Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAKİFE DÖRT geMrdiğim sandvlçlerl ikram edıyordum. O da bana arasıra lukantada yemek ısmarlıyordu Klâsik muzığe hayrancU. Şehırdeki senfonik konserlerden en önemlilerini onun sayesinde dınlıyebiliyordum. Geniş bir külture sahip olduğu muhakkaktı. Özellikle sosyal ilımler ve felsefe dalında ku'vvetliydı. Uzun tartışrnalara girişiyor, tıptan ve müzikten bol bol bahsediyorduk. Fakat konuşrnalarırr.ız dönuyor dolaşıyor, her defasında da politikaya saplanıp kalıyordu. Orta sınıl vatandaş konusunda onunla aym fikirdeydik. Güney Afrika işçileri daha normal şartlarla çaüşrcağa ve daha iyi muamele görmeğe her bakımdan lajrıktılar. Bu eğılim yalnız beyazları değil. zencileri de hedef tutuyordu. Meselâ. srrf rengl beyaz olmadığ: için bazı doktorlar, rezil duruma düşürülüyor, bunlar için hakaretlerin ve hor görmelerin bınl bile bir para etmiyordu. Sonra memleketteki paranın çoğu belirli bir azmlıgın elinde toplanmıştı. Bloke edilmış vaziyettekl bu paranın fakirler lehine yararlı ve geçerli hale getirilmesi şarttı. Mutlu • • zmlıgı bu konuda hizaya getirmek için bir şeyler yapmak gerekiyordu Bütün sommluluk netice itibariyle kendini menlaat icabı zenginlere satmak zorunda kalan orta sınıfın omuzlanna yükleniyordu. Bu konularda onunla aynı fikirdeydim. Bılhassa burjuva sınıfının ihaneti tahammül e dllmez bir şeydi. Babamm Bsaufort West'dekl kilisesıni kapamak istiyenler de bunlardı. Harry hemen kondurdu: «Fu durumda sen de Marz gibi düşünÜTorsun demek?...» 10 Ejlül 1969 CUMHURİYET Yazan: BARNARD CHRISTIAN HAYATIM daW eeset, kanserden olmuş bir kadına aitti. Onun yanıbaşında dev cüsseli bir zenci yatıyordu. Kahverengi derisi âdeta mavileşmişti. Adale ve pazuları bir kuvvet fosterlsi yapıyormusçısırva sıskindi .. Ağzı da sanki babamın kılisesinde yüksek sesle Tanrı katı şerefine bir mezamir okurken birdenbire susup kalmıs gıbi bir karıt açıktı. «Barnard Chrirtian » Iştc biıim ceıet. .» dedi Harry. za aıttı. ölçulu bir vücudu vardı. Saçları koyu kahverengıydı. Gözleri de ıslanmış sögut dallannı hatırlatan bir renkteydi. Kahverengi yeşil arası .. Tıpkı kardeşim Marius'unkiler gibi. Bdyle bir âkıbete günün birinde kardeşim de ugrayabilirdı, ben de mâruz kalabilirdım. Hayatının en hareketli, en cıvcivli anlarını yaşarken hangi uğursuz tesadüf onu ensesinden yakalamış, şu mermer masaya uzatmıştı acaba''.. Bir vakitler bir kadını sımsıkı saran şu kolları biz biraz sonra kesip bıçecek, anatomi bilgimizi takviye için paramparça edecektık. Harry ile ber.ım huseme sol kol düştu. Bıstüri ve penselerle faahyete geçebilirdik. Hangi yoldan yüruyeceğımtzi anatomi kitabı bize gosterecekti. Evvelâ deri yüzülecek, sonra adaleler meydana çıkarılacaktı. Harry, anatomi kitabım cesede dayadt. Kitabın mavi kapa2ı, adamın bembeyaz kalçasına yaslanmıştı. Sonra bistürıyi eline ahp ilk çizgiyi çekti. «Sen sunu bileğinden tnt*ana blraı...» Elımi uzatıp bileği kavradım. Kavramaınla beraber bırakmarn bir oldu. «Kendine güveniyorsan •en tnt sayın profeıör. » Yalnız o gün için değil. o gunden sonraki bir hafta sür»s;nce cesetlere bir daha e h n j sürmedim. Sonra yavaş yava? alıştım tabiî ve kendi payıma düşen her türlU ?eyi yapmağa koyuldum. Harry ile çok kısa zamanda arkadas olduk. Sık sık açık havaya çıkıyor, otların arasırıa uranıyorduk. Ben ona evien r Buran, Tıp Faköltcıinin A•natomi rt Fiıyoloji Enstitü•uydü. Groote Schuur ile bir mezarlık ırasında kurulmu» bir binalır dizisinden ibgretH. Beş yıl sureyle ömnimün yarısı burada geçecek, zaman raman da hastanede staj görerek pr*titimi takviye edecektim. Kurslardan bir kısmının doğumevine, bir kısmının da Valkenberg Fsıkiyatri Enstitüsune bağh olarak yürütüleceğini lövlemislerdi bize. "Once deriyi yüzmemiz gerekiyordu.. Kapstadt Fakültesl Tıp Enstitüsünün umumi görünüşü. Barnard insan anatomisl luerlndckl Ilk (.alışmalarına burada baflamı^tı. Burada yenl talebelere ameliyatın teknlğlni ögretiyordu. erkekle çıktıjını söylüyordu. Bu hıç de iyi bır ışaret degıldı. Günün birinde fakülteye giderken ona yolda rastladım. Agabeyim Barney ve Joyce, babamın da yardımı ile aldıklan yenı eve taşmmışlardj. Tıp FakUltesinden altı kilometre kadar uzaktaki Pinelands'daydı yeni ev. AkUrmasız otobüs olmadığı, oralardan tren de geçmedıği için kıtaplanmı ve sandviç paketini yüklenerek yü rümeyl tercih ediyordum. Boylece Ninky ile sinemaya gitmek bakımından da para biriktırmiş oluyordum. Güzel havalarda bu yolculuk gerçekten zevkliydi. Fakat yağmurlu havalarda felâket.. Olay, yağmurlu bir günde pat lak verdi. Yolun bir tarafından öbür tarafına geçmek uzereyken bir arabanm yakla«tıgını gö'rdüm. Spor bir arabaydı. Bir delikanlı kullanıyordu. Yanmda da genç bir kız vardı. Ninky' nin ta kendisiydl. Beni göriinc» bırden şaşırdı. Bır an ıçın göz göze geldık. Hemen yanındaki gence aondü. Durması için bir şeyler soylüyordu herhaide. Beriki aksine büsbütün gazladı... Beni böylpce zıfos içinde bırak,tılar ve gözden kayboldular. Fakat çalışraalanmızın a«ıl ınerkez noktası, mücadelelerimızin de baslıca arenası I U dört duvar araıı olacaktı mu* hakkak. A^istan, ellndeki Isim listeıine bakarak her masaya sekiı kifi olmak uzere bızi taksim etmeğe basladı. Mermer masa ile bırhkte hissemize bir de ceıet düşuyordu tabiî. Harry ile ben lıste basıycftk. tlk masa da bitt lsabet edecekti herhalde. Fakat hangislydi acaba?.. Bir pranga mahkumu gibl ümıtsir gdzlerle etrafıma bakınıyordum. Bize en yakın masa ŞU KOLLAR VAKTİYLE BİR KADINA SARILMIŞTI Kapıdan girer gırmez sol tarafa isabet eden ılk masaydı. Ce»et 40 yaslarında bir beya yARIN: Herkes için bir araba şart PARTİYE GİRMEM İÇİN BİR TEKLİF «Sen komünist misin Harry?..» diye bu sözler üz*nne sormak zorunda kaldım. «Evet Chrls...» «Seninle dalma fiklr birliğine vardıgıma göre, ben de mi komünlstim acaba?...» «Evet.» «Pek emin değilim bu bakımdan... Şimdiye kadar Marx"ı hiç okumadım, bir komünirtle de biç tanışmadım...» Daha sonraki g\inlerde bana arkadaşlanndan birkaçını takdim etti. Fakat doğrusu ya hıç birınden hoşlanmadım. Okuduk ları ve öğrendıkleri konusunda bir takım bzel terlmler Vullanarak stenografi yazar gibi konuşuyorlardı. Onlan izlemek, dedıklerıni de anlamak çok zordu. Sonra bana pek güvenemedikleri de hallerinden belhydi. Yalnız bana değıl, galıba bırbirler'ne de itımatları yok gibiydı. Fakat Harry, her şeye rağmen hoş çocuktu. Beğeniyordunı. Partiye yazılmam gerektığmi de cıddiyetle duşünmeğe başlamıştım. Ama'bu arzuyu ser> çekle»tırmeğe mııvatfak oiaraa* dan ıki hâdıse patlak verJi. Birı Nınky ile ilgülydi, dlğeri de Harry ile. Ş?: '•••••••••••••• • •»»•«•«••»«a Disf BotıcJ Mctxsv m «t "*"** * 0 B ~ r < ItltllItlllllMlllllltHllllltlllllllılllllmtıltlllllliailHIHIIIIIIIIII»!*"11'! • •••••• tflllMIIHll I • Hllt IM'IIIIMIİHM"""' *•••••••;•••• • • • • •• • • • • • • • • • • • ••••«••••••••••• « • • • •* • • • • *; • • * • • > • • • • • • • • • • • • • • • • « • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • > • > • •> • « • • • • • • • • • • • • • • • • • > MODESTY BLAISE 37 NİNKY'NİN MARIFETI VE ZİFOS YAĞMURU Yaz tatili süresince Ninky iie hiç buluşmamıştık Fakat ben onu mektupsuz bırakmamış, Cape şehrine döner dönmez de eski buluşmalanmıza yeniden başlamıştık. Ona karşı duyduğum çılgınlık aynen devam ediyordu. Fakat onun bana karşı duydugu ilgide hafinemeğe benzer bır şeyler sezinlemiştim. Benden çok hoşlanıyormuş da beni kavbetmekten korkuyormus gibi davrenıyor, buna ragmen beni sık sık görmekten de kaçındığını belli edivordu. Evine ettigim telefonlardan çoguna aılesinden birl cevap venyor ve Ninky'nin baska bır •• « • • • • ! « •• • • • • Tiffonv Jones {•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••I ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••• «llllllllllllllllllllllllllllllllltllllllltllllllllllllltlllllllllllMII ••••••••••••••••••••••••••••••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••*••••••••••••••••••••#••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••** ÎIFFANY JONES ÖMBDMOE Böyue atoMnU » R VEA^CKTE 8ULUM OF... ÇOK ŞÜIÖÛK BITTI" Hadımköy Belediye Başkanhğından Malkoçoğlu AYHAN BAŞOĞLU J|JHA CASUSU Belediyemız İçin 3S5fl sayılı kaounun 23. maddesi geregtnce 450 lirahk ksdroya bir adet Belediye Muhasıbi almacaktır Tallplılerin 22.9.1169 Pazartesi günü saat 15.00'd? yapılacak smavda hazır bulunmalan ilân olu nur. (Basın: 21757/10946) ömer Boıkırlı'yı rutuklami|lar Byle miî Evet. maalesef. Üıüldüm, dedi. Görü|tün mü kenduiyle? N« halde? Şakaya almaya çahfiyor ama, perifan durumu. kabına sıgamıyan insandır, bilirsin. "Benım tarafımdan da geçmis olsun de görünce... Evdekıler nasıl? lyiler. . Teşekkiir ederim. « Şu altm çakmağınla sigaramı yakı?ın. senin Anlaşılıyor ki Selim, girememekte kendisini gerçek tutkunu ortaya koydu. «Sayın Profesör»lüböyle gergınleçtıren konuya ... Nilüfer'ın uzun zağün de üstündeki gerçek tutkunu...» diyecekti, deman bu ölü sahneye tahammülü yok, Kaderinm medi. neden zikzakladığını bir an önce öğrenıdn, çeksin Acemiliği yüzünden hızla çekmişti dumanı cigıtsin. Kendısı de fena gerginle«ti zira .. ğerlerine. katı katı öksürdü. Zaten birkaç gün ön Istanbul'a tiyinin yapıldı mı? dedi. ceki üşütmeden sonra yapıştı kaldı oksüruk Sehm, herhalde bu »oruyu beküyordu. Tepe Fena oksüriiyorsun. Hasta mıydın? den indi: Evet. Üşütmüşüm. Hajır. Bir süre Almanya'da çalışmak imkâ Oksürük ilâcı almıyor nytfun? ,. „ nınv ele* geçirdim.' Bir h»fuya kadar ^gıdiyorum. Vzmarılığımı orada ympacafun. ,••>• • • ;;..' ;TT Hayır. peçer dedjja, önemsemedim. ' " • • T e b r i k ederim. * * ' ' " ,., ,.T,B«Osana vereyim,ı ^ , • Yok. zahmet etme, dedi Nüüfer. Teşekkürler. Hayır, vereceğim. Elimin altında var. Nilüfer, sarardıgını wzdi. Göstermemek istedL Kalkü. etajerdeki ilâçları karıştırdı. Bir kutu Çantasına eğildi, sigar»ımı çıkaracaktı. Ellerinin buldu, uzattı: titreyişinden utandı, vaz geçti. Al. B vitamini de buldum. Devlete borcun ne olacak? diye tordu. lstemem. Vitamin var evde. Bır arkadaf ödeyecek borcumu. Ben kendisi* ne borçlanacagım. tlicı koydu çantasına. Artık konuşacak ne ka!Nılüfcr'in yüzünde gülOmaemeie benzer kıpırtı dı ki? Belli bu kez aralarına bir dsmir kepenk indikkatini çekti. Sebebini anladı: mi«. Yarım porsiyonluk arkadaşlık bile tarihe karısmış. Selim, kendi içine hapsolmuş. Tümüyle tec Minnet borcu, nâmus borcu .. En kua zarid etmiş kendini... Öyle bir zırh ki bu, ne aşk, ne manda »rksdasa borcumu ödcyeceğim. muhabbet, ne dostluk, ne yılların alıçkanlığı hiç Uzmanlık ça'.ıjmalarını Almanya'da yapman bir mızrak delemez bu zırhı .. Bu kadar kısa zabüyük bir sans. manda, Nilüfer hiç bir sebep yaratmamışken bütün Evet öyle, dedi Selim. gönül ba^larını kopartmayı nası] başarmış? Bir an • Sayın Profesör'lük doğrultusunda ilk adıönce ayakta dipdiri gördügün sıhhatli bir insanın mını atmış o!ac«k5in> diyecekti Nilüfer, demedi. birden ölıimü kabilinden «Olmaz böyle şey» dedirArtık dayanamadı, çıkardı çantasından paketen bir degişiklik... Inanılacak türden değil. tini. dudaklannm arasına bir sigara sıkıştırdı. Tirya ki değıldi ama, son zamanlardaki 5'ürek üzüntüleri Davrandı: onu çantasmda paket taşımak zorunluğunda bırak Ben gideyim. Selim. mıştı. Yok canım, biraz daha otur. Selim. elinl uzattı: < Ne vüreksiz adam bu» diye küçümseyerek Bana da ver. süzdü onu Nilüfer. Verdi Selım'e de. « Yüreksiz!... Gözlerimin içine bakıp serüveSelim. yeleğinin cebine götürdü elinî. Nilüfer, nini apaçik ortaya koyamıyacak kadar yüreksiz. kendi hediye ettifi çakmtgın çıkanlmasını bekledi. El.ştirimden korkuyor. Öz eleştiri de yapamaz bu, Selim, yeleğinin cebinden bir altın çakmak çıkendinden korkar.» kardı. Sigarasını yarım »öndürdüfünü farketmemişü, Bir ALTIN ÇAKMAK!. Kristal tablaya baktı, ?öndürmüş. Bir tane daha çi Yakmadan sigarannı Nilüfer'in: karttı paketten. Bir sigara füresince oturmayaca« Sakın dalgmlığına gelmesin. G6r bak. Segım» demek mi istedi de böidü sigarayı yarısını sı nin hediyen o basit çakmağa kullanmıyorum. Bekntırdl dudsklanna11 Yine varısına kadar içer sön nim altm ç»kmaeım var.» der gibi bir süre oyaladl dürürdü. Yarım sigarayı da paketıne koyuyordu •levi gözlerinin hizagmda. Sonra yaktı »ogarayı. daljnnlıkla. Nilüfer, dijlerini sıktı: Selim: • Affedersin, meğer ben o basit çakmagı n n ı O yarımı da bana ver, dedi. hediye etmekle ne küstahlık etmişim» diy*cekti de. • Altm çakmak uğruna sıgaraya ahsacak bu!» medi. diye dü.«ündü Nilüfer. • Yazık, ben sana altın çakmak hediye edeSelim de dalgmdı ki, sigaranın bölünmüş ucumedim. Neylersin param yok,. diyecekti... Içinden nu dudaklarına götürdü Çıkardığı altın çakmağı. omuz silkti. nı, uzattı. Demin sinirine batan hareketi tekrar gör « Değmez, değmez . » diye dtisündü. memek için gözlerini yumacaktı, Nilüfer. Bu kez Dumanlann arasından bir süre Selim'i inceledi. altın çakmagın alevinin görbebeklerine iskence et Bir başka yeni kostüm giymiş. Onun beyaz ipek mesine katlanamivacaktı. Merakını yenemedi. Mini gomleğine, ipek kravatına baktı, için için sövlendi mini alev yine sallandı gözlerinin hizasmda... Altın Nilüfer: çakmak uzunca süre duraladı: « Ne çare, seni yin« elimin tertiyl» itemiyo(Arkan var) rum. Bilmiyorum neden böyle içime işlemişsin? Varlığuna o kadar kaynaşmışsın ki, aklım gibi, gö» lerim fibi, ellerim gibi benden bir parça olmuşsun. Âdeta ikinci bir bensin .. Seni kendimden soküp »tamıyacağım, bilıyorum. Seni sevmekte devam edecegim. Ama bıl ki. şu alım çakmağı gözlerimın önünde oyalayışını asla unutmayacağım. Bu tablo kazındı kafamın içine... Seni seveceğim ama, »enl affetmiyecğım» diyecekti, demedi. Meydan okurcasına baktı Selim'e, tüttürdü si Z Inşaat llânı Demirköy Orman Kereste Fabrikası Müdürlüğünden 1 Demirköy Orman Kereste Fabrikaıı X. •• 2. îmalâthan» v« Parke atelyesi, parke anbarı, tâmirhane ve deposu çelik karkas tuğla dolgulu inşaatı işi birim fiatı «aası üzerinden kapalı zarf usulü ile ve 1970 yüına ««ri olarak eksiltmey» kontnuştur. • 2 Işin keşif tutan 1520768 T. lira 56 kuruftur. 3 Eksiltme 1.10.1969 çarjamba günü n a t 15.00 d* îıtanbul Büyükdere Fatih Ormanı Ortnan Başmüdürlük binannda Demirköy Kereste Fabrikaa Müdürlüğü arttırm* ve eksiltın« Komisyonu tarafmdan yapılacaktır. Istekliler, teklif mektuplannı ihale saatindcn bir saat öncejine kadar makbuz karfihğında «rttınna ekjdltmt komisyon ba?kanlığına vereceklerdir. 4 Yapılacak işin geçici teminatı (59.373) T. llrajıdır. 5 Eksiltme dosyası Ankara'da Orman Genel Müdürlüğü Fabrika Dairesi Plân Proje Etüd Sub«sinde Onnan Merk«z l?letm« Müdürlüğünde Istanbulda Orman Basmüdürlüğü Inşaat Kı«mında, Demirköy'de Kereste Fabrika Müdürlüğünde görttlebilir. 6 Eksiltmeye iştirak edeceklerin ekîiltme dosyasında mevcut esaslara göre gerekli belgelerle 26.9.1969 cuma günü saat 15 OO'e kadar Istanbul Orman Basmüdürlüğü înşaat Kısmına muracaat ederek eksiltmeye iştirak belgelerüıi almış olmaları gerekir. 7 Demirköy Orman Kereste Fabrika Müdürlüğü ekiiltmeyl yapıp yapmamakta serbesttir 8 Telgrafla muracaat ve postada vâki gecikmeler nazan dikkate aluunaz. Jslanbu! Giimrükleri Basmüdürlüğü Satmalma Komisyonu Başkanlığından OOmruk: Muhafaza MödürlüğCne ait Raliç Fenerindeki Deniz Tamir Atelyesi kızalr ve kızak ızgarası onanıru açık etailtme suretiyle yaptırılactktır. İşin keşif bedeli 20 000 lira olup geçici teminatı 1500 liradır. thalesi 17/9/1969 Çarşamba günO saat 15 de Karaköy Çinili Rıhtım Han ikinci kattaki komisyocda yapılacaktır. Isteklilehn bu gibi işleri yaptıklarına dair bir belgeyi komisyona ibraz etmeleri şarttır. Şartnameleri mesal saatleri dahüinde Komisyonda görülebilir. (Basın: 21126/10951) 32, ooc tiçililc Wı< Ordu \\e Tu <scVi Ist. Dz. Tek. Mlz. Sat. A l . Koms. Başkanlığından 1 Kapalı «art uıuiü Ue 73 adet portatıl delikH çellk kon» troksiyon stok ranzası 4 İU grup ballnde A tipı satın alınacakür TarnamiDin muhammen bedeli 1Ü0800.00 Ura olup geçici terninatı 8290.00 liradır 2 fhalesl 17 Cylul 19S9 günU saat 15.30 da Kasımpaşa'dald Komısyonumuzd* rapnacaktır 3 Şartnarneleıi Komlsvonumuzda. KJC.K. Ankara re tzmlr Lv. Amlrliklerinde Rttrulemlir. 4 tstcklilenn 2490 sayıh kanuna gore nazırlıyacaklan teklif mektuplannı ihale güntl saat 14.31) a kadar Komlsyonumuza vermeleri ( B a s ı n : 21094 10949 ı : 2l'ı48