyor, nesell neteH • (Daha ne giibneler gösterecem ona! Ebedi gülgülüyordu. •Yani buRün çok şatır oldum! Cenabaidörecem gözel yüzünü! Bindirecem miniposa, doğlah hepinizden razı olsuş,'vÖmrüj»,s^«l*miiJ jpim, nı Ankara! Ankarada taksi tomafili. Bir Çankaya, kolnm. belim knvvatlandı. Hemi de çok gencelbir Baraj; bir Çankaya, bir Baraj! Mehtap lokantadim bueün!..» diyordu. ' sında yogurtlo kebap yidlrip Amerikan suruplan Bâki Hoca usulca kuiagına sokuldu Mnsdunnn: içirecem ona.)« Kuzu damındak) içkiler de tükendi! Ne tertlBenzi biraz soluktu, ama o kadar olurdu! bat alalım dersin? Konuklar da durmadan geliyor«IBakar beslerim! Çekirdeksiz knru üzüm, helar maşşallah! Namlı ağa olmanm sonn bndor M mi de fıstık ile bir havtanın içinde balık gibi yayapalım!...» panm, tavlandınrım onu!)». •Ağasınm da, nammın da mma korum!» ieii Hoşnutluğundan uçuyordu Musdu. İçinde balık Musdu. «Tuncrri butun çabuk! Nere fitmt? o es«eresmi görünen anahtarlığını sol eline almış, konukğin kunnadığı? Ulan heç ijlerin çivclvlendiği bir zaların neselendiği odalardan birinden öbürüne glrip man. dügün sahabmtn oğlu arkadajlanyla Içkiye çıkıyor, birçoklarıyla tokalasıyor. blrçoklarıyla saroturur mn? Kaldırıp getîrin su fırlamayı !..J> masıyor, Hayırlı olsun ağa!» diyenlere, •Sağol yeTnncerl kaldırıp eetirdilfr. Kasketi elinde, ğen. Cenabailah sana da gostersin!» diyor, sonra ayaklan bitisik, bası öne eğik. babasının karfikendisine uzatılan kadehi alıp «Şereflnize kardaşlanm!> deyip dikiyordu. Bazan içkiyi göğsündcn sında durdu: «Emrini söyle baba!» dedi. asağı döküyor. yakasını paçasmı ıslatıyordu. içkiyi Tumuşadı Kabak Masdn: yarım yamalak yudumlayana kadar dört beş kişj «Çrkrceksin bizim reoyu, sfirecekgin Kızılbirden çatallann ucuna takılmıs birer lokma et, cava! tçki bitmis! Beni dünyaya şan mı edepeynir, birer dilim soyulmus elma, ya da ayva uzaceksin nlan! Kamyonn doldnrnp Keleceksin hetıyordu. Musdu da alıp ağzına atıyordu. Altm ve men: Tekelci Kâzim beye gelâm sSyle, debboyplatinle güçlendirilmiş dişleri, ağzma aldığı lokma. da ne varsa versin! Parasinı da çit anandan al. ları çabucak öğütüp yutmaya hazır ediyordu. YuNe? Kaç bin mi aîsyım? Kaç bin alırsan al tuyordu. Oradan çıkıp başka bir odaya giriyor, başnlan hayta! Kamyonn doldnr gel, o kadar!..» ka bir masaya yanaşıyor, orasmı da seneltiyordu. Babasını selâmladı. sallanarak gitti Tnncer. Konuklar. Yassa Musdu aga! Nurool! Varool! HaBir süre ardından baktı, oğlnnn befenmedl yırlı olsun!..> diye bağınyorlar, tabancalaruıı çıkaMnsdn: «Yıkıhp kalayim deme bir yerlerde!» rıp sikıyorlardı. diye bafırdı. «Bir boçnk srete kadar bnrda olaBir ara aş damına da uğradı. caknn! Ba kadar içecek ne vardı dtirzünön Bâki Hoca, dumanın ateşin arasmda. sintlerin üzeo|ln? Böyle çünde el içecek, sen içmeyeceksin. rine yahni et, salata, soyulmus yumurta, elma, kaBaban içecek, gen çevresinde fır döneceksin!.* vun dolu tabakları dizdirip odalara koşturuyordu. Bir hacuk saat sonra Tnncer kamyonn dolKadın. erkek on sekiz yirmi kişi çalışıyordu aş daI Kad durnp geldi Kızıleanın tekelinden. Şiseleri janmuıda. I mın Bıyık Bekir ter içinde kalmıştı. Kayadipli dıklardan çıkarıp dağıttılar raasalara. MBHH •••••••••••••••••••••ı•••••ıııııııııı••••atııııı•••••••••••• CArkan var) 126 y vz GARTH •/jr İ VV i" 14 Ince dudaklar. Dımdik karsısına saplanmış kararlı lert bakıslar. Bırısinin kendisine baktıgım gbrunce kıpırdamadı bile. Çizgıleri gergin beklıyordu. MEVLİT Merhum Em. Piyade Albayi Babam Seyit Celâl Berker Mediha Berker'in ıle Annem, merhume rv ruhlarına ıthaf edılmefc üzere, 24 Ocak 1971 pazar günü, ikindi namazından sonra, Fatıhteki Dülgerzade Camimde Mevlıd okunacaktır. Arzu eden akraba, dost ve dındaşlann tesrifleri rica olunur. Dr. BEDİİ BERKER (Cumhuriyet: 669) İmtihaniarına Hazırlama ÜNİVERSİTEİ DKVRKLIÎR AYLÂK MUSA EVİMDE PUV&BIU R.İM... y ^ v ^ GÖ K S E N ™"«".nMs*n.': Alif C A H Beyazıt İDersaiiesi T.fad ist Cumhuri}'et 871 t VA0VİİMithatpa$a DOKTOR , Opr. Ürolog Sıraselviler 99/3 t i A K8 ! H Telf. : 44 »7 44 t\ I J Süreyya ATAMAL ( ( İKÎNCÎ KAT1N PENCERESİ Baçkalannın küçük bir alayını kendileri için {elâketlerin en korkuncu sayanlann o mütecaviz gururu içinde Maig\azaıı: ret'in önünde yürüyordu kadın. GEORGES Lutfen oturur musunuz SİMENON madam. <'eviren: Okkalı, sa(, çocuksu, bıraz dalgın bakıslı bir Maıgret ka. Fikret OBEY bul ediyordu kadını ve kendisine dıkdortgen pencerenın be Ne demek ıstıyorsunuz? yazlığında en ısıklı ıskemleyı Tahmin ediyordum ki, bekleışaret ediyordu. Biraz once bek ısediğiniz. leme salonunda aldıgı pozun B*khyordum. tıpatıp aynı olan bir pozd'a, Saf saf gülüyordu kadına. ıskemleye oturdu kadın. Birden siyah örgü eldivenlerVakur blr pozdu bu elbette. rîe kadının parmakları rahatAynı zamanda bir savaş pozuy sız olmıya başladı. Çok sert du. Sırt kemıkleri iskemlenin bakıslar ufku dolaştı ve bir arkalığına değmiyordu. Siyah esinlenme oldu Madam Martin örgü eldivenli eli, çantasını da de: havada sallıyarak işaretler yapmıya hazırdı. Imzasız bir mektup mu Tahmin ediyorum ki koaldınız? mlser bey, neden geldigimi düSorduğu sorunun cevabının şunüyor. evet olacağından sunı bir ta Hayır. vırla güvenli görünüyordu. Bu da komisenn ağzındaki güDaha ilk kontakta Maigret'lücüğü daha genisletiyord . nin kadını balon gibi söndürÇünkü bu da gene kadın haktniye kalkması haınliğinden dekında bütün bildikleriyle denk ğildL Ama bir rastlanü da dedü?en karakteristik blr çizgiyğildi bu. Bunun gerekli oldudi. ğun.u billyordu. Kendisi odadaki koltuklardan Imzasız bir mektup almabırine oturmuştu. Oldukça badım. yağı bir pozda arkaya kaykılKufkulu kuşkulu bstsını <almıştı. Istahlı iştahlı küçük duladı kadın. manlar çeklyorrfu piposundan. Benı mandıramaz'îinıı kl Madam Martin birden irkilBütün canlılıjtıyla bir aıle aldi, yahut vücudu gerildl daha bümünden çıkınıj gıbivdi Piçok *ik olarak evlenriıS' "=icıl me Oynayanı gölgeler ınuruna o kadar çok yakışı. yordu ki. Onları pazar günü ögleden sonra örneğin ChampsElys^es'yi birlikte çıkarlarken düşünmek zor değildi. Madara Martin'in sınırli siyah iirtı, topuzundan ötürü çarpık duran şapfcası, aceleci «hareketli kadın» yürüyüşü ve çenesinin ard arda belirli sözler sıralavan o kıpırdanışı. Ve Martin'in ciklet rengi pardösüsü, deri eldivenleri, bastonu, güvenli yürüyüşü, «akinllği, avare davramslan ve vitrinler önündeki duruslan Malgret derin blr nefes çekerek sinsi stnsi rnınldandı: Evtnizde var mıydı matem esvaplan? Kız Kardeşlm öldö üç yıl önce .. Kardeşlm Blols'yi kasdediyorum. Bir polls komıseriyle evll olararu... Görüyorsunu» ki... Görüyonım ki.. Hiç. Maigrefyl hizaya getlpmek istiyorlu. Herhangi bir kadın olmadığını hissettirmenin sırası gelmişU. Artık sinirlenmiye başlamıştı. Bu kaba komiser yüzünden ha zırladığı Itonuşms hiç btr işe ya ramamıstı. tik kocanızın ölümüne zaman öğrendiniz? Canım .. bu sabah Herkes glbl Kapıa kadın söyledJ bu isle sizin Ilgüendlginizi Durumum nazlk oldugu Için de... Anhyamıyorsunuz. Yok anlıyorum Şey bu arada oğlunuz dün öğleden soora size uîramadı mı? Ne demek istiyorsunuz? H1Q Basit btr soru. En asagı Uç haftadan bert selmediglni kapıoi kadın söyler size Gayet kuru Konuşuyordu Ba Ki=lan daha mütecaviz olmuştu. nutknnu saylemiye bıhaksızlık etmemij mıydı? (Arkan var)