22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DORT :CUMHURİTET: 2 Ocak 1971 seyin bin Ali üe yapüan andlasmalar) ve sonnnda da, 1907'de fanzalanan tngiliz Rus andlasmasi geretince, tran'daki Îngiliz nöfuz bolsesinm tanınmast. İki gun sonra Fransa'nm programı yaymlanıyor: (tskenderiye Körfezi dahil olarak) Snriye Te Kilikya, Toros zinrfr daüarma kadar. Ermenîlerin «Mersfaı dahll, Ermenilerin oturduğu yöreleri» koparmak şiddetli hayâlini Rus Dısişleri Bakanı çok büyük bir ihtiyat ve dikkatle karşılıyor; bu bölgelerin Ermenistan'a bırakılmasınm Fransızlar için umut kırıcı ve karamsarlık verici olacagını düsunüyor. Bu arada Petrograd'dakl Fransız sefiri kendi izlenimini şöy le özetliyon «Snriye kapsamuıda Filistin de vardrr.» Suriye ve Kilikya, Sazanov tarafından hemen Delkase'ye vaad edildi. Delkase, bundan olağanüstü sevinç duydu ve ek olarak da «Filistin topraklarma değgin olan kimi yöreleri mülk edinmek için dnrurau savnnacağmı» söyledl tngiliz görüsü daha karmasık re daha ihtiyatlı brr yöntetnde sörıindü!» Daha 20 Martta tngiliz Hükümeti «Bagtmsız mfislüman hükümeti sorununun «özümünden önce hükümetler arasında Irak, Suriye ve Filistin'in bölünmesi ola nagı sorununu tartısmayı mevsimsiz sayıyor» Nedeni açıktır: Yeni ve «Bağimsız» bir müslüman hükü metinin (fıilen tngiltere'ye bağmıh) kurulması ile dost devletler arasında bölünecek topraklar önemli sayıda azalmakta idi. Bu topraklardan, lngiltere genel bölme işine sokulmayan kendi bölümünü ve «Bagmuız Hükümet»! ayınyordu. lmperiyal ile Grey arasında bashyan görüsmelere gö re Asya problemine gelince: buna değgin sorunlann henüz anlasmalı devletler tarafından incelenmediğl ve bunlan yargılama olanağı bulunmadığı dü;üncesini Grey isaret ediyor.» Aynı zamanda tzmir'i de genel bölme işinden ayırarak, bunu da bağımsız Venizelos ve Vasil Zaharof hükumetine ekleyip, surimak için tngiliz dıplomasisi tüm güçlerini harcamıstır. Petrograd Hükümeti için kendi etkinliğini Akdenize dek uzatmiya neden olacak tek araç «bağımsız» Ermenistan kalmıştı. Zavriyev'in başkanlışı altında bir kurul organize ediliyor ve Akdeniz üzerinde bir limanla Ermenilerin Kilikya hülyalan yeniden canlanıvor «Bu program. bizim Dısişleri Bakanımız tarafından uvgun bulunmuştur. Dısişlerl Bakanımız. bu plânın sözden eyleme ulasmasına vardımını vaad etmic. tir. Fakat Fran5a ve tngiltere'nin kuşkusunu cekmemek için Ermeni delegeleri Rus B. Elçilerinin acıktan açığa karısmaları olmaksızın davramsta butunacaklar ve bunlar ancak zorluk cıkan durumda veya kendilerinin oiağan bulacaklan zamanlarda kansacak. lardır. İzolsky'den Sazanov'a 17 Mayıs 1915 Zorluk tzolsky'yi korkutuvor ve Sazanov yeniden Ermenilerden yüz çevirmekte ivedi davranıyor Sonra lzolsky kendisi Ermeniler'in hayallerine vardıma ko>"uluvor ve o zaman Sazanov bir daha •Petrograd yalnız Türkiye Ermenilerinin isteklerinm yerine getirilmesine yardım edebilir» biçiminde doğruluyor? Rusya, Rus diplomatlannm tstanbul üzerindeki düşlerinin sözden eyleme geçmesini kendi dostlan ile iyi ilişkide aramakta ve böylece onlan darıltmaktan çekinmekte idi Rusya'nın Cemâl ile düzenlediği plânlar ise «Ermeni entrikast» nı tüm olarak üıcelenmiye değer bir doğrultuda geliştiriyor, Briand ise bu plânların İngiltere'nhl cıkarlannı duvulacak bir dereeede zorluğa süreceğini sö«lüyor. Yine bu plânlar. vani Rusya'nm Cemal Paşa ile düzenlemek istediği plân ortadaki anlasmalar f?eregince Fransa'va vaad edilen toprakların. veni Surive il? Filistin'in bir bolümünün ve Kilikya'nm Fransa için yitirilmesi korkusımu içeriyor Bu sözler Benkendorf ta. rafmdan vazümn olup asağıdaki gibi sürmektedir: fngiltere bağımsız bir Arap Rükümeti kurulması dösünresinde oluo. hattâ bunnn İçin Mekke Seyhiyle î«rüşmektedir Briand ' da «Cemal tarafından önerilen görüşmelere razı olmakta ise de. valnrz bu «rörüşmelerde Fransa'nm. Türkive A<r»ası'nın bir bölümü üzerinde hakların'n tümiUle belirrfn nlarak «antanması gereeini ileri sürmektedir. Bu haklarm korunmasi da Fransa'nm bizimle yürüttüğü anlasmada kararlasmıştı.» tzolskv 29 Ocak 1915 gimlü uvaneı bir telvazısında, Rusya'nm görüsülen tâvizleri Fransa'va sunacağı bir kusku uyandınrsa tstanbul ve Boğazlar hakkmda imzalanan anlasmanm Paris'te gözden düşeceği hakkmda söze başlamaktpdır Grey ise bir Arap Hükümeti kunılnası hakkmdaki îneiliz niânlarmı Benkendorf B öeerek Rusva ve Fransa'nm uğraşmakta oldukları gibi, Ermenilcr ve Araplarla görüşmeler yürümesini geri çevirdi. 3) Rusya'nın savaştan ayrılmasından önce dost devletler diplomasisi: "ürkiye Asyası'nm kaderl hakkında dost devletler arasında sürdurülen diplomatik göruşmeler, daha Türkiye'nin bu iiç devletle ilışkiîe.rinin kesildiği günün ertesinde ortaya çıkıyor. Izolsky, bunun hakkında Delkase ile görüsürken, Delkase'nin kendisine ştı sözleri söylediğini yazmaktadın «Türkiye Imparatorlujju hakkinda Paris, Londra ve Petrograd arasında genel bir plân düzenlenmesi istenmektedtr. Türkiye Asyası'nda, Avrupa hfikümetierhıin çıkaTİarı çok kanşık olduğu içta. Tfirkfye tarafından saldrrgan Mr eylerae ceçilmesinden kaçmüdığı snrete, dost devletlerin de bn alanda saldırgan bir eyleme geçmemeleri ay gun olur.» Delkase, Rus birliklerinln valnız Kafkasya sınırında eyleme geç melerinden yana olmakta ve filolar aracılığı ile Çanakkale Boğazı'nm bombalanmasını ancak gosteri anlammda kabul etmekte ve «tngiliz filosnnun bu saldmyı för dureceğine bir isaret olmadığinı bildinnektedir. Ancak 1915 ytlı Ocak ayı basındadır ki. tngüizler tarafından N. Bokston aracılıŞı ile ve resmî olmıyan bir biçimde Balkan hükümetlerinin uçlü anlaşmalı devletler yanına çekilmesi ve tzrnir dahil, Küçükasya kjyılannın bir bölütnünün» Yunanistan'a vaad edilmesi anlamında birproje ortaya sürüldü. Bokston, lzolsky ve Delkase ile görüsmelerin'de, bu konuda yoklama LGELERİN IŞIĞENDA UŞILflN HNflDOLU Derleycn: ALİ RIZA ERSOZEN smda yeni bir demeçte bulunamadı ve «Türldye henüz yenilnıemistir» dedi. Bununla beraber Benkendorf, rnesleki bir iyimserlikle şu sözleri ekliyor: «Bizim görüşmelerimizin, tstanbnl hakkmda sözden eyleme BecmesindeH engeller Londra'dan çok. Paris'ten Kflmektedtr. Bu, Greyht durumunu daha çok kanstırmaktadır.» Izolsky^ıte Delkase üe g5rüsme lerinin sonucu da daha gönül açıcı olmadı: •Bnradaki hükümetin bizim isteklerimize tüm uyeun bir biçimde kamuoyo Szermde ge rekli etkiyi löstermesini beklemek fçrekiyor^ Fakat kendi düşüncesi olarak îzolsky, şunu da söylüyor ki: .Delkase tarafından sövlenen sözler, az süre önce. tndlir Bakanlan İle olan eörüsrnelerinden esinlenmektedir^ Bununla beraber •Sorunun düjrüm yeri. burada değll, Londra'dadır.Bundan ştı sonuç çılnyor ki, her iki diplomat da çözümü gereken bu sorunu birbirlerinin üstüne yüklüyorlardı: çunkü bu doğrultuda her ikisinin de athklan Uk adımm kendilerinin cesaretler'ni kırdıği açıktır Ruslar"ın aceleciligne ragmen. Paris ve Londra'da Çanakkale savasmm sonucu beklenmekle. bu konuda çekingeniik gösteriliyordu. tşkilsiz bir gerçek tir ki, Londra'daki meslekdaş» ile anlaşmıs olan Delkase. Boğazlar sorununu ulnslararası bir biçimt sokmak görüşünü kovalıyordu. Tüm bunlar, 4 Mart Î915*te Sazanov'u sorunu doğrudan doğruya II nci Nikola sdma s8z konusu etmeye zorluyor. Sazanov, bu kez dost devletlerin lstanbul ve Boğazlar üzerindeki Rus isteklerıne yardım ederlerse "O^maııh tmparatoriueunun ötrki bölgeleri veya baska yerler hakkında dost devletler tarafından önerilecek plânlar ve sfSsterilecek ist«klerin <atden eyleme eecmesinde kendi imparatorluk hükümetlerinin yardım lanna güvenebileceklertoi» bîldiriyor. Osmanlı İmparatorluğunun sınırları dışındaki başka ycrler hak kmda bu kitapta söz edılmıvecekse de, Osmanlı Imparatorluğu'nun öteki bölgeleri hakkmda Delkase aynı günde, Paris'te Izolsky'ye durumu yansıttı. Petrograd Hukümeti, dost devletlerin nza ve yardımlarının sağlanmasını bununla ümit etmiyordu. Petrograd'dakı nin, dost devleuer adma meyi sürdürmesinin ancak tstanbul ve Boiazlar »orununun he men çözümlenmesi kosuluna bağlı bulundugunu ortaya çıkarmaktadır: «İçinde bulnndufumur zaman koşullan altında. Kırallık Hükümeti, yardımm yararlı olacağı beklenea herhangi bir yerde, yardımdan yoksnn ediltnemelidir. Kendi kendine anlasılıyor ki, yapılacak herhangi bir yardım, herhangi bir kosula bağımlı veya herhangi bir iddiaya neden olmamalıdır. Doğal olarak, tic dost devlet hükümeHerinin ortaklasa anlasaeaklan bunlann difindadır.» Sazanov'un tüm bu çalışmalarında elde ettiği sonuç. Hükümet Dümasrndaki demeçlerinde görülmekte ve bundan ibaret kalmaktadır. Bu demecinde Sazanov'un, Delkase ile görüsmelerinden an!a dığırıa gbre, son %e bıten barıs ' Sbrüşmelerinden once biçımsel bir anlasma sağlanması olanağı yoktur. tngiliz Hükümeti de kendisine «Bofazlann herhangi blr bolümünün Tunanistan'a katılması sorunundan kesinlikle söz edilme diği hakkında da drtnecte bulunmuştnr.» Bu demeçte görülüyor ki, tstanbul hakkında, Sazanov ile Venizelos yarısma durumuna eirmişlerdir. Fransız B. ElçUiğinin g Mart 1915 günlü notasında ise lstanbu] ve Boğazlar sorununun çözümünde Çumhuriyet Hukumeti, Rusya'nın ısteklerini i>n karşılamakta ve fakat gerek bu sorun ve gerckse Fransa ve İngiltere'yi doğuda ve öteki yerlerde ilgilendiren tüm oteki sorunlar ancak barış andlasmasında kesinlikle saptanacak ve çiziimleneceklerdir.denılmektedir. Bundan sonra d» Grey, demecinde her ne kadar Rusya'da bu sorunun çözümO icın ha7irlanmıs projeler varsa da «Inefliz Hüküftıeti. Türkiye A.yasındaki Ingilb çıkarlan hakkmdaki sorunu henüz incelenmemiştir» deniknekte ve Benkendorf'un «Boğazların her iki yakasuıın da Rusya'ya verilmesi» hakkmdaki so rusuna resmî bir cevap verilmekten kaçınılmaktadır. Bununla beraber Rusya'nm, başlica rol if» ettiei genel askerî durum hakkmda ve Yunan filosunun yardımı olmaksızın îngiltere'nin sürdüremediği Boğazlan zorlama hakkında 8 Martta verilen demeçte hiç bir söz edilmedi. tngiliz B ElçilisHnin 12 Mart günlü notası. Londra Kabinesinin «tmparatorluk Hükümotinin nota«ında tstanbul ve Boğazlar hakkmda önerilcn konulara» razı olduğunıı jildirmektedir tngiliz B Elçiliği tarafından verilen tamamlayıcı biı notada ise, îngilterenin bu müsaadelerinin olağanüstü olan öneml. ayrınülı olarak açıklandıktan sonra bu müsaadelerin değindiği kosullar söyle belirtilmektedir. tstanbul'un serbert bir liman dnrnmuna petirilmesl. Boğazlardan serbest i$Ieme, Balkan RükümetIrrinin anlasmali devletlere eğili* ml olarak biçimde ortak çalısmalarını düzenlemek Için. Rusya'nm rabalarda bulunmast. Fransa ve İnsütere'nin buırün Tiirk Asvasından sayılan toprak hölümiindeki pelecekteki çıkarlan sorununun ?hzönfine almması. kutsal müslııman kentlerl ile Arahistan'ın ke iin olarak bafımsız bir tnüslüman hukumeti altında kurulması (Hü Haritalar çizilirken lar yapıyorsa da, Delkase, Surlye ve Fılistin'in Fransızlara yeterli ol madığını ilen sürerek yeter derecede kaçarnaklı bir karşüık veriyor. Bundan sonra Yunanistanın, Türkiye karsısında savaşa girmesi ile Yunanistan'a Küçükasya'da toprak tâvizlerinin verümesinin kabul edilmesi önerisiyle, doğrudan doğruya ve dirençle îngiliz Hukumeü ileri atılıyor ve Sazanov buna hemen razı olarak Atinadaki Rus Hçisine bu konuda tâlimat gönderiyor. Delkase ise îzmir'in Yunanistan'a vaad edilmesine kesinlikle karsı çıkıyor ve «îrmirin kaderi Türkiye Asyasmm bölünmesi hakkındaki genel soruna sıkı sıkıya bağlıdır. Bnrayı Yunanistana bırakmadan evvel Rnsya. Fransa ve İngiltere, bu bölme soruna hakkmda genel rörüsroeler* giri$meUdir» diyor. 1915 yılı Martmda dost devletler filosunun Çanakkale Boğannı ZOT lıyarak geçmesuu ve aynı zamanda İstanbulun ele geçirilmesini ve Türkiye'nin tum olarak teslımini beklediler. Delkase'nin görüsüne göre bunda başan «Türldye Avmpasmm varlığına artık son verecek, fakat Türkiye Asyasınm kaderl henüz bununla saptanamıyacak» şeklinde idi. Türkiye Asyasında toprak kazanılmasına kendisinm karsı olduğunu bildiren Delkase, «Vakit ve zamanında konuşmak üzere> dost devletleri yer.iden görüşmeye çağırmakta ivedi davrandı. îngUizler'in saldırgan davraruşlardan kaçtnmalanndaki ünutlere rağmen Çanakkale çevre sindeki savaşlar, Fransa'nm çıkar. ları açısından, diplomatik garanti istenmesini gerektiriyordu. Izmir'i Yunanistana bırakma biçiminde tngilizlerin yürüttükleri •Doğrudan doğruya hareket» Fransızlara güven •ermlyordu. Petrograd'da ise, önce basladığı zaman savaşın çok kısa süreceği gözönüne ahndığından, şimdi savaşa Rusya'nm uzun siıre direnmesi ancak temel sorun olan lstanbul Boğazları'nın Rusya'ya bırakılması olanağı ile ortaya sürülüyor ve bunun çözümünün daha çok hızla istendiği bildiriliyordu. Bu so run hakkmda Grey de, Benkendorfa yeterli kaçamak cevaplar vermekte ve Delkase benzerlıği ile, söyle söylemekte idı: «tngiltereain, ne Küçükasya'da ve ne de Suriye'de hiç gözü yoktor» «Bununla beraber, Iran Körfezi bolgesinde bazı yerler ayncalığ] ile» •Fakat • Rusyanın toprak isteğinde bulunması tüm Küçükasya'nın bölünmesi sorununa varır ve bu da birçofc devletlerin istihasını uyandırır.» Grey. tstanbul sorunu hakkmda, Avam Kamara YARI\|: UArap halifeliğ! veya kbir Türk sultanlığı» konuvercsim:A.XHANBAŞOGLÜ endülüste ••••••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I FAKIR BAYKURT tar fişekle birer tOfek size. Ha^z sen tüfek alma tstersen, arkalanndan rider hep okursun, anladm mı? Eğer bir ize raslarsanız, ya da kızı eskiyala•İnat etme a|a, bej tagga gel şöyle köseye!» derm eltnde görürseniz. Bekirle Cemal kalsınlar «en di Cemal. de ati sür. gel bize habar ver Hadivin bakalım!.* •Olmaz dedim ulan, lâfım üstüne laf komaCemal gitti. a n l l Kâmileden tüfekleri istedl. yın!» Davul zurna Sen ola'vı vuruvordti şimdi Kam.Hafız kızı buldu!» diye hsıldadı Cemal. yonun farlart da vanryordu Korna hiraz su<uynr. .Ne!!!!..» diye bağırdı Musdu. Nerde, hani?» biraz calıvorriu. lSussun!U dedi içinKen. «Yakın Hemen koca kapıva koştu. Sanki kız orada giloküslerü. dive haîırdı. «Dört dene lökü« \akm! bi daldı içeri. Cemalle Hafız ardmdnn koştular. LinBirini cvın alntna asm! Birini koca kapmm hnsina lin de yürudü geriden. Avlunun içinde kadın kız koyun. Birini içerlve verin. Birini de gezdirin elkaynasıyordu. Kabak Musdu girdi aralarma. «Hani lerde. Ne kadar fener varsa vakın. Lâmbalan \anerde?> dedi. km. Ortalık seker oanrikasi ıribi oarlasm! Kamyo» Cemal kosup kolundan tuttu usulca. Çekti mernun «stvkını dn «indiiriin. »kü birmesin!» divenin altına. Hafıza da «GeN dedi. «Gel anlat ağaya!» Dediklerin) hep vaptılar. «Zabahtan beri okuyorum tasın başinda!» diye Cinli Kâmile. Cemal eilin töfeklerinl. flanlatmaya başladı Hafız. «Bir görünüp, bir kaybosrklerini verdi. Atlan cıkardılar ahırdan. «F.nluyor suyun yüzünde. Şinci Çatağın yaylada bir huzü»vü okavup bindi Hatız. Cemalle Bekir de ğun içinde gorünüyor. Güvenilir üç adam salacakatladılar. Bekir kBvde hic kim«rninkine brnzesın, silâhh! Emroe kızı furmasınlar herifleri furameven aeavin hıvıklanvla volları vntaeah sibl caz deye! Suyun yüzünde ayna gibi eyice görünüduruvordn atın flst&ndf. Sürrlüier daja dotru. yor yani.. » At nalları troenin irindr vankilandı. Musdu elini sallayıp kişeledi ikisinl de: «tki lokma blr sev yemiyecek misin?» diye «Savsataya karnım doydu ulan! Yeterin gayn sordu Kâmile ulan! Telsizler. cahazlar getirtiyorum ulan! Bakın «Yooooo..k!. dedi Mnsdn «Yemevecem! Kıyarım seetln içinde kızı nasıl bulduruyorum ulan! n,bi)lanarA o*ae kalaçanj. «erif cafg? nerdevss <ftHj|>«lj||rWİ bir aya* w , bjrJMnlendirme ffoE?tir OdiM ha7ir edTn. Ce7vevl «Brün atasa, ' a n konusturan makine var, h l SVıtre savfari sever. SflHra da ba^Verbeti vaTr girsin ijin içine, bakın kızı nasıl bulujorum par^ınız. linntmavm Candarmalara desti pevulan! • nirleri rıkann. Tnk«tıl oocnklandır Nprden s5Hafrnn yüzfi burustn: rcekler kSvlerinde* Bir dat^ınlar. Birez de Emrae ilime sırtını dönüyorsun!» dedi burkuneslensinlfr evime ftadar eelmlsken Görevlerl larak. •İlim böyle söyiüyor. Çatağın yaylada bir bîtince döseli ndava vatak «prin nvmunlar ikinhuğun içinde diyor.. • di rzenine kadar. Yactıkiannın flstüne hirer Hmine konım alan sentn. gtt beni yanddıp rfıl «nvn bnlun nahl «>hrlvap!sn van«a kovundnrma!» Hafız eriyip birtl. Cemal sasırdı ne yapacafmı. larına »vrat bilp hnldnmnım. hökiimatımın Linlin araya girdi: candarmalan. kim np kanır'» •Canım dinle dedlklerint! Yolla ild adam! Tanm saat eecmeden etp çürtedl çeldi. ümut kalacağma emek kalsm. Hemi de atın mı Elinde teltizi «atiavip tndl Serif Çavns. yok, siiâhın mı yok. neyine darlamy orsun? Kendin Jandarmalar tüffklerinl nmnzlanna astılar. de gidecek değilsin! Gitsen bile kaç adımlık yol Çsvnsun hemen Sn&nde dnrdnlar. Çatasin Yayla?» Musdn vukardan inip eeldi kosarak: «Bırak ulan Lmlin! N*arar kı« Çatatm yayla«Dar vakitte reldiniz. açlık tokluk van^a da?» hemen yok«rı cıkalım! Yoksa birer gayfa içip •Bakarsm heç ummadtğtn blr yerden bulunuÇideUm Gökcimene!. dedi. verir! Yofta iki adam! Yolla Camallan Hafın. Ver altlanna birer at. Omuzlarına birer tüfek. Gelip «tkiser lokma hir »ev vesek tvi olnr!» dedi arasmlar. tstersen bir de dclikanlı koy yanlanna. Çavus. «Sonra fırsat otmaz'» Yani yasım geçkin olmasa ben de giderdim. emme Linlln hıvıklarını bump dnrnvordn: bu vaştan sonra gücüm yetmez • «Oidip Gökcimende de vivebiliriz Ben bir Musdu durup başmı kafıdi biraz: t n e füv demlerim!» dedi. •YoUasanı sidcr misinu'.' dedi Cemalle Hafıza. «Olmaz!» dedi Mnsdu «Rurda vir eideriz!» •Eyi bir nlsancı ver yanımıza!» dedi Cemal. Karısma hajhrdı: «Kâmile! Zufravı hazırla caSonra Hafıza baktı: Giderlz değll ral?» diye sorbnk!» Sonra Serif Çavusa dnndü: «Bavor Cadu. vns. hnvnr kardanm! Sen buvur ki candarma•Gideriz.» dedi Hafız. boynunu büktü. lar da bnvnrsnnlar!..» Çavusn tntnn vukarı ç» •Bckiri bulun !• diye bağırdı Musdu. «Bıyık Bekardı. Linlin de jandsrmalarla birlik vürüdü. kiri bulun. Binin birer ata. sürün hemen! Birer ka(Ark)t«ı •>rı ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••llllllla 105 ftt~' TİFFANY JONES 127 « Saym mtifettis. Söz konusu arabayı dediğini2 vere niye saklamış olabilirler? tşin Içyüzünü kavrayamadjm ama vine merak etttm dogrusu ya.» Terrell, anlasılmu birtakım fcelımeler mınldanaraktan kapıva dogru vürüdü Şu ufak tefek, su bembeyaı saçlı rahtp sinölno dokunuvor. canım sıkıyordu ne dense. Tom sırtma btr ceket geçlrmış. tekrar yanlanna (çelmijtL Çehre hatlan öylesıne eerijmış, vüzü de öylesıne sararmıstı ki. Sheila onu bu halde görünce bir tuhaf oldu. Ku$ beyinll herifin bınvdl zaten, noüslert görünca kendinı büsbütün kaybetmış, büsbütün salaklaşmıştı Toparîanmaz. durotnu da Idare edemezse her şey btr anda karmakarışık olabilirdl Tom mınldandı: « Geldim sef. Hannm. ÇıSabilırız.1 Sheila telâşla ona dogru koşcu. Omuzlajından tutarak öptü kocasım Oysa çoktandır böyle bir yakınlık çösterdigı voktu erkege kar$ı öptügü vetmiyormuş gıbı yanaklannı ok$adı. kra vattru da düzeltti: « Fazla oyalamazsmız değil ml $ef. Baksanıza ateşi glttikçe vükseliyor. Yfttması. istirahat etmesl lizım..« Mümkün oldugu Kadar çabuk bitirmege gayret edeceSiz mlsıs Whitsıde..» Terrell sokaJt ftaDisını Bçmı* ve çıkmıştı. Tom'la Beigler onu takip ettiler. Sheila esıkte dıkllerek arabaya bininceys kadar onlan izledı. Aynı anda LepsM koşmus direksıyor» Reçmlştl. Jacobv de arka koltufa oturdu. Biraz sonra araba hareket etU Gözden kayboldular. Sheila salona döndügü vakit, Maisky. fıavafından memnun görünüyordu: « Braro dogrusu. Candan nk btr sesle ve agır agıı KOnuşmuştu. Sonra elinde ıçkl bardagı İle yatak odasına voneldi. kapıyi slddetle carptı. A Polls arabası ormanın ıçlnden geçen şoseye dalmış, sürat18 Uerliyordu. Belırli bir noktava seldıklerinde Tom: « î$te burası» diye dığerlerlnla dikkaönı cektl. «Buick mar ka otornobilj tam surava bırak >m$tsn.> James Hadley CHASB Turkçesl Şehbal ATGEN tebrik ederim sizl. Hanl ben de encsk bu kadar beeerebilirdim rol kesmeyi Dolislerln karşısında..> Sheila, onu duymazlıktan gelerek salonun köşesindeki bara yaklaştı, bir bardaga sek cin doldurdu, birkaç vudum aldı sonra Maisky'den vana döndü: « Kocam olacak een MkSiı dan oldugu kadar hic ktmseden korkmuyonım. Blraz sıkıjtJ mı ne yapacagını bilemeveceft ka dar budala va Korkak Başımıza bir Iş açmasa bari..» Bu lâfları Maiskv'öen zlyafle kendîne s(1vlt3vormuscasına ki ?j?Z*. ^ AYLÂK MUSA LerskJ nemen frene basmış, Tltesi de boşa alarak arabavı durdurmustu Hepsl öırden atladılar Arabamn kapılanru açıfe bırakmislar buna mukabi) tabancalanru cekmlslerdı Toro'un eösterdıft daracık volda vürüyorlardı. Terrell de arabadarj tnmiş. tabancasmı çekmiştl Berikilere vetı$meden önce Tom "a vaklaştı: « Siz burada kalıp blzl bekleseniz çok daha tvı edersıniz mlster Whltes1de Aradıjımıa azılı haydut buralarda olabılır. Bılivorsunuz. tehlikell bir adam. Canavardan farksız tnsan hall bu S1? surada blr agacın altına orurup Kenflinlzı ber ihtımale learsı emniyete almalısmız .ı Tom. sefin de<1181 eibı vaparak blr Kenar» cekildj sıeara Daketim cıkardı Ellerl nasıl da tltriTordu Kibrtti cskTnakta bile güclük cektl Ama nıhat deftil ml? Dahs Bnnesine tnvas'a Simdı kendtm cok daha sakin ve rahat hlsspdivordu Evden kalkıp buraya kadar uzunca bir volcuiuk vaomak tvf eelmisf ea llba. tlk anlarda blr araba mr dar cercevesınde DOlislerle tııırun buruna bulunmak tpvktt rdilmts de nezaevine ?«rurt)H!vormus (ribi eariD biı rtuvpu uvanrtırmıstı icindp Fakat bira* «onra durumıın mc 'IP rannpttiS1 eibi olmndıfıni rarkedtnce derln blr npfes <!lmı« tehl'kevi savuşturduğu karusma kapılmıştı. tArkaaı rax)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear