Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
gAHÎFE tSt CTTMHURIYET 1 Temmuz 1965 ••••••••••••••••• • KENDİNİ BUUMIYAN KuÇUK PARTILERIMtl Prof. Bahri SAVCI ilim ve alyaset adamlan, çognnlukla, ikl parti v e çoğnnluk sistemini savnnnrlar: Bunuıı, demokrasi idaresine daha nvçun olduğonu ileri «ttrerler: Demokrasi, çoğunluğun iradesinin uygnlanması, aıınlık iradesinin de mnhalefeti itmesidir. Çoğunlnğun iradesini iktidar olarak, »Binlıgın İradesini de mnhalefet olarak, kusursuı blr »ekilde meydana çıkaran sistem de, iki büyük parti ve çoğunluk sistemidir, derler. Bnna rağmen, fene bilim ve siyaset adamlan , Türkiye'de, çoğunlnkla, küçük partilere pek faıla önem v e yasama şansı veren çok parti ve nlsbî temsil sistemini savnnnrlar: Bunun, Türk demokrasisinde yaşatna ve gelişme sartı olduğnnu 1leri sürerler: bn yol ile, Türkiye'de çoğunluğnn tagailübüne. Anayasayı saptırmasına, ve bir zümre çıkarı politikası gütmesine engel olduğunn •öylerler. Bir çoğnnlnk istibdadının Türkiye'yi •oktugn bnhrandan; bir askeri iktidar devresi İle, askerî cunialar istidatları arasından geçerek knrtnlmanın yolnnu da, berbangi bir sivil istibdada imkân vermiyecek olan nisbî temsili, kücük partilere dayalı bir demokrasi denetnesi oldnğv Inancmı yavarlar. Aynea, biz de, siyaset bilimi açısından ileri lürayornz k i : Türkiye'de nisbî temsilli, küçük partilere de dayalı bir siyasal sistem gelistikçe, partilerimizle, gerçek balk tabakalannın gerçek lstek dilek ve Istemeleri arasındaki uyçrunsuzluk, »henksizlik tasfiye edilecekdir. Partilerimizin gerçek halk lhtiyaçlsrına karşıhk olan knmmlar bsline gelmeleri mümkün olacaktır. Çünki, küçük partüerin sürdürecekleri hürriyet nygulamalan Içinde, ştklî demokrasiden mnhteva demokrasi•ine geçmeye yarayacak fikirler olmnlasaeak, bnnlar partilere mal olarak, ya da fikir partileri raratacaktır. Araa, madalyamızın bir de karamsar tarafı Tar: Parlamentomnzdaki küçük partiler, nisbî ttmsilli, küçük partilere dayalı bir demokrasi nygulamasının olnmlo nnsnrları olmaktan çok ozaktadırlar. Seçim münasebetleri devresine girildikçe gösterdikleri kımıldanışlar; onların, benüz kendilerine itibar etmemizin sebebini kavramaktan çok azakta bnlnndnklarını ısbatlamaktadır: Parlamentomnzdaki küçük partiler, yeni, cesnr, denenmiş ileri fikirler ilerl sürecek bir olgnnluk gosteremiyorlar. Türkiye'nin knrtuln* yollarını, yeni şartların gerektirdiği yeni fikirlerde arama gayretine giremiyorlar. sn •...•.• •;•.•.•:::•.. Ve ötesi :::;: II! :İH :::::::::::x'' İİİ: •*• • ••I •• I • •« I • •• I • • ••ı B B Parlamentoo'aki küçük partilerden bir tanesi, kımu oyunn bıktıran bir davatma ile. T.R.T. temasından baskasını isleyemiyor. Bir baskası. henüz, resmen bir temayı ele almıs değildir. Ama, akat, bizdeki küçük partilerin ortaya çıkıs sadört yıldır yeyip bitirdifci prestijini. zengin is aikleri, mahiyetleri, henüz bnnlar olamamakdamlarından bekledigi desteklerle tâmir etmege tadır. Binaenaleyh rolleri de bu olamamaktanjraşıyor. Bir ötekisi de yabancı dıs sermaye çevdır. Bundan da, bize mahsns bazı sonnçlar hekreleri ile, düşük iktidarın eski kudretlilerine yaplemek gerekir. Şöyle ki: tıfı knrlann kendisine birsey sağlıyamıyacagını i Bizde, küçük partiler. önce, kisisel eeanladıklan sonra, kendisine otoriter bir ideolojisl çimsizliklerden, maddi çıkarlardan, sonra da, oldngu artık bilinen bir kaynaktan, dinamizm amerkezî Iiderlerin yavaş yavas bir irticâ mahiyegısı eetirmcSi denemcktedir. ti alan yönetim rotalarına isyandan do&mustur. Bn duram, demokrasimizi çelistirme ortamı Onlarda, bir siyasal fikir ve uyrulama nüansını Içinde kendilerine kanuııî imkânlar ve garantiler zafere nlastırma, yeni ve cesur bir tikri tntturma ftaglanmış bnlnnan parlâmentodaki partilerimidilefi yoktnr henüz Parlamentoda temsflcisi.oJ zin, demokrasimizi çelistirme konusunda henüz, mavan veya etkisi olmayan diger iki küçük parti kendilerini bnlmaktan pek nzakta kaldıklarınt hariç . gösteriyor. Binaenaleyh, demokrasimizi gelistirii Bizdeki küçük partiler. vaktiyle, D.P. mede kiiçük partilere düşen rol de, şimdilik, Parnin siyasal irticaına dayanma çücü olma gibi bir lsmentoda bir temsilcisl veya etkl imkânlan bile roln oynamışlardır. Sonra da, A.P. nin kitle agırbnlonmayan TtP ile, Sosyal Demokratik Partiye lıfına karsı, onn bölme yoluyla getirilmiş bir hadüşüyor. fifletme rolü oynamıslardır. Ayrıea, bazı otoritaryanizm hareketlerine karşı da bir dayanraa noktası olmuslardır. tçinde bulunduğumuz çünn durumn kavramak, dolayısiyle denıokralerde ise, siyasal mekani/mnvı isletme «ücü ve silerdeki küçük partüerin rollerini belirtebilaracı olma rolü ovnamaktadırlar. mek için Türkiye'deki sartlar üzerinde bizi Fakat, bunlarda. statükoyn, onnn muhafazadnsünmeve iten sn karşılaştırmavı yapmamız gecı Iiheral dengesini sarsmak: bir panzrhir olrekir. mak; kamn oyunu >eni, cesur. denenmemiş cözüm 0 Küçük partüerin, çenellikle. gelişmekte yollarına hazırlama rolünü ovnama niteliği yokolan bir ülkede ve demokraside, kendilerine özge tur. bir mahiyetleri, ortaya çıkıs saikleri, rolleri variii O halde, bizim küçük partilerimizin dır. Şöyle ki: mahiyetleri de baskadır. Bunlar, bizde, henüz. 1 Mahiyetleri: Küçük partiler. eelismekte statükoeu. mahafazarı liberal yönü sekillenmis olan bir demokrasi ülkesinde, çok yönlü. plüralist ve müesseselesmis bir sivasal kuvvetler münabir özgürlük yelpazesinin hem bir ürünüdür, so.sebetleri dünyasında muhtaç olduğnmuz ilerici nucndur; hem de. bu öçzgürlüğün koruyncusu, müesseseler olamamıslardır; yeni, cesur, denensiyasal garanticisidir. memiş fikirlerin ve uvgulamaların merkezi de oGelişmeyi, çok yönlü plüralist özgürlük siste lamamıstır. Bunlar. şimdilik. gene bu muhafazaminde gören bir ülkede, bu yola eirilince, bu eılık dünyasında mevcut ikinci derecede ve kişiplüralist özşürlük demeti içiııden. küçük partiler sel sürtüsmelerin, rakabetlerin. savaşların merkendiliğinden fıskırır. Binaenaleyh, siyaseten de kezleri durumundadır. Fakat nihayet, birer re(felismişlik yönünde ilerlemek isteyen bu ülkede, kabet ve savas merkezi olmaları, onları, siyasî irortaya çıkan bu küçük partiler, demokrasi çelisticaa karsı bir davanma noktası haline de getiremelrrinde muhtaç olunan fikir nüanslarının, bilir. sivasal davranış nüanslarımn ifad*cisi olarak oriv Fakat, bu durnm içinde durdnklan. yâtaya cıkarlar. ni. kendilerine gelip ilerici olmadıkları müddet^ Ortava Çıkış Saikieri: GenellikİP bazı çe. fazla çelismeleri de beklenemez. Teni, ileri, demokrasi iilkelerinde. özellikle, celisme demokresur fikri muhtevaları benimsemedikleri miidrasilerinde, belli baslı biiviik partilerin vanında, detçe, Türkiye'nin kaderine olumlu etki getirmeküçük partilerin de ortaya çıkması ve yasaması, leri ve gelecek iktidar olmaya dogrn büyümeleri ba ülkelerde bir «nüans tadı» nın bnlunmasına, mümkün değildir. bu «nüans tadı» uğrnna savas azminin çüdülmev Ayrıca şöyle bir tehlike de vardır: Küsine baflıdır. Siyasal düşünce ve inançlardaki çük partiler, sosyal tabakalaşma alanında statünüanslara önem veren bir zihnivet varsa, bn zihkocn, gelenekci olan akımlara karşıhk olma dnniyet, büjük partilerin vanında, kücük partileri rumlarını bırakmazlarsa; tersine, bn konnlarda de dofurnr. biribirleriyle rekabete kal/arlarsa; içlerinden bazıları, sa£ ve ona yakın ortanın duyçularını yeFakat, büyük partilerin yanında. hilhassa onni bir dinamizra havası içinde okşıyarak, bir güç lardan koparak doian kiiçük partilerin var olmaka7anma tesebbüsüne girebilir. Böyle tesebbüsler sı bir baska saike de dayanır: tktidardaki bir büise, Türkiye'yi, Fasizmin. Nazizmin, bnnlara benyük partinin düstüjSü siyasal irticâa: ııvjulamakzrr bir otoritaryanizmin etkiieri altına sokar. ta olduğu zümre çıkarlan eğemenlifine isyan ih rlyscı ve mıml. Bir büyük iktidar partisi, klislk demokrasi biçimlerine rureta uyarak, gerçekte, bir siyasal irticaa düser, bir zümre çıkarlan egemenlifi knrarsa, buna bazmedemeyen lihniyetler, ondan koparak, küçük parti veya partileri meydana getirlr. Lâkin, küçfik partiler yaratan aııl saik, yeni ve cesnr bir fikri, demokrasi gelişmesi uygnlayan bir ülkede tntturma ihtiyacı ve azmidir. f | P.oüeri: Bir demokrasi gelişmesl Içlnde kfiçnk partilerin rolleri, ilk lanıldıfından çok dahs önemlidir. Bir demokrasi eelismesinin ilk safhasında slyasal kader, iki büyük partinin etkisi altındadır: Bnnlardan birisi. Ortarağ kalmtilan Gzerindekl statükoya tam intibak etmiştir. Bir ilkel ziraat ekonomisinin yarattıii kapalı sosyai mönasehetler ve ondan doian kapalı siyasal münasebetlrr bayatına nymuştnr. Ba itibarla. tam muhafazacı, kalmıştır. Bu niteliği ile de, sivasal kadere büyük etki cetirir. ötekisi ise, bn mnhafazacılığın karşısında. bir silkinme göstermek ister. Fakat kökfi bakımından, o da, aynı kalıntılara dayandıfeından, modern anlamı ile sosyallesme ve hiirriyetleşme gereklerine nyamaz. Birineinin muhafazaeı ve liberal çizfrisini bir şekli ayınm içinde izler. Bn snretle, iki büyük parti, aynı statüko içinde bir muhafa/a dengcsi kurmus olnrlar. Demokrasi ^elişmesinin ilerleyen bir safhası içinde ortaya çıkan yeni ve küçük partilerin ilk roln. aynı statüko içinde iki büyük partinin kurdnfn muhafazaeılık dengesini sarsmaktır: Kurnluşlarına saik olan yeni, cesur. denenmemiş fikirleri ve onlann gerektirdiği sosyal ekonomsal hürriyetçi müesseselerl getirerek ve onları yerleştirmefe savasarak... Tenî ve küçük partiler, kendilerinden Bnceki iki büyük partinin sadakat eösterdisi statüko icinde do^nrdukları siyasal sosyal ekonomsal irtiraı, b'nce teşhir ederler. Sonra da, ondan knrtnluş çarelerini göstererek bu irticaın pan7ehiri rolünü oynarlar. Kamu oyunn; temsil ettikleri yeni, cesur, alışılmamış ama toplnmun yeni ihtiyaçlanna ve yöneldigi toplnmsal ilerleme yöniine tam nyan fikirlerden doğan müesseseleri hazırIarlar. ö y l r ki. zaman içinde, bn müesseseier, kesin ihtiyaç haline gelir. Onian sunan küçük partiler de iktidara. önce doiayh olarak etki getirirler. Sonunda. bizzat kendileri iktidar haline eelerek. bn müesseseleri, dogrudan dofcruya uygularlar. • ••* • •I I ?::• • ••• >••• • ••V • ••• • 7 B TDRK YUMAN SAVAŞİ M kürsüfünden feryada başlamıştı (91 illet ve Kara ordusu mensuplannın çoğu donanma taraftarı olduğu için, Dünya tarihinde ilk defa olarak, «Donanma Cemiyeti» kıırulmuş ve askerlik subesi başkanlan seve sere bu cemiyeti desteklemişlerdi. Fakat iki yıl içinde dokuz tane Bahrıye Nâzırmın değişmiş o'.ması da yeni donanmanın yapımmı çok uzatacaktı. Böylelikle Donanma Cemiyeti, hazır gemi almağa mecbur kalmış ve Alman donanamastnın eski ypvaş gemi'erinden iki zırhlı (Turgutreis ve Barbaros zırhlıları: 10 000 tonluk, 6 tane 28 lik top taşırlar) ve 4 muhrip (Muavenetimilliye sınıfı: 290 tonluk) Diğer taraftan Yunanlılar da Afif BÜYÜKTUĞRUL Amiral da, her muharebenin tabii karakteri olan mermi yarası almışiardır. İki donanma arasında yalnız şu b«lirli fark meydana geldi. Yunan lılar ikinci muharebede gemilerine Ingiliz Amiral ve topçulannı almışlar ve üstünlüğü de bundan dolayı sağlamışlardı. Fakat Türk denizcileri, kendi bayrakları altında yabancı muharip kullanmayı şe refsizlik addedecekler ve böylece taktik sahada yeniigiye uğrasalar da şerefli bir muharebe yapacaklardı (10\ ir taraftan Rus; diğer taraftan da Yunan tehlikesi, Osmanlı Devlet adamlarını uyarmamış değildi. Sultan Abdülaziz, tekrarrardan büyük bir donanma yapmıs ve denizlere açmıştı. Fakat insanlar gibi cemiyetlerin de talihsirlik leri vardı. Abdülhamid bu rauazzam donanrnayı aldığı gibi Haliç'e tıkacak ve âdeta mürettebatından dahi tecrit edecekti. Artık o donanmayı «Yok etme. politikasına tâbi tutuyor ve her tarafı deniz ve deniz menfaatleriyle dolu Osmanlı Imparatorluğunu donanmasız olarak idare edebileceğini zannediyordu. Haliç'e hapsedilen Osmanlı dnnanması, aşaği ynkarı. 7 rırhlı. 12 kor\et ya da fırkata. 4 makinalı kalyon, 12 makinalı gemi ve 50 ye yakın torpitobottan mürekkepti. Bu şekilde yirmi yıl çürüyen do nanma, birden bire, 1897 Türk Yunan savaşiyle karşılaştı. Makinalan bozuk, kazanları çürümüs ve silâhları tutmu? olan bu donan ma. ancak Çanakkaleye kadar gide bildi. Buna mukabil ufak bir Yunan donanması hemen ana üssünden hareket edip Çanakkale Boğazına kadar gelraiş ve tekmil Ege adalarının elden çıkması tehlikesini yaratmıştı. Bereket versin, ka ra ordusu bir taarruzda Yunan cep hesini çökertecek ve üç ayda sava şın sonucunu alıp Ege denizindeki Statükoyu sağhyacaktı. Deniz yolunun önemi Balkan Savaşının kaybedilme sebep.eri ciltler halinde yazılmış ve fakat bu kayıplarda denizyolları Üç kruvozörün ısmarlanması 4 A A a f T " r k Vunan Savaşın | X l l f f dan aluıması gerekli en l w w f önemli ders, her hangi bir savaşta Osmanlı deniz yollarının kapanma tehlikesi idi. Hızla bitmesinden ötürü bu ihtiyaç 1897 savaşında duyulmamıştı ama; uzayacak »avaşlarda denizden ikmâl almak, Osmanlı Devletinin birinci ihtiyacı olacaktı. Buna rağmen, İkinci Hamid, 1897 savaşından sonra da donanmasını hapsetmeğe devam etnıiş ve memlekete bir deniz kudreti yapmayı düşünmıutıişti. Asarıte\.fik ve Mesudiye Tirhlıları üe Muinizafer tipi üç zırhlı korvet tâdilen tâmir edilmek üzere yabancı devletlere gönderümişti. Lâkin onlar da, ona rımdan geldikten sonra hapse gire ceklerdi. Bunun gibi ısmarlanan iki denizaltı gemisi de tecrübe dahşlarını bitirir bitirmez Ha'.ice bağianmıstı. Hamidiye sınıfı üç kruvazörün ısmarlanması da politik bir mesele teşkil etmişti. Bizim tarafta her hangi bir vesikası buhınmamak'.a beraber bu kruvazöıierin Ermeni tazminatını ödeme amaciyle ısmar landığını yabancı kaynaklar yazdılar '8). Hikâye şu idi: Ermeni patırdısından zarar gorıip de Amerika ve Avrupaya kaçan Ermeniler Osmanlı Devletinden tazminat istemişler ve bu hususta Ingiltere, Amerika ve İtalyan devletlerinin arabuluculuğunu istemişlerdi. Osmanlı Devleti. yabancı baskısına rağmen. şahıslara tazminat vermeyi şerefine uygun bulmamıştı. Bulunan careye göve Osmanlı Devleti, gerçek parasından çok üstün bir para ile îngiltere. Amerika ve İtal yaya birer Kruvazör ısmarhyacak \e bu üç devlet de aldıkları fazla parayı kendilerine başvuran Ermenilere dağıtscaklardı. Böylelikle 3800 tonluk ve 12 lik toplar taşıyan Hamidiye kruvazörü Ingiltereye, aynı tipte Drama kruvazorü İtalyaya. 3500 tonluk Mecidiye kruvazorü de Amerikaya ısmarlanmıştı.» Bu kruvazörlerden Hamidiye ve Mecidiye gelip Osmanlı Donanma sına katıldılar. Fakat Drama kruvazörü Türk ttalya (191112) savaşının başlamasından ötürü Osmanlı Devletine verilmedi ve tâ 1935 yılma kadar «Libya» adiyle İtalyan donanmasında vazife gördü. eski zırhlılarını (3) onarmışlar ve îtalya'dan sür'atli bir zırhlı kruvazör satm almışlardı (Averoff: 10 000 tonluk), Almanya ve Ingütere'den satın alınan diğer altı büyük muhrip de Yunan donanmasma ayrı bir üsttinlük kazandırmıştı. nın ne kadar büyük rol oynamış olduğu belirtilmemiştir. Bu «avaşta Balkan devletlerinin ikmâlini sağlayan denizyolları, her hangi bir Türk taarnızuna mâruz bulun muyordu. Halbuki Türk cepheleri nin ikmâlini sağlıyacak denizyolla rı kapa'.ı bu'unuyor ve dolayısiyle A'.manvadan tedarik edilen cep hane. silâh ve diğer harb malzeme si çok uzun kara yollarından geçirilerek Köstence limanına getirilı yor; buradan da îstanbula taşınıyordu. Tren yollarınm taşıma kabiliyeti ve birkaç yeıde vâki o',an indirmeler %'e bindirmeler, hem harb masraflarınm akılları durduracak derecede artmasına se bep oluyor; hem de savaş malzeme sinin gelişini zaman itibariyle çok U7a1ıyordu. Denizyollannın kapalı olma^ından doâan zor"uklara bundan daha iyi misâl de bulunamazdı. Başbakan Yardımcısı Süleyman Demirel'in pek hızlanan gidiçatı, pek de meraka değer oldu. Demirel, yabancı sermaye anıkatüğından sonra din ticaretine de pervasızca girişmiştir. Dün Adalet Partisi Ortak Grupunda şöyle konuşmuş: Komünizm Türkiyeye giremiyecektir. Çünkü milletimızın yüzde 98 i Müslürr.andır. Biz artık Müslüman bir milletiz diyebılmeliyiz. Vicdan özgürlüğüne savgımız olduğundan Bay Süleyman Demirel'in din ticareti yatırımına dokunmak zorundayız. Müslümanlığını ancak poütika plânında hatırlıyanların gerçek Müslümanlardan saygı beklemeye hakkı yoktur. Din konusunu seçim propagandasında öne sürenlere gerçek bir mü'min çözüyle bakamıyoruz biz. Bir politikacmın Müslümanlışı vasıta ederek oy toplama yanşına katılmasını iğrenç bııluyoruz. Demirel, şeyb sakalı öpüp, oruçsuz ağızla iftar sofrasına oturan ustalarını çeçmeye çalışmaktadır. Ama din tieareti kendinden öncekilere ne kadar yaradıysa kendisine de o kadar yarıyacaktır. Bu denenmiş yoUarın yeni ve acemi yolcusu adımlarının kendisini nereye götürdüğünü hesaplamalıdır. Kapitalizmin Türkiye temsilcisi Bay Demirel diyor ki: « Biz artık Müslüman bir milletiz diyebilmeliyiz...» Süleyman Demirel'in düşüncelerinde tuhaf olan nokta ?udur: Biz Müslüman milletiz... Ama petrollerimizi gâvurlann elinde bırakmalıyız. Biz Müslüman milletiz .. Ama madenlerimizi gâvurlara bırakmalnnz. Biz Müslüman milletiz .. Ama milli kaynaklamnızın tümünü gâMirlara peşkeş çekmeliyiz. Biz Müslüman milletiz... Ama memleketi yabancılara ipotek etmeliyiz ve onlar da memleketin her yanını misyonerlerle doldurup Hıristiyanhk propagandası yapmalı. Biz Müslüman milletiz .. Ama kökü dışanda yabancı şirketlerle gelen gâvurlar memleket ekonomisine el koymah. Biz Müslüman milletiz Ama gâvurlar memleket içinde ve Merkez Bankasınd» yüz milyonlarca Türk lirasını istedikleri biçimde kullanmak hakkına sahip olmalı. İşte Bay Demirel'in Müslümanlık anlayışı budur. Bay Süleyman Demirel aklınca bir zamanlar sömürgecileruı tslânı iilkelerinde kullandıklan metodu yürürlüfe koyuyor: Halki din. propagandasiyle uyu.şturacaksın. Ve iktisadi gerçeklere eğilmesinj önliyeceksin. Çünkü iktisadî hesaplar üstüne dikkatler yogunlaşırsa Morrison firmasının hesabı sorulur. yabancı petrol sirketlerinin vergi kaçırdıkları ortaya çıkar. boraks cevherini faaaıraltı etmek istiyen yabancı şirketin oyunlan meydana dökülür. Bütün geri Müslüman ülkelerinde «öteki dünya» tevekkülüyle uyutulmuş Müslüman halk, kapitalizmin elinde böyle afyonlanmış ve sömürülmüştüı'. • Ancak simdilerde bu hesaplar da tersine dönmüştür. Bay Demirel'e ve onun gibilere haber verelim ki kapitalizme karşı çıkışın İslâm dini içindeki teorisi Afrikadan Asyaya kadar yürürlüğe girmiştir. Bu ülkelerde fakir Müslüman halk, Kur'ana bağlanan bir sosyal adalet duygusunun heyecanındadır. Oy ticareti için İslâmiyeti vasıta edip Morrison firmasının tem silciliğinden sonra Tanrmın temsilciliğine özenen Bay Süleyman Demirel'e din ticaretinde dikkatli olmasını tavsiye ederiz. Onun oynamak istediği oyunda en biivük kozlan bu İslâm sosyalizmi hazırlamıştır. Ve bugün yeryüzünde bir tslâm kapitaüzmi yoktur ama bir Islim sosyalizmi vardır. Asyadan Afrikaya kadar islâm halklan şu ilkenin peşindedirler: « Tanrı buyurur ki ar.cak kendi öz emeğini toprağa uygulayan. ancak topragını kendisi ekip biçen, o toprafın sahibi olabilir.» Gerçi tslâm sosyalizmi de din duygulannı pnlitikada kullanmaktır. Ama bu politikanın Bav Demirel ve benzerlerinin yaptık ları oy ticareti gibi seviyesiz olmadığtm sövlemek zorundayız. Çünku İslânun gerçek köklerino kadar inen bir felsefe. gerçek bir snsyolojik arastırma ve ciddi bir mantık yapısıyla insanlann karsısına çıkmaktadır. Politikaria din ticareti yapıp İslâmın deijerlerini oy pahasına satmak istiyenler lâik Cumhuriyetin Anayasasını bozmaktan korkmalıdırlar. Ola ki bir gün aynı \olu kullanacak başka politikacılar, islâm sosyalizmivle karşılartna çıkmak hakkını kendilerinde bulacaklarclır. Ve o zaman İslâmiyeti kapitalizmin değil sosyalizmin vasıtası yapmaya kalkışanlara söyliyecek sözümüz kalacak mıdır? Bizdeki Durum F Balkan savaşı k i donanma. Balkan Savaşında (191213) birbirleriyl* karşılaştılar. Yunan donanması bakımlı gemilerle savasa giriyor ve Ege adalarını almak gibi tek bir vazife yapıyordu. Türk donanması ise, dört yıl devamlı gezmesi ve onarım görmemesi yüzünden kifayetsiz olarak savaşa giriyordu. Savaştan evvel asla düşür.ülmemiş olan. pek çok ve çesit'.i vazifeleri de yapmak zorunda kalıyordu. Kara ordu sunun Çatalca cephesinde yanlarını. Marmara Denizi ku7ey kıyılarmdakı 11 ve ilçelerin halkını düsman taarruzuna karşı koruyacak; Kösten ce yoluyla gelen savaş materiyalının emniye'.le Istanbula gelmesini sağlıyacak; Karadenizdeki seferber lik nakliyatını başaracak ve Yunan donanmasiyle de çarpışacaktı... Tüık denizciîeri. ya gemileriyle denizde düşman karsısına çıkıyor, ya da limanda gemilerini onarıyor ve ikmallerini yapıyordu. Gemlle rin hiç bir görevden geri kalmama sı. insan gücünün yapabildiği fed.kârlığa en iyi misâli teşkil etmisti. •••••••••••""<•«••««••«•••••••••••••••••••••••••• I İ 15 A \ K A İ MEMURL Varoiuş Sebepleri B B u savaş çerçevesinde pek çok deniz çarpışmalan oldu. Özellık'.e bu çarpışmalardan ikisi, bütün donanma meveutlariyle yapıldiğı için «Deniz Muharebesi» adı nı aldı. Birinci muharebede Türk'.er, İkinci muharebede de Yunan lılar fazla mermi isabet etürmişlerdi. Propaganda hizrnetleri bu dıırumu biiviık zafer> halinde yay mıştı. Gerçekte ise her iki taraf ılkan Savaşı ccrcevesinde nanmasızlık daha büyük nıalızurlar da meydana getirmişti: g Donanma olmadığı iriıı Boğazlnrın • mayın islâhı ve tahkimatla kapan masına zaruret hâsıl olmuş: bu du J rumdan Rus deniz ticareti iic mil • von sltın zarar görmüs'ü (11). Bu 2 husııs. Rusların Boğnzlar üzerin • deki hırslarını artırarak ve Türki B veye karşı olan politikalarını sert • leştirecektl. B J| (S) Teofanidis: Yunan Deniz Harb Tarihi (Bnb. Lutfî tercümesi De • 5 niz Kuvvetleri yayınıJ (9) 1327 yılı Meclisi Mebusan • 2 Biitce müzakere zahıtları. (10) Genel Kurnıay Harb Tarihi • Dairesi tarafından yaymlanacak 5 Balkan Harbi Tarihi. • • TÜRKİYE BANKA İSÇİLERİ SENDİKASI {[ BANKİŞ'DEN S KANUNLA KURULMUŞ. RESMÎ BANKALARDA S ÇALI.ŞANLAR. I I U S l S Î BANKALARDA CALISANLAR • HEPİNİZ, DERHAL BANKİŞE ÜYE OLUNUZ... doDeğerli mcslekdaşlaıımız; Sizler için iki yıla yakın bir zamandır büyük gayretler sarfetmekte\İ7. Bizim azimli çahşmalarımız yanında bir kısım resmi bankalar mensuplannm kendi banka'.arı bünyesinde sendika kurma teşebbüsünde bulundukları oğrenilmiştir. Bu sendikalar sizlere hak temininden ziyade, işverenlere hizrnet etmiş olacaklardıı. Çünkü bugün mevcut çalışma şartlarmız ve haklarınız birçok kanunla sınırlanmıştır. Buııları aşabilmek, en üst kademeleri Ptkiliyebilecek. eüçlü bir sendikanın sayesinde mümkündür. Bu da ancak Bankİş olabihr. Bankaiarın bünyelerinde kuıoılu sendikalar başarı gösterememiş ve gelışememiştir. Halen bankacılar için sözleşme imzahyabi'.mış y e gâne sendık.ı Bankİs'dir. Üye olunamaz, sözleşme yapılamaz gibi aldatıcı konuşmalara aldırmayınız. Hiç tereddüt etmeder ve vakit geçirmeden, derhal BANKİŞE ÜYE OLUNUZ. Bütün banka şnbelerine broşürler gönderilmistir. Daha fazla izahat için aşağıdaki adrese ve 22 85 45 tclefona müracaat edinız. TÜRKİYE BANKA İSÇİLERİ SENDİKASI BANK1Ş Cağaloğlu/İstanbul Telefon: 22 85 45 Cumhuriyet 75M2 YARIN İSTİKLÂL SAVAŞI • " p AGELE SATILIK YAZLIK EV Cevizlide, fevkalâde bakımlı bahçe içinde, 5 büyük yatak odası, sabit dolaplarile, L şeklinde büyük salon salomanje, marley döşeli, çift banjolu; deniz ve Adalara karşı 4,20x12,5 ebadmda kapalı teras, bahçe içinde depo, bahçıvan odası, duş ve tuvalet; bahçe duvarlan Gebze taşı ile yapılmış demir parmaklıkh. Tediyede kolaylık gösterilir. Cumartesiden gayri iş saatlerinde: Telefon: 27 17 66 Reklâmcılık 2471/7583 MECİDİYEKÖY Ş UB E M I Z Bu sabahtan itibaren • ••••IIİIIIHIIII JİNEKOLOG • OPERATÖR DOKTOR CELÂLET DÖNMEZER Avrupada tetkik gezisine çıktıjını ve saym hastalarını 1 Ağustos 1965 tanhinden itibaren muayeneiıanesınde kabul edeceğıni bıldirir. (Cumhunyet : 7593> KAT1P Müteahhıtlık karnemi kaybettim. Hukümsüidür. M. Celâlettin Tezyetiş (Cumhuriyet : V594) Kız Erkek ATA KOLEJI İLK ORTA LİSE Kurulusu: 1958 T t t H l BÜTÜN SINIFLARI MUADELETLİ ÖZEL 2nci Meşrutiyet ve sonrası * kinci Meşrutiyet, Osmanlı Dev letini donanmasız buldu. Sayı olarak pek çok gemi vardı ama; donanınayı reforma tâbi tutan Ingiliz Amiralı, bu muazzanı donanmadan ancak şu gemileri işe yarar buldu: Mes'udiye, Asarıtevfik zırhlıları, Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri, 12 tane kadar da torpitobot. Bunlar da her hangi bir savaş meselesini çarelendirmek için değil, donanmaya personel ye tiştirmek için değerli idiler. Nitekim, Ingiliz Amiralı hemen bu ufak donanmayı denize çıkarmış ve . diğerlerini d* hurdaya göndermifti. Sayın Halkımızın hizmetine girmiştir. ••• Yalnız bu şubemize mahsus I ÖZEL KALAMIŞ LİSESİ Ögrenci kayıtlarına başlamıştır. istanbul Etiler Te!: 63 68 78 Üâncılık: 7418/7602 Kuruluşu : 1S50 1 Ana ve ilk kısım için yaz kampı açılmıştır. 2 Orta 1. Lise 1. ve n . »uııflar için kayıtlar devam etmektedir Orta ve Lise: Erenköy, Hamam Sokağı Tel: 55 36 56 Ana ve ilk kısım: Feneryolu, Erguvan sokağı Tel: 36 26 13 Cumhuriyet 7595 30.000 liralık SİİRT ASKERİ SATIN ALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN Aşağıda cinsi, miktarı, muhammen bedeli, geçici teminatı ve ihale tarihi yazıh bulunan 257 ton çimento nakliyesi 2490 sayüı kaııunun 31. ncl maddesi gereğince kapalı zarl usulü ile taşıttmlacaktır. Bu işe »it evsaf ve şartname ANKARA • tSTANBUL Levazam Amirliklerinde ve SHrt Satınalma Komisvonu Başkanlığında mesai saatlerinde görülebilir. Taliplerin usulüne uygun teklif mektuplan ile İhale tarihinden bir saat Önce hazır bulımmalsn, postada geçikmenin kabul edilmiyeceğl il&n olunur. C t NS t Miktan M. bedeli G. teminatı thale tarihi ve saati KurtaJan Şenoba arast çimento 257 ton 89.950 TL. 6.746.25 17.7.19*5 10.00 nakliyesi : 11225 A. 7026 7606) Bu ufak donanmasının Girit sula rında manevra yapması bir Tiirk Yunan deniz »ilâhlanma yarışına çıkmalanna sebep oldu. Fakat bu yarışta Türk tarafında engeller çık mıştı: Harbiye nezaretinde pek ufak bir azınlık • Donanma istemeyiz; bize demiryola yapın» diye ba suıı yaygaraya vermişti. Makale sahipleri, her savaşın 1897 Türk Yunan savaşı gibi kısa süreceğine inanmış olacaklar ki, memleket denizyollannın emniyetlerini asla akılların» getirmiyorlar; «donanma istemeyiz» diye tutturuyorlardı. Harbiye Nâzın da kara bütçesinin yüzde onbeş artınlmasıns kar(i duıiz bütçeıinin yüzd* «lli trtı Dr. Famli Yalıııı Tahlil Lioraluan 1 Temmuz 1965 den itibaren Doç. Dr. Suat Vural'rn Mes'ul Müdürlüğünde çalışmalarma devam edecektir. Cumhuriyet 7597 I.UIUTI BAIIIKASI Reklâmcılık 2501/7599 Hususi Çekiliş Türkiye Kızılay Derneğinden 500 lük 250 fop veya 250 lik 500 fop kuşe kâğedı satın alınacaktır Şartnameler Ankarada Genel Müdürlükten v e İstanbulda Kızılay istanbul Müdürlüğün^.en temin erfilebilir. Teklifler en geç 19/7/1965 gunü a«»t 16.00 ya kadar Genel Müdürlüğe verilccektir . Postada vâki gecikmeler nazan dikkate ahnmıyacaktır. Cumhuriyet 7616 Deniz Nakliyatt Genel Miidürlüğünden: Baş acenteliğimizin yeni direkt telefon numarası 49 99 34 dür. •••£«•• u ı