25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA ÎKÎ : CUMHURİYET 15 Ocak 1971 J ynrt çapında devam etmekte olan bovkot ve direnişlerle girdik. Direniş hareketlerine son olarak Personel Kanunu ile uğramış oldukları haksıılık nedeni ile teknik personel de katılmış bulunmaktadır. Şimdihk kamu kesıminde başlaroış olan direr.işin. giderek teknik personeHn bötün çalışma alanlarına vayılması kaçınılmazdır. Zira bugun için sadece kamu kesimindeki teknik personelin iktisadî dunımuna ve demokratık haklarına açır bir darbe indJrmiş olan Personel Kanur.u, çok \akın bir gelecekte teknik personelle ilfili bütün alanlarda etkilerini duyuracaktır. Hattâ şimdiden dujnrnuna başlanııştır. Ve tehlike valnız Personel Kanumından ibaret değildir. Son 1amanlarda ortaya çıkan ve ayni doğrultnda voğunlaşan gelişmeler, teknik personel ustünde oynanmak istenen oyunnn kesin belırtilerini taşımaktadır. Yazının amacı, ayrı ayn ortava çıkan, fakat gerçekte bir butüniin parçalan olan ge> Iışmeleri belirlemek \e oynanmak istenen ovunu teşbir etmektir. önce şu sorulsnn açıklık trazanması jerekmektedir: 4) Paramn değerinin devamlı olarak düşmesine rağnıen, kamu kesimindeki teknik personelin ucretlerinde hiç bir artma olmayışı. aksine Personel Kanunınla ucretlerin duçürülmesi, yalnızca bütçe olanaklariyle ilgili bir ödeme sorunu mudur? Ve tazyik edildikleri zaman yöneticiler tarafından, «isteyen bu durumu kabul eder, çalışır, istemiven çıkar» sözii, neden sık sık ortava atılmaktadır? f ) Sivasî iktidann özel okul politikası ile yaratmaıa çalıştıçı teknik personel enflâsyonunun amacı nedir? A Her sene yıiz milvonlarca liralık proje iicretinin yabancı bfirolara ödenmesinde teknik bir zorunluluk var mıdır? Eğer yoksa, butnn büvük projelerin yabancı bürolara sipmriş edilmesinin perçek sebebi nedir? O Bir yandan yerli teknik kadroların. teo rube ve bilgisini geliştirecek projeler tamamen yabancı bürolara verilerek, tecrühe ve bilgi biriktirme olanaklan kısıtlanırken, öte yandan 2 Şubat 1910 tarihinde yavınlanan • / 1 J1 7 s»yılı «Devlet Proje thale Usuliı Kararnameainde» yerli proje bürolanna hiç bir öncelik tanınmaması, buna mukabil projenin ihalesinde, tecrubeli bürolara öncelik Unınmasının jerçek anlaını nedir? # Mesleği uyguiavabUmek için, odalara ksyıtlı olma lorunluğumı ortadan kaldıran, 7303 sayılı T.M.M.O.B. kanunundaki değişiklik. kimler için yapılmak istenmektedir? Yukarıda 5 tnadde halir.de sıralayabildiümiz gelişmeler, gerçekte teknik personel üzerinde ovnanmak istenen oyunun aoa şemasını meydaoa getirirler. TEKHİK PERSONEL BOYKOTU TEHLİKELER • Mimar Engin OMACAN I Mimarlar Odası Teknik Hizmet İthali Araştırma Komisyonu Başkaru çalısmıştır. Ovsa bu tamamen asılsız ve geçersizdir. Zira nlusal kalkınmamıza biç bir katkısı bulunmıvan, ithalât ve ihracatçılardan mevdana gelmiş bir spekulâtörler smıfına, vergi iadesi yoluvla vrlda milvarlarca Ura 5deyen bir bütçe, odeme zorluklan gerekçesiyle bur.u kalkınmamızın vazgeçilmez kadrosu olan teknik personelden kısamaz. Efer kısarsa bunun baska nedenlen vardır Resmen açıklanraıyan bu neden, yöneticiler tarafından sık sık tekrarlanma\a baslamış olan, «isteven bu durumu kabul eder çalışır, fstemiyen istifa eder» sozleriyle açıklık kazamnaktadrr. Amaç, bütun eıplaklığrjla ortava çıkmıs bulunmaktadır Bu amaç, vasıflı teknik personeli idari kademelerden ve karar alma mekmnizmasından serbest phasaia itmek ve onlann yerine, javaş vavaş. özel olrul mezunlannı istihdam etmektir. Bazı resmî daireler bu operasjona şimdiden girmişler ve odalara kavıt olmıyan, dolayıshle mesleğini icra edemiyecek olan 52el okul mezunlarını ("303 sayıh kanuna »ykın olarak) istihdam etmeve baslamıslardır. Buna mukabil kamu sektoriindeki vasıflı teknik personel çaresizlik içindedir. Bilmcktedir ki serbest pvvasada kendisini kesin bir issiıUk beklemektedir Çür.kii serbest piyasada en büyiik işveren olan devlet, yılda vüz milyonlarca liralık proje işini vabancı bürolara vermektedir. Sı\ası iKtıdar, bu konudaki tutumunu, 2 Şubat 1970 te va\ınlanan, 7/117 savüı Devlet Proje thale Usulıi Kararnamesi Ue iyice belgelendirmiştir Söz konnsn karanuuneye gore, devletin çıkardığı proje ihale Islerine, verli ve yabancı bürolar tam eşit haklarla girecektir, fakat devlet, proje işini daha tecrübeli olan bfiroya vereccktir. Bu, açıkça isi bir jabancı büro alacak demektir. Ve böyle olmaktadır. Bugün sayısı gittikçe artmakta olan, serbestçe çalışan teknik personelin önfinde, tutabilecek iki yol kalmıştır. Ya kendi meslekdaşlan ile fiyat rekabetine girişerek, dolavısi\le serbest pi>asada zaten dfisük olan ücretleri daha da kırarak, çok sınırlı olan işlerden bir kaçını alıp \urdunda kalmava çalısacak, ja da. başını alıp batıva goç edecektir. Batıda da onu veni bir sömürü beklemektedır Bugiın sadece Danimarkada, Türkiyeden aldıklan işlerle vaşıyan 5 proje burosu vardır. Ve bu proje bdrolannda, Türkiyeden giden Türk mimarlan, çevre normlanna göre çok diişük ücretlerle çabşmaktadırlar. Serbest proje bürolannın yapabilecekleri bir iş daha vardır. Yabancı bürolann, Türkiveden aldıklan işlerde tasaronluk etmek. \"abancı bürolar, Türldyeden aldıklan proje ve araştırma işlerini, kSrlarının yüksek olabilraesi için, teknik emek ücretinin çok düşük oldağn Türlrivede y»ptınnak isterler ve Işlerin bir kismım, •Idıkları ücretin çok altında bir ücretle yerli bürolara yaptınrtar. Yalnız dikkat ettikler! hnsus, proje konusundaki te> mel kararlann kendileri tarafından verilmis olmasıdır. Bütiin büyük projelerin yabancılara yaptınlması, ister istemez, bir takım kuşkulann dofmasma neden olmaktadır. Acaba, bövle darranılmasında kesin bir teknik zorunluluk var mıdır? Komisyon araştırmalan sırasında, ortava çıkan gerçekler. böyle bir teknik zorunluluğun bulunmadığinı gösteriyordn. Ve şj da förünüyordu ki, ulusal teknik kadrolar ekonomimizin, belirli bir plân dahilinde, kalkınma için talep edecefi bütün yatınmlann, araştırma, projelendirme ve uvçulama sörevlerini kesinlikle yerine getirebilecek durumdadırl*r. dor Topsde Foster Wheeler. Friedrich Uhde, The Badger Company Inc, Mc Kee v.b. Burada adı geçen kuruluşlann hiç biri bağımsız olarak kurulmuş proje burolan veva firmalan değillerdir. Her biri uluslararası buvuk yatınmcı firmalar tarafından knnılmuş, or.lar taradndan iktisaden devamlı olarak beslenen ve onlann direktifleri ile çalışan paravan tirmalardır. Bu paravan firmalann bir kısrru, dış siyasî baskılarla ve sivasî iktidarlarca kendilerine sağlanan olanaklarla araştırma ve proje işlerini alırlar. Geliştirdikleri proje kendi ana firmalannın amaçVanna tamamen uygandur. Dolayısiyle, esas inşaat ibalelerinin de ana firmalar tarafından alınması garanti edilir Bu yolla ulusal ekonomimizin. dolayısivle halkımızuı uğradığı kanplar aynca üstünde durulması gereken çok önemli bir konudur. Paravan firmalann bir kı<smı ise. son vıllarda ulusal teknoloji ve teknik kadrolar için gerçekten vahim sonuçlar doğuracak olan venS bir uygulamava çirmişlerdir. Kendi üretım dallannda ulusal ekonomivi kontrollannda bulunduran T.P.%.O.. Turkive Seker Fabrikalan Anonim Şirketi. Şeker Sigorta, Petkim ve Azot Sanayii A. Ş. gibi kurnlnşlarla ortak proje firmalan kurmak. Bakanlar Kuruhı karamamesi ile bu şekilde şimdilik 4 yabancı firma (proje firması) Turkiyede faallyete gcemiş bulunmaktadır. Bütün bn geHşmeler slyasî iktidarlann gerçek amaçlannı ve onnn da Stesindeki te> mel etkenleri kesin bir açıklıga kavusturmaktadır. UlusVararası finans kapital, daha eenta tanımıvla emperyalizm, Rerçekleştirmeve çalıştıfı diınva sistemi içinde. geri bırakılmış toplumlann ekonomik ve sosval gclişmelerin) tamamen ker.di kontrolünde bulundurmak ister. Bunu da o tonlumun iktidardaki hâkim gınıfları aracıhtı ile başanr. tşte Turkiyede, işbirlikçi hâkim sınıflar emperyalizmin bu konudaki direktiflerini gerçekleştirme görevinl vapıvor. Ve teknik personelin içinde bulundugu çıkmazı temelde, bn direktiner belirliyor. Yazık değii mi? I Sonuç baslamıslardır. Bu çerilemeye karşı başlıy*n tepkiler mutlaka genişliyecektir. Ve yine mutlak olan bir gerçek de, teknik personel, baslamış olduğu mücadelede basanva ulaşacakttr. Fakat bilinmelidir ki kendi tnücadelesi. fakirleşen halkın, empervalizme karşı olan devrimci mucadelesinden bağımsız değildir. Ve ondan bağımsız olarak başanya ulaşamaz. Ve yine bilinmelidir ki, bir toplum ithalât ve ihraoatçılardan kurulu asalak bir sinıfı içinde tasımadan da vaşıysbilır, battâ daha sıhhatl) yasıyabilir. Ama o toplum. kendi ulusal teknik kadrolarını içinde vaşatmak zorundadır. Aksi takdirde. kendi ulusal hedefierine ulaşamaz. Işte, teknik personeli, miicadelesir.de başanya ulaştıracak faktör budur. Halk, onun gerçek ihtivaç taleplerini destekler. Çunkiı onun talepleri halkın talepleriyle çelişmez, ayni dofrultudadır. ugün fakirleşen B kadrolar da kesinbalkın yanında teknik olarak fatdrlesmeye K Oysa... T > ersonel Kanununa, bufrüne kadar yapılan * ^ itirazlan. hükümet gadece, ödeme sorunlart (örusıinden hareket ederek karşılamaya ısaca, ulusal teknik kadrolar. ulusal kallanma hedefleri doğrultusundaki butun gorevleri yerine getirebilecek bilgi ve tecrübeye sahiptirler. Yeni arastrrma ve projelendirme olanaklariyle de bilgi ve tecrübe birikimini arttırmatan gerekir. Oysa gelişen sartlara gore, teknik kadrolann kendilerini hanrlama olanaklan, bizıat siyasi iktidarlarca kısıtlanmaktadır. Acaba sivasî iktidarlann böyle davranmaktaki amaçlan nelerdir? Bunun açıklığa kavusması gerekmektedir. Bu açıklıgı saglıvabilmemiz. Türkiyeden iş alan yabancı buro ve firmaların kuruluş biçimleri % çalışnıa e yöntemlerini tanımakla mümkün olabilir Komisvon çalısmalan sırasında, gerek resmî gazeteleri tarıyarak, gerek diğer neşriyatlan tarryarak, gerekse bizzat 5z kaynaklardan çıkarabildiğimiz yabancı buro ve firmalann en önemlileri sunlardır: Litton, Bechtel, Tahal, Ebasko, teco, Tıms, Freeman, Fox, Hal Hayır Peyami Safa'ya kimkıydı? Peyami Safanın kitaplannı çıkardım ortava. Romanlan, düşbnce eserleri, kestiğim gazete parçalan «Yalnızız» ı kendisi gondermiş 1951 de, «En büyük ümit ve dileklerimle» diverek Tek imzalı kitabı bu. Takınında hiç bulunmadım. İki üç kez konuşmuşluğum vardır. Bir dost e\inde. bir dergi idarehanesinde falan. Çocukluğumdan beri okuduğum bir yazar. Dergilerde, gazetelerde fıkraları, makaleleri, sonra romanlan: Fatih Harbıve, Dokuzuncu Haricive Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu vb. Kolay >azan bir kalem, keskin bir zekâ, korkunç bir çalışkanlık Nazım Hikmet'e ithaf ettiği kitaptan ithafmı kaldırmıyan bir dürustluk Ama giderek aşın sağa, devrim duşmanhğına, hastalık derecesine kadar inen bir «solculuk» korkusuna kendini kaptınş, düşıiş. Yazılarının da niteliğini yitirisi. belli konulan bellı açıdan ele alışı. Çıkar hesaplanna gore yazılar \azmak, C. H.P. ve \anasarak milletvekili olmak istekleri. Parti organlarında C.H.P. savunuculuğunu kimseve kaptırmanM, sonra D P iktidann» yanaşarak bu kez Ataturk'un partısıne saldırılara geçme En acısı, en kotusu, en bagışlanmazı da ölıimlerinden sonra Sait Faik'e, Cahit Sıtkı Tarancı'^a «aşın solcmdular» diverek gerçeğe de a>kın düşen lekeler surme çabalan On yıl oldu Sleli Yaşantı bitince tartışmalar da sona erer. Tazarlar kitanlarivle \aşarlar. Gazete sütunlarında kalan, bir daha kimsenin okumnacağı gündelik çekişmeleri, kızgır.lıklan yansıtan vazılar zamanla unutulur Kalan deçer taşıyan yapıtlardır. Pevanti Safa da romanlan, denemeleri Ue bir «edebiyatçı» Idfilifivle >aşavacak. tncelenecek, eleştirilecek, yerli verine konacak her şe\. Ama kendi eliyle yayınladığı, yayınlanmasını istediği vazılarivle Peyami Safa gazete yazüannı yaşarken kitap halinde bir ara>a getirmemişti. Bilerek yapmıştı belki de bunu. O tür yazılarından hoşnut değildi ondan mı" Yoksa vakit mi bulunadı bo\le bir secme yapma^a" Gerçek şu ki gazetelerde çıkan fıkralarından. makalelerinden bir seçmeyi yapmadı, kimaeye de yaptırmadı. B«ktım, Bin Temel Eser dizisinde bir kitap* Pevami Safa'dan Seçmeler. Kitabı bıraz kanştmnca, «zavallı Peyami» dedim içimden. Bir yazarın anısı çıkar hesaplanna bovle âiet edilir işte'.. İki tutucu el ele tutuşmuşlar yapmışlar bu seçmeyi! Peyami Safa'nm unutulması gereken ne kadar yazısı varsa bir bir dökmiışler ortava. Hani o, «de^rimbaz. mahutlar» sozcüklerhle dolu olanlan Pevami Safa ıalnız bu cesıt ^alın kat vazılar yazmış biri sanaeak bilmiyen. Hep ayni şevleri, ayr.i sözcüklerle tekrarlıvan jazılar! Değişik zamanlarda, değişik gazetelerde ayni konuyu on keı, elli kez, vüz kez yazmıs. Hemen hemen avni cumlelerle: Bu yüzden bir okuduğunnza beş on savfa sonra bir daha rastlnorsunuz. «Seçmeler* kitabı doğrusu \a Peyami Safanın kültürce ne kadar vüzevde kaldığını ortava çıkarıvor ivice. Aşırı sağcı, Ataturk devrimlerıne duşman, gerici, tutucu, çağ dışı akımlann taraftan kötü bir yazar var karsımızda! Bu mu Pevamı Safa dedikleri, bu mu o unlu «mutefekkır», o unlu «felsefe, psikoloji, sosvoloji ve diğer içtimai \e mânevi ilimler sahasındaki gelışmeleri \e venilıkleri yakından takip eden» yazar • fikir adamı? diye duşunmemek elde değil Sanki Pevami Safa'vı busbütün yıkmak, gözden düşurmek, küçültmtk isteven birileri yapmış bu «Seçmeler» i. Oysa Peyami Safa'dan çok daha başanlı bir seçme yapılabilirdi. Cahit Sıtkı'mn, Fazıl Hüsnu'nün sanat değerini ilk olarak arüayan, kamuoyuna duvuran bir yazann guncel çekişmelerin, heyecanlı siyasi tartışmalann ustünde kalan vazılan niye seçilmemiş? Ama «çift seçici» için \azar Pevami Safa önemli değil, onun en ivi yazilarım seçmek di\e bir istekleri. bir çabalan da yok. istenen, Pevami Safa'vı bugünnn gençlerine baçnazlığın, gericiliğin, ileri fikir düşmanhğının bir çeşit bayrağı olarak göstermek. sunmak! Bir de «tatlı para» kazanmak! Şu Bin Temel dizısı Atatürk ılkelerme karşı çıkanlara bir kazanç sağlama kapısı nasıl olsa' Gene de insan, yetkililere şunları sormadan duramıyor: Peyami Safa'51 böylesine kuçülten bir kitap hangi kurulun incelemesinden geçti, kimin karanyle ve emrıyle basıldı? «Çift seçici» ve kaçar bin lira odeme yapıldı? Turk edebivatının her şeye rağmen bir «değer» 1 olan Peyami Safanın olumünden on yıl sonra, hem de vakın ulkudaslan tarafından kıvılmasına nasıl izin verildi? Bin Temel eserler sudan ucuz' Verın bir beş lira alın bu «Seçmeler» i. Peyamiyi bayraklaştıralım derken nasıl değersiz, başarısız, acınacak bir yazar dunımuna düşürdüklerini görün. Bu reşit çiziktlrmeler bugünun, solcu olsun sağcı olsun »ydm gençlerinde bir acıma duvgusu uvandırıvor artık. Siz de acıyacaksınız Pevami've «Dokuzuncu Haricive Koğuşu» yazarına nasıl kıydıklannı goreceksiniz Bu arada «çift seçici» çok zor. çok önemli bir «marifet» \aptıkUrı için bınlerce liravt Bakanlıktan almışlarmıs! Sizin de bir beş gfM/mtmmr 11/1111 liranız gitmiş bu arada, xarar İ I K . l j l . 1 İI.I».IIİTL1> jok! ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^««««,.» azı tür kanserin tedavisi konusunda o derece ileri başarılar elde edildi ki, ilim adamlan, arttk.hir çok vak'ada hastalıktan kıırtulma oranını yüıde yüz olarak kabul etmektedir. Bu arada hastahğın muhtelif arazua ortadan kaldıracak aşıların kullamş zamanı da jaklaşmaktadır Bu gorus, genellikle dunvanın en tedbirli ılim adamlan ve doktorlarıran ifadelerini dile getırmektedir. Nitekim, bu doktor ve ilim adamlan sonu gelmeyecek zannedilen kanser felâketine karsı giri> şilen savaşta önemli bir dönum noktasının aşıldığını soylemektedirler. Veremın başarıh şekilde kon< trol altına alınması ile bu habıs hastalık arasında bir kıyaslama yapan, kanser uzerındeki çalışmaları ile dunya çapında şohret japmış bulunan Profesor Theodore Crawford olmustur B Kanser tedavisinde yeni gelişmeler ü" '£«. i özel yuksek okullann pivasaya çıkıs vıllannda Cniversite'de sayısı çok açık oturum yapıldı. U zamanlar, sorun, bugunkü kadar ortada degildı Ama çok yanlıs bir ış olduğu belırgindi . 1 özel yıiksek okullar eğıtiral bır tıcaret konusu vapıyordn. Cniversıte kapılanna yığılıp kalan «ençler saf bırer müsterı idı; vüksek okuln açacak olan da tüccar Amaç kâra yönelmısti. Dıinyanın hiçbir verinde bövle yüksek knralnslar voktu. Bir o|renciden her vıl Sçbes bin lira alan 5zel okul sahibı, besaltı vıl içinde dunvalıîını tutuvordu Müsterive malı satmak için pek masrafa da lürum voktu. Mahalle aragında bir apartman öjrptim İçin veterdi Hocalar üniveTSİteden saŞianıyordu. Üniversitenin dar tnaddî kosullan içinde vasıvan Ö6retim üyeleri de ozel vüksek oknl oatronunnn verdİRİ yüksek ücretle geçim sıkıntısını eıderivordu 2 Yüksek okul patronn öfrencivi s5mürüvordu. Temellnden sosval adalete avkın bir pıdis ortadavdı. Bir yandan voksul öŞrencüer dıgardn caliMrak kazandıklan paravi okul patronnna vatınyorlardı. Rt« vanda tendn aile cocnklan özel vüksek oknlu bîr e|itim detil. bİT eilenee kavnagı eibi kullanmak olanatını bnlnvordv 3 Hnkuk açısmdan da tntarlı bir vam voktu 5zel yüksek okullann A.nava«ava avkınlıSı mevdandavdı. Temel yasa, üniversitelerin niteliğini açıkça eöstenvor. 120'nci madde : Üniversıteler. ancak devlet «üyle ve kanunla kurulur. diye vazıyordn. Bütün bnnlar rok vazıldı. cizildl. Oavavı kamuovona dnvnrmak, politikacılan kıpırdatmak İçin eaba hsreandı. Ama sömürü düzeni üstüne otnrmus iktidar kıpırrtamıvordn. Nasıl kıpırdasındı? özel vük<ek okullar sömöru düzeninin bir parçasıvd». Süleyman Demirel'in biraderi H»cı Ali de özel vüksek okul acmısti. Hatta özel vüksek okulnn arsalarını devletten ucuza kapatmı», bn volda volsuzlnk iddialan ortava atılmıstı. Racı Ali'nin devletten aldıfı arsalann satısında usnlsüzlük oldufcvnn Tükvek Denetleme Knruln flveleri re«mî raoorla belirtmisler, ama Derairel. Denetleme Knrtıiıı üvelerinl kevfî bir kararla dafıtıv?rmisti. Hacı Ali'nin özel oknllan ticarete devam edecek, sosval adaletsizlik cecerli kılınacak. Anayasa bir yana itilecek. vük«ek ötretim ticaretl sürecekti. Devleti vönetenler bövle vönetivorlardı. Aradan vıllar (rectl. Yükfinü tntan tnttu. Memleket cocnklannın hflleri bükuldö özel yüksek oknllarda protesto evlemlerlne veva direnjslere geçen eençlerin ürtüne toplum nolisleri saiaırtıldı. Ozel vüksek okul patronlan bir vandan poli*e nüfuz ederkrn öte vandan kendilerine baflı fedalierden çeteler kurdnlar. Bu paralı »skerler. 6zel oknllarda hak<ız1ı»a ba«kaldıran çocuklan vıldırtntfc içindi. Memleketin pmç evlSdı. okumak icln oatrnna danvsmn parasını verivordn. Üstelik bn Bfretimin niteliiH de zanftı. b«sibostn, geçersizdl Nitekim Mimar ve Mühendis Odalan. «zel yuksek okutlardan meTiın olanlann diplomalannı tanımadılar. Haksız da değillerdl. Ama çecuklar vanıvordn. Patron kazanıyordu. Hacı All kazanıvordu. Sülerman »evin İsi yürüyordn, «ömüru düzeni devam ediTordn. Memleketin Bas eviâtlannın nrtma vnrmuslardı vukB: Çalı» oğlnm ! Zengin et patronu. sürükle somurfl düzen»ni, sen de bu carkın hir dislisi ol ! diyorlardı. Aradan vıllar eeçti Saka değil. oznn vıllar .. Bir insanın ömrfinü karartacak vıllar . Politikacılar arasında kıpırdtvanlar olda. özel vüksek okullar is. bir vandan Senato'da ele alınırken bir yandan Anayas» Mahkemesine basvumldn. Ve Anava«a Mahkemesl karannı rerdl. Şimdi özel yüksek oknlların Anavasava avkırılılı en yüksek mahkeme eliyle mühürlenmistir. Ama lüzum var mıvdı boyle bir «eye? Bunca vıl memleketin en aklı başında insanlan, profesBrleri. uzmanlan. vazarlan «zel yüksek okul tiearetinin ne rezalet oldnfrunu vaııp çlıivorlardı. Daha basından bellıvdi bn hikfiyenin «onu Devleti vönetmek iddiasında olanlar, bnndan sekiı yıl önce tedbirlerini alsalardı. slmdi bu memleketin geneleri ıstırap çekmivecektl. Ve şimdi ortalıkta kalan 10 000 e yakın genç ögrenrf, geleceğe kaygıyla bakmıvaraktı L ••••İNHIIIimilUMinM*"" 111111 ' YAYINLARI SUŞAR YILIN ROMANI Doğu Alıaaolu İnsanı Doğu Anadolu Dramı ..Doğunun Halk Olması DEMIRTAS TYHUN A S Î A ÇIKTI 256 Sayfa 10 TLDağıtım: GEDAGENEL DAĞrilM Cagaloglu/îstanbuig Cumhurıyet 440 Vecdi KIZILDEMİR ölum oranını o derece azaltmıstır Bu hastalıktan olum art.k bır kaıde olmaktan çıkmış ıst.sna halıne gelmıştır. İnsan vucudunun tumundekı lemfatık guddelerm kontrol altına alınmadan şişmesıne ycl açan «Hoçkıns» hastalığı da bugun kontrol altına alınmıştır Profesor Crawford şunları ılâve etmıştır : «Overlerde ve makattaki kanser, hattâ mıde ve cığer kanser turlennde olum oranı bugun 13 yıl oncesıne nazaran çok daha azalmış bulunmaktadır 1 Hat'â had losemı (kan kanserı ) teda\1s1nde de çok ılgı çekıcı gelişmeler kaydedılmıştır On yıl once uç hastadan ancak bırı bır ay yasaya'bılmekta ve ancak ıkıde bırı ıkı yıl >aşayabılmekteydi Bugün lse beş hastadan dordü 1, yarısı iki va hemen hemen üçte biri 3 yıl yaşayabılmektedır Trajık şekılde sonuçlanan bu vakaların tedavısınde de elda edılen başanlı gelışmelerın başka bır delılı de şudur: 1940'larda \asatı vaşama suresı 2 ile 3 ay kadar ıken bugun bu süre 30 aya çıkarılrruştır » Ancak, bugun kanser arastırmalarmın alanı o kadar genış, gerektırdiğı masraf o derece bujuktur kı, hiç bır orgut başkasının gıriştıgı araştırma sonuçlarını atlavıp geçemez. Kanser araştırma Kampanyalannın uç temel ınceleme alanı \ardır: Canl) hucrelenn faaııjetleri tokkında etraflı bılgl sağlamaK normal gelışmelermde rol oynayan ana faktorler ve mekanızmayı tesbıt etmek. Başka kanserli hucrelere aktanldığı zaman bu hucreler içinde meydana gelen degışıklıkler ve bunu saglayıp devam ettıren fai:torleri tesbıt etmek. Anormal bır hücrenın gelışmesını onleme jolunda takip edılecek metodların araştınlması Kanser araştırma merkezlerinde, bılım adamlan şımdı, kandakl hucrelerın yalnız anormal hucrelerın gehşmesıne mukavemet etmekle kalmayıp zamanla bu hücreleri yok edebilecek bır mekanizmayı saglamak gibl karışık bır çalışmaya gınşmış bulunmaktadırlar. Afrikada yapılan hummalı ça lışmalar bazı tümorlerin beUi de vınlsler yüzünden meydana gelebıleeegıni gösteren önemil buluşun ortaya çıkmasını sağla mıştır. «Burkitt Tümörü» actı verılen Afrıka «Lemfoma» hastahgmm hıkâyesı büınmektedır Dıkkatlı epıdemıolojık çalışmalar bu ozel hastalığın bazı coğ rafı ve ıklim faktorlerme bağlı oldugunu ortava koymustur HAZIRLAYAN: keşif ve Tüm Teknik Elemanlara DUYURU Teknik elemanlann sorunları hakkmda Başbakan ve yatmmcı Bakanlarla yapılan görüşmelerde. bu konuda çözüm getirecek acıklamalar yapılacağı şekhnde kesin bır söz almdıgı halde bu acıklamalar henüz yapılmamıştır Hafta sonuna kadar kaybedılmış haklar ve yan ödemeler konusunda kesın açıklama yapılmadığı takdirde Türkıye Teknik Elemanlan. 28 Arahk 1970 Genel Forum kararlanna uygun olarak 18 ve 19 Ocak tarıhlerınde boykota gıdeceklerdir. TEKNtK PERSONFL SENTJİKAS1 TÜRKtYF. TFKNtKERLERİ TEKSFN SENDİKAS1 T.ÜTÖS ELEKTRtK M' H'NDİSLFJll MLHENDISLERt OD4S1 O D AS 1 KtMYA ivrfcHEVDtSLERt OOAS1 MİMARLAR ODASI TÜRKtYE JEOFtZİKCtLER ZÎRAAT MUHENDISLERİ ODASI BtRLİĞf , GECİKTİRİLEN TEDAVI icatla aşının geUsmesı mümkün olacaktır. Nınayet tamyasaı tedavt. Bu alanda habıs tümorlerin yayılmasını önleyen bazı Uâçlarm meydana getınlmesi başta loseml kurbanlan olduğu gıbl birçok hastanın saghk durumlannaa gelişmeler «ıSlamıstır U nlü Profesor, bu konuda şdy le konuşmuştur«Başlangıçta tedavi şekıllert yalruz omrıi uzatma hedefinı tasıvordu, fakat yavaş yavas ılâçlar daha gelışıp bunlann en etkılı şekilde nasıl kullamlabılecsğı hususunda bılgı arttıkça hayatın uzahlmasına vonelen gavretler, koruyucu tedavi gayretlerıne yerını terketmeye başlarrnştır Dunun temel araştırmalan va bugunun tatbıkı araştırma çalış malan takdır edılemeyen bır şe kılde kanserh hastaların yaşama ve tedavi umıtlenni arttırmıştır. Ben, bugunun ve vannın temel araştırmalannın zamanla da ha bırçok kanser turunun korunna ve tedavısınde buyuk etkı sağlayacağmdan etrun bulunmaktayım » Daha on vıl oncesıne kadar boyle bır ivımserlık bır hayalden ılen gıdemezdi. Bılim komıtesımn başkam bulunduğu Kanser Araştırma Kampanyas'nın geçen yılki faalıyetlen hakkında yorumda bulunan Proiesor Crawford, son yırmı yıl ıçmde elde edılen başanlari sıralamıştır. Ha'oıs faalıyeti daha cenln'ın cıdarlarında hıssedılmeye başlanan Chonc • Carcınoma kadınlarda gorulen vırüs'ten gelen bır kanser şeklıdır. Son derece kokunç habasette olan bu kanser hızlı bır oldurucü ıdi. Bugun ıse bu kanserden mustarıp bır hastanın omrü uzatılabıleceğı gıbi çok vakalarda tedavi edılebilınmektedır. «1950'yı takip eden yülarda bu hastalıktan mustarıp olanlarır yaklaşık olarak yarısı tedav) edlımıştır. 1960'lardan sonra ise bu oran yuzde 84'e yukselmıştır • HAŞERE VE VİRÜS Cumhunvet 465 ARAŞTIRMA C alışmaiartlan çıkan en önemli sonuç, bu hastalığa kuvDEVAM EDİYOR vetlı bır ihtımalle OaşeTeden meydana gelen vırüsün sebep oluşunun tesbıti olmustur E B aha bir vıl önce Düyuk üvırüsü tecrit pdilmiş ve sonun mıtler veren kimyasal fakda bu vırusün lemfold nesiçle törlerden biri «Asparagıneve ku^'vetlı ıhtimalle başka Af se» olmuştu Bugün steroıd ılâorıka kanser türleri ile ilgili 01 larla birlikte kunanılısı büyük dugu anlasılmıştır umıdler vermektedır Bu arada O gunden bu vana bu vlrüsün araştırmalar devam etmekte ve hayvarüarda bazı kanser türüne kanserin baslangıcında tedavisınl sebep oldugu mevdana çıkan) mumkun kılmaya yarayacak vemıştır Avnca bazı İnsan virüs nl ılâçlann gehştınlmesine delennın de havvanlarda kanser vam edılmekted:r tevlıt ettıgi anlasılmıştır. Profesor Crawford"un üzennde dıkkatle durup ışaret ettığı Kanser tevlit eden bır vlrus dığer bır nokta bugün lyi soaılesının tnsanlar ve hayvanlar nuçlar veren ve aralannda radarasmdaki ilıskiye davandığı na vobı!ovolo.ıı ve nukleer tıp olzanvesi de tamamen boş bır so mak uzere bırçok arastırma alaniş kabul edilmemektedır Bu tun bunlar şu sonıyu ortaya çı nı daha vardır Butun bu sonuçlar Dlrleştlrlkarmaktadır • Habıs tümorlerin lmce, bırçok kanser vak'asını nedeni nedir?» uzun süre kontrol altında bulunBu sorunun cevabı çbzümlen duracak bır sert gelışmenın ködığı zaman. insanlan kansere şe basında olduftu anlagılır karsı koruvacak bır veya bırçok TÜM TEKNİK ELEMANLARA DUYURU Teknifc elemanlann sorunlsrı hakkmda BAŞBAKAN ve YAT1RIMCI BAKANLARLA yapılan görüşmelerde bu konulara çozüm getırecek açıklaraalarıo yapılacağı seklınde kesın bır S02 ahndıgı halde. bu acıklamalar henuz yapılmamıştır Kavbedılmıs haklar ve yan odemeler konunında. HAFTA SONUNA KADAR kesın açıklama yapılmadıgı takdirde TURKIYE TEKNİK ELEMANLAR1 28 ARALIK 1970 GENEL FORUM KARARLARI GEREĞİNCE 18 ve \9 OCAK TARIHLERINDE IŞE GİTMEMEK SURETtYLE BOYKOTA GtDECEKLERDİR TEKNİK PERSONEL SENDtKASl T E K S EN Herıs 16 460 D AGI BIR KftYIP Surmene eşrafmdan Hacı Yakupoğlu rnerhum Mustala ve Ayşe Dengiz'in oğlu merhum Sedat ve Haydar Dengiz'm kardeşlen, Dağıstanlı Doktor tbrahıro Maku ve merhume Mumınat Malcu'nun damatlan, Rıza Aybay'ın bacanagı. Adalet Aybay Cenap ve Ecmel Aybay'ın enışteleri ülya Aybav'm mânevi babası Dılara Dengız'ın kıymetlı eşı, Sureyya Paşa Sanatoryumu Göğus Has talıklan Mutehassısı YENİ İLÂÇLAR | nsandakı kan deveranının, I organ naklı amekyatlannda • bu organları reddetmeye sebep olan «Muharrip» hucrelerın sayısmı arttırdığı konusunda elde edılen bıigı onleyıcı ılâçların gelıştirılmesıne yol açmıştır. önceleri kanser hüorelerlnin «yabancı» bırer cısim olmayıp, hastanın nesıçı uzerınde gelıştıgıne dair bır kana&t hukum surmekteydı. Araştırmalar bu durumun bazı tumörler için vant olamıyacagım ortaya koydu. Bu goruşün aksine kanser hticrelerının bünyedekl masunıyet mekanızmasının bozulması ile meydana sıktığı anlaşıldı. Hatim Duası Zamansız vefatı üe bızlen derin acılara gark eden sevgüı Dr. Naci DENGIZ tedavı edılmeKte olduğu Ankara Yuksek Ihtısas 13/1/1971 gunu vefat etmıştlr Cenazesı 15/1/1971 namazmı müteakıp Şışlı Camıınden alınarak aıle kabristanına defnedılecektır Mevlâ rahmet eylesın Hastahaneslnde cuma gunü oğle Zmcırlıkuyudakı A1L kst (Cumhurtyet 453) İSTİSNA, KAİDE DEGIL Tomrjs Taner'imizin azız ve temız ruhuna ıthaf edilmek üzere 16 Ocai 1971 Cumartesı günü saat 14^0 da Şişlı Abıde Cad. Meto apartmarundakı evımızde kjraat olunacak Kur'anı Kerım ve Hatim duasma kendısıru sevenlerm teşrıfını rıca ederız. AILESİ Şişli Terakki Lisesinden Yetişenler Cemiyelinden* 17 Ocak 1971 Pazar gunö Okulumuz salonundakı geleneksel Talaş gününde buluşalıratDARE HEYETt Cumhurıjet 439 H usyelerdekl kanser türü de suratle olüme götüren biı kanserdır Bugün zamanmda teşhıs ve modern llâçlara ılâveten radyoterapı bu hastaUktan Cumhurıyet 452
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear