23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT CUMHURİVLT 17 ARALIK 1966 ITALYANLARIN GOZUNDE BARBAROS ve COCUKLARI TURGUT REİS'İN CESARETİ... Derleyen: Gül IŞIK CEBELUTTAR1KTAN OTELERI... 1834 detoettalyanlar hlçbir mukaremetle karşılaşmadan Trablus'a çıktılar. 1515 de Oruç Rels'in Cezayir'deki hiikömet darbesiyle doğup, Hayrertin Reis'in hem savaşlarda, hem politika alanındaki büyük teşebbüsleriyle, Turgut Reis'in cesareti, Uluç Ali'nin imanı ile beslenmiş olan «Barbaros Imparatorlufu» böylece sona eriyordn. 1830 da, imparatorluk Fransızlann Cezayir'i yıkarak sürekli olarak i$gallcri ile ortadan kalkacaktı. Amerika'nın keşfinden sonra ticaret rotalanmn merkezi Cebellütarık'tan ötelere, Atlantiğe taşınmışti. Barbaros'un çocuklannm öncelerl buralara uzanan kalyonları karşılayacak gemileri yoktu. Ancak 1600 ün başlanndı, bir ifIfts sonacu birdenbire korsanlıça atılan Danser adlı bir HoUandah kendüerine «yüksek kfipeşteli yuvarlak gemiler» yapmayı öğretince Müslümanlar Cebellütanğın ötelerine de uzanddar. Hep bu çağlarda, Afrika'nın kuzey kıyılan korsanlan toplann u merkezi haline girmişti. Korsanlık mesleği çoğu miuiyrt ve din farkı tanımıyordu, kimseyi ideolojik fedakârlıklara zorlamıyordu. Birara, İngiltere Kralı I. Jak'ın, ülkesinin deniz giicünün biiyiik bir kısmını kendüerine borçla olduğunu unutarak Manş sularından kopduğu İngiliz korsanlan da Araplara katılmışlardı. t'nlü Mainwaring, sonradan Müslümanlıjjı kabnl eden John Warde ile Francis Vemay gibi. Mainwaring korsanlıkta fazla kalmadan İngütere'ye geri döndü, affedildi, hattâ Kamaraya üye seçilerek eski meslekdaslanna karşı amansız bir savaşa firdi. Pakat bu serüvenciler ülkesinin terçek kahramanları Murat Reis ile Hasan Ali Reis'dirler. Murat Reis korsanlığa filkesi tpanya'ya başkaldırdığı sıralarda başlamıy tı. sonraları Afrika'nın Atlantik kıyılannda yerleşip bir bağımsız korsan cnmhuriyeti kurdu. 1627 d: de Barbaros'un ününü tzlanda'ya kadar ulaştırdı. Benzinin s o lukluğundan ötürii «ölü yüz» lâkabıyla anılan Hasan Ali Reis Danimarka asülıydı; Trafalgar'ın açıfında, Ingiliz Booth'un «Aventnre» adlı gemiıiyle yaptığı yirmi saatUk favaşla ün salmıstı. İnsan hayatı nakit para demekti Korsaıüıgın belkemifi esir ticaretine dayanıyorda, saldırılarda mümfcün oldnğu kadar az kişi 61dürfilmesine çalışıbrdı, çünkfi korsanlar için fnsan hayatı nakit para demekti. XVII. vüzyüın ortalarmda, yalnız Cezayir'de fidyeleri gelenedek forsa olarak Inıllanılacak. ya da pazarlarda satılacak 35.000 hristivan esir sayılıyordu. Balear adalannı yağmadan Barbaros gemilerinin ambarlan 6000 esirle dolu dönmüştü. Bu bir rekordu. Tabii hristiyanlar da esir ticareti yapıyorlardı. Hattâ çokluk müslümanlardan daha da zalimdiler, çünkii ellerine geçen Müslüman esirleri siddetle dinlerinden dönmeye zorlarlardı. Turgut Reis tam dört yıl bir Cenova kalyonunda forsalıgın zilletini çekmişti. Sonunda Barbaros kendisini fidye vererek kurtarmıştı, çünkö korsanlar adamlaruu tidye vererek kurtarırlardı. Hrisfiyan esirlerini kurtarntak için XVI. yüzyılda Avrupa'da birçok dinsel kurum doğmuştu. Ka» tolik esirlerin arasında birçok ünlü kişilerin de bulanduğa olrnnftur. 1575 den 1580 e kadar ömrfflnün beş yılını CezayîrMe geçiren büvük vazar Miguel de Cervantes, bir simyaeerin fınnlanna baksın diye satın aldıfi Aziz Vineerao dc Paoli ve Malta Sovalyelerinin Ola Senyörü Jean Parisot de la Va» lette bunlartn en önemliieridir. Hristiyanlar esirlere hayll lnsafsız davramrlardı. Korsanlık tarihi vazan Gosse bir Arap eairin basına eelen tüyler ürnertici nlayı anlatıyor: Bir Hristivan pemlsinde onalti saat arasız kiirek çekmekten bitkin düşen esir for; sahktan kurtulmak çin bir elinl kendi kendine keser. ama efendtlerini vine de acındıramaz, kanlar içindeki kesik bileğine bir demir çengel takarlar ve derhal Isine döndürürler. tste korsanlık tarihi parlak zaferlerin. ağır bozgunlann fanısırm bu çeşit kanlı bikâyelerle de doludur. Ceıayir önlerinde bir İspanyol donanması gravürü. Genıi direkleri asılmış korsanlarla dqludur. SON Dışi Bond MODESTY BLAISE Bugünkü program İSTANBUL 06 25 06.30 06.45 ("G.50 07 00 07.05 117.30 07.45 07.50 08.00 0t»20 08.40 09.(10 09.1J 09.30' 09.45 10.00 10.15 1(1.25 1(140 11.00 11.05 11.45 12.00 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 15.no 15.15 15 45 16.28 1632 1642 16.43 1647 16,50 1720 17.30 17.50 19.00 19.40 1935 2O.nO 2(1 15 20.55 21.00 2130 22 00 2243 22.43 23.1)0 24.0u Acılıs Türküler eecidi (II Konusma Türküler eecidl (2) Köve haberler Türk halk müziSi Haberler ve H. durumu İstanbulda bueün Stiidyo G'den Bu sabah sizinle A K. koro oarcaları Piyano soloları Giinumüz Sorunlarımız Sabah sarkıları 123456789 Müzikli cocuk oyunlan Müzik kutusu Bozkır rüzeârı Esen Alkandan sarkılır Arkası varın Kısa haberler Sabah konseri Darvas ve arkadaslan Bu hafta dinleyecekleriniz Divan sazı: ovun havaları E. Uvanıkoelu ve G. Ka sacıdan sarkılar Haberler: R. G. de bueün Slüdvo G'den Reklâm Drocramları Genclik saati Cumartesi konseri Mac vavını Saz eserleri Kur'anı Kerim İftar vakti Saz eserleri Kısa H. ve K. ilânlar Yurdun sesi Dans orkestraıı Şarkılar Reklâm Drosramları Haberler ve H. dururau Stüdvo G'den Küeük ilânlar Nihat Mercandan türköler Sizin sectlkleriniı 24 &aatin olayları İki ovun Dört konuk Mevlân» özel Droeramı Reklâm orogramları Kücük ilânlar Haberler ve H. durumu Genclerle basbasa Prosram ve kaoanıs CirtJ muna düsen (iki söz). 2 Bir fcı Eski kadınların vaktiyle yapzı kocaya verme veya bir delikan ma ben gibi yüzlerine i'apışlıyı gerdeğe sokma çabasını göstırdıkları (çotererek. 3 Vaktiyle yemek ma23456789 gul> 8 Hersası yerine bu büyük tepsiyi kulhangi bir kurul lanırdık, yardım isteme bağırtılaüyesi. çevriiinrından. 4 Çevrilince pencere ce «çaiışmalar çerçevelerinin ortasmdaki boşluve çabalamaıar» ğu dolduran bellrir, Uludağda karşılığı eski u sporcuların ayaklannda gördüuüsul bir çoğul müz. 5 «Düğmenin gireceği yekarşımıza çıkar. n hazırla!» anlamına iki sözlü 9 Dayanılan bir emir, tersi bir bayvandır. 6 Diinkü bulmacamn ve kUVVet all Onarma ışi, Asyada bir göl. 7 halledilmls şekli nan ver. SOLDAN SAGA: • 1 «Devlet dairelerinin gazetelerde para ile yayınlattıkları reklâm» anlamına iki söz. 2 «Konutu para karşılığı ele geçirmek istemez» m&nasına iki sözlü bir çekim. 3 «Kara renkte derüi kişi» karşılığı iki söz. 4 Büyükçe çapta, tersi «kuvvet ve direnme imkânı» mânasına gelir (yeni terim). 5 Bir harfin okunuşu, bir edatın kısaltılmış ve kalınlaştırılmışı. Fransada bir şehir. 6 «Otlara veya ekinlere durmadan Sovyetlerin sembolü keskiyi vuran» anlamına iki söz. 7 Yirminci yüzyıl başlarında ün kazanmaya başlamış Türk bes tecilerinden biri. tersi çalışılıp ortaya konulan şeydir. 8 Eski Türk gruplanndan birinin mensubu, savaş gemilerinde bulunan tertibattan. 9 Bir erkek adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Kepazenin kepazesi duru zJ 2 4 6 [A 4 3 X X | •[Z • •• 4 İ3 lx X 3 İ4 X \+m T 2 4 I• • X X t Tİ 1 • 3 • DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ • NAS1L HALLEDİLECEK? Yukandaki rakamlı bulraacada sadece 6 tane anahlar (ipucu) ve S tane sonuç vardır. Bo$ olan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplaına, çarpma, çıkarrma, bölme işaretlerine dikkat dcrek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunnz. Biraz vaktinizi alır ama, boş vaktinizi hoş^a ferirmiş olursunuz. i VVilliam FAULKNER 7 Yüksekten bakan hademeye: «Claude» dedi, «iki bardaklan bir şişe de sassperiller, ya da başka bir şey getir bize. Bugün beyler arasındayız, beyler gibi davranmak istiyoruz.» « Bardağı n'apacağm?» dedi Lowe. «Şije yetiyordu dün.> « ünutma, yabancılar arasına giriyoruz artık. Ahşkanhklarını tcdirgin etmek istemeyiz. Heîe dur görmüş geçirmış bir yolcu ol da bak, bunları nasıl hatırlarsın. İki bardak, Othello.» Kolalı ceket içindeki hademe baştan aşağı bir kendini beyenmişlik kesildi. • Buirada içki içeraezsiniı. Büfe vagonuna geçeceksiniz.> « A, yapma, Claude. Acı bize.» « Bu vagonda içki içirmiyoruz. Büfe vagonuna geçin isterseniz.» Yalpalayan vagonun içinden giderken sıradan sıraya çarpıyordu. Er Gilligan arkadaşına döndü: « E. buna ne dersin? Askerlere karşı pek kıyak bir davTanma bu. öyle değil mi? Bak sana söylüyorum, General, ben böyle kötü savaş görmedim.» « Boş ver. gel ;işeden içelim.» « Hayır, hayır. Şeref rneselesi oldu artık bu. Unutma, asker elbisesini küçük düşmekten korumak zorundayız. Sen dur bur'da, ben gideyim kondüktörü göreyim. Bilet aldık, değil mi. hey dadaş?> Subaylar gititiler ya, subay karıları Günlerini gün ediyorlar gayn... Bulut kaplı bir gökyüzü. bozara mocara boz bir sis içinde tekdüzen eriyip giden bir toprak. Arasm" dan giden tektük ağaçlar... kentler de çelik bir tel üzerine dizılmiş gülyabani seslerinden kabarcıklar gibi... Kimdir nöbetçi odasında gemini çiğneyen, Hükümet savaşlarının cam cehenneme diye? Assubay! Işte Gilligan gelmi?, cOtur, rahatma bak, Charles» diyordu. Assubay Lovve ba?ını kaldınp bakarken: «Birini getireceğini bilmeliydim> diyordu kendi kendine. Bir kayışla kanatlar gördü. Doğruldu, genç bir yüzle karşılaştı. Bu >üzün alnmda boydan boya korkunç bir yara izi vardı. Gönlü bulandı, «Aman yarabbi!> dedi kendi kendine. Selâm verdi. Öteki onu ger gin bir dalgınlık içinde süzdü. Gilligan onu kolundan tutup oturttu. Adam o 535 km bakışmı Gilligan'a çevirdi. • Sağol» diye mınldandı. « Te|rnen> dedi Gilligian, «Sen bur'da milletin göğslinü kabartıyorsun. General, zile b a, buzlu su getirsinler. Teğmen hasta.» Amerikan erleriyle başka milletlerin subayları arasında eskiden beri bir düşmanhk vardır, işte Assubay Lowe bu duyguyu yeniden duyarak. adamın nişanlarma. kanatlanna. demirlerine bakaraktan. zile bastı. Bu durumda bir lngiliz subayı Amerika'da ne arıyor diye düşünmedi bile. Kıskanarak: «Onun yaşında olsaydım, ya da onun kadar talihli olsjdım, ben de onun gibi olabilirdim» diye düşündü. Hademe gene göründü. « Bu vagonda içki içilmez dedim ben size» dedi. Gilligan bir bilet çıkarıp gösterdi. « Hayır. efendim. bu vagonda olmaz.> Sonra üçüncü adamı gördü. Yerlere kadar eğilereklen selâm verdi sonra kuşkulu kuskulu bir Gilligan'a baktı. bir Lowe'a. « Ne işiniz var bunlan?» diye sordu. « A, yolunu kaybetmiş bir yabancı o. Şurada buldum. Hadi bakayım, Erneît...» « Yolunu mu kaybetmiş? Yolunu falan kaybetmiş değil. Gawgia'lı o. Ben bakıyorum ona. Yüzbaşırn...> dedi subaya, «bu adamlar size bir şey yapmıyorlar ya?» Gilligan'Ia Lowe birbirlerine baktılar. • Vay canına, yabancı sanmıştım ben onu» diye fısıldadı. Adam gözlerini hademenin kaygılı yüzüne doğru kaldırdı. « Hayır» dedi, «bir şey yapmıyorlar.» « Onlarlan bur'da mi kalmak istiyorsunuz, yoksa yerinize götüreyim mi sizi?» • Kalsın bur'da» dedi Gilligan. «Bir şey içmek istiyor.» • Ama, içki falan içemez ki o. Hasta.» • Teğmen» dedi Gilligan, «Bir şey içmek iste* •nisin?» « Evet. Bir şey içmek isterim. Evet~» « Ama, viski falan içroemeli o, efendim.» « Bırakmam çok içsin. Bakanm ben ona. Hadl bakayım, bize birer bardak getir. olmaz mı?» diyordu. Gilligan onun sözünü kesti: « Şey, Teğmen, şu ahbabına söylesen de bize birer bardak geürse.» « Bardak mı?» « Ya! Getirmiyor» « Siz bardak istiyor musunuz, Yüzbaşım?» • Evet, bardak getir bize, olmaz mı?» Hademe: «Olur, Yüzbaşım» dedi. Gene durdu. Jna bakacaksmız, değil mi?» diye sordu Gilligan'a. « Elbette, elbette!» Hademe gidince, Gilligan konuğuna kıskanır gibi baktı. Bu trende görev aldığımza göre. Georgialısanız sağlam. Para gösterdim adam, kılmı bile kıpırdatmadı. Şey, General» diye Lotve'a döndü, «te^meni yanımızda alıkoyak, ha? Yararlı olabilir.» • Hay hay» dedi Loıve. Şey, siz ne biçim ge« milerden kullandınız efendim?» Gilligan: «Of, allahaşkına» diye onun sözünü kesti, «bırak adamcağızı kendi haline. Fransa'yı kasıp kavurmuş, dinlenecek şimdi. Hey, Teğmen?» Yaralı, tasalı alnmm altında adamın bakışı şaşkındı ama, cana yakındı. MalkOÇOğlU [ konu veresim; AYHAN B Ş Ğ U | I K1ZIL KULE AO L İSTANBUL İL RADVOSU 11.55 A c ı l ı s v e c r o e r a m 12.00 Sizin lcin 12.311 ÖSle korueri 13 00 Tatil melodileri 13 30 Koncerto saati 14fı0 Fransızca s s r k ı l a ı 14 3n Caz d ü n v a s ı 15 00 Kücük k o n s t r 1530 Gencler için 1600 Cumartesi konseri 17.30 Karısık sololar 18 00 İvi aksamlar 18 30 Sonat saati 19.00 Cesitli melodiler 19 30 Aksam konseri 2130 Her ülkeden halk sarkıları 22.00 Hafif rnüzik 22.15 Gece konseri 23.00 Caz toplulukları 23.30 Sevilen melodiler 24.00 Diskotekten secmeler 00.30 Hafif müzik 0100 Proeram ve kaoanıs • A N K A RA 06.25 07.00 07 05 0Î.30 ('7.15 08.0li 0S.05 08 45 09.00 09.21 09.35 09.40 10.0(1 10.20 1(1.50 11.(0 11.ı5 1130 12.00 12.14 12.30 13.0(1 13.20 13.25 13.55 14.00 14.15 15.15 15.20 J5.35 )&50 16.00 1620 16.40 1635 17.00 17.40 17.50 19 00 19.45 20.00 20.05 20.25 21.(10 21.05 21.35 22.05 22.25 22.45 23.00 23.45 24.00 Acılıs Köve haberler Ziya Taskent'ten sarkılar Haberler ve H. dururau Sabah müzün Aııkarada buzün: K. ilinlar, Her telden Ahmet Sezzinden türküler Günümüz Sorunlarıraız Sabah konseri Kısa H. ve K. ilânlar Arkası varın Sarkılar Klâsik Batı müzisi Plâklar arasında Türküler Cocuk bahcesi Konser saati Öele m ü z i ö Kıbrıs saati G. Sövler ve N. E. sarkılar Haberler: R Gazetede buEun Kayıp mektupları Kadınlar topluIuEu Haftanın Droeramı Cocuk bahcesi Reklâmlar Kısa H. v e K. ilânlar Y. Avhandan türküler Genclik saati Hafif müzik Ş. Özdensesten sarkılar İftar nrosranu Saz eserleri Kısa H. ve K. llânlaı Cocuk saati Cocuk korosu Reklâmlar Haberler ve H. durumu E. toclulueundan türküler Uvkudan önce M. Saeyasardan sarkılar Müzik dünvası 24 saatin olavları Cesitli müzik Sanatcımız ne sövlüvor T.B.M.M. saati İtalyadan müzik Haberler ve H. durumu Sizin sectiklerinlz Gece varısına doSru Proeram ve kananıs
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear