25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 Hariran 1965 CUMHURIYET 8AHİFE ÜQ AJANSLAR RADYOLAR OZEL MUHABfRLERIMIZ NÂSIR, ARAP BİRLİĞİNİN DURUMUNU AÇİKLADI: Amerikan «Ne Filistini ne de G. Arabistanı kurtaramayız» KAHİRE a.a. A.P. Radyolar Hür düşünce Ye haraza irinci Cihan Harbinl yaşamış olanlar bilir; o zaman Ingilizlere çok düşmandık. Halbuki bizim ezeli, ebedi düşmanımız Ruslar idi. Alman gemileri Akdenizde İngiliz filosunun elinden kurtulmak için Çanakkaleye koşup Marmaraya sığmdıktaa sonra ilk yaptığı iş Osmanlı devleti namına Karadenizdeki Rua liman{ larını topa tutmak olmuştu. Ama bis o harbde Ingilizlere çok takmıştık. Kikirik aşağı, Kikirik yukan. Bir Kikiriktir gidiyordu.. bütün I barb boyunca bu çirkin alaydan vazgeçemedik. Sonra Kikirikle ittifak ettik. Kıbns meselesinin ilk patlak verI diği devirde her kasabada yapılan , mitinglerde Makariosa, hattâ ingiliz • hükümdarlarına neler yakıştırdığımızı. neler söyliyebildiğimizi unutt madık. unutulur şeyler defildi. Şimdi de Amerikaya kızgınız. Krb ns isinden petrol işine kadar. Bir demediğimizi bırakmıyoruz. Bunları millî bisler ve milli menfaatlerimiz için yapıyoruz. Bence biraz arI şaik oluyor. Oluyor; çiinkü bizim ı yabancı dost veya düşmanlarla çekişmemizde ve sevişmemizde kullandığımız bu çeşit edebiyat çok ge> ı ride, ama pek çok geride, hiç dejjifc se 200 yıl arkada kaldı. ' O zaraanlar hamiyet, yabancı düs' mannğı ve yabancı da «gâvun dan ibaretti. Çünkü hemen bütün Müslümanlan sinemizde toplamıştık. Dünya din bakımından ikiye bölünmüştü. Bu yalnız bizim kusurumuı değildi. Hıristiyanlık âlemi de «müdafaai nefs» veya «muhafazai din» için haçlı ordnlan teşkil edip Islâmlara ve sonra Osmanlılara saldınyordu. O zamanlardan kalma bir darbımesel bile şimdi artık mânasız oldu. Gâvurdan dost, domuzdan post.. Gâvur dediğimizden pekâlâ dost oluyor, hattâ müttefik oluyor. (Biz zaten artık gâvur • Müslüman bahsini lâiklikle kapattık.) Domuzdan post oluyor. Şimdi en kıymetli çan talar ve valizler domuı derisinden yapılıyor. Denecek odur ki biz ne kadar devrimci olursak olabm cemiyetin yabancı düşmanlığı şeklindeki «kadim» tefsirinden vazgeçemiyoruz. O kadar ki bir kere ayranımız kabannca dünyayı gözümüz görmüyor, hattâ kendi hemşehrilerimizi bile harcayıveriyoruz. Ajdını da böyle, mavdın da! Zaten hislerimizde ve ifadelerimizde superlatiflere, mübalâğalara çok düşkünüz. Duamızdan selâmımıza kadar.. Sevdiğimize: İki gözümün bebeği, canımın içi, ciğerpârem, sebebi hayatım! deriz. Cenabıhak benhn ömrümS alsın, sana versin! diye muhali dua ederiz. Sonra kızınca; en hafıfinden: Hanım rvlâdı. veledi zina! diye sülâleden girîştriz. Dinine, imanına kadar kiifür ederiz. Bu davranışunız kavgadan, fikrl münakaşalara \e aydın kalem sahiplerine kadar böyledir.Geçen harb de rahmetli Hüseyin Cahit ve Peyami Safa Beyler arasındaki münv kaşa ne kadar yakışıksızdı. Her ikisinin ilk hedefî karşısındakinin millî şerefi ve namusu idi. Birisi, Alman taraftan oldufa için hasmı Herr Peyami Safa diye çağırır, öteki de Hüseyin Cahit Beye Ingilizleri tuttuğu için IVIister Yalçin diye hitap ederdi. Doğrusu ikisine de yakışır şey değildi. Genç kalemler bu üstadlardan pek mühim bir meselenin, devletin harbe girip girmemesi dâvasının mü nakaşasında böyle fena bir ders almamab idi.. bu kötü dersin çıraklan şimdi aynı volda daha büyük | bir hızla yürüyorlar. |1 Bu bizim bir noksanımızdır ki, dünya cemiyetinde bir üye olarak j yaşıyacak isek bu ilkel sistemi | mutlaka bırakmalıyız. Fatihin, KaI nuni'nin, hattâ Uçüncü Selimin toI runlanna bu mütecaviz ve aşağıhk l duyguları içinde münakaşa Te haraza yakışmıyor. Bir adam hangi j dâvada olursa olsun rakibini, has> mını bu derece hakir ve zelil gö> , rür veya tahkir etmek, şerefini kırmak derecesine varırsa onunla ba> şabaş döğüşmeye nasıl tenezzül eder? Dedelerimiz; | «Hasmın karınca olsa Kendmi merdâne tut!» demişlerdir. Kabadayılık, mertlitc karşısındakinin anasına avradına, namusuna, şerefine, milli hislerine ve vatanperverliğine hücum etmek , midir?.. ı Her dâva zamanına göre değcrle| nir. Riyaziyede bile artık kesinlik ı kalmadı. Her şey izafîdir. Gün olur Türkiyeye yabancı ser[ maye getirmek bir marifet, bir büı yük hizmet sayıür.. eyyam olur vabancı sermayeyi kabul etmek, onun la işbirliği vapmak hıyanet olur. Bunlar hâdisatın, iç politikanın, dış politikanın estirdiği havalardır. AkIı başmda. zihni verinde ve muhakemesi mihverinde olanlar bu esip savuran rüzgârlardan korunmasını ' bilmelidir. baska türlü memleket gcmisi yürütülemez.. hükümet et' mek, lâf etmek değildir. Hükümet etmek kavp etmek de değildir. Simdi ister istemez hatırladım.. Daha beş yıl önce radvolarımızda si1 yasî sebepler ve meseleler viiziinden birbirimize veva her birimize ne kadar hakaret edilmisti.. ne oldu?.. N> kazanıldı?.. Bir medcnî memlekette hür dnI şünce sahipleri istediklerıni vazar I ve söylerler. Hür düsünpeli olmak bir büyük mertebedir. Herkese nasip de olmaz. Lâkin hür düşünce demek hür sövme, hür hakaret etme. hür tehdit etme değildir. Hattâ 1 hür düşünce valnız kendi içuı hür | düşünmek de değildir. Hür düşünce fikir sevivesinde her diişiinülenin münasip ve mutat fikriyat diliyle anlıya:ılara ve dinliyenlere çe: kinmeden sövlcnmesi ve bu sözleri beğenmiyenlerin de bunlan mıi, «amaha ile dinlemesidir. Biz daha 1 bu seviyeye 200 yü uzaktayız. B. FELEK KAYEP Konya Emniyet Mudurlujunden »Idığım 2108 No. lu pasaportumu kaybettim Hukümsuzdur Halil tbTihlm Koçak ^ 6201 Hanoiye 45 mil yaklaştı SAYGON a.a. A.P. Radyolar eçen Subat ayından beri ilk defa olarak Hanoi'ye 45 mil yaklaşan Amerikan uçaklarının, "8 Mig jet nçağından mütesekkil bir K. Vietnam filosuyla karşılaştığı »çıklanmıştır. ietn>m'd* komunist rafı yeni bir müttefik kazanmıştır: Başlıyan ve I yakiDda. fiddetleoerek • fiç • dört «y dııiMi ed«cek Mu»on yağmnrlan. . Başkan Johnson'm Pekiıı, Hanoi ve Vfetkong'u müzakerelere razı etmek «macıyl» başvurduğu tedbirler beklenen sonucn vermemiştir. Komünistler sözleri ve hareketleriyle, ısvaşmayı, bir «ateşkes» veys çöziira yolunu müzakereye tercih ettiklerini sçıkça belirtmişlerdir. Diplomatik teşebbüsler, Kuzey Vietnam'ın bombardımanı, güneydeki askeri harekât, hattâ hava taarruzlanıu ara verümesi, komünistleri yıldırmaya yetmemiştir. Komünistler bir adım (erilememekte ve Amerika, Güney Vietnam'ı ter a ketmedikçe herhanpi bir müzakere masasına oturmıyacaklan I şeklindeki förflslerinde ısrarlan | maktadırlar. Scbep, Amerikanın gayretlerine I rağmcn, komünistlerin zafer, ya | ni Güney Vietnam'ı yutmak ümitlerini Titirmemiş olmalandır. derçekten de, şimdiye kadarki Amerikan bombardımanlan Kuzey Vietnam'ın ulaşım ve haberlesme şebekelerine ağır darbeler indirmiş, fakat memleketin genel iktisadiyatını felce uğratamamış, Vietkong'a malzeme ve persnnel sevkiyatuıı durduramamıştır. Izmanlar, Güney Vietnam'ın Tarısını konholu altında bulundııran Vietkong'un zafere nlaşma sını hâlâ mnmkün göstermektedirler. Vietkong'un Muson yağmurlan tnevsimi ile birlikte büyük bir taarruza hazırlandığı. hattâ peçtiğine dair çiddi i«areUeıe rastla maktayız. Alçak balutlar ve ttı I fanâsâ yağnrarlarnı himayesinde, I nıhai zafere ulaşacaklarını ummaktadırlar. Kendilerinin karşı I koyamadıklan yüdınmlar yağdı I ran Amerikan hava taarruzlannın önlenmesini, tabiattan beklemek I tedirler. • Bir taraftan Muson yağmurlan . nın bombardıman gücünü azalt I masuıdan, diğer yandan Güney • Vietnam askerlerinin her geçen • pün artan isteksizliklerinden en I dişelenen Amerika, Vietkong'un I büyük taarruzuna gafü avlanma mak amacıyla mukabil hazırlık I lar yapmakta ve tedricen sava ' «ın sorumluluğunu tam olarak ü | lerine almaktadır. Güney Vietnam'daki Amerikan askeri sayısı I 50.000 den 60.000 e yükseltilmektedir. Aynca ihtiyaç halinde 100 bin askeri bir kaç saat içinde Güney Vietnam'a çıkarmak ve indirmeyi plânlamıştır. Muson yağmurlan bâdiresini atlattığı irün, Amerika mubakkak ki derin bir nefes alacaktır. Amerika, zaier ümitleri kınlmadıkça komünistlerin müzakerelere yanaşmıyacağına artık adamakıllı inanmıştır. Güney Virtnamdaki askerî barekâtı yoğun laştırmayı ve bombardımanı gîttikçe şiddetlendirerek kuzeye kaydırmayı komünistleri dize getirmenin yegâne çaresi olarak (tormektedir. Paralel olarak da, Başkan Johnson'm sözleriyle, «banş konusunda Amerikanın ka pısı daima, herkese \e her teklife açık kalacaktır.» Komünistler müzakerelere yanaşmamaktadır. Amerikanın da çıkarlarına uygun düşecek ve yiizünü kızartmıyacak bir çözüm yolu elde etmeden Güney Vietnam'dan çekilmesi duşünülemez. Bu nereye kadar varacaktır? Vietnam savaşı Amerika ile Kızıl Çini kapıştıracak mıdır? Guney Vietnam"ın kaderinde önemli bir rol oynıyacak Muson yağmurlan mevsiminin ilerlemesi, suallerimi ze cevaplar bulmayı her halde kolaylaştıracaktır. Kavhan SAĞLAMER ¥ Muson Yağmurları D irleşik Arap Cumhuriyeti Başkanı Nâsır, Kahirede «Filistin Kurtuluş Teşkilâtı» nın kongTesini açış konuşmasında demiştir ki: ORTAYA ÇIKAN 6ERCEKLER KAHİRE (a.a. • A.p. aşkan Nasır'ın «Filistin Kartuius Teşkilâtı» kongresindeki konuşması, bütün gözlemciler tarafından beklenmedik bir demeç olarak nitelenmektedir. Başkan Nasır'ın yalnız konusması degil, kongrede bnlunmaa dahi beklenmemekteydi. Bırlesık Arap Cumhuriyeti Devlet Başkanı, Arap Hukumet Baskanları Konferansı sırasında dolasan bazı sdylentılerı, bu konusmasiyle doğrulamıstır. Ortaya çıkan gerçekler şunlardır : 1) Şam Hüknmeti Mısır'dan uçak istemiş, fakat Kahire, Soriyede bir üssü bulnnmasını nçak vermiye tercib edeceğini bildirmlştir. 2) Konferans sırasında, Surije, Başkan Nasır'ın teşebbuslerıyle yapılan «Arap Zırve» konferansları siyasetıne şiddetle çatmış ve Arap Ortak Komutanhğının v« Filistin kurtulu? teçkılâtının etkisızlığıni ortaya koymaya çalısmıstır. 3) Lübnan, kendi toprakları üstünde basks Arap kuvveti istememektedir. 4) ürdun, halen Kahıre'de çaiışan, Filistin Kurtulus Teşkılâtı'nın aleyhındedır. Başkan Nasır'ın, bütün Arap ülkelerinden gelmis 400 delegenin topIandıÇı Kahire Üniversitesi «alonnnda yaptığı konusmadan Filistin Kurtulus Teskilâtı'nın istifa etmis sayılan başkanı Şnkeyri'yi «kortarmak» istediği intibaı u^vınmıştıj., Öte jandan, gunün hayretle karşılanan başka bir olayı da, Şukeyn'nin ıstıfa «kararından» ansızın donüsudur. G Çarpışma olmadı I I «50 bin askerimiz Temen'de bulunnrken Filistin'i nasıl kurtarabiliriz? Israil'e taüeama kalkmadan sös »çraadan önce bn askerlerin yurtların» dönmeleri gerekir. «Arap Birlifi ne Filistin'i ne Güney Arabistan'ı ne de Basr» körfezi emirliklerini kurtarabileeek dnrnmdadır. Bu demck değildir ki, Arap Birligi'ni dafıtmamıı gerekir. Fakat Arap Birliği'nin imkânlarım ve nnırlarıoı tanımamız gerekir. Arap Birliğinden Imkânsın i»teraiyelim. «Bngün Şeria ırmagı kollarının yatağını değistirebilecek dnrnmda değilsek, bn konndaki çalısmaları, bn isin savunmasmı sağhyabildiğimiz zamana bırakmayı teklit ediyornı. «Bir Snriye traktörü «aldırtya nğradığı vakit Israil'e hücuma kalkmalı mıyız, böylelikle savas zamanını seçme gücünü Israil'e mi bırakmalıyız? Daha iyi düsünüp tasınmalı, «avssın •aatini ve yerini kendimiz seçmeliyiz.» B Rusk'a göre Fransa NATO'yu terk edecek WASHİNGTON a.a. Radyolar ışişleri Bakanı Dean Rusk, bir televızyon konuşmasında, «Fransamn neticede NATO'dan çekUmiyeceğine dair açık belirtiler var mı?» sorusuna, NATO, Teşkilât ve hattâ ıttifakı deyımlerı arasında fark olduğunu belırttıkten sonra şu eevabı vermiştir: «Amerikanın görüşüne göre, Fransamn NATO için ileri sürdüğü ciddî kayıt ve şartlar vardır. Zamanla Fransamn Teşkilâtı terkedeceği, fakat Batı ittifakına sadık kalacağı umudundayız.» Bir süredenberi Amerika hükümetinin goruşu odur kı, 1969 da NATO Antlaşması gozden geçirilırken Başkan De Gaulle, Fransa nın NATO ile bağlannı tamamiyle kesmese bile gevşetecektir. Fransamn 1966 sonbahaıında yapılacak Fallex66 tatbikatma katılmama kararından sonra, Fransamn NATO ile ilişkilerıni tahmın edılenden bnce keseceği kanısı uyanmıştır. Bazı gozlemcılere gore De Gaulle yeni seçımi kazanır kazanmaz kaarrını uyguhyacaktır. Resmî olmıyan haberlere göre, Birleşik Amerika ve diğer hiikümetler NATO Teşkilâtının kuruluşundanberi Paris olan merkezini değiştirmek için mgun yer aramaktadırlar. CAAMANO O.A.S. İ TARAF TUTMAKLA SUÇLADI SANTO DOMİNGO a.a nayasa Hükümetinin Başkanı Albay Francisco Caamano, duzenledigi bir ba^ın toplantısııttr Amerikan Devleüeri ^Teştiiltı (O.A.S.) Genel Sekreteri Dr. Jose Mora'>ı, askeri cnntanın lideri General Antonio tmbert'in tarafını tntmakla itham etmistir. Dominik meselesinde nihaî bir çözüme, Dr. Mora'nın General Irabert'e yardım etmekten taz geçmesi halinde vanlabileceîini iddia eden Albay Caamano, «Bu olmadıtı takdirde, Santo Dominço'daki O.A.S. heyetinin basına baska birinin getirilmesini istiyeceğiz» demiştir. Öte jandan, «Ana>asa reıimı» lehmde dun gece San Francisco De Marıorıs semtınde yapılan bir gençlık toplantısı polıs tarafmdan başılmıs ve meydana gelen çatısmada ıki genç olmustur. Santo Domingo'da ise, Amerikan Devletleri Teşkilâtı (O.A, S.) genel Sekreteri Dr. Jose Mora'nın özel danısmanı Arturo Morales, soförünün «kuruca hükumot ku\\etleri* tarafından öldürüldüîünü iddia etmistir. Bu ola\a ılâveten. O.A S.'ın bir sozcusu, baskanlık sarayının O A.S 'm kontroluna verılmesi ıçın hazırlanan plânın kurucu hukumet kuvvetlerinın baskam General Imbert tarafından reddedıldığıni soylemıştir. Hazırlanan bu plâna gore, ana\asa kuvvetlerıne aıt kesımde bulunmasına raçmen cunta birlıklçrince savunulan saray, bir barış kuvvetine devreiılecektı. D Afrika Asya toplantısına Rusya'nın iştiraki tartışılıyor M VEFAT HAZ1ROL VAZİ\ETİNDE Jakartada. uniformah gonullu paraşiitçü kadınlar, kumandanlarının emirlerini beklemektedirler. Endonezya Paraşütçü Birliğinin kuruluşunun 13 üncii senesi kutlanmıştır ve bn miinasebetle de bü>ük bir tören tertiplenmljtir. Olay hakkmda bilgi veren Amerıkan askeri sözcüsüne göre, F 105 tıpı 16 Thunderchıef uçağı, Hanofnın 50 mil guneyindekı bır muhımmat deposuna hücum ettıkten sonra gerı dbnmeye hazırlanırken, bir kaç mil uzakta dorder uçaktan meydana gelen ıki Mıg filosu belirmistır. Bunun uzerine bombardıman uçaklarma refakat etmekte olan 20 den fazla jet uçağı Mıglere karşı harekete geçmiş, fakat Kuzey Vietnam uçakları hızla kuzey istikametinde gozden kaybolmuşlardır. Sozcunun açıklamasından da anlaşıldığına gore, Amerikan jetleri ile Migler arasında sılâhlı bir çatısma olmamıstır. Öte yandan bır Amerikan F105 jeti, bir akın sırasında düşürülmuştur. K. Çinin tehdidi Çin Komunist Partisinin resmî organı «Halkın Sesi» gazetesinde «çözlemci» imzasıyl» yayınlanan bir makalede «Amerikan uçaklarının gece ve gündüz Kuzey Vietnam'ı bombalaması sebebiyle, Kuzey ile Güney Vietnam'ı birbirinden ayıran 17 nci paralelin artık mevcut olmadığı» bildirilmektedir. Gazete, «Amerika'nın Vietnamdaki savaşı genisletmesıne karsılık Çin'in de gereken tedbirleri alacağını» yeniden belirtmekle beraber, bu tedbirlerden neyın kast»dildiğini, eskisı gibi ıfadeden kaçınmıstır. Ote yandan Ingıltere'nin eski Dısisleri Bakanı Patrick Gordon Walker, «Kuzey Vietnam'a doğrudan dorruva Çin müdataalesi \eva Vietkone'un Çin'in kontrolü altında olduğunu gösterecek hiç bir delil yoktnr.» d«mistir. Gordon Walker ak«ine Çin'Ie Rusva aras'nda olduğu gibi Çin'Ie Kuzey Vietnam ve Vietkong arasında gdrüs ayrılıklarına dair belirtiler olduğundan bahsetmi'tir. I A A.B.D. ırk ayırımı ile ilgili olaylar Selma (Alabanıa). laa.) Çalıştırdıklan kimseleri secerken. ırk a\ rılığı gozeten is adamlarına karşı Selma'da yapılan gosteriler sırasında 32 zenci tutuklanmıştır. Tu tuklaııanlardan 22 si İS yaşuıdan kurüktur. Bunlar. adlî makamlara teslim edilmiş. geri kalan 16 ki şi eyalet kanunlarını çiğnemek suçuyla hapishaneye gonderilmiştir. Cumartesi gunu tutuklanan 100 kışı de, serbest bırakılmaları ıçın istenen 200 dolâr (2 000 T.L.) kefaleti ödemeyi reddetmıştir. Bu 100 kışi Selma hapishanesindedir. KAYIP Maaş tatbik muhrumu kaybettım. Hukumsüzdur. Şefıka Besen Cumhuriyet 6197 CEZAYİR, (a.a. AP) ^ haziranda Ceza>irde acılacak olan Asya Afrika Zirve Konferansına, bugune kadar, 37 ulke katılmayı resmen kabul etmistir. Bu konu üzerine basın mensuplarının sorularuıı cevaplandıran Dışişleri Bakanlığı sozcüsu, Kongo (Leopoldville) Hükümetine de bir dâveti>e gonderildiğini, fakat Bagbakan Mois Çombe'nin konferansa kabul edilcmiyeceğüıi, diğer tarafın da Cumhurbaşkanı Joseph Kasavubu'nun ise «arzu ettiği takdirde» Ceıayir'e gelebileceğini soylemiştir. Sozcü daha sonra, Sovyetler Bırlığı ile Malaysia'ya dâvetiye göndenlip gönderıUnemesi konusunun, 24 hazıranda yapılacdk Asya Afrıka Dışışleri Bakanları KonferariBay ve Bayan sında bir karara bağlanacağını beNubar Dakesyan lirtmış ve ilgili çevrelerde «Malay (Paris), Bay ve sia'nın konferansa dâvet edılmesi Bavan Vartkeı Kalınyan ve evyolunda bir cereyan olduğunu» söy lâdı Bay ve Ba lemiştır. yan Hovannes Sovyetler Birliği, şimdiye kadar Çılingıryan ve bu konferansa resmen dâ\et edilevlâtları sevgımiş değildir. Bu gibi bir dâ\ete bil ıl babaları buhassa Komunist Çin muhalefet etyuk babaları mekte ve memleketin Asya kıt'aBAY sında 50 milyon Sovyet vatandaşıYERVANT nın yaşamasına rağmen Sovyetler Dakesyan'ın Birliğinin bir Asya ulkesi olmadığını ileri surmektedir. (TVBK T1P CEMIYETINİN 45 YILLIK EMEKTARI) Kuzey Afrika gazeteleri ve dervefatını akraba ve dostlarına gıleri, Hindıstan, Habeşıstan, Bırteessurle bildirırler. Cenaze meleşık Arap Cumhuriyeti, Tunus ve rasımi (Yarın) 3 Hazıran 1965 Fas'ın Konferansa Sovyetler Bırperşembe saat 15 te Beyoğlu Baliğının dâvet edılmesıni desteklehkpazarı Üç Horan Ermeni kılidıklerıni yazmaktadırlar. Fakat sesınde icra olunacaktır. bazı diğer memleketler, Rusyanın Isbu ilân hususi davetıye yerikonferansa katılmasmı istemekte, ne kaımdır. Cenaze Servi» İşleri CELIL aksı takdirde toplanünın iki koTel: 44 27 48 Gece: 47 49 32 munist ulkesi arasında yapılacak ıdeolojı münakaşasrna sahne olaCumhuriyet 6178 cağmı belirtmektedırler. Vietkong baskmı Diğer taraftan Tuna Tien evâletinde «Hü» nün 28 kilometre batısında Vietkone kuvvetleri tarafından isgal edilen bir bolîeye cumavı cumartesive baçlı>an gece helikopterlerle sevkedilen bir Güney Vietnam Birlifi. imha edilmistir. 35 Guney Vıetnamh olmuş, 20 si yaralanmıs, 100 kısi de kavbolmustur. Cumartesi sabahı aynı bölg»ve gonderilen takvive kuvveti, mevzileri kolayca ele geçirmisse de. öğleden sonra bu birliğin de imha edıldiğı öğrenilmistır Bir Amerikan bildirisinde soyl» denilmektedir: «Bir havan mermisi birlik komutanının ölmesine sebep olmuş ve birlik siddetli makineli ateşi altında dağılmıstır.» Amerika, Suudî Arabistana silâh satmak istiyor \\ashington. (a.a.'ı Savunma Bakanı Rohert >IcNamara'nuı. Suudi Arabistan Hükümetine bizzat bir nıektup yazarak. 100 miboıı do lâr değerinde silâh satma teklifinde buluııduğu > elkili kaynaklarca dojrulanmıştır. McNamara, Suudî Arabistan Sa \ ıınma Bakanı Prens Bin Abdulazıze gonderdığı mektupta, sesten hızlı giden F15 avcı uçaklan, Hawk tıpi uçak savar fuzelerı, radar \e muhabeıe araçları olması ıçın teşvıkte bulunmuştur. Suudî Arabistan, Ortadoğuda, Amerikan silâhı alan ülkelerden biridir. Amerikanm bölgede kuvvet dengcsini korumak amacıyla Suudî Arabistan, Ürdıin ve Israele silâh «atmaya çalıştığı bildirilmck tcdir. TATİL SEYAHATİNİZ İÇİN Motonınuzu BP visco • static LONGLIFE ile doldurun bütün tatil mevsimi boyunca yağ değiştirme derdini LONGUFE TEŞEKKÜ R Vefatıyle bızlerı tesellısı imkânsız acılarla bırakan a?iz buvuğumı 7 ADALET Bahoğlu'nun cenaze merasınııne iştırak edcn, bızzat veya teîgraf veya telefonla acmıızı pajlasan sayın dost ve akrabpkrımıza raınnet ve ?ukranlarımızı sunmavı borç bılııız. AILFS1 Cumbuınet 6198 UNUTUN! Meıhum Denız Bınbaşısı Huseyin Beyin ve merhum Emine Hanırrun sevgıli oğulları, nifhume Ayten Çakar'm ve Güngbr Çakar'm çok sevgili babalan, Şehime Çakar'ın çok kıymetli eşı Enise Selçuk'un birıcık ağabeyi, Munır Nurettın Selçuk'un kayınbiraderi, Meral Siren'in sevgıli dayısı Darüşşafaka Lısesi mezunu. eski Ankara PTT Başmüdürlerınden K E N A N Ç A K A R 313 1965 Pazartesı gecesi saat 23,5 te yakınlarını büyük elemlere gaıkederek Hakkın rahmatine kavuşmuştur. Cenazesi 2 hazıran 1965 Çarşamba gıinü (bugun) öğle namazını müteakıp Şişi; camiinden kaldırılarak Rumelihisan kabristanına defnedılecekt'r OĞLU ve EŞI Reklâmcüık 2159/6200 ACI BİR KAYIP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear