Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE tKİ CUMHLRHKT 10 Temmuı 1965 • •••••••••••••••••'I BİR İNTİKAM SEÇİMİ İHTİMAIİ KARŞISINDA Prof. Bahri SAVCI örk ntilletinin sosyal mahtevalı bir politika arama isteği var. Bnnn, mutlaka da bulmaya mnhtaçtır. Bn yüzdtn. önümüzdeki seçim, Hidâl knvvetlerinin çizecegi bir anlara içinde bunn aravıp bnlmanın seçimi olmılıdır. Yani, bu bir nyanış seçimi, hic olmazsa nyantnışlıgı basla tan bir seçirn olmalıdır: Halkın, gerçek bir sosyal ve ekonomik temele dayanan gerçek siyasal knvvetleri tanımaya başlaması ve ona göre de oy'nnn değerlendirmefe başlaması anlammda, bnnn öğrenraesi anlamında bir uyanış stçimi olmalıdır. *••• T Oysa kl, slyasal irticaın eski mensnplan, yeni mlrasçılan, statükoen gerici mukaddesatcı feriatçı saldırzan milliyetçi knvvetler, bnna engel olmıya kalkmıslardır. Bir uvanış seçimi yerine, karsımıza, bir intikam seçimi getirmege ayaklanmıslardır. Bn snretle de. nlkemiı. demokrasiye ve onun lcinde KO'syal mahtevalı bir kalkınmaya mııhtaç Türkiycmiz, hiç de demokrasilerin normâl seçim kampanyası niteliji «östermiyen bir büyük çatışmanın arifesine setirilmistir. Bn arifenin arkasında, bir intikam seçiminin dişleri gözükmege baslamıstır. 1961 de, rejimin kurucnsu ve çaranticisi olan öncü ve zinde knvvetlerin alârm dnrnmnna bırakmadıkları kanısı Içinde oldukları için sesini ve gücünü yükseltememis olan düşük siyasal kuvvetler, onların mirasçıUrı ve ortak desteklcri, şimdi. bir intikam «eçimlne heveslenmektedirler. Ülkemizi, bnnun kampanvası içine itmektedirler. Bn kampanya, dıi «rörünüsü ile, iki kamp arannda olacak gibi gözüküvor. Aslında ise, Türk milletinin hnznrn, gelişme istidatları. bn gelİ5meden do£acak «uyanmış yarını» üzerinde bir boğuşma olacaktır bu... Bu bofnsmada kendi kaderini. bazı itidal knvvetlerinin öncülügü altında, gene bizzat milletin kurtarmasından başka bir yol da görülmüyor. Bnnun kavrıyabilmek ve başarabilmek için duruma bir bakaiım. feri kazanması gerekir. Eğer bnnn elde ederse, kamp, büyük bir oy bacrai üzerinde knraca|ı bir «millî hâkimiyet Kimrsızlıfı» faraziyesi ilert sürecektir. Bn faraziyeden, sorumsnz, denetsiz bir iktidar aygulama imkânını çıkaracaktır. Ve kamp, bunu da, safındaki sömürgeci yabancı sermaye jrnruplarının mensnp oldnkları siyasal rejimlerl sahit göstererek, bir demokrasi olarak sunacaktır. Gerçekten de, içinde demokrasilerin genel 07 vetiresinin isler gözüktügü bn sistem, bir sekli demokrasi olacaktır. Fakat, bn şekli demokrasi içinde birinci kamp, halk kitlelerinin ihtiyaçlanyla uğraşmıyacak, ekonominin köşe başlarını spekülâsyon ekonomisi çevre'lerinin mali çıkarlarını anyacaktır. Ayrıca, sosyal hayatın nirengi noktalarını tntmns muhafazacı nnrcn feodalite kalıntısı merkezlerin sosval hâkimiyet çtkarlarını sürdürmeyi arayacaktır. Bunun için de, bnna engel otması gereken sosyal mnhteva politikası arayıcısı biitün merkez leri ve bn merkezlerin dayana|ı olan 1960 Ihtilâlini tasfiye etmek gerekecektir. Hekimler ve dış ülkeler Q ayın Dr. Rafet Oral'ın bir "^ süre önce Cumhuriyet gaz«tesinde neşredilen makalcsinde hekimlerin dış ülkelere gıdiş nedenleri anlatıldı. Örnefin 1950 yıhndan sonra bir okumus düşmanlığı yaratıldığı ve bunnnla da özellikle hekimlerin hnznrsaı ve tedirsiıı edildiği, bu gidişe karşı gelenlerin ise türlü yöntemlerle susturulduğu ifade ediliyor idi. Bu goruşe samüniyetle katılıyor ve bunun diğer mesleklerde de oldnğuna inanıyoruı. Ancak düsünülürse her icraatını sait doğru imiş gibi toz pembe göstcrmek istiyen. iyi kötü diyalektifini bilmiyen zihniyete Mebmetçiğin süngüsüyle açılan pencereden Atatürk'ün ısığı vnrunca gaflet uykusundan nyananların akibetleri hcrkesçe biliniyor. O halde toplnm icinde her kötülüge bilgi ve dürüstlükle, Atatürkçü Millivetçi bir rnhla ve bilinçli olarak karsı çıkmak gerek; neme lâzım deıreden. Bunu yaparken halkı aydınlatmak, öğretmek, doğrn yolu gostermek bütün mıinevverlerin çürevidir. Ancak jelecek kusaklara mutln barınacakları bir ülke v e ortam bu türlü teslim edilebilir. Dış ülkctcrs ise yalnız toplnma uygarlık, kültür ve yenilik getirmek için gidilir. Saym doktorun baska bir iiziintüsü de hekimlerin protokol sırasında kaymakam. tahrirat kâtibi, savcı ve jandarma kumandanından sonra geldiğidir. En uzun süreli bilim dalı tıp olduğu halde halkın da buna dcğer vermediğinden dcrt yanmaktadır. Bizim gibi geri kalmış. okurna >azma bilmiyenlerin çoğunlukta olduğu bir toplıımdan başka türlüsünü istemek hakkımız değil kanısmdayım. Protokol sırasına gelince bunu bahsi çecen meslcklerin hizmet fonksiyonlarında aramak gcrektir. Gerçekten hckimlik kutsal bir meslcktir. Hiç kimsenin insan rienilrn canlı makincye türlü bicimlerde miidahale etmi>e hakkı \e yctkisi yoktur. Yalnıı bu yani. hekimliğin farklı olan potansiyclini izaha \eter. Sonra bahis konusu yazıdan cıkan sonuç hekimlerin genellikle türlü nedenlerden ötürü mutlu olamayışlarıdır. Oysa en kolay yoldaıı mutluluğu bulma olanaklarına sahiptir. hekimler. Filozof Albcrt Schweitzer ayrı ayn felsefe ve ilahiyat profesörii iken istifa edcrek 18 vaşındaki talebelerle oturup tıp tahsil etmesi bütün maddi olanaklarını da buııunla telif etmek suretiyle Afrikaya giderek yıllarca siyah dcıilileri tcdavi etmesi erdem yolundan mutlulıığa ulaşmanın bilinci olsa gcrektir. fnsanlıeııı sağlık ve mutluluğu Schweitzcr'in bilinciııe kavuşmuş hekiralerin elindedir. Ne mutlu hunun serefini paylaşmıya çalışan Türk hekimlerine. Fe>zi DOGRU Orman Bölge Sefi OSMANİYE Taşıma yürekler «cısıdır. Ekmekçi arabaya çok ker« temizlik olsun diye pabucunu çıkararak girer ve böylece işi büsbütün berbat eder. Ekmek her gittiği yerde bir defa sayılır ve en az üç dört el değiştirir. Daha doğrusu ellenir. Bazen yere düşürülür ve üflenerek veya cekete, pantolona sürtülerek temizlenir. Velhasıl ekmeğin başına çok haller gelir, bu çok aktarmalı yolculuğunda. Biz sözde ekmeği kutsallaştırınz. Düşünce af diler öper başımıza koyarız. Sonra da yiyeceğimizden çok alır, artık eder, çöp tenekeîerine atarız. Böyle mi olmalı öpüp başa konulan ve çok zaman buğdayı dışarıdan alınan bir nimetin bu ülkedeki kaderi? Lokantalara gidin, kantinleri gezin, okul yemekhanelerine bakın, hep aynı şeyi göreceksiniz: Yığınlarla ekmek artıklan. Ezbere konuşmuyorum. Gözümle gördüm. bir yatılı okulda geceleyin el arabaları ile çöplüğe ekmek artıkları döküyorlardı. Müdüre söyledim, Bu kadar ekmek ziyan oluyor. şunlan dilimleseniz iyi olmaz mı?> dedim. «Ya sahi. çok ivi olur. fakat bu çok zaman alır» dedi. Ah bizdeki bu zaıımn darlığı! Neye el atsanız, nereye baksanız ve neyi karıştırsanız karşınıza rahmetli Refik Saydam ç:kıyor. meşhur sözü ile «A dan Z ye kadar..„> NiıamcHin ÖZBEK Memur * esas itibariyle mezkur meselede dahi varittir. Hürriyetlere müteallik meseleler, sırf hukuk normlariyle doğru olarak çözümlenemez. Bu sebepten Anayasamız 11 inci maddesi «Temel hak v e hürriyetler Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak ancak kanunla sınırlanabilir.» Ve çok önemli sayılan 2 nci fıkra «Kanun, kamu yararı, genel ahlâk, kamu düzeni, sosyal adalet ve milli güvenlik gibi sebeplerle de olsa bir hakkın ve hürriyeün özüne dokunulamaz,. hükmü ile meseleleri ele almayı zorunlu kılmıştır. Hürriyet ve hakların özünu ve Anayasanın ruhu nu anlayabilmek için mukayeseli hukuk ve çağdaş kültürel, ahlâki, siyasi anlayışlar gözönünde bulundurulacaktır. Anayasa Mahkemeleri ve yüksek mahkemeler kararlarını bir iki hukuk maddesine müstenid değil, iç ve dış umurni hukuk nizamı ve hatta iç ve dış sosyai. kültürel ve ahlâki anlayışlarla mukayese edecekler ve gerekçelerinde bunların da münakaşasını yapacaklardır. Sırf uygun jurisprudence müstenid verilen bir kararla Anayasa Mahkemeleri muaheze olunamazlar, zira bu mahkemeler tatbikat mahkemeleri değillerdir. Bu gün en basit hukuk meseleleri için dahi mukayeseli huku\ zarurî sayılmıştır ve mukayeseli hukuk, hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır. Halen yedek subay okullarında U.S.A. ordu talimnameleri ders olarak okutulmaktadır. Diğer yandan bütün vatana NATO askeri şahısları müesseseleri ile beraber yayılmıştır. Yabancı uzmanlar çağınhp (yüksek ücretlerle) devletin ekonomik, hukuki, sosyal projeleri hazırlatılmaktadır, plânlama dairesi başmüşavirliği gibi... Anadoludan sesler Çapulcularm taşlı, sopalı saldırıları, günlerden beri Türklyenin başkonusu. Komünizm licaretinin siyasi tüccarlan yüzünden bütün memleket dâvaları hir yana itilip çürümüş politika edebiyatına daldı gene basın... Ama bunun gibi çelmeler halkoyunun dikkatini memleketin gerçek dâvalanndan bteye çekeraiyecektir. Ve toplum nyanısj devam edecektir. Anadolu basını içinde. hu uvaruşın önrülüğünü yapan sayısı eok gazete var. Bir kaçından örnekler verelim. Giresunda çıkan Karadeniz gazetesi soruyor: Demirel, köylüden yana mı, veresiyeci tüccardan yana mıT Ve devam ediyor gazete: Giresun köylerinde ekmeklik hububat sıkıntısı başlamıştır. ( 1 Diğer illerden getirilen mısırın kilosu Giresunda, peşin para ile 90 kuruş ve veresiye olarak da 125 kurıışa satılmaktadır. Köylü bu mevsimde para darlığı çektiğinden veresiyecinin eline ve insafına düfmüş bulunmaktadır. Kütahya Ekspres gazetesi. Simav'da kurutulan bir bataklık arazisinde döndürülmek istenen dolaplara el atmıs. Devlet eliyle kunıtıılaıı sol toprağını. fırsatcılar kapntmak istivorlar. Kütahya Ekspresteıı bu konuda bir küçük fıkra alıyoruz: Kamışlık, sazlık, bataklık yerleri kurutup. topraksız köylüye dağıtmak ve böylece toprak reformundaki ilk adım atıîmak isteniyor. »Kamıştan hasır yapılıjor. bundan kazanç sağlıyoruz» diyen bir azınhk da Bataklık nasıl kurutulup, toprağı topraksızlara dağıtılır. balak da. toprak da bizimdir» diyor. Müspet ve menfi iki kutbun bu çelişmesinde 100 binler dönüp bir cebe doluyor. Çatalca'da çıkan Yeni Halk eazelesi diyor ki köylülere: Kapkaççı tüccara kamyonu üç \"üz liraya sattığın kavun. s»nin gözlerin önünde altı yiiz lirava satılır. Yirmi kuruşa sattığın ot. iki PV conra kırk kuruşa satılır. Düşün be köylü dost, senden ürünü ucuza kaDatiD. iki misli pahalıva sptan adamın bu parayı kazanmaya ne hakkı var! Yağmurda. çamurda beraber mi ektiniz ürünü? Tazın güneşinde birlikte mi yaptınız hasatı? (.. ) Malını. ürününü değerlendirebilmek için kooperatif.er kurabilirsin. Hal'de sadece müstahsiller satıs yapabilir. Dahası perakende olarak ürün hiç el değiştirmeden tüketiciye, al:cıya gerçek değeriyle satılabilir. ( ..) Köylü dost, bugün siyasi iktidarı mevdana getiren partiler senin gerçek temsilcilerin değil. kapkaccı tüccar ve ithalâtçı ihracatçı ile doludur. Ve bunlar kendi bindikleri dalı kendüeri kesmezler. O dalı sen kesmiyeceksin. onları oradan indireceksin. Polatlı Po'tası gazetesi i«e: Hazine arazisini ekcn ağalarla köylülerin arasındaki ekin bicme savasmdan söz acmaktadır. Türkiyenin btıgday ambarlarından biri oİ8n Polatlı'da Hazinenin arazilerini sabah erken kalkan. ensesi kalın asa takımı sürmektedir. Devletin maiına kim sahip cıkacaktır? Giibre tevziinde «tüccar kpfil istenerek geçen yıl köylü. faizci tüccara hoynu eeik duruma sokulmuştur. Kim köyliiniin haklannı Mecliste savunacaktir? Balıkesir'de çıkan Çalışanlarm Sesi'nden Gaziantepte çıkan pek cesur Toplum'a ve Samsundaki Çaltı'ya kadar nice Anadolu gazetesi, halkın gazetesi olmak yolunda yayınlar yapıyorlar. Hepsinin isimleri bu köşeye sığmaz. Ancak bundan sonra Anadolu basınım dikkatle izlemek ve ele alacakları dâvaları köşemizde bütün Tiirki•veye du>urmak icin çalışacağiz. Anadoludakl gazetelcr, köylüye. iş.çiye. ırgata. çalışana. memura. öğretmene doğrudan doğruya değinen somut ve mahallî dâvaları değcrlendirirlerse halkın uvanışı daha da hızlanacaklır. Gerçi bu uyanıştan korkanlar her yand» sopalı. taslı, küfürlü. tertipli saldırıları hazırlıyorlar. Ama halkın dâvalarını ele alacak yerde knmünizmle mücadele maskesi altında Türkiyenin uyanısını baltalamak isteyenlerin çabaları boşunadır. Samsıında cıkan Yeni Selâmet, orada yapılan komünizmi lânetleme mitingi için şunları yazıyor: İkinci kamp *kinci kamp; önce sekil olarak, dıs zflrünüş olarak sonra da, bir zornn olarak C.H.P. dir: | Elinden, seçim zaferi alınacak teşkilâtlı knvvet o oldnğundan; sosyal muhtevalı politikayı arama istegini ve ihtiyaeını getiren 1960 Ihtilâlinin yan saikı veya deste^i o oldugnndan; Bngün de bazı reformları savnnur çözükerek bn kavramların ayakta dnrmasına sebep olan siyasal knvvet o oldngnndan... lkinci kamp bir gavunma teması işliyecektir. Fakat en iyi savunma, saldırı oldngnndan. bn kamp da, bir başka saldırı teması ileri sürecektir: «Milleti biribirine düşürmek suretiyle bölünmelere yol açarak türk milletinin gücünü azaltmak istiyorlar; Bn suretle de, gerçekte komünizmi çetirici bir gaflet ortamı hazırlaraağa yol açıyorlar» diyerek birinci kamp, ötekini, milleti bölmekle itham edecektir. Bu savunma saldırıcılıJı. ayrıca, su tema ile de «kendini millete sunma» edası kazanacaktır: «Karma ekonomi ve mutedil sosyal malî ekonomik reformlarla iktisadi ve sosyal yapımızı ıslah edecek olan biziz. Ve bn snretle, komünizmi önleyecek olan gerçek kuvvet de biziz» Görülüyor ki, ikinci kamp da boş otnrmayacak, çatışma siddetleri karsısında gerilemeden, intikam seçimi kampanyasından kendini kurtaracak bir oy toplamı ile çıkmağa nğrasacaktır. Ve bn suretle gene sörülüyor ki, yeni seçim kampanyası. daha simdidrn, sulh içinde geçen bir siyasal tartısma niteliğini kaybetme yoluna girmistir. Sosyal muhtevalı bir politika arama ve uv?ulama ihtiyaeını duymakta olan balkçı aydınlar, öncü fikir sahipleri, bn toz duman içinde, bn ihtiyaçlarını görmezlikten gelip kendilerini, statükocu knvvetlere teslim etmege mi yanaşacaklardır? Gene öyle gö'rünüyor ki, onlar da bunn yapmıvacaklardır, seçim kaderini decistirecek bir oy teskilâtından yoksnn oldukları için yapacaklan. fazla birşey yok gibi cözükmesine rajmen, onlar da savaşa katılacaklardır. Ve ona bir siddet eetireceklerdir. Fakat kampların üstüne çıkmasını bilecek bazı itidal kuvvetleri. bn seçimi bir intikam seçimi, bir şiddet seçimi olmaktan çıkarabilirler. Bn itidal knvvetleri: Cumhnrbaşkanı, Kashakan. partisiz senatörler, partisiz basın, partisiz üniversite, partisiz cençiik kurulusları, partisiz radyodur. Bunlar. birinci kampın intikam spçimi leması olarak kullanacağı solcnluk sağcılık komünistlik iddialarının yersizliçini kamn oyuna belirtip sindirebilecek kuvvetlerdir. lkinci kampın isliyeceçi milletin bölünmüslücü faraziyesinin nelere gebc oldufunıı anlatabilecek kuvvet de sene bunlardır. Partüeri. anayasanın sosyal muhte'. asını gerçekleştirmenin somut tedbirlerini düsünmeve sevk etmek suretivle halkcı aydınları ve öncü fikir sahiplerini kampanyaya şiddet getirmekten alakoymak da sene bn itidal knvvetlerine düser. Fakat bu kadar kısa bir ?aman icinde bu kadar zor bir tarihsel misyonn bn itidal kuvvetleri nasıl yerine getirebilirler. Bu, pek zor bir siyaset sanatı çöstermek olacaktır. Bu zor siyaset sanatını gösterebilmelcri için kisisel duyçuiarını çurur ve sahsiyet iddialannı aşmaları. kisi ve müessese olarak istikbâl eııdiselerini bir kenara bırakmaları gerekir. Bu hususta cn hiiviik dayaııakları da, tarafları sulha irca edici h«r te^ebhüsleriniıı. ordunun kalhi dilrsi içinde olduğunun biliıımfsiâır. Saldıncılar B irinci kamp, saldırıcı kamptır. Kalabalıktır: üçüncü Selim'lerden, tkinci Mahmuflardan, Koca Resit ve Mithat Pasalardan, 1908. 1919, 1960 ihtilâlcilerinden beri biitün ilerici knvvetleri arkadan vurmaya. hiç olmassa durdurrnaya kalkmış olan ve tarihsel bünyesi içinde sürüp gelen hir kalah?lıktır bu... Milleti aldatarak oııa öncülük rnlimü oınavan bir kaiabalıktır bn: Eski D.P. nin kalıntı liderlcri. ycni A.P. hırslıları, türlü dernek adları altındaki mukaddesatcı dinci gelenekçi seriatçı saldırgan milliyetçi merkezler. sömürşen yabancı sermave, onnn yerli müttefikleri. bu kalabalığın efemen unsurlandır. Kisisel tesebbüs fanatiği aydın liberalciler, günlük rahatlarının sürme garantisini itatiikonnn değismesinde, Türk milletinin sosyal ekonomik radikalizimlerden nzakta kalmasında jören oportünistler de bn saldırsranlıîın ilk safta destegidirler. Bu kampın islediği tema da, pek açıktır. Ve tarihsel gerici çizeiye pek nyçundur; Tarihteki devrimcileri ve ihtilâleileri «seriat elden gidiyor. Gâvurluk geliyor» diye vnrmaga oSrasmıştı. Pimdi de «sol gelişiyor. komünizm olarak geliyor. Pin, mnkaddesat, millî suur, millî müesseseler, Itelenckler, ancak sermaye olursa yaşayacak hürriyetler elden gidiyor» demektedir. Bn tarihsel çenel temanın altındaki asıl maklat ise sundan ibarettir: Bir şeklî demokrasi oynnu içinde büyük bir seçim zaferi kazanmak; Buradan alacakları şrüç ile, sosyal mnhtevalı politika arama istcğini ve ihtiyaeını getiren 1960 ihtilâlinden intikam alarak onn esas ve yan kuvvetleriyle birlikte tasfiye etmek; Türkiye'yi bir ilkcl ziraat ekonomisi sartları içinde tutan siyasal sosyal ekonomik st3tükoyn sürdürmek... Bu kampın hasmı, dıs eörünüş olarak C.H.P. dir. Çatısmanın sekli yönü de, bn kamp ile C.H.P. arasında geçecektir. Çünki, amaç edinilen seçim zateri, parti yelpazelentnesiııin dnrumu dolayısiyle, C.H.p nin elinden alınmak zorn vardır. Fakat buııa aldanmamalı. Gerçekte, birinci kamp, hür fikir merkezlerinin, bu arada bilhassa üniversitenin, basının, ögretmenlerin öçrencilerin, sendikaların içinde halkcı esprinin yerlestigi öncü ve zinde knvvetlerin deyimlendirdi.gi. temsil ettifi sosyal mnhtevalı fikirleri, hareketleri, politikayı önlemek ister. O, bu sosyal muhtevalı politikayı ve gelişme istidatlarmı getirmis bulunan 196» thtilâlini ve onun yan knvvetlerini, intikamıııa amaç kılroaktadır. Tekrarlıyalım ki birinci kampın bunu yapabilınesi için; şeklen C.H.P. yi, fakat aslında bütün bu kuvvetleri sindirecek bir büyük seçim za Buğdaya zam Yabancılarla evlilik 4 üncü Koalisyon Kabinesinin İmdi, bu durum muvacehesinde Komünizmle Mücadele Derneğinin cumartesi günü tertip etüyelerine: Amerikaya gitmiş bir doktor, bir tiği mitingte âyetli dövizler asıldı, vatan hainleri anıldı. bir mil'.etYersiz ve zamansız olarak buğmühendis Amerikan vatandaşı bir vskili de mukaddesatcı gazetelere iane kampanyası açarak devlet day fiatlarına yapmış olduğunuz kadını sever ve evlenirse bu vakurumlarını ve vatansever yazarları komünistlikle itham etti. kiloda 19 kuruşluk zamlarla köy. tandaşı Anayasanın 11, 12, 58 v.s. Türkiye bütünüyle uyanacaktır. Yirminci Yüzyılda Ortaçağ uvlıi vatandaşımıza âzamî yardımıkarsısında hangi sebeple farklı kusuna yatmış milletlcr yıkılırlar. Türkive şerefle yaşamaya lâyık bir nızın yurt çapında takdirle karşımuameleye tâbi rutacağız? Bu vamillettir. Anadolu basını bu konuda tarihî görevini yapacaktır. Tıpkı landığının her halde farkındasıtandaşlar bu farklı ve anlayışsız 45 yıl önce Millî Mücadelede yaptığı gibi yapacaktır. Onlara kendinız. hüküm karşısında belki bir daha mizden çok güveni>oruz. Ancak. sayın Koalisyon ortakyurda dönmeyeceklerdir. Zira kenlarının ;u sorulan cevaplandırdıleri suizan altındadırlar ve diması gerekir: ğer vatandaşlardan farklı muameII Buğdaya zam yapıldığında le görmektedirler. hangi türcarın ve hangi un fabDemokratik bir rejimde kanunrikatörünün stok durumu beyana ı••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••J ların anlaşıhr bir sebebi olmalıtutulmuş ve bu beyandan ne kadır. Bu hüküm ise «tkij jnkâr. dar zam fazlası alınmıştır? ferdî inkâr mahiyettedir. Sadece 2ı Almmamışaa bu şahıslara lıir anda kazandırılan milyonlann tu ~kuşkuyaınÜ5tenit, k»lay temin için kabul edilmiş bir kalıptır. tarının kamu oyuna acıklanmasıîkinci Dünya Harbi sonrası 1947 111. 3f Köylü vatandaşın da bu me de kabut edilmiştir ve ahlâkî bir zaruret ve sebebe dayanmamakta>anda ne kadar kazandığının yidır. ne kamu oyuna sunulmasım. Anayasamız, İnsan Hakları EvEmin SAYIN rensel Beyannamesine ve Avrupa Öâfenci Sungurlu insan ve yurttaş hakları sözleşmesine ve kanununa u>gun olarak sübjektif hakları kısıtlayıcı hüküm leri men etmiştir. Fethi BAŞAR Stj. Hâkim Ekmek meselesi Ç ayın Buıhan Felek'ın ekmek üzerine birkaç yazısını okuuum. Değındiği noktalar bütün ilgilileri. daha yerinde bir deyimle tum ilgisizleri düşündürecek ve harekete getirecek nitelikte. Yazılar, bu konuda şahsen duyduâum üzüntüleri burada beürtmeğe vesile olduğu için de bana çok makbule geçti. Benim de diveceklerim, ekliyeceklerim var. Ekmek hikâyesi başından sonuna kadar acıklı. Bunu eskiden pek hissetmezdim, yabancı diyarlara gidince farkettim. Kısaca anlatayun. Admdan başhyalım. Bizde ekmek çeşitlerine verilen adlar hiç de iç açıcı değil: Somun, tayın. bazlama en zarifi de sözde francala. Hepsi şişmanlık, hantallık hissi uyandırıyor, hepsi hamur'uk, lâpalık tesiri yapıyor. Bir de Fransız'larmkine bakın: Parisienne ıParisli dilber, kız, her neyse\ Viennoise (Bu da öyle) une fantaisie tBir fantazi) v.s. Hepsi kıtır kıtır, balık eti ve sıkı. Bizde ekmeğin biçimi taşımayı ve kesmeyi zorlaştırmak, hamur payını çoğaltmak için birebir. Ellerdeki ise bizimkinin tersi; uzun ve ince, kabuğu çok, pişkin. Satış yerleri ve satıcıları: Bilindiği gibi bizde ekmek fırın ve bakkallarda açıkta satılır. Dolaba konulduğu yerlerde de kapak açık bırakıhr. Kısacası sinekten kurtuluş yoktur. Satıcılara gelince; çoğu fırınlarda hamurkârlar satar mübareği. Saçı sakalı unlu, eîi kolu kılh. ayağı takunyalı hamurkârlar! Bu sefer Paris'de gördüm. orada bu işi pastahanelerde kar gibi bembeyaz önlükler giymis kızlar yapıyorlar. Ve Nedim şibi insan şaşırıyor neyi alacağını. Ç a y ı n Prof. Dr. tlhan Arsel'in yedek subayhğını bitirmiş ve sonradan yabancı kadınla evlenmiş olanlann yedek subaylıktan çıkarılmaları hakkmdaki 1076 sayılı kanun hüknıünün Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı olmadığı hakkmdaki kararı tenk:d etmesi. temel hakların özünun anlaşılması bakımından derln derin düşündürmüştür. Çünkü münferit hâdiseler karsısında müesseselerin ve şahısiarm verdiği karar ve gösteıdiği davranışlar. bu müessese ve şahısların ahlâki. hukuki. içtimai v.s. anlayışlarını daha iyi izah eder. Bir şahsm hazırladığı nutka veya müesseseleri kuran statülere bakarak hüküm vermek doğru olamaz. Anayasa Mahkemesinin 11981 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan kararındaki gerekçe kâfi sayılamaz.. Aynı gerekçe ve düşünce ile «Yabancı ile evlenen sahıs gayrimenkul mülkiyeti iktisap edemez. «Yabancı kadmla evlenen, derneklere giremez ve basm hürriyetinden istifade edemez», «Yabancı ile evlenen vatandaşlıktan çıkarıhr» hükümlerini kabul edebilecek olan bir kanun, Anayasaya aykırı sayılamıyacaktır. Bu misaüerde bâriz olan haksızlık • •••ılliMmMMamnıaMlmaaaaaMHj VEFAT Ord. Prof. Hamit Naflz Pamlr'in kardeşl, Cenan Pamtrin babası, Zafer Pamir, Hilâl Pamlr, Suha Gürsoy ve Leylâ Tanerln amcaları, Etlbank kurucusu ve eski umum müdurü, yüksek mü. hendis. Haklcın rahmetine kavıışmuştur. CenaKesl 10 Temmuz Cumartesi günü (bugün) öğle namazınl mutealclp Tesviklye Camllnden kaldırılarak Edlrnekapı Şehitllğl. ne defnolunacaktır. Çelenk gönderilmemesl rlca olunur. İl&ncılık: 7611 . 7998 c/ört renkti olarak hazırlanan İLHAMİ NAFİZ PAMİR Gazetesini her yerde bulabilirsiniı MÜVEZZİlERiNiZDEN DOKTOR ARAYIN1Z Cumhurivst 79! SOSYAL ESERIER Türker ACAROĞLU • SOSYALİZMtN VE SOSYAL MtCADELELERİN TARtHt (1965). Max Beer'in bu eserıni daha 19U'de Cumhurbaşkanlı|ı özel Kaleminden Zühtü Uray dilimıze çevırmıs, Millî Eğitirn Bakanlığı yayınlamıstı. Beş kitaptan mevdana geîen escr. şimdi ıkı cilt halinde yayınlanmaktadır. tlk ciltteki birinci ve ikinci kitaplar Galip üstün, üçüncü kitap Hüseyin Baş taraf'.ndan çevrılmış, Selâhattin Hılâv tarafından gözden geçirilrmsfır. lkinci cilt. dörduncü ve beşinci kıtaplan kapsayacaktır. Örnek Adliye Bakanı rahmetli Mahmut Esat Bozkurt'un 25 yıl önce yazmıs olduğu ansoz, bu çeviririin de baştarafına konmus. İlk. orta ve yakın çağlarda sosyal savasların hıkâyesini anlatıyor. Yakın çağda. yani 14. 18. yuzyıllarda köylü ısyanları, Bohemya'da Hussite hareketı, Almanya'da toplumsal ayaklanmalar. ütopyalar cağı. Fransa'da toplumsal eleştirrne. Amerika'ca dıni komünist topluluklar hakkında etraflı bÜEİ verıvor (352 s.. 10 lira). • SOSYALtZM TARİHt (1964). Max Beer' in «Sosyalizmin ve sosyal mücadelelerin nmumi tarihi» nden A. Cerrahoğlu'nun özetlediği bu kitsp; ilk. orta ve yeni çağda sosyalizm;, çağdaş donemde sosyal savaşları anlatıyor. Cerrahoflu, daha 1936'da eserin bazı parasraflanr' vernv.sti; şimdi geniş bir özetini sunuyor. Ünlü sosyalist düşünürlerin resımleriyle, baslıca sosyalist kongrelerîe okurlara yararlı olmağa çalışmıştır (121 s.. 5 plans. 5 lira) • TÜRKtYE'DE SOSYALtZM (1965). A. Cerrahoğlu'nun yazıp yayınladiğı bu kitap: Avan Reisi Sait Pasa'nn oîlu Ali Namık'ın (18851953) Fransızca eseri «Verite, Justice, Bonte» nin (1953) bir bölümü olan (Türkiye'de sosyalizm) i kısaltarak aktarıyor. Celâl Nnri'nm b'.r kitabındaki bir makalesini el» alıyor. «tbret» gazetesinin Birinci Enternasyonal'i savunan yazısından sonra (Namık Kemal sosyalist midir?) diye soruyor. Daha sonra «Hakayik ulvekayi» sazetesinde (1871) çıksn Karl MarVtan çrvın bir makalc verılmektedır. Osmaıılı sosyalıstlerının sos>alızm ve kolektivı/nı anlayışı açıklandıktan sonra, emeklı Albay Emin Feyzi'nin «lîim ve irade» (1926) adh eserindeki (maddiyıın mezhebinin reddiyesi) ile eser sona erivor. Sonda ba?ı k.s'i notlar da var (32 s.. 2 lira). • AZ GELİŞMİS t LKELER VE SOSYALtZM U965). Fethi Naci'nin hazırladığı bu eser. Gerçek yayınları'mn ilk kitabı olarak çıktı. Ikı bolume ayrılan eserde ilkin açlık, yabancı sermave, dış ticaret. yeni sömürgecılik. Asya tipi üretim biçimi, sosyalizme giden yollar gibi ortak mejeleler gözden geçirıldikten sonra, sosyalizm yolundaki az gelişmis ülkelerden Cezayir, Gana, Mali, Birmanya. Gine, Mısır'dan örnekler veriliyor tlk defa bu kitapta. az gelismiş ü'Ikelerin kalkınma ve ekonomik bağımsızlıklanna kavusma me«elelerinin sosyalist düşünce açısından tartışmasını buluvor, az gelismiş ülkeierle emperyalizmin cıkar çatısmalarırı en somut bicimde görüyoruz Az gelismiş altı ülkede kapitalıst olm?> an yolun nası! uygulardıeını. sosyalizme do*ru nasıl yol aImdi2:m canh gerçekîer haüride okuyoruz (205 «.. 7.5 liral • KAPİTALİST TOPLUMDA SINIFLAR (1965^ Maurice Bouvier Ajam ile Gilbert Mury'den Frdoean Bulutsuz'un dilimize çevirdiği bu kitsp. Sosval yayınlar ara?mda basıldı. Engels'in «Bizzat insanı yaratan emektir» sözünü çözümleyerek konuya giren eser. «osyal sınıfların bilimsel bir tanımını yapıyor, sosyal sınıfların üretim araçlarıyla iliskilerini inceliyor, tarihsel maddeciliğir' tasıdığı anlamı belirtivor Ekonomik mücadele ile politik mücadele. kövlerde sosyal sınıflar, işçi sınıfının tarihsel görevi üzerinde bilhassa durulmaktadır (144 s.. 5 lira). • DtKTATÖRLÜK ÜSTÜNE (1965). Fransa'nın ünlü siyasot bilimcisi Maurice Dnverger'den Bülent Tanöptkn çpvirdigi bu kitap. Dönem vayınevinin (Siyasal bilimler dizisi) nin ilk eseri olarak basıldı. Diktatörlükleri doğuran koşulları inreüyor: özplliklerini, çe'itlprini bçlirtivor (128 • . 5 lirsi. = SAYIN VE ECZACIIARA KOMPENSAN N I AM I D 94 • 6 0 Tablet TERRACORTRİL TERRAMYCİN Goz Merhemı Kulak Damlası Kaybı İle btzlere verdlgl tztı l rabı ifadelendlremiyeceğlm «zlz ! eşim Hâklm Dünd«r Erren'tn ve. ; fat anmdan ltlbaren yanımda | yer alarak her türlü yardımla | rını ealrgemeyen, çelenk gönde i ren, telefon re t«lgraflarla tâziyet. ; lerinl ulaştmn her partlye men. ; «rup vefakâr Bakan. MilletTeSl. • 11 ve partlli arkada^lanma saym ; Adalet mensuplanna, meslekdaş ! lanmıza. kadlrslnaa alle dostla • rımız Te müvekMllerlmlze son • »uz teşekkürlerlınlzln iblâgmı 5 rica edertz. i Kaçar ve Evren ; Ailesl adına i tstanbul MilIetTekUl • Saıdet Errrn (Kacar) ; • TEŞEKKÜR j Yeniden piyasaya verilmiştir Ycni Ajans Cumüuriyet . 7983 ; Telefon Aboneîerinin Dikkatine Yeni telefon rehberi basılmak üzeredir. REKL.^MLARINIZI, en ucuz, en devamlı Reklâm vasıtası olan TELEFON REHBERİNE vermekte acele ediniz. İsim, adres ve meslek bölümünüzdeki değişiklikleri bildiriniz. Müracaat: Büyükpostahane binasuıda Telefon Rehber Servisi Telefon: TJ 7» «1 TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞt) •••• •••• Istanbul Sağlık ve Sosyal Yardım Müdiirlüğü Satınalma Komisyonu Başkanhğından Aşağıda kurumun adı, onanmın cinsi, keşil ve ilk teminat bedelleri ile ihale aün ve saatlerı vazıı onarım işi 5/7/1965 tarüıinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltme usulü ile ıhaleye Konmustur N teklilerin 2490 sayılı kanunda açıklanan belgelerle ihale gününden taril çünlen harıç 3 sün eweı Vılâ yetten alacaklan ehliyet vesikası ile birlikte ihalenin yapılacağı tstanbul Sağlık Müdürlüîünöekı Ko misyon Başkanlığına ihale saatinde vermeleri şarttır. Şartr.amesi komısyonumuzda ^ »öriilebilır. Kurnmnn adı ve cinsl Bakırköy CAkıl Hastanesi bahçesl lçindeki) depolara Ranza Işl Bakırköy Akıl Hastanesı mutfak buhar kazanı onsnmı Keıjif Bed. 30000. 204W tlk Tem. 2250 1534,65 İhale trün ve «aati 30/7/ 1H65 Curaa eünu saat 10.45 A Eksiltme 30/7/1965 Cuma gunü «sat 11 A EkMltme (Basın 11430/7972) (Batva 12156/79»)