23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖRT Teoriler ve 1968 dünyası düğü noktada parlıyor. Bu, aynı zamanda Marksist dünya görllşündeki devrimin liderl işçi sınıfının, bugün için liderliği öğrencl ve aydınlara kaptırmasının ifadesl de... Fakat herşeye rağmen, kimden llham alırursa alınsın, hareket bir dünya görüşü haline gelince, arkada Marks'ın teşhislerinin varlığı hissediliyor ve muhafazakâr Marksistlerle, yenl yorunnrulann çatıştığını görüyorsunuz. Sadece Rudi Dutschke'de değil, Amerikan gençlik hareketlerinde de büyük katkısı olan Herbert Marcusi'ye bakalım... Alman asıllı bu Amerikan düşünürü, Marksizmin rnateryalizm anlayışmı, Freudia birleştirip yeni bir Hegel'ciliğe götürmeye çalışıyor. O'na göre, «Üretim raekanizması, sadece firetimle iljili olan meslek ve davranışlarda değil, üretimin dışındaki insan davranışlannı da kapsayan bir totaliter eğilime sahip. Ru mekanizmamn gerçek sahipleri olan iş çevrelerine ve dolayısıyla hükumetlere karçı koymak her insanın görevidir.» Irk ayırımma karşı çıkan öğrencıbr, İngiltere'de işçilerin karşüarında olduğunu göıdüler ve bazıları resimdeki gihi ayaklar altında ezildi. yor ve birkaç yıl öncesine kadar insanda gülmek arzusu yaratan uzun saçlı öğrencilerin Eudi Dutschke'ye dönusüp hükumetleri sarstığını görüyorsunuz. Herkes, Johnson'm Başkanlıktan çekilme kararında, Amerikan gençlifinin Vietnam savaşı aleyhtarı gösterilerinin payını oMarcusi, modern toplumdaki makineleşmenin kurbam olan ve Freudcu çıkmazlara da saplanan fertlerden söz ediyor... Herbert Marcuse Marks'a göre haksızsın» dıyorlar. Çatışmalar ve çelişmeler ortaya bir «Solda kavga» kavramını ister istemez çıkartıyor. man'dan esinlenip, «Sosyalizmln tarifi, kapitalizmin kabul ettiği her şeyi reddetmek değil» diyebilir Kosigin... Reddetmiyor da; üstelik almaya çalışıyor. Meselâ, prodüktıvite, rantabilite ile ilgili kurallan, Batıdan almayı mübah görüyor. Kosigin 'in şubat İçinde, Biyelorusya Komünist Partisinin toplantısmdaki bir konuşmasına eği lirsek, 1968'lerdeki solun sadece bir yönünü görürüz. Bu Mao ile Moskova'yı çatıştıran, Sovyet edebiyatçısı ile hükumeti karşı karşıya getiren yön olabilir. Bir Batılı fabrika müdürü gibi konuşuyor Kosigin : Sovyet Başbakanma göre, millî iktisadiyatm gelişmesi ile ;ktisadi reformun başarılması. üç kilit sektörün, yani milli gelir, prodüktıvite ve teknik gelişme sektörlerinin iyi işlemesine bağlıdır. Başbakan görüşlerini söyle Izah ediyor : O MtLLİ GELtR: «En önemli husus yürürlükteki beş yıllık plânın son üç yılında milli geliri hissedilir derecede artırmaktan ibarettir. Halen milli gelirin dörtte biri tasarrufa gitmekte. gerisi tüketime sarfedilmcktedir. Tasarnıfa ayrılan meblâğ azaltılabilirse, halkın hayat seviyesini yükseltmek mumİriin olabileeektir. Fakat hu çö7Üm şekli de iktisadî gelişme hızını frenleyecektir. «Gelirin savunmaya ayrılan kıs mında azaltma yapamayız. Zira 1968 de. milletlerarası durumun gerginlesmesi yüzünden bu alandaki masraflan artırmak torunda kaldık. «Demek ki, haymt seviyesinin yükseltilmesi genel olarak milli gelirin artırılması da kabil olabilecektir. Bu ise, gelirin taurrufa. ayrılan kısmımn. tüketime ayrılan kısmı ile paralel olarak artırılması demektir.» O PRODÜKTtVİTE: «Çalışma prodüktivitesinin artırılması, milli grlirin artışı bakımından çok önemlidir. Prodüktiviteyi artırmak için iki çare vardır: Ferdi prodüktiWte>i artırmak veya kollpktif prodüktivite'yi artırmak. Birincisinde, işçilerin en mükemmel bir ' şekilde kalifiye olmalarını sağlamak şart tır. Kalifiye bir işçi yetiştirmenin ancak 34 srnede nıümkün olabileceğini tecrübeyle bilmekteyiz. Daha önemli olan kollektif prodüktivite konusunda ise, sorumlulıık idare organizmalanna, müessese müdürlerine ve Umî ve teknik gelişmenin artırılması ile görevlendirilmiş olanlara düşmektedir.» Kosigin bu konuda Amerika ve So\jet Rusya'da elde edilen sonuçlar arasında bir kıyaslama yapmış ve Amerika'da elde edilen sonuçların çok daha üstün olduğuna işaret ederek, «Bu. işçiye değil işi organize ve üretimi idare edenlere bağlıdır» demiştir. O TEKNÎK GELİSME : îlmi ve teknik gelişmenin önemine işaret eden Kosigin, Sovyet Rusya'da bu alanda karşılaşılan kifayetsizliklerden şikiyet ederek diyor k i : 8 Mayıs 1968 CUMHTTRİYET KAVGA MEHMET BARUS «Rizim mühendislerimiz uzun zaman önce yabancı ülkelcrde icad edilmiş şeyleri «yeniden» icad ediyorlar. Ülkemizde, araştırmalara başlanması ile, bunlavap vermektedirler. Sov>et Rusya'da, üretimin kalitesiz olmasına bahane bulmak için teşebbüsün yeni olduğunu ve üretim bakımından henüz «yerine oturmadığını» söyleyenlere hak veremeyiz.» Kosigin, bununla beraber, yabancı ülkelerdeki keşiflerden faydalanmamanın mantıksızhk oiacağım belirtmiş, Sovyet mühendislerini yabancı bröve ve lisanslar alıp bunlan, iktisadiyat:n teknik gelişmesi için mükemmelleştirmeye dâvet etmiştir. Başbakan daha sonra, Sovyet Rusya'nın elektroniği sanayie ııygulamakta geç kaldıgma işaret etmiş, «tş prodüktivitesinin artması geniş ölçüde. elektronik kontrol makinelerinin kullanılmasına bağlıdır» demiştir. Kosigin biçimi teknokrat, Novotni benzeri partizandan Ustühdür; fakat ikisinde de olmayıp Mao'da bulunan, onda da ölçüsünü kaçıran şey nedir acnba? Yani solun kavgasına sebep olan çey... Iki porfre Ski tanınmış poıtre alalım: I Birincisi, Çin lideri Mao ol• sun, ikincisi de Sovyet Başbakanı Kosigin.. Mao, Marksist diyalektiğin ok eskiye gitmeye lüzum yok: bundan on yıl öncesini hatırlayaiım... Bir aydın tartışmasında, Batının ağızdan ağıza dolaşan temsilcileri, ya Jean Paul Sartre olurdu, ya da Albert Camus... Üstelik bu sadece biz de değil, Newsweek dergisinin bir incelemesinde belirttiği gibi, Paris'teki Sorbonne Üniversitesinde de aynıydı. Varoluşçuluğun Marksizm içindeki yeri ve ayrüdığı nokta, Camus'deki bunalım ve benzerl konular, gerek öğrencilerin, gerekse solcuların kafa yorduğu meselelerdi... Ve bir de bugüne bakalım... Hall vakti yerindeki bir Fransız ailesinin oğlu Regis Debray'nin, Guevera ile buluşup, Bolivya dağlannda çetecilik kursu görmesi en fazla ilgiyi topluyor. Her kesin merak ettiği kitap «Devrimde Devrim» şimdi.. Mao Çe Tung'un Ho Şi Minh'in biyografileri, kitaplan elden ele dolaşı C Fakat istediği kadar fert desin, Batı Berlin'in Rudi Dutschke'sl, Marcusi'nin sadece «karşı koymak» ve «karşı koyulacak olan hükumetler» kavramlannı alıp, stratejisini çiziveriyor. Ve bakıyorsunuz, makinenin kurbara olan insanı ve özellikle işçiyi kurtarmaya çahşırken, Dutschke'nin ranlamaya çalışıyor. karşısına Alman sendikaları çıkmış... Alman Sosyal Derr.okratları en fazla muhalif oluyorlar .. Amerika'da, sendika çevreleri, öğrenciye karşı yönetiml destekütün bu hareketlerl, yayın liyor, Ingiltere'de ırk ayırımına hayatının eylemci sola dönükarşı gösteri yapan öğrenciler işşünü, Türkiye'de 1961 anayaçilerden dayak yiyorlar. Durum sasıyla gelen özgürlüğün sınırlaÇin'de bile ayni; hareketi (Tabii rına bağlayanlar var. Fakat duMarcusi açısından depil) devam rum bütün dünyada ayni olduettirmekle görevli Kızıl Muhağuna, Mao Çe Tung'un ceketinin fızlar, fabrikalardakl işçileri karbile Paris moda kırallannı etkişılarında buluyorlar; sonuçta balediğine göre, ortada bir birikimin yarattığı gelişmeler de ol zen silâhlı çatışma bile oluyor. mah: sınırlar ötesi bir birikim... Ne var ki, bütün gelişmelerde Gençlik, gerek gelişmiş ülketaraflar lehte veya aleyhte tavır lerde, gerekse gelişmekte olantakınırken, kendilerini Marksist larda bu birikimin eyleme dönögretiye göre ayarlıyor ve «Sen Regis Debray rın sanayle uygulanması araamda yıllar geçmesinl kabul edemeyiz. Batıda, tekeller, kârı biriktirmek için kesin bir mücadele yapmak zorundadırlar, üretimi rasyonel bir hale getirmek İçin her çareye baş^'urmakta, tüketicilerin taleplerine süratle ce Birikim YARIN: Romanya örneği B Fidel Castro anahtarlanyla her şeyi yorumluyor; uçak kullanandan, asansörcü çocuğa kadar herkes Mao'nun öğretisi aracılığı ile mesleğinin Marksist icrasını yapmakta. Mao' nun dili, lelsefe ve Doğu edebiyatını birleştiren bir dil, şiir de yazıyor, savaş stratejisi üstüne de... Gelelim Kosigin'e... 51 yaşına basmış olan Sovyet devriminin bir meyvası; içinde bukınduğu grupa teknokrat diyorlar... Liber Dişi Bond MODESTV BLAISE Garth ALETLEJ2 \ CU2U Acıhs. Drottrftra Gtınavdm I Knve habtrler Giınavdın II Haherler ve hava durumu İ^tanbulda bueün Iiânlar ve hafif müzlk Hafif Batı muziîl Beraber ve solo sarkılar F. Eı?r orkestrası BsîlamaUrla ovun havaları Ev kin Vivolonsel soloları Ovun havaları Ara haberler Hafif Balı mUıliH M Birtandan sarkılar Arkası varın Sabah konseri Saz eserleri Ara haberier. llânlar N. Mercanlıdan türkiiler Kficük orkestra Ahnvet Üstünden sarkılar Haberler. R. G de buıün M. Parstan sarkılar Reklâm Droeramlarl O. Avsar orkestrası Bireitten sarkılar Farıık Akel orkesVrasl M. Cevhanlıdan türküler Ara haberler ^ncuk bahcesl Yaz okulu S. Doruktan sarkılar vo vavlılar tODİuluîu Minvatür mürik Ara hnberler Üsküdar Muükl Cemiyett Köv odası Hrkîfim rırocramları Haberler ve hava dunımu SR? oserlerl Spslprivle ıin\lertal« Yurdun sesi ti^k'i aklım olsavdı Her hafta bir sarkıcı T. Yakarcelikten sarkılar 24 saatin olavları. ilanlar Oda rnüzi*i Reklâm Drosramları Haberler Plâklar arasında o»ptin^ or^?rs»m. Vananıg ISTAVBri. İI. R\DYOSU Kijcıik kons>»T ik milzik Pevilen sesier Radvo ile fr«nsızea (l.ders) Ak=am konserl Oenclırle beraber Or>»ralardan Kcmeler Hafif mıizik konseıi 123456789 bir ek vardır). 9 Tersi «yemJn» şılığı iki söz. 7 Kaybolmuş bir şeyi tekrar ele geçirmek için gösdir, bir takı. terilen çabalar (çogul). 8 «BiıtYUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 «O şeyin tabakalarını teşkll ni neşe ve sevince boğ!» mânasıeden kısunlar çok az ve ince» 133436789 na karma bir emir, sporcu san mânasına bir karma söz. 2 Bir dalı. 9 Tersi kadın adı, tersi Asya kıtasında bir «bir yere giçöldür. 3 «Eski usuldeki ışık dip geceyi orveren bir aracı ateşleyip panldarada geçirme» 1 tan» karşılığı iki söz. 4 Dokşidir, Fransatorların hastalara verdikleri, çevda iyi suyu va rilince palavra saçarak etrafa sal1 kaplıcalan ile dıran tabiattaki kişi belirir. 5 OUnkil bulmicanın tanınmış blr şeBir harfin okunuşu, birftletlnsehir. sinl azaltma. 6 «îsteyen» kar haltrıltlmt* «efcU SOLDAN SAĞA: 1 Çinlüerin üzerinde ustnc* çalışarak blr çok süs eşyası vücude getirdikleri madde (karma soz). 2 «İşçi buldurtmak için etrala adamlar sal!» anlamına iki sözlU bir emir. 3 Güney Amurikadaki «Peru» ülkesinin başkenti, tersi «isim tayın!» mânasına iki sözlü bir emirdir. 4 Çevrilince «sofraya oturma kampanyası» karşılığı iki söz belirir. 5 Nefesli alaturka sazlardan, tersi «matbaada gazete veya kitap basma» işini belirtir. 6 «Beyaa renkteki yagmur suyu akmtısı» \a lamına iki söz. 7 «Geride kalmış olan tarafımda bulunan» mânasına bir söz bir nisbet edatı ve bir takı. 8 «İbadet etme işine varma yolunu bul!» karşılığı ıki sözlü bir emir (iki söz arasında DÜNKU BULMACANIN HAJLLEDİLMİ9 ŞEKLİ NAS1L HALLEDİLECEK Ynkandakl rakamlı bulmacada sa dece 4 tane •nantmr (ipacn) ve S Un« sonuç v?rdrr. Boş kalan l? karenin içine 1 den 9 • kadır uyguo birer rakanı koyarak ve toylama, çarpma, çikurtma, bölra» ijaretlerine dikkat ederek sold&o süğa ve yukarıdan asağıy» bulınarada gösterilcn sonuçlari bulunu/. Büaı vaktiniıi alır arna, bo( vaktiniri hoşça «eçirnıis olursunur DUNDEN BUGUNE 56 Hayır, dedi kesinlikle; apartoıanımı, arsaları mı, elmaslanmı, hepsini kumarda, eğlencede yedin. Elimde bir bu ev kaldı. Onu vermem. Bosuna konuşma; ne söylesen vermem! Gidiyordu. Çıkıyordu odadan. Öteki önüne geçti: Pişman olacaksın. Pişman olacaksuı!.Öfkeyle sesini yükseltti: Bana para lâzım, anladın mı? Para lâzım! Ben miskin yaşamak için yaratılmamışun; bu hayata katlartamam daha fazla. Haykırıyordu artık: îstediğimi yapacaksuı. Yapacaksın diyorum. Yapmak zorundasın. Yoksa giderim; bırakırım seni. Aynlırım senden. Aklını baştna topla: giderim!... Birden. önlerinde Aylin'i gördüler. Gürültüyü işiterek yatağmdan fırlamış. gelmişti. Üstünde geceliği. «ayaklan çıplak; gözleri korkuyla büyümüş. Küçük kız annesinin eteklerine sarıldı. Sonra soluk soluğa: Nolur, git baba, diye haykırdı; nolur bırak bizi.. git!... O zaman, Işü hanım yeni bir güçle kocasının karşısına dikildi: Git öyleyse. Durma, git! Çocuğu babasız kalarak üzülmesin diye herşeye göz yummuş, evliliklerini sürdürmeğe çalışmıştı. Değil mi ki Aylin de onu istemiyor... Bir sevinç kasırgası içinde oradan oraya koşuyor, bavulları indiriyor, erkeğin nesi varsa içlerine dolduruyordu: Al çamaşırlarm.. esvapların.. pabuçların... He men şimdi git. Bir daha da hiç gelme. İstemiyoruz artık seni!.. LI Caddede dolaşmağa çıkmışlardı. Yolda, bir süredir, hep Işıl hammın kocasuıdan konuşuyorlardı. Git tiğini yeni duymuştu Melda. Semih epeydir biliyor du. Sabahları temizliğini yapan kapıcının karısından öğrenmişti: on gün kadar önce, gece vakt: bar \ ullarını alarak evden çıkmış, bir daha da gelmemiş. Aralarında ne geçmişti? Ayrılacaklar mı? Genç kızın fikrine. ajTilsalar iyi olur, o pis adam dan kurtulurdu Işıl hanım. 0nun gibi bir kocayla yaşamaktansa, tek başma kalsındı insan: Berbat herifin biridir; berbat... Semih düşünüyor, kesin bir yargıya varamıyor du. Kaç zamandır yüreğinde bir sızı: zavallı Aylincik... zavallı Işıl hanım... Çınsr dibine kadar yürüdüler. Oradan geri dön düler. Sinemalann önlerinde duruyorlar, reklâm resimlerine bakıyorlardı. Bunlardsn birisine. geçen aksam «bir arkadaş>la beraber gelmişti Melda. Çok Yaıan: KOKNAR eğlenceli bulmuştu filmi. Konusunu anlatü biraı: Siz de görün mutlaka... diyordu. Güneş çekilmiş, asfalt kalabalıkü. Yanlanndan şen gruplar, genç çiftler, çocuklarım ellerinden tut rnus aileler geçiyor. Eski köşklerin yerlerini almış apartmanlann balkonlarında gülüp şakalaşan insan lar. Bir kızla rahat. ard düşünccsiz ahbaplık ederek gezmek hoşuna gidiyordu Semih Arda'nın. Yanındakine, bir açık hava kahvesine girerek biraz oturmayı teklif etti. Melda istemedi. Dönmekte acele ediyordu: «bir arkadaş.la yemeği dışanda yiyeceklerdi bu akşam. Daha giyinecekti, eve gidip de. Erkek, onun berberde yaptirılmıs değijik saç tuvaletine baktı: Önemli bir kisi olmalı bu <arkadaş>... Genç kız, dudaklannda esrarlı bir gülümsomeyle: Kim bilir.. belki... dedi. Sonra, köşeler'ine yaklaşırlarken, sordu: Yılmaz bey için ne düşünürsünüz? Kim Yılmaz bey? Şu malsahiplerimizin akra bası genç çocuk mu? Semih durakladı: Ömer Rüştii beyin yeğenini yakından tanımıyordu. Görünüşe göıe, sorumluluk duygusu taşımıyan, ukalâ, tembel bir oğlandı. Ben, bir hoca olarak, üstüste smıfını geçemiyen öğrencilerden pek hoşlanmam diye karşılık verdi. Apartmanın kapısmda, birbirlerinden ayrıldılar. Melda içeriye girdi. Semih Arda. bahçede kaldı. Hava karanyordu. yoğurtçularuı saati: bisiklet zillerine, «Silivri yoğurdu.. kaymak...» sesleri de karışıyor. Semih, çiçek tarhlarının arasında geziniyordu. Ileride, 2 numaradaki büyük hanımın bir sırada oturduğunu görünce, yanrna gitti. Biraz konuştular. Sonra ihtiyar kadın. heyecanla: Haberiniz var mı? dedi. Ve bir müjde verir gibi, Isıl hanımın kocasından ayrıldığını söyledi: Bu sabah, mahkemede ayrılmışlardı. Bir oturumda. Bitmişti. O ahlâksız adamla artık ilgisini kesti diye seviniyordu: Daha çok genç; kendine denk, iyi birisiyle evlenir; güzel bir yuva kurar. Işıl hanım çok mükemmel. eşsiz bir kadındır. Her bakımdan eşsiz. Onun gibi bir karısı olmak büjük saadettir bir erkek için, bunu iyi bilin Semih bey. Semih, akşam yemeğini Bostancmm az ötesindeki küçük bir lokantada yedi. Oradan dönüyordu. Bahçede, apartmanın giriş kapısına doğru yürürken, bir şarkmın tath melodisini işitti. Alt katvn, arkadaki perdeleri örtülü açık penceresinden geliyordu. Aylin'in sesiydi. (Arkası var) Tifffany Jones TIFFANY JONES / TEtoJELEBİ Hafif Batı mtlzlM Propram ve kaDanıı A NK AR A Acılıs Droeram Günavdın I Köve haberler Gi'mavdın II Haberler v hava iurumu Sabah müziii Ankarada b'jffün Sarkılar ve ovun havaian Ü. YünJkoSludan türküler Ev icin Sabah konseri Arkası varm Ara haberler. flânlar S. Erorhandan sarkîîar Albümlerden seçmeler H. Gökmenden jerkllar Cocuk bahcesi Konser saati Ara haberler. İlanlar Ali Ekbercicekten türküler Kıbrıs saati K. Pavaslı v« E. Savından sarkılar Haberier. R. G. de busOn Hafif müzik Reklâm Droeramları A. Candan türlcüler Cesitjl mürik K. Öncandan sarkılar Ara haberler. İlanlar Plâklar arasında A. Sezffinden türküler r,. Akından sarkılar Yaz okulu Ce<;ltlt müzlk Ara haberler İlanlar Yurttan sesler Köv odası Tieklâm Drofframları Haberler ve hava dunımıı A. Gazi Avhandan türküler PMâhlı Kuvvetler saati M. Sevrandan sarkılar Poor dereisi KüciiV konser Eir varmı?. bir vokmus 24 saatin olavları. İlanlar CaŞdas Tiirk siirl Erkekler T. sarkılar Tesitü müzik H. Sözeriden türlcüler Haberler Gece konserl Çec* vsnsına dotra Oretler. progrsm, kapanıı Yükleme Bosaltma ve Tasıma İsleri Yapılacaktır Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul Bölge Müdürlüğünden: 1 İstanbul sehir ve liman dahilinde Ofisimiz namına yapılacak hububat, bakliyat vesair maddelerin bir yıl müddeUe yüklsme, bosaltma ve deniz taşıtları ile taşlma işleri kapalı zarfia tekİif alınmak suretiyle ihaleye çıkarılmıstır. 2 Teklif mektuplan 28 Mayıs 1968 tarihine rastlayan salı günü saat 15 de İstanbul Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek Komisyon önünde açılacaktır. 3 İhaleye işlirak edecek kimselerin 25.000. liralık geçici teminatlarır.ı ofis veznesine yatırrnaları ve alacakları makbuzları teklif mektuplan ile birlikte Bölge Müdürlüğüne tevdi etmeleri lâzımrlır. 4 Ofis Artırma ve Eksiltme Kanununa tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine yapmakta serbesttir. 5 Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları 10. lira mukabiiinde İstanbul Hububat Şube Müdürlüğünden temin edilebilir. : 172S5/4933) Emvalin cina ve nevi Akkuş Kereste Fabrikası Müdürlüğünden Miktan M3.Dm3. Partl adedi bir bir bir bir bir bir Fiatı 640. 520. 520. 420. 345. 270. teminatı ••47,5 » k 50.000 I.II. Sınıf normal boy 75.000 I.II. Sınıf kısa boy Merkantil normal boy 50.000 75.000 Merkantil kısa boy III. Sınıf normal boy 200.000 300.000 III. Sınıf kısa boy 2.400. 2.925. 1.950. 2.365. 5.175. 6.075. 750.000 20.890.1 Yukarıcla yazılı fınnlı kayın keresteleri ihraç kaydiyle açık artırmah ve alivreli olarak peşin veya alıtının talebine göre altı aya kadar vâdeli olarak banka mektubu karşılığında satışa çıkarılmıştır. 2 Artırma 14/Haziran/1968 tarihine rastlayan cuma günü saat 14/00 te fabrika satış «alonunda toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Satışın başlama saatinden en geç yarım saat evveline kadar taliplilerin c/o7,5 teminat yatırması şarttır. 4 tsteklilerin belirli gün ve saatte */a7,5 teminatlan ila birlikte Vomi«vpna mürarsatlan İ14n olunur (Basın: 17142/4916) 13.00 13.15 13.30 1400 14.15 14.40 15.00 15 05 15?0 1545 16.05 16*5 17.00 17.05 17.70 17 50 19.00 19 35 1950 20.05 20.25 20.40 20.55 21.00 21.10 21.30 2200 22.30 22.45 23.00 2345 22.5S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear