Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT b(r Ifadeyle bâksrlar» nemen 9lık çalmaya baflıyorduk. 6 CYİİU 19O CUMHURÎYET Yazan: BARNARD CHRISTIAN BÜYÜYÜNCE NE OLACAKSIN? îlkokul bitmi», Util de sona ermisti. O gün ortaokula b&flayacaktun. Koleje gönderilan Michel Rossouv hâriç, bütün eski n nıf arkadafları yin» bir aradaydık. Bu da güzel bir |eydi, çünkü hepimiz birbirimiz* bağlı kimselerdik. Ortaokula başlangıç günlerinde başımıza nelerin geleceğini hepi miz gayet iyi biliyor, bildifimiz için de karıüıkh bir dayanısma havası içinde daha ııkıfıkı oluyor duk. Kıdemli öğrencilcr Iki nra halinde dzilmif bekliyorlardı. Hlerinde birer kayış vardı. Biz, ara lanndan geçmek zorundaydık. Sı ranın lonuna vardı$muxda içi gubre ve pislik dolu tenekeleri kafamızdan aşağı boşaltacaklardı. • Tenekeyl bo«altırlarken ı» kın fözlerini açma» diye Fanie bana ıgrarla tembih euniiti. îlk olarak o'nden yürüme cesaretini de o gösterdi. Adımlarını gayet kararlı atıyor, ağır ağır yü riiyordu. Onun yerinde sanki ben ırıişim gibi yılgınlık duygulan içinde titriyordum. Kıdemlilerden biri elindekl ka yışı savurdu. Toka kısmı gömle••••••••••»•••a ••••••••••••••a ••••••«•••••••a •••••••{••••a** HAYATIM Girdiğimlz yeni dünyoda, orfık kızior da vardı Jini yırttı, vurduju yerl de kanattı. Korkunç bir itij kakı? ara sında tartaklana tartaklana dip tarafa kadar güçbe'.â gitti. ŞİMDİ SIRA BANA GELMİŞTİ Evet, |imdi sıra bana gelmisti. Koşrnayı, telâ? etmeyi gururuma yediremedı'iim için normal yürü meğe gsyret ediyor, fakat adımla rımı yine de çabuk çabuk atıyor dum. îlk kayıs darbesi baldınma indi. Tokanm. deriyi yırttığı mu hakkaktı. Diger bir kayış darbesi omuzumun üstünden dogru ya naguna indi. Sonra dört bir taraftan kıvkıvrak yakalandığımı hiısettim. Çocufun biri elindeki makasla saçlanmı kesti, bir diğe ri de kafamdan afagı pislik tanekesini indirdi. lndirdi değil, geçirdi demek daha doğru... Gözlerimi kapamanın tam zamanıydı. Bunu. »rkadaşımın tembihi gereğince vaktinde hatırlamıj ve uy gulami|tırn. Fakat aifedilmcı bir hata yaptığımı da biraz sonra an layacaktun. Pislik tenckesini kafama geçirirlerken nefes durumu mu ayarlıyamadığım için tıkanır gibi oldura. Nefes aldıgım takdlrde teneke muhteviyatından az da olsa bir teyler ağzıma dolacaktı. Tenekeden kurtulmak çabau llt iki elimi birden kaldırdun. Fakat birileri inadına bastırıyordu. Bunalmak üzereydim düpedüz... S<m bir gayretle sağa sola saldırmağa başladım... Sille, tokat, dirsek, tekme ve yumruk atma faslı çok kısa sürdü. Etrafımı saranlar ah.. of sesleri arasmda uzaklaştılar. Nlhayet kurtulmus, serbest kalmıştım. bu durura kuvvctleneccğin* «ayıflamaga yüz tutar gibi olmuştu. Artık büyüyor, ki|ilik kazanıyorduk. Karakter ve eğilimleri mizin sivri ya da yumusak tarafları sürâtle geli?iyor, meydana çıkıyordu. Yeni bir dünyamn esifindeydik... Bu yeni dünyaya Uk defa kızlar da giriyordu. Kızların gelis «aatinde okulun önünde kümelenmeyi âdet haline getirmiştik. Hepsi de bisiklete biniyordu asağı yukan. Rüzgârlı havalarda eteklerin havalanması bizdt isunlendiremediğimiz bir heyecan fırtınasının patlamasına sebebiyet Teriyordu. Onlar d» bu fırtınanm pekilâ farkındaydılar. Sadece görünüşten ibaret bir hicap duygusuna bürünerek gidonu tek elle idare ediyorlar, diğer elleriyle de eteklerini tutuyorlardı. Buna rağmen okulun tam önüne geldikleri sırada bisikletlerini durdurup inmek zorunda oldukları için etek lerini ister istemez başıboş bırakmaları gerekiyordu. O anda da bi zim hasret ve sabırsızhkla beklediğimiz manzara şahane bir şekilde gözler önüne yayıhyor, nab zımız bir anda kaçtan kaça yükseliyordu kimbilir?... Şayet kızlar bizden yana dönüp ilgi gösteren O çağlarda Van Herden Uimlı bir kızla gezip tozuyordtım. Erkek arkadaf larımın onu her gördükleri yerde durup ulık çalmaları benim için bir gurur ve iftihar vesilesi oluyordu. Onun için liirler yazıyor, sonra tafların altına saklıyordum. Onun okula geç kaldığı günler ben de geç kalıyordum muhakkak. Sonra, gü nün birinde buluşmaz olduk »rtık. Çünkü ben Sistie Grienbeck'e vuru!mu}tum. Deli divane oluyordum bu kız için. Oy*a gönül verdijim Slssie arkadaşlarımdan biriyle sevifiyordu. Bu konularda henüz çok acetnlydik tabll. ö özellikle ben. O tarihlerde Beaufort Wnt'« arkeoloji profesörü Robert Broonc felmifti. Bizim bölgedeki fosill* rin durumunu incelemek için bir takım kazılar yapmak niyetindeydi. Yardımcı olarak da okuldan iki ögrenci istedi. Çekllen kura sonucu tes»düf bu ya, ben ve Fanie seçilecektik. Hayatunın dikkate deier ve unutulmaz günlerinden biri de bu olmuftur. Bizi daha karfisına alır almaz kendisine hayran bırakmıştı. Biz kendi hesabımıza öteden beri bir profesörün ukallı olması gerektiğini dü|ünürdük. Halbuki söz konusu profesör tize traşlı. çok genç, »on derece de hareketliydi. • tlerde profeso'r olmak lenin de hoşuna glder miydi?... diye Fanîe bir aralık sordu. « Belki...» diye cevap verdim. •Fakat...» • Eski ve ölü kemtklerle mef snıl olmak niyetlnde degilim... Canlı varlıklar üıtünde çalıymak istiyorum. Diğer bir deylmle dolrtor mu olmak arzasundasın?..» Evet... Belkl doktor... • F a k a t ne?...» YENİ SİMALAR VE YENİ BİR DÜNYA llkokul çağlarında arkadaşlarla aramızda bitmeyen bir birlik ve beraberlik vardı. Ortaokula baş. ladıktan sonraki kısa süre içinde Barnard, bunca yıllık kansından »yrılmağa karar terdikten sonra çapkınlıkiannı eskiden yıptığı gibi gizlemeğ lüzum görmez olmultur. S«lnt Troprz'de çfkilen bu fotojtraf. ünlü doktoru »on »evgililerin. den Chona Ryan (siyah bluzlu ve şapk»lı) ile bir arads föstermektedir. Sol kenarda da fenç kadtnın bir portresi förülmektfdir... de dolaşıyor, ağaçiara bakıyor, yaprakları sayıyordum âdeta. Çok mâlum ve âşina şeylfri meçhul ve yabancı şeyler uğruna feda et mek üzere bulunduğumun farkın daydım. Bilinmeyen uiuklara doğ ru yönelmiştim ve garip bir gü vensizlik duygusu ürperiyordu içimde. îyi bir doktor olmak istiyordum... tyi ve töhretli... Sonra Cape fehrinde geçen yılın yazında tanıdığun bir de genç kız vardı: Minky... Onu görmek için de sabırazlanıyordum galiba?.. Yüzmek için nehire girdiğimiz 51 rada Hav^'a Ana misali soyunuyordu. Sonra bir öpüs öpüyordu insam... O tarihe kadar baska hiç bir kızda lezzetin ve |ehvetin böylesine raitlamami}Um. Çıl dırıyordum Minky için. AŞKTA DA, OKULDA DA BAŞARI Sınıfı o yıl da birincilikle bitirmeğe muvaffak olmuştum. Tâtile girmeden önceki kapanış konufmasını arkadaşlar benim yapmama oy birliği ile karar verdiler. Okul dışında bir de trio kurmuj durumdaydım. Çaldığunız parçalar çok beğeniliyor, tasavvurların üstünde sük?e yapıyorduk. Bu arada. biiyük güçlükler sonucu da olsa Sissie Grienbeck'i nihayet öpmeğe muvaffak olmuştum. Hem de kendi evlerinin salonunda... O'.gunluk imühanlarını da verdikten sonra Top Fakültesinde ka rar kılmiîtım. Öğrenime Cape şehrinde devam edecektim. Deniz kıyısındaki evimizde bir yaz tâtili daha geçirmi?, Beaufort'a dönmüştük. Pek yakında hareket etmem gerekiyordu. Hemen hazırlıklara giriştik. Bütün bir haftayı heyecanlar İçinde çırpınarak geçirdik. Annem giyccek eşyamı toparlamış, pn sevdiğim yemekleri üstüste pişirmekten de geri kalmamıştı. Babam is& iıüshütün.. sessizliğe , gömüimüştü. Ben boyuna bahçeF ENME N BALE STÜDYOSU Kuruluşu 1954 M üdür : BEATRÎCE FENMEN BüklOm Sokak. 94 Kavakhdere Tel.: 12 6619 Kayıtlara başlanmıştır. 4 yaşını doldurmuş olmahdır. Büyükler için ayn grup lar. Öğretim, okul saatleri Jışmdadır. Kurlar : B»le, Baleve hazırlık, Modern bale, Pivano. Keman, MİIII danslar. Milli Eğitim Müdürlüğünce tasdikli diploma verilir. (Cumhuriyet 10791) YARIN: Biiyük şehire doğru ayrılık •• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• •» •••••••••••••••••••••••••••••••••••••• • ••••••>•••••••••••••••••••••••••••••••••*••••••••••••••• I I I I I I U I I I I I I I I I M I I I I I I I I I I I I I •••••••••••••••••••••••••• • • • •• « • • • • * • • • • • « •• • • • • * * * IIIIIIIMIIIII••••••< •••••• MODESTY BLAISE (•••••HIIIIMII • •••••••• ••••••! • •>•••••• I • ••••••••••*•••• ••••••ıı»lllltıtlııı»ıllım Mlllmll»»IHMIIlımMfiıttıııııııııı•gıtıtflfiııııı •••••••••••••••«•••••••••••••• • • • • • • « * • • • • • • • • • • • • •• ••••••••••• • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • ( • a • • • • • • •I M • • • • • • I1 I • » • •• •• • IIIIII • 1 ••••»••• •• •••• ••» • • • aMIMtlfllM» > IHI • • • • • • • • • M M lîi MI • • • • • • » • • M ÎllI l î B m I 'MIO BAOVO re.LES TifffonyJones TIFFANY JONES aaaaaaaaa«a...a.a.a.aaaaaaaaaaaaa»a«a«aaaaaaaaaaaaaaaa«aajajjaaaaa aaa.aaaaaaaa«a«aa.aaaaaaaaaaaa»aaaa«a«»a»«at«a«»»j»jj»ja«»ajJJJJJJ ••aaa»aıai»«.a«»ıaaa..aaaşaaa«aaaaaa«aa.aaa.aaaaaaaa.«aa.a»;;;;;;; !!!! Hadımköy Belediye Başkanlığından AYHAN BAŞOĞLU [||NTİKAM YEMİNİ Beledlyemlz lçln 3658 sayılı kanunun 23. maddesi gereğince 450 liralık kadroya bir adet Belediye Mııhasibl almacaktır. Tallplilerin 22.9.1969 Pazartesl günü saat 15.00'de yapılacak stnavda ha«ır bulunmslan llân olu Bundan ötürü Nilüfer, lkl gün önce muaye. nede o ilk garip ve üzücü buluşmadan »onra çok sarsılmakla beraber mânen yıkılmamıştı. Uzun siire düşünmüş, sahneyi hayalinde tekrar yaşamış, Selim'in davranışları, sözleri arasında, bakışlannda zaman zaman beliriveren çelişkiyi dik kate alarak onun gerçek bir bunalım geçlrmekte olduğu kanısına varmıştı. Ve bunalımın afkın yantttığı bir bunalım olmadığına, Selim'in hâlA bütün varlığıyla kendisine bagh bulunduğuna emindi. O gün kayıtsızhğına Nilüfer'in içerlediği^ ni anlamıştı elbette. Selim, bunVlanl>SÎ:urÜ her z£ man ölflüğu gibi "brr' süre kendisiyle savaştıktan sonra gelecek, NilUfer'e gerçek durumunu açüclayacaktı. Odadan odaya dolaşarak hastalan kontröl ettlği sırada, zihninin bir köşesinde de, geçen yaz huysuzluğunu, ilişkilerini kopartma mertebesine vardıran Selim'i, aralanndaki o çatışmayı düşünüjordu. Nilüfer, selâmını bile esirgemeğe karar vermişken, haksızlığını anlıyan Selim'in, bir şafak vakti bitkin bir halde, cebinde iki nlşan halkasıyla kapısuıı çalışmı hatırlıyordu. Zil sesiyle yatagından fırlamış, robdöşambnnı merdivenlerde giyerek ko?up kapıyı açmıştı Nilüfer. Selim'i karşısında görünce »aşırcuğını belli etmemi?, »abahm bu saatinde onun gelişini hiç yadırgamamışeasına gülümseyerek: Buyur, demişti. Gir onjrma odasma. Çayı koyayım, geliyorum. Daha resml bir kılığa gir de öyle gel, Nilüfer. Sebep? Sebebinl »onra anlarsm. LUtfen dediğlml yap. Nilüfer, bir emprime elbise re beyaz iskarpinlerinl giyip dudaklannı da hafifçe boyayarak oturma odasında tekrar belirdiğini, heyecandan rengi uçan Selim'in gözlerinde bir acaip ışıitıyla kendisine yaklaştığını ve nişan halkasını parmağına takıverdiğlni hatırlıyor. Sonra sarılmıştı ona: Yaşarken de ölürken de beraber, demlştl. Nilüfer, çok mutlu olması gereken o anda, pek o kadar mutlu olamadıydı. Üç gün ö'nc* memleket çapında geçen olaylar yüzünden babasının ve arkadaşlarmın tutuklu olduklannı düçünmüştü. Sonra, Selim'in, bu drama kar?ı tepkisini düşünmüştü. Tutuklanmalann haksızlığını bildigl halde Selim, mazlumlardan yariB değil, zulümden yana çıkmaktaydı. îşte bu yüzden çatıjmışlardı. Memlekette İçin lçln kaynaşma, havada uzun süredir askıda kalan Kıbns dâvâsının yarattıgı gerginlik vardı. Resml nutuklar da: «Yünanlılar Polatlı önlerinde ne anyorlardı?» diye soruluyor; mitinglerde, toplantılarda 6, 7 Eylül olaylannın sancısı duyuluyordu: «Ya taksim ya ölüm». «Yeşil Ada kızıl olamaz» ilh.. Bir dinamit fıçısına alev yaklastınlmaktaydı belli. Yaman bir gürültüyle parlayacaktı olay. Bir süredir Sogukalgınlığı yüzünden evden çıkamayan Ferit Belek'e her akşam arkadaşlan geliyor, Selim geliyor, her gün bira* önem kaza nan politik konular ister istemez tartışıhyordu. O gün dinamit fıçısımn patladığı haberinl Selim getirdi: Nereden hangi dellkten çıktıgı belli olmayan çapulcu bölükleri dükkânları yakıp yıkıyor. Beyoglu'nu talan ediyorlar, diye tanıklık ettiğl kavgayı arılatıyordu. Ferit Belek, sırtında kırmızı çizglll kara robdösambn, boğazı sanlı piyanonun başındaydı. Haber duyar duymaz ilk tepktsi, bogulurcasına boynunda sarıh tülbenti çıkarıp atmak olmuştu: Her zaman olduğu gibi yine ipin ucunu kaçırdılar ellerinden. Bu tehllkeli oyunu tertip • leyen* rejisörler, korkanm dönüp dolaşıp sorumluluğu yine bize yukleyeceklerdır. Bir kaç gün* kadar durum anlaşılır. Ve gerçekten dediğl olmus, durum hemen o günler içinde anlaşılmıstt. Bir akşam Uzeıi polis kapıda belirmişti: Buyurun Ferit Belek, çapulculuğunuzun cezasını arkadaslarınızla birlikte Harbiye zindanlannda ödeyin. Ve alıp götUrmüşlerdi. Bu götürülüs her zamankine benzemiyordu. Yine sıkıyönetlm vardı. Bu Utuklanma falanca fılânca yazının, filânca falanca kanun maddelerine göre yargılanma süresince, tutuklanmağa benzemiyordu. Bu bir meçhule gidişti. Fed olayın dünyada uyandıracağı yankının dehşetine göre suçlulann sayısı arttırılacak. hangi kanun mad delerine göre cezalandınlmalan gerektiğj tâyin edilecekti. Ferit Belek öyle diyordu. Bu rüya habdsn evvel dahl tibir olunmuşttır. diye aklına geliveren bir mısraı tekrarlıyordu. O sırada aile de pek paruızdı. Nilüfer. o gün öğle Uzeri hazırlanmıs, annesiyle bulusacaklar, Ferit Belek'in durumunu öğrenebilmek için Harbiye'ye gideceklerdi. Tam o sırada Selim belirmişti. Felâketi öğrenince de Uzülecek yerde küplere binmişti: Tutuklayacaklar elbette. Tutuklayacaklar. Saçımı değirmende ağartmadım diye 6ğünür. Oysa değirmende ağartmış saçlannı... Her devirde pupayelken akıntıya karjı gider. Her devirde çar şambaya perşembe. Her devirde sürüden ayrılanı kurt kapar. Ve her devirde işte böyle, göstermelik suçlu gerekince: «Buyurun bayım erkân kapısmdan içeri». Hayat boyu ille kafamın içindekiler, diye direnmesejdi. Devrin dümen suyunda gitseydi. Mimlenmeseydi. Elbette böyle bir fiyaskoya sorumlu gerekince, el altındaki mimlileri toparlayacaklar. Sofada, yeşil kadife örtülü yuvarlak masanm yanında karşılıklı duruyorlardı. Selirr böyle bir fırtına kopardı mı, Nilüfer, genellikle fırtına dininceye kadar sessizlik limanına sıgınırdı. Selim de ille cevap bekler Tartışmayı uzatmak, için de sakladıklarmı tümüyle ortaya dökmek İster. Haksız mıyım? diye soruyor işte. Cevap yok Nilüfer'den... Haksız mıyım? Koca tstanbul'da solculann dışında konuşulmağa değer insan yok sanki. Toplarsmız çevTenize bütün dosyalıları. Rejimin kara listeye geçirdiklerinl... Söyle yalan mı? <ârkası var) nur. (Basın: 21757"» 10778 KATIP Ilıç ilçesi dorukmray köyü ilkokulundan aldıgım diplomamı kaybetüm, hükümsüzdür. Mustafa Karaman Cumhuriyet 10799 Van Garnizon Satın Alma Komisyon Başkanlığından CİNSI MtKTARI Mntaammen bedeU Ura Kr*. 1360 00 3700 00 4670 00 / LA N İstanbul P n Bölge Başn.üdiir!iiği.ı.den. 1 Sözleşme ve eksiltme şartnamesine göre İstanbul Paket Müdürlüğü seryisleri boya ve badana yaptınlacaktır. 2 Keşif bedeli 42.035.49, geçici teminatı 3152.66 liradır. 3 Bu işe ait eksiltme ' 8/9/1969 Pazartesl gUnü saat 16.00 da Büyük Postahane binasmda toplanacak Satınalma Komisyonunca yapılacaktır. 4 Sözleşme ve eksiltme şartnamesi mesal «aatleri dahilinde Emlâk İçleri senrisinde görülebilir. 5 Eksiltmeye iştirak edeceklerin ihale saatinden bir saat öncesine kadar (15 00) usulüne göre tanzim edilmiş kapaü teklif mektuplannı Başmüdürlük Emlâk İşleri Amirliğine makbuz mukabüi tevdi etmelen ilân olunur. 6 Postada vâkl gecikmeler kabul edilmez. 7 Teşekkülümüz 2490 sayılı Artırma ve Ekiiltaıe İhale Kanununa tabi olmayıp ihaleyi düedigine yapmakta ve hiç yapmamakta serbpsttir (Basuı. 21221) 1U781 Kuru «ofan Patates 2 Grup. Yoturt l?000 Kg. 18000 00 30000 Kg. Sl O fO O 00 36000 Kg. 68400 00 Gamizon btrliklen Uıtlyaa lçln yutand» d n s , mUrt«r, muhammMi Dedel ve Uk temlnstlan ya»iı İM grup ylytoek madde*i 2490 sayılı kanunun 31 lnci madd«sln# lstinftden kapab zarf eksiltme usulü Ue satın almacaktır Birfncı gııruhun ihalesl 10 E7İÛ1 1969 Çarsamb» gtlnO saat l î de ikinci gurubun thalesl lse 11 Evlul 1989 Perşembe günü saat 11 dsdir Şartnamelert uyannc» beı lkl gurubun bir lstekliye ihalt edilebileceği gibl ayn ayn ısteklilerine de lhale edilebilir. şartnamelert her gün mesa' saatleri dahilinde ANKARA • 1STANBÜL J. Sat. Alm. Konı. Bşk lıklanndan ve gamlzonumuzda srörülebilir. tsteklllerln İlk temlnat makbuzu ve dlger kanunl vesaiM havi teklll mektuplannı lhals »aatinden mr sa*t erveline k«d»r Koml«yoooBiu« Bsk. ügı»t makbuı karjılîgında vermelert (Basın: A 13951 21110' 107M