Catalog

SAHÎFE tKİ CUIVIHURÎTET 13 cyıuı ıımH SEÇİMLERE GİRERKEN Prof. Dr. ilhan ARSEL snnuzjn tanınmış İngilîz iktisatçısı, mütevffa H. Laski (ki vaktiyle Ingiliz İşçi Partısinin beyni sayüırdı), 1937 yılında yayınladığı «IJberty on Modern State» adlı kitabında: t .. Devletin şekli ne olursa olsun siyasî iktidar, fiiUyatta, Ittisadî iknaan elinde bulunduranlara ait olaeî'itır>* diyordu. Otuz yıl ara ile bir başka tanınmış İngiliz yazan CLAJI. Crosland, «The Future o f Eocialism» isimli kitabında (1964 baskısı) yukarıdaki görüşü tenkid ederek bu satırların, vazıl mış oldukiarı tarih itibariyle dahi isabetli sayuaHıiyacağını ve filhakika Nazizmin ve Faşizaıin hükum stirdüğü o tarihlerde siyasi iktidara sahip oIbt.ların iktisadî iktidara rahâtlıkla hükmetmiş olduklarına ternasla: «... iktisadl istıhsal usu!I?ri ne olursa olsun, iktisadî iktidar, fiiliyatta. sıyasl iktidar sahıplerine aittir» diyor. Bu son eörüsün, bizim lalomımızdan ilginç ve gerçek olan taratlan mevcuttur, zira durum raemleketimiz içiu d^hi aynı cörünmektedir. A duğu kabul edilen «Büyük toprak sahiplen» kategorisine dahil parlâmento üyeleri, geçen yjomızda belirttiğimiz reformlara karşı hareket ericrlerken, smıf cl&rak belirli çıkarları olmıyan «Serbest meslek sahipleri» kategorisine giren üyelerin. sadece ferdi ve şahsî menfaatlerini hesaba kattnaları dolayısiyle, yukarıdaki smıfla güç birlişi yaplıklan bir vakıadır. Böylece Parlâmentomuzda <n kalabalık grupu meydana getiren bu sınıf, îktisadi bakımdan a.'bnda varlıklı bir sınıf olmadıçı ıtabıi pariâmentoya girmeden önce) ve iktisadi hajatuı madcfî imkân ve vasıtalanna sahip hulunnadığı haide siyasî iktidar sayesinde iktisadi iktidann kadcrini, işbirliği yaptığı sınıfların çızdiği rotada. tâvjn eder olmaktadır. Bundan dolayıdır ki yukanda adı geçen yazarlardan ikincisınir sözünü, s'iıirli fikirlerin üstadı sayılan Laski'nin görüşlerine nazaran, hiç olnıazsa bizim bakımımızdan, daha isabetli saymak gf rekir. Kafaya kitakse Ş KMiliet Meclisinin Muhafazakâr B'inye^i» başlıth altında Cumhuriyet gazetesinde bundan önce yayınladıtımız bir yazıda T.B.M. Meclisiniıı Türj mdi. iktisadî iktidann kaderi siyasî iktidar sakiye Miiufiınun çok küçük bir azınuçını teş'^il F hiplerinin elinde buhmacağına göre, sivasi ikeden (yüzde bcş civarında) sosyal sınıflardan eel* tidann oluşuna biitün ağırbğiyla katılın Parttıe üveler topluluğu olduğuna ve buna mukabii nü lâmentonun terekküp tarzınm önemi üzerinde fnsumnzun yüzde 95 inden fazlasını teşkil eden hassasiyetle durmak şarttır, ve seçimlerin yaklaşS'tîyal smıflardan seçilen bir lek parlâmento üyisi tığı şu sıralarda seçmen sıfatiyle hepicıize düşen tıuljnnıaıli£!ina. ve hele meseleyi T.B.M.M. rıin e mesuliyetli vazifeler vardır. Seçmen olarak ne sas karar otganı sayılan .Millet Meclisi açısından yapmamız ve kimlere oy vermemiz gerekır meele a aıak olursak bu heyette, Türkiye nüfusuır.ın selesi, söylemeye hacet yoktur ki, üzerinde uzun ile yÜ7C<e yedisini (°o 6.99) teşkil eden işçi sınıfınuzun düşünülecek bir meseledir. Ancak çaresizlidın \e yüzde 4.66 sını teşkil eden esnaf ve sanatğimiz odur ki bu raeseleyi, pariâmentoya statükoyüzde 5P urn'an fazlasını teşkil eden köylü sınfı eu olmıyanları yani reformcu hamleci ve ılerici sınıfın mensuplarını seçelim demekle veyahut da kâr sınıiır.dan (buradaki sımf tâbirinden sosyal «parti listelerini gözden geçirınız ve han^ı listesımf derrek istediğimizi hatırlatahm) geltıe Dir lerde şu veva bu sınıfa mensup olanlar varsa daha tfk mHletvekili bulunmadığına, ve 450 üyeılen KUçok o partiye oy venniz» tavsiyesini yapmakla halralu bu Meolisin, 1961 seçim sonuçlan itibariyle, lttmiş olamayız. Zira parti listelerinin. bi<inı ve2G3 üyesinin (ki Meclis üye tam sayısına na?aran receğimiz oyların kaderini değiştiremiyecek şekilMfcciisın yuzde 58.23 demektir) serbest meslek sıd< tanzinı edilmiş olmaları keyfiyeti bir yana fakat nıfma (dcktor. avukat, mühendis), 47 üycs;nın bir de seçmenin bn listeler üzerinde hiç bir şe(uye tam sayısının yüzde 10.44 ü) büyük toprak sahıpleri ve 41 üyesinin de (Meclisin yüzde 9.11 i) kilde ve hiç bir suretle değisiklik yapamayıp beili bir partinin aday listesini (ya da tek bir bağımKsuavıci • tüccar sıntflanna mensup olduklanna sız adayın adını ihtiva eden oy pusulasınO olduisarc tetni's ve mülkiyet anlayışı açısından nıuğu gibi sandıea atmak zonınluğunda bulunduğu, lıafazakâr eğilirade olan böyle bir Mecl'Sİp koyani daba ba^ka bir deyimle seçmenin seçuıe sermünizm tehJikesinin varit sayılamıyacağı ve fakat best isinden mahrum bırakıldifı bir durum vardır buna karşılık Batı anlarnında ve Anayasammn önortada. Bütün bunlar bir yana fakat bir de halkıpördüğü esaslar dairesinde sosyal reformlıra, *rmızın büyük bir çosnnlupu itibariyle okuma yazIU edıIeP seki) ve surette, gidilemiyeceği snnııcnna ma bilmeyişine ve bu sebeple her on seymenden vasıl olmuş idik. l'nutmadan derhal şu nuktayı fn az sekiz seçmenin. sadece, aday listelerinin bah«l:ıtmek z.ırureti vardır ki parlâmento liyeleri.nı şında yer alan işaret ve armaların keranv'.inden zin sadece bir kaç sosyal sınıftan gelmiş oiduknıedet ummaları gerçeğine dokunmak gerek. Bu larıııı söylrrken ve bu sınıflar dışında kalan \e durumda kenrii kendimize soracağımız suat, yapıbugta kö;.lü sınıfı nlmak üzere memleketin çok hül.icak tavsiyelerin pratik faydaları üzerinde topyük bir çoğunluğunıı teşkil eden sosyal sınıflarrtan lanacaktır. pclıre parlâmento üyesi yoktur derken işbu Mnıfların parlâmentoda temsil edilmediklerini sölemek ist;medik Bilâkis, hepimizin çok iyi bilâiği üzere. hanui sosyal smıfa mensup olursa olsun Uer JJyle rörünüyor ki bizim çaresizliğimiz tavsiyeparlâmento üyesini memleketi ve milleti »ünı.rle i i d e bulunma imkânlarının \e zemininin voklutemsi) ediyor olarak kabul ettik. Büyük topraîı sa" ç u n d a n doğmaktadır. Bu yokluk ise parlâmenlıipleri sınıfından gelme bir üyenin, toprakssz koyto üyelerini tâyin eden seçmen kitlesinin lcmoklüyü dahi temsil ettiği muhakkaktır. Esasen Anarasiyi yapacak ve yaşatacak nitelikte bulunmayı.şı yasamız 76 ncı maddesi hükmüyle bu hususa a,ık keyfiyetinin tabii bir sonuendnr. İtiraf ve kabul ve katt bir lisanla ifade etmiştir. etmek gerekir ki hiz demokratik rejime, l u reji> tnin Balıdaki gelişmesine hâkim olan bir çok prensipleri inkâr ve bertaraf ederek pirmek Istenıişizdir. Filhakika XVI ncı yüzyıldan bu vana kıncak şunıı da unutmamak lâzımdır ki paılâraliyet iktidarını sınırlamak ve yavaş yavaş bu ikmento üyesi için belli bir sosyal sınıfa ıncnsup v.ya o sınıftan çıkma bir kimse oUırak ve tidar yerine millet iktidarını geçirmek suretiyle dcmolcrasiyi gerçekleştiren Batı, bu asırlar boyune smıfın zümiyetiyle iş görmek başka, buni tnuca kişiyi (vatandaşı) hak ve hürriyet meflıumu bakabi: mensup olduğu bir sosyal sınıfı temsil tdekımmdan eşit ve fakat temsilci seçme sorumlulurek is görmek yine başkadır. Şahsî menfaatlerin ğu bakımından farklı kabul etmiş. ve hundan do(veya smıf rr.eniaaîlerinin) toplumun umum mcnlayıdır ki oy verme yetkisini bu sorumlulutu yükfaatleriyle mepsuten mütenasip olacak şeküde gelenebilecek nitelikte olan vatandaşlara tanımıştır. lişebileceği şuurunun yerleşmediği bir memleket'.e Cbizim memleketimiz gibi) herhangi sosyal hır sı Yani Batıda, seçmen olma şartı insan ve vatandaş olma şartına değil. fakat millet hâkimiyetini kulnıfa dahil parlâmento ihtlerinin. bijatihi tem<.il lanacak organları tâyin edebilme bakımından ehanlavışı ile. toplumun diğer sınıflannm menfaatliyetle ve şuurla hareket edebilme şurtına baçlanlerine yararlı nlmava calı^rnaları hekltnemez. Btiymıştır. Bir Fransız tarihçi«inin dediçi gibi iatıda Je bir ortamda her bir sosyal sınıftan gelen üye« .. seçme nitelıği bir haK olarak deiil fakat uylerııı, eğer sınıf olarak belirli çıkarlan var ise miin gıılanması iç:n teminat istenen bir gdrev olarak ha'iran onu gerçeklestirmek gayretiyle hartket ele almmış demektir». Halbuki seçme nite'içi bizedecekleri, vo eğer yok ise o zaman da partâoıentoda mevcut sosyal sınıflardan kendileri i'.in en do aksine her vatandaşın mutlaka ov hakkma sahip olması gerektip feUefesine dayatılmıştır. elvoıişli olanlarla işbirliğine girişecekleri şupheDertlerimizin asıl kaynafeı aradaki btı fark»an doğlizüir. maktadır. NiteKim bizde sınıf olarak belirli çıkar'an ol Meclisin terekküp tarzı Sonuç Yararlı olamazlar A NOT : Gazetemize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasm iade edil mez. YAPI ve KREDİ BANKASI 22. çahşma yılına başlarken: Istanbul arsa ve apartıman ticaretinin kurbam bir şehirdir. Çoğu kişi gecekondu mahallelerinin İstanbulu çirkinleştirdiğinden yakınu. Oysa İstanbulu çirkinleştiren gecekondular de|üdir. Bu kırmızı kiremit damlı, beyaz badanalı küçük evcikler gerçi konut ve sağlık şartlarından yoksundurlar. Ama küçücük yapılan tabiîdîr. Halkm gösteriş duygularından uzak sağduyusunu sergiler onlar. Istanbulun asıl kaatilleri, apartımanların beton yığınlarıdır. Milyonlar ve milyonlar şehri berbat etmek için seferber edilmiştir sanki... Ve görmemişlikler, betonda kudurmuştur sanki. Avanta ve tefecilik devrinin tanıklan olarak yükselen bu beton çirkinlikleri. İstanbulun güzelliğine vurgun olanları kuşaklar boyunca tiksindirecektir. İstanbuldakî arsa ve apartıman avantacılığı yalnız bir konut dâvası olarak ortaya çıkmıyor. Toplum hayatının çeşitii yanlarına etkileri vardır bu vurgunculuğun .. Millî Eğitim dâvasına kadar uzamr. Geçenlerde bir sa'oah gazetesinde bu dâ\anın elle tutulur bir «ş'aptırıp» «ş'aptırmadığını» tetörneği veriliyordu. Kuruçeşmede yapılacak bir ilkokul için 1^ milrenlerin Insaniyet namına...» kik ediyorlarmış. yon liralık arsasını Devlete sürmek istiyen bir <>rofesörün hikâyesi Demek insanlar, akülarına estiidi bu. Onlar onu ededursun. ben asıl ği gibi, günün birinde evierinden înîriliz generalinin bu acayıp teçıkıp, bir başka yere gidıyor, oKuruçeşmede bir sahil vardır... Bir de Kuruçeşmenin sırtlan n yobazbk insanları bazan, bacessüsünü merak ediyorum. İnrada yerleşiyor, iş buluyor, ailevardır. Kuruçeşmede sahU caddesinde tek bir ilkokul öğretime açıkzan değil her zaman, ne gülünç san böyle vaziyetlerde başını öte siyle de «gördüğü lüzum üzerine» tır. Yüksek sırtlara serpilmiş yüzlerce gecekondudan inen küçükler hallere düşürüyor. Şimdi bakın: tarafa çevirmez mi? Tuhaf oir a de bu okula devam ederler. Bu küçükler her sabah o tepelerden ineralâkasım kesiyor. Ne kayıt var, ne Kayseride bir dansöz için «ilâhî dammış, her halde, bu İngıaz gekuyut. ler okula . Ve sonra tekrar o sırtlara doçru tırmanırlar. dansöz» diye reklâm yapmışlar. nerali. Biz de buna. serde demokrasi İstanbul SIilli E?itim Müdürlüğü. Kuruçeşmeye ikinci bir ilkTarihçiler, Napolyonu bııakıp, var ya, «Vatandaşın yurt içinde okul yaptırırken önce bu durumu göze almıs. Gecekondulara yakın İngiliz eenerali ile il?i!cnseıcı. beldolaşma hürriyeti» diyoruz. bir yerde Belediyeden parasız bir arsa sağlamış. Arsanın okul yapki de daha enteresan şeylct gemak için elverişİi olduğuna dair Bayındırlık Müdürlüğü rapor verBeri tarafta, meselâ Amcrikada, çerdi elimize. miş, inşaat için projeler hazırlığına başlanmış. demokrasinin daniskası var. Fakat herkesin nereden gelip nereye İşte tam o sırada asağıda sahilde \e cadde üstünde arsası bu*** yerleştiği, niçin yerleştiği, ne iş lunan bir profesör işe kanşıyor. yaptığı filân, hepsi devlet otoriteArsa sahibi profesörün maksadı kendi arsasını Millî Eğitim Müleri tarafından bilinir. Çünkü budürlüçüne satmak nun demokrasiyle, vatandaş hürArsa sahibi profesörün arsası ipotekleriyle birlikte 1,5 milyon Kendisine «mukaddesatçı» olmak riyetiyle alâkası yok. lira süsünü veren mahut dergi, bunu Ama, ne yaparsınız. dedik ya, Arsa sahibi profesörün arsası Kuruçeşmedeki birinci okulun vesile ederek, basıyor feryadı: kuramadık gitti, şu devleti vessehemen yanında .. «İlâh ve ilâh! gibi, İslâm dinine lâm. Arsa sahibi profesör arsayı Devlete okutup paralan cebe atacak göre, ancak Cenabıhakka ızaıe o• | aberler artık gayet kolay, s?ndiye her Tanrınm günü Kuruçeşme sırtlanndaki gecekondulardan lunabilen sıfatlar, çadır tiyatrola*** •* ki son derece tabil bır hal çocuklar sahile inip gene sırtlara tımıanacaklar .. rının alelâde sermayeleri içoı bulmış gibi. yazılır oldu. Bir saze r eJe Arsa sahibi profcsürün itirazlan iizerine Bayındırlık Müdürlüğü lamlmakta, «ilâhî dansöz» g:bi çıkan şu satırları beraber cku"afikrini desiştirmiş, meğer IJelediyenin arsası sakıncalı imiş ve orada sozlerle, bu ulvi mefhumlar hafife l:m: okul yapılamazmış. alınmış olmaktadır.» rjoğota'dan (Colombia) verilen «Seçimlerin yaklaşması ır.üuaVe iş uzadıkça uzamış. . Gördfinüz mü işi? Ayol «ilâhî» bir habere göre, orada, ücretŞimdi Belediyenin 5 dönümlük. geniş. havadar, ve en önemlisi sebetiyle seyyar satıcılar. işpoıkelimesi burada tamamiyle mecaparasız arsasını bir yana bırakıp, sahildeki arsayı elbirliğiyle piyasaya satıcılan. zîdir. Ne Iugat mânasiyle, ne de leri arttırümadığı için 75 bin öğ tacılar, gıda maddesi retmen greve başlamış, ve bu sürenlerin yüzünden bu yıl Kuruçeşmede üçlü öğretim yapılacaktır. geldiği kökle bir ilişiği yoktur. yüzden 2 milyon talebe okulsuz Oysa İstanbulda son beş yıl içinde gösterilen büyük gayretle üçlü Sadece bir aşm takdir. bir aşın kalrr.ış. öğretim yapan ilkokul kalmamıştı. hayranlık ifade eder. Bu sonuca nasd ulaşılmıştır? Bu havadise bir başka açıdan Üstelik, dünyanın her dilinde. Gayet basit: Okul arsalarına beş kuruş bile ödenmiyerek ve İsbakaiım. 75 bın öğretmen grev yabu kelinıe bu şekliyle. bizde oldutanbulun arsa ve apartıman avantacılarına beş kuruş bile kaptınlğundan çok daha sık, kullanılır. pınca okulsuz kalan talebe sayısı mıyarak .. Bir Fransız sokakta görüp hoşlan2 milyon. Demek öğretmen başına, 1960 danberi tstanhtılda beş yıl içinde 162 okul açılmış ve 1357 dığı bir kadın için, bir Amerikalı üç aşağı beş yukarı, 25 30 öğrendershane hizmete girmiştir. 1962 yılında 36 ilhokul 395 dershane, lokantada yiyip bayıldığı bir ye oi düşüyor. Bu da, Colomoia gibi. halkın kalabalık olduğu yerlerde 1964 yüında 33 ilkokul 226 dershane, 1965 yıhnda 39 ilkokul 186 mek için duygusunu bu kelimeyle Güney Amerikanın en ileı ileri aserbestçe tezşâhlarını kurmaktadershane açılmıştır. Aynca 170 köy okulunnn vanına 170 lojman da anlatır. rasında sayılmıyan bir memlekedırlar. Bunlara ses çıkaruın.iraakyapılmıştır. tinde. Meşhur Greta Garbo, seneler setadır.» Bütün bu okulların arsala.ı Hazine, Belediye arsalandır. Hazine Bir de kendimızi düşünelim. nesi, kendi ismi hiç söylenmeden Evet öyledir. Ses çıkarJnj^z. ve Belediye ile elele verilerek ve MiUi Eğitim Müdürlüçünün gayreBir lise edebiyat öğretmeni arka«La Divine» (ilâhi) diye anılmadı tiyle teker teker tesbit edilen arsaların piyasa değerleri yüz milyonlan mı? Bunun dinle, diyanetle alâkadasım, geçen gün. sınıfında 115 Nasıl çıkarırsımz? adamlar kızar. Bir de arkasmdan «bu îji îılân aşmaktadır. Ve bu arsalar 222 sayılı kanuna dayamlarak Millî Eğisı ne? kısi bulunduğunu, haftada ıkı defa time parasız verilm:ştir. dersi olduğuna göre, bun'.arı, ta parti yaptırdı» lâfı yajildı mı, giİlâhi, yobazlar sizil der oyunu öteki partiye venr. Eğer bu arsalara para ödenseydi. ve okul yapımı için ayrılmış nımak şöyle dursun, bir eğitım Esnafı böyle, şoförü oovl" a paradan arsa ahnsaydı bugün yapılan okul miktannm ancak öçte rabacısı böyle, secekondusu =;jıı biri yapılmış olacaktı. düz uçtusu, hulâsa. hepsi böyie Fakat arsa ve apartıman avantacılarına Devlet Hazinesinden bir Galıba. biz bu seçımlerı >;mviekurus üdenmediği için iş hızla yürümüş ve üçlü ve dörtlü öğretim ye duyurmadan gizlıce yaomalıyız. kaldırılmıs ve ö0 yerde normal öğretime dönülmiiştür. Yani her şeyi gizli tutmalı üa. fiı Hikâve bu iken anlaşılan Kuruçeşmedeki arsa sahibi kuvvetli gün ctyarın seçım var» diys 'Lin eçıkmış. arsasını Devlete sürmek istemiş .. Oysa sırf bu arsanın Devdiverip, halkı sandık ba?îna çalete vükledisi külfetle daha üç okul yapılır. n ek kavgacı millet değilizdır ağırma'.ıyız. Başka çare yoK. Simdi bu meraklı dâva devam ediyor. Bakaiım Millî Eğitime ' ma, yine de, mahkemelere düAylarca evvel ilân ettıkçe seh.ıdevresinde, birer defa biıe ayağa bile ellerini atmak jstiycn arsa tüccarlannın dedikleri olacak mıdır? şeriz. Tatilden sonra adii yılın lerde, zaten pek mevcut oımıvaıı. kaldınp sual soramadığmı söylubaşlaması münasebetiyle soylenen âsayiş ve inzibat bütün oütün clyordu. nutuklarda. ortaya hayli ilgi çekici den karıjor. Liselerimizde ve üniversıtelerde rakamlar atıldı. ne sırufta kalmayı küçükiük, ne • • • • • • • • • • • • • ••••••••••••••••••••••••••••(•••.••..••••••••••ı Meselâ 1940 yılına nazaran icra de sınıf geçmeyi bir marifet sayişlerı 2.000 misli (evet ıkı oın mismamalı. Bu iş. artık, tamamiyle 1:> arttığı halde kadrolar aynı kal bır piyango haliai. almıştır. mış. Tabü, bu yuzden, işler son Çocuklar, bilerek bümiyerek dederece ağır aksak gidıyoı. ^m enel seçimlerde, dunyanıu her ğil, sadece, tesadüfen geçıyorlar. Yine meselâ, İstanbulda 800 bin tesadüfen kalıyorlar. * ^ yerinde, bir çok komiklikler oçeşitii dâvaya bakümaktaymış. Bu lur. Bizimkinde de oluvoc. hiç şüphesiz, daha da olacak. Ama, vatan sathında o.rnanan bu büyük piyeste. baş komik ıoliinü yine bizim F.K.G. üzerine aldı. Haydarpaşa Nüraune Hastanesinde tedavisi s:rasında çok yakn ilçi gösteren Başhekim Sayın Faruk Ayanoğlu'na ikinci Dahıliye Şef Muavini Sayın Doktor Haydar Altıok'ft diğer dokfor, hemşire ve hastabakırılara, yıllardır devamlı ilgisini gördüğüIın size bir mesele: Vapolyon hesaba göre. şehirde 400 oın aileBonapart Müslüman mıydı? müz Haydarpaşa Goğüs Ha=tahkları Hastanesi BakteriyoloğfJ nin oturduğu gözönüne almırsa, Çünkü, efendim, Napolyon'a Sayın Doktor Mustala Ertürk'e, annemizin gerek hastahğı sıraher ailenin iki üyesi (dâvacı, veSentHelen adasında. ark.ıdaşlığa sında ve gerek 1/9' 1965 tarihinde vefatmdan senra çok yakın ya, dâvalı) devamlı olarak mahkememur etlilen İngiliz genoralinin. ilgi ve hizmetlerini esirgemiyen, cenaze törerane katılarak, me kapısında bulunuyor. bir takım el vazıları bulumnuş. Bu Bu rakamlar üzerinde oturup çelenk göndererek, evimıze ziyarete gelerek, telefon, telgraf ve yazılarından birinde İngiliz eeneVstada partisinden (o kaıiaı çok düşünmek gerek. Ne sıfatla olursa mektupla tâziyede bulunarak büyük acımızı paylaşan arkadaşrali, adada, bir gezinti sırasında parti değiştirdi ki sonuncunan olsun mahkemeye gitmsk pek larımıza, aile dostlarımıza, komşuİErımıza ve akrabalarımıza esir Fransız kumandanımn «seyi» hangisi olduğunu bilemı>oruın) zevkli bir şey olmadığına göre, sonsuz şükranlarımızı sunarız. AGANOGLC \ILESI demişler ki: «Sen mahallî (yani il) bunca insan, oraya keyif ioin gıt nin geldiğini.ansızın «ş'apmak» zorunda kaldığını (çünkü Napoıyoıı, seçimlerine girme. Biz s<ur rruReklâmcıhk 3577/10854 miyor. Bazı sebeplerden dolayı bilindiği gibi, prostatından ıstırap hakkak merkezden aday gösteresürükleniyor. Gitmek mecburiyeçekiyordu) bu arada onun siinnetceçiz.» tinde kalıyor. İşte bu sebepleri O da girmemiş. Ama, 'âdt'î Usbulup, çıkarıp. ayıklamak ve tete'er çıkınca, bir de bakroı$ a, mizlemelt lâzım. görünürlerde F.K.G. ismi vnk. BeBen, şahsen, bir yüksek memur reket versin bizira F.K.G. nikhın biliyorum ki, usulsüz olduğu ileri bir zattır. Nitekim hemen teseliısürüien 3540 liralık (bın değil yi bulmuş, ve gazetecilere de söyyalnız 3540 liralık) bir yolluk telemiş: «Ne yapalım? Her halde udıyesinden mahkemeye verıldi. Tenutulmuş olacağız.» nııze çıktı, ama, caru da çıktı. OYok, yok üstad siz «unutulmtış» lur mu böyle sey? T li olduğunu gördüğünü vazıyorolanıazsıni7. İnsan ne kadar dal, ıo Velhasıl bunların bir nratık yomuş. olsa sizi unutmaz. lunu bulmalı. Yoksa. ıs*at;stiğe Şimdi âlimler, Napolyon'un MıBuna «unutmak» dennıez. voyafiiân lüzum kalmıyacak, mületçe Fizyolojik tesirli nebâti barsak regülatörü sır seferi sırasında İslâmlığı kalama», «uyutmak» ve «kurtulma&> topyekün mahkemelik olacağız. bul edip etmediçini, ve «şeyini» denir. Eğiıinıi lıiiı1 lidliiiiıviiıı arsa tiircarları OOGAN NADI KAFAYA KiTAKSE Kestirme bir yol bulmalı Gitti gider Çek, çek a ! Kleopatranın burnu gibiBırakmazlar ki söyliyesinHalâs Bırakmazlar ki söyieyesin Çek, çek ai! Kestirme dir yol bulmalı Halâs TEŞEKKÜR Kleopatranın burnu Kafız ASİYE AĞANOĞLU'nun Sayın DOKTOR ve ECZACILÂRA Gitti gider adyolarda «gaip» ılznlarını dinlediğiniz var mı? Ben arada bir, tesadüfen, üstüne düşüyorum da. hayretler içinde kalıyo rum. n •••••••••••••••••••I Semt şubeleri Yapı ve Kredi Bankasınm kuruluşundan evyel üç en eski ve büyük bankanın İstanbul'da ŞubesayısırlO Bugün aynı bankaların, Yapı ve Kredi Bankası ile birlikte, şube yekunu: 152 Banka hizmetlerini müşterilerinin ayaklarına kadar götürmekde çığır açan Banka: Türkiye İş Bankası A. Ş. Genel MüriL:rlüğünden: uzun senelerden sonra tekrar orijinai SCHERING malı olarak piyasaya verilmiştir. Fiatı : 100 Gr. lık kutu T.L 4 . 5 0 Normacol Almacak Yarabhi. bu nasıl iştir? Ne kadar çok insan birbirini arıyor, % bue lamıyor, bu memlekette? *On beş sene evvel evden cıkıp bir 'iaha dönmiyen babam ...» «Yırmi iki sene evvel ortadan kaybolan kızım ...», «Ağabeyim on dört sene evvel işe gitti, bir daha gelmedi.. » ve arkası malum: «Bilcnlerin. göBankamız Teftis Kuru:una, Hukuk, İktisat, Siyasal Bilgıler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdarî İlimler Fakülteleri, İktisadî ve Ticarî İlimler Akademileri, Robert Kolej Yüksek Kısmı İş İdaresi ve İktisat Bölümü veya bunların yabancı memieketlerdeki (Millî Eğitim Bakanhğmca tanmmış) muadillennden mezun olanlar arasmdan, sınavla ve gerektiği sayıda Müfettiş Muavini ahnacaktır. Sınavlara kstılabilmek için 20 Kasım 1955 tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak, askerlik hizmetini yaprruş veya sınav tarihinde te^cil edilmiş olmak, herhangi bir daire veya kuruma karşı hizmet taahhüdü altında bulunmamak, sağ'ık durumu Türkiyenin her tarafmda görev almağa ve teftij lcaplanndan doğan seyahatlere elverişü olmak Iâ2imd:r. RJ Smavlar yazılı ve sözlü olmak üzere iki kısımdır. Yazılı •* smavlar 20 kasım 1965 cumartesi ve 21 kasım 1965 pazar günleri yapılacaktır. Cumartesi günü kompozisyon ve yabancı dil smavlarına, pazar günü ise diğer konulann stnavtna tahsis edilmiştir. Yabancı dil smavında ortadan aşsğı not alanlar, diğer sınavlarda başarı gösterseler dahi kabul edilmiyeeekîerdir. mm S.nav konuları ve proeramı, adaylardan istenecek belgeler Kİ ve sınavlarda başarı göstererek Bankamıza intisap cdeceklere ödenecek olan maaş, ye\Tniye, ikramiye ve faydalandırılacakları sosyal yardımlar ile emeklilik mevzuatı ve diğor hususlar hakkında bilgi edinmek isteyenlerin Ankarada Teftiıj Kurulu Başkanlığma şahsen veya mektupla, İstanbulda Galata Şubemizin bulunduğu İş Hanmın 7. katındaki Başmüfettişliğe, İzmirde İzmir Merkez Şubemiz Müdürlüjüne, diğer şehirlerde ise Türkiye İş Bankas: Şube Müdürlüklerme bizzat başvurma . !arı rica olunur. ra Gerekli belgelerle birlikte sınav için müracaat •• kasım 1965 cumartesi günü sona erecektir. süresl 13 l/f&Pll Hemoroid tedavisinde Scheriproct p~~ merhemine ilâveten \ simdî Scheriproct SUPOZİTUAR da piyasya verilmiştir. Fiatı: 5 süpozituarlık kutu T.L 3.15 Birleşik Alman llâç Fabrikalan T. Ltd. Şt!. Davutpaja Cad. 36 Topkopı. İstanbul Tel: 21 64 000102 O YAPI ve KREDÎ BANKASI Reklâmcıhk 3552 '10843 HtıımıııııııııiiiııımııııııııımııııııııııııııııııııııımıııııııııiHiınıi"»ı»ııııi"iıııHS İ j J SÜREYYA PLÂjl YANINDAKİ, NEFİS MANZARAL! ÖZEL FLÂj! = YALI DAİRELERINI MüTLAKA GÖRÜNÜZ. Mahdut miktarda kalan dairelerin fiatlan SÛZAN ve JOZEF BENAKÛKTE Oğu 1ları S A B i 'nin Doğumıır.ıi mujdeleler. Sunnet düğünu 13 F.vlul 1965 pazartesi gunü saat \l» 11 de Nısantn ş Gü'elbahve apılaca.'undan A\ Klinığinde y« butun dost ve akrabaları davet ederler. DOGUM ve DAVET I İ İlâncılık: 8523/10837 N AK I L CumhurivEt 10850 Büromu Beyoğ'.u İlk Belediye Tüncl S. No: 21 daire 1 e naklettim. Avukat Şerif ÜXLÜER n a n c ı h l c : S5H3 10S34 • = B B *8 ilâ 75 bin T.L. arasmdadır. Daireler 100115 M2. dir. Küçük Yah Cad. No: 79 Maltep» tZZFT ŞEFİZADE ve Ort. YAPI \e RMLÂK KOLL. Ş İ R K n i 111111 0FTALMO GOZ BANYOSU f«( 22 04 95 İNGİLİZCEALMANCAFRANSIZCA " • Htr *vs 1620 sayd vt 1 lira, Plâklı metndlar 40120İlradır. DtrıltribirirenkrLONDRAPARİSveBEHLİM.gBnıMlir. Broîüriinıiuu vıya 2 lirahk damga ptılu göndererek ilk iki deninizi isteyiniz. MEKTUPL1 ve PLÂKLA Ekınııııımımıııııııııııııııııııııııiiiııı»"»"»"» " 111111111111881 " 1111 " " 1 11111 "" IlllHIIIIIIİIIIIIIIIHIIHIIIIIIllHIIIIIIIIÎ (Yeni Ajanı: 6229/10818) akademia * İ İ T ' 9 J İ İ A B ^ İ «1 YABANCI O L C E S İ O O İ L R N TT S CUMHUt)|YET CAD. 139 H A R İ İ Y E l Reklâmcüık 3579/108?5 Cumhuriy«t Beklâmcüık 3529/10844