29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE tKİ 3 Mayıs 1966 CüMHÜRİYET •••••••••• •••••'3 ÖGRETİMDE NİÇİN GERİYİZ? Ord. Prof. Dr. Sadi IRMAK ~ izi bu kadar geri bırakan dert, öğretime J j c ö n e m > verilmemesi midir? îşi kolay almıya alışanlar, öğretim bütçemizin darlığından, öğretime gereği gibi özenilmediğinden, ütnmî sayısının çokluğundan dem vururlar. Ama su gerçekleri de hesaba katmamız gerek: Türkiyede ümmiliğe karsı savaş ne Cnmhuriyet, hattâ ne de Meşrntiyet devrinde değil, iki yüı yıl geriye varan bir tarihte başlamıştır. Asker ocağı sürekli bir öğretim karargâhı şeklinde çahsmış, bir yandan da medrese ve onun ardından okul nicelik bakımından kttçümsenemiyecek bir kertede çalışrnıştır. Avrupaya ilk Öğrencl gönderişimizden bu yana yüzyıldan fazla zaman geçmistir. Memleketimize, Batılı ilim adamlan da bir asırdan beri sık sık getirilmiştir. Batı modelinde Tıp ve Mübendislik gibi müspet ilimlere mahsus fakültelerin kuruluş yaşı da yüzelli yıla yaklaşmaktadır. Abdülhamit devri salnamelerine balulırsa, birçok köylerde bir, hattâ iki öğretmenin bulunduğu görUlür. Cnmburiyettsn bu yana öğretim içîn harcanmıs olan para ve emek hiçbir surette küçümsenemez. Nihayet unutmamalıdır ki Fransada ve Almanyada dâhiler yetişmeye başladığı devirlerde ilköğretim mecburî değildi ve halkm yarıdan fazlası ümmî idi. lâ endüstri patentlerl için dış memleketlere yarım milyar mark ödemektedir. Bunun sebebi harb içinde böyle bir lise jenerasyonunnn yetişememiş olmasıdır. Fakat artık yetişmeye başlamıştır. Bn nesil ile önflmüıdeki yıllarda Almanya yanm milyar marklık patent masrafını tasarraf edeceği gibi dış memleketlere milyarlar değerinde patentli bnlnşlar satacaktır. Işte gerçek öğretimin maddi değeri. Bn müspet kafayla yetisen çocukların mânevi alanda ysya kalacaklanm sanmak gaflet olnr. Nitekim klâsik hümanist liselerinde yetişen çocnklar edebî ve psikolojik eserler fizerinde aynı rnhla araştırmalar yapacak kafadadır. Esasen araştırma metodn bakımından eskiden zannedildiği gibi tabiat ilimleri ile moral ilimler arasında fark kalmamıştır. Her ikisi ransahedeye dayanır. Bdylece her seyin başı, doğrn mflşahede edip olayları doğrn değerlendirme ve bunlardan genel knrallar çıkarmadır. Zaten bizim öğretim sistemimizde hâlâ yapamadıgımız şey budnr. Bugün Iiselerimiz çoğalmıştır. öğrencilerimiz çoğalmıştır. Öğretmenlerimiz de çoktnr. Fakat aldığımız sonnç bn rakamlara aslâ uymamaktadır. üniversiteye gelebilen çocuklarda daima müşahede kabiliyetinin kısır kaldığını acı ile görüyoruz. Bn kabiliyet gelişmedikçe çocuğa istediğimiz kadar bilgi yükii yükleyelim, onn yaratıcılığa götüremeyiz. Lise. küçük araştırıcılar yetiştirecek ki, Üniversite onn büyük araştırıcı haline getirebilsin. Bununla Üniversitelerimizdeki basarısızlığımızm yükünü liselere atmak amacını gütmüyornz. lzde ezberden kortulnp müşahede ve deney yolnna girmek için bazı hamleler olmamış değildir. Fakat bu çalışmalar sürekli olmamış, skolâstik ezbercilik daima ön plâna geçmesini bilmiştir. Fatihin çağdaşı olan Amasyalı Sabuncu»ade Şerafettin biyolojik deney yolnnda bir adım atmıştır. Tine Fatih devri şahsiyetlerindcn Ali Kuşcn da degerli bir müsabedecidir. Fakat Türkiyede öğretirn bu nnrlu çığırdan yürüyememiştir. Öyle ki, Ziya Paşa memleketin bn kuraklığından şöyle yakınıyor: «Bizim memalikte mahsulü tahsil, şiir ve inşadan ibarettir.> Yani en . açık deyimle, müspet ilimlerden eser yok. Medrese, kapılarını müspet ilme sımsıkı kapamış. Gerçi Avrupada da yüksek ekullar bir zamanlar sadece ilâhiyat öğretirlerdi. Fakat bnnlar müspet ilimler doğar dofemaz kapılarını açmışlar ve ilâhiyat kolejlerinin yanında müspet ilim kolejleri meydana getirmislerdir. Bizde bn gelişmeyi önliyen bedbaht bir pesin hiiküm hâkim olmustnr. Bu telâkkiye göre bütün ilimler, bn meyanda müspet ilimler Knr'anda vardır. Bu sebeple ayrıca müspet ilimler, basta fizik ve kimya okutnlmaya lüzum yoktnr. Bn pesin hüküm bize asırlar kaybettirmiştir. Ama zamanın zorlamasiyle oknllarimıza müspet ilimleri aldıktan sonra da normal bir gelisme olmamıstır. Çünkü biz müspet ilimleri de ilâhivata tatb'k edilen skolâstik ezber metoduyla ötretmeye kalkmışızdır. Bu mânevi yapıdan buıriin de tam gıyrılmış olduğumuzu iddia edemeviz. Metotlarla kalkınma Doç Dr. Yüksel ÜLKEN apitalist sistemin kalkınmayı başarmak konusundaki yeter siziiği karşısında, kollektivizm bir sistem olarak, az gelişmiş iil kelerin derdine devâ olabilir mi? Bunun da cevabmı, dünkü yazı mızda yaptığımız gibi, yalnız teo rik açıdan vermekle kalmıyacağız. Zira, Sovyet Rusya, kalkmmasını bu yolla sağlayan başarılı bir ör nek olarak ortadadır. Tatbikatta karşılaşılan bu başarılı örneğe ba karak, az gelişmiş ekonomüerin kallunması için kollektivizmi seçe bilir raiyiz? Sırasıyla görelim. . KOLLEKTfViST Hur teşebbüs Hür teşebbüs, piyasaya sürülen pek cazibeli bir deyimdir. Bu cazibe uŞruna nice kazık yemiştir bu memleket. Ve de yiyecek gibi görünür. Adına ister hür teşebbüs deyin, ister özel teşebbüs, Türkiyede bn çeşit teşebbüse ait fevkalâde olaylar yürürlüktedir. Ba yazımızı devietçilerin ve sosyalistlerin değil, siyasi dalavereye karışmadan bu memlekette is vapmak istiyen çerçek özel teşebbüsçülerin okumalarını istiyoruz. tthalâtın ağırlığı altında ezilen himayesiz sanayici, kendi şahsi teşebbüsü ile bir şeyler yaratmak ve geçimini sağlamak için çırpınan nice kişi, Türkiyede hür teşebbüs adı altında çevrilen dolaplan sosyalistlerden daha lyi anladıkları gün Türkiye çok şey kazanacaktır. Türkiyede bür teşebbüsün en büyük âbidesi Ereğli Demir • Çelik tesisidir. Bu tesis, devlet teminatı ve devlet sermayesi ile kurulmus bir özel teşebbüstür. ö y l e bir özel teşebbüstür ki. en büyük ortaklan Sümerbank. Karabük kurumları ve Amerikan Kopers Şirketidir. Sümerbank ve Karabük kurumları devlet tesekkülleridir. Ve Sanayi Bakanlığına bağlıdırlar. Sanayi Bakanlığı Basbakanlığa bağhdır. Simdi Ereğli Demir Çelik hür tesebbüsünün patronlarmı şöylece sıralıyalım : En yetkili patron Süleyman Demirel (Devletin Basbakanı olmak sıfatiyle), Ondan sonra gelen patron Mehmet Turgut (Devletin Sanayi Bakanı olmak sıfatiyle). Sümerbank ve Karabük tesisleri bu yetkililerin emrinde ve büyük ortaklar olarak EreSIi Demir Çelik'te önemli roldedirler Böylece Sümerbank ve Karabük temsilcileri ve Amerikan Kopers firması Erejli Oemir Çelik'te buluşmnş bür teşebbüs oyunn o y namaktadırlar. Bu oyunda birtakım ksiler de devlet bazinesini istedikleri gibi kullanarak ve üstelik devletçiliçe sövüp savarak. hür teşebbüsün fazileti sayesinde har vnrnp barman savnrnyor, günlerini gün ediyorlar. K Metodun yon//ş//?/ I şte gerçek budnr. Bn görüntü. geriliğimizin sebebini maarife «önem» verilmemek gibi basit ve miiphem bir faktöre bağlamanın doğru olamıyacağını açıkça gösterir. Bu muazzam emeklerin verim göstermemesi, «hımmet eksikliğinden» değil, uygulanan metodnn yanlışlıgındandır. B Bunu iyice anlamak için liselerimizle başka memleketlerin, meselâ Alman liselerini kıyaslaraak kâfidir. Böyle bir kıvaslama fırsatını bise • Stern» dergisinin son sayısında çıkan bir resimli yazı vertnektedir. Bn dergi Almanyanın en eyaletine ait liseler srasında bir cyaratıcı bilgi> yanşı açmış ve yirrai iki çalısmayı mükâfatlandırmıştır. Bu yarıştnada dikkati çeken en önemli cihet, ferdî veya kollektif olan bn eserlerin hemen tamamen orijinal birer çalısma mahsuiü olduğudur. Lise son (inıf öğrencilerinin mükâfat kazanan eserlerinden bazı örnekler verelim : 0 Bır genç liseli grupu, en basit vasıtalarla bir elektronık hesap makinesini meydana getirmişlerdır. Q B>r öfrenci. kıt'alann tesekkütünü plâstik modellerle gösteren bir seri hazırlamıştır. Q Bir grup, dökme demır amalgam maddelerinden nikel ve bakırın mikro analitik tâyimnde basit bir metot bulmuşlardır. 0 Bir öğrenci, Harz böigesinin şifalı çamurlarının yaşını ve yapısını tâyin etmiştir. 0 Bır öğrenci, billurlann yapısını araştırmış, bunların üretilmesini sağlıyan bir metot bulmuştur. 0 Bir öğrenci, kromatografi ile besin maddelerinin rengini tâyin etmiştir. unlar sadecc bir seçme. Ama bir dâvayı ispaf etroege yeteeek Bir delil. Görülüyor ki o liselerde artık sadece belli bilgileri kafasında toplamıs mezunlar değil, boy boy araştıncılar yettştirilmektedir. îşte bizim yapamadığımız sey bndur. Müspet ilimler gerçi eksik araçlarla da olsa bizde de okutnlur, ve yüz seneden beri ofcutulmaktadır. Fakat öğrenciler çoğun bildiklerini knllanmazlar, araştırma yapmazlar, yeni bir şey balamazlar. Ilim bir nevi ağızdan knlağa plâklama halinde tedris edilir. Yukarda bahsettiğimiz yarışmanın sergisini Almanyanın ünlü ilim ve endüstri adamlan gezmişler ve şu neticeye varmışlardır: Almanya ilerlemiş sanayie rağmen hfi Teorik çizgilerle kollektivizm temel kavramlar ve araçlar yönün den kapitalizmden ayrılır. Arz ve taleplerin karşüaştığı ve mübadelelerin cereyan ettiği piyasa artık mevcut değildir. Herkesin görevi istihsal edilecek şeyler ve milU gelirden alınacak paylar merkezi oto rite tarafından ve plân aracıyla tayin edilir. tstihsal araçlarının özel mülkiyeti prensip olarak, tamamen kaldınlînıstır. Devlet tek sahiptir ve istihsalüı yönetimi devlete aittir. Genellikle emredici nitelikte bir plân. iktisadl yönden istihsal, istihsal ve gelir paylaşımı kurallarını belirtir. Tabiatıyla burada sözü edilen, iktisadl ve sos yal hayatı bütünüyle kapsayan tamamen plânlı bir ekonomidir. Kapitalist ekonomide rastlanılan yol gösterici nitelikli olânlar bu semaya girmezler Böylece bütünüyle emredici nitelik taşıyan, plânla toplumun ihtiyaçlanna göre istihsal yapılmakta ve bu istihsal için eerekli ser maye ve emek miktarlan ayarlanmaktadır. farklarını doğurur. Ancak, herkes çalıştığı ve emeksiz kazanılan gelir olmadığı için, «bazı kişilerin bazı kişilere istismar edildiği bissi kaybolur.» Görüldüğti gibi sistem ayınmlarına temel olan iktisadi dengenin kollektivist sistemde, teorik açıdan .daha kesin sağlandığı üfr ri sürülebilir Ancak iki şartın yerine getirilmesi zorunludur: birincisi, iktisadl dengeyi tam anlamıyla sağlayabilmek için, kaynakların tahsisi problemine paralel olarak global taleple global arz miktarîarı ve gelir, istihdam, yatırım üzerindeki bilgiler son derece doğru bilinmelidir Plânlama teşkilâtının bunu noksansız başarması tmkânsız görülmektedir İkincisi, öngö rülen amaçların gerçekleştirilmesi için her çareye başvurabilir Bu da, uygulamada ferdin hürriyetini, temel haklannı kısıtlayan sonuçlar doğurur. kılmakta, müstahsiliyeti frenlemektedir. Yatırım projelerinin rantabiütelerini mukayese etmek ve Israflan önlemek çok zordur. Zira. fai/ hadleri ortadan kaldırılmış. fiyat barometresi kenara itibniştir. Bır ahenk, bir denge voklur konominin çeşitli sektörleri a rasında kalkınma vönünden bir ahenk, bir denge voktur Genellikle, zıraat münakale, dağı tım sektörleruıin gerı kalmalany la bir dengesızlik kendini göstermekte, bunların hayat seviyelen korkunç derecede kısılmaktadır Sektörler arası gelişme farkları sektörlerin birbırlerini tamamlama kabıUyetlenni azaıtmakta ve eka nomide tıkanmalar görülmektedir Ve nihayet çok sayıda kontrol müesseselerinin kurulması. özellikle fakir bir ekonomive büyük vüb olmaktadır. Rus istihsal alanında 195556 vılında 600 000 kışilik kontrolör ordusunun beslendiği bizzat Kruşçef tarafından belirtilmls tir. özetlersek, ststemi tam olarak uysrulamadaki teknik güçlükler hattâ. bazılarına ş:öre tmkansızlılt lar bir yana. az gelişme problemine dar bir açıdan bakılmakta ve tabiatıyla kompleks karekterli meselenin hallinde vetersiz kal maktadır. Bazı ıktisadî sektörler de eiize çarpan «elismeler sağlan masına karşılık. totaliter suratıy la her türlü vapıcı ve varatıcı es piriyi kısırlastırm^sı. iktisadi ve sosyal dengesizlikleri devamlı kıl makta ve nihayet sivasî çereinlikler de bazen. Macaristan. Yugoslarca, Pnlonya'da olduğu fribi sistemin temel kavramlarını vr araç larını verinden etmektedir. Rahatlıkla denehilir ki. «bu tip bir kal kınmanın fizik ve spritüel maliyeti yüksektir.» Bu vüksek maliyetin ise, bugünün sosval anlayışma uvması artık beklenemez. enel çizgilerle teorik vönden kollektivist sistemin vetersizli ği. bize, bu yolla elde edilen bir başannın mevcudiyetini ştip hesiz unutturmamalıdar Sovyet Rusya gunümUzün ikinci fJOyük devletidir ve kalkınması Bu sistemle gerçekleşmiştir. O halde aynı başarılı yol, bugünün az gelişmiş ekonomilerine niçin uygulanmasın? Bunun ds olumsuz cevabını yarınki yazımızda inceleyeceglz. E • Simdi Erefli Demir Çelik'e benzer bir başka hür teşebbüs daha kurulmak üzeredir. Bu da Batman Iskenderun Petrol Boru Hattı hür tesebbüsö olacaktır. Ekimde açılması beklenmektedir. Batman'da çıkan bam petrolü Iskenderuna tasıyacak boru hattı yüzde vüz kârlı bir iştir A.P. iktidarı tarafından yerinden uzaklastmlan eski TPAO Genel 'Vlüdürü thsan Topaloğln tarafından bütün hazırlıkian yapılmış. bütün detaylan düşünülmüstür. Yabancı petrol kumpanyalannın alabildigine baskıları göğüslenmiştir. Beynelmilel çelik tröstünün yüksek fiyatlarını kırmak için bir Japonya gezisi yapan Topaloğlu Japon ve Fransız firmalariyle anlasmaya varmıstır. Batman tskenderun boru hattı 315 milyona çıkacaktır. Bittiğı zaman simdi tankerlerle ve zahmetle taşınan Türk petrolü tskenderuna kadar türül eüriıl akacaktır. Boro yılda iki milvon ton tasısa, ve tarife tonda 40 lira tesbit edilse, yıllık çelir 80 milvon lira olacaktır. 3,5 milyon ton petrol Batmandan tskenderuna boru ile nakledildiği zaman gelir 140 milvon lirava yükselecektir. Devletin hazırladığı. plfinladığı. sermayesini koyduğn bn is simdi 100 milyon sermaveli bir hür teşebbüse devredilmek isteniyor. Birtakım özel bankalar ve açıkgözler bn îsin dümenini çevirmek için çalısmaktadırlar. Halkın hiçbir seyden haberi yoktnr Ayasofyaya müezzin çıkartmak, Kadifekaleye yesil bayrak çekmek Atatürk heykelini kırmak heyeeanına dalmıs müritlerin gözlen zaten kapalıdır. Onlar Avasofvada ezan okutmaya çalışırken, yerli kompradorlarla isbirliğine girmiş yabancı kumpanyalar petrol bom hattını kendi çıkarları uÇnına emmek iein calısmaktadırlar Tarihimiz boyunca hep böyle olmustur: Biz ezan Türkçe mı. Arapça mı okunsun diye tartışırken. yabaneı çevrelerle işbirliğine girenler Türk iktisadiyatının içine okumnslardır. Simdi de Batman'dan tskenderun'a kadar boruyla tasınacak petrolün bazı im tiyazlı kişileri zen^in etmesi için gereken dolaplar hazırlanmaktadır, ve her zamanki gibi devlet bu işe filet edilmektedir. Kalkınma >le nışkıiı durum S 1 • ••a •İaa •••a Toplumun •aaBaaaaaaajBBaaaaaaaaaHaaaaaB iîjj itici Kuvveti • ••• • «•• • •«• • ••a Sonuç astalığa dofru bir teşhis koymalıyız. Hastalığımız «Maarife ehemmiyet vermemek» değildir. Emekleri doğru ve verimli yolda kullanmamak, kafa yapısını skolâstikten tam olarak temizlememek, araştırıcıhk ruhuna kesin olarak girememektir. Bu çapta bır kafa değişikliğine ihtiyaç vardır. Bu bir ıslahat değil bir devrim olmalıdır. O zaman öğretim ve eğitime asırlardan beri esirgenmemis olan himmetten gerçek bir randıman almak mümkün olabilir ki, memleketin gericilikten kurtuluşu da ancak böyle mümkün olur. H • •a • an • aaı llll aaaı aaaı :::! oplumun itici kuvveti ferdin «kâr» peşinde koşması değildir «Hizmet» kârvn yerine geçmiştir. Bu durumda ihtiyaçla rın tatmini, kapitalist sistemde gördügümüz gibi «kârlılık» esasına göre değil, «öncelik» sırasma gjjre yapıhr. Devlet kandi görUsUne göre ihtiyaçların tatrhin sırası nı belirtir. Baraj, liman gibi yaünmlara öncelik tanıyabüir veya beslenme, giyinme ihtiyaçlannı tlk sıraya koyabüir. Diğer bir deyişle, müstehlik tercihi ortadan kalkmakta, dün belirttiğimiz «ödenebilen» ihtiyaçlar önemini kaybetmektedir. Î istemin kalkınma tle ilişkili durumuna gelince, az gelişmiş ülkelerdeki sermaye birikiminin yetersiz olması karşısında, kay nağını marksist düşünceden alan kollektivist sistem için, kalkınmayı sağlamak uğrunda, çok hızlı bir sermaye . birikimini gerçekleştirmek endişesi ve zorunluluğu vardır. Bunun içinde, herşeyden önce katnu yatınmları iktisadi ha yata hâkim kılınmalıdır. Müteşeb bis sınıfı kaldınldığı için iç özel yatırım voktur. Yabancı özel yatınm ise tavsiye edilmez. Zira, bunlarda sömürgeci zihniyeti vardır Ayrıca yatırım kazançlarmın ken di memleketlerine taşmması da ya tmm yapılan memleket için zorluklar yaratır. Kamu yatınmlannm finansman kaynaklan ise, ver giler, devlet tahvilleri ve belirli ölçüde bütçe açıklan olmalıdır. Tat bikatta, karşıhksi2 millileştirme hareketleri ile mall kaynakların büyük kısmı sağlanma yoluna gidilir. Ziral müstahsilden istihsallerinin düşük fiyatla devlete vermek zorunluluğu da aynca kulla nılan yaygm bir metoddur. G Emekli dul ve yelim maaşlarında alt sınır uygulaması Macit NALCAOGLU Sayıştay Muraklbı 434 sayılı T.C. Emekli Sandığı kanununa ek S ve geçici bugünkü emekli mevzuatımtza yenlmaddeler eklenmesi hakkındaki 669 sayılı kanunla den 250 liralık bir alt sınır getirilmiş bulunmaktadır. Çeşitli yaşlarda yüzbini aşkın emekli. dul ve yetimi yakından Ugilendiren bu hüküm, eski kanunlardaki alt sınır anlayışuıın yerleştirdiği bir kanıyla, her maas alan sahsa 25« liradan asağı raaas verilemiyeceği gibi bir yanlıs anlamayı da beraber geürmiştir. landınlmıştır. Tani her yetim veya dulun maaşı değil, aynı ailedeki dul ve yetim maaşları toplamı 350 liradan az olamıyacaktır. Bununla beraber, alt. sınır uygularnasmda, emekli dul ve yetimlere halen almakta oldukları maaştan daha az bir maaş verilemiyeceği gibi haklı ve fakat çelişik bir geçici madde, sözü geçen kamında yer almış ve bu müessesenin uygnlamasını büsbütün kanştırmıştır. Gerçek ve tipik bir kaç örnekle bu yönü aydıntatmakta fayda vardır. Çeşitli zamanlarda uygulanan çeşitli emekli hükümleri karşısında bugün, dul ve yetim maaşı alan bir annetazdan, çoğunlukla, annenin maaşı kızınkinin aynı miktarda veya ondan daha az yahut kızm maaşından pek az fazla alabilmektedir. Halbuki bugün yürürlükte olan ve alt sınırın yetimlere taksiminde uygulaması zorunlu bulunan 5434 sayılı kanunun 68 inci maddesi kaideten, dullara »ö 50, yetimlere ise •• 25 şer nisbetinde hisse . ' ajnlması hükmünü taşımaktadır. Buna göre: 0 Aynı aileden bir dul ile bir tazın 100 kuruş başlangıç maaşına göre, zamlariyle beraber 89.61 er lira maaş almakta olduklarını düşünelim. tkisinirj toplamı 250 liradan az olacağı için bu aileye alt sınırı nygulamak icabetmektedir. Bahsi geçen 68 inci maddedekı nisbetlere göre 250 liradan 2 bisse, yani 166,67 lira dula, 1 hisse, yani 83^3 lira yetime vermek lâznndır, Ancak yetimin almakta olduğu maaş, alt sınırdan hissesine düşen miktardan fazla oldnğo için 89.61 Brayı almakta devam edecektir. Ve tabiatiyle maaşına 1 kuruş zam yapılamamasma rağmen toplam maaş da. alt sınırı asarak 256^8 lira olacaktrr. 0 Aynı ailede 40 kuruş başlangıç maaşına göre vetim 124^2 lira. dul ise, 69^5 lira maaş almakta olsunlar. Bunlara alt sınırı uyguladığımızda. dulun maaşı 166ü? lira, yetimin maaşı ise. vine aynı sebepten 124.52 lira olacaktır ki, böylece alt sınır pek fazla aşılmış ve toplam maaş 291.19 Uraya çıktnış bulunacaktır. 0 Yine aynı ailede dulun almakta olduğu maaş 130 lira, yetiminki ise, 95 lira olsun. bunlara alt sının uygulayınca dulun maaşı 166.67, yetimin ki yine 95 lira olacak. Ve toplam maas alt sının aşarak 261.67 lirayı bulacaktır. örülüyor ki 669 sayılı kanunda aile maaşı o larak tesbit edilen 250 lirahk alt sınırın ya nında aileye dahil dul ve yetimler için fert başına ayrı bir alt sınu konulmamış olması misallerdf belirtilen çelişik durumlan yaratmakta ve dullar varanna vetimler zaranna işliyen bu hükümlerle altı sının aşmak zorunluğu da basil ounaktadır Uygulayıcılar için büvük bir vicdaD huzursuıluğu, dul ev vetimler için ise çavri âdü bir durum yaratan reni alt sınu hükmü geçmis tecriibeler den ders ahnmamtş olmasının teknik mevzularda vetkililerin fikirlerinin sorulmamasınm belirl' sakıncalarını taşıyarak vürürlüge eirnıisitir :::. ••>•• •••• •••• •::• •••> • p*a • ••• • ••« • ••• ««BB •>•• Ana çizgileriyle bu alan kollektıvizmin teorik olarak bazı avanta] lar sağladığı Ueri sürülebiUr. Plânm ön gördüğu ihtiyaçlara göre, devlet elinde tuttuğu btitün istih sal faktörlerini çeşitli İstihsal dalları arasında gereğınce dağıtır. Aşırı istihsal, piyasa tıkanmaları görülmez. Zira, işçilere verilen satın alma güçleri, işçiler tarafından yaratılan değere eşittir. Ve nihayet, sırul çatışması teorik yönden anlamını kaybetmıştir. Emekçi • müteşebbis ayınmı kalkmış, bir tek sınıüı toplum yaratılmak ıstenmiştir. Artık herkesın paylaşımdaki payı «ücrettin». İstlhsali yönetenler ve yönetilenler sadece işçidirler Harcanan emeğin niteliği ve süresi ücret Böylece emredici bir plân kadrosu içinde daha çok temel sektör lerdeki sanayileşmeyi kalkınma siyasetinin hemen hemen tek yolu olarak gören Marksist model, az gelişmenin kompleks karakteri karşısında yetersiz kalmakta ve sonuçlar olnmsuz olmaktadır. ŞÖT leki: İstihsalde karar verme yetkilerinin aşırı temerküzü. yeniliklerin yeni fikirlerin yayılmasını, tartışılmasını tatbikatta adeta ünkânsız ••••••*»••••••••>••* ••••••••*••••••> k ••••••• •••••• TEŞEKKÜR Meydan felen tehlikell durumumdan acele müdahaleleriyle beni kurtaran, ameliyatımı büyük bir bazakatle başararak en kısa bir sürede sıhhatime kavuşturan memleketimizin tnedarı Iftiban değerli insan YARIN Sovyet Rusya Modeli ve Sonuç y a yınları îi'iril i$i Yapfırılacak Fabrifeamızın elektrofilitre, gaz kanalları, boru vesair teslsa.ının me\cut resimlerine uygun olarak cam pamuğu üstüne galvaniz sac kaplamak suretiyle takriben 3000 metrekare tecrit işi pazarlık suretiyle yaptırılacaktır. Bu işo gerekli bütün malzeme fabrikaca temin edilecektir İşe talip olanlar nakinato ve bükme, kıvırma, delma, kaynak vesair işler için gerekli diğer teçhizatı kendileri temin edecektir. Projelerin tetkik veya temini için alâkahlann İzmir Çimento Fabrikası T.A.Ş. Müdürlüğüne 15 Mayıs 1966 tarihine kadar müracaatları rica olunur. P.K. 384 İzmir Telefon: 39820 Başasistan Dr. Mukadder Çayırlıya, Asistac Dr. Edip KUrklü'ye, Narkozitör Sevgi Koklesmisefe'ye, ameliyat hemşiresi Hüsniye Yağız'a servis hem;iresı Şukran Yüksel'e, Başhemsire Kadriye Turan'a. pansumancı Mikâil Kılıç'a Guraba Hastahanesi 4 üncü Cerrahisinde yattığım sürece yardımlarını esirgemiyen bütün personele, bizzat ziyaretlme Relcn arkadas ve ögrencilerime sonsuz minnet ve şükranlarımı sunarım. NUBtYE SEHİTOĞLU Sarıyer ortaokulu ve İlköğretmen Okulu Öğretmenlerinden Cumhuriyet «S37 Profesör Dr. SİNASİ HAKKI EREL'e Görünmeyen Hükumet CI A Amerikan Isühbarat Teşkilâtı'nın içyüzünü ve Küba'da, Guetemala'da, Endonezya'da, Vietnam1da, t,aos'ta. Iran'da hükumet devirme oyunlarmı anlatan kitap. 5 Lira Kapitol KARL MARX Bırinci kitap 10 Lira İkinci kitap 10 Lira • MEVLIH Kıymetli eşim ve biriclk aıınem, sevgilı kardeşuniz Bakırkoy Akıl Hastanesi Dahiliye Mütehassısı DOKTOR İZMİR ÇİMENTO FABRİKASI T.A.S. Sümer Reklâm 101/4816 YET YAYINLARI sunar .. VEFAT Merhum Eyiceoglu Halit Kaptan'ın eşi Koramiral Celal Eyiceoğlu'nun. Şahap Eyiceoglu'nun ve Perihan Koçman'ın anneleri. Or. Kâzım Şenel'ln kardeşi, Nilüfer Eyiceoglu, Özden Eyiceoğlu'nun kayınvalideleri Ayşe, Ahmet, Billur, Berrak Eylceoğlu. îale, Mlrât, Neriman. Güler Koçman'ın büyükanneleri Buziarın Çözülüşü llya Ehrenburg'un yeni Ru? toplumunu elestiren romanı 7,5 Lira • Geçmişte altsınırhr ilhakika emekli mevzuatımızda 5434 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1/Ocakl93« tarihine kadar çeşitli tarihlerde yürürlükte bulunmu; olan emekli kanunlannm alt smın, iki değısik anlamda ve fakat emekli olsun, dul veya vetim olsun muhakkak tek kisi için uygulamaya koymuştur. Nitekim ll/Ağustos//1325 tarihli memurini mülkivenin tekaüdüne dair kanunun 28 inci maddesindeki (aile maaşatınm haddi asgari beher nefer için 40 kuruştur) hüknıü gereğince alt sınır. sadece dul ve yetiralerden her biri için kabul edilmiştir. Koza aynı taribli askerî tekaüt ve istifa kanununun 37 nci maddesi ile, aile maaşuıın 200 kuruştan az olamiyacafı. 38 inci maddesi ile. 10 yıldan aı hizmeti olup da ölenlerin aile maaşınm ise 100 kuruştan az olamıyacağı ve fakat bu ailelerden her ferdin maaşının ise 100 kunıştan az olamıyacağı ve fakat bu ailelerden her ferdin maaşının 40 kuruştan az olamıyacağı hükmünü 41 inci maddesi ile teminat altına almış bulunmaktadır. Bu kanunlardan sonra 1/Haziran/193t tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 1683 sayılı mülki ve askerî tekaüd kanununda altsınır, değişik bir anlamda tasfiyc hükmii olarak ortaya çıkmıştır. Gerçekten sözü geccn kanunun 30 nci maddesi ile (bir nüfusa isabet edecek maaşın miktarı 390 kuruş ve daha dun ise 10 seneliği def'aten verilerek alâkası kesilir) hükmü getirilmiş. muvakkat 4 ünoii maddesi ile de bu kanundan önce bağlanmış maaşlardan 100 kuruşa kadar olanlann, yine aynı şekilde tasfiye edileceği hükmü konulmuştur. Görülüyor ki eski emekli hukukumuzda haklı olarak aile maaşı için ayrı. fert maaşı için ayrı alt sımrlar tesbit edilmis ve uygulamada tereddütlere ve adaletsizliklere ver rerilmemiştir. 434 sayüı kanunun 15 senelik alt sınırsız nygulanmasından sonra 669 sayılı kanunla 1 Mart 1966 dan itibaren >5ü lirahk bir alt sınır hük mü yürürlüse çırmiştir. F • ••I •• vefatının 40 mcı giinune rastlayan 4 Mayıs 1966 çarşaraba (Yarın Beyoğlu Ağa Camiinde öğle namazını muteakip okunacak Kur'anı Kerün, Hatim ve Mevlidi Şerile. dost, akraba, arkadaş ve arzu eden din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. Eşi: Dr. Şanap GÖNGÜL. Kızı Tüveyç GÖNGÜL ve aile» Cumtaurıyet 4838 HATİCE MÜEYYET GÖNGÜL'ün Sosyalizmin Alfabesi Sosyalizmi. bilmeyenler için öğretici, bilenler için bilgilerinı sistemleştirmeye yardımcı, anlasılması en kolay kitap. 4 Lira • SITKI YIRCALl'ruıı yeni şiir kitabı çıktı. NARLIKAHVE'DE (Şurler Fi. 5 L.) DELİ DİVÂNE Kader Sokağmda Darağacı Dul kalan köy Genel Satıs Yeri : NAZMÎYE EYİCEOGLU 2 Mayıs 1966 günü yefat etmiştir. Cenazesi 4 Mayıs 1966 çarşamba günü öğle naraazından sonra Bostancı Camilnden kaldırıalrak İçerenköy kabristanına defnedilecektir. Cumhurlyet 4841 REKTUR Kitap Servisi Nuruosmaniye Cad. 81 Emek İ$ Hanı Reklâmcılık (1911) 4820 Vietnam'da savaş ve zulüm Bertrand Russell ve Russell Stetler'in Vietnam'daki savaşın ıç yüzünü anlatan kitabı 4 Lira •SOL YAYINLARI Sanayi Caddesi, Demir ts Hanı, 52 ANKARA '••• ••• •«• • •r a«ı • •1 • »( İSTANBUL VAKIFLAR K İ R A L I K Sokağı BAŞMUDURLUGUNDEN : E ML Â K Kapı No. SOYADI DEĞİŞMESİ Kasap olan Soyadım Üzer olarak Armağan Üzer Cumhuriyet 4840 li! Semti Eminönü Aylık Mnvakkat kirası teminat Lr. Kr. Lr. Kr. 1700 00 1530 00 Mahallesi Çelebioğlu Alâattin Cinsi 2.ci kat Isparta Askerî Sabnalma lomiffOfia Eminönü Sarıdemir G Eminönü Şışli Beşiktal Sarıdemir Bozkurt Teşvıkiye Yenicamı caddesinde Mısır Çarşısının Vakıf Işhanı tarafındaki kapısımn üstünde 384 ada, 1 ve 175 parsel. Kıbleçeşme ve Iğdıç 75/154 numaralı Kantarcılar camı altında 476 ada, 22 parsel kroki No. 11 22 parsel kroki No. 10 Ergenekon, 1291 ada, 3 parsel Teşvikıye Cad. Karaosman Vakıf apartmanı. Dükkân 570 00 613 00 107 118 Dükkân Dükkin S.eı daire 730 00 700 00 1250 00 657 00 630 00 11Î5 00 1. Afyon'da inşa edilecek 8 Daireli Subay Lojman inşaatınrn ihalesi 2490 Sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince ve Kapalı Zarf usulüyle 24 MAYIS 1966 Salı günü saat 11.00 de yapüacaktır. 2. Keşif bedeli 521.110 lira 86 kurus olup geçici teminab 24.595 liradır. 3. Talıplerin B grupu karnelerinin asılları ile 500.000 liralık iş belgesi ve şartnamenin diğer istekleri ile birlikte en peç 20 M A ^ K ıqfi6 gümj saat 17 ve kadar ISPARTA tnşaat Emlâk Müdürlüğüne müraeaat ederek piriş belgesi almalan sarttır. 4. Keşif ve şartnameler ANKARA İSTANBUL Levazım Âmirliklerinde ISPARTA İnsaat Emlâk Müdürlüğünde ve Komisyonumuzda şörülebilir. 5. Teklif mektuplartnın ihale saatinden bir saat evvel Komisyona verilmesini, postadaki «^ecikmeler kabul edilmez(349 Basn 12047) 4827 5 Ancak bu hüküm uygulamada pek çok tereddütleri ve adaletsizlikleri de beraber çetinniş bulunmaktadır Nitekim ««a sayılı kanımla 5434 sayılı kanuna eklenen ek maddede 250 liralıb alt sınır, sadece emekli rn»;>sları irin konulmuş dul ve yetimlerin nıaaşları toplamı, bu miktarla sınır :::: • llı • aaa •aaa • aaa fllt llll fllt •aaa Yukanda adresı, aylık kirası ve muvakkat teminat bedeli yazıh gayrimenkuller 9/5/966 PAZARTESİ günü saat 15 te muhammen kirası üzerindeıı kapalı zarf usulü ile ihale tarihinden itibaren 28/2/1967 sonuna kadar müddetle kıraya verilecektir. Isteklılerın ıkametgâh senedi, muvakkat teminat makbuzunu havı kapalı zarf teklif tnektuplarını en geç mezkur gün ve saat 14 e kadar Başmüdürlügümüzde müteşekkil İhale Komisyonuna vermelerı Postada vuku bulacak gecıkmelerın na^an ıtibare alınmıyacağı ilân olunur. (Basın 11438/4828) :::
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear