23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 Mayıs 1988 CUMHTTRÎYET 8AHİFE ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR ilfin edilmemiş savoşın farafları karşı karşıya PABİS, (aju «0.1 meaelelerini halleden Amerika Blrlesik Devletleri Ue Vietnam Demokratik Cumhuriyeti (Kuzey Vletnam) aranndaki on bans görüameleri, dün sabah uluslararası konferanslar merkezinde baslamıştır. «tlân edilmemi; btr savaşta» taraf olan iki ülkenin bea, delegeleri, Averell lîarriman ile Kuan Tİ>uy. birkaç dakika ara ile konferan» binasma gelmijler ve fotoğrafçılara poz verdikten aonra konferansın yapüacağı odaya geçmislerdir. . ^fe ^^ Fransız makamlan, aehrin en mar kezi yerindeki uluslararaaı konferanslar saraymda açılacak olan ön görüşmelerde hiç bir teknik aksaklığm belirmemesi için gerekli bütün tedbirleri almışlardır. On milyon işçinin gece yansı başladığı genel grev hareketi, saatler ilerledikçe tam bir keşmekeşe yol açacağı için, konferansın ilk gününde bazı özel tedbirlere başvu'rulması kararlaştlrılmıştır. Nitekim, protestoculann yürüyüş hazırlığı ve trafik sıkışıklığı sebebiyle, polis motosikletlerinin konferans binasma giren yolu açık tutması düşünülmüştür. Delegeleri. konferansa tam vaktinde ye tiştirebilmek için de polij arabalarına alârm verilmiştir. İki ı heyet başkanı, Amerikalı Averâll Harriman ile Kuzey Vietnam'h Kuan Thuy, altı yıl sonra. yeniden bir konferans masası başında karşı laşacaklardır. Bu iki dip lomat; ilk olarak 1962 yılında yapılan Laos hakkındaki Cenevre konfe ransında tanışmıştır. İlk «resmi görüşmeye» 11 AmerJ' ka'lı ve 14 Kuzey Vietnam'lı katılmaktadır. İki heyet başkanmm konuşmaları, karşılıklı, bir mutabakata varıldığı takdirde, basına açıklanacak, aksi halde «şimdilik» • gizli tutulacaktır. Amerikan kaynaklanna gSre, Harriman. Washington'un tezini izah ederken. su noktalar üzerinde duracaktır: 0 Başkan Johnson bombardıman lartn tamamen durdurulması için eıiir vermeden önce, Hanoi'den de bir «iyi, niyet jesti» beklemektedir. # Kuzey Vietnam birliklerinin Ke San'daki Amerikan deniz piyade üssü çevresinden çekilmesi bir «iyi niyet jesti» kabul edilemez, zi ra bu kuv\'etler, Amerikan birliklerince, çekilmeye zorlanmıştır. # Hanoi ve Washington temsileileri arasındaki görüşmelere ilişkin anlaşma, esas bans müzakerelerine bir emsal teşkil edemez. Say gon Hükumeti, banş müzakerelerine mutlak surette katılmalıdır. # Kuzey Vietnam, Amerikan hal kmm baskısının Johnson yönetimi ni Vietnam'a verdiği taahhütlerden vaz geçireceğini sanıyorsa aldanmaktadır. # Hanoi, bansı gerçekten •rzuladığmı isbat etmek lstiyorsa, elinde bulunan 700 küsur Amerika'lı ha vacıyı serbest bırakmaya yanaşmalıdır. Hanoi hiç olmazsa, uluslarara sı Kızıl Haç temsilcilerinin bu havacılan riyaretine izin verebilir. Paritfteki Vietnam banş görüşmeleri resmen dün başladı BASINDAH Avrupa'nın yiiz karası Maurice DUVERGER ıt'amızın bu küçük ülkesinde çanlar kimin için çalıyor, muhakkak biz Avrupahlar için. Bir yıl evvel Kıralın yük*ek rütbeli generallerle hazırlamı? olduğu darbeye karşıt bir darbe ile iktidara Albaylar geldi. Sonuç olarak da ülke karanlık bir diktatoryaya sürüklendi. Onaltı bin kişi tutuklandı, yüzlerce insan toplama kamplanna sürüldü, sokaklarda vatandaşlar birbirini dövdü. Kıraliyet çevrelerine yakın olanlann özgürlüğü kısıtlanırken basit muhitten yetişmiş olan Albayların yetkileri genisledi. Nâsır benzeri bir id"are özleminde olan bu genç subaylar antikomünist tutumlan ile de amaçları ile tam bir çelişmeye düşüyorlardı. Ülke idaresinde kilit noktalara gençleri yerleştirmeleri ilk bakışta olumlu karşılanırsa da, bunlann kişilik ve tecrübe bakımından yetersizlikleri gözden kaçmıyordu. hadiseler arasında Gençlik harekstleri.. Dışarıda unyada bir kısım gençUfc ^anşıklık çıkanyor. Bunlann çoğu üniversiteli.. Ço ğu diyonım: çünkü her böyle harekete dışandan ajanlar kanşırl bunda da kanşıyor. Bu gençlik hareketlerini dısanda ve bizde olarak iki parçada mütalâa etmek iyi olur. Dışarıdaki hareket enternasyonaldir. Polonya, İngiltere, Batı Almanya, İtalya ve Fransada görülüyor. Bunlar rahat gençliğin işsizlikten doğan can sıkıntısım siyasi yönlere kanalize edişten ibarettir. Bunlann elebaşlannın altlannda arabaları bile vardır. Fakir fıkv ralık asla bahis konusu değildir. Figaro gazetesinin dediği gibl bunlar önce kılık kıyafet sonra saç sakal yoluyla mevcut edep erkâna karşı gelmekle başlayan ve dik kafaülığı marifet sayan zihniyetin siyasî .ideolojiler ve ideologlar tarafından ambalâj edilmesinden ibarettir. Bu siy> sî ideoloji komünistliktir. Buna bize İtalyamn büyük gazetelennin birinin yazı işleri müdürü söyledi. Komünistler bu çoçuklan kışkırtır. Onlar da buna hazırdir. Lâkin bunlar komünistlcrden de öteye gitmek isterler. Bunlar «Nihilist» tirler. Yani her şeyi yıkıp tahrip etmek isterler. Sayılan çok değildir; fakat çok azgın ve girgin olduklanndan hareketleri tesirli olur. Çok defa ya bancı liderlerin idaresi altındadırlar. Fransadaki talebe hareketinin başında bir Alman genci vardır. Almanyadakilerin başında Rudy denilen aşın komünist bir Doğu Almanı vardır. Bütün bu gençler bu hareketleri bir «marifet» imiş gibi yapmaktadırlar. Kendilerine «İstikbal sizindir, memleket idaresini ele alınız» diye telMnler yapümak tadır. Bunlar ne isterler? Bunlar hiç bir şey istemezler. Yakıp yıkmak isterler. Bunun için bahaneler ararlar. Vietnam barbi bunlara iyi bir vesile olmuştur. İşte zenci meselesi.. O da öyledir. Bunlar hareketlerini bir şeye bağlamak isterler. Tabii ilk hatıra gelen şey Üniversite idaresini düzeltmektir. Tedrisatı düzeltmektir.. Bunun için ne isterler? Rektörü bunlar seçmek, idareve de iştirak etmek isterler. Yavaş yavaş hocalan da bunlar tayin etmek isteyeceklerdir. O zamaa iyi numara veren hocalar baştacı olur. Tabii kimse bir şey öğrenmez. Bunlar tedrisat procramlarını değiştirmek isterler. Meselâ Vietnam meselesi, zenci dâvası gibi şeylerin okutulmasını isterler. Halbuki bunlan dışarıdaki ustal a n kendilerine iyioe. »nlatmıştır. Ama diyelim ki samimidirler. Bir Kimya Fakültesinde Vietnam sornnu nasıl okutulur? Bir Madrıı Fakültesinde zenci meselesi hangi programa girer.. Mesele olnııyacak şey istemektir. Yani ökiızleri yokuşa ko?mak, hır çıkarmak, dersleri aksatmaktır. Komünistler bunu isterler. İşler kanşsın.. biz külâhı kapalım diyfBunlann dini inançları da yoktur. AUah tanunazlar, yani Allahsudırlar; fakat ttalyan gazetecinin bize anlattığına göre İtalyadakiler belki ötekiler de Hıristiyan Allahsızdırlar. Acayip bir şey değil mi?.. İş zaten temelinde acayiptir. Bunlar bağırıp çağınrlar, cara çerçeve kırarlar, polisle drivüşürler. İtalyan gazetecisinin kanaatine göre imtihanların gelmesi ve yaz tatiliyle bu hareketler durur. Herkes işine gücüne, köyüne, plâjına gider.. ve sükunet avdet eder. Medeni bir memleket için kanşıkiık, medeni disiplinsizüktir. Bir anarşidir. Avrupanın en medeni memleketleri zaman zaman bu yüzden anarşi manzarası arzetmektedir; ne var ki oralarda bu nareketleri siyasi mesuliyetsizlik içinde yaşayan Komünistlerden başka hiç bir parti tasvip etmemektedir. Hattâ Fransada bunlan n Mao'cular eline geçmiş olmisını sezen Fransız Komünist Partisi bile bunlan bir beyannaaıe Ue red ve takbih etmiştir. Çünkü siyasî partiler devlet idarelerini eline almaya namzet müesseselerdir. Bu idare elierinde iken veya rakiplerinin elinde iken Deviet idaresi gaye ve mes'uliyetinden kendilerini kurtaramazlar. Onun için de Devlet ^daresini sarsacak berhangi bir hareketi tasvip et> mezler. Bizde partilerin en büyüğünden en küçüğüne kadar hiç birisinde Devlet idaresi mes'uliyet hissi yoktur. Muhalefette iken Devlet idaresini kökünden sarsacak hareketleri tasvip ederler. Bunun sebebi bu partiler henüz Devlet idaresi denememiş, idarecileri arasına da yeteri kadar Devlet ida re etmiş kimseler, Devlet adanılan girmemiş olmasıdır. Bunlir düşünmez ki, demokraside iktidar ve muhalefet Devlet idaresiade tez ve antitez olarak müşterektirler. Birbirlerini ve hep birlikte Devlet idaresini hareket ve fcararlariyle etkilemektedirler. A' ma bu mes'uliyet hissi bazı mensuplannda mevcut olsa da idarelerinde henüz mevcut değildir, Ve Türkiye'mn de bugün için en füç tedavi edilecek siyasi hastalığı budur. İktidarda değilse iktidan hırpalamak için memleketi sarsacak ?eyler söyler, ister ve yapar. Düşünmez ki yann eline alacağı ma Kne bozuk olursa zahmeti kendi çekecektir. Bunun hülâsası şudur: Biz henüz demokrasiye ait eğitim ve öğretimi bitirmiş değiBz. Onun için kusurlanmız, büyük kusurlanmız olmaktadır. Olacaktır; •ğreninceye kadar. Ne var ki bu da çaliba hiraz pahabya malolacaktır. B. FELEK K Panama seçimleri hile söylentileri arasmda yamldı "ANAMA, (a.a.) anamaiı seçmenler, l'lusal Muhafız Birliklerinin ne/areti ve seçimlere hile kanştırudığı iddiaları arasıhda, san dık başlarına giderek ülkenin yeni Cumhurbaşkanı için oylannı kullanmışlardır. P Nebraska önseçimleri bugün: Kennedy'nin annesi kadınlara çağnda bulundu (Dış Haberler Servisi) OMAHA Nebraska Cumhurbaşkanlıfcı ön seçimlerinin iki mutlak favorisi, Demokrat Senatör Robert Kennedy ile eski Başkan Yardımcısı Cumhuriyetçi Richard Niıon'dur. BugUn yapılacak olan ön seçimler arifesinde, zihinleri meşgul eden soru kimin kazanacağı değil, Kennedy ile Nixon'dan hanslsinin daha fazla oy toplayacagıdır. Demokratlann oy pusularında Kennedy ile Minnesota Senatörü Eugene McCarthy'nin adlan bulunmaktadu'. tndiana seçimlerinde McCarthy'yi çok gerilerde bırakmış olan Kennedy, Nebraska'yı da kazandığı takdirde, durumu çok kuvvetlendirmiş olacaktır. Demokratlann oy pusulasında bir başka ad daha bulunmaktadır: Başkan Johnson.. Johnson, 31 Mart'ta seçimlere katılmayacağını bildirmiş olmasına rağmen, adını Nebraska oy pusulalanndan sildirememiştir. Bu arada oğlunun Beyaz Saraya seçilmesini herkesten fazla arzuladığı bilinen bayan Rose Kennedy, Amerikan kadınlannı RJbert Kennedy'ye yardımcı olmaya çağırmıştır. «Anneler Gününde» Omaha'd'i bir basın toplantısı düzenleyen 77 yaşmdaki Rose Kennedy, «Amerika'da, kadmlann sayısının erkeklerden fazla olduğunu» belirterek: «Eğer bütün kadınları, bize oy vermeye ikna edebilirsek, seçimi kazanınz» demiştir. VVASHİNG1ON 12 milyon 400 bin Amerikan genci, bu yıl ilk defa oy kullanacak yaşa gelmiş olacaktır. Bu genç ve yeni seçmenler kütlesi, Amerikan seçmen lerinin onda birini teşkil etmektedir. Yapılan son nüfus sayımına göre, Amerikan Başkanlılc seçimlerinin yapüacağı gelecek Kasım ayında ülkede 118.500.000 kişi oy kullanma yaşında bulunacak, fakat burüardan 8 milyonu yabancı uyruklu olduğu için veya başka sebeplerden oy kullanamayacaktır. Vietnamlı askerler, Saygon'un kuzey kesiminde cereyan eden kanlı çarpışmalar sırasında ölen Vietkong askerlerinden birini damdan japılaşağı aftnaya çahşırlarken görülmektedir. Tedhiş hareketlerinin hızlandığı Çin mahallelerinde binalardan karşılıkh ates teatisi mıştır. Avrupa ülkeîeri ilgisiı kalmakta, Ingilizlerin ülkede açmış olduğu çığırı Amerikalılar devralıp sözüm ona kızıl tehlikeden korumak amacı ile Albaylar cuntasını elinden geldiği kad'ar desteklemede. Komşu ülkeler de, demokrasinin ayaklar altına ahnıp, diktatoryaya kayan bu duruma seyirci kalmakta. Utanılmah Bu durumdan utanması gereken biz Avrupahlanz. Ekonomik gücümüz ve askeri yardımlanmız dolayısiyle arzu ettiğimiz anda bu diktatoryaya onbeş günde «on verebiliriz. Kapitalist çevrelerimizin yaptığı ve yapacağı yatırımlar dolayısiyle olaylara baş çevirmeği beceriyoruz. Bu tür sert rejime bağlı ülkelerde yumuşak başlı işçi zümresi ve çantada keklik sendika toplulukları olduğunu bildiğimizd'en olanca gücümüzle sömürü düzenine saplanıyoruz. Bütün bu gerçeklerin yanısıra da Yunanistanı hâlâ, NATO topluluğunda, Ortak Pazar ülkeîeri arasında ve Avrupa Konseyinde söz sahibi bir ülke gibi göstermekten utanmıyoruz. Amerikalıların yanısıra Almanlar da çeşitli alanlarda yatınm yapmak yarışındalar. Diktatorya rejiminin hâkim olduğu Portekiz, 1949 yıllarında NATO saflarına alınınca çeşitli yönlerden karşıt tepkiler görülmüştü. Buna cevap olarak da soğuk harbin şiddeti dolayısiyle demokratik Avrupa ülkeîeri saflarını kuvvetlendirmek gerektiği ileri sürülüyoröM. Bugün için soğuk harb diye bir problem kaldı mı ki? Bu topraklardaki demokratik akımı söndürüp diktatoryaya çevirmekle en başta bizler sorumluyuz. Aslı olmayan bir kızıl tehlike bahanesiyle bu zavallı ülkeye olduğundan da fazla önem veriyor, bir taraftan sımartırken diğer taraftan da çıkarlarımızı arıyoruz. Portekizde Salazar'ın, Ispanyada Franko' nun ve Yunanistan'da Papadopulos'un söz sahibi olduğu bir Avrupa milletler topluluğundan bizlere ne fayda gelebilir ki. Sol akımın topraklarımızda yeni bir eksen bulmaya çalıştığı ve hattâ başanya doğru yöneldiği bugünlerde Yunanistan diktatoryasını benimsemekle demokratik Batı kavramı ile tam bir çelişmeye düşmüş durumdayız. Kıt'amızı hür insanlar dünyası olarak tanımlayacağımıza bir tür pazar yeri olarak kabul ediyoruz. TarLh bu yanlış tutumumuzu hiçbir zaman affetmiyecektir. (Le Nonvel Obtervatear) Ahnan ilk sonuçlara göre, lkti. dar partisinin adayı David Samudio, az bir oy £arkı ile önde gitmektedir. 1400 seçim bölgesin. den 36'sında tasnif tamamlanmış olup, Samudio, muhalefet «koallsyonunun» adayı Arnulfo Arisas' tan bir kaç oy öndedir. Seçim slrasında, silâhlı zorbalar bir oy sandığuıı kaçırmışlardıf. Seçime hile karışhnldığı irtdiaları da, çok kimseyl tedirgin etmiştiT. Bu Iddialan soruşturmaya çalışan Amerika'U gazeteciler, silahlı zorbalar tarafından ölümle tehdit edilmiştlr. Oy verme günu propaganda yasatc olmasına rağmen, taraflar blrliklerinl şiddetli bir dille itham etmeye devam etmişlerdir. Hüküm,etin tar&fını tutan bir radyo lstasyonu, muhalefetin doğrudan doğruya Pidel Castro'dan emir aldığını llerl sürmüştür. Panama'dakl giyasi gözlemcilere göre, Panama'nın devrik Cumhnrbaşkanlanndan Ariaş'm seçiml kazanma şansı fazladır. Şiındiki Cumhurbaşkanı Marco Robles Ise, Ariaş'm can düşmanıdır ve muhalefet adayı seçiml kizandığı takdirde, bir süre önce olduğu gibi, yeniden ülusal Muhafız kuvvetlerine baş vurarak Arias'ın lktidara geçmesini önleyebilir. Hldrolik Bipperll D 7 re D8 : Kısaca « TOPLANTI «El Ahram» gazetesinin bildirdiğine göre, geçen haziran savaşı ile doğrudan doğruya ilgili üç ülke, yani Birleşik Arap Cumhuriyeti, Suriye ve Ürdün ile Irak'ın Dışişleri Bakanları önümüzdeki günlerde Bağdad'da bir toplantı yapacaklardır. • TABLO BULUNDU Italya'da bundan 16 gün önce bir köy kilisesinden çalman çok kıymetli bir tablo, alıcı kılığına giren polis tarafından Mantua'daki bir marangozhanenin tavan arasında bulunmuştur. Rönesans sanatının büyük ressamı Titian' ın eseri olan ve Hazreti tsa ile Meryem Ana'jı gösteren ta'olonun kıymeti 480 bin ile 800 bin dolar arasmda tahmin edilmektedir. 0 KAZA Japon adalarımn en kuzeyindeki Hollaido'da, bir kömür madeninde dün gece mey dana gelen çökme sonucu, 13 madenci toprak altında kalmıştır. Kurtarma ekipleri, tavanın çökmesinden sonra başlayan yangınla mücadcle etmektedirler. Kaza ânında, madende bulunan 31 işçiden 18'i kurtulmaya muvaffak obnuştur. «Yoksulların •• •• •• •• yuruyuşu» Washington'da WASHİNGTON, merika'da yoksullar yürüyüşünün ilk prösterisi gece YVashlngton'un zenci mahalleslndeki btr okulda yapılan toplantıyla sona er miştir. Bu toplantıda, Washington içindeki vürüyüşün başında giden bayan King ile bayan Robert Kennedy ve şarkıcı Hnrry Belafonte de hazır bulunmuşlardır. A Bayan King yaptığı konuşmada, Amerika'nm karşı karşıya bulunduğu en büyük teblikenin «kendlni tahrip etme tehdidi» olduğunu söylemiş, «ırkçılık, yoksulluk ve sa vaş meseleleri son derece önemlidir, bunlar hepimizi yok olmak teh likesiyle kanı karşıya getlriyor» demiştir. Anneler günü olduğu için, bilhas sa kadınlara hitap eden bayan King şöyle devam etmiştir: «Çocuklan yeüştimıek, milletin kültür mirasını ve değer hükümle rini onlara vermekle görevll olan kadınlara, bu çocuklan korumak ve hayatlaruun mahvolmasını önle mek düşer.» BULDO1ER ARANIYOR TU: 44 23 73 \ j l Bugün içinde bulunulan durumun nedenleri incelendiğinde ülkesini terketmek zorunluğunda kalan genç ve tecrübesiz Kıralın büyük çapta sorumlu bulunduğu görülür. Yüksek rütbeli subaylara güvenerek demokratik düzeni çiğnemeyi prensip edinmişti, halbuki Papandreu'nun dediği gibi Yunanistan gerçek bir demokrasiye kıraliyete veda ederek Cumhuriyet yolundan geçebilirdi. Yunanistanın bugünkü hali daha önce Portekiz ve îspanyanın saplanmı? olduğu çıkmazın bir benzeridir. Faşist bir eğilime kurban olmuj bu ülkelerin durumunu günümüz Yunanistanı aynen yaşamakta. Her tür özgürlüğe set çekilmiş, keyfi idare almış yürümüş, hukuk dışı tutumlar tamamen benimsenmiş durumda. Sözüm ona birtakım sosyal reformlar, ve bol demagoji ile halk uyutulmakta ve yalnız çıkarı olan bir zümre için çalışılmakta. Hayret edilecek bir husus da, bu olumsuz d'avranışların sebebinin herhangi bir siyasi parti yerine bizzat ordunun oluşu. Bütün bunlann kamu oyunca sert bir tepki görmeyişi de geçirilmis olan iç savaşın sonucu. örneğin Ispanya ve Portekizde olduğu gibi halk bir iç didişmeden bıkmış. Olayların yanısıra biz Avrupalıların sorumluluğu inkâr edilemez bir gerçek. Bundan otuz iki yıl önce Ispanya bir iç savaşla kaynarken faşist Franko'ya elini uzatan Italyan ve Almanlar yanısıra Fransızlar ve Ingüizler çekİBKer kaldılar. Bugün ise Yunanistanın benzer durumu yanısıra bütün Cumhuriyet 5224 BİLİYORMUSUNUZ Bu talihliler AKBAIMK'ta nesap Kıbrıs'ta Özel olarak Yeşilada'ya giden İsrail dolaylı göriişmeye karşı KUDÜS, (a.a. Radyolar) aşbakan Levi Eşkol, kabine toplantısmda, Israil'in Ortadoğu buhranı üzerinde Araplarla New îork'ta dolaylı görüşmelere yanaştığmı yalanlanııştır. Israil'in, dolaylı görüşme teklifini kabul ettiğine dair basında yer alan haberlerde gerçek payı bulunmadığını söyleyen Eşkol, uyuşmazlığa ancak, Araplarla yapılacak doğrudan müzakereler yoluyla bir çözüm bulunabileceğini belirtmiştir. BEYRLT B.M.'in Ortadoğu Banş Elçisi Gunnar Jarring taraflan uzlaştırma çabalarına Xew York'ta devam etmeye hazırlarurken, Kahire'de yayınlanan nüfuzlu «El Ahram» gazetesi, bazı Batılı ülkelerin Jarring'e yardımcı olmak için harekete geçtiklerini yazmıştır. açtırmakla B Hayat muhabiri Köksal Türk'ün gönderdiği renkli fotoğraflarla süslü ilk röportajı 21. sayıda. Bütön cepheleriyle BUGÜNKU KIBRIS Türk Alayı... Mücahitler... Ve Türklerin Günlük Hayatı... Yarın Mutlaka Bir Gazeteye göre, Kahire'deki Ital yan, tngiliz ve tsveç Büyiikelçileri, bu konu üzerinde son günler içinde Mısır Dışişleri Bakanlığı ile temas kurmuşlardır. YEFAT Melike Ekin'in sevgill e=i. Ayşe Ortaçdağın babası. Teoman Or taçdağın kaympederi, Ze>iıep Ortaçdağın sevgili dedesi. Talât Korur'un kardeşi Halkalı Ziraat Okulu Müdürlerinden ' Yüksek Ziraat Mühendisi R I F A T E K İ N âni rahatsızlığmdan kurtulamı yarak Hakkın rahnıeîine kavuş muştur. Cenazesi 15.5.1968 Çac şamba günü Şişli camilnde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirükuyu mezarlığına defnedilecektlr. Eji ve Çocnkları Cumhuriyet 5238 Hayat Alınız Moran: 1042/5234 i »•••••»•••••»•»•»»•»»••••••»•••••»»•••»»•••••»»**"»»*••••••••••»»•••• "GALATASARAY ECZACILIK OZEL YUKSEK OKULU,, GALATASARAY OZEL YUKSEK OKULLAR APARTMAN DAİRESİ Ve 1 0 0 . 0 0 0 lira kazandılar 1 8 İDEAL akşamına kadar hesap açtırarak Milli Eğıtım Bakanhğının 9/5/1968 tarih ve 420.1 2T85 sayıü emırlerıyle ŞÎŞLl ÂBÎDEİ HÜRRİYET CADDESİ 26Ü No.'dakı bına ve tesıslerde GALATASARAY ECZACILIK ÖZEL .YtKSLK OKULL'nun açılmasına mü?aade olunmuştur câmiası, Iktisat ve Ticaret. Kimya ve Makina Mühendisl ı k ı e r u . e ılâ.veten, Mılli E ğ ı t ı m h ı z m e t i e r i n ı E c 7 a c ı l ı k a l a n ı n a d a t e ş m i l e t m e k l e k ı v a n ç d u y a r . MİTî \ ı : A A T JSisli Âhideı H ü r r i y e t C a d d e s i N o : 260 Tel : 48 55 43 <ir.ı<ı**TZ\, I s t i k l â l r ^ d d » s i N o : : : i l . kat 4 5 Tel : 4H 52 H5 4» 26 40 •••••••••** Hâncüık: 6740/ AKBAN K Y U V A talihUlerii arasına katılabilirsiniz. ââncılık: 6689/5226
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear